18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pompeo ilk sınavını kıl payı geçti ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Dışişleri Bakanı olarak aday gösterdiği CIA Direktörü Mike Pompeo’ya ilk onayı kıl payı verdi. Toplamda komisyonun DUNYA 11 Cumhuriyetçi üyesi Pompeo’yu desteklerken, 9 Demokrat üye ‘S300’leri Ankara ve Tahran’a soralım’ Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’nın savunma komitesi başkanı Vladimir Şamanov, Suriye’ye S300 hava savunma sistemi kurma kararından önce, Astana sürecinin garantör ülkeleri Türkiye ve İran’la da fikir alışverişinde bulunulması gerektiğini söyledi. Rus Kommersant gazetesi önceki ret oyu kullandı. Pompeo’nun göreve başlayabilmesi için Senato gün Suriye’ye S300 teslimatının ücret alınmadan askeri yardım kapsamın Genel Kurulu’ndan da onay alması gerekiyor. Pompeo da çok yakında yapılacağını iddia etmişti. Çarşamba 25 Nisan 2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 Rusya’yı bypass hamlesi G7 Zirvesi Moskova’ya karşı ortak tavır Kanada’nın Toronto kentinde yapılan G7 ülkeleri dışişleri bakanları toplantısının sonuç metni Batı ile Rusya arasındaki güncel gerilimin izlerini taşıyor. Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Britanya, ABD ve Japonya dışişleri bakanlarının bir araya geldiği ve 89 Haziran’da Quebeck’te yapılacak G7 Liderler Zirvesi’ne hazırlık niteliği taşıyan buluşma iki gün sürdü. G7 toplantısının önceki gece yayımlanan sonuç metninde, Rusya “sorumsuzca ve istikrar bozucu” olarak nitelendirilirken, başka ülkelerin içişlerine müdahale etmekle suçlandı. Ayrı bir paragrafta Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmekle suçlanan Rusya’dan uluslararası kurallara bağlı kalması istendi. Toronta’da Rusya’yla ilgili yapılan değerlendirmelerle ilgili konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise G7 bakanlarını “Rus karşıtı bir zihniyete sahip” olmakla suçladı. Kanada’daki toplantının bir diğer gündemi ise İran’dı. Uluslararası nükleer anlaşma uyarınca İran’ın nükleer faaliyetlerinin barışçıl amaçlarla sürmesini takip edeceklerini belirten bakanlar, bu ülkeye balistik füze denemelerine ve başka ülkelere silah transfer etmeye son verme çağrısında bulundu. Trump’tan İran ve Suriye mesajları ABD Başkanı Donald Trump Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Oval Ofis’te basın mensuplarının Tahran ile nükleer anlaşma konusundaki sorularını yanıtladı. İran’la 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan “delice” ve “korkunç” ifadeleriyle söz eden Trump, Tahran’a da sert sözlerle uyarıda bulundu. Trump, İranlı yetkililerin ABD anlaşmadan çekildiği takdirde nükleer programın yeniden başlayacağı açıklamaları için “İran nükleer programını yeniden başlatırsa, bugüne kadar olduğundan çok daha büyük sorunlarla karşılaşacak” şeklinde konuştu. İran’la nükleer anlaşmanın değiştirilmesine yeşil ışık yakan Macron ise ABD ile birlikte yeni bir anlaşma üzerinde çalışmak istediğini belirtti. Macron’un Suriye’de kalmasını istediği Trump, en kısa zamanda çekilmeye yönelik açıklamalarını yumuşatarak “Suriye’den çıkmayı çok isterim, yakında eve döneceğiz. Güçlü ve kalıcı iz bıraktıktan sonra Suriye’den çıkacağız.” dedi. Trump “İran’a Akdeniz’e ulaşma fırsatı vermeyiz’’ iddiasında bulundu. Ruhani’den uyarı İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise dün Beyaz Saray’a seslenerek “Nükleer anlaşmanın taahhütlerini yerine getirmezlerse, İran hükümetinin ciddi tepkileriyle karşı karşıya kalacak” ifadelerini kullandı. Saldırının şokunu atlatmaya çalışan Kanadalılar kurbanların anısına çiçekler bıraktı. Toronto’da terör şüphesi Kanada’da polis Toronto kentinde önce gün bir kamyonetin kaldırımda yürüyen yayaların arasına girmesi sonucu 10 kişinin öldüğü saldırıda terör bağlantısını soruşturuyor. CBC televizyonu hükümet yetkililerine dayandırdığı haberinde, kimliği Alek Minassian (25) olarak açıklanan zanlının “herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olmadığını” aktarırken Toronto Emniyet Müdürü, saldırganın planlı hareket ettiğini söyledi. Kanada’nın yakın tarihindeki en büyük şiddet olaylarından biri olarak değerlendirilen ve 15 kişinin yaralandığı saldırıyı gerçekleştiren Minassian’ın poliste daha önce bir kaydı olmadığı da açıklandı. Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Trajik ve anlamsız” olarak nitelendiği saldırıya hızla müdahalede bulunan görevlilere teşekkür edip, gelişmeleri dikkatle izlediklerini söyledi. ABD ve Avrupa’da son dönemde araçlarla birçok terör saldırısı düzenlenmişti. Batı ülkelerinin Moskova’nın vetosunu önlemek için Şam karşıtı tasarıyı direkt BM Genel Kurulu’na göndermeyi planladığı iddia edildi Suriye’de var olduğu öne sürülen kimyasal silahlarla ilgili Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde karar alma çabalarında Batı’nın Rusya’ya karşı yeni bir hamle arayışında olduğu iddia edildi. Guardian gazetesinin haberine göre Batı cephesi karar tasarılarını Rusya’nın veto yetkisinin bulunduğu BM Güvenlik Konseyi (BMGK) yerine BM Genel Kurulu’na taşıma planı yapıyor. Doğu Guta’nın Duma semtinde 7 Nisan’da Suriye ordusu tarafından düzenlenen hava saldırısında kimyasalların kullanıldığına ilişkin iddialarla ilgili BMGK’da Batılı ülkelerle Rusya arasında karşılıklı veto krizi yaşanmıştı. Rusya, şu ana kadar kimyasal iddialarıyla ilgili Suriye’ye karşı harekete geçmeyi öneren 11 karar tasarısına karşı oy kullanarak engellemişti. Bu nedenle, yeni tasarının BMGK’nin 377A sayılı “Barış İçin Birleşme Kararı’” çerçevesinde BM Genel Kurulu’na götürüleceğini öne süren gazete, Uluslararası Af Örgütü Başkanı ve eski BM görevlisi Ian Martin’in, “Rusya’nın vetoları BM’nin atabileceği adımlar için engel teşkil etmemeli” görüşüne yer verdi. 377A sayılı karar en son ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasını kınayan tasarının BMGK’de ABD vetosuna uğramasının Suriye’nin barış görmeyen çocukları UNICEF, Suriye’de çocukların durumuna ilişkin ürkütücü rakamların yer aldığı 2018 raporunu yayımladı. 23 Nisan’da açıklanan rapora göre, Suriye’de okul çağındaki 2 milyondan fazla çocuk eğitim alamıyor. Bu ülkedeki okulların üçte birinin kullanılamaz durumda olduğunu duyuran UNICEF, 5 yaşın altındaki 18 bin çocuğun açlık nedeniyle ölüm tehlikesiyle burun buruna olduğunu bildirdi. Ülkedeki 3.3 milyon çocuk da mayınlar ya da patlamamış bombalar nedeniyle tehlike altında. Bu arada Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Brüksel’de düzenlenen Suriye’ye bağış konferansında konuşan BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ve AB’nin dış politika yetkilisi Federica Mogherini taraflara siyasi müzakerelere dönme çağrısı yaptı. ardından devreye koyulmuştu. ‘Çekilmiyor, yerleşiyor’ Öte yandan, Rusya’dan Batılı ülkelerin Suriye politikasına ilişkin dün üst üste sert eleştiriler geldi. Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısı için Pekin’de bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’den çekileceklerini söylemesine rağmen, ABD’nin Fırat Nehri’nin doğusunda aktif şekilde yerleşmeye devam ettiğini ve çekilmeye niyeti olmadığını savundu. Çok sayıda ülkenin kasıtlı olarak Suriye’yi bölme amacı doğrultusunda ilerlediğini belir ten Lavrov, ABD’nin de kontrolündeki bölgelerde yerel yönetimler kurduğunu ifade etti. Pekin’de bulunan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da ABD ve müttefiklerinin uluslararası terör güçlerini kullandıklarını öne sürdü. ABD ve yönettiği koalisyonun Suriye’deki ana hedefinin IŞİD ile mücadele değil, bölgedeki askeri ve ekonomik varlığını güçlendirmek olduğunu vurguladı. Bu arada Suriye’de cihatçı örgütlerin saldırıları ise devam ediyor. El Masdar’ın haberine göre IŞİD tarafından Şam’a havan mermileriyle dün yapılan bir saldırı sonucunda 4 sivil yaşamını yitirdi. Rana Plaza kurbanları anıldı Bangladeş’te dünya markalarına üretim yapan pek çok tekstil atölyesinin bulunduğu Rana Plaza’nın çökmesiyle hayatını kaybedenler dün facianın beşinci yıldönümünde anıldı. 24 Nisan 2013 tarihinde Bangladeş’in başkenti Dakka’nın sanayi bölgesi Savar’da bulunan bina çökmüş ve 1.130 işçi enkaz altında kalarak hayatını kaybetmişti. Uzmanlar yangın güvenliği konusunda ilerleme kaydedilse de sendikalara hâlâ zorluk çıkartıldığına, çalışanların ise hâlâ dünya genelinde en düşük maaşları aldığına dikkat çekiyor. Ermenistan’da kritik zirve Ermenistan’da önceki gün Başbakan Serj Sarkisyan’ın istifa sına neden olan muhalefet protesto ların lideri, milletvekili Nikol Paşin yan “Kadife Devrim kazandı” sözle riyle zaferi kutladı. Facebook sayfa sına yazdığı mesajında “Ermenistan Cumhuriyeti’nin gururlu vatandaş ları. Siz kazandınız. Kimse bu zaferi sizlerden alamaz. Hepinizi kutluyorum” ifadelerini kullanan Paşinyan, istifanın kendileri için ilk adım oldu Dün serbest bırakılan Paşinyan’ı destekçileri karşıladı. ğunu vurguladı. 11 gün süren protestolar sırasında dokunulmazlığı bulunmasına rağmen gözaltına alınıp bırakılan Paşinyan, geçici başbakan Ka değişikliğiyle başbakanlık koltuğuna oturan Sarkisyan, sokak gösterilerinin ardından önceki gün istifa etmişti. ren Karapetyan ile bugün bir araya geleceklerini ve iktidar değişimini ele ‘Erivan’ın içişleri’ alacaklarını da açıkladı. Paşinyan Eri Ermenistan’daki durum ABD ve van’daki bir basın toplantısında ülkeyi Rusya tarafından da dikkatle izleni yönetme sorumluluğu verildiği takdir yor. Kremlin Sözcüsü Dimitri Pes de bunu kabul edeceğini söyledi. kov, Ermenistan’da yaşananların AB İki dönem üst üste cumhurbaşkanlı ile Rusya arasındaki çekişmenin bir ğı görevini yürüttükten sonra anayasa yansıması olduğu yorumlarına kar şın durumun Ukrayna’da daha önce yaşanan yönetim değişiminin aynısı olmadığını söyledi. Ukrayna’da da 2014 yılında, Rusya yanlısı olmakla suçlanan Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, muhalefet protestoları sonucunda iktidarı bırakıp ülkeyi terk etmişti. “Erivan’da olanlar Ermeni dostlarımızın, partnerlerimizin, müttefiklerimizin içişleri” ifadelerini kullanan Peskov, Ermenistan’da durumun istikrarsızlığa doğru ilerlemediğini, bunun da Rusya’yı memnun ettiğini kaydetti. Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’da Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Komitesi Başkanı Leonid Kalaşnikov da “Sarkisyan’ın akıllıca bir karar vererek kan akmasını önlediğini” söyledi. Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Sarkisyan’ın ardından yeni kurulacak hükümetle birlikte çalışmaya hazır olduklarını bildirdi. ‘AKPM’de yolsuzluk lobisi’ Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) tarafından hazırlanan ülke raporlarına yolsuzluk iddiaları gölgesi düştü. AKPM bünyesindeki yolsuzluk iddiaları ve çıkar çatışmalarını ortaya dökmek üzere aralarında eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Britanyalı yargıç Sir Nicolas Bratza ve eski Fransız terörle mücadele yargıcı JeanLouis Brugiere’nin de bulunduğu bağımsız isimlere yaptırılan araştırmada Ermenistan, Ukrayna, Rusya, Makedonya ve Türkiye haklarında yazılan raporlar için lobicilik yapmakla suçlandı. DW’nin haberine göre Azerbaycan hakkında hazırlanan AKPM raporlarında Baku yönetimi lehine ifadelerin yer alması için dolaylı yoldan para ve hediyelerin kullanıldığı öne sürüldü. Sorgulanan kimi isimlerin “kendilerine havyar, halı, altın takılar, Azerbaycan’da düzenlenen üst düzey toplantı, konser ve at yarışlarına davetler gibi hediyeler sunulduğunu itiraf ettiği” bildirildi. Türkiye iddiaları Büyük bölümü Azerbaycan’a ayrılan raporda, Türkiye’yle ilgili iddiaların merkezinde ise, eşi Türk vatandaşı olan sonradan kendisi de Türk vatandaş lığına geçen Ro bert Walter’ın is mi dikkat çeki yor. Türkiye ile ilgili konular Walter da taraflı hareket ettiği iddia edilen, Türkiye’de “lüks otellerde ağırlandı ğı” söylenen Walter’e “nişan ve ben zeri rütbelerin verildiği” de öne sü rüldü. Robert Walter 2015 yılın da Türk vatandaşı olmuş, nüfus cüz danını Türkiye’nin Londra Büyü kelçiliği rezidansında düzenlenen bir törenle Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan almıştı. Nikaragua’da yine ‘Contra’cı tehdit Batı’nın neoliberal nizamının sapır sapır dökülmeye başladığı, hegemonya krizine çare üretemez hale geldiği bir dönemde yaşıyoruz. Ortadoğu’da siyasal İslamı kullanışlı araç kılmış emperyalist yayılmacılık, kör göze parmak misali olup çıktı. Başını ABD’ye çeviren, Amerikan müesses nizamıyla kavgaya tutuşmuş ‘çılgın’ Donald Trump’ı görüyor. Başını AB’ye çeviren önce 2008 mali krizi, ardından sığınmacı akınıyla şaşkına dönmüş; demokrasi memokrasi tanımayarak Brüksel bürokrasisinin sopasıyla ‘küçük kardeş’ Yunanistan’ı dövmüş, tek tek üyelerine sirayet eden popülist sağın tehlikeli yükselişine ise çare olamamış bir ulusüstü yapıyı... HHH Ekonomipolitik hiçbir eleştiriyi barındırmayan ‘demokrasicilik’ oyununu oynayanlar için tek mevzu, ya ‘Çin tipi sosyalizm’ veyahut ‘Sovyetler’in iddialarından çoktan arınmış Rusya Federasyonu’. Bu yüzden evrensel değerler üzerinden düşünmek yerine BatıDoğu ikiliğine hapsedilmiş, ‘iyilik/ kötülük’ üzerinden adeta ‘bilinç yarılmasına’ maruz bırakılmış insanlık hallerindeyiz. Fakat her koşulda neoliberal küresel nizamın motto’su değişmiyor: ‘Ne olursa olsun, yeter ki sol olmasın’. En önemli silahları ise enformasyon savaşındaki üstünlükleri. HHH Emsal çok aslında. Ukrayna’da dengeci bir iktidarı ayak oyunlarıyla devrip alenen neonazileri koalisyon ortağı yapmaktan hiç rahatsız olmamışlardı. Âlemin neredeyse ruhu duymayacaktı. Bu durum nereye gitsek değişmiyor. Alın size Orta Amerika’nın 6 milyon nüfuslu küçük ülkesi Nikaragua. Bağımsızlık sonrası ABD’nin elini hiç çekmediği, 1970’ler ve 1980’lerde ABD destekli sağcı Contra çetelerine maruz kalmış Nikaragualılar yine tehdit altında. 2007’de iktidara gelmiş Sandinist lider Daniel Ortega’nın devrilmesi için kollar sıvandı. Bu kez ‘küreselleşmeci renkli devrimcilik’ sosuyla, kendilerini ‘hakikatin tek sahibi’ gören Batı’nın büyük medyasının aygıtları eşliğinde. HHH Görünüşte Nikaragua’da ‘demokrasi protestoları’ var. Malum, sosyal medya hesaplarıyla şahane bir illüzyon yaratılabiliyor. Peki, haber nedir? Ortega yönetiminin Nikaragua Sosyal Güvenlik Kurumu’na (INSS) yönelik reform tasarısına karşı kitleler ayaklanmış. Öyle buyuruyorlar. Dikkatli bakınca, Ortega’nın düşük gelirli emekçilerin haklarını güvenceye almak için sermayenin katkılarını artıracak bir reform ortaya koyduğunu görüyorsunuz. Kendisinden önceki sağcı hükümetlerin talan ettiği sistem için emeklilik yaşının yükseltilmesi ve IMF’nin dayattığı sağlık sistemini özelleştirmeyi reddettiğini de. Büyük günah işlemiş! Üstelik ne hikmetse toplumda güçlü bir biçimde örgütlü olan sendikalar da reformu destekliyor. HHH Peki, kim vermiyor? ABD’de kendisini Cumhuriyetçi sağa adamış, açıkça “Contra liderlerinden birinin kızıyım” diyen ve ‘ihtiyaç varsa hâlâ eski Contra’larla bağları olduğunu’ dile getiren Ana Navarro. Ortega’nın solcu iktidarına karşı renkli devrime desteğini böyle beyan etmiş. Elbette başkent Managua dahil pek çok kentte geçen haftadan beri süren ve 25 kişinin ölümünden Ortega yönetimine ‘insan hakları’ dersi çıkaran ABD Dışişleri sözcüsü Heather Nauert da var. Tabii Batı medyasına bakınca bulamayacağınız 25 insanın ölümüne yol açan şiddetin asıl sorumlusunun kiralık çeteler olduğu... Bu çetelerin üniversiteler, hastaneler, tarihi binaları, 1979 Sandinist zafer anısına dikilmiş anıtları yağmalayıp talan ettiğini, canlı yayında bir gazetecinin ölümüne sebep olduklarını, onları arkalayanların Washington’a ‘insan hakları’ bahanesiyle askeri müdahale çağrıları yaptığını da... Sıradan insanların yıkılan yerleri onarmak üzere seferber olmalarını da... HHH Ortega, sağcı çeteler ve ‘renkli devrim’ sosuyla etkiledikleri kitlelerle sebep olunan yıkımı durdurmak için sosyal güvenlik reformu önerisini geri çekti. İş âleminin örgütü Cosep ile müzakerelerin yeniden başlayacağını ilan etti, kurbanlarla dayanışmasını ifade etti. Ülkede etkili Katolik kilisesini de garantör kılacak şekilde barış ve diyalog çağrısı yaptı. Sorun şu ki neoliberal nizam ve Nikaragua’daki uzantıları diyalog istiyorlar mı?  Bin Ladin’in koruması Almanya’da Eski El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in bir dönem korumalığını yaptığı iddia edilen Sami A.’nın 1997’den beri Almanya’da yaşadığı ve devletten ayda 1168 Avro sığınmacı yardımı aldığı öne sürüldü. Bu durum, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi’nin (AfD), Sami A. ile ilgili bilgi talebinin ardından açıklandı. Sami A., cihatçı olduğu şüphesiyle Alman devletinin izleme listesinde bulunuyor. Ancak Tunus’a iade edilemiyor. Çünkü Alman yargısı ülkesinde işkence görebileceği için iadeyi reddediyor. 11 Eylül saldırılarının planlayıcısı Bin Ladin, 2011’de ABD’li özel harekât ekipleri tarafından Pakistan’da öldürülmüştü. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle