28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 6 Eylül 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL / ASLAN YILDIZ TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Çavuşoğlu, Maas’la görüşmesi sonrası İdlib operasyonuyla Türkiye’y‘Teegröerleisbtilleirr’ilgili endişesini dile getirdi Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Eylül ayı sonunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Almanya’ya ziyareti öncesinde Türkiye’ye geldi. Maas, Ankara’da, Erdoğan, Meclis Başkanı Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi. Maas ve Çavuşoğlu; temasların ardından, Ankara Palas’ta ortak basın toplantısı düzenledi. Çavuşoğlu, Rusya’nın İdlib’e yönelik hava saldırısı ile ilgili olarak, “3.5 milyon insan var. Kaç milyonu Türkiye’ye gelebilir? Siz dediniz 2 milyon. Belki daha fazla. Peki teröristler nereye gidecek? Bunlar Türkiye’ye de gelebilir, geldikleri ülkelere de dönebilirler, yabancı teröristler. Başka transit ülkelere gidebilirler. Avrupa’ya gidebilir, ötesine de gidebilir. Yani her bakımdan ciddi problem olur. Bugüne kadar Suriyeli ve Iraklı mültecilere ev sahipliği yaptık. Biz şimdi, güvenli bölge dediğimiz bazı alanlara gönüllü olarak Suriyelilerin dönmesini sağlamak için çalışırken ilave 2 milyon mültecinin nereye gideceği belli olmaz”dedi. ‘Amaç belli’ Çavuşoğlu, Rusya’nın İdlib’e yönelik hava saldırısı için, “Saldırı olasılığı ortaya çıktığı günden bu yana çaba sarfediyoruz. Rejimin ateşkesi ihlal etmesini engellemek için çaba safrediyoruz. Rejimin İdlib’e saldırmak istediği açık. Rejimin garantörleri var. Rusya ve İran ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Dünden bu yana saldırılar oldu. Kimse kimseyi kandırmasın. Çavuşoğlu, Maas’la görüştü. ‘Operasyon gerginliği arttırır’ ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile önceki gün gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin açıklama yaptı. Açıklamaya göre, Esad rejiminin İdlib’e yönelik operasyonunun, Suriye’deki çatışmayı tırmandıracağı konusunda iki bakanın hemfikir olduğu bildirildi. Açıklamada, “Bakan Pompeo, rahip Brunson’ın serbest bırakılmasının önemini vurguladı” ifadesi yer aldı. Bu saldırıların amacı, İdlib’i ele geçirmektir. Bu ciddi bir felaket, güvenlik bakımından da insani bakımdan da. Bu gruplara karşıysak neden İdlib’e getirdik, silahları ile beraber koridor açarak, niye buraya gelmesini bekledik. Başından beri plan belliydi” dedi. ‘Çözüm bomba değil’ 3’lü formatta çabalarımızı baltalamak isteyenlerin provokasyon içinde olduğunu gördüklerini belirten Çavuşoğlu, “Astana’da bu konuyu gündeme getireceğiz” dedi. Çavuşoğlu, “Bu saldırıların engellenme si gerekiyor. İdlib çatışmasızlık bölgesinin korunması gerekiyor. Mesele radikal gruplarsa, ortak strateji belirlenmesi gerekiyor. Dert bu gruplarsa, bu grupları etkisiz hale getirmek için, çalışılıyor, çözüm her tarafı bombalamak değildir” ifadelerini kullandı. Yarın gerçekleşecek üçlü zirve ile ilgili olarak da Çavuşoğlu, “Tahran zirvesinden önce, bu saldırılarla baskı oluşturmak isteriyorsa da doğru bulmuyoruz” dedi. Maas ise, “Tahran’daki zirve konusunda Türkiye’yi destekliyoruz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet Maas, tutuklu vatandaşlarını sordu Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye’deki görüşmelerinde iki ülke arasında diplomatik gerilime neden olan Türkiye’de tutuklu bulanan Alman vatandaşlarının durumuna gündeme getirdi. Maas, temasları öncesi Twitter’dan Türkçe mesajlar paylaştı. “Türkiye büyük bir komşunun ötesinde, Almanya’nın da önemli bir partneridir” diyen Maas, şunları kaydetti: “Bilhassa insan hakları gibi bazı gelişmelerin bizi kaygılandırdığı sır değil. Bununla ilgili de konuşacağım” dedi. Ankara’daki görüşmelerinin ardından Çavuşoğlu ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Maas, “TürkiyeAlmanya arasındaki ilişkilerde yanlış anlamalar oldu, bu konuları da ele aldık” dedi. “Türkiye Avrupa’ya doğru hızla mesafe alıyor” diyen Maas şunları söyledi: “Çok önemli bir ziyaret bu... İlişkilerimizin yapıcı bir şekilde oluşturulması yönünde stratejik bir menfaatimiz var. Bakanlar olarak, Türkiye ile ilişkilerimizin iyileştirilmesi yeniden iyi bir duruma getirilmesi için stratejik diyalog mekanizması oluşturmak istiyoruz” dedi. Bir soru üzerine Türkiye’de tutuklu bulunan Alman vatandaşlarının durumunu da gündeme getirdiklerini belirten Maas, “Biz bu konu hakkında konuştuk. Bundan sonra da irtibatı devam ettireceğimizi söyledik” dedi. Bakan Çavuşoğlu, 3’ü çifte vatandaş 7 tutuklu Almanya vatandaşı ile ilgili soruya da “Normalleşmenin şartı pazarlığı olmaz, Konsolosluk konuları görüşülüyor. Eskiden beri görüşüyoruz. Bizim de gündeme getirdiğimiz konular var. FETÖ konusu olsun, PKK konusu olsun. Bunları kendi aramızda görüşmeye devam edeceğiz. İlişkileri normalleştirmek için her alanda çalışmaya devam edeceğiz” karşılığını verdi. Ankara’da ‘İdlib’ karmaşası MECLIS DIŞIŞLERI KOMISYONU’NUN GÜNDEMI İDLIB GERGINLIĞIYDI TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier ve Rusya Federasyonu Büyükelçisi Aleksey Erkhov ile bir araya geldi. Hovenier, İdlib sorunu ile ilgili olarak, “Herhangi bir olası müdahaleyle ilgili derin endişe taşıyoruz. TürkAmerikan hükümetlerinin bu konuda aynı endişeleri paylaştığını düşünüyorum” dedi. Erkhov ise “Suriye’deki ve özellikle kuzey Suriye’deki durumla ilgili Türk partnerlerimizle çok sıkı işbirliği ve temas içindeyiz” ifadelerini kullandı. Bozkır, Hovenier ile Meclis’te bir araya geldi. Görüşme öncesinde Bozkır, “İki müttefik Türkiye ve ABD arasında son dönemde karşı karşıya olduğumuz bazı sıkıntıların nasıl giderilebileceğine ilişkin de TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Ankara’daki Amerikan Büyükelçiliği olarak bir katkıda bulunulabilir mi? Onun arayışı içine gireceğiz” dedi. ‘Hasmane tutum lüksü’ Bozkır, Türkiye ve ABD’nin birbirlerine en çok ihtiyacı olduğu bir dönemin yaşandığını belirterek, “Bu dönemde ne Türkiye’nin ABD ile ne de ABD’nin Türkiye ile hasmane bir tutum içinde olması lüksü yoktur. Bu sorunların giderilemeyecek nitelikte olmadığını düşünüyorum” dedi. Bozkır, Rahip Andrew Brunson’un durumu ile ilgili bir soruya, “Türkiye ile ABD arasında aslında halledilemeyecek hiçbir sorun yoktur. Bunun nasıl tekrar eski rayına oturtulacağı konusunda ben şahsen basın yoluyla temaslar yerine iki ülkenin yetkilileri arasında yapılacak ve kamuoyuyla her şeyin paylaşılmayacağı temasların geçerli olduğuna inanıyorum” ifadelerini kullandı. Hovenier ise Rusya’nın İdlib operasyonuna karşı ABD’nin kaygılarının anımsatılması üzerine, “Özellikle dün Suriye Özel Temsilcisi’nin burada yaptığı ziyaretten de yararlanarak, bu konuda Sayın Başkanımız Trump da dün sabah tweet atmıştı, ABD’nin konuyla ilgili pozisyonuna ilişkin. Hükümetimizin de ifade ettiği gibi bu konuda herhangi bir olası müdahaleyle ilgili derin endişe taşıyoruz. TürkAmerikan hükümetlerinin bu konuda aynı endişeleri paylaştığını düşünüyorum” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Bozkır’ın görüştüğü ABD temsilcisi ‘ENDIŞE’sini ifade ederken Rus temsilci ‘SIKI IŞBIRLIĞI’nden bahsetti ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenie Erkhov: Çözüm için mükemmel fırsat Volkan Bozkır, Rusya Federasyonu Büyükelçisi Aleksey Erkhov ile makamında bir ve burada olabilecek herhangi bir harekât sırasında sivil kaybın ortaya çıkmamasıdır. araya geldi. Bozkır, Suriye’ye ilişkin İran’da Bunun sonucunda herkesin çekindiği bir göç cuma günü düzenlenecek toplantı için “Zir dalgasının meydana gelmemesidir” dedi. Bü venin sonuçlarından çok umutluyum. Üç ülke yükelçi Erkhov ise, “Kalıcı barışın tesisi en bü bölgenin barış içinde geleceğe bakması için yük temennimiz. Özellikle kuzey Suriye’deki gerekli kararları alacaklardır. İdlib ve Suriye durumla ilgili Türk partnerlerimizle çok sıkı konusunda dostumuz Rusya ile çok yakın işbirliği ve temas içindeyiz. 78 Eylül’de temaz içerisindeyiz. Bütün arzumuz İdlib’de zirve kapsamında çözümün üretilmesi için sivil insanlarla militan grupların ayırt edilmesi Aleksey Erkhov mükemmel fırsat doğacaktır” dedi. Brunson savcısı değişti Karakaya, Bilişim Suçları Bürosu Savcılığı’nda görevlendirildi İzmir Adliyesi’nde ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’un soruşturmasını yürüten Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya’nın da aralarında yer aldığı 6 savcının görev yeri değişirken, 5 yeni isim de büroya katıldı. Eski Adalet Bakanı Müsteşar Yardımcısı Ömer Faruk Aydıner’in İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na atanmasının ardından İzmir Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nda görev yapan 6 cumhuriyet savcısının görev yeri değişti. Görev yeri değişen savcılar arasında en dikkat çeken isim ise Brunson so ruşturmasını yürüten Berkant Karakaya oldu. Karakaya, FETÖ’nün İzmir’deki askeri yapılanmasının çökertmesiyle de tanınırken, Karakaya’nın Bilişim Suçları Bürosu Savcılığı’nda görevlendirildiği öğrenildi. Karakaya’nın yanı sıra cumhuriyet savcıları Maruf Türker, Ayhan Yılmaz, Okan Kılınç ile Erol Sümer’in de yerlerinde değişiklikler yaşandı. Ayrıca, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato’ya, mevcut görevinin yanı sıra Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu sorumluluğunun da verildiği öğrenildi. l İHA haber 5 Hoşça kal hüzün... Gündüzün geceyle buluşan noktasında hoyrat bir kadının çığlıkları, alev alev yanan alaca bir kuşu andırır... Bir sevdadır o anda yüreklerde dolaşan... Zamanın içinde yok olan yalnızlıklar her iklimden şarkıları söyletir insana... Seher vakti habersizce gara giren ekspres, yüzlerdeki korkuyu alıp bir yere saklar... O koskoca Nâzım Hikmet, uçsuz bucaksız donmuş Kuzey Denizi’nde ışıldakların gölgesinde gibidir... Bir şiir düşer o anda yasak aşkların geçit vermeyen ormanında... Bir kadın gülümser, bir çocuk ağlar... Kırakof kentinin Kapris Barı’dır mekân... Bir koca kişi gülümser bir buluta belli belirsiz... Bir ses duyulur... Der ki: “Sesleniyorum, seni yitirmiş geri dönüyor sesimin yankıları...” Ayrılık çok kötü bir düştür. Ayrılık hüznün ırmaklarla buluştuğu akşamüstleri gibidir... Büyük korkularla selamlaşan ayrılık “Hoşça kal” dediğinde avuçlarında bir sıcaklığı saklar... Gözleri dolar insanın, ağlamak ister... Bilmem o anda neler geçer yüreğinizden... Benim bacaklarım sızlar, kulaklarım zonklar... Bir telefon zilidir çalan, hiç beklemediğiniz saatlerde... Kadın biraz utangaçtır: “Kocam evde bu akşam, dışarıya çıkamam...” Koskoca Nâzım, Bristol Oteli’nde alır soluğu... Bir şarkı mırıldanır yalnızlığın içinde... Ay diliminin üzerinde uyuyan genç kadını düşünür... HHH Kurşuni gökyüzüne bakan adam, hapishaneden dönen genç kadın, sevdanın penceresinde darmadağın olmuş düşlerle buluşur... Bir tutam kır çiçeği olur vazonun içinde... Duvarda suluboya bir resim... Hüzün o anda çoğalmaya başlamıştır... Kıpkızıl çizgide bölünmüş sıcak bir karanlık kaplamıştı her yeri... Parmakların ucunda kalan kokusu mudur sardunya yapra ğının bilinmez... Bir şiirdir okunan şimdi, eski zamanları çalıp götüren... Belki bir aşktır mevsimlerin içinde yitirilen... Nâzım’dan gelen biriki mek tuptur başucumda duran: “Oyunda kaybeden aşkta ka zanırmış. Beni seviyorsun ama yalnız çocuğun, baban, arkadaşın, ağabeyin gibi değil, hatta kocan gibi de değil, âşığın gibi de beni seviyorsun değil mi?” Duvardaki suluboya tabloya bakar... Bir içki doldurur bardağa... Odanın içinde menekşe kokusu vardır... Okumayı sürdürür: “Merhaba canımın canı! Cuma günü sabah İstanbul’dan yola çıktım. Köprüden Yalova’ya kadar, güneşte pırıl pırıl bir atlas kumaş gibi ışıldayan denizin üstünde masmavi havayı ciğerime doldurdum da doldurdum. Vapur Moda’ya uğradı. Kalamış Koyu’nu gördüm. Yıldızlı bir gece, altın bir baş ve hatıralar... Yalova’dan Bursa’ya otobüs yolculuğu, kâh dağların tepesinde, kâh iki tarafı yemyeşil boğazların içinde üç saat süren bir yol... Ayrılışımızın garip bir tadı kaldı damağımda, acı bir tat... Yarı kalmış bir öpüşmeye benzer bir şey!.. Seninle gırtlağıma kadar doluyum!.. Ben bir toprak çanak gibiyim ve sen beni dolduran, baygın, acı kokulu kırmızı bir içkisin... Yaşım otuz sularında fakat seni 14 yaşında bir mekteplinin ve 60 yaşında bir felsefe adamının ikiz aşkıyla seviyorum... Buraya gelmeden, sana yakın olanlardan, her gün seni görebilen, sesini duyabilenlerden Vedat’ı gördüm. Onun gözlerine bak, orda, beni, sana doğru eğilen gölgemi görürsün belki...” HHH O zamanın içinde yok olan yalnızlıklar, her iklimden şarkılar doldurur insanın yüreğine, gecenin bilinmeyen bir saatinde... Karlı gecelerde ona uzanan sıcak elleri bekler, öfkesinin bir anda sevince dönüştüğü yılları anımsar... Harlem’de söylenen bir zenci türküsü, uyuyan bir suyun ansızın haykırışı özgürlüğün sesi miydi? Kederliydi ama umutsuz değildi!.. O maceradan sadece silik fotoğraflar kalmıştı... AİHM İÇİN 3. LİSTE SUNULDU Aranan kriterler yine bulunamadı! Ankara, AİHM’ye yargıç ismi olarak üçüncü aday listesini sundu. Sunulan listede, iki erkek isim korunurken bu defa kadın aday olarak Prof. Esra Gül Dardağan Kibar ismi iletildi. Türkiye’nin AİHM’de yargıçlık için sunduğu 3 ismin de uluslararası hukuk uzmanı olması, buna karşın “anayasa ve temel hukuk” uzmanı olmamaları ve yargıçlık deneyimlerinin de bulunmaması dikkat çekti. Türkiye’nin sunduğu adaylar 910 Ekim’de AKPM tarafından mülakata girecek. Türkiye’nin sunduğu 3 isim, AİHM için yargıçların seçiminde, danışma kurulundan geçerken, asıl karar Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) tarafından verilecek. Reddedilen isimlerin ardından sunulan isimler arasında görev süresi 30 Nisan 2017’de dolan Işıl Karakaş’ın yerine Prof. Dr. Selami Kuran, Prof. Dr. Necati Polat ve Prof. Dr. Esra Gül Dardağan Kibar elemeyi geçti. İnsan hakları hukuku alanında tanınan isimlerden Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, Twitter’dandan, gösterilen adaylarla ilgili, kendi huzursuzluğu olabileceğini de ekleye rek şu yorumu yaptı: “AİHM yargıcı olmak üzere yollanan aday isimlere bakınca ortopedi bölümüne psikiyatri profesörü anabilim dalı başkanı olarak önerilmiş gibi bir duyguya kapılıyorum.” Barış Akademisyeni Türkiye AİHM’de Karakaş’tan boşalan koltuğa aday olarak bu defa Profesör Kibar ismini önerdi. Böylece Türkiye’nin bildirdiği 3 aday ismi danışma kurulu tarafından kabul edilmiş oldu. Kabul edilen diğer adaylar Prof. Kuran, Prof. Polat’tı. Prof. Polat, ‘Barış için Akademisyenler’ inisiyatifinde Sur, Cizre ve Silopi başta olmak yasaklar ve operasyonlar sırasında yaşanan insan hakları ihlallerine karşı hazırlanan ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisine imza atmıştı. Ancak Türkiye’nin adaylarından hiçbiri anayasa ve temel haklar konusunda uzman değil. Biri uluslararası hukuk, diğeri uluslararası ilişkiler, diğeri de uluslararası özel hukuk uzmanı. Türkiye’nin daha önce sunduğu iki liste AKPM tarfından ‘‘gerekli koşulları taşımadıkları’ gerekçesiyle geri çevrilmişti. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle