23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR 2 Temmuz anısına ‘Hasret’ 2 Temmuz Madımak Katliamı’nın 25. yıldönümünün anması Çankaya’da “Hasret Türkü Müzikali” ile gerçekleşti. Sivas Madımak Otelinde 2 Temmuz 1993 yılında gerçekleşen katliamda yakılarak katledilen 33 kişiden bi ri olan halk ozanı Hasret Gültekin’i anlatan eser Yılmaz Güney Sahnesi’nde anmaya katılanlarla buluştu. Hasret Gültekin’in gittiği yerden sevdikleriyle, memleketiyle, bağlamasıyla ve türküleriyle buluşması olan belgesel niteliğindeki etkinlik, sanatçı Mert Kılıç’ın söylediği Hasret Gültekin türküleriyle katılanları hüzünlendirdi. Salı 3 Temmuz 2018 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] Altın Madalyon’danBak’ınRockFestkapsamındakonserveren Altın Madalyon, bir dönem Kurtalan Ekspres ile çalışan klavyeci Nejat Tekdal’ı sahneye 2025... davet ederek “2025”i çaldılar. Bu belki de bir daha tanık olamayacağımız kadar tarihi bir an. Saatler dördü gösterirken, siyah tişörtlü rakçılarla aile formatlı gruplardan oluşan az bir insan kalabalığı var Sanatçılar Parkı’nda. Toplanma sebebi, ilki ge çen yıl Bakırköy Bele diyesi, BASAD (Bakır köylü Sanatçılar Der neği) ve Devil Müzik işbirliğiyle ücretsiz olarak Leyla Gencer MURAT BEŞER Opera ve Sanat Merkezinde yapılan Bak’ın Rock Fest’in ikincisi nin rutubetiyle bunaltan bu pazar (1 Temmuz) gününde burada yapılacak olması. Sahnenin arka tarafına konuş lanmış müzisyenler, plastik sandal yeler üzerinde kıraat ederken, birile ri de sahnede hazırlıkları tamamlama ya çalışıyor. Soundcheck uzuyor, belli ki başlama saati sarkacak. Devil toplu luğunun lideri ve bu organizasyonun elebaşlarından olan Sabahattin Taşdö ğen gerçek bir rock emekçisi. Bir yan dan Soundcheck yapıyor, öte taraftan trastlara tırmanıyor, pankart asıyor, hoparlörleri düzeltiyor. Hem müzis Anıl Yurdakul yen hem işçi olarak arı gibi çalışıyor. Sahne amiri Serdar Çokuslu ise akışı çek kavgaya dönüşmesi misali, sound Band öncesinde de Bakırköy Belediye Uriah Heep, Black Sabbath, Deep son kez gözden geçiriyor. check için sahneye gelen Ekvator, za Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu söz ala Purple klasiklerini yüksek bir perfor Bu semt başından beri rock müzikle man darlığından dolayı derhal perfor rak rock müziğine inandıklarını, dost mansla çalan Nautilus, sahneyi ev sa arası iyi olmuş bir yer. Sanatçılar Par mansa geçiyor. Orijinal Whisky kuru luk, barış ve sevgi adına her daim des hibi konumundaki Devil’e zirvede bı kı ise belediye tarafından yeni yapıl cularından oluşan topluluk keyifli bir tekleyeceklerini söylüyor. rakıyor. “Aldırma Gönül”, “Leylim mış. Yarım asırlık Bakırköylülere Sa açılış yaptıktan sonra, tavlaya ayıra Artık hava ağır ağır kararıyor, sade Ley” gibi şarkıları baskın bir vokalle natçılar Parkı nerede diye sorduğu cağı zamandan feragat ederek büyük ce sahneyi yarım ay şeklinde çevrele icra eden Devil, kısa bir ezan arasının nuzda bilemiyor. Ataköy 3. kısımdaki bir özveri ile sahneye çıkıp toplulukla yen oturma yerleri değil, ayakta sahne ardından tüm emeği geçenlere teşek spor kompleksinin önünde güzel bir rı sunan Güven Erkin Erkal araya giri önünde de birileri birikmeye başlıyor, kür ederek perdeyi kapatırken, koca park; başka bir yönetimin eline geçer yor ve bazı kısa bilgiler veriyor. Altın Madalyon çıkmak üzereyken. parkın içinde enerjisi hiç bitmeyecek se ilk fırsatta AVM yapılacak cinsten... Gökhan Toker’in solistliğini yaptı Eloy’dan “Poseidon’s Creation” miş gibi duran tek kesim, müzik eşli Etkinliğin tarihi değiştiği için Objek ğı Sis ile müzik sertleşiyor. Ardından ile açılış yapan topluluk, bir dönem ğinde dans eden ve scooter’larıyla vı tif ve Nizamettin Taşdöğen’in toplulu çıkan Flash’in solisti rötar yapınca ilk Kurtalan Ekspres ile çalışan klavye zır vızır dolanan çocuklar. ğu Grand Fathers katılamıyor. O ne şarkıyı (UFO’dan Doctor Doctor) basçı ci Nejat Tekdal’ı sahneye davet ede Dönüş yolunda tek burukluğumuz denle bugün burada yedi topluluk sey ları söylemek zorunda kalıyor. rek “2025”i çalıyorlar. Bu belki de ise, vakitsiz kaybettiğimiz, semtin redeceğiz. Kendi bestelerini harika bir çalgı bir daha tanık olamayacağımız ka rock hacısı Eloy Hakan’ın yokluğu. Şakayla başlayan itişmelerin ger sal performansla çalan Tarkan Çakır dar tarihi bir an. ([email protected]) Bora Çeliker ‘Tamirane’de konser ve oyun... İnteraktif oyun “Pub Story”, 5 Temmuz’da saat 21.00’de, Tamirane’de gerçekleşecek. (Not: Etkinlik için cep telefonu kullanılması gerekmektedir.) Bora Çelikel Trio Bora Çeliker Trio, 8 Temmuz’da saat 15.00’de, Tamirane sahnesinde konser verecek. Üçlü bu konserde, Bora Çeliker’in 2013’te yayımlanan Borabook isimli ilk albümü ve şubat ayında yayımlanan Tersyüz isimli ikinci albümünden bestelerinin yanı sıra, Irving Berlin, Cole Porter, Rodgers & Hart, Jimmie Van Heusen, Antonio Carlos Jobim gibi şarkı yazarlarının bestelediği vokalli caz standardı ve bossa nova yorumlarına yer verecek. Etkinlik ücretsiz. ‘Hamlet’ İstanbul Tiyatro Festivali’nde İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda Kasım ayında gerçekleştirilecek 22. İstanbul Tiyatro Festivali, bir sürpriz daha açıkladı. Tiyatroya getirdiği yeniliklerle adından övgüyle bahsettiren, Kanadalı tiyatro ve sinema yönetmeni Robert Lepage’ın Shakespeare’in ünlü tragedyasını yeniden kurguladığı “Hamlet | Collage”, 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nde seyirciyle buluşacak. Robert Lepage yönetti Sahne üzerinde kullandığı en ileri teknolojiyi yalın hikâye anlatıcılığı ile harmanlayan, büyülü dünyalar yaratmakta usta Kanadalı yönetmen Robert Lepage’ın Moskova’da, Theatre of Nations ile ilk işbirliği olan “Hamlet | Collage”, yönet menin çok ses getiren yapımlarından biri. Robert Lepage, oyununda daha önce “Needles and Opium”da denediği Carl Fillion tasarımı, küp şeklindeki dekorun olanaklarını daha da ileriye taşıyor ve “video art” yöntemlerinden de faydalanarak yarattığı büyülü dünya ile tiyatro seyircisini kendisine hayran bırakıyor. “Hamlet | Collage”daki 11 Hamlet karakteri, Rusya’nın ünlü oyuncusu Yevgeny Mironov tarafından canlandırılıyor. Aynı zamanda Theatre of Nations’ın sanat direktörü olan Mironov, karakterlerin her birine adeta nefes veriyor ve onları Hamlet’in bilincinde yeniden yaratıyor. Rus sinemasının sevilen yüzlerinden biri olan Mironov, 1991 yapımı Todorovski filmi Love ve Rus televizyonlarının Budala uyarlamasındaki rolleriyle de tanınıyor. Uninvited Jazz Band zmir Büyükşehir Belediyesi’nin sanat etkin İZMİR’DE İlikleri kapsamında sunduğu “Mogambo Yaz Konserleri” başlıyor. Ücretsiz etkinliklerin ilki 4 Temmuz Çarşamba günü Kültürpark Mogambo CAZ Gazinosu’nda saat 21.00’de gerçekleşecek. İlk buluşmada caz vokalisti Elif Çağlar sahne alacak. 26 Temmuz’da Flapper Swing, 2 Ağustos’ta RÜZGÂRI ise Uninvited Jazz Band konser verecek. Say ve Bağcan Mersin’deydi Mersin’de, Mezitli Belediyesi’nin düzenlediği 8’inci Soli Güneş Festivali kapsamında Fazıl Say ile Serenad Bağcan konser verdi. Alternatif enerji kaynaklarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen festivalde, sanatçı Serenad Bağcan, Fazıl Say tarafından bestelenen Nâzım Hikmet, Can Yücel, Turgut Uyar, Metin Altıok gibi şairlerin şiirlerini seslendirdi. Say, ay ışığı altında binlerce seyircinin izlediği harika bir ortamda bestelerini çalmaktan mutlu olduğunu ifade ederek, “Benim için de unutulmaz bir gün oldu. Düşünen ve bu ortamı hazırlayan herkese teşekkür ederim” dedi. Binlerce sanatseverin izlediği konserde, Fazıl Say ve Serenad Bağcan’a So li Pompiopolis sütunlarının resmedildiği gravür hediye eden Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, “Bugün tarihi kent Mezitli’de dünya devi sanatçımız Fazıl Say’ı ağırlamanın onurunu ve mutluluğunu paylaşıyorum. Zor bir donemden geçiyoruz. Fakat hiçbir zaman geleceğe, aydınlığa dair umudumuzu yitirmeyeceğiz. Sanat, bu noktada bir arada durabilmemiz için kenetlenmemiz için huzur bulmamız için en önemli araç” diye konuştu. l İHA 13 HİÇ UNUTMAMAK... HEP HATIRLAMAK “Biz şenliğe gitmiştik/ Onlar öldürmeye gelmişlerdi/ Biz devlete güvenmiştik/ Devlet onların yanındaydı/ Onlar ölüme inanıyorlardı/ Biz sevgiye/ Onlar kalabalıktı/ Biz bir avuç kadar… Sivas’ta yaratıcılığın, üretkenliğin, dostluğun, dayanışmanın, yaşama sevincinin coşkusunu gördüm ilk gün. Sonra ateşi gördüm. Yakılışı gördüm. Ölümü sanki ilk kez orada gördüm. Toplu kıyım korkusunu hep duyardım, yobazlığın ne olduğunu, tehlikelerini hep bilirdim ama, somut olarak Sivas’ta gördüm. İnsana olan umudum hep diriydi, Sivas’ta bu umudun da yanışını gördüm.” Genco Erkal’ın 2008 yılında, Madımak katliamının 15. yılında yazdığı belgesel oyun “Sivas ‘93” bu sözlerle başlıyor… Keşke dün bir kez daha oynanabilseydi Dostlar Tiyatrosu tarafından bu oyun 25. yıla saygı olarak... Ama, biliyorum, o kadar zor ki… Evet, dün; 2 Temmuz 1993, Madımak cehenneminin 25. yılıydı. Sivas halkının 35 canın gözü dönmüş yobazlar tarafından yakılışına seyirci kaldığı gündü dün. Bu histeriyi devlet güçlerinin adeta kıllarını kıpırdatmadan izlediği gündü dün… Köprülerin altından çok sular aktı: Suçlular cezalandırılmadı… Otel apar topar yenilendi. Altına da insanlarla alay eder gibi bir kebapçı açıldı. Neyse ki sonradan, baskılar üzerine, bu yanlıştan dönüldü ve Bilim ve Kültür Merkezi oluverdi Madımak. Yapılması gereken Madımak Oteli’ni bir Utanç Müzesi yapmaktı. Almanların Birkenau’da yaptıkları gibi. Belleksiz bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz… İYİ Kİ VARSIN EROL KESKİN Biraz da güzel şeylerden söz edelim… Tiyatromuzun usta sanatçısı Erol Keskin’in adı, geçtiğimiz günlerde, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı tarafından, bir vefa örneği olarak, eşi Suna Keskin’in katıldığı zarif bir törenle, derslerini yaptığı salona verildi. Ödül plaketi takdim edildi. Eskişehir’e keyifle, heyecanla gidip geldiğini o kadar iyi biliyorum ki; aynı mahallenin insanları olarak her karşılaşmamızda ayaküstü de olsa anlatırdı oradaki çalışmalarını. Bugün 87 yaşında Erol Keskin. Belki artık ders vermiyor ama, eskilerin deyimiyle, onun rahlei tedrisinden o kadar çok öğrenci geçti ki Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde, TAL Tiyatro Araştırmaları Laboratuvarı’nda, Akademi İstanbul’da, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde, Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde… Hocalığından söz ederken; dün oturdum bir kez daha izledim İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği olarak 2008’de, Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu’nun vefatının 30. yılında gerçekleştirdiğimiz “Baltacıoğlu’nun Tiyatrosundan Çağdaş Tiyatroya” başlıklı sempozyumun kayıtlarını… Beklan Algan, Ayla Algan, Atila Alpöge ve Erol Keskin “Baltacıoğlu Girişimi”ni oluşturan isimlerdi. Sempozyuma Erol Günaydın’ı da ayrıca davet etmiştik. Ne güzel konuşuyordu hepsi eskilerden, yenilerden, gelenekselden çağdaştan ve sıra kendisine geldiğinde ne güzel anlatıyordu sevgili Erol Keskin oyunculuğun ne olup ne olmadığını… Oyunculuk dedim de; 1966 yılında çiçeği burnunda bir eleştirmen olarak yazdığım bir yazı geçti elime yine dün. Şehir Tiyatroları’nda “Oppenheimer Olayı”nı seyretmişim. Belgesel niteliğinde bu oyunda Oppenheiemer rolünde Erol Keskin’e hayran kalmışım…Yıllar içinde yine Şehir Tiyatroları’nda “Kral Lear,” “İçerdekiler,” “Vahşi Batı,” hele de “Gazete Gazete”deki oyunculuğu ve 7. İstanbul Tiyatro Festivali’nde Aya İrini Müzesi’nde sahneye koyduğu “Montserrat” peşpeşe takılıverdi aklımın kıvrımlarına…Bu arada, söylemeden geçmeyeyim; bir zamanlar ne oyunlar seyretmişiz Şehir Tiyatroları’nda…Daha o kadar çok oyun var ki oynadığı ve yönettiği.. O kadar çok ödül var ki aldığı... 2010’da İKSV Tiyatro Festivali Onur Ödülü, 2013’te Afife Tiyatro Ödülleri’nde Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü bunlardan sadece ikisi… Evet, iyi ki varsın sevgili Erol Keskin... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle