Katalog

DUNYA İran’da deprem korkuttu İran dün depremlerle sarsıldı. Ülkenin batısındaki Kirmanşah eyaletinde 5.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Hürmüzgan bölgesinde de 4.7 ve 5.7 büyüklüğünde iki ayrı sarsıntı daha gerçekleşti. Yetkili ler depremlerde çoğu hafif olmak üzere en az 156 kişinin yaralandığını duyurdu. Deprem nedeniyle bazı binalarda ağır hasarın oluştuğu haberleri gündeme yansıdı. Arama kurtarma ekiplerinin bölgede çalışmalarını sürdürdüğü de aktarıldı. Kapılar onlara açıldıPazartesi23Temmuz2018 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 Suriye’de muhalif güçlerin etkin olduğu bölgelerde faaliyet yürüten Beyaz Bereliler üyeleri İsrail üzerinden Ürdün’e tahliye edildi Suriye’de Batı ülkeleri tarafından desteklenen, kendisini “sivil savunma” kuruluşu olarak tanıtan “Beyaz Bereliler” adlı grup üyelerinin, hil pek çok ülke tarafından fonlanan, Türkiye’de de bir koordinasyon merkezi bulunan Beyaz Bereliler, Suriye’de silahlı muhalefetin etkin olduğu bölge İsrail’in kapılarını açmasıyla Ürdün’e lerde faaliyet yürütüyor. Faaliyetleri tahliye edildiği bildirildi. Suriye ordu ni çatışma bölgelerinde sivillere yöne su ve müttefiki Rusya’nın, ülkenin gü lik arama, kurtarma ve sağlık hizmet neybatısındaki Deraa ve Kuneytra’da leri olarak tanımlayan gruba, Şam ve yoğunlaştırdığı operasyonlar üzerine Moskova’dan ise cihatçı örgütlerle bağ bölgede sıkıştığı belirtilen 800 Beyaz lantılı suçlaması yöneltiliyor. Bereliler üyesi ve ailelerinden en az İsrail hükümeti, Suriye’de işgal etti 422’sinin dün İsrail üzerinden Ürdün’e ği Golan Tepeleri ve çevresinde Şam ve sevk edildiği duyuruldu. Tahliye çalış Moskova koordineli süren operasyon malarının sürdüğü kaydedildi. lar nedeniyle evlerini terk etmek zorun Talep Batı’dan da kalan sivillere kapılarını açmıyordu. Batı tarafından desteklenen, hakkında İsrail ordusu, grup üyelerine yaşamla çekilen “Beyaz Bereliler” adlı belgese rına yönelik tehdit ve ABD, Kanada, Av lin Oscar ödülüne layık görüldüğü gruba rupa ülkelerinin talebi doğrultusunda İsrail’in “insani destek” sunması dikkat kapıların açıldığını açıkladı. İsrail, Suri çekici olarak değerlendirildi. ye savaşına müdahil olmama politikalarının ise sürdüğünü vurguladı. Ürdün de “Britanya, Almanya ve Kanada’nın, belirli bir süreliğine üyeleri kabul edeceğine dair yasal işlemleri tamamladığını” duyurdu. Grubun lideri Riyad Salih, Şam’ın ekiplerin ve ailelerinin İdlib’e tahliyesine izin vermemesi üzerine BM ile iletişime geçildiğini ve üyelerinin Golan Tepeleri üzerinden Ürdün’e geçişlerinin sağlandığını söyledi. 2014’teki kuruluşuna Hollanda’dan Mayday Kurtarma Vakfı’nın ön ayak olduğu, ABD, Kanada, Britanya ve Almanya da ‘İsrail jetleri vurdu’ Suriye resmi ajansı, dün İsrail jetlerinin Hama yakınında Mesyaf’ta askeri alana bombardıman gerçekleştirdiğini duyurdu. Muhalif kaynaklar can kaybının olmadığını belirtti. Mesyaf’ta kimyasal tesis bulunduğu iddiasının yanı sıra İran bağlantılı hedef olabileceği aktarıldı. Kuneytra’ya yönelik ordu bombardımanı sürüyor. SAVTAABŞLINOSAUĞIR Suriye’de 7 yıldır devam eden savaş binlerce can kaybı ve yaralanmalara yol açtı. Savaşın insani kriz tablosu her geçen dakika daha da ağırlaşırken çatışmaların gölgesindeki ülkede uzuvlarını kaybedenler için başkent Şam’da rehabilitasyon merkezi de devreye girdi. Yokluklara karşın faaliyetini sürdürmeye çalışan merkezde ülkede üretilen protezlerin kullanımına da başlandı. Ülkede savaş ortamı nedeniyle on binlerce kişinin bacağını kaybettiği düşünülüyor. Rehabilitasyon merkezinden yapılan açıklamada, haftada 50 yapay uzuv operasyonunun gerçekleştirildiği bildirildi. Rakka’da toplu mezar dehşeti Suriye’de 2014’te IŞİD’in kaçırıp katlettiği askerlerin gömüldüğü bir alanın daha ortaya çıkarıldığı belirtildi. El Masdar sitesinin haberine göre, SDG kontrolündeki Rakka’da bulunan dört ayrı toplu mezarda 360’tan fazla cansız bedene ulaşıldı. Kurbanların IŞİD vahşetinin hedefi olan Suriye ordusu nun 93. Alayı’na bağlı askerlerin olduğu kaydedildi. Ayn İsa bölgesindeki 93. Alayın konuşlu olduğu üsse IŞİD, 2014’te saldırmıştı. Bir yıl sonra ise Türkiye’nin terör örgütü gördüğü YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu, ABD destekli SDG, üssün bulunduğu bölgenin kontrolünü IŞİD’den almıştı. Küba yeni anayasayı tartışıyor DiazCanel ile Castro, meclis oturumunda. Devrimin önder kadrosunda yer alan Raul Castro’nun Devlet Konseyi Başkanlığı görevini nisan ayında Miguel DiazCanel’e devrettiği Küba’da yeni anayasa çalışmaları hızlandı. 113 maddede değişiklik içeren ve giriş, 11 ana başlık, 24 bölüm ve 16 kısma dağılmış 224 maddeden oluşan yeni anayasa taslağı hafta sonu Küba meclisinde tartışıldı. Milletvekillerinin önerileriyle oluşacak taslak için halktan görüş alınmasının ardından nihai metnin halk onayına sunulacağı bildirildi. Küba Komünist Partisi’nin resmi yayın organı Granma’da yer alan haberlerde, partinin öncülük misyonu ve Küba’nın sosyalist karakterinin yeni anayasada korunacağı, ülke ekonomisinin gelişimi için yabancı sermayenin önemi, özel mülkiyetin özel bir rejime tabi tutulması gibi noktaların da anayasaya eklendiği belirtildi. Yeni taslakta devlet başkanlığı ve devlet başkan yardımcılığı makamlarının oluşturulması ve başkanın meclis tarafından 60 yaşın altındaki kişiler arasında 5 yıllığına en fazla iki dönem için seçilebileceği de yer alıyor. Kuvvetler ayrılığının öne çıkacağı vurgulanan taslakla, bakanlar kuruluna ise yeni oluşturulan başbakanlık makamının liderlik yapacağı belirtildi. Eşcinsel evliliğine onay Küba anayasasındaki bir maddede komünist toplumun yaratılması hedefinin kaldırılarak “sosyalizmin inşası” hedefinin korunacağı da gelen haberler arasında. Küba’nın yeni anayasa çalışmalarında bireysel özgürlükler alanında da dikkat çekici noktalar yer alıyor. Geçmişte eşcinsel hakları konusunda karnesi zayıf olduğu eleştirilerine uğrayan Küba’nın yeni anayasasında eşcinsel evliliğinin önünün açıldığı bildirildi. Pişman olursunRuThruamnip’d’ae:n Washington’ın Tahran’a yönelik baskıyı artırma politikasına karşı İran’dan sert mesajlar sürüyor. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD Başkanı Donald Trump’ın çatışmacı tutumuyla tüm dünya için tehdit oluşturduğunu söylerken “Düşmanlar, İran’la savaşın savaşların anası, barışın barışların anası olacağını iyi bilmeli” dedi. Trump’a işaret ederek “Biz tarih boyunca bölgedeki su yolları güvenliğinin güvencesi olduk. Aslanın kuyruğuyla oynama, pişman olursun. İki yolumuz var; ya direneceğiz ya teslim olacağız. ABD’yle müzakere masasına oturmak teslim olmak demektir” ifadesini de kullandı. ‘Hürmüz tek değil’ İranlı diplomatların katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada Ruhani, Washington’ın yaptırım kıskacını yeneceklerini savundu. “Ödeyeceğimiz İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin, diplomatlarla buluşmasına Dışişleri Bakanı Zarif de katıldı. bedeller olacak, ancak elde edeceğimiz çıkarlar daha fazla olacak. Tehditler bizi birbirimize daha da kenetleyecek” dedi. Bu çerçevede daha önce gündeme getirdiği, İran dini lideri Ali Hamaney’in de destek verdiği “ABD’nin İran petrolünün satışını engellemesi durumunda Hürmüz Boğazı’nı kapatacakları” gözdağına ilişkin çıkışını sürdürdü. “İran petrol satamazsa kimse satamaz dediğimizde Hürmüz Boğazı’nı kapatacağımızı düşünüyorlar, halbuki çeşitli yöntemlerimiz var, Hürmüz’ü kapatmak bunların en basiti. Kontrol ettiğimiz çeşitli boğazlarımız daha var” diye konuştu. Ruhani’nin gündeminde ABD’nin sadece yaptırımlarla değil başını Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un çektiği siyasi demeç, sosyal medya kampanyalarıyla Tahran yönetimi karşıtı eylemleri destekleme politikası da vardı. “İran halkı, ülke güvenliği ve çıkarları aleyhine kışkırtmalara boyun eğmeyecek” dedi. İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri’nin de Trump yönetiminin, bir buçuk yıldır ABD ordusunun İran’a müdahale etmesi için çabaladığını söylediği gündeme yansıdı. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de önceki gün “ABD’nin güvenilmez olduğunu” söyleyerek Washington ile müzakerelerin sorunları ortadan kaldıracağını düşünmenin açık bir hata olduğu demeci vermişti. Los Angeles’te önceki gün Trump’ın göçmen karşıtı politikaları protesto edildi. Trump’ın eski danışmanına Rusya ile işbirliği suçlaması ABD’de 2016 başkanlık seçimlerine Rusya’nın müdahalesi soruşturmasında ABD Başkanı Donald Trump’ın ekibiyle ilgili iddialara bir yenisi daha eklendi. Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) gizliliğini kaldırdığı belgelere göre kurum, Trump’ın seçim kampanyası danışmanlarından olan Carter Page’ın, “Rus hükümetiyle işbirliği ve kumpas yaptığına” inanıyordu. Bilgi edinme başvuruları kapsamında önceki gece yayımlanan 412 sayfalık belgelerde, Page’in Rus hükü meti ve istihbaratı yetkilileriyle bağlantılı olduğuna ilişkin değerlendirmeler yer alıyor. Belgelere göre, Rus hükümetinin seçimlerle ilgili girişimleri “Page ve Trump’ın seçim kampanyasında görevli başka bireylerle işbirliği içinde yürütülüyordu.” Rus yetkililer ve Trump kampanyası arasında aracı olduğu iddialarının ortaya çıkmasıyla görevinden istifa eden Page ise suçlamayı reddetti ve FBI’yı devlet kurumlarını yanlış yönlendirmekle suçladı. Bannon’ın gözü Avrupa’da ABD Başkanı Donald Trump’ın eski danışmanı Steve Bannon, Avrupa’da popülist, aşırı sağ akımı kap sayacak bir vakıf kurma peşinde. Kendi sine “alternatif sağ” diyen ABD merkez li haber organlarından Breitbart’ın kuru cularından Bannon, başstratejistliği gö revini üstlendiği Trump tarafından kovul muştu. Gözünü Avrupa’ya diktiği haberle ri daha önce de gündeme yansıyan Ban non, 4 Mart’taki İtalya seçimlerinden ön ce Roma’da boy göstererek Lig5 Yıldız koalisyonunu “Avrupa’da popülist, sistem karşıtı hareketin öncüsü olacak nihai rü ya” olarak nitelendirmişti. Daily Beast’e verdiği demeçte Bannon, “Gelecek yıllar da Avrupa birleşme sürecinin sona erece ğini” savundu. “Olacak olan, sağcı popü list milliyetçiliktir” diye konuştu. Avrupa’daki faaliyetleri için aşı rı sağ cepheden Britanya’da AB kar şıtı kampanyanın önde gelen ismi Ni gel Farage, Fransa’dan Marine Le Pen, Macaristan’dan Başbakan Victor Orban, Polonya’dan popülist görüşlü gruplara uzanan görüşmeler yaptığını söyledi. Vak fın adının “Hareket” olacağı iddia edilen haberde, oluşumun Brüksel merkezli ku rulması, 2019 Avrupa Parlamentosu seçim lerine girme hedefini gözettiği öne sürüldü. Steve Bannon Kâbil’deki saldırıda en az 14 kişi yaşamını yitirdi, 60 kişi de yaralandı. Dostum’a kanlı karşılama Türkiye’de yaklaşık bir yılı aşkın süredir sürgünde olduğu haberlerinin merkezindeki Afganistan Devlet Başkanı Yardımcısı General Raşid Dostum’un dün ülkesine dönüşü kanlı bir saldırıya sahne oldu. Dostum’un uçağının indiği başkent Kâbil Havalimanı yakınında düzenlenen intihar eyleminde en az biri çocuk, doku zu güvenlik görevlisi 14 kişi yaşamını yi tirdi. Yetkililer Dostum’un aracının saldırı öncesinde alandan ayrıldığını, kendisinin yara almadan kurtulduğunu açıkladı. Sal dırıyı IŞİD’in üstlendiği belirtildi. Özbek kökenli Dostum’un, işkence yap tığı, siyasi rakibini kaçırıp taciz ettiği iddi aları üzerine geçen yıl Kâbil yönetimi ta rafından sürgüne gönderildiği haberle ri basına yansımıştı. Suçlamaları redde den Dostum cephesinden ise tedavi için Türkiye’ye gittiği demeci gelmişti. Dostum’un 2014’te Cumhurbaşkanı Eş ref Gani’nin yardımcılığı görevine getiril mesi tartışma yaratmış, kimi yorumda bu hamlenin Kâbil yönetiminin Özbek azınlık la uzlaşma adımı olduğu görüşü dile ge tirilmişti. Taliban’la barış görüşmelerin den yana olan Dostum’un gelecek kasım ayındaki parla Dostum’u destekçileri karşıladı. mento seçimle ri öncesinde ül keye döneceği geçen haftalar da yerel basın da yer almıştı. Ankara’dan başsağlığı Saldırıya ilişkin Türkiye’den de başsağlığı mesajı yayımlandı. Dışişleri açıklamasında, “Afganistan Hükümeti ile vardığı uzlaşma uyarınca, bir yılı aşkın süredir bulunduğu ülkemizden Afganistan’a geri dönen Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Abdül Raşid Dostum’un Kâbil Havalimanı’ndan ayrılmasının hemen ardından, havalimanının önünde meydana gelen intihar saldırısını kınıyoruz” denildi. Milletvekili adayına suikast Seçimler için geri sayımın sürdüğü Pakistan’da siyasetçileri ve kampanyalarını hedef alan şiddet hız kesmiyor. Hayber Pahtunhva eyaletinde, Tahrik’i İnsaf Partisi’nin milletvekili adayı İkramullah Gandapur’un içinde bulunduğu araca yönelik saldırıda siyasetçi ile şöförü yaşamını yitirdi. Yetkililer saldırının aracın yakınında düzenlenen intihar eylemi şeklinde gerçekleştiğini duyurdu. Saldırıyı Pakistan Taliban’ı üstlendi. Gandapur, eyaletin eski Tarım Bakanı’ydı. Dikkatler çarşamba günü yapılacak seçimlere çevrilirken ülkede gerek IŞİD gerekse Taliban saldırıları onlarca can aldı. Belucistan’da 13 Temmuz’da bir mitingi hedef alan saldırıda da 149 kişi yaşamını yitirmişti. Boykota 39 örgütten destek İsrail hükümetinin terörist ve antisemitik olmakla suçladığı, İsrail’e karşı sürdürülen “boykot” hareketine 39 Yahudi örgütünden destek geldi. Barış için Yahudi Sesi (ABD), Eşitlik için Akademisyenler (İsrail), Bağımsız Yahudi Sesi (Kanada), Ortadoğu’da Adil Barış İçin Yahudi Sesi (Almanya) gibi grupların imza attığı mektupta, uluslararası düzeyde örgütlenen İsrail için Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) hareketinin faaliyetleri savunuldu. Mektupta, “İsrail’e meşru eleştiri ve Filistinlilerin haklarını savunma ile antisemitizmi bir tutmamak gerek” denildi. Kıbrıs misyonuna ABD muhalefeti Birleşmiş Milletler’in (BM) barış gücü misyonlarına verdiği desteği azaltma politikası izleyen ABD yönetiminin, Kıbrıs için de benzer bir planı olduğu belirtildi. AA’nın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, görev süresi 31 Temmuz’da dolacak Kıbrıs Barış Gücü Misyonu hakkında iki seçeneği masaya yatıran Washington, misyonda reform yapılarak asker sayısının azaltılmasını veya misyonun tamamen kapatılmasını talep ediyor. ABD yönetiminin talebine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin yanı sıra, BM Güvenlik Konseyi üyeleri Britanya, Fransa, Rusya ve Çin’in de sıcak bakmadığı belirtiliyor. KKTC yönetiminde ise adadaki barış gücü misyonunun “önemli ölçüde işlevini yitirdiği’’ yönünde görüşler dikkat çekiyor. C MY B