19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 28 Eylül 2018 4 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ /ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Kim kimi affetsin? 1982 yılıydı. Biz Barış Derneği tutukluları, bulunduğumuz Maltepe Zırhlı Tugay’daki askeri hapishaneden, bir zamanlar Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyüğü olması hasebiyle ülkemizin medarı iftiharı olan Sağmalcılar Sivil Cezaevine nak edilmiştik. Grubun dağıtılması da söz konusuyken, sonunda hep birlikte C16 kaçakçılar koğuşuna konmamızla iş “tatlıya bağlandı”. Ama içimizden prostat kanseri yüzünden Kasımpaşa Askeri Hastanesi’nde yatmakta olan emekli büyükelçi Mahmut Dikerdem’den de başka eski İstanbul Baro Başkanı Orhan Apaydın’ın da sağlık durumu hapislik koşullarına elvermeyecek kadar kırılgan olduğundan cezaevinin hastanesinde yatırılmasına karar verilmişti. Koğuşa sevk edilmeden konuşuyoruz. Orhan Apaydın’a gittim. “Orhan Abi bak dedim. Sen çok ünlü bir avukatsın, şimdi herkes sana özellikle affı soracak. Af çok netameli bir konudur. Sakın olumsuz yanıt verip, yok falan deme, bu konuda hep iyimser konuş, ‘af çıkacak ama yeni suçları kapsamayacak, onun için burada yeni bir disiplin suçu falan işlemeyin’ diyerek, sakin durmalarını sağla.” Sonra biz koğuşumuza gittik. Orhan Apaydın da revire... Bir süre sonra mahkeme salonunda yine bir araya geldik. Sordum: Nasıl gidiyor, af konusunda söylediklerimi unutmuyorsun değil mi? Orhan Apaydın, anlatmaya başladı: Bu cahil heriflerin ağzından af düşmüyor ki, geçen gün de tartışırken bana sordular, ben de af maf yok dedim, biri ‘neden olmuyormuş ki, biz senin gibi devletin temeline dinamit mi koyduk ki, affedilmiyoruz!’ diye üzerime yürüdü. Dayanamayıp, kahkahayı patlattım. İlahi Orhan Abi, biz sana ne dedik, sen ne yapmışsın! HHH Af hapishanelerin baş konusudur, hep konuşulur, konuşulurken de sinirler gerilir. Hiçbir gelişmiş ülkenin gündemine bu kadar sık düşmez af konusu. İktidarın payandası MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dayatmasıyla toplumumuz yine bir af tartışmasına dalıverdi. Hemen belirteyim ki, kuvvetler ayrılığının olmadığı, bağımsız ve adil yargının söz konusu edilemeyeceği ülkelerde bu konuyu sağlıklı biçimde ele almak imkânsızdır. Tutuklu veya yargı mağduru hükümlü olarak içerde yaşayan insanların uğradıkları zulüm yürekleri dağlarken, “af olmasın!” demek kolay değil. Af tartışmasının en can alıcı noktası devlete karşı işlenen suçlar (gerçekte her suç toplumsal düzeni bozduğu için devlete karşı işlenmiş kabul edilir) ile şahıslara karşı işlenmiş suçlardaki durumdur. Suçun mağduru vatandaş devlete karşı haklı olarak haykırır: Sen beni mağdur eden suçu nasıl affediyorsun? Git kendine karşı işlenmiş suça bak! Bu defa da devletin böyle bir çıkışta bulunan vatandaşa verecek cevabı olmayacak. Çünkü hukuki kılıf ne olursa olsun, siyasi suçların çok büyük bir bölümü af dışı kalacak. Şöyle ki, siyasi davaların hemen hemen hepsi şu ya da bu şekilde, şu ya da bu “terör örgütü”ne bağlanmaktadır. Örgüt ile bağlantı kurulamayanlar için bile terör örgütüne üye olmamakla birlikte onun amaçlarına hizmet eden fiili dolayısıyla “örgütünün amacına hizmet” savıyla, terör ile irtibatlandırılmakta, böylelikle, bu alanda terör ile irtibatsız suç kalmamaktadır. Terör suçlarının af dışı kalması konusunda ise öneriyi getiren MHP bile kararlıdır. Oysa, yargının bağımsız olmayıp yürütmenin güdümünde olduğu konusundaki yaygın kanının vicdanları kanattığı Türkiye’de, haklı cezalar dahi şaibeli duruma düştüğünden devlete karşı işlenen suçlar daha da önem kazandığı için esas girişim bunları kapsamalıdır. Şimdiye dek, tutukluk kurumunun kötüye kullanılması dolayısıyla birçok kişi tutukluluk yoluyla infaz edilirken, birçok kişi de kumpas davalar sonunda nahak yere mahkum edilmiş olduklarından burada da kimin kimi affedeceği de ayrı bir tartışma konusudur. Gerçekte kendilerinden af dilenmesi gerekli konumda olanları kapsam dışında bırakırken, asıl kendileri affedilemek durumunda olanları kimin affedeceğini ise ancak Allah bilir. Destici: HDP idam cezasını hak ediyor BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 1 Ekim Pazartesi günü TBMM’de düzenleyecekleri basın toplantısı ile idam tekliflerini kamuoyuna duyuracaklarını açıkladı. Best FM’de Ufuk Karcı’nın sorularını yanıtlayan Destici, “Özellik ile teröre bulaşan, kurşunu sıkıp, bombayı patlatan ve bunun emrini veren herkes için, bu ceza uygulanabilecek. Özelikle HDP bu idam cezasını hak eden bir parti. Çünkü terör örgütünün siyasi uzantısı bir parti. Terör ve şiddete bulaşan bir siyasi parti olamaz. Dünyanın herhangi bir yerinde buna yer yok. HDP, bir siyasi organizasyon gibi görünse de terör örgütünün dağ kadrosun da bulunan isimleri barındırmaktadır, bunu unutmamak gerekir. Bizim teklifimiz ile terör örgütü elebaşı da yargı karşısına çıkarılır. Sadece İmralı’daki bebek katili değil, Kandil’deki elebaşları da yargılanır” dedi. l Haber Merkezi PROTESTOLAR HAVAALANINDA BAŞLADI Cumhurbaşkanı Erdoğan, askeri törenle karşılandığı Almanya ziyaretinin ilk anlarında gazetecilerin protestoları ile karşılaştı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), Erdoğan’ın indiği Tegel Havalimanı’nda “Erdoğan Berlin’e iniyor, gazeteciler cezaevinde” pankartı açtı. Gazetecileri pan Erdoğan’ın zorlu ziyaretikartıhemellerindetaşıdıhemdebirkamyonunarkasınaastı. Erdoğan, 3 günlük resmi ziyaret için Almanya’ya gitti. Muhalefet Erdoğan’ın askeri törenle karşılanmasına tepki gösterdi. Erdoğan’ı protesto gösterileri de bekliyor Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığının ardından Almanya’ya ilk resmi ziyaretini gerçekleştirmek üzere dün Berlin’e gitti. Çok sayıda protesto gösterisinin gölgesinde gerçekleşecek ziyaret için Alman güvenlik birimleri de teyakkuza geçti. Geçmişte ABD başkanı, İsrail cumhurbaşkanı gibi üst düzey davetlilere uygulanan en yüksek koruma tedbirleri Erdoğan için de devrede. Ziyareti boyunca en az 5 bin polis görev yapacak. Alman basını polisin verilerine göre ziyaretle ilgili 10 miting için izin alındığını, sadece bugünkü ‘Erdoğan’ı burada görmekten memnun değiliz’ temalı mitinge yaklaşık 10 bin kişinin katılmasının beklendiğini yazdı. Erdoğan’ın askeri törenle karşılanması ve onuruna bir yemek verilmesi Alman muhalefetinin de tepkileriyle karşılandı. Muhalefet partilerinden bazı siyasetçiler protesto için devlet yemeğine davet edilmelerine rağmen katılmayacaklarını açıkladı. 3 günlük resmi ziyarette Erdoğan bugün mevkidaşı FrankWalter Steinmeier ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşecek. Erdoğan ve Merkel’in çalış ‘Türkiye ile normalleşme çok uzaK’ Almanya Cumhurbaşkanı FrankWalter Steinmeier, Erdoğan’ın Türkiye’nin yeniden AB ile sıkı ilişkiler kurmayı ümit edebileceğini söyledi. Almanya’ya yaptığı devlet ziyaretinin Öte yandan Almanya’nın Avrupa İş ikili ilişkilerde “normalleşme” anla lerinden Sorumlu Devlet Bakanı Mic mına gelmediğini söyledi. Steinmei hael Roth ise Deutschlandfunk rad er, Alman Yazıişleri Ağı’na (Redakti yosuna verdiği mülakatta, geçen yıl onsnetzwerk Deutschland) bağlı ga Türkiye’den Almanya’ya ‘kabul edi zetelere verdiği mülakatta, “Bu ziya lemez hakaretler’ yapıldığını söyle ret normalleşmenin bir ifadesi değil. Steinmeier di, “ne olduğunu unutmayacağız” de Bundan çok uzağız. Ama bu ziyaret bir baş di. Buna rağmen işbirliğine hazır olduklarını langıç olabilir” şeklinde konuştu. kaydeden Roth, son zamanlarda Türkiye’den Türkiye’de hukuk devleti ilkeleri açısından gelen dostça sözlerin eylemlerde de kendi görünür adımların atılmasını isteyen Ste ni göstermesi gerektiğini belirtti. Alman Ba inmeier, “2016’daki darbe girişmi ile yaşa kan, Erdoğan ile yapılacak görüşmelerde ‘sa nan travmanın ardından hukuk devleti ilke dece dostça bir dil’ kullanılmayacağını kay leri yaklaşımına dönülmesini beklentisi için dederek Türkiye’de hâlâ 5 Alman vatandaşı deyiz. Medya, yargı ve sendikalar üzerinde nın siyasi suçlamalarla cezaevinde bulunma ki baskıyı kabul edemeyiz” dedi. Steinmeier, sının da ‘kabul edilemez’ olduğunu söyledi. ancak bu alanlardaki iyileşmenin ardından, l Haber Merkezi ma yemeğinin ardından ortak bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor. Daha sonra “Neue Wache” anıtını ziyaret edip çelenk bırakacak Erdoğan, önde gelen Alman firmalarıyla yuvarlak masa toplantısına katılacak. Erdoğan akşama da Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in onuruna verdiği yemeğe katılacak. Bu yemekte Merkel’in ol mayacağı açıklandı. Yarın ise Erdoğan, kahvaltıda Merkel ile bir kez daha bir araya gelecek. Öğleden sonra Köln’e hareket edecek Erdoğan burada Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Camii’nin açılışını yapacak. Erdoğan’ın bu ziyaretinde, siyasi miting havasında kapalı salon konuşması olmayacak. l Haber Merkezi Berlin polisine casusluk soruşturması DW Türkçe’nin Alman Der Tagesspiegel gazetesine dayandırdığı habere göre Berlin Emniyet Teşkilatı’nda çalışan ve Türk istihbaratı için casusluk yaptığından şüphelenilen bir polis memuru hakkında soruşturma başlatıldı. Haberde, hakkında soruşturma başlatılan polisin Berlin’de yaşayan muhalif Türkiye vatandaşlarının ikamet bilgilerini Türk istihbaratına ilettiği ileri sürüldü. Haberde açıklamalarına yer verilen Sosyal Demokrat Partili (SPD) Berlin Eyaleti İçişleri Bakanı Andreas Geisel, iddialardan haberdar olduğunu ancak detay veremeyeceğini söyledi. Söz konusu polis memurunun yüksek rütbeli olduğu ve Türkiye Büyükelçiliği’ndeki bir kişiye bilgi aktardığı ileri sürülüyor. Alman güvenlik makamları enformasyon verilen kişinin Türk istihbarat görevlisi olduğunu tahmin ediyor. l Haber Merkezi İçtüzükte uzlaşma Meclis’teki 5 siyasi parti, içtüzük değişikliği önerisini hafta başında Meclis’e gönderecek. Buna göre, sadece zorunlu görülen değişiklikler yapılacak EMİNE KAPLAN TBMM Başkanı Binali Yıldırım, dün içtüzükte yapılaması gereken değişiklikleri görüşmek üzere 5 siyasi partinin grup başkanvekilleri, TBMM başkanvekilleri ve idare amirleriyle yaptığı toplantıda, partilerin görüşünü sordu. CHP temsilcileri, AKP’nin kamuoyuna da yansıyan seçenekli içtüzük taslağının ‘1. grip, 2. sıtma, 3. ölüm’ olarak nitelendirerek bunun kabul edilemeyeceğini bildirdi. Yapılan değerlendirmelerin ardından anayasa gereği ‘başbakan, bakanlar kurulu, gensoru, sözlü soru önergesi’ ifadelerinin kaldırılması gibi zorunlu değişikliklerin yapılacağı ve 5 partinin de itiraz etmeyeceği içtüzük değişikliği önerisinin hazırlanarak hafta başında TBMM Başkanlığı’na sunulması kararlaştırıldı. Önerinin çarşamba günü Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesi bekleniyor. İçtüzüğün zamanla sistematiğinin bozulduğu tartışılan toplantıda, yeni baştan incelenerek kapsamlı bir değişikliğe tabi tutulması da gündeme geldi. Teknik içtüzük değişikliğinin yapılmasının ardından partilerin eşit temsil edileceği bir İçtüzük Uzlaşma Komisyonu kurulması benimsendi. Yıldırım, AKP ve CHP’nin önerile ‘Erdoğan afFa kapıları kapatmadı’ TBMM Başkanı Binali Yıldırım MHP’nin af teklifiyle ilgili olarak, “Cumhurbaşkanımız bu kez kapıları kapatmış gözükmüyor” dedi. Özbekistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, MHP’nin af teklifine ilişkin, “Partilerin kararıdır. Müzakere olacak, uzlaşılacak yahut uzlaşılmayacak. Yani detaylarına girdikçe belki bazı düzeltmelerle yeni bir şekil verilip yol alınabilir” dedi. Geçmişte yapılan aflara işaret eden Yıldırım, “Biliyorsunuz yapılan kapsam çok genişlemiş. Çok genişleyince kamu vicdanı rahatsız olmuş, beklenen fayda sağlanamamış. Burada belki bu detaylara çok daha dikkat etmekte yarar var. İşte organize suçlar, şunlarbunlar, yani onların sınırı nereden çizilecek, onlara bakmak gerekiyor” diye konuştu. l Haber Merkezi Binali Yıldırım riyle çıkarılan yasaların etkileri ve araştırma komisyonlarının önerilerinin ne kadarının yaşama geçirilip geçirilmediğinin izlenmesi için daimi bir komisyon kurulmasının kararlaştırıldığı toplantıda, CHP temsilcilerinin “Cumhurbaşkanı’nın yasamanın yetkisine ne kadar tecavüz ettiğinin belirlenmesi için bir komisyon kurulması” önerisine AKP karşı çıktı. Yıldırım’ın “Bunun üzerinde bir çalışayım” dediği öğrenildi. Yıldırım, tasarruf nedeniyle Meclis’in yeni yasa ma yılı resepsiyonunun iptal edildiğini belirtti. TBMM’de basın açıklaması yapan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “İçtüzükte acilen düzenlenmesi gereken şeyler var. Bununla ilgili Meclis Başkanlığı bir çalışma yapmış, bu hafta içerisinde dağıtacaklar. Sadece yeni sisteme uygun İçtüzükte düzeltilecek olanlar düzeltildi. Bunlar halledilecek. Sanıyorum ki grup başkanvekilleriyle yapılacak iki üç oturumla bu halledilecek” dedi. l ANKARA Kılıç: Ben referans oldum Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı, tutuklu Altan’ın davasında tanık olarak dinlendi 15Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve HSYK üyelerinin yargılanmasına Yargıtay Haşim Kılıç 9. Ceza Dairesi’nde devam edildi. Eski Anayasa Mahkemesi üyesi Alparslan Altan’ın ikinci kez hâkim karşısına çıktığı duruşmada; eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, tanık olarak dinlendi. Kılıç, Altan’ın Anayasa Mahkemesi’ne 2001 yılında kendisinden önceki başkanlar döneminde raportör olarak alındığını söyleyerek eski AYM Başkanı Mustafa Bumin’e işaret etti. Kılıç, “Altan ilk üye FETÖ firarisi emniyet müdürü yakalandı Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ niyet müdürü olan Bulak, FETÖ ile iltisakı nedeniyle 2016 tarihinde Emniyet teş üyeliğinden aranan eski Giresun Emniyet kilatından ihraç edilmiştı. Yüksekova’da Müdürü Hikmet Bulak’ın Ankara’da oldu İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli bir ğu bilgisine ulaştı. Emniyet tarafından komiser yardımcısı da, “FETÖ/PDY Silahlı düzenlenen operasyon sonucu Bulak, Terör Örgütüne üye olma” suçundan gözaltına alındı. İstihbarat kökenli bir em gözaltına alındı. l İHA/AA yapılan raportör değildi. Altan’ın 10 yıllık bir çalışma süresi vardı. Bu birikimin üstüne Yüce Divan sıfatıyla 8 bakan ve bir başbakan yargıladık. Heyette raportör olarak yer aldı. Çalışkanlığı, liyakati nedeniyle herkesin onayı vardı, ben de referans oldum. Raportörler ve üyelerin de önerisiyle Altan’ın yedek üyeliğe atanması görüşü benimsendi. O dönemde FETÖ ile ilgili bir hassasiyet, ayrışma yoktu. Cumhurbaşkanı nezdinde referans oldum ve ataması yapıldı” dedi. Kılıç, 10 Şubat 2015’te emekli olduğunu, Altan’la ilgili suç isnatlarının çoğunun emekliliğinden sonraki aşamaya dönük olduğunu belirterek “Bu dönemle ilgili bir şey söylemem mümkün değil” dedi. Mahkeme Altan’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. l ANKARA / Cumhuriyet İYİ Parti her ilde boy gösterecek Partide aday gösterilecek kişinin olası ittifak durumunda CHP’nin adayının önüne geçmemesi tartışılıyor. SELDA GÜNEYSU İYİ Parti yönetimi yerel seçimlerde her il ve ilçede mutlaka aday gösterilmesi noktasında mutabakata varırken, CHP ile ittifak halinde bu adayların nasıl ve ne şekilde belirlenmesi gerektiği konuları da masaya yatırılıyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener dün Meclis’te yaptığı açıklamada, “Aday tespiti için çalışıyoruz. An itibariyle herhangi bir görüşme, ittifakkonuşma yoktur” dedi. İYİ Parti’de yerel seçimlerde olası ittifaklara yönelik farklı görüşler dile getiriliyor. Bir görüşe göre, CHP ile ittifak 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi, İYİ Parti’ye oy kaybettirebilir, İYİ Parti’nin oyları CHP’ye kayabilir. Bu noktada CHP’nin Muharrem İnce’yi aday göstermesiyle Akşener’e gelecek oylarda ciddi düşüş yaşandığı anımsatılıyor. İYİ Parti’nin bu kez CHP’yle ittifaka gitmek yerine kendi güçlü adaylarıyla sahada olmasının partinin varlığı açısından daha önemli olduğu ifade ediliyor. İkinci görüşe göre ise CHP’nin oy potansiyelinin yüksek olduğu illerde mutlaka ittifaka gidilmeli. İttifak olmaması durumunda muhalefetin yerel seçimlerde de hâkimiyeti AKP ve MHP ittifakına bırakacağı vurgulanıyor. Bu nedenle İzmir gibi CHP’nin güçlü olduğu illerde CHP adayının önüne geçmeyecek isimlerin seçilmesinin sağlanması gerektiği dile getiriliyor. ‘Ulusalcı kanat stratejisi’ CHP’de, özellikle 24 Haziran sonrasında, İnce’den dolayı partiye küsen seçmenin alternatif olarak İYİ Parti’yi değerlendirebileceği belirtiliyor. Ancak İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerde CHP’nin Batı’daki Kürt seçmenlerin oylarıyla ittifaka gitmesi durumunda, bu illerde İYİ Parti’nin devredışı bırakılabileceğine de dikkat çekiliyor. Bu nedenle CHP’de, HDP ile yapılacak ittifaktan ‘rahatsızlık’ duyan seçmenin, İYİ Parti’nin adayları üzerinde kenetlenebileceği tartışılıyor. İYİ Parti’nin tüm il ve ilçelerde göstereceği adayların Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, milliyetçi ve demokrat kimlikli olmasının da önemine işaret ediliyor. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle