Katalog

DUNYA Guterres: Akıl almaz suçlardan Myanmar sorumlu Bangladeş’te yüz binlerce Arakanlının kaldığı sığınmacı kampını ziyaret eden Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, sığınmacıların maruz kaldığı “akıl almaz” suçların sorumlusunun Myanmar hüküme ti olduğunu söyledi. Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim’le birlikte Kutupalong kampını ziyaret eden Guterres, Arakanlıların barbarca şiddete, çok sayıda insanın katline, tecavüze, işkenceye tanık olduklarını söyledi. Salı 3 Temmuz 2018 [email protected] TASARIM: EMİNE BİLGET 7 Berlin’de çözüm sinyali Almanya’da koalisyon ortakları, kardeş Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) arasındaki sığınmacı sorununa ilişkin görüş ayrılığında İçişleri Bakanı Horst Seehofer önce istifa sinyali verdi, ardından Başbakan Angela Merkel ile dün geç saatlerde yaptığı toplantıyla çözüme ulaşıldığını söyledi. Alman basını, CSU lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in önceki gece hem partisindeki hem de hükümetteki görevinden istifasını gündeme getirdiğini ancak daha sonra Başbakan Angela Merkel’le son kez görüşmeye ikna edildiğini bildirdi. CDU Genel Merkezi’nde dün bir araya gelen iki parti heyetlerinin görüşmesi öncesinde açıklama yapan Seehofer, Merkel’e yüklendi ve Merkel’i başbakanlığa taşıyanın kendisi olduğunu belirterek, “Benim sayemde başbakan olan birinin görevime son vermesine izin vermeyeceğim” dedi. Alman DPA ajansı, parti heyetlerine dayandırdığı haberinde ise görüşmede koalisyonun devamı Sığınmacı sorunu nedeniyle istifa resti çeken İçişleri Bakanı, Merkel’le görüşmesinin ardından uzlaşıya vardıklarını açıkladı Merkel nı sağlayabilecek bir uzlaşmaya varıldığını bildirdi. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana kardeş partiler olarak çalışmalarını sürdüren Hıristiyan Birlik partileri arasındaki hükümeti sarsan kriz, Seehofer’in Almanya’nın sığınmacı sayısını azaltma isteğine dayanıyor. Seehofer iki hafta önce Merkel’den AB’nin 2829 Haziran’daki Brüksel zirvesinde konuya ilişkin uygulanabilir bir plan ortaya konmasını istemiş, aksi takdir Seehofer de sığınmacıların ülke dışına çıkarılması için adım atacağı ültimatomunu vermişti. Merkel ise zirvenin ardından 14 AB ülkesinden sığınmacıların Avrupa’da ilk kayıt yaptırdıkları ülkeye geri gönderilmesi için anlaşma garantisi aldığını duyurmuştu. Seehofer’in ülkelerle anlaşma garantisinden tatmin olmadığı, AB zirvesinin ortak metninde konuya yer verilmemesinden rahatsız olduğu bildirildi. Seehofer’in cumartesi günü Merkel’le yaptığı görüşmenin başarısızlıkla sonuçlandığı, CSU’nun önceki gün yapılan toplantısında ise yöneticilerin parti liderini son bir görüşmeye ikna ettiği kaydedilmişti. Merkel’in SPD kaygısı Bavyera eyaletinin CSU’lu Başbakanı Markus Söder partiler arasındaki görüşmeye ilişkin olarak, “Biz uzlaşmaya hazırız” diye konuştu. CSU’nun cumartesi günkü görüşmede çok sayıda plan masaya koyduğu ancak CDU tarafının bunları kabul etmediği öne sürülürken, Merkel’in koalisyonun ikinci büyük ortağı Sosyal Demokratları (SPD) kaybetmemek adına Seehofer’le gerilimi göze aldığı yorumları yapıldı. SPD’li Dışişleri Bakanı Heiko Mass, koalisyon ortakları arasında yaşanan sığınmacı anlaşmazlığının Almanya’nın imajına ve hükümete zarar verdiğini söyledi. Göçmen dramı büyüyor Afrika’dan Avrupa’ya göç etmek isteyenlerin Akdeniz’de yaşadıkları dram, ürkütücü boyutlara ulaştı. Uluslararası Göç Örgütü, hafta sonu Libya sularında 204 göçmenin yaşamını yitirdiğini, yılın başından bu yana Akdeniz’de ölenlerin sayısının da bini aştığını bildirdi. Libya açıklarında cuma günü göçmenleri taşıyan bir teknenin alabora olması sonucunda 3’ü bebek 103 göçmen yaşamını yitirmişti. Akdeniz’de yaşanan trajediye rağmen İtalya’yla birlikte göçmenlere limanlarını kapatan Malta, bu defa da bir Alman yardım kuruluşuna ait The Sea Watch 3 gemisini alıkoydu. Yetkililer yardım gemisinde çalışanların insan kaçakçılarına yardım ettiğini savunurken, insan hakları örgütleri ise Malta hükümetini insanlık dışı uygulamada bulunmakla suçladı. Malta yönetimi, daha önce yaklaşık 230 göçmeni taşıyan Lifeline adlı gemiyi alıkoymuştu. İtalya ve Malta’nın kabul etmediği 59 göçmen Barcelona yolunda. Şaibeli isme törende suikast Uyuşturucuyla mücadelede yargısız infaz ve hukuk dışı yöntemler kullanıldığı iddialarıyla gündeme gelen Filipinler’de, kaçakçı olduğundan şüphelenilen kişileri sokakta teşhir eden bir belediye başkanı suikasta uğradı. Şüphelilere uyguladığı yöntem “Taht Oyunları” dizisindeki “Utanç Yürüyüşü” sahnesini andıran Tanauan Belediye Başkanı Antonio Cando Halili, bir bayrak töreni sırasında bir keskin nişancının ateşiyle öldürüldü. Halili hakkında geçmişte kaçakçılarla işbirliği iddiaları da bulunuyordu. Filipinler’de Devlet Başkanı Rodrigo Duterte’nin emriyle 2016’da başlatılan operasyonlarda 4 bin 200’den fazla uyuşturucu kaçakçılığı şüphelisinin infaz edildiği iddia ediliyor. Avustralya yardımı kesti Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop, Filistin’in yeniden inşa ve kalkınması için Dünya Bankası’na yatırdıkları yıllık 7.5 milyon dolarlık yardımı, siyasi şiddetten sorumlu kişiler tarafından kullanıldığı endişesiyle kestiklerini duyurdu. Bakan, Filistin yönetiminden yardımın bu kişilere gitmediğine ilişkin güvence istedi. Avustralya’nın doğrudan yardım yerine parayı BM Filistin İnsani Fonu’na aktaracağı belirtildi. Devlet Başkanlığı seçimlerini, gelir Meksika’daeşitsizliğiyle mücadele sözü veren solcu aday zafer solunObradorkazandı Tarihindeki en kanlı seçim kampanyası sürecinin ardından pazar günü halkın sandık başına gittiği Meksika’da zafer, açık ara farkla solcu başkan adayı Andres Manuel Lopez Obrador’un oldu. Obrador, Ulusal Seçim Enstitüsü’nün açıkladığı yarı resmi sonuçlara göre oyların yüzde 53.8’ini alarak ülkenin yeni başkanı seçildi. Obrador’un en yakın rakibi, muhafazakâr çizgideki Milliyetçi Eylem Partisi (PAN) adayı Ricardo Anaya’nın oy oranı yüzde 22.8’de kaldı. İktidardaki sağ eğilimli Kurumsal Devrim Partisi’nin (PRI) adayı Jose Antonio Meade’nın oy oranı ise yüzde 16.3 oldu. Başkent Mexico City’nin eski Belediye Başkanı Obrador’un zaferi, tek parti iktidarının son bulduğu 2000 yılından beri seçilen ilk solcu başkan olması nedeniyle de “tarihi” olarak görülüyor. 64 yaşındaki siyasetçi aynı zamanda ülkeyi 71 yıl kesintisiz olarak yönetmiş olan PRI’nin yüksek oy oranları aldığı 1980’li yıllardan beri en büyük farkla seçilen lider olarak tarihe geçti. Hedefte yolsuzluk var Resmi olmayan sonuçların ardından ilk açıklamasını yapan Lopez Obrador, “Bugün tarihi bir gün ve her zaman hatırlanan bir gece olacak” ifa desini kullanırken, öncelikli icraatının ülkenin kanayan yaralarından yolsuzluğa son vermek olacağını belirtti. Uyuşturucu kartellerinin etkin olduğu, ekonomik ve siyasi krizlerin sarmalındaki Meksika’nın müstakbel başkanı, kampanya sürecinde gelir eşitsizliğiyle ve uyuşturucu çeteleriyle mücadele sözü vermişti. Pazar günü düzenlenen seçimler, ülke tarihindeki en kanlı seçimlerinden biri oldu. Kampanya sürecinde 130’dan fazla aday ve parti çalışanı, uyuşturucu kartelleri tarafından öldürüldü. Oy verme işlemleri devam ederken de iki solcu siyasinin öldürüldüğü bildirildi. Trump’tan tebrik Diğer yandan solcu Obrador’un başarısı, yabancı sermaye sahiplerini endişelendirdi. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından peso dolar karşısında düşüşe geçti. Meksika’nın müstakbel devlet başkanını tebrik eden ilk lider ise ABD Başkanı Donald Trump oldu. ABD Başkanı, Obrador ile çalışmak için hazır olduklarını ve iki ülkenin ortak çıkarı için ele alınacak çok fazla konu bulunduğunu açıkladı. ABD ile Meksika arasındaki ilişkiler Washington’ın uygulamaya soktuğu göçmen ve ticaret politikaları yüzün den gergin bir dönemden geçiyor. Başkente kadın belediye başkanı Genel seçimlerle birlikte gerçekleştirilen yerel seçimlerden ise yine tari hi bir sonuç çıktı. Başkent Mexico City’ye ilk kez bir kadın belediye başkanı seçildi. Yahudi asıllı bilim insanı, çevre aktivisti ve sol kanat politikacı Claudia Sheinbaum (56), Mexico City’nin yeni belediye başkanı olacak. Obrador Filistinlilerin ‘anlaşma’ isyanı Batı Şeria’da toplanan binlerce Filistinli, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Yüzyılın Anlaşması” di yerek yakında açıklanacağını duyur duğu Ortadoğu planını protesto etti. Gösteriye katılan Fetih Hareketi Mer kezi Konsey Üyesi Delal Selame, Fi Ramallah’taki gösteride listin halkının birlik içerisinde “Yüzyılın Anlaşması” planına karşı koya binlerce cağını belirtti. Anlaşma planı çerçe Filistinli, vesinde Doğu Kudüs’ün İsrail’e bıra ABD planını protesto etti. kılmasının, Filistinli mültecilerinse ülkelerine dönüşlerinin engellenme sinin hedeflendiği daha önce gündeme yansımıştı. Öte yandan, Gazze’de İsrail ateşiyle yaşamını yitiren Filistinlilere neredeyse her gün bir yenisi ekleniyor. İsrail ordusundan yapılan açıklamada Gazze Şeridi’nde İsrail tarafından işgal edilen bölgeye geçmeye çalışan 4 kişiye ateş açıldığı, bir Filistinli’nin öldürüldüğü bildirildi. 30 Mart’taki “Dönüş Yürüyüşü” gösterilerinden bu yana Gazze’de İsrail askerleri tarafından öldürülen Filistinililerin sayısı 138’e yükseldi. Ülkesinde protestoların hedefindeki İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, uluslararası nükleer anlaşmanın geleceğini görüşmek için Avrupa turunda. İlk durağı İsviçre olan Ruhani, daha sonra Avusturya’yı ziyaret edecek. İran’da su krizi Protestolar yayılıyor İran’ın güneybatısındaki Huzistan eyaletinde şebeke suyunun kirli olması ve su kesintileri nedeniyle cuma günü başlayan protestolar, güvenlik güçlerinin sert müdahalesine rağmen devam ediyor. Ülkenin resmi haber ajansı IRNA’nın protestoların patlak verdiği Hürremşehr ve Abadan kentlerinde olayların önceki gün tamamen sona erdiğini duyurmasının ardından eyalette sokaklar yeniden hareketlendi. Ahvaz, Abadan, Mahşehr, Karun ve Hormusa kentlerinde çoğunluğu gençlerden oluşan halk, “temiz su” talebiyle eylemler düzenledi. Protesto eylemlerinde, “Huzistan halkı susuz” ve “Devrime evet” sloganları atıldı. Hürremşehr’de cumartesi günü gerçekleşen eylemlerde polis ile göstericiler arasında çatışma çıkmış, Tahran yönetimi Abadan’daki olaylar sırasında 10’u polis 11 kişinin yaralandığını açıklamıştı. İçişleri Bakanı Abdurızza Rahmani Fazli, “Tahran’ın barışçıl protestolara saygı duyduğunu ancak polisin kamu güvenliğini tehdit eden göstericilere müdahale etmek zorunda olduğunu” söylemişti. Hayat pahalılığı gerekçesiyle başlayan hükümet karşıtı protestolarla geçen yıl sarsılan İran, geçen hafta da başkent Tahran’daki esnafın dövizdeki dalgalanmalar ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle düzenlediği kepenk kapatma eylemlerine sahne olmuştu. Tahran’a Suriye baskısı ABD ve İsrail’in, İran’a bağlı güçlerin Suriye’den çıkarılması yönündeki baskısı sürüyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 16 Temmuz’da Helsinki’de yapılacak görüşmede İranlı askeri birliklerin Suriye’den çekilmesini içerecek bir anlaşma sağlanmasını umduğunu belirtti. Bu arada İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman’ın da Rus mevkidaşı Sergey Şoygu ile aynı konuda bir telefon görüşmesi yaptığı bildirildi. Haaretz, Rusya ve İsrail’in, İran’a bağlı güçlerin Suriye’deki stratejik Golan Tepeleri’nden 80 km. uzağa çekilmeleri konusunda anlaşmaya yakın olduğunu bildirdi. ‘ÖSO ile Şam anlaştı’ iddiası Suriye ordusu ve müttefiklerinin cihatçı güçlere karşı Şam çevresinde başarı elde etmesinin ardından gözlerin çevrildiği Deraa’nın Busra el Şam ve Cizre kasabalarını kontrol eden Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) militanlarının Beşşar Esad yönetiminin hâkimiyetini kabul ettiği savunuldu. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SİHG) göre cihatçı güçler ellerindeki ağır silahları teslim edecek, hafif silahlar ellerinde kalacak, kasabalara ise Suriye bayrağı asılacak. Diğer yandan AFP, Suriye ordusunun, ülkenin güneybatısında Ürdün sınırındaki, İsrail açısından kritik Deraa’ya 19 Haziran’da başlattığı operasyon kapsamında yapılan tahliye anlaşmalarıyla kentin yüzde 60’ında kontrol sağladığını ancak kalan bölgelerdeki grupların anlaşmaları reddettiğini duyurdu. SİHG Başkanı Rami Abdel Rahman, “Muhalifler arasında bölünmeler yaşanıyor” diye konuştu. C MY B