18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 13 Temmuz 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Skandal tahliye haber 9 Ekin, adliyede olmasına karşın mahkemeye çıkarılmadı. DİLAN EKİN DAVASI Tek kelime ettirmeden hapis cezası ZEHRA ÖZDİLEK Silivri Cezaevi’nde tutuklu Grup Yorum üyesi Dilan Ekin, duruşması için adliyeye götürülmesine rağmen duruşmaya çıkarılmadı. Savunması için tek kelime bile söyleyemeyen Ekin’e 3 yıl hapis cezası verildi. Ekin adliyede olmasına rağmen duruşmaya çıkarılmaması üzerine mahkemenin mübaşiri hakkında suç duyurusunda bulundu. Cezaevi yetkilisinin ‘Ekin’i adliyeye gönderdik’ yazısına; mübaşirlerin çelişkili ifadelerine karşın kovuşturmaya yer yok kararı verildi. Kovuşturmaya yer yok kararında ifadesi yer alan İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi mübaşiri Y.Ş., “Ben 23. ACM’de görevliyim aynı zamanda 15 Temmuz gazisiyim. O gün duruşmada ben görevliydim. Ancak M.S.T. de ara ara gelip yardımcı oluyordu. Müştekinin şikâyet etmiş olduğu tarihte çok sayıda tutuklunun bulunduğu dosyalarımız vardı. Zannediyorum kalemdekiler, cezaevini aramışlar. Cezaevinde müştekinin hastanede olduğu söylenmiş. Ben bu kişinin hastanede olduğu bilgisini diğer mübaşirimiz M.S.T’den öğrendim. Ben müştekinin nezarethanede olduğunu bilsem bunu mahkeme heyetine söylerim” dedi. M.S.T. ise “23 ACM’de iki heyet vardır, ben ikinci heyette görevliyim. O gün adliyede değildim. Babamın tedavisiyle ilgili hastanedeydim. Buna ilişkin tıbbi belgeleri de yazılı ifademe ekledim. Y.Ş’nin neden böyle ifade verdiğini bilmiyorum. Olay tarihine ait bir bilgi ve görgüm yoktur” ifadelerini kullandı. ‘İtiraz edeceğim’ Silivri Cezaevi’nden gazetemize mektup gönderen Dilan Ekin, mübaşirlerin ifadesini okurken şaşkınlığını gizleyemediğini belirterek “İnsanlar artık 15 Temmuz üzerinden aklanmaya çabalıyor. İki ifadeden de anlaşılacağı üzere ortada yalan beyanlar var. Buna rağmen böyle bir karar verilebiliyor. Şimdi Sulh Ceza’ya itiraz yolu açıldı. Ona da itirazda bulunacağım. Tüm yolları deneyeceğim. Tek kelime etmesine izin vermeden 3 yıl insanların hayatlarından alınıyor ve bu, bu kadar kolay olmamalı. ‘Verdim cezayı gitti’ mantığının hukuk sistemine yerleşmesini engellemeliyiz. Bu yüzden direnmeliyiz” ifadelerine yer verdi. l İSTANBUL Dink davasında cinayet ihbarını sumen altı ettiği belirtilen Ali Öz ev hapsi, Metin Yıldız da adli kontrol şartıyla tahliye edildi CANAN COŞKUN Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada cinayet ihbarını sumen altı ettiği iddia edilen dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ve istihbaratçı jandarma Metin Yıldız için tahliye kararı verildi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen 8’i tutuklu 85 sanıklı davanın 77. duruşmasında tutuklu yargılanan dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz ve Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ile 5 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak dönemin İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi Bahadır Tekin tanık olarak dinlendi. Tekin, cinayetten önce Trab ÖZ, İhbarı hatırlamamıştı Ali Öz, Aralık 2017’deki savunmasında, komutanlıkta cinayet ihbarının gündeme geldiği toplantıda kendisine cinayet ihbarı ile ilgili bilginin verilip verilmediğini hatırlamadığını söylemişti. Dönemin Trabzon Jandarma Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Hüsamettin Po lat da tanık ifadesinde, ihbarın söylendiği toplantıdan bahsederek, “Dink cinayeti sonrası Metin Yıldız (Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi) Ali Öz’e ‘emriniz var mı’ dedi. Öz, ‘Coşkun İğci’ye söyleyin konuşmasın’ dedi. Takibim üzerine Ali Öz’den uyarı cezası aldım” demişti. zon Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden Dink’e yönelik “ses getirici eylem” yapılacağına ilişkin istihbarat raporu ile ilgili inceleme yapan polis memurlarından biriydi. Tekin ifadesinde, “Benim görevim tahkikat yapmaktır. Tahkikat yapar, rapor hazırlarız. O gün masa amirim, bana bir ekmek fırınının tahkikatı görevini verdi. Ekip arkadaşımla beraber adreste geçen yere gittik. Adresteki yerde fırın yoktu. Çev rede araştırma yaptık. İki tane fırın tespit ettik. Bizden Osman Hayal’in araştırılması istenmişti. Ben gelen yazıyı görmedim. Yazıyı masa amiri Volkan Altunbulak görür. Biz evrak görmeyiz. Bize sadece Osman Hayal dediler. Konuyu anlatmadılar. Bizim numara sorgulama yetkimiz yok. Sorgulamaları masa amirleri yapar” dedi. Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, Sarıgazi’de Osman Hayal’i araştırdıkları nı söylediği gün telefon sinyal bilgilerinin söyledikleriyle uyuşmadığını anımsatınca Tekin “Gideceğimiz yer fırındı. Sabah erken çalıştıkları için erken gitmemiz gerektiğine karar verdik. Sabah erken saatlerde gidip takip faaliyetinde bulunduk. Telefon görüşmesi yapmadığımız için sinyal bilgisi çıkmamıştır” diye cevap verdi. Duruşma ertelendi Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu da aynı çelişkiye dikkat çekerek Tekin’den gerçeği söylemesi gerektiğini söyledi. Sanık avukatlarının tahliye taleplerinin ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Metin Yıldız’ın adli kontrol şartıyla, Ali Öz’ün de ev hapsi şartıyla tahliyesine karar veren mahkeme, duruşmayı 24252728 Eylül’e erteledi. l İSTANBUL Adaleti yollarda arıyorlar Madenci yakınları, Soma’dan HSK’ye doğru harekete geçti YUSUF ÖZKAN Soma’daki iş cinayetinde yaşamını yitiren ve yargının bir kez daha katlettiği 301 madencinin yakını, şimdi adaleti yollarda arıyor. Soma’dan dün yola çıkan madenci yakınları, mahkemeden sanıklara verilen ‘ödül gibi cezalar’ı protesto için kendileriyle aynı “kaderi” paylayaşan Zonguldaklı, Tuzlalı ailelerle buluştuktan sonra 16 Temmuz’da Hâkimler Savcılar Kurulu (HSK) önünde olacak. Kararın açıklanmasının ardından mahkeme önünde, gerekirse tek başına Ankara’ya yürüyeceğini söyleyen Gülsüm Çolak’ı, birkaç aile de yalnız bırakmama kararı aldı. Ailelerin kısıtlı olanaklarıyla kiraladıkları bir minibüs, dün Çanakkale’ye doğru yola çıktı. Aileler Çanakkale’deki Adalet Buluşması’nın ardından bugün saat 13.00’te, tutuklu bulunan avukatları ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozaağaçlı’ya selam göndermek için Silivri Cezaevi önünde olacak. Akşam da Abbasağa’da Adalet Forumu’na katılacak. Yarın sabah Tuzla’da işçilerle buluştuktan sonra akşam saatlerinde Kocaeli’ne geçecekler. 15 Temmuz’da Zonguldak’ta saat 13.00’te madenci yakınlarıyla bir araya gelecekler. 16 Temmuz’da da HSK önünde toplanacaklar. Soma Beşyol Madenci Anı tı önünde yapılan basın açıklamasında, şöyle denildi: “Adalet sadece zenginler için varmış, dün (önceki gün) bir kez daha anladık. Evlatlarımızın katilleri 1820 yıl ceza aldılar. 301 kişiyi kaybettik. Kişi başı yatacakları 2 ay bile etmiyor. Patronların korunduğu, zalimlerin ödüllendirildiği bu düzende adaleti aramaya, adalet arayan annelerle buluşmaya gidiyoruz. Bugün yola çıkmadan yanımıza bir parça kömür aldık. Bedeli ödendi diye... Çocuklarımızın mezarından toprak alıp götüreceğiz, unutulmasınlar diye...” l İZMİR Ege’de ‘Barış Buluşması’ Ege’nin iki yakasını bir araya getirecek olan Barış Buluşması Leros Adası’nda bugün saat 20.00’de Platanos Meydanı’nda Kanada Dans Derneği Kykloshalk dansları gösterisiyle başlayacak. LerosKalimnosAspalias Metropolitliği, Leros Belediyesi, DefneDafni Türk Yunan Derneği, Leros Artemis Dans Okulu tarafından ortaklaşa düzenlenen Barış Buluşması’nda sergi, dans gösterileri, Rebetika dinletisi ve belgesel gösterimi yer alacak. Leros Adası’nın çokkültürlü yapısını ve Ege’nin iki yakasını bir araya getirmesi nedeniyle Leros Adası’nda gerçekleştirilecek “Barış Buluşması”nın davetiyeleri ve programı İngilizce, İtalyanca, Fransızca, Türkçe ve Yunanca olmak üzere beş ayrı dilde basıldı. l Haber Merkezi T.C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/133 KARAR NO: 2018/234 Davacı KADİR TOP aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davacının davasının KABÜLÜNE, EDİRNE ili, HAVSA ilçesi, NECATİYE Mah/köy, Cilt 21, 48 Hanede nüfusa kayıtlı SERDAR ve REGAYİP oğlu,22/04/1990 doğumlu, 26221616196 T.C. No’lu KADİR TOP’un kayden “ KADİR “ olan ön adının “KADİR MİRZA” olarak, kayden “TOP” olan soyadının “TOPRAK” olarak nüfusta tashihen TESCİLİNE, ilamın gazetede ilanına, karar verilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 836624) T.C. SİLİVRİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2018/213 KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Silivri, Kadıköy PARSEL NO: 2567 VASFI: Tarla MALİKİN ADI VE SOYADI: Mehmet Gültepe, Salih Barman KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Karayolları Genel Müdürlüğü KAMULAŞTIRMANIN VE BELGELERİN ÖZETİ: Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2018/213 Esas sayısında dava açılmıştır. a) Meşruhatlı davetiyenin tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açılabilir. b) Açılacak davalarda husumet yukarıda belirtilen idareye yöneltilmelidir. c) 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. d) Mahkemece tespit edinilecek kamulaştırma bedeli haksahipleri adına T.C. Vakıflar Bankası Silivri Şube Müdürlüğüne yatırılaçaktır. e) Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin davetiyenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir. f) Yukarıda esas numaraları yazılı dosyanın duruşması 13/09/2018 günü saat: 09:55’e itibaren Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde başlamıştır. Keyfiyet 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun 4650 sayılı kanunu 5. Maddesi ile değişik 10. maddesinin 5. Fıkrası uyarınca İLAN olunur. 11/07/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 837053) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/160 KARAR NO: 2018/236 Davacı ŞENGÜL ÇEKİCİ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davacının davasının KABÜLÜNE, davacının kızı ARDAHAN ili GÖLE ilçesi, SERİNÇAYIR köyü, cilt 30, Hane 24 de nufüsa kayıtlı İDRİS ve ŞENGÜL kızı, 08/10/2000 FATİH doğumlu, 67411262380 T.C. No’lu DERMAN SONA ÇEKİCİ’nin kayden “DERMAN SONA” olan ön isminin değiştirilerek TUĞÇE olarak nüfusta tashihen TESCİLİNE, ilamın gazetede ilanına karar verilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 836626) T.C. ANKARA 2. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/1179 Esas DAVALI: LİOUDMİLA SAVVİNA Çankaya İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından yapılan ihbar üzerine davalılar Kenan Şimşek ve Lioudmila Savvina aleyhine açılan Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) davasının yapılan yargılamasında; Davacı Çankaya İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından yapılan ihbar üzerine Velayetin Düzenlenmesi davasının tahkikat duruşması 06.11.2018 günü saat 11:30’da yapılacak olup; geçerli bir özrünüz olmadan mahkemede hazır bulunmadığınız taktirde, duruşmaya yokluğunuzda devam edilecek ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceğiniz HMK.nun 147. maddesi uyarınca ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 836698) 19.05.1989 doğumlu Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli DMITRII GLADYSHEV Dış İşleri Bakanlığına ait ikamet belgesini kaybetmiştir. Hükümsüzdür. ‘Tayyipler Âlemi’ Dört öğrenci... ODTÜ mezuniyet töreninde... Penguen dergisinin 13 yıl önce kapağında yayımladığı bir karikatürü pankart olarak taşıdıkları için... Tayyip Erdoğan’a hakaretten... Resmen... Tutuklandılar. Sadece gözaltına alınmadılar. Sadece ifadeleri alınmadı. Haklarında sadece soruşturma başlatılmadı. Savcının karşısına çıkarıldılar. Mahkemeye sevk edildiler. Ve hapse atıldılar. Şu anda içerdeler. Öğrenciler. Mezuniyet töreninde Tayyip Erdoğan’la ilgili bir karikatürü pankart yapıp taşıdılar diye. Ve yer yerinden oynamadı. Ve yer yerinden oynamadı. Ve yer yerinden oynamadı. O karikatür bundan 12 yıl önce yargılanıp muhteşem bir kararla beraat etmişti. O kararda: “Geniş kitlelere ulaşan karikatürlerle ilgili davada, hukuka ve adalete duyulan güvenin sarsılmaması için hâkim siyasi bir refleksle hareket etmemeli” denmişti. “İnsanlar karikatürler nedeniyle gülünç duruma düşebilir. Bu durum karşısında kişilik haklarının ihlal edildiği her zaman ileri sürülebilir. O zaman da karikatürün aslında bir sanat türü olmadığı, sadece hakaret etmenin bir yolu olduğu sonucu çıkar ki bu sonuç da karikatürü tamamen yasaklamayı gerektirir” denmişti. “Bilim insanları ve sanatçıları, düşünürleri, yazarları, şairleri tazminat silahı ile susturulmuş bir toplumda ilerlemeyi sağlayacak fikir zenginliği ortamının oluşması beklenemez” denmişti. “Fikir öyle bir şeydir ki, kimine göre doğru olan öbürünün doğrusu olmamaktadır. Hatta bu doğrular zamana göre kişinin kendisinde bile değişebilmektedir” denmişti. “Düşünce ve fikirler olumluyu değil, olumsuzu da içerebilir. İncitici, aykırı ve endişe yaratıcı da olabilir. Önemli olan değer yargılarına ilişkin düşünce ve fikirlerin serbestçe ifade edilebilmesidir” denmişti. “Çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereği olduğu için demokratik toplumun temel taşlarından biri, hatta en önemlisi düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüdür” denmişti. Ve denmişti ki... “Toplumu etkileme ve ileriye götürme gücüne sahip olan davacının, sahip oldukları güç nispetinde eleştiriye açık olması ve katlanması gerekir. Bu nedenle karikatürlerin hakaret amacı taşımadığı, kişilik haklarını ihlal etmediği kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiştir.” Mahkemeden bu karar çıktığında şu anda hapiste olan çocuklar daha ilkokuldaydılar. Davalı başbakandı. O çocuklar büyüdüler ve ODTÜ’den mezun oldular. O başbakan rejimi değiştirdi ülkeye Başkan oldu. Eğitimden sanata tüm yetkileri kendinde topladığının ertesi günü de iktidarın mahkemeleri o çocukları hapse attı. Tekrarlayın... içinizden, dışınızdan tekrarlayın bu cümleyi. 13 yıl önce... 13 yıl önce... 13 yıl önce basılan ve zamanında yargılanıp aklanan bir mizah dergisi kapağından... O kapaktan... O kapaktan... O kapaktan... Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiler diye.... ODTÜ mezunu gencecik öğrenciler... Şu anda içerdeler. İçerdeler. İçerdeler. Siz de sanmayın ki dışarıdasınız. Hepimiz içerideyiz. İşin içindeyiz. O çocukları hapse gönderen iradenin karşısında tüm aklımızla ve vicdanımızla ve öfkemizle dikilemediğimiz için... Gözümüzün içine baka baka olağanlaştırılmış bir hukuksuzluğa, toplama kamplarındaki tutsaklar gibi kör ve sağır ve korkak kaldığımız için... İçerdeyiz, yerin dibindeyiz. Üstelik o zamanlar o mizah dergisinin kapağındaki Tayyipler Âlemi... Güçlü mizahçıların aklından ve yetenekli çizerlerin kaleminden çıkmış sevimli bir şakaydı; Şimdiyse Cumhurbaşkanlığı’na bağlanan kurumlarla ve verilen yetkilerle birlikte gerçek bir tehlike. Bundan sonra hep birlikte uzun bir süre Tayyipler Âlemi’nde yaşayacağız. Bu da bize kapak olsun. 2018’in ilk 6 ayında 907 işçi yaşamını yitirdi İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Çalışma Yaşamı Komisyonu tarafından, OHAL’in kaldırılması, çalışma yaşamındaki esnek ve güvencesiz çalıştırmalar, işten atılmalar ve iş cinayetlerine varan hak ihlallerinin son bulması çağrısı ile basın açıklaması yapıldı. İHD Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Aygül, OHAL’in tüm çalışanların haklarını ortadan kaldırmaya devam ettiğini belirtti. İHD Çalışma Yaşam Komisyonu üyesi Osman Özkan ise bir türlü alınmayan ve denetlenmeyen iş güvenliği önlemleri nedeniyle işçilerin çalışırken can vermeye devam ettiğini belirterek, “Bu yılın ilk 6 ayında 907 işçi, haziran ayında en az 149 işçi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenler arasında, tarım ve ticaret işkollarında çalışan 2’si 14 yaş altında olmak üzere 6 çocuk ve 6 göçmen işçi bulunuyor” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle