Katalog

Pazartesi 23 Temmuz 2018 TASARIM: EMİNE BİLGET CEVAP VE DÜZELTME >> Baştarafı 1. sayfada Haberde, müvekkilim Çevre ve Şe neş enerji santralleri gelecekte dışa ğer şirketler gibi yasal prosedürden rilen haber. Cumhuriyet gazetesinin bağımlılığımızı azaltma noktasında geçmiş, sırasıyla yasal işlemlerin her zaman uyguladığı “okuyucunun hircilik Bakanı Sayın Mehmet Özha en önemli bir unsur haline gelmiş hepsini eksiksiz ikmal etmiştir. Ya tarafsız, düşünme yeteneğini etkile seki ile Kayseri Büyükşehir Belediye tir. Ülkemizde güneş enerji santral ni hakkında özel bir işlem uygulan meye yönelik” giriştiği “algı yöneti Başkanı Mustafa Çelik’in sahibi ol leri “lisanssız santral kurumu” mev mamıştır. Kanun ve etik kurallarına minden” başka bir şey değildir. Ba duğu enerji santrali için Belediye ve zuatına uygun olarak kurulmakta ve aykırı bir durum da asla söz konu sın ahlakı ile de bağdaşmamaktadır. Bakanlıktan jet hızı ile izinler alın teşvik görmekte olup, şu anda ülke su değildir. Kötü amaçla, gerçeği olduğundan dığı ifade edilmekte, siyaseti zengin mizde 5.000 civarında santral, faal Saniyen, enerji santralinin, tarım başka gösterilmek suretiyle haber leşme aracı olarak kulladıkları yö olarak çalışmaktadır. Sadece ilimiz sal alanlar üzerinde kurulduğu, yan yapanlar bu asılsız haberleri yayın nünde ağır isnatlar yer almaktadır. de, 303,3 Mg.W. Toplam kapasiteli parselin 1. Derece sit alanı olduğu layanlar hakkında yasal girişimler Bilinmelidir ki, ülkemiz güneş 345 adet tesis kurulmuştur. yönündeki İddialar da tamamen asıl başlatılmıştır. Kamuoyunun bilgisi enerjisi potansiyeli yönünden ve Evvela, müvekkilime ait ENTAR 1 sız, uydurma, algı yönetimi yaratma ne saygı ile sunulur. rimli bir ülkedir. Son yıllarda yapı adlı şirket, 1 MW’lık enerji üreten lan atılımlar ile birlikte elektrik üre şeffaf bir şirkettir. timindeki yüzdesi giderek artan gü Bu şirket, santral kurumu için di ya yönelik ve maksatlı iddialardır. Hal böyle iken, gazetede “Ne İste dilerse Almışlar” başlığı altında ve Mehmet ÖZHASEKİ vekili Av. Mehmet SAVRUK Haberimizin her satırı gerçektir Gazetemizin bugünkü sayısında dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin mahkeme kararıyla yayımlattırdığı “cevap ve düzeltme” metnini okuyacaksınız. Siyasi iktidarın etkisi altındaki yargının kararıyla yayımlanması zorunlu olan bu metinlere yer verilmediği takdirde gazetelere ağır cezai yaptırımlar uygulanıyor. Aslına bakarsanız haberimizi mahkeme kararıyla “tekzip” eden şimdinin AKP Kayseri Milletvekili Özhaseki’nin “cevap ve düzeltme” metini Cumhuriyet’in haberindeki geçen her satırı birer birer doğruluyor. Cumhuriyet’te 16 Mayıs 2018 tarihinde manşetten “Ne istedilerse ALMIŞLAR” başlığıyla yayımlanan haberimizin her satırı belgelere dayanmaktadır. Resmi belgelerin tamamı Özhaseki’nin, Kayseri’deki skandalı ortaya çıkaran gazetemiz Haber Koordinatörü Aykut Küçükkaya’ya açtığı tazminat davasında mahkeme dosyasına sunulmuştur. Bir kez daha anımsatıyoruz: Mehmet Özhaseki uzun süre Kayseri’de Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış, sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanı olmuştur. Belediye Başkanlığı koltuğunu da Mustafa Çelik’e devretmiştir. İki siyasi isim 2014 yılında ortak bir enerji şirketi kurmuştur. Bu ortak şirket kurulduktan yalnızca 5 gün sonra her biri 1 MW’lık toplam 8 Güneş Enerji Santralı Özhaseki ve Çelik ailelerinin üyeleri arasında paylaştırılmıştır. ENTAR1’in sahibi Bakan Özhaseki, ENTAR4’ün sahibi Belediye Başkanı Çelik’tir. Diğer şirketler ise iki ailenin ağabeyler, kardeşler ve çocuklar arasında paylaştırılmıştır. Tüm santrallar Kayseri Pınarbaşı’nda aynı bölgede bulunmaktadır. Ve yine bakan ile belediye başkanlarının enerji santrallarının merkezleri de Kocasinan’da aynı adresteki bir holding binasındadır. Tümü belgelere dayalı haber lerimiz halefselef olan bakanbelediye başkanının ticari ortaklığını belgelemiştir. Santralların imar izinleri Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nden; lisanssız elektrik üretimleri için onaylar Enerji Bakanlığı’ndan alınmıştır. Enerji sektörüne göre 8 adet santralın yıllık geliri yaklaşık 5 milyon TL’dir... Bir bakan ile belediye başkanının hele ki birbirlerine koltuk devreden isimlerin ortak enerji şirketi kurması dünyanın her yerinde büyük bir haberdir. Bir Çevre Bakanı’nın güneş enerji santralının bulunması ve bundan para kazandığının ortaya çıkartılması daha da büyük bir haberdir. Hele hele iki siyasinin ailesinin neredeyse tüm bireylerinin güneş enerji santralının olması Kayseri’deki skandalı daha da büyüten bir unsurdur. l Cumhuriyet Trans doktor adayı destek istiyor Tıp öğrencisi Toprak Cingöz, zorunlu göreve gitmeden önce cinsiyet değiştirme ameliyatını olabilmek için bağış hesabı açtı Toprak Cingöz 22 yaşında trans bir kadın. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakül tesi 5. sınıf öğrencisi. Bir yıl son ra doktor olarak göreve başlaya cak olan Cingöz’ün tek isteği cin siyet değiştirme operasyonu yap tırmak. Bunun için bir fon hesabı açan Cingöz, şimdilik 8 bin TL toplamayı ba şardı. Ancak en az 20 bin TL’ye ihtiyacı SEYHAN AVŞAR var. Cingöz, “Ailem cinsel yönelimimden dolayı beni reddetti. Türkiye derecesi yaptığım için iyi bir burs alıyorum. Bu burslar sa yesinde bugüne kadar ev kiramı, kitap vs. masraflarımı karşıladım. Yakında doktor olacağım ancak zo runlu görev yerime gitmeden önce cinsiyet değiştirme operasyonunu yaptırmak istiyorum. Gittiğim şehirde kimliğimi uzatmam gereken yerler olacak. Kimlikte erkek, görünürde kadın diyecekler. Büyük sıkıntılar yaşayacağım” dedi. ‘Görünürlük’ sorunu Cingöz, Gaziantep’te doğup, büyüdü. Cinsel yönelimini ilkokul sıralarında fark etmesine rağmen, yaşadığı yer ve ailesinden alabileceği tepkiler yüzünden bu durumu saklamaya karar verdi. Fen lisesini kazanan Cingöz, lise sıralarında da bu durumu kimse ile paylaşamadı. “İçime kapanıp, sadece ders çalıştım. Belki de bu nedenle tıp fakültesini kazandım” diyen Cingöz, “Gaziantep’te bir şeyler yapamadım. Hormon da alamadım. Üniversiteyi kazanıp İstanbul’a gelince bu konu üzerine çalışmalar yapan derneklere ulaştım. Fa kültemden kimi hocalar buldum. Onlarla konuştum. Benim için süreç böyle başladı” diye konuştu. Ailesinin, durumu öğrenince evlatlıktan reddettiği Cingöz çeşitli yerlerden aldığı burslarla geçinmeye başladı. Dereceli bir öğrencilik Cingöz, ailesiyle kopuşuna neden olan süreci şu sözlerle anlattı: “Muhafazakâr bir ailenin iki çocuğundan biriydim. Açık bir trans kadın olmam ailem için çok büyük bir sorun oldu. Herkesin bilmesi, akrabaların duyması sonucu ailemin üzerimde yarattığı baskı da arttı. Gay veya eşcinsel olsaydım bu durumu saklayabilme ihtimalim vardı. Ama trans bir kadın olduğum için fiziksel değişimlerimi saklayamadım. Ailem evden çıkmamı istemiyordu. Okula gitmem gerekiyordu. Bunu saklayamazdım. En büyük sorun zaten görünürlüktü. Ailemin en büyük kozu bana para vermemekti. Ancak ben biraz şanslıydım. Üniversitede derece yapmıştım. Bir çok yerden burs alıyordum. Burslarım bana yeter, kiramı, ihtiyaçlarımı falan karşılar diye düşünüyordum. Burslarıma güvenerek her şeyi göze aldım.” Cingöz, zorunlu görev için başka bir şehre gittiğinde baskı göreceğinden korkuyor. ‘Yakıldığımız yer...’ Yıllar sonra ilk kez rahat olduğunu, ancak kendisi için en büyük sorunun devam ettiğini anlatan Cingöz, “İsmimi değiştirdim. Kimliğim de geldi. Neyseki sorunların birçoğu halloldu ama kimliğim hâlâ erkek kimliği” diye konuştu. Bunun kendisi için büyük bir sıkıntı olduğunu anlatan Cingöz, operasyon için gerekli olan 20 bin TL’yi bağış yolu ile toplamaya çalışıyor. Bir fon hesabı üzerinden bağış toplayan genç doktor adayı, bağışçılara şöyle sesleniyor: “Transların yakılarak öldürüldüğü bir coğrafyada yaşıyoruz. Trans kimliği ile hukuk ve mimarlık okuyan arkadaşlarım var. Bizler önümüz açıldığında neler yapılabileceğinin en güzel örneğiyiz. Şu an yurtdışından trans bir kadın bana her ay 350 TL burs veriyor. Ben de mesleğime başlayıp trans kadınlara destek olmak istiyorum. Ancak şu an desteğe ihtiyacım var.” l İSTANBUL Profesör bile bunu yaparsa Cingöz için hayat, göze aldığından daha zor geçmiş. Fakültede problemler yaşamaya başlamış. Bir endokrinoloji profesörüyle yaşadığı olay ise tüm trans kadınların yaşadıkları zorluğun özeti gibi. Cingöz, hocasıyla yaşadığı krizi şöyle anltıyor: “Fakültedeki endokrinoloji profesörlerinden biri amfide ders yaptığı sırada, konuyu birden translara getirdi. ‘Bize bazı adamlar geliyor. Rahmi yok, ben kadın olmak istiyorum diyorlar. Bunlar psikopat, biz bunları psikiyatriye yönlendiriyoruz’ dedi. Amfide ayağa kalkarak ‘Siz kime psikopat diyorsunuz’ diye bağırdım. Olay büyüdü. Konu okulda yayıldı. Okul yönetimi gerekli adımları attı ve bu hoca hakkında soruşturma açıldı. Kendisine kınama cezası verildi.” haber 7 ‘Casusluk’ hâkimine 15 yıl istemi Yurtdışına kaçmaya çalışırken yakalanan Askeri Casusluk davası hâkimi hakkında soruşturma tamamlandı FETÖ’ye iltisakı gerekçesiyle meslekten ihraç edilen İzmir’deki ‘Askeri casusluk’ davasının hâkimlerinden olan ve yurtdışına sahte kimlikle çıkmak isterken yakalanan sanık İsmail Kurt hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca yürütülen soruşturma sonucunda İzmir’deki ‘Askeri casusluk’ davasının hâkimlerinden olan İsmail Kurt hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede, eski İstanbul hâkimi İsmail Kurt’un ‘FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, Kurt’un ‘Askeri casusluk’ davasında, müştekiler İlter Halaç, Banu Yurdusev ile Erdal Özkan’ın haksız yere uzun süre tutuklu kalmasına sebep oldukları, usul ve yasaya aykırı işlemler yapıldığı iddiasıyla tahkikatın devam ettiği bilgisine yer verildi. Sanık Kurt, ilerleyen günlerde hâkim karşısına çıkacak. O video tutuklattı Anıtkabir’de çektiği videoda Atatürk’e hakaret eden Safiye İnci dün tutuklandı Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan Safiye İnci, dün tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Savcılığın “Atatürk’e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklamaya sevk edilmiştir” açıklamasında bulunduğu Safiye İnci, tutuklanarak cezaevine gönderildi. 23 yaşındaki Safiye İnci, Ankara’da gözaltına alınmıştı. İnci’nin Güvenlik Şube Müdürlüğü’ndeki ifade işlemleri tamamlanarak dün mahkemeye sevk edildi. Safiye İnci ilk ifadesinde, Anıtkabir’e halasının ve kuzenlerinin ısrarı üzerine gittiğini söyleyerek, videoyu kendi isteğiyle çektiğini belirtti. Özür videosunu kendisinin çekmediğini belirten İnci, “Halam ve kuzenlerim videoyu kaldırmam için beni uyardılar. Ben de 5 dakika içinde kaldırdım. Kuzenim benim adıma özür videosunu çekip kendi hesabından büyük sayfalara attı” dedi. l İstanbul / Cumhuriyet C MY B