18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 3 Temmuz 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY ekonomi 11 ‘EKONOMİNİN BAŞINA GEÇECEK’ SÖYLENTİLERİNE ACEMOĞLU’NDAN YANIT: BUNLAR SADECE DEDİKODU Türkiye çakılabilir 4 Hükümetin ekonomi politikalarına yönelik eleştirileriyle bilinen Acemoğlu, “Siyasal özgürlük olmadan büyümeye sahip olabilirsiniz ancak bu kaliteli bir büyüme olmaz. Yargı bağımsızlığının azalması, insan haklarına getirilen sınırlamalar büyümeyi aşağı çekecek” dedi. 4 MIT Profesörü Daron Acemoğlu: Seçim sonrası belirsizliklerin azalması ekonomideki sorunların çözüleceği anlamına gelmiyor. İnşaat ve kredilerle körüklenen ekonomide sert iniş riski var. Bunu önlemek için gerekli olan yapısal reformlar yapılmadı. Türkiye ekonomi kamuoyu son günlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kuracağı yeni kabinede Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun görevlendireceği iddi PELİN ÜNKER ilgili beklentileri niz nelerdir? Seçim belirsizliği ortadan kalktı. Türkiye eko CUMHURİYET’E KONUŞTU nomisi hızlı bir şe kilde iyileşecek mi? Ben öyle düşünmü yorum. Türkiye ekono PORTRE Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) İktisat Profesörü olan Daron Acemoğlu, “Dünya’daki En Çok Alıntı Yapılan ilk 10 Ekonomist” arasında sayılıyor. 1986 yılında Gala asını konuşuyor. Habertürk misinin yapısal sorunları ol tasaray Lisesi’ni bitiren Acemoğ yazarı Nagehan Alçı’nın ortaya attığı ‘Daron Acemoğlu Türkiye’de ekonominin başına gelebilir’ söylentilerine Acemoğlu’nun kendisi noktayı koydu. Acemoğlu, gazetemize yaptığı açıklamada, kendisine böyle bir teklif gelmediğini belirterek “Kimse duğunu düşünüyorum. Yüksek enflasyona, düşük yatırım oranlarına ve doların değer kazanmasına neden olan seçimle ilgili belirsizlik değildi. Yapısal sorunlar, son 10 yılda Türkiye’nin ekonomik büyümesinin krediler ve gayrimenkul sektörü tarafından körük lu, lisans derecesini İngiltere’nin York Üniversitesi’nde, yüksek lisans ve doktora derecelerini ise bu dalda en prestijli okullardan olan Londra Ekonomi Okulu’ndan aldı. 199293 yılları arasında Londra Ekonomi Okulu’nda ders veren Daron Acemoğlu, 1993’te ABD’deki Massachusetts Teknoloji benimle temasa geçmedi. Ko lenmesi gerçeğiyle ilgili. Tür Enstitüsü’nde ders vermeye baş nuşulanlar sadece dedikodu kiye ekonomisinde, son 10 yıl ladı. İktisat alanındaki tarihi ya dan ibaret” dedi. da, çok fazla verimlilik artışı yınlardan biri olan The Economic Dünyanın en çok alıntı ya olmadı. Teknolojik gelişme ve Journal’da yayımlanan bir ça pılan 10 ekonomistinden biri olarak gösterilen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, hem kamuoyundaki söylentilere hem de Türkiye ekonomisinin geleceğine dair sorularımızı yanıtladı. Gelecek karanlık ya gayrimenkul sektörü dışında yatırım artışı yaşanmadı. Gereken yapılmadı n Son 10 aydır enflasyon çift hanede seyrediyor. Büyüme beklentileri ise yılın ikinci yarısı için negatif. Ekonomide herhangi bir stagflasyon riski var mı? lışması “1996 Yılının En İyi Makalesi” ödülünü alan Acemoğlu, 2000 yılından bu yana profesör unvanına sahip. 2005 yılında John Bates Clark madalyası ile ödüllendirilen Ünlü Profesör, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından da 2006’da “Bilim Ödülü”ne layık görüldü. ‘Ulusların Düşüşü’ adlı kitapla büyük tartışma yaratan Erme Hükümetin ekonomi politi Bence ‘sert iniş’ riski var. ni asıllı iktisatçı, Ermenistan eko kalarına yönelik eleştirileriy Bu senaryo, gayrimenkul ve nomisinin yeniden yapılandırıl le bilinen Acemoğlu, yapısal problemleri çözmek için kısa vadeli politikalar yerine orta vadeli politikalara odaklanmadıkça ekonominin geleceğini karanlık görüyor. Türkiye ekonomisindeki inşaat sektörleri üzerinden, tüketimle körüklenen ve dış ticarete konu olmayan büyümenin yaşandığı gelişen ekonomileri gözlemleyenlerin çok aşina olduğu bir senaryodur. Bu şekilde bir bü IMF PROGRAMI ması için geçen ay ülkenin yeni Başbakanı Nikol Paşinyan tarafından yapılan danışmanlık teklifini kabul etmişti. Sağlıklı büyüme için yapısal, siyasi ve yargı ile ilgili sorunlara dikkat çeken ünlü profesör, problemlerin seçim belirsizliğinin sona ermesiyle çözülecek kadar kolay olmadığını düşünüyor. Daron Acemoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: n Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kuracağı yeni kabinede yer alacağınıza dair ekonomi kamuoyunda söylentiler var. Bu söylentilere yorum yapmak ister misiniz? Kimse benimle temasa geçmedi. Yani bence bunlar sadece dedikodu. n Türkiye ekonomisi ile yümeyi daha sonra ani duruşlar izler. Bazen negatif büyüme ve bazen enflasyon, bazen bankacılık sektöründeki problemleri beraberinde ge n Sizce Türkiye hâlâ en kırılgan ülkelerden biri mi? Bir IMF programı problemleri çözebilir mi? Evet, Türkiye için ciddi riskler var. En yüksek basın özgürlüğü şart n İnsan haklarına, kurumların bağımsızlığına, basın özgürlüğüne ve Av yasal özgürlük olmadan büyümeye sahip olamayacağınız anlamına gelmez. Çin bunun mümkün olduğunu tirir. Türkiye, ümit ediyorum ki, negatif büyümeyi, özellikle inşaat sektöründe birçok şirketin iflasını ve daha sonra bankacılık sektörüne ve ekonominin geri kalanına yayılan riskleri içeren sert inişten kaçınır. Ancak ‘sert inişi’ önlemek için gerekli olanı yaptığımızı düşünmüyorum. eevnnedfslyyeaadycsaahBdsdüaaadpryiiühkirprddğeıiosşsaIıeidiğbemMünamşçgcüiluknllFeooceepşlügoouımkrürpryikraoenrobnrteolınalueskoiabma,nnrlaiyraglbuyavdleeoraavromliaiımtlmarçşnraedrtdum,eı.ddclaiğeeaazzlaeeıiıdn.ymrnynndğdAaeıidbnameietbmnaianri.irniadninaeme leedyimıçerbi.rnnoaterrSnepnakğsuafibtbooirlUayinpakyaieılmyarmlniaiasutçtedsltsikiiisoakaksyıkdabyilklloirosaalaılüniödainrrltkayiaıdzıenonurmriüogrlara.emgrmlülDhTşuuBdueirlitiüemü?uiimrkllırürirşo,oD?inlmkğssçüatlledemaiütuişraynaumbüzkmbedan.ifaüiykoeaadDerkböyskdyaükşeüitundlrrzııoesaadtekkilsleaıii gösteriyor. Fakat bir bütün olarak, toplum baskıdan arındırılırsa, ifade özgürlüğü varsa, demokratik kontrol mekanizmaları söz konusuysa, ekonomi güç ve çıkar çevreleri tarafından ele geçirilmemişse, büyüme teşvik edilir ve daha yüksek kaliteye ulaşır. Bu doğrultuda, basın özgürlüğünde geriye düşüş, yargı bağımsızlığının ve diğer kurumların bağımsızlığının azalması, insan haklarına getirilen sınırlamalar, sağlıklı ekonomik büyüme ihtimalini azaltacaktır. Saray’dan gerisi teferruat Takipteki kredi yüzde 3’e çıktı Bankacılıkta ilk beş ayın bilançosu belli oldu. Bankacılık sektörünün net kârı ocakmayısta yüzde 12.6 artışla 23.8 milyar TL oldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre sektörün kredileri mayıs sonunda geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 24 artarak 2.34 trilyon lira oldu. Bu dönemde kredilerin takibe dönüşüm oranı da yüzde 2.82 oldu. Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü mayıs sonunda 3.64 trilyon TL olurken, bankacılık sektörünün takipteki kredi oranı da Mayıs’ta yüzde 2.82 oldu. Bu oran geçen sene mayısta yüzde 3.18 seviyesindeydi. Aktifler büyüdü BDDK, mayıs sonu itibarıyla bankacılık sektörünün konsolide olmayan ana göstergelerini açıkladı. Mayıs 2018 döneminde bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 3 trilyon 639 milyar 545 milyon lira oldu. Sektörün aktif toplamı 2017 sonuna göre 381 milyar 703 milyon lira arttı. Mayıs 2018 döneminde en büyük aktif kalemi olan krediler 2 trilyon 338 milyar 826 milyon TL, menkul değerler 420 milyar 347 milyon TL oldu. Geçen yıl sonuna göre sektörün aktif büyüklüğü yüzde 11.7, krediler yüzde 11.5 arttı. l Ekonomi Servisi Ankara’da yatırımcılarla toplantı yapıldı. Hükümete, ekonomi kabinesini soranlara, ‘Cumhurbaşkanlığı kararlarının uygulanacağı, isimlerin öneminin azaldığı’ söylendi Dövizle borca önlem yolda Merkez Bankası ile bir araya gelen Oyak Yatırım, toplantı sonrası izlenimlerini bir notla paylaştı. Notta, Merkez Bankası’nın dövizle borçlanan 2 bin şirkete ilişkin çalışması tamamlandıktan sonra dövizle borçlanma konusunda önlemler gelebileceği ifadeleri yer aldı. Diğer yandan yatırımcılara yapılan bilgilendirmede hükümetin göreve başlaması itibarıyla 2018 sonuna kadar ve beş yıllık olmak üzere, biri kısa diğeri orta/uzun vadeli hedefleri gösterecek iki program belirleneceği söylendi. Öte yandan yetkililer sermaye kontrolü gibi piyasa dışı uygulamaların “hiçbir zaman uygulanmayacağına” yönelik kararlı mesajların da yatırımcılara iletildiği belirtildi. Aynı yetkili, “Dalgalı döviz kuru ve kambiyo rejimlerinde değişiklik öngörülmediği ve bu konuların gündeme herhangi bir şartta dahi gelmeyeceği kararlılıkla ifade edildi. Enflasyon hedeflemesinin devam edeceği TCMB’nin bağımsızlığı nın asla bir soru işareti olamayacağı mesajı da verildi” dedi. Öte yandan, ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley, seçim sonrasına ilişkin dolar/TL ile ilgili ilk tahminlerini açıkladı. Bankanın tahminlerine göre bu yılın son çeyreğinde dolar 5 seviyesini aşacak. Banka takip eden dönemde kurun gevşeyeceğini öngördü. Alman banka Commerzbank’ın değerlendirmelerine göre de dolar/TL kuru 2019 yılının sonunda 5 seviyesine gelecek. l Ekonomi Servisi Yatırımcılara önümüzdeki beş yılda hangi ekonomi politikaların uygulanacağı bilgisi verilen bir toplantı düzenlendi. Ankara’da yapılan toplantıda, ekonomi kabinesini soran yatırımcıya ‘isim önemli değil, Saray’da alınanacak kararlar uygulanacak’ denilidi. Reuters’a konuşan ekonomi yetkilileri görüşmelerde yatırımcılara “seçimsiz beş yıllık dönemde istikrar vurgusu” ve gelecek dönemde uygulanacak ekonomi politikalarına ilişkin bilgilendirme yapıldığını söylediler. Enflasyon konuşuldu Üst düzey bir ekonomi yetkilisi, “Yatırımcılardan en çok seçim sonrası nasıl bir süreç oluşacağı, ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceği, uygulanacak politikalar ve TBMM’deki yeni sürece ilişkin sorular geliyor” dedi. Yetkili, “En çok soru yeni kabine yapısına ilişkin geldi. Yeni sistemde Cumhurbaşkanlığı kararlarını uygulayacak bir yapı olacağı nedeniyle isimlerin tek başına öneminin azalacağı vurgulandı” dedi. Yetkililer toplantıda, büyüme patikasına, istihdama öncelik verecek politikalara, cari açığın yapısal dönüşümüne, fiyat istikrarının önemine, maliye ve para politikalarının uyumuna tek haneli enflasyona ilişkin hedeflere dikkat çekti. l Ekonomi Servisi Saray’da kaç çıplak ayaklı ağırlanabilir? Seçim sonuçlarının kazananı, kaybedenleri üzerinden, medyada yapılan tartışmalarla da yetinmeyerek, çok kanallı, göreceli en uzman, en bilimsel verilerle yaklaşılanları, ağırlıklı, işin içinde çalışmış tarafların yüz yüze gözlemlerini, birikimlerini de katan, çok farklı cephelerden yaklaşımlar, beklentiler, çabaların bütünlüğüne, gerçekliklerine, yanlışlarına ulaşabilmek yolunda, ulaşabildiğim değerlendirmelerin bütünlüğünden daha sağlıklı, doğru sonuçlar çıkarabilmeyi amaçladım. İsterseniz gazetecilik profesyonelliğinden sapmama deformasyonu, takıntısı olarak da görebilirsiniz. Oysa pusulanızı doğru seçmeniz, neyi amaçladığınızı, hangi değerleri savunduğunuza bakmanız yeterli. Seçim sonuçları değerlendirilirken, kazanan, kazandıranlara bakılarak yapılmış değerlendirmelerin, sandıkseçim ilişkisi içinde bilimsel, objektif ölçümlemeler olduklarından kuşkum yok. Gazetecilik mesleği, hele de uzun soluklu içinde kalabilmiş olmak, bilimsel teknolojik devrim çağında, etkin medya güdüleme gücünün, çoğunluğun insan hakları, hak hukukunun gasp edilmesinde, ister şiddet, ister tehdit, ister çaresizlik, isterse gönülülük üzerinden olsun.. sonuç almada silahlı güçten öne çıktığı gerçeğini de öğrenmiş olmak anlamına geliyor. Medya güdüleme gücünü elinde tutabilenler, gönüllerince yalanlarla, gerçekleri ters yüz etme sanatını kullanarak özellikle ve öncelikle en yoksul, en yoksun, gerçekleri öğrenme çabaları en zayıf olan kitlelerle oynama şansını yakalayabildikleri içindir ki, günümüzde dünya ölçeğinde demokrasi, insan hakları, insanca paylaşım düzenlerinden çok ağır sapmalar yaşanmakta... HHH Amerika’da ben de kilit bir medya güdüleme şirketinin uzmanlarından, başkanlık rejiminin en köklü uygulamasının geçerli olduğu ülkelerinde, en kültürlü kül yutmaz Amerikalıdan beyzbol maçı seyredecek kadar İngilizce bilenine birkaç dakikalık bir yayın akışı içinde dönemin Devlet Başkanı eliyle nasıl yalanla kandırılıp, güdülenebildiklerinin dersini görmüştüm. Üstelik dönemin seçim kazanmış başkanı Reagan Kongre’de tüm Amerikalıları kandırırken yalan bile söylememiş, söylemiş gibi yapmıştı. Yan yana görüntüler, fotoğraf sahneleri ile o gün Nikaragua limanına yük boşaltan Sovyet bandıralı bir gemiyi göstermiş. Ortega’ya Mig uçağı yardımı mı yapıldı sorusunu sormuş, hemen arkasından Amerika’nın Ortega yönetimine karşı örgütlenmeler için bütçeden para çıkarması gerektiğini savunarak, “Amerika Nikaragua’da 2. bir Küba’ya izin vermeyecek” demekle yetinmişti. Gelsin haritalar, iki liderin askeri giysili fotoğrafları.. Trajikomik olanı aradan bir yıl geçmiş, dersi veren şirketin sözcüsü, aslında o gemiden gıda maddeleri mi yoksa gerçekten Mig mi çıkarıldığını bilmediklerini itiraf etmişti. Gerçek önemli değildi. Amerikan halkı buna inandırılmış, istenen karşıterör örgütlenmesi için Amerikan bütçesinden para çıkarılmıştı.. Nikaragua’daki acı sonuçlarını biraz tarihe meraklı olanlarımız biliyorlardır... Özal’lı 12 Eylül sonrası günlerdi. 12 Eylül’e gidiş, anarşiterör, 1Mayıs, DİSK belgeselleriyle paralelliğe dayanamayıp, “Bizdeki programları siz mi yaptınız” sorusunu sorduğumda, gülerek “Biz yapmadık ama benzer bir şirketin parmağı vardır” yanıtını almıştım. HHH Anımsattım, çünkü başkanlık modelinde, adı Cumhurbaşkanı, kendisi otoriterleşme, sivil diktatörlükler modellerinin en travmatiklerinin yaşandığı yoksul ülkeler örneklerini mumla aratabilecek, hem parti başkanı, hem başkan düzenine geçiş sürecinde, ülkemizde yaşatılan sınırsız anayasal düzen, hak, hukuk, kamu kaynakları kullanımı, kamu gücünün seferber edilmesi.. suçlarının halkalarına bakılmaksızın, “Sandık sonuçları başarılıysa kazanılmıştır” saptamasının asıl, bir kez daha gerçeklerin tersyüz edilmesi olduğunu görmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum... Gülen cemaati ile ortaklık içinde yapılanlar unutulacak, yetmez FETÖ’cü darbe apaçık emperyal oyunlar tuzağında 15 Temmuz’da yaşandıktan sonra, canlarını ortaya atanların direnişleri üzerinden üretilen 20 Temmuz, OHAL düzeninde, 24 Haziran seçimlerine kadar atılmış her adımda çok fazla anayasal hak hukuk ihlalleri, kamu gücünün, kaynaklarının apaçık kullanılması suçları söz konusu iken, tam da kamu güdülemesi sanatı üzerinden yapılmış değerlendirme düz mantığını haklı, ahlaki bulamıyorum... Tabii ki medyaya yansıyan yoksul, çaresiz oldukları kadar, kişisel çaresizliklerine sırtlarını dönmüş olarak, ülkeyi FETÖ’cü darbeden kurtardığına inandıkları, çok da sevdikleri besbelli liderlerine oy verebilmek uğruna yalınayak seçim sandığına kadar yürüyen karı koca seçmenin içtenliklerine çok büyük saygı duyuyorum. Lider, Erdoğan’ın, bu görüntüleri ile kamuoyuna mal olan seçmenlerini Saray’a davet etmeleri, akılcı, insana dokunma jestinin kanıtı, değerli. Saray kaç çıplak ayaklı seçmeni ağırlayabilir? Carrefour ve Tesco, ortaklık için anlaştı Avrupa’nın en büyük süpermarket gruplarından Fransız Carrefour ve İngiliz Tesco’nun küresel satın alımlar konusunda uzun vadeli bir stratejik ortaklık kurmak için anlaştı. Yapılan ortak açıklamada, Tesco ve Carrefour’un uzun vadeli stratejik bir ittifaka girme niyetinde oldukları belirtildi. Açıklamada, “İttifak, küresel tedarikçilerle olan stratejik ilişkiyi, kendi marka ürünlerinin müşterek satın alımını ve yeniden satış olmayan malları kapsayacak. Bu, üç yıllık bir operasyonel çerçeve tarafından yönetilecektir” denildi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle