19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 28 Eylül 2018 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: İLKNUR FİLİZ 250/1 4 0 300/2 0 0 190/1 3 0 230/1 5 0 270/1 4 0 220/7 0 250/7 0 240/7 0 300/1 9 0 320/1 8 0 220/1 1 0 230/1 6 0 170/1 1 0 300/2 1 0 170/1 1 0 140/6 0 210/1 1 0 310/1 4 0 150/1 0 0 260/1 6 0 200/1 5 0 250/1 8 0 TARİHTE BUGÜN 1891: ‘Moby Dick’in yazarı, ABD’li şair ve yazar Herman Melville (72) öldü. 1950: Kore Birliği, önce İskenderun’a nakledildi, ardından gemilerle Kore’ye doğru hareket etti. 2013: ‘Şu Çılgın Türkler’in yazarı Turgut Özakman (83), Ankara’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Okul sözü verdiler3 lider, sınıfta olmayan 132 milyon kız çocuğu için fon kurdu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Theresa May ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau, başta Afrika üzere dün yadaki bütün kız çocuklarının 2030 yı lında eğitime erişebilmesi için bir fon kurduklarını duyurdu. Üç lider, Birleş miş Milletler (BM) Genel Kurulu öncesinde salı gü nü New York’ta düzenle nen sempozyumda yap tıkları konuşmalarda, 2.5 milyar dolarlık bütçeye sahip bu fonun üç yıl içe Macron risinde kurulacağını be lirtirken fona Norveç ve Hollanda’dan da destek geldiğini kaydetti. Tüm dünyada 132 mil yon kız çocuğunun oku la gidemediğinin hatırla May tıldığı buluşmada, kız çocukların eğitiminin milli ölçekte üretkenlik ve sos yal düzen açısından öne mi vurgulandı. Panelde söz alan uzmanlar, kız ço cuklarının eğitime erişim imkânlarının kısıtlı olma Trudeau sının, “çocuk evlilikleri”, zorla evlendirmeler, er ken hamilelik, işsizlik ve yoksulluk ris kine yol açtığına dikkat çekti. İngiltere Başbakanı May, tüm ülkeleri fona katkı yapmaya çağırırken, dünya da okuma yazma bilmeyenlerin yüzde 63’ünün kadınlardan oluştuğunu anım satan Fransa Cumhurbaşkanı Macron “Eğer bu yatırımı yapmazsak felaketler kapıda” dedi. l Dış Haberler Otobüs viyadük ayağına çarptı İstanbul Mecidiyeköy’de bir halk otobüsü önce bir otomobile, ardından da Mecidiyeköy Viyadüğü’nün ayağına çarptı. Akşam 20.00 sıralarında meydana gelen kazada 18 kişi hafif yaralandı. Karayolunda uzun araç kuyruğu oluşurken, yaralılar ambulanslarla hastanelere taşındı. l DHA oynarsaelkıiz Kız yurdunda faciadan dönüldü Konya’nın Ereğli ilçesinde Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı üniversiteli kız öğrencilerin kaldığı yurdun çatısında izolasyon çalışması sırasında yangın çıktı. Yemekhanede olan öğrenciler hızla tahliye edilirken dumandan etkilenen 10 öğrenci hastaneye kaldırıldı. Öğrencilerin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. l İHA Ayrılmak istediği sevgilisi yaktı Bursa’nın Yıldırım ilçesinde yol kenarında bulunan ve vücudunda yanıklar olan kadın yaşamını yitirdi. Ağır yaralı olarak Vatansever hastaneye kaldırılan kadının adının Şengül Vatansever (35) olduğu, görevlilere ayrılmak istediği sevgilisi Ü.V.’nin (30) aralarındaki tartışmanın ardından üzerine benzin dökerek yaktığını anlattığı belirtildi. İstanbul’a sevkedilen kadın kurtarılamadı. Şüpheli Ü.V.’nin, olaydan bir süre sonra trafik kazası geçirdiği ve ağır yaralandığı öğrenildi. l AA haber 3 Her ‘çalışan’ işçi değildir Emeği karşılığı başkasının yanında çalışan her insan kuşkusuz işçi değildir. Çünkü işçilik bir varlık ve bilinç durumudur. Örneğin Homeros zamanında efendinin ailesi ile birlikte çalışan aile kölesi beylik (klasik) köle değildi. Günümüzde de ustanın yanında meslek öğrenerek çalışan genç de tam anlamıyla işçi değildir. Bunlar kendilerini gerçek işçi gibi hissetmeyebilirler. Dolayısıyla kendilerini işçi sınıfının üyesi olarak görmeyebilirler. Gerçek işçilerin patronla bir tanışıklığı yoktur. Patron genellikle bir şirkettir. İşçilerin muhatabı da şirketin tüzelkişiliği ve üst düzey yöneticilerdir. İşçi bir sendika üyesi olmalıdır. Kendisinin işçi sınıfına ait olduğunun bilincindedir. Bilinç olmadan onur olmaz; onur olmadan siyasal konum ve tavır ortaya çıkmaz Gerçek işçi dünyanın bütün işçilerinin “kardeş” olduğuna inanır; patronun oy verdiği partiye asla oy ver(e)mez. Anadolu Kaplanı, Protestan Müslüman (!) patronların yanında çalışan işçiler “işçi” niteliklerini yitirmişler ya da bunları kazanmamışlardı. Çünkü patron ve işçi aynı tarikatın mensubuydular; bir bölümü Fethullahçı’ydı. Cennete birlikte gidecekleri için “sömürü” helaldi. Sözü Üçüncü Havalimanı inşaatı işçilerine getirmek istiyorum ama daha önce Prof. André Lefevere ve JeanPaul Sartre’dan her zamanki alıntımı yapacağım: “Dünyanın nasıl olması gerektiği konusunda ileri sürülen düşünceye ideoloji denir!” (Prof. André Lefevere). Burjuvazinin de işçi sınıfının da kendi ideolojileri vardır. JeanPaul Sartre daha 1945 yılında bir işçinin kendini bir burjuva gibi hissedemeyeceğini, böyle bir şeye hakkı olmadığını söylüyordu. Bu kadar gevezeliği, sözü Üçün cü Havalimanı inşaatında çalışan ve işveren tarafından “hayvan” konumunda çalıştırılan insanlara getirmek için yaptım. Bu olayın üç aktörü (çalışanlar, işveren, hükümet) ve iki tarafı (bir yanda çalışanlar, karşı tarafta işveren&hükümet ortaklığı) var. Hakem olması gereken hükümet, yaratıp beslediği işverenin ortağı durumunda. İşçilerin haklarını koruyup iyileştireceğine emrindeki kolluk gücüyle zulme ortak olmakta. Havalimanında inşaat çalışmaları 7 Haziran 2014’te başlamış; açılışı 29 Ekim 2018 tarihinde yapılacakmış. İnşaat İGA yatırımcılarının oluşturduğu Cengiz, Mapa, Limak, Kolin, Kalyon Ortak Girişim Grubu tarafından yapılmaktaymış. İnşaatın başladığı 2014 yılından bu yana iş kazaları ile gündeme gelen yeni havalimanında, ölümlü iş kazalarının yaşandığı kamuoyu gündemine sıklıkla gelmiş olsa da yaşanan iş kazalarının sayısı, iş kazaları nedeniyle ölen, malul hale gelen ya da geçici ve sürekli iş göremez durumunda olan işçi sayısı kamuoyuna açıklanmamaktaymış. Bu çok doğal: Hakem olması gereken hükümet işverenin yanında ve arkasında olursa böyle olur. İş bırakanların 15 talebinin tamamı işçi bilincinin eksikliğinden kaynaklanan bir geç kalmışlığı ifade ediyor. Ama birinde işverenin ilkelliği dikkatimi çekti: Maaşlar elden ödeniyormuş, banka hesaplarına yatırılmıyormuş. Daha kolay ve daha temiz olan banka aracılığı neden kullanılmamış? Bu çok önemli, işin içinde mutlaka bir katakulli var. Benim aklıma gelen, elden ödeme yapılırken keyfi kesinti yapılabilmesi. Üçüncü Havalimanı çalışanları ve sendikaları işçi sınıfı bilincine sahip olsalardı bu insanlık dışı durum ortaya çıkmazdı. Almanya’ya giden köylülerin orada işçi sınıfı bilinci kazanarak Türkiye’de devrim yapacaklarına inanan saf solcular vardı bir zamanlar. Sonunda o gurbetçiler AKP’nin oy deposu oldular. Bu yazı için son söz: 3. Havalimanı çalışanları müteahhitlerin partisine oy vermediği zaman gerçek işçi olur. HHH Düzeltme: Salı yazımda adı geçen Necmettin Topçu, Nurettin Topçu olacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle