18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 23 Temmuz 2018 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL / ASLAN YILDIZ TASARIM: EMİNE BİLGET Bir kez daha eylem CHP lideri Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü’nün birinci yılında Berberoğlu’nun tutukluluğunun sürmesi nedeniyle yeniden eylem kararı aşamasında Seçimlerin üzerinden geçen süre tam birinci ayını doldururken, Millet İttifakı’nı oluşturan muhalefet blokunda çarşı karıştı. Mu halefetin büyük partisi CHP ise seçimden bu yana yaşadığı iç karışıklığa karşın yeni haftaya, hem yeni oluşan “tek Kılıçdaroğlu geçen yıl Berberoğlu’nun tutuklanma sının ardından Ankara’dan İstanbul’a Adalet Yürüyüşü gerçekleştirmişti. mayı düşündüğü de CHP kulislerinde konuşuluyor. Buna göre Kılıçdaroğlu, öncelikle TBMM Başkanlığı’na seçilen Binayi Yıldırım’la bir görüşme yapmayı düşünüyor. Kılıçdaroğlu’nun bu görüşmede Yıldırım’a, “Berberoğlu’nun yeniden dokunulmazlık kazanmasına karşın yargılamasının durdurulmayışı ve tahliye edilmeyişi, Anayasanın çiğ ERDEM GÜL adam yönetimine” karşı direnişe geçmek hem de CHP milletvekili Enis nenerek TBMM ve dolayısıyla yasama organının yetkisinin de gaspıdır. Bu sizin de hukukunuzdur. Buna karşı Berberoğlu’nun süren çıkın” mesajı vereceği belirtiliyor. tutukluluğunu protesto etmek için ak Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu görüş lında yeni bir eylem planıyla girdi. me sürecinde Berberoğlu’nun avu Cumhuriyet’in edindiği bilgilere gö katlarının Yargıtay 17. Dairesi’ne re CHP, Adalet Yürüyüşü’nü yaptığı yapacakları itiraz üzerine Berberoğ Enis Berberoğlu’nun tutukluluğu ne lu hakkında tahliye ve yargılamanın deniyle bir kez daha büyük eylem yapıp yapmama kararının eşiğine geldi. Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü’nün aynısı olmasa da benzer etkideki bir eylemlilik için ilk işaretleri 24 Haziran seçimlerinden sonra, “Seçim meşru değildir” mesajıyla verdi. Ardından Enis Berberoğlu’nun milletvekili seçilerek yeniden dokunulmazlık kazanmasına karşın tahliye edilmemesi ve Yargıtay’ın yargılamanın durması talebini reddetmesi, CHP’deki eylem fikrini güçlendirdi. Bir süredir bu konudaki çözümsüzlük ve Berberoğlu’nun 14 ayı geçen tutukluluğunun Kılıçdaroğlu’nu rahatsız eden en önemli konu olduğu kurmaylarınca dile getiriliyor. MYK konuşacak CHP’nin Adalet Yürüyüşü benzeri olası bir eylem kararı, 24 Haziran seçimleriyle geçilen “Tek aday rejimine direniş” ve Berberoğlu’nun tutukluluğunun sürmesini protesto olmak üzere iki gerekçeye dayanacak. Özellikle Berberoğlu hakkında tutukluluğun devamına yönelik verilen karar üzerine eylem kararı acil hale getirildi. Şu ana kadar parti yönetiminde büyük bir eylemin ne olabileceği, zamanlaması ve adı konusunda ser verip sır verilmiyor. Hatta parti yöneticileri, bu konudaki ısrarlı sorulara Moğollar grubunun, “Bir şey yapmalı” şarkısıyla yanıt veriyor. Ancak ikinci cümleyi kurmuyorlar. Partide beklentinin yükseldiği eylemin yapılıp yapılmaması ve bunun şekli ile sonuçları, bugünkü MYK toplantısında gündeme alınarak değerlendirilecek. Meclis’in hukuku CHP’nin karar aşamasında olduğu eylem kararı verip harekete geçmesinden önce Kılıçdaroğlu’nun bazı görüşmelerde bulunmayı ve adımlar at durması kararı gelmesini de istediği ifade ediliyor. Kılıçdaroğlu’nun bu sürede salı günkü grup toplantısında son eleştiri ve hukuk, adalet çağrılarını yapması, medyayla buluşmalarında da iktidara yönelik çağrılarını yapması bekleniyor. Sıcak hafta Tüm bunlardan bir sonuç çıkmaması durumunda Kılıçdaroğlu’nun bu hafta sona ermeden eylem yapıp yapmama konusunda kararını netleştirip siyasi sonuçlarıyla birlikte hesaplamalarını tamamlayarak harekete geçeceği belirtiliyor. l ANKARA ‘Her günü büyük utanç’ CHP milletvekili Berberoğlu’nun cezaevindeki son ziyaretçisi Utku Çakırözer oldu CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Maltepe Cezaevi’nde İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu, Silivri Cezaevi’nde de CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem, yazar Ahmet Altan, sivil toplum örgütü kurucusu işadamı Osman Kavala ve üniversite öğrencisi Cihan Dağdelen’i ziyaret etti. Çakırözer, Yargıtay’ın yeniden milletvekili seçilmesine rağmen tahliye etmeme kararını protesto etmek için ‘Mahkemeye ve ziyaretçi görüşüne çıkmama’ kararı alan Berberoğlu’nu ziyaretiyle ilgili şunları söyledi: “Berberoğlu, 405 gündür haksız hukuksuz ve adaletsiz bir biçimde özgürlüğünden, ailesinden ve sevdiklerinden mahrum. Berberoğlu’nun hapiste geçen her günü ülkemiz adına büyük bir utanç ve hukuk garabetidir. Kendisi bir gazete haberi nedeniyle önce ömür boyu, sonra 25 yıl hapis cezasına son olarak da 5 yıl hapse mahkum edildi. Ortada suç olmadığı mahkemeler tarafından defalarca dile getirilse de ne yazık ki olmayan bir suçtan mahkumiyet yaratıldı. Berberoğlu Maltepe zindanından bir an önce serbest bırakılarak ait olduğu TBMM’ye dönmeli. Bunu Yargıtay mı sağlar 14 aydır dosyasına bakmayan Anayasa Mahkemesi mi sağlar, bilemiyoruz. Ama artık yeter! Bir an önce bu hukuk cinayeti sona ermeli. Bizler o özgür kalana kadar Adalet Yürüyüşü’ndeki kararlılığımızla mücadele etmeye devam edeceğiz.” ‘Siyaseten tutukluyum’ Çakırözer, Silivri Cezaevi’nde de CHP PM üyesi gazeteci kökenli eski milletvekili Eren Erdem’i ziyaret etti. Erdem’in hakkında açılan davanın ilk duruşmasına aylar varken tutuklanmasının siyasi bir operasyon olduğunu kaydeden Çakırözer, Erdem’in şu sözlerini nakletti: “Duruşmama iki ay kala kaçma tehlikesi var denerek tutuklanmış olmam kabul edilemez. Ben bugüne kadar 30’dan fazla yurtdışı seyahati yaptım. Kaçsam o zaman kaçardım. Ama ihtiyaç duymadım. Çünkü suçsuzum. Siyaseten tutukluyum. Bir an önce özgürlüğüme kavuşmak istiyorum.” ‘OHAL’den kurtulamadık’ Çakırözer, iddianameleri hâlâ hazırlanmayan 9 aydır tutuklu sivil toplum örgütü kurucusu işadamı Osman Kavala ile 7 aydır tutuklu İstanbul Üniversitesi öğrencisi Cihan Dağdelen’inde bir an önce hâkim karşısına çıkarılmaları ve tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi. Çakırözer, “İki yıl süren OHAL uygulaması resmi olarak geçen hafta kalktı. Ancak milletvekilleri, gazeteciler, hukukçular, akademisyenler öğrenciler, hak savunucuları ve aydınlarımız düşünceleri, eleştirileri, yazdıkları için cezaevinde tutulmaya devam ettiği sürece Türkiye OHAL’den kurtulmuş sayılamaz” dedi. AYM kararı uygulansın Yaklaşık iki yıldır cezaevinde olan yazar Ahmet Altan’ı da ziyaret eden Çakırözer, Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Altan, Şahin Alpay ve Turan Günay’ın tutukluluklarını kaldıran kararlarının Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve düşünce ve ifadeleri nedeniyle tutuklu diğer gazeteciler için de uygulanması çağrısında bulundu. l ANKARA / Cumhuriyet Enis Berberoğlu ‘BERBEROĞLU GASP EDİLDİ’ CHP’nin Cezaevlerini İnceleme Komisyonu üyeleri, Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, TBMM Adalet Komisyonu CHP grup sözcüsü Zeynel Emre ve Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer, gazetemizin Ankara Bürosu’nu ziyaret ederek, Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’le görüştü. Muharrem Erkek, Türkiye’deki rejimin adının ‘saray rejimi’ olduğunu belirterek “Yargıtay, temyiz mahkemesi olarak, anayasanın bağlayıcılığını ve üstünlüğünü sağlayamamıştır, anayasa hükümlerinin yargı organlarını da bağlayacağı hükmü, açıkça gasp edilmiştir” dedi. “Enis Berberoğlu tutuklu değildir, tutuklu olan Türk yargısıdır” diyen Erkek, Berberoğlu’nun karara itiraz ettiği Yargıtay 17. Ceza Dairesi’nin itirazı kabul ederek, “yargı katliamına dur diyeceği” umudunu dile getirdi. İtirazdan da sonuç çıkmaması halinde, dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gideceğine dikkat çeken Erkek, şunları söyledi: “Anayasayı, hukuku, adaleti açıkça çiğneyenlerle yine hukuk önünde mutlaka bir gün hesaplaşacağız. Enis Berberoğlu davası, Türkiye’nin ‘yüz başı Dreyfus davası’dır.” Anayasada geçen dönem yapılan; mil letvekilliği dokunulmazlığının bir defalığına kaldırılmasına ilişkin geçici 20. maddenin, “belli bir döneme ilişkin istisnai” bir düzenleme olduğunu anımsatan Erkek, anayasaya göre yeniden milletvekili seçilen bir kişinin bir dakika bile cezaevinde tutulamayacağını hatırlattı. Erkek, “Berberoğlu, yeniden seçildiği 24 Haziran’dan bu yana anayasa ve hukuka aykırı şekilde Maltepe Cezaevi’nde siyasi bir tutsak olarak bulunmaktadır” dedi. ‘Alıkoyma suçu işleniyor’ Zeynel Emre de Berberoğlu’nun dosyasının, “devletin bütünlüğüne” yönelik suçlardan milletvekili dokunulmazlığının işlemeyeceğine ilişkin anayasanın 14 maddesi dışında olduğuna dikkat çekti. Emre, Berberoğlu’nu hiçbir mahkeme, hiçbir kurum cezaevinde tutamaz. Şu anda Berberoğlu, bütünüyle gasp edilmiştir. Türk Ceza Kanunu’na göre “alıkonulan’ kişidir. Alıkoyma suçu işleniyor” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Örtük teslimiyete dikkat... Örtük teslimiyet, az bilinen bir durumdur. Yaşananlara alışmakla başlar. Aslında “alışmak” evrimsel bir hayatta kalma uyumudur. Ancak, “kötülüğe alışmak” gibi bir yanlış yolu da fark etmez. “Neye alıştığını düşünmek” insan bilincinin özelliği. İşte bir süre sonra günlük hayhuyun içinde yapılanların kötülüğünü fark etmez oluverir insan. Bunu bilenler, “birkaç gün konuşulup geçer” derler. Öyle de olur. Ya da öyle bir zulüm sağanağı yağar ki insan hangi birine bakacağını şaşırıp fark etme yeteneğini yitirir. Zalimler bunu da bilirler. Onun için bilmeliyiz ki “alışmak”, örtük teslimiyetin ilk adımıdır. İkinci adım, “sessizce kabul etmek”tir. Bu adım, insanın içine sinsice yerleşir. Açıktan kabul etmenin içe sinmediği zamanlarda insan sessiz kalarak kabul etmeyi gizlemeye çalışır. Ölçüt şu olmalıdır: “Karşı çıkmadığınız her şeyi kabul etmiş sayılırsınız.” Bu “sinsi kabul”, zalimin yaptığı her şeyi kolaylaştırır. Üçüncü adım, “işbirliği yapmaktır”. İşbirliği yapmanın gerekçelerini bulan “örtük teslimiyetçi”, durumunu “ülkenin yararı”, “memleketin bunalıma düşmemesi” gibi kendi dışında etkenlere bağlar. Örtük teslimiyet, çok dikkat edilmesi gereken bir tehlikedir. HHH “Bu şartlarda ne yapılabilir ki?” “Elimizden geleni yapıyoruz, daha ne yapalım?” “Hep bize mi kalıyor bir şeyler yapmak?” “Biz söylüyoruz ama dinleyen yok ki!.” Bu ifadeler, dikkat edilsin, örtük teslimiyetin sızıltıları olmasın. Karşısındaki ile uğraşmak yerine yanındakileri suçlamak. Kendisine değer verenleri eleştirerek rahatlamak. Yenilginin faturasını kendinden başkalarına kesmek. Mücadelede hiç de aktif olmadığı halde mücadele edenleri yetersizlikle suçlamak. Zulümle kazandıklarını bile bile sonuçları kabul etmek. Bunların hepsi de “örtük teslimiyet”in dışavurumudur. HHH Örtük teslimiyete HAYIR. Kötülüğe ASLA alışmayın. Kötülüğün kötülük olduğunu UNUTMAYIN. Haksızlığı hiçbir koşulda KABUL ETMEYİN. Bütün ülkeyi ÖRGÜTLEYİN. Sadece siyasal örgütler değil, sadece siyasal partiler değil, bütün BİLİM ALANLARINI, bütün SANAT ALANLARINI, bütün EMEK ALANLARINI, bütün UYGARLIK ALANLARINI ÖRGÜTLEYİN. Uygar yaşamak isteyenleri birbiriyle BULUŞTURUN. Ülke çapında ORTAK ENERJİ buluşması sağlayın. Elinizden geleni değil, ELİNİZDEN GELMEYENİ YAPIN. Bütün toplumu yeniden yeniden UYGARLIK HEDEFLERİNDE EĞİTİN. Çocuk eğitimini anlatın. Geleceğin hangi insana başarı sağlayacağını anlatın. Özgürlüğün neden değerli olduğunu anlatın. Emek değerinin ne olduğunu anlatın. Uygar yaşamanın neden kendi ellerinde olduğunu anlatın. Onlar dinlemez demeyin. Onlar dinler. Yeter ki siz anlatmasını bilin. Toplumla buluşun. Toplumla kaynaşın. Toplumu anlayın. Toplumu tanıyın. İnsan haklılıktan yanadır. İnsan zulmü desteklemez. Bunları bilerek ÇALIŞIN ÇALIŞIN ÇALIŞIN. Örtük teslimiyeti yeneceksiniz... İmzalarda son viraja girildi İKLİM ÖNGEL 24Haziran Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ardından CHP’de başlayan liderlik ve değişim tartışmaları, resmi imza sürecine girilmesiyle her geçen gün sertleşiyor. Muhaliflerin imzalarını tamamlaması için tüzüğe göre son haftaya girildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’da bir soru üzerine söylediği “Birileri koltuk derdinde” sözlerine Muharrem İnce’nin yakın çevresinden tepki geldi. Bolu Milletvekili Tanju Özcan, “Korku dağları sarmış. Hak hukuk adalet diyeceksin, tüzüğün verdiği imkânı kullanarak kurultay iradesini orta ya koyan delegelere baskı yapıp hatta tehdit edeceksin. İşte tam da bu nedenlerle değişim diyoruz” dedi. Son düzlüğe girilirken, delege de hem genel merkez hem de muhalefet tarafından markaja alınmış durumda. İmza sürecinin ilk hafta tamamlanmaması, çoğunluğa göre hareket etme hesabı yapan delegeyi genel merkez tarafına yönlendirirken, imza verenlerden en az 10 kişinin de önümüzdeki hafta içinde imzalarını geri çekeceği yönünde bilgiler verdikleri kaydedildi. ‘Hukuken çekilemez’ Siyasi kulislere yansıyan ‘’imzaları geri çekme’’ konuşmalarına ise muhalifler Anaya sa Mahkemesi’nin 2004 yılında verdiği kararı işaret ederek karşı çıkıyor. Buna göre; 2004’te olağanüstü kurultay çağrısı için toplanan imzaların bir kısmı, imzalar genel merkeze sunulduktan sonra geri çekiliyor. Yargıya taşınan olayda, AYM imzaların Genel Merkez’e sunulduktan sonra geri çekilemeyeceğini belirtiyor ve kurultay yapmayan CHP’ye ihtar cezası veriliyor. Partinin hukukçuları ise beyanları içeren dosya genel merkeze sunulmadan önce delegelerin imzalarını çekmesinde hukuki bir engel olmadığını, ancak 2004’te olduğu gibi dosyanın genel merkeze sunulmasının ardından imzaların geri çekilemeyeceğini belirtiyor. l ANKARA ‘Delegeler baskıyı ifşa edecek’ Cumhuriyet’e konuşan CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, imzaların geri çekildiğine yönelik söylemlerin doğru olmadığını belirterek, “Genel merkezdeki bazı yöneticilerin doğrudan delgeleri arayarak imzaları geri çekme konusunda baskı yaptığını, hatta tehdide varan söylemler içinde bulunduklarını, bazılarına da siyasi anlamda rüşvetler teklif edildiğini biliyoruz. Tüm bu çabalar en yakışıksız hem gereksiz hem de beyhude çabalardır” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle