18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Ümit Ünal’ın sergisi uzatıldı Yönetmen, senarist, yazar ve çizer Ümit Ünal’ın İstanbul Concept Art Gallery’deki “Kuşlar, Yüzler ve Diğer Şeyler” başlıklı sergisi 5 Mayıs’a dek uzatıldı. Ünal’ın son dönem eserlerinden oluşan sergi Kuşlar, Storyboards ve 2016’da başladığı Mahluklar gibi farklı serilerden işler yer alıyor. 5 Mayıs’ta sona erecek serginin son gününde ise Ümit Ünal sanatseverlerle bir araya gelecek ve saat 16.00’da bir söyleşi yapacak. Çarşamba 25 Nisan 2018 Genç sanata Mamut desteği EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Bağımsız ve genç sanatçılara işlerini sergileme olanağı sunan Mamut Art Project 6. yılına girdi Bağımsız ve genç sanatçılara işlerini sergileme olanağı sunarken; koleksiyonerler, galeri yöneticileri, küratörler ve sanatseverler için de bir keşif alanı oluşturan Mamut Art Project 6. yılına girdi. Mamut 2018’de alternatif sanat kolektifi Krüw’ün özel serigrafi seçkisi ve ‘Maddesiz’ performansları sergilenecek. Bin başvuru içinden seçilen 50 genç sanatçının 400 eseri 2629 Nisan 2018 tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park’ta sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Jürisi Ayşe Erkmen, Ayşe Umur, Ev rim Altuğ, Haldun Dostoğlu ve Selen Ansen’den oluşan ve genç sanatçıların eserlerinin sergilendiği ulaşılabilir sanat etkinliği Mamut Art Project’te bu yıl 50 genç sanatçının 400 eserinin yanı sıra alternatif sanat kolektifi Krüw’ün özel serigrafi seçkisi ‘Mythz’ ile Seyhan Musaoğlu ve Simge Burhanoğlu’nun küratörlüğünde hazırlanan ve teması “Maddesiz” olarak belirlenen Mamut Performansları yer alacak. Gelen başvurular arasından seçilen 6 performansın sunulacağı bu edisyonda ilk defa, sergilenen performansları tekrar gerçekleştirme hakkı da satışa sunulacak. Geçtiğimiz yıllarda büyük ilgi gö ren alternatif sanat kolektifi Krüw, bu edisyonda sergilenmek üzere özel olarak bir araya getirdiği serigrafi baskı seçkisi ‘Mythz’ ile Mamut Art Project’te yer alacak. Yüzyıllardır farklı kültürlerde, coğrafyalarda anlatılan efsanelerden esinlenen serigrafi seçkisi Krüw sanatçıları, Bertan Berkol, Burak Beceren Burak Şentürk, Bülent Gültek, Can Dağlı, Can Gürgül, Cins, Derin Çiler, Elif Cincinus, Elif Varol Ergen, Ham, Kaan Bağcı, Kaan Bilaloğlu, Moklich, Murat Kalkavan, Selin Çınar, Yavuz Öztürk ve Zez Eah imzasını taşıyor. Mamut Çocuk Atölyeleri Mamut’ta bu sene bir ilk olarak Mamut Çocuk Atölyeleri gerçekleştirilecek. Sanatın bir ‘Tavır’ olduğunu ve çocuklara anlatmanın en güçlü yolunun ise aktif, renkli, eğlenceli ve aynı zamanda kolay ulaşılabilir olması gerektiğini düşünen Atölye 5 ekibi çocuklar için Mamut’a özel bir mekân tasarladı. Çocuklar süreç ve deneyim odaklı yaratılan bu alanda iki gün boyunca sanatla iç içe olacak. Spellbound ilk kez Türkiye’de Sevda Cenap And Müzik Vakfı’nca düzenlenen 35. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde sanatseverler yarın akşam Spellbound Modern Dans Topluluğu’nu Türkiye’de ilk kez izleme fırsatı bulacak. Modern baleye getirmiş olduğu zengin içerik ve bakış açısı ile bugün İtalya’nın uluslararası anlamda en önemli topluluklarından olan Spellbound Çağdaş Bale topluluğu 1994 yılında koreograf Mauro Astolfi tarafından kuruldu. Klasik müzik eserleri üzerine olan koreografileri ile birçok başyapıta imza attan Spellbound Modern Dans Topluluğu 2018 yılı ünlü İtalyan besteci Rossini’nin ölümünün 150. yılı olması sebebi ile sahneledikleri “Rossini Üvertürleri” adlı koreografileri başta olmak üzere karma bir seçki ile ilk kez ülkemizde dans seyircisi ile buluşacak. Yarın akşam saat 20.00’de MEB Şura Konser Salonu’nda başlayacak gösterinin biletleri Biletix ve konser salonundan edinilebilir.  NASA’ya göre en kötüsü ‘Gravity’ [email protected] 15 Arada çıkanlara sitem Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası bu hafta ateşli bir piyanisti ve deneyimli bir şefi konuk etti. Çinli piyanist Zee Zee, 29 yaşında. Usta şef ve orkestralarla çalmış. Rachmaninof’un epeydir dinlemediğimiz 2. Piyano Konçertosu’na ateşli bir yorum getirdi. Orkestra şefi Domingo Hidoyan, Venezüella doğumlu. Senfoniler kadar opera yöneticisi de olduğu için solisti takip etmede ustalıklıydı. Dünyanın ünlü opera evlerinde ve ünlü konser salonlarında, orkestraları yönetiyor. Kulağın aşina olduğu Rachmaninof’un 2. konçertosu bitince, konserin birinci yarısı da tamamlanmış oldu. Anlaşılan salondaki kimi dinleyici bir tek bu eseri dinlemekle tatmin olmuştu. Evet, görkemli doruklarıyla, bir öykünün sonuna gelindiğini hissettiren akorlarıyla, piyano konçertosu sona ermişti. Ve nice dinleyici antrakta çıkıp gitti. Bunu önlemek için dünyanın bazı salonlarında senfoniyi ilk yarıya alıyorlar. Gidenler, Prokofiyef’in 5 numaralı senfonisindeki görkemli icraya tanık olamadılar. Çok sık dinlemediğimiz bu senfonide ne renkler, ne acılar, ne coşkular vardı. Savaşın son yılında, 1944’te bestelenmişti. Prokofiyef o sıralarda uzun yıllar hasret kaldığı ülkesine kabul edilmenin sevinci ve savaşın acılarını iç içe işlemişti. Artık olgun bir besteci olarak senfonik anlatımı rengârenk kullanmıştı. Dinleyiciler belki konsere girer girmez program notlarından bu senfoninin açıklamasını da okusalardı, konseri bir bütün olarak algılayacaklar, çıkmak istemeyeceklerdi. Orkestra üyeleri konserden önceki bütün hafta senfoniyi çalışırlar. Üstelik huyunu suyunu bilmedikleri yeni bir şefle böylesi rengârenk bir eseri ortaya çıkarmak hiç de kolay değildir. Onları değerlendirecek kuvvet ise dinleyicidir. Başkemancı Pelin Halkacı Akın ile konuşuyorum: “Konser, orkestranın konseridir. Solist konuğumuzdur. BİFO, Prokofiyef’in 5. Senfonisini ilk kez çalıyordu. Bizim bütün kıvancımız yeni çaldığımız eseri dinleyiciye sunmak, onunla paylaşmak. Yeni eserlerle orkestra da gelişiyor, dinleyici de. Bu senfonide de virtüözite gerektiren yerler vardı. Dinleyicimizin merak edeceğini düşünüyorduk. Lütfü Kırdar karanlık bir salon değil. Sizin sahneyi gördüğünüz gibi biz de salondakileri görüyoruz. İkinci yarıda sahneye çıkınca salondaki izleyicinin azalması bizler için de motivasyon kırıcı oluyor. Açıkçası yüreğimiz burkuluyor.” Gerçekten ikinci yarıyı dinlemeyenler bu değerli icrayı kaçırdılar. Acaba bir önceki konserde Wagner/Maazel eserinin sadece ikinci yarıda 75 dakika sürmesi mi dinleyicinin gözünü korkutmuştu? Alfonso Cuaron’un 7 Oscar ödüllü filmi “Gravity Yerçekimi” NASA (Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından uzayla ilgili sinema filmleri arasında gerçeğe en uzak olanı olarak tescillendi. NASA’nın değerlendirmelerine göre gerçeğe uymayan diğer filmler arasında “Ar mageddon”, “Mission To Mars”, “Red Planet” ön sıralarda. “Planet of the Apes” ve “Spaceballs” da yine NASA’nın geçer not vermediği filmlerden. NASA’nın beğendiği ve onay verdiği filmler ise şöyle sıralanıyor: “Apollo 13”, “Interstellar”, “Hidden Figures” ve “The Martian”. Filmden terapiye... Dario Argento’nun tüm zamanların en korkutucu filmleri arasında gösterilen “Suspiria” adlı kült filminin yeni çevriminde rol alan Dakota Johnson film yüzünden psikolojik tedavi gördüğünü açıkladı. En son “Call Me By Your Name Beni Adınla Çağır” adlı filmiyle övgü toplayan İtalyan sinemacı Luca Guadagigno’nun yönettiği “Suspiria”da başrolü üstlenen Johnson “Filmin çekimleri, yalan söylemeyeceğim, beni o kadar altüst etti ki terapiye gitmek zorunda kaldım” dedi. Elle dergisine konuşan genç yıldız “Dağ başında bir otelde terk edildik. Çatısında 30 tane telefon direği vardı ve binanın her yerinden elektrik geçiyordu, herkes birbirini çarpıyordu. Son derece soğuktu ve kuruydu” diyerek yaşadığı zor günleri anlattı. Fotoğraflarla ‘Flashblack’ Pilevneli Galeri’de Tayfun Serttaş’ın “Flashblack” adlı kişisel sergisi 27 Nisan’da açılacak. Serttaş, erkek tekelindeki stüdyo fotoğrafçılığını 60 sene boyunca sürdüren Maryam S¸ahinyan arşivi aracılığıyla kimlik tartışmalarının yoğun yaşandığı günümüzde her sosyokültürel katmanın, bir önceki katmanı yok sayma eğilimini sorguluyor. 1942 Varlık Vergisi’nden 1974 Kıbrıs Savaşı’na farklı siyasal dönemleri içeren arşiv, kronolojiyle ters orantılı olarak İstanbul’da Rum, Yahudi ve Ermeni toplumları seyrelirken Anadolu’dan yeni göç edenlerin çoğalmasına; giyim kuşam, aksesuvar ve saç modeli değişikliklerinden kent hayatındaki sınıfsal ve demografik yapıların dönüşümüne de odaklanıyor. Sergi 26 Mayıs’a kadar açık. Gülsin Onay Mardin’deydi Devlet sanatçısı piyanist Gülsin Onay 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Mardin’de kutladı. “Bu yıl, daha önce gitmediğim bir şehrimizdeki çocuklarla buluşmak istedim ve Mardin’de çocuklarla kucaklaştık. Medeniyetler müzikle de buluştu. Bayramımız kutlu olsun!” diyen sanatçı, Atatürk Kültür Merkezi’nde verdiği konserden sonra, Mardinli çocukların yoğun ilgisiyle karşılandı. İzmir Kitap Fuarı’na ilgi büyüktü... Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından, Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği beraberinde hazırlanan 23. İzmir Kitap Fuarı, 22 Nisan 2018 Pazar akşamı saat 19.00’da rekor sayıda kitapseverin ziyaretiyle sona erdi. Fuar, geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 9 artış göstererek 483.725 okura ulaştı. Bu yıl, İzmir Kitap Fuarı’nı okullarıyla birlikte ziyaret eden öğrenci sayısı geçen yıla oranla yüzde 20 artış göstererek 31.749’a ulaştı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yetişkin kitapseverlerin fuara ilgisi özellikle ikinci hafta sonunda yoğunlaştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle