24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 3 Temmuz 2018 12 Türkiye’nin çıkışı: İdeolojiler, AKP ve CHP T ürkiye’nin “yapması gerekenler” bellidir ama: 1) Demokrasi içinde ulusal çıkarların, içerde dengeli bir biçimde korunması ve bütünlük sağlanması 2) Dış ilişkilerde diğer ülkeler ve bloklar ile “karşılıklı çıkarlara dayalı, dengeli siyasal, ekonomik, askeri ve kültürel bir düzen” yürütülmesi Amaçlar bellidir ama bu amacın sağlanması için ulusal düzeyde “iradenin ve gücün nasıl oluşturulacağı” belli değildir, karışıktır, hatta karmakarışıktır. Demokratik ve parlamenter bir yapı içinde devleti oluşturacak siyasal partilerin, bürokrasinin, sivil toplum örgütlerinin ortaklaşa iradesi sağlanamıyor. Başkanlık sistemi içinde tek adama dayalı “oligarşik tek partili bir yapı ile” amaca demokrasi dışı yollarla ulaşmak mı? Bugünkü fiili durumda, ikincisi hâkim. Dünyanın son 100 yılına baktığımızda, “ulusal çıkarların esas olduğu demokratik bir düzene en yakın oluşumun, Avrupa’daki sistemler olduğunu görüyoruz”. Avrupalı değerler sisteminin esas alınması “en uygun olarak görülür”. Ancak Avrupa’nın (ve Batı’nın) Türkiye’ye bakışı ve bölgesel hesapları işleri biraz bozuyor. Batı’nın Kürdistan projesi, bölgedeki enerji planları ile “Türkiye’nin olması gereken hedefleri büyük ölçüde çatışır.” Ve daha da önemlisi, bizim iç dinamiklerimizdeki farklılıkların ulusal hedeflerimizle örtüşmeyen yönleri görülür. Atatürkçüler, çağdaş değerlere bağlı olan “Batılı kafada” bulunanlar çok önemli bir yer tutar. Batı bizi içine almayacak, Batılı olamayız, bari “Batıcı” olarak, Batılılaşmayı örtülü bir “himayecilik” olarak kabullenelim diyenler vardır. Protokol Atatürkçüler gibi. İçerde siyasal İslamı ancak “Batı’nın bölge hesapları ile işbirliği yaparak gerçekleştirebiliriz” diye düşünen ve demokrasiye hiç inanmayan: şeriat düzenini kafalarında benimseyip “güncelleştirenler” vardır. FETÖ ile işbirliği içine girenler bunlardır. Avrupa demokratik değerlerine inanmayıp, otoriter sosyalizmi Asyacılık olarak benimseyenler de bir grup oluştururlar. Siyasal sahnedekiler Siyaset sahnemizde bugün fiilen bulunanlar şunlardır: Batı demokrasilerine inanmış, Atatürkçü, çağdaş değerleri esas alanlar, Örtülü olarak “Batı himayesini kabullenen” “Batıcılar”. Türkiye için siyasal İslamı esas alan, buna ulaşmak için, “Batıcı da Asyacı da olabilen” partiler. Aslında, “örtülü Batı himayesini kabul eden Batıcılar” ile, “siyasal İslamı kurmak için Batıcılığı ya da Asyacılığı kullanan siyasiler” arasında bir işbirliği söz konusudur. Çünkü her ikisi de Atatürkçülüğe, Batılılığa ve Avrupa tarzı demokrasiye karşıdırlar. Örneğin, sendikalaşma özgürlüğü, toplumsal örgütlenmeler, katılımcı demokrasi alanlarında hiç çaba göstermezler: bu konuların öne çıkmasını istemezler. CHP ve AKP de kısmen bunun içinde AKP içinde bu konular, “biat” kültürü dolayısıyla fazla öne çıkarılmaz. Ancak yakın geçmişte, “Erbakan ile genç ılımlı İslamcıların çatışmasında” aslında bunlar tartışılıyordu. Erbakan ölümünden önceki birkaç yılda verdiği TV röportajlarında, bunları bir bir anlattı. Abdüllatif Şener’in partiden kopuşunda da bu faktörler etkili oldu. Ve CHP’ye gelince: CHP içindeki çatışmalarda hep, “Avrupacı kafada olanlar ile Avrupalı kafada olanlar karşı karşıya gelmiştir”. Karşılarındaki büyük tehlikeye rağmen sonlandıramadılar. 1970’li yıllardan itibaren CHP’li arkadaşlarımla bu konuları yüz yüze tartıştık, konuştuk. Kılıçdaroğlu döneminde CHP’deki AvrupalıAvrupacı mücadelesine bir de “İslami sos” eklenince işler karıştı ve parti yüzde 25’in altına kilitlendi. CHP’nin çıkış yolu “Avrupalı değerlere sahip çıkarak” Türkiye içinde “katılımcı demokrasi odaklı örgütlenmelere gitmek”: Dış ilişkilerde de “Batı ile Asya arasında denge kuran” bir politika izlemek gerekir. Bütün bunlar, CHP’nin ideolojisiyle ilgili hususlar: ancak CHP’yi sürükleyecek liderin de bu ideolojiyi iyi kavraması ve benimsemesi kaçınılmazdır. Aksi halde parti yüzde 25’te kilitli kalır, atı alanlar da Üsküdar’ı geçer. CHP’yi muhtemelen yarın üstlenecek Muharrem İnce’nin bu hususları iyi değerlendirmesi, partinin geleceği açısından çok önemlidir diye düşünüyorum. Eğer Zorro’nun önü yine kesilmez ise!.. 3 TEMMUZ 2018 SAYI: 33872 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:30 03:23 03:56 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:29 13:14 17:13 05:18 12:59 16:55 05:45 13:22 17:15 Akşam 20:47 20:28 20:46 Yatsı 22:37 22:14 22:27 eğitim/haber EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: SERPİL ÜNAY ir ülkede İçişleri Bakanı’nın görevi; ülkenin iç düzenini, iç güvenliğini sağlamak BÖzgentır. 1985 tarihli “İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri AcarHakkında Kanun’un” 2. maddesi şöyledir: “İçişleri Bakanlığa Bbaakğalınilçığgı’ünvınenglöKikraekvvuşlareukrliuşşulanrlıanrıdiıdr:aare) etmek suretiyle ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü, yurdun iç güvenliğini ve asayişini, kamu düzenini ve genel ahlakı, anayasada yazılı hak ve hürriyetleri korumak. (…)” HHH Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinin 1. fıkrası ise şöyle: “Bir başkasını, kendisinin veya yakınının ha yatına yönelik (…) tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” HHH Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi de şöyledir: “Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya böl ge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimi ni, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” HHH Yasaların bu üç maddesine göre, siz bir yar gıç olsaydınız şu sözleri söyleyen kişi hakkında ne karar verirdiniz: “Valilere, müsteşarım üzerinden talimat gön derdim. ‘CHP il başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin!’ diye…” Ayrıca muhalif bir partinin eş genel başkanını telefonla arayıp “Artık Türkiye’de yaşam hakkı olmadığı!” sözleri ile tehdit etmekle kalmıyor, ayrıca bu sözleri söylediğini reddetmeyip “Daha da fazlasını söyledim!” diyerek kabul ediyor.  HHH  “Şehit cenazeleri” hakkında talimat veren ve HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ı tele fonla tehdit ettiğini resmen açıklayan bu kişi, Özgen Acar Kavşak AKP’nin Dâhiliye Vekili! bildiğiniz gibi AKP’nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dur. Güvenlikten sorumlu olan bir bakanın iç güvenlik tehdidi haline gelmesi nedeniyle CHP’liler 81 ilde AKP’nin Dâhiliye Vekili’ne tepki gösterip İstanbul’da savcılığa başvurdular. “Huzursuzluk yaratmak, araları açmak” anlamında “nifak tohumu saçmak” diye eski bir deyim vardır. Bu tepkiler yetersizdir... TBMM, Dâhiliye Vekili’nin milletvekilliğini düşürüp dokunulmazlığını kaldırmalıdır. HHH Süleyman Soylu’nun yakın geçmişte söylediklerini anımsarsak soyluluğunu daha iyi anlarız! 20 Nisan 2008… “Bu ülkenin herkese çatan ve kaos yaratan bir Başbakanı var ki, akşam evine gittiğinde karısına ve çocuklarına boynu bükük kalan esnafın, çiftçinin yerine kendini koymuyor. Kendisi evindekilerin yüzüne nasıl bakıyor? AKP iktidarından önce işsizlik yüzde 6’ydı bugün 11.3’e çıktı. Başbakan, at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi…” 10 Aralık 2008… “AKP hükümeti, yanlış ekonomi politikası sonucu, bayramları da millete zehir etti. İnsanlarımız gülmeyi unuttu. Beceriksizlik ve yetersizlikle, Türkiye’yi krizle karşı karşıya bıraktılar. Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye’de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır…” 31 Aralık 2008… “Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eğdin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayyip Erdoğan…” 25 Şubat 2009… “Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim dediler. Her gün tüyü bitmemiş yetimin üzerinden siyaset yapıyorlar. ‘Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım’ dedi sayın Başbakan, rantın babasını getirdi. Bunlar yarım doktor, yarım hoca…” 14 Mart 2009… “Seçim sürecinde Türkiye’de çok manidar işler oluyor. AKP mensupları uzun zamandır genel başkanları ve başbakanlarını, Başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor. Ülkemizde sadaka kültürü var. Türkiye’de 3 kişiden biri fukaralık sınırının altındadır. Eleştirilmesi gerekenler insanları bu duruma düşüren hükümettir…” AKP’ye yanaşmadan önce partiler arasında neredeyse transfer rekoru kıran Dâhiliye Vekili Soylu, AKP’ye geçince şöyle dedi: “Allah şahittir ki bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan’dan ayrılmayacağım!” İlk günden tercih kaosu Liselere geçiş için tercih başvuruları başladı ama eokul sistemi çöktü, veliler saatlerce sisteme giremedi. Girebilen de ne yapacağını bilemedi Liselere kayıt için tercih süreci dün başladı. Kontenjan tabloları ve yüzdelik dilim sıralamaları da eokul üzerinden açıklandı. Ancak yoğunluk nedeniyle eokul sistemine ilk gün velilerin çoğu saatlerce uğraşsalar da giremedi. Sistem sürekli hata verdi ve velilerin eokul’a girişinde büyük sıkıntı yaşandı. Adaylar 13 Temmuz Cuma günü saat 17.00’ye kadar tercihte bulunabilecek. Yerleştirme sonuçları ve boş kontenjanlar, 30 Temmuz’da açıklanacak. Yerleştirmeden sonra dört kez nakil işlemi yapılabilecek. Yatılılık ve boş kalan kontenjanlara hiçbir yere yerleşemeyen öğrencilerin yapacağı başvurular sonucu yerleştirme işlemleri, İl/İlçe Öğrenci Yerleştirme ve Nakil Komisyonları’nca 1014 Eylül’de yapılacak. Sayı arttı Sınavla öğrenci alan okul sayısı 1367’den 1556’ya yükseltildi. 588 mesleki ve teknik anadolu lisesi, 319 anadolu imam hatip lisesi, 250 anadolu lisesi ve 399 fen ve sosyal bilimler liseleri sınav sonuçlarına göre öğrenci kaydı yapacak. Bu arada bazı anadolu liseleri, tek okulda farklı dilde eğitim verecek bölümler olarak ayrılması nedeniyle listede iki okul olarak yer alıyor. Liselere Geçiş Sistemi’nde sınavla öğrenci alacak okul sayısı 1556’ya yükseldi. ‘SİSTEM SÜREKLİ HATA VERİYOR’ Yerleştirme nasıl olacak? 20172018 öğretim yılında ortaokul veya imam hatip ortaokulu 8’inci sınıfını tamamlamış veya Açık Öğretim Ortaokulu’ndan mezun olan öğrenciler, sınavla öğrenci alan okulların belirlenen kontenjanlarına puan üstünlüğü ve tercihleri doğrultusunda; yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullara ise okulların türü, kontenjanı ve konumuna göre il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince oluşturulan ortaöğretim kayıt alanlarındaki okullara öğrencilerin ikamet adresleri, ortaokullarda bulunuşlukları, tercih önceliği, okul başarı puanları, devamdevamsızlık ve yaş kriterleri göz önünde bulundurularak yerleştirilecek. Tercih için MEB’in internet sitesine girildiğinde, sistem önce yerel yerleştirme butonunu açacak ve yerel yerleştirme için tercihler tamamlamadan sınavla öğrenci alan okullar için tercih işlemleri başlamayacak. Dört nakil dönemi Milli Eğitim Bakanlığı’nın sürece ilişkin 5 maddelik açıklaması şöyle: n Yerleştirmeye esas nakil tercihleri ortaöğretim kurumlarına tercih ve yerleştirme takvimi doğrultusunda 4 dönem hâlinde alınacak ve yerleştirmeye esas nakil sonuçları her nakil döneminin sonunda, 13 Ağustos 2018, 19 Ağustos 2018, 3 Eylül 2018 ve 8 Eylül 2018 tarihlerinde ilan edilecek. n Sınavla ve yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullardan hiçbirine yerleşemeyen öğrenciler ile 2017/2018 öğretim yılında sınıf tekrarına kalan 9’uncu sınıf öğrencileri, il/ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarına başvurmaları halinde yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullardan kontenjan durumları uygun olan okullara 1014 Eylül 2018 tarihlerinde komisyonca yerleştirilecek. n Yerleştirme işlemleri sonucunda öğrencilerin okullara kayıtları açık liseler ile yetenek sınavıyla öğrenci alan okullar hariç olmak üzeresistem tarafından otomatik olarak yapılacak. n Öğrencilerin yerleştirme sonuçları https://eokul.meb.gov.tr internet adresinden açıklanacak ve sonuç bilgilerinde kaydının yapıldığı okul bilgileri bulunacak. Ayrıca, SMS ile bilgilendirilmek isteyen velilere mobil bilgilendirme servisi aracılığı ile yerleştirme sonuçları bildirilecek. n İlköğretim programını tamamlayan özel eği Eğitim Sen Başkanı Feray Aytekin, tercih sürecinde ilk gün yaşanan sıkıntıları şöyle anlattı: ‘n Eokul sistemine girerken ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Sistem sürekli hata veriyor. n Kılavuzda önce yerel yerleştirme zorunluluğu belirtildiği için problemler ilk adımda yaşanmaya başlıyor. Kayıt alanları üzerinden okul türlerinin sayısı, dağılımı yetersiz. Daha önce de belirttiğimiz gibi okul sayısı ve okul türü sayısı yetersiz ve okul türlerinin sayıları arasında eşit bir dağılım yok. Örneğin bir okul türünden en fazla 3 tercih yapılabiliyor. Ama anadolu lisesi tercih etmek isteyen öğrenci için kayıt alanında 3 anadolu lisesi yok. tim ihtiyacı olan öğrencilerden kaynaştırma yo luyla eğitim alacak öğrenciler, geçerli “Engelli Sağlık Kurulu Raporu” ve Ortaöğretim kademesine yönelik “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu” doğrultusunda ikamet adresleri, engel durumu ve özellikleri dikkate alınarak yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullara ilgili mevzuat çerçevesinde her bir şubede iki öğrenciyi geçmeyecek şekilde 1014 Eylül 2018 tarihlerinde il/ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonu kararı ile yerleştirilecek. Yerel yerleştirmede dikkat! n Yerel yerleştirmede en çok 5 okul tercih edebilirsiniz. n Aynı okul türünden en fazla üç okula yer verebilirsiniz. Örneğin; en çok 3 Anadolu Lisesi ya da Meslek Lisesi veya Anadolu İmam Hatip Lisesi yazabilirsiniz. Diğer iki okul ayrı türde olabileceği gibi farklı okul türlerinden de olabilir. Özeller için uyarı Resmi okullar için tercihte bulunan ve bu tercihlerini onaylatan veliler, bir özel okula kayıt hakkı kazansalar bile bu kayıtlarını yapamayacaklar. Özel Okullar Kayıt Komisyonu’nun yaptığı açıklamada, ‘‘Kaydın gerçekleştirilebilmesi için velinin yine resmi bir okula giderek tercihlerini iptal ettirmesi gerekecek’’ denildi. Özel okullarda 1. asil kesin kayıt dönemi dün sona erdi. Boş kalan kontenjanlar için bugün yedek liste kesin kayıt dönemi gerçekleştirilecek. 2. ön kayıtlar da yarın yapılacak. n 5 tercih zorunluluğu belirtilmediği için de tercih sırasında sorunlar yaşanıyor. Velilerden 5 tercihi doldurmadıkları durumda merkezi sınavla alan okul ve pansiyonlu okullar sayfasının açılmadığını söyleyen var. MEB tercih zorunluluğuna ilişkin bir an önce açıklama yapmalıdır. n Rehber öğretmenlere MEB tercih konusunda bilgilendirme yapmadığı veya bilgilendirme yapma durumunda da eksik ve yetersiz bilgilendirmeler yapıldığı için velilerin, öğrencilerin yaşadığı kaos devam ediyor. Şu anda yüzbinlerce veli nasıl, ne şekilde tercih yapacağı konusunda bilgi sahibi değil ve son derece kaygılı. Eğitim uzmanı Hatice Yılmaz, sınavla öğrenci alacak okullara başvuracak öğrencilere şu uyarılarda bulundu: n Tercihte önemli olan puan değil yüzdelik dilim. n Öncelikle yayınlanan listedeki okulların geçen yıl hangi yüzdelik diliminden öğrenci aldığını bulun. n Geçen yıl ilk yüzde 3’lük dilimden öğrenci alan okulların yüzdelik diliminde bu sene de fazla değişiklik olmayacaktır. Bu yüzdelik dilimi içindeyseniz 2. tercihinize yüzdelik diliminize en yakın okulu, 1. tercihinize istediğiniz okulu, 3. 4. ve 5. tercihlerinize geçen yıl yüzde 5’lik dilimden öğrenci alan okullara kadar inip yazabilirsiniz. n Geçen yıl yüzde 3’lük dilimden sonraki dilimlerden öğrenci alan okul sayıları bu yıl önemli ölçüde azaldığından seçim yapmak oldukça zor olacak. Bu yıl yüzde 8’lik dilim içinde olan bir öğrenci, tercihlerine yüzde 1618 aralığında öğrenci almış olan okulları tercih ederse doğru tercih yapmış olacaktır. Robert’te 106 boş Türk ve yabancı özel okullar, 1. Kayıt Dönemi sonunda kontenjanlarını dolduramadı. Robert Koleji’nin 194 olan toplam kontenja nın 88’i doldu. Bazı özel okulların boş kontenjanları şöyle: Robert Koleji: 106 Sainte Pulcherie Fransız Lisesi: 90 Notre Dame de Sion Fransız Lisesi: 132 İtalyan Lisesi : 64 SEV Amerikan Koleji: 69 C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle