18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 3 Ağustos 2018 haber 6 EDİTÖR: HAKAN AKARSU / ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Sanıklar birbirine düştü Şehit anne ve bebeğin mezarı ziyaretçi akınına uğradı Türkiye ağlıyor Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde salı günü eşi Jandarma Astsubay Çavuş Serkan Karakaya’yı görev yaptığı üs bölgesinde ziyaret ettikten sonra dönüş yolunda terör örgütü PKK’nin yola tuzakladığı patlayıcıyı infilak ettirmesiyle şehit olan Nurcan Karakaya (25) ve 10 aylık oğlu Bedirhan Mustafa Karakaya’nın Sivas’ın Şarkışla ilçesindeki mezarları ziyaretçi akınına uğradı. Eşini ve oğlunu kaybeden Jandarma Astsubay Çavuş Serkan Karakaya, memleketi Kayseri’de taziyeleri kabul etti. Serkan Karakaya, eşi Nurcan’ın doğum gününün 11 Ağustos olduğunu belirterek, “Olay günü yaş günü için değil, ziyarete gelmişti” diye konuştu. l DHA AYM hak ihlali dedi 1993 yılında PKK ile çıkan çatışmada yaralanan ancak kafasındaki kurşun 20 yıl sonra tespit edilen Dağdelen’e tazminat yok. Şırnak’ın Silopi ilçesinde vatani görevini yapar Kafasındaki kurşunun 20 yıl sonra tespit edilmesi üzerine, ken 1993 yılında terör örgü Milli Savunma Bakanlığı’na baş tü PKK ile çıkan çatışmada ya vuran Abdurahman Dağdelen, ralanan ve başındaki mermi 20 1993 yılında muayene ve tetkik yıl sonra tespit edilen Abdurah lerinde, olay sırasında başına isa man Dağdelen, idarenin ağır bet eden merminin tespit edile hizmet kusurunun bulunduğu memesinde idarenin ağır hizmet nu belirterek, hak ihlali iddia kusurunun bulunduğunu belirte sı ve uğradığı maddimanevi za Dağdelen rek, bu nedenle uğradığı maddi rarın karşılanması amacıyla Anayasa ve manevi zararın karşılanmasını iste Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Başvu di. Maluliyet derecesinin de düşük gös ruyu kabul edip, ihlal kararı veren AYM, terilerek düşük maaş bağlandığını be tazminat talebini ise reddetti. lirten Dağdelen’in talebi, Bakanlık tara Evli ve 2 çocuk babası olan Dağde fından reddedildi. Abdurahman Dağde len, Dağdelen, 2013 Nisan ayında fizik len bunun üzerine, Askeri Yüksek İdare tedavi için gittiği Ankara’da durumunu Mahkemesi’nde (AYİM) dava açtı. AYİM askeri doktora anlattı. Bunun üzerine de Dağdelen’in başvurusunu zaman Dağdelen’in tekrar çekilen tomografi aşamı nedeniyle reddetti. Dağdelen, sinde kafasındaki kurşun tespit edildi. AYM’ye bireysel başvuru yaptı. l DHA 10 Ekim katliamı davasında, sanıklar birbirlerini yalan söylemekle suçladı. Mağdur aileleri ise sanık avukatlarına isyan etti. İki sanığın daha ifade vereceği bugünkü duruşmada mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor. Ankara Tren Garı’ndaki katliama ilişkin davanın karar duruşmasında, sanıklar esas hakkındaki savunmalarını yaptı. Sanık Alpfidan hâkime ‘Sizinle abi kardeş gibi konuşacağım’ derken, diğer sanık Demir, devletin kendisinden özür dilemesini istedi. Mağdur aileleri ise sanık avukatlarına isyan etti: Giydiğiniz cübbeye yazık. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamı olarak tarihe geçen ve 101 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Tren Garı patlamasına ilişkin davanın karar duruşması, dün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi’nde görüldü. Sanık Suphi Alpfidan’ın avukatı Akın Deniz müvekkili hakkında savunma yaparken mağdur aileleri “Bir katili bu kadar savunmayın, giydiğiniz cüppeye yazık” diye bağırdı. Sanık Suphi Alpfidan, bir kişiyi tanıdığı için 2 yıldır tutuklu olduğunu söyleyerek, “(Mahkeme Başkanı Giray’a) Ben de siz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Sizinle abi kardeş gibi konuşacağım. Yakup Karaoğlu ilk tanıdığım insan. Biz arazi alıp satıyoruz. Arazi harici eve dahi bakamıyoruz. O kadar yoğundu. Haftanın 5 günü tapudaydık. Bu işlemler aracılığıyla Yakup’la tanıştık. Onun aracılığıyla da Halil Alçay’la tanıştık” dedi. ‘Kültürümüz uyuşmuyor’ Alpfidan, IŞİD üyelerine ev kiralamadığını ileri sürerek, “Bir tane ev kirası kontratı gelmedi. Benim bu adamlarla ilgim ilişkim yok. Kültürümüz uyuşmuyor. Hayatım perişan oldu. Bir terör örgütü üyesi damgası yedim” diye konuştu. Alpfidan, Antep 1 Mayıs patlamasıyla ilgili “İstihba ratın çok büyük açığı var” ifadesini kullanırken, Yunus Durmaz’la ilgili “Etme bulma dünyası başkan. O kadar insanın canını yaktı, bakın nasıl öldü” değerlendirmesinde bulundu. Yunus Durmaz’ın kardeşi sanık Hacı Ali Durmaz, kendisinin suçsuz olduğunu savunarak, “103 kere ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan adam tek bir sayfa savunma hazırlıyor. Normalde bunu da yapmayacaktım. Avukatım hazırlanmış yapayım. Ben bu patlamanın neresinde yer almışım? Bir şeyler yapmışsam iddia makamının açıklaması lazım. Ben Yunus Durmaz’ın kardeşiyim diye ağırlaştırılmış müebbet almam mı lazım?” diye konuştu. Sanık Resül Demir, savunmasında “Güzel bir hikâye anlatacağım” diyerek, hikâye anlattı. Demir, anlattığı hikâyeden sonra şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Cumhuriyeti devletinin benden özür dileyerek, beni buradan göndermesi gerekecek. Benim 3 yılımı çaldınız. Kendimi anlatmak için üstümü başımı yırtasım geliyor. Tayyip Erdoğan’ın ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözünün tersini yaparsanız, insanla beslenir devlet dersiniz. Benim bütün ömrümü çalarsınız.” İtiraf gibi ifade Sanık Burak Ormanoğlu, dosyada yer alan belgelerin gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, belgelerde yer alan resimlerdeki kişinin kendisi olmadığını ileri sürdü. Sanık Yakup Karaoğlu, “IŞİD üyesi olduğumu ispat etmek için belirledikleri delillerden birisi IŞİD daha kurulmadan önce gittiğim bir piknik. Bank Asya’nın açılışında Gülen, Erdoğan ve Abdullah Gül vardı. Ancak şimdi bu bankaya para yatı ranlar suçlu sayılıyor. Önceden bu açılışı yapanlar suçlanamayacağı gibi biz de suçlanamayız” dedi. Sanık Yakup Karaoğlu, savunmasını yaparken sanık Esin Altıntuğ araya girdi. Bombacıları Ankara’ya getiren Halil İbrahim Durgun’un eşi olan Altıntuğ, şunları söyledi: “Eşim Halil’in firar ettiği gece Yakup’un onu kaçırdığını söyledi. Zorla evimizde ders yaptırdı, misafir getirtti. Yabancı misafirleri gelirdi. Benim evime de getirtmek istedi ama müsaade etmedim. Hiçbir şey yapmamış gibi şimdi yalan söylüyor burada. Benim eşimi bu yola sokan, bizim hayatımızı mahveden kişi Yakup’tur. Suriye’den gelen insanlara evini açıyordu. Dini toplantılar yapıyor, beyinleri yıkıyordu. Eşleri Suriye’de ölen kişiler geliyordu Türkiye’ye bunları vesilesiyle. Halil yurtdışına çıkacağını 14 Ekim günü söyledi. (Yakup’un Halil İbrahim Durgun’u kaçırdığını kastederek) ‘Yakup geldi beni aldı götürdü’ dedi.” Altıntuğ’un ifadelerinden sonra Karaoğlu “Ben şimdi neyle suçlandım. Kendi evime Suriyeli birini niye götüreyim? Öyle hale geldi ki kocasının benim öldürdüğümü söyledi. Ben Halil İbrahim Durgun’u aranıyorsun diye aramadım. Kaçması yönünde bir şey söylemedim. Ben nasıl işler yapıyorum anlamadım ki?” diye konuştu. Karar bugüne ertelendi Dün karar çıkması beklenen davada, sanık savunmaları tamamlanmadığı için, duruşma bugüne ertelendi. İki sanığın da savunmalarının alınmasının ardından, mahkemenin bugün kararını açıklaması bekleniyor. l ANKARA /Cumhuriyet NECATİ SAVAŞ Erdoğan ‘En yüksek devlet memuru’nu saray’dan atadı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kararnamelerle en yüksek devlet memuru olarak belirlenen Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’na, mevcut Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Metin Kıratlı’yı atadı. Mevcut Genel Sekter Fahri Kasırga’nın yerine, Kasırga’nın yardımcısı Kıratlı’nın Genel Sekreterlik yerine kurulan İdari İşler Başkanlığı’na getirilmesi de dikkat çekti. Kasırga’nın Saray’da ki görevine başdanışman olarak devam edeceği öğrenildi. AA’nın haberine göre, Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği kaldırıldı. Yerine İdari İşler Başkanlığı kuruldu. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı, Başbakanlık Müsteşarına denk kabul edildi. Yani İdari İşleri Başkanı, en yüksek devlet memuru oldu. İdari işler başkan yardımcıları ise bakanlıkların genel müdürlerine denk hale getirildi. l ANKARA/Cumhuriyet T.C. BAKIRKÖY 4. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/955 DAVALI: LATİF KOÇYİĞİT DOSYADA MEVCUT ADRESİ: Yeşilköy Mah. İstasyon Cad No: 30 İç Kapı No: 2 Bakırköy İstanbul Davacı Münevver Koçyiğit tarafından aleyhinize açılan Boşanma davasının yapılan yargılamasında; Mahkemece dava dilekçesinde belirtilen adrese dava dilekçesini bildirir davetiye çıkarılmış olup, belirtilen adreste ikamet etmediğinizden bahisle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davacı asil Bakırköy Nöb. Aile Mahkemesi’ne verdiği 27/12/2017 havale tarihli dava dilekçesi ile;davalı ile 30 yıllık evli olduğunu, 3 çocuğu, reşit olduklarını, eşinin iyi bir eş ve iyi bir baba olmadığını, maddi ve manevi yönden yoksun bıraktıklarını, fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, evlilik dışı çocuğunun olduğunu, 22 yıl evvel müşterek evlerini terk edip gittiğini, davalının yüzünden evlerine haciz geldiğini tüm bu nedenlerle boşanmalarına karar verilmesini taleple dava etmiştir. HMK 121 atfıyla 129/2 ve 194.md. uy. tebliğden itibaren 2 hafta içinde elinizde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte davacı sayısından 1 fazla düzenlenmiş örneklerinin dilekçeye eklenerek mahkemeye verilmesi, başka yerlerden getirilecek belgeler içinde bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması, tanık dahil tüm delillerinizi ibraz etmeniz ve delillerin celbi için masraf yatırmanız gerektiği aksi halde delillere dayanmış sayılmaktan vazgeçmiş sayılacağınız ihtar olunur. 13/02/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 846484) T.C. İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN DOSYA NO: 2018/593 Esas Davacı, MÜFLİS ROTA İNŞAAT TURİZM VE TİC. A.Ş. İFLAS İDARESİ ile Davalı, HASIMSIZ arasında mahkememizde görülmekte olan Konkordato (İflastan Sonra Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 309)) davası nedeniyle; MÜFLİS ROTA İNŞAAT TURİZM VE TİC. A.Ş. İFLAS İDARESİ tarafından talep edilen konkardatonun tasdiki davasında mahkememizce18/05/2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet verilmiş olup, konkordato komiseri olarak Geçici komiser olarak iflas idare memurları Av. ALİ ERDEM AKÇAY, OSMAN AKIN VE ONUR DAĞLI atanmıştır. Duruşmanın 27/08/2018 günü saat:10:00 de yapılacağı, alacaklıların mehil talebine iş bu ilanın gazetede ilan tarihinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edebilecekleri, konkordato mühleti verilmesini gerektirecek bir hal bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri, İİK’nun 288. maddesi hükmünce ilan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 847593) Apolete yıldız eklendiYüksek Askeri Şura üyeleri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında Anıtkabir’i ziyaret etti. Muharrem İnce’nin tepki gösterdiği Temel, orgeneralliğe yükseldi Yeni sistemin ilk Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkan lığında Saray’da toplandı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, Erdoğan’ın kendisini eleş tiren sözlerini alkışladığı SİNAN TARTANOĞLU için apelotlerini sökeceğini söylediği İsmail Metin Temel’in apoleti korgene rallikten orgenaralliğe yükseldi. 2.5 saat süren toplantının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, alınan kararlara ilişkin bilgi ver di. Buna göre YAŞ’ta; 9 general/amiral bir üst rütbeye, 41 albay general/ami ralliğe terfi etti. 13 generalin görev sü releri 1 yıl, 383 albayın görev sürele ri ise 2 yıl uzatıldı. 12 general/amiral kadrosuzluktan emekliye sevk edildi. Böylece TSK’de 215 olan general/ami ral sayısı 244’e çıktı. Rütbesi yükseldi Afrin ve Fırat Kalkanı harekâtlarını sevk ve idare eden 2. Ordu Komutanı Korge neral Temel, orgena ralliğe terfi ettirildi. 24 Haziran seçimleri önce sinde İnce, Erdoğan’ın kendisini eleştiren söz lerini alkışladığı gerek çesiyle Temel’in apo letlerini sökeceğini di İsmail Metin Temel le getirmişti. İnce, bu sözleri nedeniyle hükü metin sert eleştirileri ile karşılaşmıştı. 30 Ağustos’tan itibaren orgeneral apoleti ta kacak olan Temel’in eşi Ferhan Temel de geçen ay Yargıtay üyesi olarak atanmıştı. ‘Darbe belgesi’ne terfi FETÖ soruşturmasında tutuklanan Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Deniz’de ‘kor’ sorunu çözüldü Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal oramiralliğe terfi etti. 2017 YAŞ’ında Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak atanan Özbal’ın; kuvvet komutanlığına “oramiral” olarak değil “koramiral” olarak atanması tartışma yaratmıştı. Özbal’ın atanması ile ‘Deniz’de ‘Veysel Kösele’ krizi yaşanmıştı. Kösele, 2012’de Askeri Casusluk soruşturması kapsamında tutuklanmış, 5 gün kaldığı cezaevinden tahliye edilmişti. Kösele, bu olay nedeniyle, koramirallikten oramiralliğe 2 yıl gecikmeli terfi ettirilmişti. 2015’te oramiral liğe yükseltilen ve Deniz Kuvvetleri’nin 2 numaralı görevi olan Donanma Komutanlığı’na atanan Kösele’nin 2017’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na atanması bekleniyordu. Hükümet, bu görev için Koramiral Özbal’ı tercih etti. Oramiral rütbesinde henüz 2’nci yılını tamamladığından resen emekli edilemeyen Kösele kendi kararı ile emekli olmuştu. Kösele emekli olmasaydı, bir alt rütbedeki komutanın emrine girmesi gerekecekti. Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep’in görev süresi bir yıl uzatıldı. Kardak’tan hapse, hapisten amiralliğe Poyrazköy Davası’nda terör örgütü üyeliğiyle suçlanıp hapis yatan, daha sonra beraat eden SAT komandoları albaylar Mustafa Turhan Ecevit ve Ercan Kireçtepe tuğamiralliğe terfi etti. Ecevit 1996’da Kardak operasyonuna deniz üsteğmen olarak katıldı. Poyrazköy davası sırasında 7.5 ay hapiste kaldı. Kireçtepe ise Kardak kirizinde üsteğmen rütbesiyle görev yaptı, Poyrazköy yargılamasındar 5 yıl hapis yattı. Darbe girişimine katılan SAT komandolarını SAT Komutanı Ecevit ve yardımcısı Kireçtepe yönetti. Partigöç’ün makam odasında bulunan evrakları savcılık talebiyle inceleyen Genelkurmay Başkanlığı bilirkişi heyetinde yer alan Hava Albay Orhan Gürdal, tuğgeneralliğe terfi ettirildi. FETÖ davalarının temel delili olarak değerlendirilen, Gürdal’ın da imzasının olduğu raporda, 2015 yılında, Genelkurmay’a gönderildiği belirlenen bir bilgi notuna yer verilmişti. Bilgi notunda, “TSK bünyesindeki örgüt mensuplarına müdahale edilmesi durumunda, örgüt içinde aşikâr olanları ortaya atıp kalan mensuplarını kurtarma çabasına girebileceği, bunlardan çare bulamaması durumunda ise erken ve olgunlaşmamış bir darbe girişiminde bulunabilirler” ifadeleri kullanılmıştı. Bilirkişi heyeti, örgüt üyesi olarak değerlendirilen il jandarma komutanlarının isimlerinin yazılı olduğu sayfaya dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel tarafından paraf atıldığını, “Sn. J. Gen. K. İnceleyin/Araştırın/Tetkik edin Sonucu bana arz edin” notunun düşüldüğünü belirlemişti. Heyet, raporunda, “Bu belge neticesinde başlatılan herhangi bir idari veya adli soruşturma evrakı tespit edilememiştir” uyarısını yaptı. Döndü, tuğgeneral oldu 15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK’lerle yapılan ihraçlar nedeniyle ortaya çıkan pilot açığı, daha önce Hava Kuvvetleri’nde görev yapmış ancak emekli olmuş pilotların yine KHK düzenlemesiyle orduya geri dönüşleri sağlanarak kapatılmaya çalışıldı. Bu şekilde Kasım 2016’da orduya geri dönen 12 pilottan Hava Albay Tansel Çokuysal, dünkü karar ile birlikte tuğgeneralliğe terfi etti. Darbe girişimine ilişkin Diyarbakır’daki soruşturma kapsamında gözaltına alınıp adli kontrolle serbest bırakılan Kurmay Albay Sebahattin Kılınç, tuğgeneralliğe terfi etti. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle