18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 19 Temmuz 2018 8 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN Arin bebek hastanede Ölü toprağı serpilmiş bir muhalefet Tek dizelik şiir olur mu? Olur. Şair Özdemir Asaf ise olur ve çok güzel olur. Yıllar önce şöyle yazdı: “Bütün renkler hızla kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler...” Oturup onunla sohbet etme, masa kurup rakı içme onuruna erişmişliğim var. Gönül koymaz. Ondan esinlenip dizesini değiştiriyorum; “Bütün muhalefet hızla etkisizleşiyordu. Birinciliği kime versinler?” HHH Muhalefet derken sadece CHP’den söz etmiyorum. Akşener’in İYİP’ini ve Karamollaoğlu’nun SP’sini ise zaten muhalefetten saymıyorum. Ancak 50 yıldır sosyal demokratlaşamayan CHP’den başlayıp, HDP’yi de içine katıp, irili ufaklı sosyalist partileri ve gruplar ve hareketler de dahil bütün muhalefeti kastediyorum. Seçimin üstünden 25 gün geçti. AKP Reisi ve partisi bu 25 günde fırtına gibi esti, esiyor. Tozu dumana katan, şaşıkör, topal demokrasinin belli başlı kazanımlarını, devletin kilit kurumlarını dağıtan, yıkan bir fırtına. Buna karşılık muhalefetin (tüm muhalefetin) üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi. Tabii demeç vermeyi, nutuk atmayı, basın açıklaması yapmayı muhalefet yapmak sayanlar ve sananlara sözümüz yok. HHH CHP’den başlayalım. Yerel seçimlere yedi ay var. AKP’nin ve hele Reisinin 24 Haziran sevincini kursağında bırakacak bir sonuç mümkün. İyi de CHP yerel seçimlere mi hazırlanıyor yoksa “Kılıçdaroğlu gitsin, İnce gelsin... Yok yok, Kılıçdaroğlu ve genel merkez ekibi yerinde kalsın” itiş kakışı ile günler, haftalar mı geçiriyor? İçinizde CHP’nin sosyal demokrat bir partiye yaraşır bir iktidar programını bilen okuyan var mı? Dahası CHP parti içi çekişmelerle günler haftalar ve aylar geçireceğe mi benziyor? Kaç delege olağanüstü kurultay için oy verdi, kaçı vermedi üstüne parmak hesabı yapmaktan ibaret bir muhalefetle nereye varılacak? Dahanın dahası yerel seçimlerde sadece ünlü, güçlü, güvenilir bir aday bulup göstermekten ibaret bir seçim hazırlığı ne kadar anlamlı olur? CHP’nin AKP’den farklı bir yerel yönetimler programı var da ben mi okumadım? AKP’nin yol yap, beton insan siloları dik diye özetlenebilecek saplantılarına, Karadeniz yaylalarına asfalt döşemek ayıplarına, yine “Kanal İstanbul” ve benzeri demir ve çimento israfından ibaret zırvalarına karşı CHP, kentlere, beldelere nasıl bir yerel yönetim programı sunuyor? Bilen var mı? Varsa beri gelsin... HHH HDP mi dediniz? Tamam en güçlü, en ünlü politikacısından çok zorlu sınavlardan başı dik çıkmış kadın ve erkek siyasetçilerine kadar pek çok yöneticisi hapiste. Partinin üstünde Reis’e tutsak düşmüş yargı kılıcı sallanıyor. Tamam da seçimden barajı aşarak çıkmış ve 67 milletvekili ile Meclis’e girmiş HDP, o gün bu gündür, şu Cumhurbaşkanlığı kararnameleri furyasına karşı, anayasaya aykırı yasa çıkarma pervasızlığına karşı nasıl bir muhalefet sergiliyor ki onu “ölü toprağı serpilmiş muhalefet” listesinden çıkaralım? Ya geriye kalan, irili ufaklı sol ve sosyalist partilerin etkili bir muhalefet rotası çizecek çıkışlarına tanık olduk mu? Elbette 1917 koşullarında yaşarcasına barikat edebiyatı yapanlardan, 19. yüzyıldan kalma sınıf tahlillerini tekrarlayanlardan söz etmiyorum. HHH Unutmayalım, zaten nasıl unutabiliriz: 24 Haziran’da bu ülkede rejim değişti. Yeni rejim yeni muhalefet pratikleri gerektiriyor. Örgütlenme modellerinden, mücadele yöntemlerine kadar yeni, etkili ve yaratıcı muhalefet pratikleri... Demeç, nutuk ve basın açıklaması modelleriyle sınırlı bir muhalefet anlayışını hızla çöp sepetine atmak gereğine itirazı olan var mı? Bu Tırmık Özdemir Asaf’tan esinlenmiş dizecümleyi tekrarlayarak noktalansın: “Bütün muhalefet hızla etkisizleşiyordu. Birinciliği kime versinler?” HDP’li Uca’dan 3 Ağustos çağrısı Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu, IŞİD’in Şengal Dağı’ndaki Ezidilere yönelik saldırısının yıldönümü nedeniyle kampanya başlattı. Platform, 3 Ağustos’un, uluslararası kuruluşlardan “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” olarak ilan edilmesini talep ettiklerini açıkladı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nde dün düzenlenen basın toplantısında konuşan HDP Milletvekili Feleknas Uca, “3 Ağustos’ta yerel saat 11.00’de eşzamanlı 1 dakika sessiz olmaya ve siyah kurdele takarak soykırıma karşı mücadele etme sözümüzü söylemeye çağırıyoruz. Bu vesileyle tüm savaş ve çatışmalı bölgelerde halklara yönelik soykırım ve kadınlara dönük cins kırımına karşı birlikte mücadele edebileceğimize inanıyoruz” dedi. l MAHMUT ORAL / DİYARBAKIR Annesiyle birlikte cezaevinde kalan 1 yaşındaki astım hastası Arin’in ailesi koşullara isyan etti Annesi Esma Yılmaz ile birlikte Şanlıurfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan 1 yaşındaki astım hastası Arin bebeğin geçen cuma günü hastaneye götürüldüğü belirtildi. Gazetemize konuşan baba Mihdi Yılmaz, şunları söyledi: “Geçen cuma hastaneye götürülmüş. Tahlilleri alınmış. Ona göre rapor alınacak ve ilaçları yeniden yazılacak. Cezaevi müdür ve müdür yardımcılarıyla bizi görüştürmüyorlar. İlaçlarını hiç vermiyorlar. Pişik ilaçları da verilmemiş. Cezaevi revirinden reçete yazılması gerektiğini söylüyorlar. Onu da yazıp vermiyorlar. Vantilatör ve klima yok. Günde 1 saat su veriliyor. Cezaevi yeni olduğu için su şebekesi yok, yakınlardaki havaalanından alınıyor. 5 bin kişilik cezaevine 1 saat su kime yetecek? Hastalara ve çocuklara öncelik tanıyorlarmış. Kiminin kollarında, kiminin boynunda yaralar çıkmış. 10 kişilik koğuşta 3’ü çocuk 33 kişi kalıyorlar, yemekleri yiyemiyorlar. Eşim 69 kilodan 56 kiloya düştü. Çocuk için götürdüğümüz oyuncaklar da vermiyorlar.” Avukat Beşir Abak da “Esma Yılmaz ile ilgili terör örgütü propagandası ve silahlı terör örgütüne yardım suçundan 4’er yıllık 2 ay rı ceza vardı. Mardin Ağır Ceza Mahkemesi’nin ‘örgüte yardım’ suçundan verdiği mahkumiyet kararını, Gaziantep İstinaf Mahkemesi bozarak beraat kararı verdi. Terör örgütü propagandasından verilen 4 yıllık ceza onanmıştı. Arin bebeğin durumuna ilişkin ailenin yaptığı başvurular sürekli olumsuz yanıt verildi. Bebeğin durumu iyi değil, hastane koşullarında doktor gözetiminde tedavi edilmesi gerekiyor. Bebekli annelerin cezaevinde olmaması gerekir. Daha önce Ayşe Öğretmen kararında bunun örneği yaşanmıştı” diye konuştu. l Yurt Haberleri Önce bir okusaydınız Muhabirimiz Akın Bodur’un içinde PKK’yle ilgili tek kelime geçmeyen kitabı, ‘PKK propagandası’ iddiasıyla toplatıldı. Bodur kararı tesadüfen öğrendi Adliyede ifade veremedi Sendika.Org editörü Ali Ergin Demirhan, Çağlayan Adliyesi’nde ifade veremedi. Savcıyla görüşen Demirhan’ın avukatları, Demirhan hakkındaki dosyanın basın savcısına gönderildiğini ancak henüz ulaşmadığının gerekçe gösterildiğini belirterek kendilerine “Şu haliyle ifade alamayız” denildiğini aktardı. Avukatlar, Demirhan hakkındaki gözaltı kararının kalkması ve ifade için taraflarına bilgi verilmesi talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe daha yazdı. Sendika.Org editörü Ali Ergin Demirhan hakkında “sosyal medya paylaşımı” gerekçesiyle gözaltı kararı olduğu be lirtilerek 28 Haziran’da internet sitesinin Şişli’deki bürosuna polis baskını düzenlenmişti. Ardından avukatları, Demirhan hakkında zorla getirme kararı çıkarıldığını belirtmişti. Ali Ergin Demirhan dün avukatıyla birlikte savcıya ifade vermek için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne gitti. Demirhan’a destek için CHP milletvekilleri Ali Şeker ve Onursal Adıgüzel, Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay ve Halkevleri Genel Sekreteri Özge Ozan, DİSK Basınİş yöneticilerinden Candan Yıldız da adliye önüne gitti. Demirhan adliye önünde yaptığı açıklamada, 24 Haziran seçimlerinin ardından editörü olduğu Sendika.Org ofi sinin polisler tarafından basıldığını ve hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını öğrendiklerini aktardı. Demirhan, “Biz aradan geçen 20 günlük süre içerisinde normal bir tebligat bekledik, ancak gelmedi. Bunun ardından artık bu soruşturmayı yürüten savcıyla bizzat görüşmeye geldik. Dosya hakkında gizlilik kararı olduğu için içeriği tam olarak bilemiyoruz” dedi. Demirhan, usulsüzlüklere, hilelere, adaletsizliklere karşı halkın direnme hakkı olduğunu, haberlerinde de bunu ifade ettiklerini belirtti ve “Bu bir isyana teşvik değil, direnme hakkının hatırlatılmasıdır” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet 5 yaşındaki oğlunu 9 aydır göremiyor AKIN BODUR Çölyak hastası mahkum Merve Aydoğan, diyet İstanbul’da yaşayan Merve Aydoğan (24), “terör örgütü üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davada 8 yıl hapis cezası mönü verilmediği için aylardır sütle besleniyor. Aldığı cezalar nedeniyle 9 aydır görüşe çıkamıyor. na mahkum oldu ve 2.5 yıl ön ce, ailesini ziyaret için geldi çeli muayeneye karşı çıktığı için gö İstanbul’dan Tarsus’a gelmek zorun ği Adana’nın Ceyhan ilçesinde tutuk revli jandarma tarafından tehdit edil da kalıyor. 5 yaşındaki oğlunu 9 aydır lanarak Tarsus Kadın Cezaevi’ne ko miş ve bu nedenle muayene olamamış. göremedi çünkü 9 aydır görüş yapa nuldu. 5 yaşındaki oğluna daha yakın Telefon görüşmesinde bize yaşadıkla madı. Biz de görüş yapamadık. Sadece olabilmek için İstanbul Bakırköy Ka rını anlattı. Jandarmanın ‘sıkarım ka telefonla konuştuk. En ufak bir şeyden dın Cezaevi’ne sevk edilmek isteyen fana’ dediğini söyledi. Biz de ailesi ola disiplin cezası veriliyor ve görüş ceza Merve Aydoğan bu talebine yanıt bu rak, can güvenliği endişesiyle suç du sı alıyor. Şu ana kadar 24 tutanağı var, lamadı. Çölyak hastası da olan Aydo yurusunda bulunduk. Kendisi de suç bunlardan ceza aldı. Ayakta sayım, as ğan, Çölyak hastalarına uygun diyet duyurusunda bulunacak” dedi. keri nizamda sayım gibi dayatmalara mönüden faydalanmak için yaptığı girişimlerden de sonuç alamadı. Sevki yapılmadı uyarsanız görüş yasağınızı kaldırırız diyorlar” ifadelerini kullandı. Merve Aydoğan’ın ablası Şükran Ay Tarsus Kadın Cezaevi’nde çölyak doğan da 25 Ekim 2017’de tutuklana hastalarının ihtiyaç duyduğu şekilde Sise Nine’nin durumu rak Tarsus Kadın Cezaevi’ne, karde diyet yapma olanağı olmadığını belir Aydoğan, “Ben cezaevindeyken Zey şiyle aynı koğuşa konuldu ve tahliye ten Aydoğan, “Sadece günlük 2 dilim nep Güner ve Fatma Oran adlı arka olduğu 6 Haziran 2018’e kadar karde ekmek veriliyor. Hiçbir şekilde nor daşların göğüs kanseri olduğu, Seyran şiyle aynı koğuşta kaldı. Kardeşi Mer mal ekmek, gluten ve şeker içeren be Demir’in ileri derecede kanser olduğu, ve Aydoğan’ın cezaevindeki koşulla sinler yiyemez. Ona göre bir mönüsü 38 kiloya kadar düştüğü ve cezaevinde rını anlatan Şükran Aydoğan, “Merve nün olması lazım ama herkesin yedi kalamaz raporu aldığı ifade ediliyordu. Çölyak hastası. Tedaviye götürülme ği karavana dışında yemek verilmi 80 yaşındaki Sise Nine ile farklı ko si gerekiyor ama götürülmüyor. Ben yor. Aylardır sütle besleniyor. Bakır ğuşlardaydık. Sise Nine’nin havalan içerdeyken Tarsus Devlet Hastane köy Cezaevi’ne sevkini istedi. Çün dırmaya bile inebilecek durumu yok si Merve’yi acilen Şehir Hastanesi’ne kü hem oğluna yakın olmak istiyor tur. Tekerlekli sandalye ile sürekli ko sevk etti. Ancak götürülmedi. Uzun ça hem de orada çölyak hastaları için di ğuşta oturuyor ya da yatıyor. Lavabo balar sonunda geçen hafta Mersin Şe yet programı veriliyormuş. Ancak sev ihtiyacını dahi tek başına karşılayamı hir Hastanesi’ne sevk edilmiş. Kelep ki çıkmadı. Oğlu onu görebilmek için yor” dedi. l MERSİN Gazetemizin İskenderun muhabiri Akın Bodur, 12 Eylül darbesinin 30. yıl dönümünde yayımlanan “4 idam 1 tanık” adlı kitapta Adana’da Sıkıyönetim Mahkemeleri tarafından idam edilen 3 solcu ve 1 sağcı gencin hikâyesini sıkıyönetim görevlisinin tanıklığı, idam belgeleri, mektuplarla anlattı. Batman 1. Sulh Ceza Hâkimliği, kentte düzenlenen bir operasyon sırasında el konulan 4 yayın ile birlikte Akın Bodur’un “4 idam 1 tanık” adlı kitabınının da yasaklanmasına karar verdi. Mahkeme kararında “terör örgütü PKK propagandası”nı gerekçe gösterdi ancak Bodur’un kitabında PKK ile ilgili tek bir kelime bile yer almadı. Mahkeme ayrıca “etnik, dinsel ve dilsel ayrımcılık” yapıldığını gerekçe gösterse de kitapta farklı etnik yapılara ilişkin idamlar yer aldı. Kararda, “kitabın nerede basıldığına dair herhangi bir belge ve bilginin bulunmadığı” ifadesi yer alsa da kitabın Doğan Kitap tarafından basıldığı kapağında ve 6 ayrı yerde bulunuyordu. Tebliğ edilmedi Kitaba el konulmasına, dağıtım ve satışının yasaklanmasına ilişkin karar 2017 yılının Nisan ayında alınmasına karşın yazara ve yayınevine tebliğ edilmedi. Kararı tesadüfen öğrenen Akın Bodur, avukatı Gökhan Küçük aracılığıyla karara itiraz etti. Avukat Küçük, bir üst mahkeme olan Batman 2. Sulh Ceza Hâkimliği’ne yaptığı başvuruda kitabın tek bir satırında dahi PKK ve Abdullah Öcalan kelimesi dahi geçmediğini konu ile ilgili tek bir fotoğraf dahi olmadığını vurguladı. Kitap hiç incelenmemiş Kitabın toplatılması kararının Anayasa, Basın Kanunu, AİHM kararlarına aykırı olduğunu vurgulayan Avukat Küçük, dilekçesinde şu ifadeleri kullandı: “Karardan müvekkile ait olan kitabın okunmadığı ve incelenmediği anlaşılmaktadır. Diğer 4 kitap için ileri sürülen gerekçe ve içerikle kısaca toptancı bir değerlendirme ile müvekkilin kitabı hakkında da karar verilmiştir. Kararda ‘PKK terör örgütü mensuplarının terörist elbisesi ile silahlı fotoğraflarının mevcut olduğu’, şeklinde ifade edilen gerekçe ve tespit müvekkilin eseri açısından geçerli değildir. Kitabın Önsöz’ü gazeteci rahmetli Nail Güreli tarafından kaleme alınmıştır. Önsöz dahi incelendiğinde kitabın konusunun ve içeriğinin ‘Batman 1. Sulh Ceza Hâkimliği’nin karar gerekçesinde ileri sürülen ‘...Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin ve PKK terör örgütünün ideolojisinin övüldüğü... PKK terör örgütü mensuplarının terörist elbisesi ile silahlı fotoğraflarının mevcut olduğu, delil ve suç mahiyetinde’ olduğu yönündeki gerekçeyle hiçbir ilgisinin olmadığı kolaylıkla tespit edilecektir. Batman 1. Sulh Ceza Hâkimliği toplatma kararı verirken kitap üzerinde gerekli incelemeyi yapmamış, TEM Şube görevlilerince yayınlar üzerinde yapılan incelemeyle bağlı kalmış ve başta Anayasa olmak üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa aykırı davranmıştır. Kitabın tek bir satırında dahi PKK, Abdullah Öcalan kelimesi dahi geçmemektedir.” l Yurt Haberleri C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle