Katalog

Salı 10 Temmuz 2018 TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Sandıklı diktatörlük’ CHP Sözcüsü, ‘yeni dönem’ söylemlerinin aldatmaca olduğunu söyledi: Tarihin çöplüğündeki diktatörlükler yeniden hortlatılıyor CHPGenel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sürerken basın toplantısı yaptı ve kritik açıklamalarda bulundu. Tezcan’ın konuşmasından satır başları şöyle: l İki yıldır yaşıyoruz zaten: Bu gün 9 Temmuz. Sabahtan itibaren yeni bir dönemin başladığı anlatılıyor. Bugün AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatıyla TBMM’de yemin edeceği ve bununla yeni dönemin başlayacağı söyleniyor. Bu bir aldatmacadır. Bir yeni dönem başlamıyor. Aslında iki yıldan bu yana fiilen devam eden tek adam rejimi var. OHAL rejimi ile kurulan ve yerleştirilen, demokrasiyi yok etmiş tek adam rejimi ile karşı karşıyayız. Bu tek adam rejimi, bugün anayasal alt yapısı ile beraber, gayri meşru bir anayasa ve meşruiyeti tartışmalı bir seçim sonucu ortaya çıkmış, anayasal altyapısı ile yeni bir düzen ile sunulmaya çalışılıyor. l Cilalama devri: Türkiye’de işsizlik ve yoksulluk bu noktada ise iki yıldan bu yana devam eden bu tek adam rejiminin ürünüdür. Bakın işsizlik rakamları, açlık ve yoksulluk rakamları açıklandı. Açlık sınırı 2 bin 170 TL’ye çıktı. Son bir yıl içerisinde yüzde 28.2 artış var açlık sınırında. Yoksulluk sınırı 7 bin 906 liraya çıktı aylık. Bir yılda yüzde 17.9 artış olmuş açlık sınırında. Milyonlarca yoksulun olduğu bir Türkiye bu tek adam rejiminin ürünüdür. İki yıldan bu yana devam eden tek adam rejimi yeni bir rejim gibi cilalanıp yeni bir başlangıç gibi sunulmaya çalışılıyor. l ‘Diktatör’ün yemini: Aslında tek adam rejimleri tarihin çöplüğünden çıkartılmış rejimlerdir. Yeni bir rejim değil, tarihin çöplüğüne atılmış diktatörlükler yeniden hortlatılmaktadır. Olsa olsa sadece şu söylenebilir; bir sandıklı diktatörlükle karşı karşıya Tezcan yız. Bugün başlayan rejimin adı bir sandıklı diktatörlüktür. Bugün yemin edecek kişi de bir sandıklı diktatördür. Kimse bunu kamuoyuna yeni dönem diye sunmasın. Diktatörlüğün panzehiri demokrasidir ve önümüzdeki dönemde demokrasi mücadelesine her zamankinden daha güçlü sarılmak zorundayız. l Hangi yeni dönem: ODTÜ’de 6 öğrenci gözaltına alındı. Hangi yeni dönem? Öğrenciler üniversitede pankart açtılar, bir siyasi parti genel başkanını protesto ediyorlar. Dünyanın en zeki öğrencileri, bizim çocuklarımız. Pankart açmışlar. ‘Tayyipler Âlemi’ diye açtıkları pankart mahkemede daha önce beraat etmiş. Bir pankart açtılar diye Cumhurbaşkanı’na hakaretten gözaltına alınıyorlar. Bu rejimin adı nedir? Cumhurbaşkanı gibi cumhurbaşkanı olun bu protestolarla karşılaşmayın ya da hoş görmesini bilin. Türkiye’nin dünyadan kopuşunun fotoğrafıdır. Gençlere düşman bir iktidardan ülkeye güzel gelecek çıkmaz. l ANKARA /Cumhuriyet Gelirayak KHK’sinde ‘siyasi ayak’ yine yok Tezcan, 9 Temmuz’ adalet mitinginin birinci yıldönümü olduğunu ve önümüzdeki süreçte Adalet Yürüyüşü ve mitingi kültürünü güçlendireceklerini belirtti. Tezcan, 18 bin 632 ihracı içeren son KHK’yi ise şöyle değerlendirdi: “Bu rejimin tarihin çöplüğünden ödünç alındığını söyledik. Aslında son çıkarılan KHK bunun tam da ikrarıdır. Deniyor ki; giderayak çıkardılar bu KHK’yı. Aslında giderayak çıkarmadılar, gelirayak çıkardılar. Gittikleri yok. Yani yeni döneme bununla başlıyor. Yeni döneme hukuku askıya alan KHK rejimi ile başlıyor. Bu nasıl bir Türkiye yaratılmak istendiği nin açık bir delilidir. Sandıklı diktatörlüğün gelirken yaptığı ilk icraattır bu. Bundan sonra sürekli OHAL rejimine Türkiye’yi mahkum etmek istiyorlar. Sandıklı diktatör, sandıklı diktatörlük rejimi altında ülkeyi yönetme peşinde. Mesele FETÖ ile mücadele değildir. Hani FETÖ’nün siyasi ayağı? Bu 18 bin 632 ihracın içinde kim siyasi ayak? Kamuoyunu aldatmaya çalışanlar 18 bin 632 ihraçla sandıklı diktatörlüğün işaretini vermişlerdir. Önümüzdeki dönem bütün bu darbecilerin, hem askeri hem sivil darbe heveslilerinin karşısında kararlı bir beraberlik içerisinde mücadele yürütmemiz gerekiyor.” l Erdoğan’ın yemin törenine katılmayan Kılıçdaroğlu: Altı üstü bir parti başkanının yemini İKLİM ÖNGEL CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK’de Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeminine yönelik olarak da ‘’Bir parti genel başkanı yemin ediyor. Neden gideyim. Abartacak bir şey yok’’ dediği belirtildi. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göre 3 saat süren MYK’de konuşulanlar şöyle: l Meclis’te aktif muhalefet: Kılıçdaroğlu, “Bu dönemde Meclis’i aktif şekilde çalıştırmamız gerekiyor. CHP Grubu ciddi ve bilgiye dayalı bir muhalefet gösterecek’’ dedi. l Geniş Demokrasi İttifakı: Meclis’te ve diğer tüm platformlarda “geniş demokrasi ittifakı” kurulması yönünde adım lar atılması kararlaştırıldı. Bu ittifakta demokrasi isteyen herkesin yer alacağı kaydedildi. l Sistemli görünürlülük: Vekillerin, PM üyelerinin, il ve ilçe örgütlerinin sosyal medya dahil her medya platformunda en doğru şekilde yer alması için medya planlaması yapılacak. Basınla İlişkiler ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcı Tuncay Özkan’ın yürüteceği çalışmayla “sistemli görünürlülük’’ sağlanması hedefleniyor. l ANKARA Kılıçdaroğlu İNCE VE EKİBİ BU HAFTA HAREKETE GEÇİYOR İmzalar toplanacak İKLİM ÖNGEL CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ve ekibi, çarşamba veya perşembe gününden itibaren resmi imza toplama işlemine başlıyor. Tüzüğe göre 15 günde imzaları teslim etmesi gereken parti içi muhalefet, bu süreden çok daha önce gerekli olan 630 imzayı toplayacağını belirtiyor. Muhalefetin yeterli imzayı toplayamayacağı görü şünde olan Genel Merkez ise, seçimin hemen ardından başlayan imza tartışmalarının bir an önce sonuçlanması ve CHP’nin yerel seçimlere yönelmesi gerektiğini belirtiyor. 500 taahhüt iddiası İmza atacaklarını taahhüt edenlerin sayısının ise 500’e ulaştığı belirtiliyor. CHP tüzüğüne göre seçimli olağanüstü kurultay için dele genin salt çoğunlu ğunun yani 630 de legenin imzası gere kiyor. Öte yandan önü İnce müzdeki günlerde CHP’de, yeni siste min nasıl işleyece ğine ve nasıl bir muhalefet izleneceğine dair milletvekil lerine yönelik eğitimlerin ya pılması planlanıyor. l ANKARA ACIMIZ VE KAYBIMIZ BÜYÜK İYİ Parti’de tören küskünlüğü OZAN ÇEPNİ İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yemin töreni sonrası Saray’da düzenlenecek etkinliklere çağrılmaması, iktidara yaklaştığı iddia edilen İYİ Parti ile AKP arasına ilk duvarı ördü. Durumu Cumhuriyet’e değerlendiren İYİ Parti Grup Başkanı Ahat Andican, “Törenlere farklı çevrelerden 10 bin kişi davet edilmişken, parlamentoda grubu olan bir partinin lideri yok sayılarak davetiye gönderilmedi. Partinin genel başkanı partiyi temsil eder ve bunun yok sayılmasını doğru bulmuyoruz. O yüzden Saray’a gitmeme kararı aldık” dedi. ‘Meclis işleyişi ayrı’ Andican, parti yetkililerinin “yapıcı muhalefet” açıklamaları için de, “Oradaki tepkimiz ayrı, Meclis işleyişi ayrı. Biz milletimizin yararına olan yasalarda destek vereceğiz elbet ancak bu iktidara destek vermek anlamına gelmiyor. Faydalı işlerde sürece katılmak başka iktidara destek vermek başka iş. Biz milletimizin yanında olacağız” diye konuştu. Belediyemizin emektarı, Yazıişleri Müdürlüğünden sevgili çalışma arkadaşımız BEKİR BÜYÜKÇAM’ı kaybettik. Merhuma Allah’tan rahmet, acılı ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Şişli Belediye Başkanı H. Hayri İNÖNÜ ve Şişli Belediyesi Çalışanları Bahçeli dava açacak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, “Kaset dediler. Partimize ve namusumuza dil uzattılar” iddiası üzerine, Akşener’e yönelik 2015 seçimleri öncesinde ortaya atılan “kaset iddialarının derinlemesine araştırılması” amacıyla savcılığa suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi. MHP yönetiminin suç duyurusu hamlesine karşılık İYİ Parti yönetimi ise Meral Akşener’in medyaya yansıdığı iddia edilen sözlerini yalanladı. İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, “Herkes istediği suç duyurusunda bulunabilir” dedi. l SELDA GÜNEYSU / ANKARA haber 5 Uzman... Yaşadığımız coğrafya binlerce yıllık tarihin ve kültürün boy verdiği, filizlendiği topraklardadır... İnsan, doğa sevgisi ve uygarlık iç içe olmuş binlerce yıllık tarihi süreçte. Tarihsel süreç, o kültürü, doğanın yüreğimize işleyen sevgi bağını içimizden söküp atamamış. Önceki gün akşam saatlerinde Tekirdağ’ın Çorlu yakınlarında meydana gelen tren kazası sonucu 24 yurttaşımız yaşamını yitirdi, 318 kişi ise yaralandı... Sabah saatlerinde olay yerinden canlı yayın yapan televizyonlar, insanların hüzünlü bakışları, hayatın kendi akışı içindeydi. Yurdumun insanı dertliydi, bu tür kazalara alışık olduğu için... Bir boşvermişlik, umursamazlık içindeydi. Üç yanımız denizlerle çevriliydi. Trakya’da çevre kirliliği alıp başını gitmişti. Bir defterin sararmış sayfalarına bakıyorum. Defterin sayfalarında insan yaşamının ince ayrıntılarının yanı sıra yaşanmışlıklar anlatılıyor. Kimi zaman yenik düşüyoruz hayat mücadelesinde. Çocuksu gülüşler göremiyoruz çevremizde. Kitaplar okuyoruz... Acılar, hüzünler, mutluluklar yaşıyoruz... Hayat, durağanlık içinde kendi sürecini örüyor. Kitaplardaki yasaları uygulayacak olan kişi nişan alan bir avcı gibidir. Hiç durmadan değişen çevre! Dünya olayları, çevre, umursamazlık, ihmal! Renkten renge giren dünya haritası... Dalgalı bir yaşam... Çorlu’daki tren kazası, 24 canı alıp götürürken şu soruyu sormak gerekli: “Kaza bir ihmalin sonucu mu?” HHH Dalgalı bir hayat... Kuralları ezberlemek başka, uygulamak başka bir iştir. Soyutla somut arasına binbir şey girer. Kiminin gözü keskindir, kimi uzağı iyi görmez. Kimi laf ebeliği yapar, her konuda kendini uzman sanır... Televizyon ekranlarında bir akşam anayasa hukuku konusunda, ertesi gün yine aynı televizyonda siyaset bilimi tartışmasında boy gösterenleri görünce şaşırırsınız. İki gün geçmez bu kez ekonomi üzerine döktürüyor konuşmacı... Yaşamın her kesitinde benzeri olaylarla karşılaşırız. Her konuda fikrini açıklayan muhteremler tren kazasıyla ilgileniyorlar şimdi de... Fikirsizliğin çemberinde gidip gelirler... Aslında fikirleri falan yoktur, polemik yapmakta ustadır bunlar. Örgütsel bütünlükle olaylara bakmak zorunda olanları bir yana ayırıyorum... O kişilerin düşünceleri örgüt disiplini içinde oluşup gelişir, benimsenir. Bilgece bir alçakgönüllülük içinde olaylara yaklaşmak hem bir erdemdir hem kişiler ve saflar arasında yakınlaşmayı sağlamanın gereğidir. Oysa karşımıza çıkan manzara bunun tam tersidir. Fikirsizlerin fikirleri her yerde karşımıza çıkıyor... Sapla samanı birbirine karıştıranlar karşımıza çıkıyor bizim. Bunların hedefleri falan yok!.. Adlarının önünde uzman yazıyor... Bilim! Siyaset! Sanat! Ekonomi! Tren kazaları! HHH Askerlikte kişiye silah kullanmasını öğretirler. Bir hedefi vurmanın genel yasaları vardır. Acemi atıcı mavzeri omuzlayıp nişan alır. Nasıl olacak? Göz, gezin üst kenar ortası arpacığın tepesi... Ve hedefin göbeğini şavullayıp nefesini tutacak, tetiğe basacak... Herkese öğretilir askerlikte bu kural... Kimi er iyi nişancı olurken kimisi karavanacı olur. Çünkü kuralları ezberlemek başka, uygulamak başka bir iştir. Fikirsizlerin sözde fikirlerinden bıktık usandık... Elitaş’a ‘2.5’ faturası AKP Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın partisi tarafından yeniden grup başkanvekili olarak gösterilmemesinin nedeninin, “24 Haziran seçimleri döneminde MHP’ye yönelik sözleri olduğu” ileri sürülüyor. Elitaş’ın seçim bölgesi olan Kayseri’de, MHP ile ilgili ittifaka yönelik seçmenlere “Yüzde 2.5’lik parti kuyruğumuza takıldı” dediği iddia edilirken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de Kayseri’deki il istişare top lantısı kapsamında AKP’nin milletvekili adaylarına yöne lik “MHP ile oynamaya kalk mayın” sözlerinin altında, eski Baş bakan Yardımcı sı ve AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş ile birlikte Elitaş’ı da kast et tiği ileri sürülüyor. MHP kulislerinde, Elitaş’ın yeniden Elitaş grup başkanvekili olarak gösterilme mesi ise “AKP ge reğini yaptı” şeklinde yorum lanıyor. l SELDA GÜNEYSU/ANKARA C MY B