18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Bozdur bozdur harca Yılın ilk çeyreğinde tedavüle verilen 209 milyon 141 bin EKONOMİ adetmadeniparaile‘bozukluk DOLAR 4.0900 lar’ 91 milyon lira daha arttı. 2.9 kuruş AVRO 5.0040 2.1 kuruş FAİZ BORSA 14.27 0.13 puan 110.058 874 puan Otoda Alman freni8 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1175.00 3 lira 174.74 32 kuruş Çarşamba 25 Nisan 2018 Yan sanayide durgunluk söz konusu. TAYSAD Başkanı Alper Kanca, 67 Alman şirketinin Türkiye’den parça tedarikini durdurduğunu ya da azalttığını söyledi TürkiyeAlmanya ilişkilerindeki zaman zaman şiddetlenen gerilim, bazı Alman otomotiv şirketlerinin Türkiye kararına yansıdı. Alman şirketlerin yönetim kurullarınca Türkiye’ye dönük herhangi bir karar alınmamasına rağmen, bazı şirketlerin orta düzey yöneticileri Türkiye’den parça tedarikini durdurdu ya da siparişini azalttı. Geçen günlerde dünyanın en büyük fren sistemi firmalarından Alman KnorrBremse’den bir yetkilinin bir Türk tedarikçiye, Türkiye’den tüm tedariği kestiklerini söylemesi tepkiye neden olmuştu. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, dün düzenlediği basın toplantısı sonrasında soruları yanıtladı. Alman şirketlerinde yaklaşık iki senedir benzer bir tutumun söz konusu olduğunu kaydeden Kanca, “Alman şirketlerinin yönetim kadrosunun almış olduğu bir karar değil ama üst düzey yöneticilerinin şahsi kararlarıyla bazı Türk firmalarına karşı olumsuz tavır sergilediği duyuluyordu. Geçen hafta ortaya çıkan bir örnekte görüldü ki büyük bir Alman uluslararası otomotiv şirketinin satın almacısı Türkiye’deki bir tedarikçiden politik sebepler dolayısıyla mal alamayacağını söylüyordu ki sonrasında bu firmanın yönetim kurulu başkanı özür diledi ve tavrın şirketi temsil etmediğini söyledi. Ama açık söylemek gerekirse özellikle Alman şirketlerinde özellikle orta sınıf yöneticilerinde böyle bir tavır var” diye konuştu. Onlar daha çok satıyor Alman şirketlerin Türkiye’deki siparişlerinin adedini azaltmak, görüşmesi süren bir siparişin neticelenmesini geciktirmek ya da teklif vermemek gibi çok değişik uygulamalara gittiklerini bildiren Kanca, 67 Alman şirketinde Türkiye’ye dönük benzer uygulamaların söz konusu olduğunu söyledi. Kanca, Türkiye ile Almanya arasındaki ticarete bakıldığında Almanların Türkiye’ye daha fazla mal sattığını dile getirerek, “Aslında onların daha fazla sattığı, kazandığı bir piyasadan bahsediyoruz. Otomotiv sektöründe Almanlar Türkiye’ye 2 milyar Avro civarında fazla mal satıyorlar, yani bizim onlara sattığımızın 2 katı kadar mal satıyorlar” dedi. Dalgalanma yoruyor Alman hükümetinin de böyle bir yaklaşımdan rahatsız olduğu görüşünü savunan Kanca, “Bazı kişilerin bu şekilde yaklaşım Motora vergi engeli Trafiğin artmasıyla satışları hızlanan iki tekerlekli araçlarda vergi kıyımı gözleniyor. KPMG Türkiye’nin yaptığı bir araştırma, büyümek için teşvik bekleyen sektörün geleceğinin nasıl şekilleneceğine dair ipuçları verdi. Dört tekerlekli araçlara göre tüketiciye şehir içinde hayli avantajlar sunan motosiklet Türkiye’de hâlâ üvey evlat muamelesi görüyor. KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, “Türkiye pazarında 2011’den bu yana yeni motosiklet satışlarında yaşanan düşüş; döviz kurlarına bağlı fiyat artışları ve trafik sigortası primlerindeki yükseliş kaynaklı görünse de sektörün 2006’daki parlak dönemini sona erdiren vergi düzenlemelerinin etkisi 10 yıl sonra bile gözle görülüyor şekilde hissediliyor” dedi. Hakan Ölekli, Türkiye’de ise farklı bir durum yaşan dığını kaydetti. “2011’de yakaladığı büyümeden sonra yeniden daralma eğilimine giren Türkiye motosiklet pazarının 2018 yılında da küçülmeye devam edeceği öngörülüyor” diyen Ölekli’ye göre, 2016 sonu itibarıyla motosiklet kullanımına izin veren sürücü belgesi sayısı 5.6 milyon ile toplam sürücü belgesi sayısının yüzde 12.4’üne denk geliyor. Motosiklet ehliyet sayısında son yıllarda çift haneli büyüme rakamları görünüyor. Potansiyel var ama vergiler yükselişi frenliyor. Araştırmada dikkat çeken başlıklar da şöyle; n 80.8 milyonluk Türkiye’de her 100 kişiden 4’ü motosiklet sahibi. Bu sayı İtalya’da 14, İspanya’da ise 10… n Son 10 yılda her yıl ortalama 171 bin yeni motosiklet trafiğe kaydoldu ve ortalama 53 bin motosikletin trafikten kaydı silindi. n Nüfusa oranla trafiğe kayıtlı motosiklet yüzdesinin en yüksek olduğu il yüzde 16.15 ile Kilis. Onu yüzde 16.13 ile Muğla, yüzde 12.46 ile Burdur takip ediyor. l Ekonomi Servisi gösterip ihracat imkânlarını daraltıp Alman şirketlerin itibarlarını zedelemeleri Almanya’ya daha fazla zarar verecektir. Biz dernek olarak bu konunun takipçisiyiz” diye konuştu. Ayrıca Kanca, kurun yükselmesinin değil, kurda sürekli dalgalanmaların sektörü yorduğunu söyledi. “İşimiz daha çok ihracatla. O yüzden kurdan çok fazla etkilenmeyen mutlu bir azın lığız” diyen Kanca, “Ancak rahatsız ediyor mu, ediyor. Odaklanmamız gereken nitelikli çalışan ve otomasyon sorunumuz varken, kura odaklanıyoruz” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Alper Kanca Japonlar, Güven iki yılın dibindenükleerden çekiliyor Japon devi Itochu, Türkiye’de nükleer enerji reaktörünü inşa edecek olan ve Mitsubishi Heavy Industries’in dahil olduğu Japon konsorsiyumundan ayrılma kararı aldı. Nikkei’nin kaynak belirtmediği haberde, Itochu’nun kararı, reaktör maliyetinin iki kat artışla 5 trilyon yene çıkması üzerine aldığı belirtildi. Japon gazetesi Asahi daha önce de Sinop’taki söz konusu santralın maliyetinin öngörüleri aştığını iddia etmişti. Gazeteye göre daha önce dört nükleer reaktör için 2.1 trilyon yen (20 milyar dolar) öngörülen maliyetin 4 trilyon yen (38 milyar dolar) seviyesine yükseldiği belirtildi. Gazetenin iddiasına göre Japon şirketleri Türk yetkililere projeyi 2023 öngörüleriyle tamamlamanın zor olabileceğini belirtti. l Ekonomi Servisi Reel kesim güveni geriledi. MB Reel Kesim Güven Endeksi’nin nisanda bir önceki aya göre 0.7 puan düşüşle 111.2’ye gerilediğini açıkladı. Mevsimsellikten Arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi bir önceki aya göre 2.7 puan düşerek 106.8 oldu. Söz konusu endekste Mayıs 2017’den bu yana en düşük seviye kaydedildi. Öte yandan kapasite kullanımı da yarım puan düştü. Kapasite kullanım oranı nisanda 0.5 puan düşüşle yüzde 77.3’e geriledi. Veride alt endekslerden ‘imalat sanayii’ndeki 1.4 puanlık düşüş etkili oldu. İmalat sanayii genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 1.4 puan azalarak yüzde 77.7 oldu. 2018 yılı Nisan ayında mal gruplarına göre değerlendirildiğinde, dayanıksız ve dayanıklı tüketim mallarında artış görülürken, yatırım malları, ara mallar ile gıda ve içeceklerde azalış gözlendi. l Ekonomi Servisi Yabancı 6 milyar liralık ödeme yaptı Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre OcakMart arasını kapsayan yılın ilk çeyreğinde yabancı kartlarla yurt içinde toplam 5 milyar 950 milyon TL tutarında ödeme yapıldı. Buna göre önceki yılın aynı döneminde 3 milyar 650 milyar TL olan kartlı ödeme tutarıyla kıyaslandığında yüzde 63 oranında büyüme görüldü. İşlem başına yapılan kartlı ödeme tutarın 460 TL’den 584 TL’ye çıktı. Yabancı kartlarla yapılan havayolları ödemeleri dört kat arttı. Mart sonunda Türkiye’de 63.4 milyon adet kredi kartı ve 134.6 milyon adet banka kartı bulunuyor. Mart 2017 ile kıyaslandığında kredi kartı sayısında yüzde 7’lik, banka kartı sayısında da yüzde 12’lik artış söz konusu. l Ekonomi Servisi Türkiye’den IKEA’ya 800 milyonluk ihracat Dünya perakende devi IKEA, 7 mağazaya ulaşmaya hazırlandı ğı Türkiye’den, 3 yıl içinde 800 milyon dolarlık alım yapmayı hedefliyor. Başta seramik olmak üzere tekstil ve metal gibi alanlarda geçen yıl Türkiye’den global dev için 600 milyon dolarlık ihracat yapılırken, 80 üretici glo bal alandaki IKEA mağazalarında satış yapıyor. Markanın Türkiye’deki franchise haklarını Maya Holding yürütüyor. IKEA’nın altıncı mağazası ise 4 Mayıs’ta Kartal’daki Anatolium Marmara AVM’de açılacak. Yılsan Holding, Maya Holding ve AG Kapadokya ortaklığında 180 milyon dolarlık yatırımla açılacak olan Anatolium Marmara AVM 100’ü aşkın mağazaya ev sahipliği yapacak. Anatolium Marmara Projesi 250 bin metrekare alanda ofis ve AVM projelerini barın dıran karma bir proje. Yılda yaklaşık 15 milyon ziyaretçinin ağırlanması öngörüyor. Maya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özsüer, bugüne kadar pek çok gayrimenkul geliştirme projesine imza attıklarını belirterek “2.5 yıl önce bu yatırıma girdiğimizde gayrimenkul ve alışveriş sektörü farklıydı. Perakendede satışlar geçen yıl yüzde 2025 artıştaydı. Kanaatimce, birkaç yıl içinde gayrimenkul sektörünün toparlanacağı yönünde. Hesaplarımızı doğru şekilde analiz etmeye çalışıyoruz” dedi. IKEA Türkiye ve Maya Grup Üst Yöneticisi (CEO) Fuat Atalay, proje kapsamındaki ofis kiralamalarında kullanılacak kulenin yıl sonunda devreye gireceğini söyledi. l Ekonomi Servisi Yasağın azalması iyi ama yetersiz Rusya’nın, Türkiye’den 5 şirkete daha ithalatı izni vermesi, domates üretiminin en büyük kalelerinden Antalya’da olumlu, ancak yetesiz bulundu. Rusya’dan gelen bir heyet, 1620 Nisan arasında bazı domates ihracatı yapan firmalarda inceleme yaptı. Rusya’ya dönen heyet bir açıklama yaparak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın garantisi altında 24 Nisan’dan itibaren 5 Türk şirketine daha Türkiye’de üretilen domatesleri Rusya’ya göndermelerine izin verildiğini açıkladı. İhracat izni çıkan firmaların 4’ü Antalya’da, biri Aydın’da bulunuyor. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkanı Hakkı Bahar da ihracat yapabilecek şirketlerin liste liste açıklanmasına karşı olduklarını söyledi. l Ekonomi Servisi İSKİ’den açıklama yok Kamu kaynaklarını kullanan yatırımcı/harcamacı kurum ve kuruluşların, ülkede sıra dışı siyasi gelişmeler yaşanmıyormuş gibi ihale ve alımları sürdürerek milyarlık kaynakları dağıtan kararlar alması, mevcut düzenin sürgit olacağı varsayımına dayanıyor. İSKİ’nin (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) açtığı, baskın seçim kararı günü de İhale Komisyonu’nca onay verilen 52.5 milyon TL’lik ihale konusuna devam ediyoruz. Geçen hafta, İSKİ’nin Ağustos 2017’de açtığı İçmesuyu ve Kanalizasyon Master Planı ihalesini sonuçlandırma biçimindeki kamu aleyhine boyutları paylaştık. Hatırlatmak gerekirse, ön yeterlilik değerlendirmesinden geçen (teknik puanları yeterli görülen) isteklilere, mali tekliflerin açılması için gönderilen davetin ardından, nihai değerlendirmeye üç ortaklığın teklifleri alınmıştı. En yüksek teknik puanı aldığı duyurulan Royal Haskoning+Yüksel+Dolsar ortaklığının 52.5 milyon TL’lik mali teklifinin, önceden belirlenmiş yaklaşık maliyetin 5.5 milyon üzerinde olduğu ortaya çıkmıştı. Bu tutar aynı zamanda ihaleye katılmış diğer iki ortaklığın mali tekliflerinin de yaklaşık 8 ve 8.7 milyon TL üzerindeydi. Buna karşın kamu kaynaklarını kullanan İSKİ, hizmet verdiği kamu değil, ihaleye katılan bir ortaklık lehine, benzerine az rastlanan (belki de rastlanmayan) enteresan bir “güncelleme” işlemi yapmıştı. Bu işlemle TÜİK’in üretici fiyat endeksleri üzerinden ihalenin yaklaşık maliyeti 25 Ekim 2017 tarihine göre güncellenmiş ve bulunan rakam da çok ilginç bir tesadüfle (!) Royal Haskoning+Yüksel+Dolsar ortaklığının teklifine yakın çıkmıştı. Aradaki fark 15 bin TL olacak kadar yakın. İtirazlar başladı Yazının sonunda yönelttiğimiz, “TÜİK verilerini kullanarak firma lehine 8 milyon TL’lik güncelleme yapan İhale Komisyonu, bu kaynağın çıkacağı bütçe için, biz vatandaşlara nasıl bir güncelleme öneriyor” sorusuna herhangi bir yanıt gelmedi. Fakat biz de bu vesileyle, diğer iki ortaklığın sonuca itiraz ettiğini öğrendik. Teknik puanı, birinci gelen ortaklıktan daha düşük olmasına karşın mali teklifi, 8 milyon TL daha düşük olan Arcadis Nederland+Tümaş ortaklığı, İSKİ’ye kapsamlı bir itiraz başvurusunda bulunmuş. Başvuruda, mali teklif açısından Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkelerinden biri olan “kaynakların verimli kullanılması hususuna uyulmadığı” belirtiliyor. Ayrıca bu tip bir ihalede teknik puanı etkileyecek nitelikteki bazı kriter ve koşullarda “eşit muamele ilkesinin gözetilmediği ve objektif davranılmadığı” belirtilmiş. Bu arada bu tip büyük ölçekli ve teknik birikim gerektiren ihalelerde, teknik puan değerlendirmesine etki eden konularda, ilginç tartışmalar çıktığını öğrendim. Özellikle teknik personel listesinde aranan bazı nitelikler açısından, diplomaların sunulmuş olması tereddüdünden, aranan niteliklerin akademisyenliği, doktora yapmışlığı tarif etmesine karşın bu niteliklerin olup olmadığı gibi kuşkular, ihale sonuçlarını belirleyici rol oynuyor. Puanlamayı etkileyen bu tip niteliklerdeki kuşkular nedeniyle, taraflar, ihaleyi yapan kurumdan yeniden değerlendirme ya da iptal istiyor. Vatandaşa uzak gibi görünen bu teknik tartışmalar, firmanın ihaledeki puanı, dolayısıyla, bütçeden çıkacak kaynağı doğrudan ilgilendirdiği için önem taşıyor. Bazı ulaştırma projelerindeki gibi, İSKİ’nin de bazı altyapı projelerinin ihale süreçlerinde “özel yakınlıkların” rol oynadığı, sektörde sıklıkla dile getiriliyor. Tabii ki açık bir dile getirme değil bu, “fısıltılar” ve herkesin bildiği sırlar şeklinde. DeFacto’da fiyat aralığı 12.5015.00 lira DeFacto’da halka arz fiyatı belli oldu. Şirket, SPK onayını takiben mayıs ayında ek satış dahil yüzde 29.81 hissesini halka arz etmeyi planlanıyor. Şirketten yapılan açıklamada, halka arz için 12.5015.00 lira aralığının belirlendiği belirtildi. Fiyat aralığı, şirket için 2.87 milyar3.45 milyar lira piyasa değeri hesaplandığına işaret ediyor. Şirket, nihai fiyatın 8 Mayıs ya da yakındaki bir tarihte belirleneceğini, 11 Mayıs’ta ise hisselerin Borsa İstanbul’da işleme başlamasının beklendiğini kaydetti. DeFacto geçen yılı 22 ülkedeki 447 mağazasıyla 2 milyar 649 milyon TL ciroya ulaşarak kapattı. Şirketin hedefi önümüzdeki üç yıl boyunca her yıl ortalama 105 yeni mağaza açmak. Son 7 yılda cirosunu 8 kat büyüten DeFacto, mağaza sayısını son 10 yılda 20’den 447’ye yükselterek 2017 yılında yaklaşık 265 milyon ziyaretçiyi mağazalarına çekti. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle