19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 26 Eylül 2018 8 Yargıtay’ınTIR çelişkisi Berberoğlu kararının gerekçesini açıklayan Yargıtay, haberin daha önce Aydınlık’ta yer almasını yeterli bulmadı, TIR’larda taşıma faaliyetlerinin suç oluşturduğu iddiasını es geçti Yargıtay 16. Ceza Dairesi, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında MİT TIR’larına ilişkin “devlet sırrı” nite liğindeki görüntüleri açıklamak suçundan verilen 5 yıl 10 aylık hapis cezasını onama kararının gerekçesini dün açıkladı. 57 sayfa ALİCAN ULUDAĞ lık kararın 30 sayfasını dairenin gerekçesi 27 sayfası ise üye Yu suf Hakkı Doğan’ın karara karşı mu halefet şerhi oluşturdu. Devlet sırrı nın ifşası için TIR’lara ilişkin haberin daha önce Aydınlık gazetesinde ya yımlanmasını yeterli bulmayan Yar gıtay, Berberoğlu’nun TIR’larda taşı ma faaliyetlerinin suç oluşturduğu iddiasını için “Yerindelik denetimi kapsamında kalan tartışmaların yar gının görev alanı dışındadır” dedi. 16. Ceza Dairesi, gerekçeli kararın da yargılama sürecini anlatıp devlet sırrı kavramını tartışarak suçun ni telemesini yaptı. Yargıtay kararında TIR’larda silah taşındığı gerçeğinin daha önce Aydınlık gazetesinde ya yımlandığı gerçeğinin üzerini örttü. Bu olayla ilgili Aydınlık gazetesinin 21 Ocak 2014 tarihinde yayımlanan nüshasında TIR’larda silah taşındı ğı iddialarına yer verilmesi ve anılan gazetenin aynı tarihli ve ertesi gün kü nüshalarında TIR’larda taşındığı iddia edilen malzemelere dair bazı yazarların yorumlarının da yayım landığı anımsatılan kararda, “Cum huriyet gazetesinde yapılan haber de önceden yayımlanan haberlere atıf yapılmadığı gibi tamamen fark lı nitelikte ve faaliyetle ilgili tüm ayrıntıları içeren, kaynağından edi nildiği intibasını uyandıran bilgi ve belgelere yer verildiği anlaşılmak tadır” denildi. Kitap delil oldu Can Dündar’ın “Tutuklandık” kitabındaki söz konusu görüntülerin solcu bir milletvekilinden aldığını belirttiğine kararda yer verilirken şöyle denildi: “Dündar’ın kitabındaki bu ifadelerinden de anlaşılacağı üzere, gelen bilgi ve görüntülerin, önceden yayımlanması nedeniyle güncelliğini ve ‘sır olma vasfını’ kaybetmiş sıradan/aleni bayat bir haber konusu olmayıp, bilakis deneyimli gazeteci Can Dündar ve ekibinde heyecan yaratan, gazetede sınırlı sayıda kişiyle paylaşılan, bir an önce yayınlamak için acele edilen, hukuk bürosunca cezai sonuçları konusunda uyarılmalarına rağmen bu risk üstlenilerek yayınlanan, güncelliğini ve gizliliğini muhafaza eden bilgiler içerdiği çok açıktır. Bu nedenle bu sırrın kamuoyunda bilinen şey haline geldiği yönündeki savunmaya itibar edilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir.” AKP’nin rolünü görmedi Yargıtay kararında 2011’de başlayan Suriye iç savaşı sırasında Türkiye’nin sınırlarını cihatçılara açması gerçeği saklanarak, yaşanan olaylarda iktidarın rolü yokmuş gibi davrandı. Suriye’de olay tarihinde devam eden iç savaş ve çatışmaların Türkiye’nin milli güvenliğini ciddi anlamda tehdit ettiği belirtilen kararda, “Merkezi otoritenin kaybolduğu bölgede ortaya çıkan çok sayıda taşerön terör örgütünün ülkenin toprak bütünlüğüne, milli güvenliğine ve siyasi menfaatlerine açık ve yakın tehdit oluşturduğu yaşanan tecrübelerle somutlaşmıştır. Çatışma bölgesinde, Suriye ile komşuluğu ile ilgisi bulunmasa da Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek isteyen küresel güç durumundaki ülkelerin stratejik hamleleri olduğu dünya kamuoyunun da malumudur” görüşüne yer verildi. Muhalif üyeden 27 sayfalık şerh Karar Meclis Genel Kurulu’nda okunursa Berberoğlu kalan cezasının infazı için yeniden cezaevine konulacak. Daire üyesi Yusuf Hakkı Doğan, 27 sayfalık şerhiyle karara yargılama şartı, eksik araştırma ve suç vasıfı yönünden muhalefet etti. Anayasanın 83/4. maddesine göre “tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturmanın, Meclis’in yeniden dokunulmazlığı kaldırmasına bağlı olduğu” gerekçesiyle öncelikle durma kararı verilmesi gerektiğini belirten Doğan, ayrıca, sırrın aleniyet kazanıp kazanmadığı yönünden Aydınlık gazetesinin konuya ilişkin nüshalarının incelenmesi gerektiği, eylemin sübutunun kabul edildiği takdirde, TCK’nin 327. maddesinde düzenlenen “devlet güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme suçunu” oluşturduğu görüşünü aktardı. Doğan, eylemin gizli kalması gereken bilgileri açıklama olarak kabulü karşısında, bu konuda daha önce Aydınlık gazetesinde yayımlanan haber ve görüntüler nedeniyle kısmen sırrın açıklandığı ve tehlikenin hafiflediği göz önüne alınarak cezanın alt sınırdan verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu vurguladı. ‘TIR’larda suç var mı, yargının görevi değil’ Yargıtay, sır olarak korunan bilgi ve faaliyetlerin suç teşkil edip etmediğini ele aldı. Suriye topraklarında gerçekleşen iç savaş nedeniyle sınır komşusu olan Türkiye’ye yönelik açık ve yakın tehdidin gerçekleşmesinden önce meşru savunma durumunda kalan devletin, yetkili organları marifetiyle halin gereklerine uygun, orantılı ve önleyici tedbirleri almak hakkına sahip olduğu savunulan kararda, “Hiçbir devlet felaketlerin gelip çatmasını bekleyemez” denildi. Somut faaliyetin de bu kapsamda milli savunma ve siyasal menfaatların korunması bağlamında icra edilen ve sır olarak korunan faaliyetler olduğu ifade edilen kararda, “Bunun suç oluşturduğu yönündeki ispat edilemeyen iddianın hukuki dayanağının da bulunmadığının kabulü gerekir. Ceza yargılaması bakımından olaylar, eylemler; suç teşkil edip etmedikleri, hukuka aykırı olup olmadıkları yönüyle değerlendirilirler. Tartışma konusu suçlar itibarıyla de hâkimin tartışacağı kriterler yukarıda açıklanmıştır. Yoksa, tedbirin yeri, zamanı, içeriği, başarılı olup olmadığı gibi yerindelik denetimi kapsamında kalan tartışmaların yargının görev alanı dışında kaldığı açıktır” ifadeleri kullanıldı. Sanığın, devletin milli güvenliği ve siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla devlet sırrı mahiyetinde icra edilen faaliyetlere ilişkin bilgi ve görüntüleri Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni olan ve haberi yapan Can Dündar’a, faaliyetten 16 ay sonra verdiği ifade edilen kararda, sanığın bilgi birikimi ve mesleki tecrübesine göre, eyleminin sonuçlarını bilebilecek durumda olduğu öne sürüldü. ‘Vekilliği düşür’ yazısı Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme halinde düşmesinin, bu husustaki kesin mahkeme kararının genel kurula bildirilmesine bağlanmış bulunması ve TBMM üyesi hakkında, seçimden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmü CHP: Rehin haline getirme kararı MAHMUT LICALI CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında Yargıtay tarafından verilen onama kararının ardından sürecin nasıl işleyeceği konusunda farklı tartışmalar yapılıyordu. Berberoğlu hakkındaki kararın TBMM’ye gelmeyeceği yorumları yapılırken, Yargıtay’ın gerekçeli kararında kesinleşen hükmün bir örneğinin anayasada yer alan milletvekilliğinin düşürülmesini düzenleyen madde gereğince gereğinin takdiri için TBMM Başkanlığı’na gönderilmesine karar verdi. Buna göre 1 Ekim’den sonra açılacak TBMM’de söz konusu kararın genel kurulda okunması durumunda Berberoğlu’nun milletvekilliği düşecek. Milletvekilliğinin düşmesiyle birlikte de Berberoğlu’nun tekrar cezaevine girmesinin önü açılacak. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Berberoğlu kararının ucube bir karar olduğunu ifade etti. Özkoç, Yargıtay’ın gerekçeli kararı için “Enis Berberoğlu’nu serbest bırakmak için değil, serbest bıraktık adı altında rehin haline getirmek; onun milletvekili yetkilerini almak için gerekçeli kararı da yayınlıyorsunuz” dedi. Özkoç, söz konusu kararın Berberoğlu’nun vekilliğini düşürüp tekrar cezaevine girme anlamına gelen yargı sopası olduğunu belirterek, “Bu karar düzeltilmelidir. Enis Berberoğlu masumdur. Berberoğlu ile uğraşacağınıza FETÖ’cü savcıları yakalayın” diye konuştu. Benzer süreç olabilir CHP’li Berberoğlu hakkındaki gerekçeli karar, aynı zamanda benzer durumda olan pek çok milletvekili hakkında da benzer süreçlerin yaşanmasını gündeme getirebilir. Dokunulmazlığın kaldırılmasıyla 26. dönemde yargılanmaya başlanan ve 27. dönemde tekrar seçilen yaklaşık 50 milletvekili Berberoğlu hakkında verilen karar kapsamında tekrar yargılanabilir. 24 Haziran seçimlerinden sonra tekrar seçilen pek çok HDP ve CHP’li vekil hakkında yargılama süreçleri durmamış, mahkemeler duruşma tarihlerini eylül ve ekim aylarına ertelemişti. Yargıtay’ın verdiği bu kararın emsal olması durumunda HDP’den yaklaşık 20, CHP’den de yaklaşık 30 milletvekili hakkında yargı süreçlerinin devam etmesinin önünde bir engel kalmıyor. l ANKARA nün yerine getirilmesinin, üyelik sıfatının sona ermesinden sonra mümkün bulunduğu anımsatılan kararda, anayasanın 83/3 maddesi gereğince sanık hakkında verilen ceza hükmünün yerine getirilmesinin üyelik sıfatının sona ermesine bırakılmasına, bu nedenle sanığın derhal salıverilmesi için savcılığa müzekkere yazılmasına karar verildi ği belirtildi. Sanık hakkında kesinleşen hükmün bir örneğinin anayasanın 84/2 (Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur.) hükmü gereğince gereğinin takdiri için TBMM Başkanlığı’na gönderilmesine karar verildi. l ANKARA İSTANBUL ANKARA Aydınlık yazdı ama.. Kararda, Berberoğlu şöyle suçlandı: “Bu itibarla, milli güvenlik bağlamında ciddi bir tehdit süreci devam ederken, sanık Enis Berberoğlu tarafından temin edilip başka dosyada sanık Can Dündar’a verilen ve Can Dündar tarafından da daha evvel haber yapan gazeteden farklı olarak geniş bir kitleye ulaşan Cumhuriyet gazetesinin 29 Mayıs 2015 tarihli nüshasında yapılan haber suretiyle açıklanan, daha evvel açıklanmamış bölümleri ve içeriği itibarıyla devletin güvenliği ve siyasal yararlarını koruma kabiliyetini haiz olan bilgilerin halen sır vasfını muhafaza ettiğinin kabulü ve sırrın korunmasının demokratik toplumda gerekli olduğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.” ‘Cumhuriyet gazetesi bir okul’ l Gazetemizin Şişli’deki merkez binasına yönetim kurulu üyeleri ile birlikte gelen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nu Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve İmtiyaz Sahibi Alev Coşkun, Vakıf Genel Saymanı Hüseyin Yıldız, Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya ve yazarlarımız Emre Kongar ile Miyase İlknur karşıladı. Yeni seçilen vakıf yönetimini ve genel yayın yönetmenini tebrik eden Kaftancıoğlu, “Aykut Bey nezdinde burada çalışan tüm arkadaşlara başarı dileklerinde bulunuyoruz. Buranın bir okul olması ve bunu sürdü rebilmesi her açıdan önemli. Türkiye’de basının ne hale geldiğini anlatmamıza gerek yok. Cumhuriyet bir şimal yıldızı gibi parlayacak kurum olarak kalacaktır” diye konuştu. Alev Coşkun da “Genel Başkanlıktan sonra tüzükte olmasa da İstanbul İl Başkanı 2. önemli yerdir. Cumhuriyet Vakıf davası bir hukuk süreciydi. Yargıtay kararlarına herkes saygı duymak zorunda. Kemal Bey’in de (Kılıçdaroğlu) arayarak tebrik etmesi bizler açısından büyük onurdur” dedi. l Atatürkçü Düşünce Derneği Sarıyer Şubesi Başkanı Fahrettin Serdaroğlu ve üyeleri de Küçükkaya ile görüşerek başarı dileklerinde bulundu. Serdaroğlu “Sizlerin geçmişten bugüne iyi bir muhabir olduğunuzu biliyoruz. Gazetemiz bundan sonra daha iyi olacaktır. Sizin nezdinizde tüm çalışanlara başarılar diliyoruz” dedi. l Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) İstanbul Şubesi Başkanı Yard. Doç. Dr. Orhan Çekiç ile üyeleri Prof. Dr. Coşkun Özdemir, Doç. Dr. Cüneyt Akalın, Prof. Dr. Ayşe Uygur, Emekli Tümgeneral Tarık Özkut da gazetimizi ziyaret etti. Tüm üyeler adına konuşan haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HRANT DİNK DAVASI Yeni mahkeme başkanı göreve başladı SEYHAN AVŞAR Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin 7’si tutuklu 85 sanığın yargılanmasına dün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme başkanı Emre Efe Şimşek, yapılan heyet değişikliği sebebiyle tanıkların bir dahaki celse dinlenmesine karar verdi. Dün görülen celsede ise sadece tahliye taleplerine ilişkin beyanlar alındı. Tutuklu sanıkların Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldıkları duruşmada ev hapsi şartıyla tahliye edilen dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı sanık Albay Ali Öz sağlık sorunları, market alışverişi için başkalarına ihtiyaç duyması gibi nedenlerle ev hapsinin kaldırılmasını istedi. Tutuklu sanıklardan Ercan Gün, beyanında 27 aydır hiçbir delil olmadan tutuklu olduğunu belirterek “Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin yaptığım haber nedeniyle tutukluyum. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden (TGC) ödül alan bir haber. Bu haber ile örgütün bağlantısını sağlayacak tek bir delil yok. Mutlak adalete inanan bir insanım. Adalet bugün olursa bugün, olmazsa öte tarafta” dedi. Tutuklu sanık dönemin Trabzon Emniyet Müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ise Hrant Dink cinayetiyle ilgili kendisine gelen bilgiyi aynı gün İstanbul ve Ankara’daki yetkililere bildirdiğini söyledi. Cinayetten altı ay sonra Trabzon Jandarmasının aynı istihbaratı aldığını belirten Akyürek, “O dönem bu bilgiyi kimse ile paylaşmıyorlar. Cinayetin ardından bir rapor hazırlayarak, paylaşıyorlar. İstanbul Emniyeti’nin görev ve sorumluluğu da bana yükleniyor. Cinayetten üç ay önce istihbarat daire başkanı olarak cinayetin önlenmesine dair dosyada yer alan resmi yazılar bana aittir. Hrant Dink’e sözlü ve fiili saldırılar olduğu dönemde onu korumak için hiçbir şey yapmayan İstanbul Emniyeti’nin sorumlularının bir kısmı tutuksuz, bazısı da davada tanık. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. ‘Bu dosyanın neresindeyim?’ Dönemin Jandarma Genel Komutanlıgˆı I·stihbarat Degˆerlendirme ve Analiz Merkez Amiri tutuklu sanık Hamza Celepoğlu, “Tutuklu sanık olarak değil, sanık olarak değil, tanık olarak bile ben bu davanın neresindeyim?” dedi. Cinayetin işlendiği tarihte İtalya’da dil eğitiminde olduğunu belirten Celepoğlu, bu dosyadan tahliyesini istedi. Taleplerin alınmasının ardından duruşmaya cuma gününe kadar ara veren mahkeme heyeti, cuma günü görülecek celsede taleplere ilişkin ara kararı açıklayacak. l İSTANBUL Şafak Pavey beraat etti Eski CHP Milletvekili Şafak Pavey MİT TIR’ları davası sırasında adliye içindeki eyleme katıldığı için “Toplantı ve Yürüyüşleri Kanunu’na Muhalefet” suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davadan beraat etti. İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunma yapan Pavey, “Olay tarihinde İstanbul Milletvekili ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bağımsız Denetmeniydim. Adliye koridorunda sessizce bekledik. Fakat herhangi bir yürüyüş ve gösteri yapılmamıştır. Sol kol ve bacağım protezdir. Fiziki olarak kalabalığa katılarak yürüyüş yapmak ve alkışlamak gibi eylemleri yapmam mümkün değildir. Beraatımı talep ederim” dedi. Mahkeme, sanığın cezalandırılması için yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğini belirterek Pavey’in beraatına karar verdi. l İSTANBUL / Cumhuriyet TÜMÖD Başkanı Çekiç, “Kafamız hep Cumhuriyet ve ilkeleriyle dolu. Cumhuriyet çok önemsediğimiz bir basın aracı. Yönetim değişikliğinden memnuniyet duyduğumuzu belirtmek isteriz. Cumhuriyet yeniden Cumhuriyet olacağı için mutluyuz” diye konuştu. Küçükkaya da TÜMÖD’e yaptıkları ziyaret için teşekkür etti. l Cumhuriyet Gazatesi Okurları Ankara Topluluğu (Ankara CUMOK) gazetemiz Ankara Bürosu’nu ziyaret etti. Ankara Temsilcimiz Sertaç Eş ile Vakıf Yönetim Kurulu üyesimiz ve yazarımız Işık Kansu’yla bir araya geldi. CUMOK üyeleri, gazetemize destek olmak amacıyla Cumhuriyet Yayınları’ndan kitap satın aldı. l Haber Merkezi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle