23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 25 Nisan 2018 ekonomi EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY AKP OHAL’i sevdi 9 14 grevi yasakladı Neoliberalizmin yükselen değeri: Demokratiksizleştirme AKP iktidara geldiği 2002’den bu yana aralarında Şişecam, Petlas, Erdemir’in de Küresel kapitalizm 1980’lerde yepyeni bir döneme evrildi. 2. Dünya Savaşı sonrasında olduğu 14 grevi yasakladı. 14 grevin 6’sı ise OHAL döneminde engellendi Hükümet Milli güvenliği gerekçe göstererek emekçinin en temel hakkı olan grevleri bir bir yasakladı. OHAL’in işçilere karşı kullanıldığı itiraflarına bir ye darda olduğu dönemde yasaklanan bazı grevler ise şöyle: 4 AKP Hükümetinin yasakladığı ilk grev 1 Temmuz 2003’te Petrolİş’in örgütlü olduğu Petlas Lastik Sanayi ve Ticaret nisini ekleyen Cumhurbaşka AŞ’deki grev oldu. şekillenen uluslararası işbölümü artık teknolojik ve kurumsal sınırlarına ulaşmış, sermayenin akışkanlığı hızlanmış ve sanayi üretim merkezleri giderek dünyanın daha ucuz işgücü pazarlarının olduğu bölgelere taşınmaya başlanmıştı. Metropol ülkelerde sanayi sektörlerinde kâr oranları hızla aşınırken, sosyal refah devletlerinin gerekli kıldığı (sağlık, eğitim, emeklilik gibi) kamusal hizmetler artık taşınamaz bir yüke dönüşmüştü. nı Recep Tayyip Erdoğan, gre 4 Hükümet 8 Aralık 2003’te, Küresel kapitalizmin merkez ülkeleri ve başvuran işçilere OHAL ile anında müdahale ettiklerinin altını çizdi. Dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Erdoğan, geçmişteki OHAL ile günümüzdeki OHAL’i karşılaştırırken iş dünyasının patronlarına “O zaman fabrikalar sürekli greve giderdi, biz anın Kristalİş üyesi 5 bin Paşabahçe işçisinin grevini başlamadan yasakladı. İşçi yok sayıldı 4 21 Mart 2004’te Lastikİş’in toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanınca 20 ayrı fabrikada 5 binin üzerinde bu olguları, sosyal refah devleti kurumlarının tasfiyesi, emeğin kazanımlarının sendikasızlaştırma ve esnekleştirme saldırılarıyla gasp edilmesi ve finans piyasalarının da kuralsızlaştırılması (deregulaiton) yollarıyla karşılayabildi. Bunun sonucunda, gerileyen sanayi kâr oranları, kapitalizmin kumarhane masalarındaki spekülatif finans kârlar ile göğüsleniyor; dünyanın üretim da müdahalemizi yapıyoruz” di işçinin aldığı grev kararı Bakan merkezleri Uzak Asya’nın enformal ve ye övündü. CHP Genel Başkan Yardım cısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Erdoğan’ı eleştirdi. Budak, “AKP Genel Başkanı itiraf etti: ‘Grev yapanlar karşılarında OHAL’i buluyor.’ Demek ki siz lar Kurulu tarafından yasaklandı. 4 27 Haziran 2014’te 5 bin 800 işçinin Şişecam’a bağlı 10 cam fabrikasında 8 gün sürdürdüğü grev, genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle yasaklandı. 4 21 Temmuz 2014’te ise Bakanlar Kurulu, Çöllolar Kömür hipersömürüye açık “çalışma kamplarına” taşınırken, gelişmiş ülkeler küresel ekonominin tasarım ve finans merkezleri olarak uluslararası yeni işbölümünü şekillendiriyordu. Bu dönüşüm, İngiliz coğrafya ekonomisi uzmanı ve Marksist David Harvey tarafından “küresel kapitalizm 1980’lerden bu yana değişik biçimde çalışıyor” sözleriyle tasvir edilecekti. OHAL’i terörü durdurmak için Sahası işyeri ile Çayırhan Kö HHH değil hakkını arayan işçi için çıkardınız” dedi. AKP’nin ikti mür İşletmesinde, Türkiye Maden İşçileri Sendikası tarafından alınan grev kararını, genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu gerekçesiyle yasakladı. 4 30 Ocak 2015’te Bakanlar Kurulu, Birleşik Metalİş’in, aralarında Anadolu Isuzu, Demisaş Döküm, Federal Mogul, KAPSAMI GENİŞLETİLDİ Bu dönüşümler elbette ki toplumsal bir mutabakat, ya da demokratik yöntemlerle gerçekleştirilmedi. Ülkemiz de dahil olmak üzere, gerek merkez gerekse çevre ülkelerinde baskı, şiddet ve açık faşizm bu dönüşümlerin ayrılmaz bir parçası oldu. Bu süreçte devlet aygıtı da hiperakışkan finansal sermayenin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırıldı. “Başka alternatif yok” (TINA: There is no alternative) sloganı politik bir baskı aracı Erdoğan, 1988’de Refah Partisi İstanbul İl Başkanı’yken Darphane işçilerinin grevine destek vererek, grev sözcülüğü yapmıştı. Sarkuysan ve Türk Prysmian Kablo’nun da olduğu 22 fabrikada uyguladığı grevi yasakladı. 4 MESS sözleşmesi kapsamında 130 bin işçiyi kapsayan AKP, OHAL döneminde çıkardığı 678 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile grev yasağı kapsamını genişletti. 6356 sa rilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya milli güvenliği bozucu nitelikte ise Bakanlar Kuru alan grev erteleme koşullarına “büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık hizmetlerinde ekono ve 2 Şubat’ta (2018) başlayacak yılı Sendikalar ve Toplu İş lu bu uyuşmazlıkta grev mik veya finansal istikra olan grev yasaklandı. Sözleşmesi Kanunu’nun ve lokavtı altmış gün süre rı bozucu nitelikte olması” l Ekonomi Servisi 63. maddesinde “Karar ve ile erteleyebilir” olarak yer durumu eklendi. Memurlar dışlandı olarak, örgütsüzleştirilmiş, güvencesizleştirilmiş yığınların “yeni” birikim rejiminin kurumsal gereklerine göre uyarlanmasında aracılık etti. “Tek reçeteye” dayalı politikalar tüm siyasi mücadeleyi tekbiçimleştirdi, sınıf odaklı siyasetin yerine magazinleştirilmiş görsel şova dayalı bir tür eğlencelik izlenceye dönüştürdü. Bu sürecin demokratik kurumlar üzerine etkisini Prof. Dr. Bilsay Kuruç geçen güz dönemi 21. Yüzyılda Planlama Kurultayı açış konuşmasında şöyle özetlemekteydi: “Küresel kapitalizm hemen hemen 1980’lerden bu yana hiç yeni bir demokrasi kurumu geliştirmemekte, yeni Her yerde iş Askeri personele 400 TL zam yapıldı. Aynı kurumdaki memurlar kapsam dışında kaldı. MemurSen, Maliye, Genelkurmay ve MSB’ye başvurdu demokratik kazanımlar üretme konusunda hiçbir girişimde bulunmamaktadır... Türkiye burjuvazisi de (ulusal sermaye de) bundan hiç kaygı duymamakta ve aynı süreci izlemektedir.” kuyruğu uzadı Diyarbakır’da, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından 6 ay süreyle Toplum Yararına Çalışma Programı (TYP) kapsamında işe alınacak 4 bin kişi için, 5 saatte 5 bin kişi başvurdu. Kurum önünde uzun kuyruklar oluşurken, başvuru süresinin cuma günü sona ereceği belirtildi. K? entte istihdam olanaklarının sınırlı olduğunu belirten başvuru yapanlar, yetkililerden iş olanaklarının yaratılması ve yeni fabrikaların kurulması için çalışma yapmalarını istedi. Karaman’da da İŞKUR İl Müdür MUSTAFA ÇAKIR Subay, astsubay ve uzman erbaşların maaşlarına yan ödeme kararnemesi ile 400 lira iyileştirme zammı yapıldı. Aynı kurumlarda çalışan devlet memurları ise bu zamdan yararlanamadı. Memurların da aynı haktan yararlandırılmasını isteyen MemurSen’e bağlı Büro MemurSen, Maliye, Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı’na (MSB) başvurarak, “Aynı kurumda aynı görevleri farklı statülerde icra eden devlet memurları üvey evlat muamelesine maruz kalmaktadır” dedi. Demokratiksizleştirme saldırısı, kapitalizmin 21. yüzyıldaki yeni gerçeğidir. Türkiye’nin 20 OECD ülkesindeki göçmen stoğu, 230 milyar dolarlık yurtdışına giden doğrudan yatırım anlamına geliyor. Beyin göçünün faturası 200 milyar doları buldu lüğü tarafından TYP kapsamında, 26 kamu kurumunda 6 ay süre ile çalıştırılmak üzere 900 kişinin alınacağı iş için, 1 saatte 850 kişi başvurdu. Trabzon İl Müdürlüğü tarafından TYP kapsamında 3 bin kişiye iş imkânı sağlanacağının açıklanmasının ardından izdiham oluştu. Rize’de ise, 2 bin kişinin işe alınacağını duyanlar sıraya girdi. l Ekonomi Servisi Altay için BMC ile sözleşme Altay tankının seri üretimi ve Altay tankına motor geliştirilmesi için başlatılan projede BMC ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildi. Altay’ın seri üretimine BMC’nin dışında Otokar ve FNSS talip olmuştu. Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) yetkililerinden alınan bilgiye göre, Kara Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarına cevap veren bir tanka sahip olması için yürütülen ihale sürecinde karara varıldı. SSM tarafından yapılan değerlendirmeler sonunda, başlatılan Güç Grubu Geliştirilmesi Projesi kapsamında BMC Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanması yönünde karar verildi. l Ekonomi Servisi Tekel bayileri haftalar öncesinde camlarına eyleme çağırı afişleri astı. Afişte “Haksız rekabet içinde kaybolan küçük esnaf için kepenk kapatıyoruz” denildi. Tekel bayileri kepenk kapatacak Hükümetin saat 22.00’den sonra alkol satışını yasaklamasına tepki gösteren Türkiye Tekel Bayileri Platformu üyeleri, yarın seslerini duyurabilmek için bir günlüğüne kepenk kapatacak. Dört bin üyesi bulunduğu ifade edilen Platform, alkol satışı yasağının 24.00’e çekilmesini talep ediyor. Platform üyeleri, neredeyse her gün bir tekel bayisinin cezayla karşılaşıp, bu cezaların 36 bin liraya kadar çıkmasının dayanılmaz bir baskı haline geldiğini belirterek, “Uyuşturucu madde satarak insanların sağlığını hayatını tehlikeye atan şahıslar 167 TL ceza öderken, vergisini ödeyip sattığımız bir biradan en az 37 bin TL ceza ödememek için kepenk kapatıyoruz” açıklamasını yaptı. Platformun yaptığı ‘Neden Kapatıyoruz’ başlıklı açıklamada, “Bizler bu ülkede vergisini veren, ticaretini yapmaya çalışan tekel bayileriz. Son 10 yılda sayımız ciddi bir oranda azalmış tır. Buna karşılık her köşe başında faaliyet gösteren zincir market sayısında son bir yılda yüzde 13 artış sağlanmıştır. Artık dayanacak gücümüz kalmamıştır” denildi. Öte yandan yapılacak eylemi haklı bulduğunu söyleyen İzmir Bakkallar ve Bayiler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Bağcı ise, OHAL gereği söz konusu eylemi örgütleme ve yönetme gibi bir durumlarının olmadığını belirtti. l Ekonomi Servisi Büro MemurSen Genel Başkan Vekili Ahmet Sefa Özşahin ile Büro MemurSen Genel Başkan Yardımcısı Metin Yılancı imzasıyla Maliye Bakanlığı, Genelkurmay ile MSB’ye yazı gönderildi. Yazıda 926 sayılı TSK Personel Yasası kapsamında MSB ve TSK’da görevli rütbeli personel için çıkarılan ve 18 Nisan’da imzalanan yan ödeme kararnamesiyle askeri iş yerlerinde çalışan subay, astsubay, uzman ve er maaşlarına zam yapıldığı anımsatıldı. Sınır ötesi harekat ve terörle mücadele nedeniyle zammın daha çok olması gerektiğini anlatılan yazıda, ancak devlet memuru personellerin de aynı haklardan yararlanması gerektiği belirtildi. l ANKARA Türkiye’den beyin göçünün maliyeti 200 milyar doların üzerinde. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ulaş Sunata’ya göre eğitim krizine dair ilk sinyaller geldi bile. BusinessHT’ye konuşan Sunata’ya göre, beyin göçtüyle gelen sosyal ve kültürel kayıplar Türkiye’nin gerilemesinde önemli bir etken olup, muhtemel bir eğitim krizinin de habercisi. Almanya merkezli İstihdam Araştırma Enstitüsü Beyin Göçü Veritabanı’nın verilerine göre, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) üye 20 ülke arasında yaşayan, yüksek okul ve üzeri eğitim seviyesine sahip Türkiyeli göçmenler, 30 yılda üçe katlandı. Her beş gençten birinin işsiz olduğu Türkiye’nin 20 OECD ülkesindeki göçmen stoğu, 230 milyar dolarlık yurt dışına giden doğrudan yatırım anlamına geliyor. l Ekonomi Servisi Ramazan gelmeden pideye zam geldi Ramazana sayılı günler kala ilk zam haberi Samsun’dan geldi. Samsun Fırıncılar Odası Başkanı Yılmaz Yiğit, geçen sene 6.70 TL olan Ramazan pidesinin kilosunun yeni kararla birlikte 7.20 TL’ye çıktığını söyledi. Bu sene alınan karar doğrultusunda pide fiyatlarını illerde bulunan fırıncılar odası değil, Türkiye Fırıncılar Federasyonu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı belirliyor. Yiğit, “Yeni belirlenen fiyatlara göre bu sene pidelerin fiyatına maksimum yüzde 10’dan daha az bir oranda zam yapılacağını düşünüyoruz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle