Katalog

Salı 3 Temmuz 2018 6 haber TASARIM: EMİNE BİLGET Kahramanmaraş şehidini uğurladı Şehit Uzman Çavuş Ahmet İmalı’nın ailesi, uzun süre tabuttan ayrılamadı. ‘Afrin’i Hakkâri’de geçen 12 Haziran’da kaza kurşunuyla yaralanan Piyade Uzman Çavuş Ahmet İmalı (26), tedavisinin sürdüğü Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (GATA) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak önceki gece şehit oldu. Şehit için dün memleketi Kahramanmaraş’ta tören düzenlendi. Ulu Cami’deki törende şehidin annesi Ayşe İmalı ve babası Mehmet İmalı metanetini korurken, kardeşleri ve akrabaları ayakta durmakta güçlük çek ti. Cenaze törenine Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, 2. Ordu Harekât Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Hançeri Sayat, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ile yurttaşlar katıldı. Törenin ardından şehidin cenazesi Şeyhadil Mezarlığı Şehitliğine defnedildi. Şehit Uzman Çavuş Ahmet İmalı’nın geçtiğimiz yıl Diyarbakır’da mayın taraması sırasında meydana gelen patlamada şehit olan Uzman Çavuş Erkan İmalı’nın kuzeni olduğu öğrenildi. l DHA bırakıyoruz’ Suriye topraklarına bayrak dikilen, Afrin’e vali atanan Zeytin Dalı Harekâtı’na dair konuşan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, “Afrin’den çekiliyoruz” diye konuştu 16ülkeden 32 basın kuruluşu temsilcisini Afrin’e götüren Dışişleri Bakanlığı’nın sözcüsü Türkiye’nin Afrin’den çekileceğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ve Genelkurmay Başkanlığı işbirliğinde düzenlenen yabancı gazetecilerin Afrin’i ziyareti programında TRT Haber canlı yayınına katıldı. Afrin konusunda Türkiye aleyhine bir algı operasyonu yürütüldüğünü söyleyen Aksoy, “Bundan bir süre önce Afrinliler, kendi belediye meclisini kurdu. Meclisin içinde Kürtler, Türkmenler, Araplar var. Güvenlik ve askeri yapılar da yavaş yavaş onlara devredilmeye başlanıyor. Türkiye’nin burada kalışı bir müddet daha sürecek. Öyle haftalardan bahsetmek doğru değil, o konuda bir düzeltme yapmak isterim. Fakat dediğim gibi güvenlik kuvvetlerinin eğitimi ve donatımına ilişkin çalışmalar son sürat devam ediyor” dedi. Atatürk’ün Afrin karargâhı bulundu Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Suriye’nin Afrin bölgesinde terör örgütü YPG/PKK’den arındırdığı Racu beldesinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün karargâh olarak kullandığı ev bulundu. Yerel Meclisin Kürt başkanı İbrahim Halil Ali, karargâhın hikâyesini Anadolu Ajansı’na doğruladı. ‘Afrinlilere veriyoruz’ Afrin’de çalışmaların devam ettiğini bellirten Aksoy, “Dışişleri Bakanlığı olarak yabancı gazetecileri buraya getirmemizin amacı gerçek durumu görmeleri. Dışarıdan bakarak belirli bir kanaate sahip olmak kolay. Fakat Türkiye’nin burada neler yaptığını kendi gözleriyle görmelerini istedik” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin askeri olarak Afrin’den çekileceğini ifade eden Dışişleri Sözcüsü, “Afrin’i Afrinlilere bırakıyoruz” dedi. FETÖ OPERASYONLARI l Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda görevli 68 askerin kontörlü ve ankesörlü telefonlar ile büfe telefonlarından örgütün “mahrem imamları” ile periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştikleri belirlendi. 22 albay ile halen aktif görevde olan 19 yarbayın da aralarında bulunduğu 68 asker hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik Ankara ve 18 ilde gözaltı işlemlerinin devam ettiği bildirildi. l Elazığ merkezli aralarında İstanbul, Eskişehir, Kocaeli, Mardin, Hatay, Yalova ve Malatya’nın da bulunduğu 8 ilde düzenlenen eşzamanlı operasyonda 22 şüpheli gözaltına alındı. l Niğde’de FETÖ yöneticisi olan ve 3 yıldır aranan 4 kişi Mersin’de örgüte ait “gaybubet” evlerinde yakalandı. l Adıyaman ve Mersin’de FETÖ’ye yönelik düzenlenen operasyonda 4 kişi gözaltına alındı. l FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki Turkcell Veri Merkezi’ni basarak iletişimi kesmek isteyen 10’u tutuklu, 1’i firari, 15 sanığın yargılanmasına dün devam edildi. Davada, itirafçı eski albay S.T.’nin ifadeleri okundu ve ifadeler uyarınca örgüt şeması çıkarıldı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına da karar vererek, duruşmayı erteledi. l DHA/İHA/AA PKK’nin Kato bölgesi sorumlusu öldürüldü Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi Karacadağ bölgesinde önceki gün insansız hava araçlarıyla (İHA) tespit edilen 4 PKK’li hava operasyonuyla öldürüldü. Öldürülen PKK’lilerden birinin örgütün “Kato bölge sorumlusu”, “Roni” kod adlı Gazi Bahadır olduğu tespit edildi. l AA ABD ‘özgürlük’ istedi Büyükelçiliğin Özgürlük Günü resepsiyonunda Türkiye’yi Dışişleri Müsteşarı temsil etti ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnet, “sadece rahip Brunson değil, adaletsizce tutuklandığını düşündüğümüz diğer Amerikan vatandaşları için” özgürlük istedikleri mesajını verdi. ABD Milli Günü nedeniyle ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnet’in verdiği resepsiyona, hükümetten katılım olmadı. Edinilen bilgiye göre; Ankara’da büyükelçi olmaması nedeniyle Dışişleri Bakanlığı, ABD Milli Günü’ne “Dışişleri Müsteşarı” düzeyinde katılınmasını uygun gördü. Resepsiyonda Türkiye’yi Müsteşar Ümit Yalçın temsil ederken Kosnet, bir grup gazetecinin sorularına yanıt verdi. Maslahatgüzar, Türkiye’den özgürlük beklediklerini şu sözlerle dile getirdi: “Sadece rahip Brunson değil, adaletsizce tutuklandığını düşündüğü müz diğer Amerikan vatandaşları, yerel çalışanlar konusunda da kongrede Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında birlik var. ” ‘YPG işbirliği yapacak’ Kosnet, “YPG’nin Menbiç’teki durumu anladığını düşünüyorum. İşbirliği yapacaklarını açıklamışlardı” dedi. Resepsiyonda konuşma yapan Ümit Yalçın da “Önümüzdeki dönemde yapılacak olan çalışma grubu toplantıla rının iki ülke arasında uzun zamandır hassasiyet yaratan konulara önemli bir çözüm aracı olmaya devam edeceğine inanıyorum. Biz Türkiye olarak ABD ile kimi zaman omuz omuza dünyanın pek çok bölgesinde barış ve güvenlik uğruna mücadele ettik ve önemli kazanımlar elde ettik. Bu dayanışma ruhunun halklarımız ve dost ülke halklarının bekası ve iyiliği için devam edeceğinden eminiz” ifadelerini kullandı. ABD Milli Günü, geçen yılların aksine bu yıl rezidans bahçesinin boşluğu ile dikkat çekti. Sponsor vasıtasıyla organizasyonu düzenleyen büyükelçiliğin, kaynak bulmakta zorlandığı öğrenildi. Bu nedenle davetliler, eksik çağrıldı. Bu da katılımcı sayısının düşmesine ve bahçenin boş kalmasına neden oldu. l ANKARA/Cumhuriyet BİMER iftirasına hapis cezası YUSUF ÖZKAN Başbakanlık İletişim Merkezi’nin (BİMER) kişisel çıkarlar için kullanımı konusunda yargı emsal bir karar verdi. BİMER üzerinden attığı iftiralarla rakibinin işlerini ve sağlığını bozan zanlı, 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. İzmir Konak’ta Hatay semtindeki güzellik salonu sahibi İ.O adlı bir kişi, ustalık belgesi bulunmadığı, sigortasız işçi çalıştırdığı gibi savlarla eskiden ortak olduğu rakip güzellik salonu sahibi B.B’yi BİMER’e şikâyet etti. Ay rıca sahte isimle Konak Belediyesi’ne de başvurdu. Yapılan denetimlerde, yasal olmayan herhangi bir işleme rastlanmadı. İşyerinde doktor bulundurulmadığı, lazer epilasyon, mezoterapi, leke tedavisi gibi deri altı işlemler yapıldığı, ustalık belgesi bulunmadığı şeklindeki iddiaların da geçersiz olduğu ortaya çıktı. Ruh sağlığını bozdu Kendisine iftira atıldığını savunan B.B ise, denetimlerin çalışma özgürlüğünü kısıtladığını, müşterilerini rahatsız ettiğini ve ruh sağlığının bozulduğunu belirterek, İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, İ.O.’ya 10 ay hapis cezası verdi. Ayrıca hükmün geri bırakılmasını da kararlaştırdı. B.B’nin avukatı, kararın BİMER’in haksız ve gereksiz kullanımına emsal oluşturacak nitelikte olduğunu belirterek, “Anayasa’da garanti altına alınmış çalışma özgürlüğünü BİMER’i aracı yaparak tehdit edenler, bu kararla birlikte bir kez daha düşünmeli” dedi. l İZMİR Gençleri ‘Siyaset mi, bir daha asla’ noktasına getirmeyin B Seçim analizi 4 u seçimin özellikle büyük kentlerdeki mitinglerde gözlemlediğim çok önemli bir yanı, yoğun genç katılımı idi. AKP ideolojisi gereği, özgürlüğe, adalete ve haklılığa düşman tutumu nedeniyle, verebileceği hiç gelecek hayali olmadığı için gençlerden uzaklaşmıştı. Bunu, referandum sonuçlarında görmüştük. Bu seçimde gençler kendilerini ortaya koydu ve “kazanacakları inancıyla” İnce’ye destek verdi. Sonrası toplumu büyük bir hayal kırıklığı sardı. Özellikle gençlerin mesajlarını okurken, bir genç kızın ağlayarak dile getirdiği hayal kırıklığının geniş etkisi olduğunu fark ettim. ‘Kazanacağız’ beklentisi ve hayal kırıklığı Hayal kırıklığı CHP yöneticilerine yönelikti. “Kazanacağız” beklentisi ve “hiçbir oyunuzu çaldırmayacağız” sözüne güvenen insanlar ve gençler, neredeyse “Siyaset mi, CHP mi, bir daha asla” noktasına geldiler. “Hiçbir açıklama yapmadan böyle ortadan kaybolmaları mümkün değil” inancı, komplo teorilerinin hızla gündeme sokulmasına neden oldu. Bunda tabii ki, “mutlaka kazanacaktık” inancı, İstanbul’da 6.5 milyon gibi çok abartılı mitinge katılım olduğu görüşlerinin piyasaya sürülerek inanç mertebesine çıkartılması, insanları gençleri ortaya çıkan seçim sonuçları konusunda asla ikna etmedi. Diyelim ki, seçime yoğun ilgi gösteren gençlerin gelecek endişesi ile iktidarı asla veremeyiz propagandası çarpıştı. Kırılan gençler oldu. Yüzüstü bırakılmak deyiminin bu kadar kitlesel ölçekte karşılık bulacağını düşünmezdim. Ama bunun CHP yönetiminde sorumluluk açısından bir karşılığı olmadı.. Olmalıydı.. Kitlelerle ilişki bunu gerektirir. Ağır hata ve üstlenilen görevi hiç mi hiç yerine getirememenin hiç mi bir karşılığı olmayacak: Evet insanlar böyle düşünüyor ve umudunu kesiyor. Hiç mi karşılığı olmayacak Sistemi kurduk, anbean izleyeceksiniz, asla profesyonel olmayan bir acemiliği üstlenen yok. En az üç ay önceden kurulması gereken ve sanki seçim bilgileri jpeg’leri giriliyormuş / yükleniyormuş gibi bir yoğunluk testinden geçirilmemiş sistem, olsa olsa ancak çöp olur. Diyorum ki, CHP, gençlerle yepyeni bir dil oluştursun. Hayır “gençlik örgütümüz var ya” değil mesele. Örgüte paralel bir de “Genç / Gençlik CHP Yönetimi” gibi, var olan genel merkez değerinde ona paralel bir gölge yönetim.. Görüş açıklayan ve daha bir dizi göreve sahip çıkan. Bu nasıl olur bilemem.. Genel uygulama kimsenin yetkilerini bölüşmeye yanaşmamasıdır. Bırakın gönül verenler ve umut bağlayanlar partiye sahip çıksınlar. Parti, öncelikle oy verenlerindir... Muharrem İnce, tamam ülkeyi dolaşsın... Ama öncelikle tüm ülkede gençlerle, uyduruk değil, hedefi ve amacı olan toplantılar yapmalı.. Bu gençlik bir sırt çevirdi mi, belinizi doğrultamazsınız.. Onları mitinglerinizde böyle göremezsiniz... ‘Kaybedenler kulübü’ Hep şu söylenir ya: CHP muhalefet yapamıyor, aslında bir yapsa, AKP iktidarı bir dakika yerinde duramaz.. Bunu en çok AKP yandaşları dile getirdi, bir de onlara inananlar. Amaçları “on para etmeyen, iktidar asla olmaması gereken bir parti” görümünü yaratarak yıpratmak ve gözden düşürmek oldu hep. CHP seçim ilanından sonra seçime hazırlanan bir parti görünümünde hep. Muharrem İnce’yi çıkardı meydana, çok iyi bir muhalefet yaptı.. Peki niye kazanamadı? 500 gün zamanı olsaydı İnce kazanır mıydı? Geç aday gösterildiği bir gerçek olsa bile.. Önce şunu görmeliyiz: Kamplaştırma ve muhalefeti ötekileştirme büyük bir seçmen blokunu bir arada tutuyor. Bu seçmen bloku geçmişin şimdi ortadan kalkan üç önemli merkez sağ partisinin insanları... Bu nedenle bu bloku CHP ile karşı karşıya getirerek “dövüş sonucu”na bakmak, orantısız güçlerin savaşı anlamına gelir ki sonuç bu koşullarda genellikle değişmez.. CHP kaybedenlerin kulübü olarak nitelendirilir. Ama bu seçimler başka bir kapı açtı.. Gelecek analizde... C MY B