22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 9 Mayıs 2018 4 ‘Millet TAMAM derse çekiliriz’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. NECATİ SAVAŞ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na partisini yönetmenin Türkiye’yi yönetmeye talip olmaktan daha cazip geldiğini söyleyen Erdoğan, uzun zaman ‘çatı adayı’ demesine karşın CHP kongrelerinde genel başkanlık için aday olan, ama bir türlü seçilemeyen bir ismin Cumhurbaşkanlığı’na önerildiğini kaydetti. ‘Gariban’ nitelemesi Seçim sürecine ilişkin bir sıkıntıları olduğunu, kampanyada CHP’nin başındaki zata mı yoksa öne sürdüğü “garibana” mı bakacaklarını bilemediklerini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Ortada bir aslı, bir de kuklası var. Hani HacivatKaragöz oyunlarında olur ya, perdenin önünde bir figür, bir kukla vardır ama tüm konuşmaları ve hareketleri arkada sopayı elinde tutan kuklacı yapar. Şimdi biz sopanın ucundaki figürle mi uğraşacağız, sopayı tutanla mı uğraşacağız? Doğrusu şaşırdık. Bizi çıldırtacaklarını söyleyerek yola çıkmışlardı. Haklarını vermek lazım, çıldırtmasalar da şaşırtmayı başardılar. Bu karikatür tipin ve adayının maceralarını seçimlere kadar izlemeye devam edeceğiz.” Muhalefetin vaatlerine de değinen Erdoğan, birinin gözünü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, ötekinin devletin uçaklarını, berikinin yönetim sistemini kestirdiğini, illa ‘biz bunları yıkacağız, yok edeceğiz’ dediklerini kaydetti. “Biri artık Çankaya’da yatacakmış, bir diğeri de külliyeyi gençlere tahsis edecekmiş. Böyle politika olur mu?” diyen Erdoğan, bunun ‘cüce politika’ olduğunu öne sürdü. Kendisini belediye başkanlığına, AKP Genel Başkanlığı’na, Başbakanlık ve Cumhurbakanlığı’na milletin getirdiğini kaydeden Erdoğan, “Şayet bir gün milletimiz ‘tamam’ derse ancak o zaman bir kenara çekiliriz. İnşallah 24 Haziran’da, milletimizle birlikte yıkım ekibine hak ettiği dersi bir kez daha vereceğimize inanıyorum” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet Meclis’te çoğunluğu yakalamalarının şart olduğunu söyleyen Erdoğan, “Şayet bir gün milletimiz ‘tamam’ derse ancak o zaman bir kenara çekiliriz” dedi Aile boyu ‘delege’ler Özdemir Bayraktar (Sümeyye Bayraktar’ın kayınpederi) Sadık Albayrak (Damat Berat Albayrak’ın babası) Salih Bayraktar (Kayınpeder Bayraktar’ın kardeşi) Mustafa Erdoğan (Tayyip Erdoğan’ın kardeşi) Bilal Erdoğan (Tayyip Erdoğan’ın oğlu) Ziya İlgen (Tayyip Erdoğan’ın eniştesi) Serhat Albayrak (Damat Berat Albayrak’ın kardeşi) Erdoğan’ın iki dünürü, eniştesi, oğlu, damatlarının kardeş ve amcaları büyük kongre için delege oldu. Kızlar ve gelin liste dışı bırakıldı. EMİNE KAPLAN AKP, 6 Mayıs’ta gerçekleştirilen İstanbul İl Kongresi’yle ilçe ve il kongrelerini tamamladı. Erken seçim nedeniyle daha önce Haziran ayı sonunda yapabileceği açıklanan büyük kongrenin Ağustos sonu Eylül başı gibi yapılması bekleniyor. Siyasi Partiler Yasası’ndaki 3 yıllık sınır nedeniyle büyük kongrenin 12 Eylül’den önce yapılması gerekiyor. Son olağan kongre Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı ve genel başkanlığı döneminde 12 Eylül 2015 tarihinde yapılmıştı. İstanbul İl Kongresi’nde büyük kongre için de 193 kişilik İstanbul delegasyonu da belirlendi. Delege listesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın birinci derece ve kayın hısımlarının yer alması dikkat çekti. Listede, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la birlikte eniştesi, dünürleri ve dünürlerin yakınları da yer aldı. Enişte Ziya İlgen, kızı Sümeyye Bayraktar’ın kayınpederi Özdemir Bayraktar, kayınpeder Bayraktar’ın kardeşi AKP Sarıyer İlçe Başkanı Salih Bayraktar, damat Berat Albayrak’ın babası Sadık Albayrak ile Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak da delege oldu. Listede ayrıca Erdoğan’ın isteği üzerine istifa eden eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile 1725 Aralık sürecinin ardından hakkında Meclis’te soruşturma komisyonu kurulan ve AKP’lilerin oylarıyla aklanan eski AB Bakanı Egemen Bağış da yer aldı. l ANKARA Millet ‘TAMAM’ dedi! Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘milletimiz tamam derse kenara çekiliriz’ ifadeleri üzerine sosyal medyada ‘#Tamam’ etiketi dünya çapında birinci sıraya yükseldi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Şayet bir gün milletimiz tamam derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz” ifadelerini kullanması üzerine CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi cumhurbaşkanı adayları ile yüz binlerce sosyal medya kullanıcısı hep bir ağızdan “tamam” dedi. Erdoğan’ın sözleri üzerine ‘Tamam’ etiketi çok kısa süre içinde Twitter’ın dünya listesinde birinci sıraya yükseldi. “Tamam” etiketiyle atılan mesaj sayısı dün gece gazetemizin baskıya girdiği saatlerde 1 milyon 250 bini geçti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “4 Haziran’da bu iş T A M A M” diyerek Erdoğan’a yanıt verdi. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce “Vakit tamam” dedi. “Tamam” etiketine cumhurbaşkanı adayları da destek verdi. İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, “Tamam. Türkiye iyi olacak” ifadelerini kullandı. Saadet Partisi’nden cumhurbaşkanı adayı olan Temel Karamollaoğlu ise “Tamam. İnşallah” diye yazdı. Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın twitter hesabından “Ketılda arıza vardı. Onun için geciktim. T A M A M” mesajı paylaşıldı. Facebook’ta da en çok paylaşılan ifade ‘tamam’ oldu. Binlerce kişi, capsler ve kendi yarattıkları pankartlarla Erdoğan’a ‘tamam’ dedi. Başlıkların altında yapılan yorumlarda, muhalefet partilerine seçim sloganı olarak ‘TAMAM’ı kullanmaları tavsiye edilirken, metinlerin başında; “başıma bir şey gelmeyecekse” notunun eklenmesi dikkatleri çekti. l ANKARA/Cumhuriyet Kadıköy Muhalefete hediye AKP İstanbul İl Kongresi’nde çok iddi ANALİZ AKP sözcüleri ve iktidara yakın yorumcular, çok uzun bir alı olmayan bir seçim ma süredir “Türkiye’nin bir muha nifestosu açıklayan Cum lefet sorunu var” kalıbını kulla hurbaşkanı ve AKP Genel narak, siyasi seçeneksizlik fik Başkanı Erdoğan, alışılmış rini işliyorlar. Erdoğan da ko üslubundan uzak konuş nuşmasında muhalefetin cum masında muhalefete hiç değinmemişti. Erdoğan, dün partisinin grup toplan KCeAmNal hurbaşkanı adaylarını “sikletimize uygun kimse çıkartamadılar” diyerek küçümseme tısında yaptığı konuşmada yi sürdürdü, hatta ismini ver ise, yeniden özellikle de CHP’ye dö meden Muharrem İnce’ye de “ga nük “muhalefete muhalefet” siyase riban” yakıştırması yaptı. Ancak, tine, muhalefeti küçümseyerek özgü Erdoğan’ın ve AKP’nin muhalefeti kü ven takviyesi çabalarına geri döndü. çümsemek için seçtikleri kavramlar Ama bu dönüş, kampanyasının başın ve saldırdıkları noktalar, artık istenen daki zayıf manifesto çıkışından son etkinin tam tersi tepkiler üretiyor. raki ikinci kritik hatanın, belki de bir iletişim kazasının kapısını da açtı. Havasını kaybediyor Erdoğan, yine hayli zayıf bir perfor Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi mans sergilediği grup konuşmasın hatip olarak en önemli özelliği, diğer da, muhalefete yüklenirken çok kuv bütün oyuncuları kendi gündemine vetli bir sloganı kendi elleriyle rakip ve kavram dünyasına sıkıştırabilme lerine hediye etti. Muhalefeti daha siydi. Böylece, herkesin cevap oluş önce de yaptığı gibi, “Bizi indirmek turmaya çabaladığı sözler, gündemler ten başka bir projeleri yok” sözleriyle kurarak, sürekli bir adım önde olma eleştiren Erdoğan, “Millet tamam der yı başarıyordu. Cumhur İttifakı, se se, gideriz” dedi. İşte bu cümle, sos çim yasası ve baskın seçim gibi çoğu yal medyada bir iki saat içinde yüz Bahçeli’nin elinden çıkmış hamlelere binlere ulaşan paylaşım dalgasını ve rağmen, iktidar blokunun son dönem dünya TT listesinde bir numaraya çı de bu avantajını önemli ölçüde kay kan TAMAM etiketini yarattı. Muha bettiği izleniyor. Bu avantajın geri ka lefet liderleri Muharrem İnce, Temel zanılamaması ve giderek bunun daha Karamollaoğlu ve Meral Akşener de hissedilir olmasının Erdoğan’ın per Erdoğan’ın ürettiği bu sloganı 24 Ha formansında da açık izleri görülüyor. ziran için kullanıma soktu. Erdoğan, Hissettiği gibi siyaset yapan Erdoğan, “Beni indirip ne yapacaksınız” diye hissettikleri özgüvenden, uzaklaştık rek kendine mecbur saydığı seçmene, ça, psikolojik üstünlüğünü kaybedi kendi sözleriyle kuvvetli bir gerekçe yor, kaybettikçe de daha savunma vermiş oldu: TAMAM cı bir dile ve daha fazla hataya doğru ‘T A M A M’ etiketi, dünya çapında kısa süre içinde birinciliğe yükseldi. ilerliyor. Alışık olduğu üslubu yumuşatmaya zorlanan veya ikna edilen Erdoğan, “havasını” kaybediyor. “Bizi çıldırtacaklarını öne sürerek yola çıkmışlardı, haklarını vermek lazım bizi çıldırtmasalar da şaşırtmayı başardılar”. Erdoğan bu sözleri, partisinin grup konuşmasında, CHP’yi ve adayı İnce’ye karşı küçümseme kastıyla kullandı. Fakat, galiba AKP’nin, daha çok da Erdoğan’ın alıştıkları ve alıştırdıkları ritmi bir türlü yakalayamamalarında, gerçekten de bir “şaşkınlık” halinin etkisi var. Bu “şaşkınlığın”, zayıf manifestolu çıkışın ardından, etkisiz ve endişe dozu yüksek konuşmalarla sürdüğü görülüyor. Son olarak, muhalefete Erdoğan tarafından hediye edilen TAMAM sloganı da bu seriye eklenebilir. Yıllardır muhalefetin eksikliğiyle kendi iktidarına katkı yaptığını iddia eden Erdoğan, slogan üretimiyle muhalefetin bazı eksikliklerini de kapatmaya başladı. ‘Tamam’ eylemine müdahale Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin ardından üzerinde “TAMAM” yazan pankartla İstanbul’da protesto eylemleri düzenlendi. Kadıköy’de protestocular üzerinde, “TAMAM Diren Üniversite” yazılı dövizi Boğa heykelinin üzerine yapıştırdı. Daha sonra Kadıköy sokaklarında “İşsizliğe tamam, kadına şiddete tamam, ezilmeye tamam” sloganlarıyla yürüyüş yapan bir grup gence polis müdahale etti. 10’a yakın eylemci gözaltına alındı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi önünde devam eden İÜ’nün bölünme tasarısını protesto eyleminde ise bahçeye “Tamam” yazısının mumlarla yazılması dikkat çekti. Cerrahpaşa haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Seçim açık oturumu Selin Girit İngiltere’de gelenektir. Seçimler öncesinde ülkenin belli başlı ulusal televizyon kanallarında liderlerin katıldığı açık oturumlar yapılır. İktidar mı muhalefet mi bakılmaksızın, herkese eşit süre tanınarak ve liderlerin yer yer birbirlerine yanıt vermesine de imkân tanınarak iç siyasetten dış politikaya, sağlık sorunlarından güvenlik meselelerine gündemde olan konular tartışılır. Bu bir kamu hizmeti olarak görülür. Sandık başına gidilmeden önce, hangi aday neyi savunuyor ve en az onun kadar önemli olarak neyi nasıl savunuyor, yorum katmaksızın seçmenin beğenisine sunulur. Bu izlenme rekorları kıran tartışmalarda liderlerin performansı önemlidir. Seçim kaybettiren tartışma da vardır, seçim kazandıran da. 8 Haziran 2017 seçimlerine günler kala BBC’de yapılması planlanan bir liderler açık oturumu bu bağlamda tarihi bir yerde durur. Tarihidir, çünkü ilk kez tüm muhalefet liderleri tartışmaya katılmış, ancak Başbakan Theresa May, “Biz milletin sorularını yanıtlıyoruz zaten, liderlerle tartışmaya zamanımız yok” diyerek programa çıkmayı reddetmiştir. Burada belli bir hesap vardır tabii. Kendini aynı yerde konumlandırmamak, zaten açık ara önde giderken gereksiz bir risk almamak, hazır cevap bir muhalefet liderinin karşısında aynı performansı gösteremeyip ‘Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmamak’. Tartışmaya katılmamak tüm bu olası yol kazalarını önlemek olacaktır. May’in hesabı kuşkusuz budur. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Evet, Mayıs sonunda BBC’de yapılan canlı tartışma programına Başbakan May katılmadı. Ancak ana muhalefet lideri Jeremy Corbyn, ben yine de katılacağım, diğer liderlerle tartışacağım diyerek May’i ters köşeye yatırdı. Tartışmada yine her tür mesele konuşuldu. Ama başlıca konu May’in eksikliğiydi. Kendisi tartışmaya partiyi temsilen İçişleri Bakanı Amber Rudd’ı göndermişti. May neden burada değil, sorusuna Rudd cevap vermekte zorlanıyordu. Başbakan kendine güvenmemekle suçlanıyor, tartışmadan korktu, kaçtı deniliyordu. Halbuki Theresa May’in seçim sloganı ‘güçlü ve istikrarlı’ idi. Televizyon ekranlarındaki yokluğu maalesef bir güce değil güçsüzlüğe işaret ediyordu. Şimdi burada da yine aynı mevzu. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı televizyonda tartışmaya davet ediyor. Ancak olumlu yanıt alamıyor. Cumhurbaşkanı, “Televizyondaki tartışma olaylarına kesinlikle girmek istemiyorum, çünkü üzerimizden kimsenin prim yapmasını istemiyoruz” diyor. Halbuki 80’lerde ve 90’larda, yani Türkiye’de demokrasinin çok da dikensiz gül bahçesi olmadığı o yıllarda dahi siyasiler televizyonlarda yapılan açık oturumlara katılırlardı. Yaşı yetenlerin hafızasındadır: Demirel müstehzi gülümser; Ecevit dolmakalemi elinde, ciddiyetle konuşan diğer lideri dinlemektedir; Yılmaz önünde yığılı onlarca nota göz atmaktadır; Erbakan o bilindik tarzıyla ağır ağır konuşur. Her mesele masaya yatırılır, her şey tartışılır. Şimdi bugün açıp da o görüntüler izlendiğinde en çok liderlerin beyefendiliği dikkat çeker. Birbirlerini en hararetli anlarda dahi nasıl nezaketle dinledikleri. Bu ülkede siyasilerin katıldığı son televizyon tartışması 2002 genel seçimleri öncesinde yaşandı. Uğur Dündar yönetiminde, Recep Tayyip Erdoğan ve o zamanki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal karşı karşıya geldi. Sonrası tarih. Erdoğan iktidara gelmesinden sonra bir daha asla televizyon ekranlarında siyasi rakipleriyle karşı karşıya gelmedi. Gazetecilerin karşısına çıktı belki evet, ama o gazetecilerin ne kadar soru sorabildikleri başka bir yazının konusu. İngiltere’de May tartışmadan kaçtı. Maliyeti ağır oldu. Genel seçimlerde Avam Kamarası’ndaki çoğunluğunu kaybetti. Azınlık iktidarı kurmak zorunda kaldı. Şimdi burada da tüm muhalefet liderleri aralarında anlaşsa ve hep birlikte bir televizyon tartışma programına çıkmayı öne sürse... Zor tabii ya, bu tartışmayı yayımlamayı kabul edecek ulusal yayın yapan bir televizyon kanalı olsa... Cumhurbaşkanı’na da o davet gönderilse... Kim bilir neler olur? YSK’nin sistemi çöktü Cumhurbaşkanı adaylığı için imza verme işlemi devam ederken YSK’nin sisteminde meydana gelen ve 45 dakika süren arıza kuyrukta bekleyen imzacıları kızdırdı. Saat 10.1010.55 arası Yüksek Seçim Kurulu seçmen bilgi sisteminde, 45 dakikalık bir aksama meydana geldi. Elektriklerin kesilmesinin ardından sistem kilitlendi. Yetkililer problemin Türkiye genelinde yaşandığını ve Türk Telekom’dan kaynaklandığını belirtti. Arızanın giderilmesinin ardından YSK imza sistemi yine çöktü. İmza verme işlemi 13.30 itibarı ile yine durdu. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, imza vermek üzere eşi Şule Perinçek ile birlikte dün saat 14.15 sıralarında Beşiktaş İlçe Seçim Kurulu’na gitti. Perinçek, “Şimdi Vatan Partisi’nin 100 bin oyu aşma ihtimali belirince sistemi çökertiyorlar. Sistem çöktü ama çöken elektrik sistemi değil Türkiye’de mevcut sistem çöktü” dedi. l Haber Merkezi ‘Millet İttifakı’na onay Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Millet Partisi’nin isim itirazını reddederek Millet İttifakı’na onay verdi. Millet Partisi; CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti ve Demokrat Parti’den oluşan Millet İttifakı’na “isim” konusunda itiraz etmişti. YSK, Millet İttifakı isminin kullanılmasına onay verdi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle