18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Wonder Woman çocuk hastanesinde Beyazperdede Wonder Woman karakterine can veren İsrailli oyuncu Gal Gadot geçen cuma, Wonder Woman kılığında, bir çocuk hastanesini ziyaret etti ve çocuklara harika bir gün yaşattı. Anandale’deki Inova Çocuk Hastanesi’ni ziyaret eden Gadot ile fotoğraf çektiren küçükler ve hastane çalışanları, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla mutluluklarını ifade ettiler. Hemen hatırlatalım serinin yeni filmi “Wonder Woman 1984”ün çekimleri halen devam ediyor ve vizyon tarihi de 1 Kasım 2019. 14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: eMİNE BİLGET [email protected] Salı 10 Temmuz 2018 Yaz Şenliği Beyoğlu’na döndü “ ’93 Yazı / Estiu 1993” Hababam Sınıfı tiyatro sahnesinde Sinemaseverler tarafından uzun yıllar büyük ilgi ve beğeniyle takip edilen ve son birkaç yıldır eksikliği açıkça hissedilen bir Beyoğlu Sineması klasiği olan Yaz Şenliği nihayet Beyoğlu’na geri dönüyor. Şenlik boyunca beşi daha önce ticari gösterime girmemiş, 25 filmden oluşan güçlü bir seçki izleyici bekliyor. Geçmişte “Şarküteri”, “Otomatik Portakal”, “Bağdat Kafe”, “Yağmurdan Önce”, “Yeraltı”, “Köprüüstü Âşıkları” gibi her biri kendi seyircisini yaratmış kült filmlerin haftalar boyunca toplu şekilde gösterildiği bir program olan Yaz Şenliği, olumsuz piyasa koşulları yüzünden sürdürülememişti. 2017 yılından beri yeni bir anlayışla hayatta kalma mücadelesi veren Beyoğlu Sineması bu değerli hatırayı canlandırmak için, Başka Sinema’nın da destekleriyle, hemen tamamı önemli film festivallerinde ödüller kazanmış yapımlardan oluşan bir seçki oluşturdu. 1418 Temmuz tarihleri arasında son dört sezonun en sevilen filmlerini tek seferde seyirciyle buluşturmayı hedefleyen bu seçki, geçmişten farklı olarak ticari gösterime girmemiş filmlere yapılacak gala gösterimleriyle daha da zenginleşti. YAZ ŞENLİĞİ seçkisi (1418 Temmuz) l “Saul’un Oğlu / Saul fia” (Yön: László Nemes, 2015) l “Leviathan” (Yön: Andrey Zvyagintsev, 2014) l “Ben, Daniel Blake / I, Daniel Blake” (Yön: Ken Loach 2016) l “Manifesto” (Yön: Julian Rosefeldt, 2015) l “Beden ve Ruh / Teströl és lélekröl” (Yön: Ildikó Enyedi, 2017) l “Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız / A Girl Walks Home Alone At Night” (Yön: Ana Lily Amirpour, 2014) l Paterson (Yön: Jim Jarmusch, 2016) l “ ’93 Yazı / Estiu 1993” (Yön: Carla Simón, 2017) l “Sefer Tası / Dabba” (Yön: Ritesh Batra, 2013) l “Kaptan Fantastik” / Captain Fantastic (Yön: Matt Ross, 2016) l “Onur / Pride” (Yön: Matthew Warchus, 2014) l “İki Gün ve Bir Gece / Deux jours, une nuit” (Yön JeanPierre Dardenne, Luc Dardenne, 2014) l “Genç Karl Marx / Le jeune Karl Marx” (Yön: Raoul Peck, 2017) l “Frantz” (Yön: François Ozon, 2016) l “Mutlu Son / Happy End” (Yön: Michael Haneke, 2017) l “Gençlik / Youth” (Yön: Paolo Sorrentino, 2015) l “Sevgisiz / Nelyubov” (Yön: Andrey Zvyagintsev, 2017) l “Turist / Turist” (Yön: Ruben Östlund, 2014) l “Umudun Öteki Yüzü / Toivon tuolla puolen” (Yön: Aki Kaurismäki, 2017) l “Victoria” (Yön: Sebastian Schipper, 2015) ‘Genç Karl Marx’ ‘Frantz’ GALA filmleri l “Kısmet Sevgilim: İlk Şarkı / Mektoub, My Love: Canto Uno” (Yön: Abdellatif Kechiche, 2017) l “Transit” (Yön: Christian Petzold, 2018) l “Dovlatov” (Yön: Aleksey German, 2018) l “Eva” (Yön: Benoît Jacquot, 2018) l “Üç Tepe / Three Peaks” (Yön: Jan Zabeil, 2017) ‘Onur’UN ekibinden dayanışma mektubu “Onur / Pride” filminin Ankara Valiliği tarafından yasaklanmasına filmin oyuncuları da tepki gösterdi. Filmin başrol oyuncularından, İngiliz sinemasının önemli isimlerinden Bill Nighy, Dominic West ve Imelda Stauntan’ın da aralarında bulunduğu bir grup, ortak bir mektup yazarak hem filmin hem de geleneksel Onur Yürüyüşü’nün yasaklanmasına karşı duydukları tepkiyi dile getirdiler. Mektupta şu ifadeler yer aldı: “2014 tarihli ‘Onur’ filminin yaratıcı ekibinin üyeleri ve filmde canlandırdığımız aktivistler olarak Türkiye’de LGBT+ topluluğuna yönelik artan baskılardan, Onur Yürüyüşü’nün yasaklanmasından ve bu yasağa cesurca karşı çıkanlara uygulanan polis şiddetinden son derece rahatsızız. ‘Onur’ filminin gösteriminin Ankaralı yetkililerce yasaklandığına dair haberler politik otoriteryanizmin sanatsal ifadenin en büyük düşmanı olduğunu kan dondurucu bir şekilde hatırlatıyor bize.” Açık mektup şu şekilde devam ediyor: “Türkiye’deki yasaklarla mücadele eden LGBT+ bireylere sarsılmaz dayanışmamızı ve desteğimizi yolluyoruz. Ankara hükümetinin film yasağına ilişkin kararını üzüntüyle karşılıyor ve Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç ile İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ı Türk yetkililerin baskıcı eylemlerini kınamaya çağırıyoruz.” Mektubu imzalayanlar arasında filmin yönetmeni Marcus Warchus, yazar Stephen Beresford ve oyuncu Adrew Scott da var. Beyazlar köle olunca... Köln Trinitatis Kilisesi’nde konser keyfi... Almanya’nın Köln kentinde Goethe’nin DoğuBatı Divanı ışığında, “Mozart, Mendelssohn Bartholdy ve Dede Efendi” konseri düzenlendi. Köln Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Kölner Akademie ve Köln Goethe Topluluğu’nun ortak organizasyonuyla gerçekleşen konser, Köln Trinitatis Kilisesi’nde yapıldı. Konserde, Mozart, Mendelssohn Bartholdy ve Dede Efendi’nin dini eserleri seslendirildi. Konserde Dede Efendi’nin Ferahfeza Mevlevi Ayini’ni, Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı Ümit Yazıcı seslendirdi. Sanatçıya tanbur ve kudümde Kağan Ulaş ve Dr. Osman Öksüzoğlu, ney ve klasik kemençede Kaşif Demiröz ve Mehmet Yalgın, kanunda ise Mustafa Alp Ataç eşlik etti. l KÖLN /AA Montreal Caz Festivali’nde beyaz oyuncuların siyahi köleleri canlandırdığı “Slav” adlı gösteri tepkiler ve protestolar üzerine programdan kaldırıldı. Gösteride pamuk toplayarak Amerikan köle şarkılarını seslendiren siyahi kölelerin büyük kısmı beyaz oyuncular tarafından canlandırılıyordu. Kanadalı yönetmen Robert Lepage tarafından sah neye konan ve 16 gösteri için toplam 8000 bilet satılan “Slav”ın 2. gösteriden sonra tepkiler üzerine programdan kaldırılmasıyla ilgili Montreal Caz Festivali yetkilileri bir açıklama yayımladı. Açıklamada “Montreal Uluslararası Caz Festivali için toplumlar arası katılım ve uzlaşma çok önemlidir ve yapılan tüm yorumlar bizi derinden etkilemiştir” ifadelerine yer verildi. Öte yandan Robert Lepage’ın sahneye koyduğu “Hamlet” adlı oyun önümüzdeki kasım ayında 22. İstanbul Tiyatro Festivali’nde izleyiciyle buluşacak. 50 yılın en iyisi ‘The EnglIsh PatIent’ Edebiyat dünyasının en prestijli ödüllerinden Man Booker’ı kazanan romanlar arasında en iyisinin hangisi olduğuna dair düzenlenen halk oylamasını “The English Pa tient” (İngiliz Casus adıyla ülkemizde basılmıştı) kazandı. Altın Man Booker ödülünü alan ve Michael Ondaatje’nin yazdığı roman 9000 civarında oyun büyük kısmını alarak seçildi. İşin ilginç yanı 1992 yılında jüri kararsız kalmış ve ödülü “The English Patient” ile Barry Unsworth’ün “Sacred Hunger” adlı romanı arasında paylaştırmıştı. Elvis Costello’dan kötü haber Ünlü şarkıcı ve şarkıcı yazarı Elvis Costello kansere yakalandığını duyurdu ve konser turnesini iptal etti. Kendi web sitesinden açıklama yapan Costello şunları yazdı: “Bundan altı hafta önce doktorum beni aradı ve ‘Loto oynamaya başlamalısın’ dedi. Bugüne kadar bu kadar küçük ama bu denli agresif bir kanser görmediğini ve tek bir ameliyatla halledebileceğini söyledi.” En az üç dört hafta dinlenmesi gerektiğini de belirten Costeollo halen devam etmekte olan Avrupa Konser turnesini de iptal ettiğini duyurdu. Aynı açıklamada Costello yeni albümünün de ekim ayında piyasaya çıkacağını yazdı. Damakta kalmış tatlar vardır yaşamda. Bir kez yediğiniz, ama nerede, ne zaman yediğinizi, kimin yaptığını tam anımsayamadığınız yemekler gibi... Hababam Sınıfı’nın yaratıcısı Rıfat Ilgaz’ı yitirişimizin 25. yılında, işte tam böylesi bir tiyatro tadı kalmış damağımda. Ben 1960’lı yıllarda sahneye ilk kez Ulvi Uraz tarafından kendi tiyatrosunda çıkartılan ‘Hababam Sınıfı’nı Kadıköy yakasındaki bir yazlık sinemada (Kızıltoprak Sineması olabilir) izlemiştim. Belleğimde yalnızca Ulvi Uraz ve yalın sınıf dekoru kalmış. Oyun kadrosunu oluşturan öteki kişileri ise tam olarak gözümün önüne getiremiyorum. Anlatmaya çalıştığım gibi, tadı damağımda, ama o tadı oluşturan malzemeyi unutmuşum. Oysa, çok daha eski oyunlar, Ulvi Uraz’ın ‘Hamlet’te Mezarcı’yı, Haldun Taner’in ‘Fazilet Eczanesi’ oyununda Sadettin Bey’i ya da Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’daki unutulmaz Vicdani’sini oynadığı sahneler bugün bile gözümün önünde. Çünkü elimde belgeleri var. Yazlık sinemada gördüğüm ‘Hababam Sınıfı’nın broşürü bile yok. Dahası, Rıfat Ilgaz’ın kitaplar boyunca sürdürdüğü serüvenin, 1975’ten başlayarak beyaz perdeye aktarıldığı aşamadan bu yana her birini en azından 10 kez izlediğimiz daha da izleyeceğimiz filmleri, yıldızlaşmış yaratıcılarının görüntüleri ve sesleriyle, belleğimize öyle bir ağırlığını koymuş ki... Kemal Sunal, Münir Özkul, Tarık Akan, Adile Naşit, Halit Akçatepe, Şevket Altuğ ve tüm ötekiler... Oysa tiyatro ne yazık ki zaman içinde belleğin kıvrımları arasında kalacak bir seferlik bir tat sunar seyirciye. Ben kaç gündür bu tadın peşindeyim. İnternet taramaları işe yarıyor. Oyun 196566 döneminde sahnelenmiş. İlhan Selçuk şöyle yorumluyor tiyatrodaki ‘Hababam Sınıfı’nı: “Kötü örnekler, kötü yemekler, kötü kitap, kötü eğitim. Bu kadar kötü koşullar içinde elbette yüzde yetmiş fireyle adam çıkıyor okullardan... Gidin, görün, oyuncularla halkın iç içe oynadıklarını göreceksiniz. Ilgaz toplumu en can alıcı yerinden yakalamış.” Oyuncuların isimlerini görünce şaşırıp kalıyorum. Gençler arasında Metin Akpınar, Zeki Alasya, Ahmet Gülhan, Ercan Yazgan, Ali Yalaz var. Kamran Usluer ve Zihni Küçümen gibi deneyimli ustalar da yer almış yapımda. Ulvi Uraz, Şair Haşim’e hayran, edebiyatçı Piyale İhsan’ı oynuyormuş. Aradığım tat yavaş yavaş yerine geliyor galiba... Ne ki, bir sonraki gece uykumun arasında, bu oyunda –tıpkı Metin ve Zeki gibi oyunculukta kendilerini yeni yeni göstermeye başlayan öteki yaşıtlarım Ali Poyrazoğlu ve Müjdat Gezen’in de bulunması gerektiğini söylüyorum kendime. (Yakıştırıyor muyum!) Ertesi sabah yeni bir internet taraması ve (bingo!) Ali ile Müjdat’ın Ulvi Uraz Tiyatrosu yapımı ‘Hababam Sınıfı’ oyununda Ercan Yazgan ve Ahmet Gülhan’la çekilmiş fotoğrafları. Belki Metin ve Zeki oyundan çıkmışlar, yerlerine Ali ile Müjdat gelmiş. Ya da ne olmuşsa olmuş! Peki, ben sahnede hangilerini izledim? Pek de önemi yok artık. Önemli olan, büyük sanatçı Ulvi Uraz’ın 1960’lı yılların ikinci yarısında, bugün tiyatro tarihimize ‘usta’ olarak geçmiş –o zamanki genç sanatçılarla ve deneyimli meslektaşlarıyla birlikte kotardığı ‘Hababam Sınıfı’ yapımındaki oyunculuğun niteliği... Bu yazının amacı da, ‘bütün yatılı okulların hiçbirinden ayrıcalığı yoktur’ dediği Hababam Sınıfı’nı öğretmenlik yıllarındaki deneyiminden damıtarak biçimlendiren Rıfat Ilgaz Usta’nın ölümünün 25. yılında, Hababam Sınıfı’nı ilk kez ete kemiğe büründüren tiyatro yıldızlarımızın emeğinin de –en az beyazperdedeki meslektaşlarınınki düzeyinde anımsanması... Karabük’te 1800 yıllık taş sandık Karabük’ün Yenice ilçesinde belediye ekiplerinin yol çalışması esnasında Roma dönemine ait yaklaşık 1800 yıllık taş sandık mezar bulundu. Emniyet güçleri, kazı sırasında tahrip olan mezardan çıkan tarihi eserlere ise el koydu. Yenice Belediye Başkanı Zeki Çaylı, gazetecilere yaptığı açıklamada, ilçenin tarihinin çok eski olduğunu, Cenevizlilerin bir dönem burada hüküm sürdüğünü söyledi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle