18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 13 Temmuz 2018 8 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Ders gibi savunma Olcay’a 11 ay hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, sanatçı Zuhal Olcay’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesi, sahnede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle Zuhal Olcay’ı önce 1 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışlarını göz önünde bulunduran mahkeme hâkimi, Zuhal Olcay’ın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetmiştti. Olcay’ın cezası, 2010 yılında ‘kamu görevlisine hakaret’ suçundan hakkında açılan davada 10 bin 620 lira adli para cezası aldığı gerekçesiyle ertelenmemişti. Olcay, kararı bir üst mahkemeye taşımıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, sanatçı Zuhal Olcay’a “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 11 ay 20 gün hapis cezası verdi. Cezaevine girecek Zuhal Olcay’ın, açık cezaevine girer girmez Cezaevi İnfaz Kurumu İdare Kurulu’na başvurarak Denetimli Serbestlik’ten yararlanmak istediğini belirtmesi gerekiyor. Cezaevi İdare Kurulu, başvuru üzerine bir rapor hazırlayarak İnfaz Hâkimliği’ne yollayacak. İnfaz Hâkimliği de hükümlünün başvurusunu yerinde bulması durumunda tahliyesine karar veriyor. Denetimli Serbestlik Yasası’ndan yararlanmak için cezaevine girmesi gereken Olcay’ın, başvurusu sonuçlanana kadar cezaevinde kalması gerekeceği öğrenildi. Başvurunun aynı gün sonuçlanabileceği gibi, 12 gün sürebileceği de belirtiliyor. Denetimli Serbestlik Yasası gereği, Temmuz 2016 tarihinden sonra ceza alan hükümlüler cezalarının kalan son 1 yılını tahliye edilerek geçirebiliyorlar. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geçen Aralık ayında hazırlanan iddianamede, sanatçı Zuhal Olcay’ın, Kadıköy’de 5 Ağustos 2016 tarihinde sahne aldığı yerde şarkı söylerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği belirtilmişti. l İSTANBUL/Cumhuriyet Okay Gönensin özlemle anılıyor Türk Basınının usta kalemlerinden gazeteciyazar Okay Gönensin, ölümünün birinci yılında bugün saat 11.00’de Nakkaştepe Mezarlığı’ndaki törenin ardından saat 14.00’de Cağaloğlu’nda bulunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlenecek toplantıyla anılacak. Can Gönensin, Doğan Akın, Hasan Cemal, İlkay Açıkgün ve Koray Gönensin’in konuşmacı olarak katılacağı toplantıda açılış konuşmasını TGC Başkanı Turgay Olcayto yapacak. l İSTANBUL/Cumhuriyet Adalet Nöbeti’nin ilkinde polisin saldırıp gözaltına aldığı 9 avukat hakim karşısına çıkarken duruşmada “Adalet Nöbeti alkışlanır” denildi Cumhuriyet gazetesi davası kapsamında tutuklu kalan yazar ve yöneti cilerimiz nezdinde haksız tutuk lamalara karşı çıkmak amacıy la başlatılan Adalet Nöbeti’nin 6 Nisan 2017’de ki buluşmasında polisin saldırısı na maruz kalarak gözaltına alınan CANAN COŞKUN 9 avukat hâkim karşısına çıktı. Mahkeme, derhal beraat talebini reddetti. Duruş ma 12 Ekim’e ertelendi. İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen du ruşmaya yargılanan avukatlar Kemal Aytaç, Gökmen Yeşil, Ha tice Nur Gök, Kıvanç Kayaoğlu ve Özge Serdar katıldı. ‘İçimize sindiremiyoruz’ Duruşma başlangıcında İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu söz aldı. Durakoğlu, “Avukatların süpürülerek adliyeden çıkarıldığı bir olgunun yargılamasını yapmayalım. Nasıl karar alırsanız alın yargılamanın yapılmasını içimize sindiremiyoruz. Bir utancı tespit edip çıkalım. Avukatların haksızlığı dile getirirken maruz kaldığı durumun, avukatın adliyeden süpürülerek çıkarılmasının davasının görülmesini anlamıyorum” dedi. Durakoğlu, davaya dayanak yapılan polis tutanağına tepki göstererek “Tutanağa göre avukatlar kendi kendini ittiği için yaralanmış” dedi. Yargılamanın başlamadan bitmesini istediklerini söyleyen avukatlar, derhal beraat talebinde bulundu. Duruşmada yargılanan avukatlardan ilk sözü Kemal Aytaç 400 AVUKATA DOSYA İÇİN YETKİ BELGESİ Yargılanan avukatları savunmak amacıyla oldukça küçük olan duruşma salonunda İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz ve Adana Barosu Başkanı Veli Küçük’ün aralarında bulunduğu çok sayıda avukat vardı. Aynı zamanda 400 avukata da dosya ile ilgili yetki belgesi verildi. İstanbul Adliyesi’nde avukatlarca başlatılan Adalet Nöbeti’nin 6 Nisan 2017’deki buluşmasına polis ve güven lik görevlileri saldırmış, saldırı sonucu Gökmen Yeşil’in burnu, Ünüvar’ın ise bacağı kırılmıştı. Saldırıda bulunan polisler hakkında takipsizlik kararı verilirken, avukatlar Kemal Aytaç, Gökmen Yeşil, Diren Yeşil, Hatice Nur Gök, İsmail Anıl Başoğlu, Kıvanç Kayaoğlu, Özge Serdar, Erkan Ünüvar ve Sevinç Sarıkaya hakkında polise direnme suçlamasıyla dava açılarak 3’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edilmişti. aldı. Aytaç, neden Adalet Nöbeti tuttuklarını anlatarak “Dava konusu nöbet ilk nöbetimizdi. Biz de tam ne yaptığımızı bilmiyorduk. Karşımızdakileri de bilmiyorduk. Bizim hukuksuzluklarla ilgili ses çıkarmamız gerekiyordu. Özellikle Cumhuriyet gazetesinden avukat arkadaşlarımızın da tutuklanması bir işaret fişeği oldu bizim için. Slogan atmadık. Çünkü biz kendimize bu kuralı koyduk. Emniyet müdürleriyle görüşmelerimizde hepsine anlattık. ‘Burası adliye, bizim işyerimiz. Yaptığımız meşrudur’ dedik. Buna rağmen bize saldırdılar” dedi. Aytaç, müdahalenin sonraki haftası Emniyet müdürünün özür dilediğini söyledi. “Biz haklıyız, meşruyuz” diyen Aytaç, 67 hafta boyunca nöbete katılıp konuşma yapan kişileri saydı ve şunları söyledi: “67 haftadır tutulan nöbete katılan yüzlerce kişiye dava açılması gerekir eğer suçsa. Burada yargılanması gereken biz değiliz çünkü suç işlemedik. Adalet Nöbeti yargılanamaz ancak alkışlanır, ödüllendirilir.” ‘Çakıl taşlarıyız’ Ardından saldırıda burnu kırılan ÇHD İstanbul Şube Başkanı avukat Gökmen Yeşil’e söz verildi. Yeşil, Soma davasından geldiğini ve orada ödül gibi cezalar verildiğini belirterek, şunları söyledi: “Şayet Adalet Nöbetçileri olmasaydı, baro başkanlarımız olmasaydı, itiraf edenler olmasaydı halkımıza emekçilere yönelik saldırılar daha dizginsiz, pervasız olacaktı. Hesap soran hiç kimse olmayacaktı. Bu ülkede insan hakları, demokrasi için insanca yaşamak için Adalet Nöbetçilerinin varlığına ihtiyaç var. Bu nedenle oradaydım. 67 haftadır da buradayız. Biz itiraz etmeye devam edeceğiz. Akıntı çok şiddetli olabilir bazen ancak bizler akıntıya karşı çakıl taşlarıyız. Şayet bu Adalet Nöbeti, eylemler bizden ibaret olmasaydı, hâkimler, savcılar daha örgütlü olabilsey di bugün hiçbiri baskı altında olmayacaktı. Yargı mensuplarının kendi hak ve özgürlükleri için daha rahat karar verebilirlerdi. Biz Adalet Nöbeti’ne, eylemlerimize devam edeceğiz.” Berkin davasına bilenmişler Yeşil’in ardından sanık avukat Kıvanç Kayaoğlu konuştu. Kayaoğlu, müdahale sırasında polislerin kendinden yaşça büyük bir meslektaşını kalkanlarla sıkıştırdıklarını gördüğünü, kalkanların çekilince yere düştüğünü, meslektaşını yerden kaldırırken gözaltına alındığını söyledi. Kayaoğlu, gözaltı otobüsünde bekletilirken, bacağı kırılan meslektaşı Erkan Ünüvar’ın elleri kelepçeli bir şekilde getirilerek yaka paça otobüse atıldığını belirtti ve “Gözaltında beklerken çevik kuvvet polislerinin aralarında ‘Biz Berkin Elvan davasına gelenlere bilenmiştik. Bunlara nasip oldu’ dediğini duydum” diye konuştu. Yargılanan avukatlardan Özge Serdar ise, “Büyük bir öfkeyle ve kinle müdahale ediyorlardı. Bizim sürekli birada olmamız nedeniyle öfkeliydiler. Polisler, hâkimler bir araya gelemiyorlar çünkü” dedi. Avukat Hatice Nur Gök de, “Adalet Nöbeti bir dayanışma örneğidir. Böyle bir nöbetin gerçekleştirilmesi için en uygun yer işyerimiz olan adliye idi. Kadın bir polis bana tokat attı. Dosyadaki tek fotoğrafım bu. Omzumdan darp edildim. Benim bu davanın müştekisi olmam gerekirdi. Demokratik barışçıl bir eylemdi. Müdahaleye gerek yoktu” dedi. Çağlayan adliyesi’ndeki nöbet 67. kez tutuldu AKIN ATALAY ‘Bu dava ayıplı ve kusurludur’ Savunmaların tamamlanmasının ardından avukatları savunan avukatların beyanlarına geçildi. Mehmet Durakoğlu, şunları söyledi: “Bu davanın haklı olup olmadığı çabası meslektaşlığımız açısından kabul edilebilir değil. Bunun polis tarafından yetkisiz, kanunsuz bir biçimde süpürülmesi gibi bir gerçeklik var. Bu bir utanç. Bunun yargılamasının yapılmaması gerekir. Biz haksızlıkların olduğu yerde dururuz. Kendi işyerlerinde sadece ayakta durarak ifade etmeye çalışmışlar. 67 haftadır nöbet tutuluyor kimse yasadışı demiyor.” Durakoğlu’nun ardından gazetemiz İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay söz aldı. Atalay, şöyle konuştu: “Adalet Nöbeti esnasında 3 avukat Silivri’deki hücrelerimizdeydik. Bizlerle dayanışma, hukukumuza sahip çıkmak için toplanan avukatlar adalet talep ettikleri için saldırıya uğradılar. O saldırıyı izlerken duyduğumuz ıstırabı tarif etmek imkânsız. Hüngür hüngür ağladık. Elimizden bir şey gelmemesi, arkadaşlarımızın tartaklanmasına bir şey yapamamak kahrediciydi. Şimdi de gerçekten suç işleyenler yerine adalet isteyenlerin yargılanmasına söyleyecek söz bulamıyoruz. Türkiye’de adaletsizliğin ulaştığı seviyeyi gösteren bu dava ayıplı ve kusurludur. Türkiye’de bunca belgeye araştırmaya bakarak adaletin hukukun ve yargının içler açısı halini görmeyen üzülmeyen hukukçu varsa o kişinin insaf ve vicdanından kuşku duymak gerekir. Adaletsizlik ve yargının çöküşü karşısında susmak ve izlemek yerine nöbet tutarak toplumu uyarma çabası içindedir arkadaşlarımız. Avukatlar adalet dağıtılması gerekirken adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir mekânda adalet için nöbet tutuyorlar. Burada yargılananlar adalet sadece kendileri için değil insanlık değerleri adına herkes için talep ediyorlar. Türkiye’de yargılama deyince suçu kanıtlama çabası anlaşılıyor. Bu zihniyet ve bakış açısını değiştirmek zorundayız. İlk nöbetten bugüne dek kesintiye uğramadan düzenli bir şekilde tutulan nöbetin suç olarak görüldüğü bir toplum çürümüş ve kokuşmuş bir toplumdur. Türkiye bu muameleye layık olmamalıdır. Buna karşı çıkmak hukukun değil insan olmanın da gereğidir.” ‘Herkes için adalet’ feryadı Gazetemizin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın tutuklanmasının ardından onun nezdinde, haksız tutuklamalara karşı sürdürülen Adalet Nöbeti’nin 67’ncisi, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin C kapısı girişindeki Themis heykellerinin bulunduğu alanda tutuldu. Nöbette tutuklu Avukatlar Sezin Uçar ve Özlem Gümüştaş’ın 16 17 Temmuz’da görülecek olan duruşmasına çağrı yapıldı. Nöbete Mersin Baro Başkanı avukat Bilgin Yeşilboğaz, Adana Baro Başkanı avukat Veli Küçük ve bir çok hukukçu katıldı. Avukatlar bir saatlik sessiz nöbetinin ardından adliyenin C kapısı önünde basın açıklaması yaptı. Mersin Barosu Başkanı avukat Bilgin Yeşilboğaz, 66 haftadan beri süren Adalet Nöbeti’nin Türkiye’de adalete ne kadar çok ihtiyaç olduğunun bir fotoğrafı olduğunu vurgulayarak ‘Herkes İçin Adalet’ feryatlarını duyurmaya geldiklerini söyledi. Yeşilboğaz bu feryatlarının sadece tutuklu olan meslektaşlarına değil, haksız ve hukuksuzca yargılananların feryatları olduğuna değinerek 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma katliamı davasında çıkan karara ilişkin de konuştu. Yeşilboğaz, “Mahkemede, kararı protesto eden madenci yakınlarının önüne polis kalkanı çekilmiştir. Sanıklara mahkeme tarafından taksirle öldürme cezası verilmiştir. Sanıklara kasten öldürme nedeniyle ceza verilmesi gerekiyordu. Diğer sorumlulara be raat kararı verilmesi ise asla kabul edilemez. Soma’da meydana gelen bir kaza değil, göz göre göre gerçekleşen bir cinayettir. Duruşma salonunda yaşananlar ve alınan karar, hem faciada hayatını kaybeden madenci ailelerinin, hem de toplumun vicdanını derinden yaralamıştır. Yargılama faaliyeti kamu vicdanını tatmin edici bir nitelik de içermelidir. Burada kamu vicdanı ne yazık ki incinmiştir. Madenci yakınları adalet yürüyüşü başlatma kararı almıştır. Nerede bir adaletsizlik baş gösteriyorsa, biz oradayız” dedi. ‘Aziz Nesin’lik konu’ Adana Baro Başkanı Veli Küçük ise avukatlar olarak adalet kavramını sahiplenme ye ve adalet kavramını savunmaya devam edeceklerini belirterek şöyle konuştu: “16 Nisan referandumu sonrası 24 Haziran seçimleri ülkemizde fiilen uygulanmak istenen tek adam rejiminin meşru olduğunu kabul etmemekle birlikte yasal boyutuyla da yaşama geçirilmeye çalışıldığı bir dönemden geçmekteyiz. Durum o kadar vahimdir ki son çıkan KHK ile yaklaşık 16 bin 500 kamu personeli ihraç edilmiş. Bu kararname tam Aziz Nesin’in gülmecelerine konu olabilecek çerçevede hazırlanmış. 24 Haziran seçimlerinden önce hazırlanan KHK’de yer alan ihraç edilen isimlerden yaşamını kaybedenlerin dahi olduğu bir komedi haline dönüşmüş durumdadır.” l İSTANBUL/Cumhuriyet AVUKAT BÜLENT UTKU Derhal beraat kararı verilmeli Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz da, “Adalet Nöbeti adalet çığlığının sesidir. Meslektaşlarımızın da görevidir. Burada hukuki bir savunma yapmak da mümkün değildir. Kendi suçlarını örtbas etmek için yargılama yapılıyor. Biz Mersin’de de tuttuk nöbet. İzin de almadık. Bu dava muhalif seslere saldırıdır. Bu yargılama polisin saldırısına meşruiyet kazandırmaktır” dedi. Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, farklı seslerin üzerinde yargının baskı unsurunu ortaya koymanın davanın temel amacı olduğunu söyledi ve derhal beraat kararı verilmesinin şartları oluştuğunu söyledi. Avukat Canan Arın da bu davanın açılması ve kabul edilmesinin polis saldırısına prim verme anlamına geldiğini belirterek, “Yarın aynı şey hâkimlere de yapılır. Toplumun her kesimine yöneliktir” dedi. Avukat Bülent Utku ise, polis tutanağının gerçeği yansıtmadığını ve derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini belirtti. Avukat Bahri Belen ise, davaya konu Adalet Nöbeti’nin tutulduğu gün hukuksuzluklara karşı orada olduklarını söyleyerek, “Ne savcı, ne polis karışabilir bizim nerede duracağımıza” dedi. Avukat Cem Alptekin de soruşturma aşamasında suç işlendiğini söyleyerek, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Hâkim, ara kararında, iddianamede müşteki olarak yer alan polislerin bu suçun mağduru olmadığını, müşteki olarak gösterilen 3 polisin tanık sıfatıyla dinlenmesi için çağrılmasına karar vererek, duruşmayı 12 Ekim’e erteledi. l İSTANBUL C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle