18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 13 Temmuz 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: SERPİL ÜNAY d4DO.Le9AR7DğA6Ziİ7RlVEicPriayaatsablearklviyaoatr 4 Erdoğan’ın ‘faiz düşecek’ açıklamasıyla yükselişini hızlandıran dolar/TL’nin ateşini Berat Albayrak’ın ‘Merkez Bankası bağımsız’ vurgusu da düşüremedi. Kur 4.79’un altına gerilese de kısa sürede 4.88’e geri döndü. 4 Belirsizlik vurgusu yapan uluslararası kuruluşlar ve yatırımcılar bundan sona TCMB’nin 24 Temmuz’daki faiz toplantısına ve ekonomi yönetiminin adımlarına odaklandı. Bugünkü Fitch kararı da piyasalar için test olacak. Yeni sistemin devreye girmesiyle birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gü cü tek elde topladığı endişe leri piyasala rın gündemin den düşmüyor. Önceki akşam Erdoğan’ın PELİN ÜNKER “Dolar ve faizin düştüğünü göreceksi niz. Bu kadar emin konuşu yorum” sözlerinin ardından, kabine açıklandığından beri yükselişi hız kesmeyen do lar/TL 18 kuruş birden fırla dı. Kur önceki gece 4.9767 ile tarihinin en yüksek sevi yesini gördü. Bundan önce ki zirve 23 Mayıs’ta gerçek leşen 4.9290’dı. O dönemde de Erdoğan, Londra’da yatı rımcılara faizle ilgili söylem lerde bulunmuştu. Piyasalarda Hazine ve Mali ye Bakanı Berat Albayrak dö neminde ekonomi politika larının nasıl şekilleneceğine ilişkin belirsizlik ve Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ko nusunda endişeler hâkimken, hem ticaret savaşı kaynak lı küresel sa tış bas kısı ve hem de Erdoğan’ın TCMB’ye düşük faiz çağrısı olarak algılanan açıklamaları, kayıpların ağırlaşmasına neden oldu. Yüksek belirsizlik Asya piyasaları açıkken gerçekleşen zirvenin ardından dolar/TL, yurtiçinde güne 4.90’nın hemen altında başladıktan sonra 4.84’lü seviyelere geldi. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s de hazırladığı raporda, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına dönük endişeler ve politika belirsizliğine dikkat çekerken, eleştirilerin odağındaki Berat Albayrak’tan piyasaları sakinleştirmek adına açıklamalar geldi. Albayrak’ın Merkez’in bağımsızlığına vurgu yaptığı sözleri kuru ancak 56 kuruş düşürebildi. Açıklama öncesi 4.84’te olan kur 4.79’un altına inse de yönünü tekrar yukarı çevirdi ve 4.8795’i geçti. Kurun kabine açıklanmadan önceki 4.58’li seviyelere geri dönmesi ise artık zor görünüyor. Analistlere göre yatırımcılar sözlü değerlendirmeden çok gelecek dönemde ki politika süre cini dikkate alıyor. Turkey Macro View Consul ting Yönetici Direktörü İnanç Sözer, piyasalardaki yüksek oynaklığının tek sorumlusunun yüksek belirsizlik ortamı olduğunu kaydetti. Reuters’a konuşan bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Erdoğan ‘faiz düşmeli’ dedi. Bu bence uzun yıllardır süren ‘düşük faiz istekliliği’ söyleminin devamı niyeti tanışıyor. Ancak piyasalardaki algılamaya bakarsak 24 Temmuz’da, TCMB’den belki de ek sıkılaştırma beklenen bir dönemde, enflasyonun yüzde 15’leri aştığı bir dönemdeki faiz indirimi isteği olarak algılanıyor. TL’deki değer kaybına bakarsak kabine sonrası açık ara negatif ayrışma var. Küresel piyasalarda da iyimserlik yok. Tüm bunlar TL’deki kayıpların ana belirleyicileri” dedi. Yine Japonlar Bir bankacı, “Bu hafta Fitch izlenecek, ardından Merkez Bankası faiz kararı piyasalar için önemli bir test olacak. 24 Temmuz’daki TCMB faiz kararının önemi Erdoğan’ın fa iz çağırısı sonrası daha da arttı” yorumunu yaptı. Analistler Japon bireysel yatırımcıların pozisyonlarına da dikkat çekti. TL’deki satışların Asya işlem saatine taşındığına dikkat çeken Ueda Harlow Analisti Naoto Ono, Bloomberg’e yaptığı açıklamada, “Bu durum bir ihtimal Japon bireysel yatırımcının liranın dolara karşı değer kaybettiğini görmesinin ardından zarar kesmeye yönelmesi sonucu gerçekleşmiş olabilir” dedi. Londra Merkezli Old Mutual Global Investors fon yöneticisi Delphine Arrighi ise, artan enflasyon baskısına rağmen mevcut koşullarda TCMB’nin faiz indirimine gitmesinin ya da faizleri mevcut seviyelerde bırakmasının beklendiğini belirterek “Bu da lira için çok güçlü bir şekilde negatif” değerlendirmesini yaptı. REKORLAR GÜNÜ Dolar kurunun 4.9767 ile rekorunu yenilediği saatlerde sepet bazında/TL 5.3423 ile zirve yaparken, Avro/TL 5.7249 ile rekor kırdı. Gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi yüzde 20.26 seviyesinden işlem görürken 10 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 18.70’i aşarak tarihi zirvesini yineledi. Borsa ise Albayrak’ın açıklamalarının ardından artıya dönse de bu durum kısa sürdü ve endekste düşüşler yüzde 3’ü buldu. Banka hisseleri yüzde 1 civarı düştü. Borsadaki 3 günlük kayıp yüzde 10’a ulaştı. BIST 100 endeksi yüzde 1.88 düşüşle kapandı. Serbest piyasada dolar/TL 4.8550, Avro 5.6760’tan ka pandı. MOODY’S UYARDI Berat Albayrak ‘TCMB daha etkin olacak’ Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni dönem politikalarının temel hedefleri arasında “hiç olmadığı kadar etkin” bir Merkez Bankası’nın (TCMB) yer alacağını belirterek enflasyonun en kısa sürede önce tek haneye, ardından hedeflerine gerilemesi için adımları atacaklarını söyledi. Albayrak, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına ilişkin endişelerin arttığı dönemde piyasaları sakinleştirmek için açıklama yaptı. TCMB’nin bağımsızlığının ve karar alma mekanizmalarının spekülasyonlara konu edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Albayrak, “Politikalarımız, bütçe disiplinini, tek haneli enflasyonu ve yapısal reformları önceleyerek, ekonominin istikrarlı ve sürdürülebilir büyüme hedefi çerçevesinde şekillenecek” dedi. l Ekonomi Servisi Dünya borsaları eridi Küresel piyasalar, ticaret savaşı endişeleri ve jeopolitik risklerin etkileriyle zor bir yıl yaşarken ocakmayıs döneminde dünya borsalarının değeri 4.2 trilyon dolar eridi. Dünya Borsalar Federasyonu’na göre, ocak sonunda 89.8 trilyon dolar olan dünya borsalarının değeri, mayısta 85.6 trilyon dolara indi. En fazla kayıp 563.4 milyar dolarla ticaret savaşının baş aktörlerinden Çin borsasında yaşandı. Piyasa değerini en çok artıranlar listesinin ilk iki sırasında ise ABD’nin New York ve Nasdaq borsaları yer aldı. l Ekonomi Servisi Kuruluşa göre Erdoğan’ın açıkladığı değişiklikler Merkez Bankası’nın bağımsızlığı önünde daha fazla zorluğa neden olacak gibi görünüyor Kur şoku nasıl etkileyecek? Türk Lirası son günlerde hızla değer kaybederken, dolar karşısındaki düşüş bir günde 25 kuruşu geçti. Para biriminin değerindeki ani ve yüksek frekanslı değişimler, ‘kur şoku’ olarak adlandırılıyor. Peki, kurdaki bu kadar yüksek oranlı değişimler ekonomiyi nasıl etkilecek? İktisat literatürüne göre kur şoklarının enflasyondan faiz oranlarına, ithalat ve ihracattan istihdama kadar yayılabilen etkileri oluyor. 1 Kur şokunun ilk etkisi doğrudan ya da dolaylı yollarla enflasyonda görülüyor. Kurun enflasyona yüzde 15 gibi geçişkenliği var. Kur yüde 10 arttığında enflasyon 1.5 puan artıyor. Yılbaşından bu yana TL, dolar karşısında yüzde 27 eridi. 2 Eğer Türk Lirası hızlı bir değer kaybı yaşarsa, ithal edilen tüm ürünlerin maliyeti ve dolayısıyla fiyatı artıyor. İthal girdi mallarının oranının fazla olduğu sektörlerde de kur şoku fiyatlara daha fazla yansıyor. 3 Bir diğer etki ise ihracatta gözleniyor. Para biriminde yaşanan hızlı değer kaybı, ihraç edilen ürünlerin uluslararası piyasalarda daha rekabetçi hale gelmesini sağlıyor. Ancak ihracatta da ara malı ithal girdiyle sağlanıyor. Dış ticaretteki bozulma cari açığın yükselmesine yol açıyor. 4 Kur şokunun dolaylı etkileri ise istihdam piyasasında gözleniyor. Kur şoku nedeniyle yükselen enflasyon, tüketicilerin alım gücünü etkiler ve ücretler enflasyonun artış hızı oranında yükselmezse tüketime olumsuz yansıyor ve azalan tüketim de şirketlerin işten çıkarma yoluyla maliyet kısmasına neden olabiliyor. 5 Kurdaki ateş reel sektörün döviz borcunu da katlıyor. Yılın ilk çeyreği itibarıyla hane halkının borcu 525 milyar liraya, şirketlerin borçları 2 trilyon 513 milyar liraya ulaştı. Borç yükündeki artış şirketleri yeni yatırımlar yapmak yerine borç kapatmaya yöneltebilir. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın göreve başlaması nın ardından açıkladığı mevzuat de ğişikliklerinin, Merkez Bankası’nın (TCMB) bağımsızlığı önünde daha fazla zorluğa neden olacak gibi gö ründüğünü açıkladı. Kuruluş, bu zor lukların kredi notunu negatif etkile yebileceğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile TCMB Başkanı ve başkan yardımcılarının dört yıllığına Cumhur Ulusla başkanı tarafın rarası Para dan atanması ka Fonu (IMF) İle rarlaştırılmıştı. tişim Direktörü Moody’s, açıkla Gerry Rice, “Türkiye, dnlrnAynüaeıeıılğmnpboivıoallükeekarynaurürMiçadlnargıkekaeniT,sl’lıaiıiüeBlyntmblraeekHöbnraBiaimzartazoakilsaaırakmeMbTkrienıüaonsrğrnaekıkıoegtmisbymmzeöaserBeyğiı’eznplallelikıiı”nonğktdkdliaıiigğna.telmüiiısnkdtçıai’aienllüvaıne Erdoğan hükümetinin bağımsızlığı ve deneyimi konusundaki soruları gündeme getireceğini belirtti. Dengesizlik arttı Rapora göre Türk yetkililerin son aylarda büyüme amacıyla uyguladıkları güçlü genişlemeci mali ve para politikaları, ekonomik ve finansal dengesizlikleri artırdı. Söz konusu politikalar, enflasyonla cari açığı artırdı ve yatırımcı güvenini zedeledi. Raporda, TCMB yetkilileri için önemli bir zorluğun da Erdoğan’ın geleneksel para teorisine karşı çıkan açıklamaları olduğu belirtildi. Rapora göre TCMB ve diğer kamu kurumlarının bağımsızlığına müdahale edildiği yönündeki algılar yatırımcıları muhtemelen daha fazla endişelendirecek. Ekonominin bel bağladığı yabancı sermaye akışının maliyeti artarken, elde edilebilirliği azalacak. l Ekonomi Servisi ekonomi 11 At izi, it izi... “A t izi it izine karıştı” denir ya işte tam o haldeyiz. Yıllardır gözler önünde olan; kendi televizyon kanalından sürekli kendi reklamını yapan Adnan Oktar ani bir operasyonla terör üyesi olmak suçlamasıyla gözaltına alındı. Türkiye bu operasyonu konuşurken, pankart açan ODTÜ’lüler tutuklandı. Soma’da madencilerin katili maden sahibi Alp Gürkan serbest kaldı. Devlet tiyatroları kapatıldı... Ekonomi cephesi de batık vaziyette. Ama ne gam... Mutfaktaki enflasyonun alıp başını gitmesinin, doların, Avro’nun fırlamasının, borsanın çakılmasının, “tek adam” rejiminin yatırımcıyı ürkütmesinin bir önemi yok. Bunların hiçbirinin, bunun asıl sebebi olan AKP iktidarının sonunu getirmeyeceğini artık biliyoruz. Son seçimler gösterdi. Konu parasal kaynak ise, bir şekilde yaratılıyor. Bakıyoruz İmar Barışı’ndan bugüne kadar yarım milyar lira toplanmış; ekim sonuna kadar ikiye, üçe katlanır. Ve illa satılacak bir şeyler bulunur. Olmadı FETÖ denir ve birilerinin mal varlıklarına el konulur.. Zaten ortada ne cumhuriyet kaldı, ne demokrasi diyeceksiniz.... Zor günler yaşıyoruz. Belli ki daha da yaşayacağız. Sadece, bir dönem icraatlarını takdir ettiğimiz, eğitim konusundaki vizyonunu, söylemini beğendiğimiz Ziya Selçuk’un Eğitim Bakanı olması içimize küçük bir umut ışığı doğursa da 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde eğitimle ilgili yeni düzenlemeler bunu da söndürdü. MEB’in kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarını belirleyen “Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”nin adı değiştirilerek, bakanlığa ilişkin içeriğin tamamı çıkarıldı. YÖK’ün en önemli yetkilerinin Cumhurbaşkanı’na aktarılması, yine aynı KHK ile Milli Kütüphane’nin, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun kuruluşuna ilişkin kanunların yürürlükten kaldırılması, rektör atamasında YÖK görüşünün kaldırılması, hepsi eğitimin geleceğine ilişkin büyük soru işaretleri. Buna bir de yine son KHK ile Cumhurbaşkanı tarafından üniversitelere atanacak rektörlerin profesör olma şartının kaldırılmasını ekleyin... Son 10 yılda, TUBİTAK, TÜBA, YÖK ve birçok üniversitede yaşanan liyakatsiz ve etik dışı uygulamaları biliyoruz. Aslında herkes bunun tanığı ama çoğu kimse “aman bana dokunmasın da” kabilinden sesini çıkarmıyordu. Şimdi ise her yetki tek bir ağızdan çıkacak söze göre belirlenecek. Devam edelim mi? Öğretim elemanlarının yurtdışına gönderilmesi, üniversitelerin katkı payı ve öğrenim ücretlerinin belirlenmesi de Cumhurbaşkanı kararına bırakıldı.  Gerçekten yüreği ilim ve bilim için çarpan birçok akademisyen dostum karalar bağlamış durumda. İçlerinden biri, “Daha önce yurtdışından aldığım teklifleri sadece bu ülkenin aydınlık nesillerinin yetişmesinde payım olsun diye reddettim. Şimdi tamamen kıskaç altında hissediyorum kendimi. Bir yandan yurtdışında kendime ve çocuğuma gelecek arama, öte yandan Türkiye’nin en saygın üniversitelerinden birinde çalıştığım için, alanı başkalarına bırakmama ikilemi içindeyim” diye duygularını karamsarlıkla paylaşıyor. Bunları yazarken karşıma bir haber çıkıyor. Finlandiya’nın 100 kuruluş yıldönümü kutlamaları için 98 milyon Avro tutarında dev bir kütüphane kuracağına ilişkin... Dünyanın en kültürlü ülkesi Finlandiya. 2014’te 91 milyon kitap alınmış kütüphanelerden. Kişi başı 16 kitap. İnsanların bir yandan kitap okuyacakları öte yandan içindeki sinema, müzik stüdyosu, kafe gibi alanlarla sosyalleşecekleri bir kütüphane olacak Oodi adlı bu kütüphane. Ne dersiniz? Tıpkı Erdoğan’ın şaşaa ile açıkladığı kıraathaneler gibi değil mi? Doğuş: Garanti’de hisse satmadık Doğuş Grubu, refinansman görüşmelerinde müzakerelerin son aşamaya yaklaştığını duyururken; son günlerde Garanti Bankası his selerinde yaşanan sert düşüşle ilgili grubun her hangi bir hisse satışının söz konusu olmadığı nı belirtti. Garanti Bankası hisseleri hafta başın dan beri üç günde yüzde 19 gerilemişti. Haber sitelerinde şirketin kredi yeniden ya pılandırma sürecinde yaşanan zorluk nedeniyle Garanti Bankası hissesi satışı yaptığı iddia edil mişti. Gruptan yapılan açıklamada, “Bu iddiala rın tamamı maksatlı ve gerçeklere ay kırı olup 22 Mart 2017 tarihinde BBVA’ya Garanti Bankası’nın yüzde 9.95 hissesinin satışından sonra, Ferit Şahenk’in dolayısıyla grubu muzun yeddinde kalan sembo lik hisse oranı yüzde 0.05’tir ve üstelik bu kadar az sayıda ki hisse içinden bile her hangi bir satış ger çekleştirilmemiştir” denildi. l Eko nomi Servisi Ferit Şahenk C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle