22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 10 Nisan 2018 4 Ne farkları kalır? Kimilerinin bu satırları okumaya başlayınca, “Sen hâlâ orada mısın?” diyeceklerini tahmin ediyorum. Nitekim cuma günkü “Vatan ve vatan haini” yazısına beklediğim tepkiler de geldi. Neyse ki yazıya olumlu yaklaşıp dikkat çeken Zeynep Oral ve Özgür Mumcu gibi kişiler, derdimi anlatmaktaki başarısızlığımın sınırlı kaldığını da gösteriyor. Cumhurbaşkanı’nın yanına Genelkurmay Başkanı ve gösteri dünyasındaki iktidar yandaşı bir kısım zevatı da alarak yaptığı Hatay etkinliğinden söz ediyorum yine. Konuya dönmenin nedeni, eleştiren okurları yanıtlamak değil. Okur eleştirilerine sinirlenip kavgaya tutuşan, efelenmek gibi haddini aşan davranışlara cüret edenlerden değilim, ama bu olaydaki yanlışlar yaşamsal sonuçlar doğuracağından, konuyu birlikte tekrar irdelemekte yarar görüyorum. Her güç, kendi etiği ve onunla yakından ilintili estetiğiyle birlikte gelir iktidara. Atalarımızın “her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır” derken belirtikleri gibi, her etiğin sahibinin ona uygun bir estetik çerçevesi olur. Biat kültürü üstüne taht kurmuş, asansörde kadın görünce halveti düşünen, yastık yorgandan, genç kaynanadan tahrik olan, insanı insan olarak değil bizler ve onlara diye anlayan, “devlet malı deniz yemeyen domuz” sloganıyla talanı mubah gören, vatanı yalnızca uğrunda kan dökülen fethedilmiş toprak parçası olarak algılayan etiğin estetiğinin de ona uygun olmasını doğal gördüğümden, sazlı sözlü, selfili melfili Hatay gösterisiyle ilgili olarak “herkesin zevki, sanatçısı, soytarısı kendine” diyerek, bana çirkin gelen yanları üzerinde durmayacağım. HHH Burada biatçı “sanatçılar!”la ilgili olarak, Kılıçdaroğlu’nun “rezil adamlar” nitelemesiyle, Meral Akşener’in, “ileride iktidar olduğumuzda, bu sanatçılara selam vermeyeceğiz” ifadelerindeki yanlışları bir kez daha vurgulamakla yetineceğim. Aydınını, gencini, yazarını, akademisyenini, sanatçısını, biat edip etmediklerine göre ikiye ayıran ve ikincileri işsizliğe, adaletsizliğe, parasızlığa, çevreden soyutlanmaya, kısaca beyaz ölüme mahkum ederek, kendine özgü bir uygulamanın anavatanı haline getirilmiş Türkiye’de muhalefet de, görüşleri veya davranışlarıyla ters düştüğü sanatçıları “rezil adamlar” diye niteler veya yarın iktidara geldiğinde selam vermeyeceğini söylerse, AKP iktidarından ne farkları olur ve Türkiye’ye Reis’inkilerden değişik önerecek neleri kalır ki? İktidarın açtığı nefret söylemi yoluna koyulmak, onun gündem belirlemek ve politika saptamak konusundaki ustalığını kabul ederek peşine takılmak anlamını taşımaz mı? Bugünkü iktidar ile mücadelenin yolu, savaşı nefret söylemi alanında kabul ederek değil, söylemi sevgiye, demokrasiye temel haklara saygı alanına çekmektir. HHH İyi saatte olsunların hışmını çekmesinden korktuğumdan adını vermekten kaçınacağım bir okurum, iktidarın nefret söylemini, hak hukuk tanımazlığını, adalet düşmanlığını bu doğrultudaki gelenekselleşmiş edimlerini anımsatarak, “Sanki ülkede demokrasi varmış gibi davranamayız” diyerek yaşamsal bir noktaya parmak basıyordu. Gerçekten, bugün Türkiye’de çok garip bir demokrasi savaşı var. İktidara sahip olanlar, güçler ayrılığını hiçe saymış, yargı bağımsızlığını çiğnemiş, devletin bütün erklerini keyfi uygulamalarının baskı unsuru haline getirmiş, dayatmacı bir tutum içindedir. Bu durum karşısında sanki demokrasi varmış gibi davranmak saçmadır. Ama yine bu durumla mücadele ederken, muhalefetin elinde demokrasiden, tanınmayan, çiğnenen hukuktan, sevgi, haklara saygı söyleminden başka bir araç yoktur. Bu gerçeği görmeyenler, iktidarın kendilerini çekmeye çalıştığı batağa düşerler. Bugün verilen asimetrik demokrasi mücadelesinin özelliği budur. Bu duruma karşın, sevgi söyleminin, demokrasi isteminin, nefret söylemi ve dikta dayatması karşısında kazanacağından şek şüphem yok. Erdoğan, Ceenbekov’a FETÖ’yü anlattı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile resmi ziyaret için Türkiye’ye gelen Kırgızistan Cumhurbas¸kanı Sooranbay Ceenbekov, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye ile Kırgizistan arasındaki ilişkilerin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası sınandığını belirten Erdoğan, “FETÖ, ilişkilerimizi denetlemeye ve rayından çıkarmaya çalıştı. Bugünkü ziyareti FETÖ’nün bu çabalarına verilmiş en güzel cevap olarak görüyorum” dedi. Kırgızistan’a FETÖ ile mücadele konusunda yapılması gerekenleri açık ve net şekilde ifade ettiğini dile getiren Erdoğan, ticaret, kültür ve eğitimle ilgili meseleleri ele aldıklarını bildirdi. l ANKARA/Cumhuriyet haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET AKP, 12 yaş Meclis’e sunulan çocuğa cinsel istismarla ilgili yasa tasarısında, ağır cezalar ayıbında ısrarlı vekimyasalhadım öngörülüyor. Ancak tartışmalı 12 yaş ayrımı korundu AKPhükümetinin TBMM’ye sunduğu çocuklara cin sel istismar suçlarıyla ilgili yasa tasa rısına göre, çocuklara tecavüz edenlere 40 yıla kadar hapis cezası verilecek, 12 yaşın altındaki çocuklara karşı bu su çun işlenmesi durumunda verilecek ce za 30 yıldan aşağı olamayacak. 12 ya şın altındaki çocuklara birden fazla kişi tarafın dan, üçüncü derece da hil yakınları, üvey ebe veyn ve kardeş tarafın EMİNE KAPLAN dan, kamu görevlileri ve öğretmenleri tarafından cinsel istismar su çunun işlenmesi durumunda ömür bo yu hapis cezası verilecek, bu kişilerin cebir ve tehdit kullanması durumun da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ce zası uygulanacak. Çocuklara cinsel is tismar suçunda koşullu salıverilme hü kümleri zorlaştırılırken, soruşturma ve kovuşturma aşamasında internet dahil basın yasağı getirilebilecek. Bu suçtan mahkum olanlara tahliyelerinin ardın dan 5 yıl süreyle kimyasal hadım uy gulanabilecek, adres takibi ve çocukla rın bulunduğu işlerlerde çalışma yasa ğı getirilebilecek. AKP hükümetinin bir süredir üze rinde çalıştığı çocuklara cinsel istis mar yasa tasarısı, şu düzenlemeleri öngörüyor: l Devlet memuru olamayacaklar: Çocuklara cinsel istismar suçundan hüküm giyenler devlet memuru olamayacak. l Cezalar artacak: Çocuklara te İFADELER KAYDEDİLECEK l İfadeleri uzmanlar alacak: Mağdurların ifadesi kurulacak özel merkezlerde cumhuriyet savcısının nezaretinde uzmanlar aracılığıyla alınacak. Mağdurun rızasının bulunması halinde ifade sırasındaki görüntü ve sesleri kayda alınacak. Mağdur çocukların ifadesinin alınmasında bu kayıt zorunlu olacak. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunluluk bulunan haller dışında soruşturma ve kovuşturmada mağdurun ifadesi yeniden alınmayacak, bu merkezde alınan ifade ile yetinilecek. Mağdurların beden muayenesi ile vücuttan örnek alınması işlemleri de adli tıp uzmanı veya yokluğu halinde uzman hekim tarafından bu merkezlerde yapılacak. Gerekli standartları sağlamaları halinde üniversiteler bünyesinde kurulan merkezlerde de bu hizmetler sunulabilecek. Bu merkezler en geç 1 Temmuz 2019 tarihine kadar faaliyete geçirilecek, bu tarihe kadar mevcut uygulamaya devam edilecek. cavüz edenlere 16 yıldan 40 yıla kadar hapis cezası verilecek. Mağdurun 12 yaşını tamamlamamış olması durumunda verilecek ceza 30 yıldan aşağı olamayacak. l İstismarın nitelikli haline ömür boyu: Çocuklara tecavüz suçunun 12 yaşın altındaki çocuklara karşı “birden fazla kişi tarafından birlikte, insanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından; vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından; kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da bu suçun cebir veya tehditle işlenmesi durumunda” ömür boyu hapis cezası verilecek. Bu suçların her ikisinin birlikte kullanılarak işlenmesi durumunda ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası uygulanacak. l En az 40 yıl: Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde ömür boyu hapis cezasının 25 yıla indirilebileceğine ilişkin hüküm, çocuklara cinsel istismar suçunda 40 yıl olarak uygulanacak. TCK’de süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı belirlenecek sonuç cezanın 30 yıldan fazla olamayacağına ilişkin hüküm de, cinsel istismar suçları için 40 yıl olacak. l Koşullu salıvermede alt sınır: Çocuğa karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına mahkumiyet halinde koşullu salıverilme için, iyi halli olarak 39 yılın cezaevinde geçirilmesi koşulundaki süre 50 yıla, müebbet hapis cezası için yatılacak süre olan 33 yıl da 40 yıla çıkarılacak. HAVADA GÜNDEM MINBİÇ VE KILIÇDAROĞLU Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hatay sınır ziyareti açıklamaları hakkında, “Kendi gidemediği için sıkıntı içinde, bunun verdiği bir eziklik var” dedi. Afganistan dönüşü, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte Hatay sınır ziyaretine ilişkin açıklamalarının anımsatılması üzerine “Niye bu kadar keskin bir tepki gösterdi, anlamak mümkün değil. Mehmetçiğe moral ziyaretinde bulunmanın neresi yanlış? Biz de Afganistan’ta kahraman subaylarımızla bir araya geldik. Bizim için de yarın bir şey söyleyebilir. Kendi gidemediği için herhalde bir sıkıntı içerisinde, bunun verdiği bir eziklik var. Hakikaten kötü bir üsluptu” dedi. Kılıçdaroğlu’nun eleştirisinde şehitlere de yer vermesini “talihsiz” olarak değerlendiren Yıldırım şunları söyledi: “Bunun toplumda bir karşılığı da yok. Sanatçılarımızın askerlerimizle bir dayanışma içerisinde olmasının çok ağır bir dille eleştirmesi hiçbir şekilde doğru olmamıştır. Bunun yerine esasında Kılıçdaroğlu’nun siyaset üretememesi, geleceğe yönelik kucaklayıcı mesajlar verememesinin ruh halini de olum suz etkilediğini düşünüyorum.” Yıldırım, olası Mınbiç operasyonu için ABD’ye diyalog mesajını da yineledi. Washington ile diyalog sürecinin bir şekilde sonuçlanması gerektiğini dile getiren Yıldıkım, “O olmadan böyle bir çalışma içerisine gitmek doğru olmaz. Ama bu Mınbiç’deki düşüncemizi değiştirdiğimiz anlamına gelmiyor. Mınbiç’de hiç bir PKK/PYD/DEAŞ terör mensubu kalmayacak. Oranın yönetimini asil sahiplerine vermek gerekir. ABD’ye görüşümüzü açık ifade ettik. Biz teklifi Tillerson zamanında bir öneri olarak sunduk. O öneri hala masadadır” dedi. BOZDAĞ, DUMA’DA YAŞANANLARIN ARAŞTIRILMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ ‘Kimyasal kullanıldığı net’ Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Suriye ordusunun Duma’da kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin olarak “Bize ulaşan bilgiler, burada kimyasal silah kullanıldığı net. Uluslararası toplumun birlikte hareket etmesinde fayda var” dedi. Afganistan dönüşü uçakta konuşan Başbakan Binali Yıldırım da Duma’da yaşananlara ilişkin “Rejimin masum çocuklara savunmasız insanlara karşı yaptığı bu vahşet kabul edilebilir bir şey değil” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Bozdağ, “Kimyasal silah sonucu ölenler insan olduğu gibi, diğer silahlarla ölenler de insandır. Öldüren maddeye göre tavır takınmak doğru bir yaklaşım değil. Bugüne kadar Suriye yönetiminin katlettiği 800 bine yakın insanın sorumluğu Suriye rejimine aittir” diye konuştu. Duma’da yaşanan hadisenin derhal soruşturulması gerektiğini ifade eden Bozdağ, “Suriye’nin Amerika ve Rusya’nın güç savaşına kurban edilmemesi gerekiyor” yorumunda bulundu. l ANKARA/Cumhuriyet Örgüt suçlarına ceza artırımı Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Yasa Tasarısı’nın imzaya açıldığını bildirdi. Tasarı ile ilk defa mağdur haklarına ilişkin müstakil bir yasal düzenleme yapıldığını belirten Bozdağ, “Özellikle kasten öldürme, cinsel saldırı ve işkence suçlarının mağdurları için maddi destek sağlanması, meslek edindirme kursları düzenlenmesi, eğer kamu görevlisiyse mağdurun yerleşim yerinin gerektiğinde değiştirilmesi gibi yenilikler getirilmektedir” dedi. Tasarı ile düzenlenen ikinci konunun boşanmalar durumunda çocuğun teslimi ile ilgili olduğunu belirten Bozdağ, “Bugüne kadar bu icra daireleri üzerinden yapılmaktaydı. Çocukla ilişki kurma konusu artık çocuk teslim merkezleri üzerinden yapılacaktır. Ço cuğu göstermemek velayetin değiştirilmesi sebebi olacaktır. Çocuğu göstermeyen taraf eğer nafaka alacaklısı ise geçici olarak nafakası kesilecektir” dedi. Bozdağ, Türk Ceza Yasası’nın “suç işlemek amacıyla örgüt kurma veya yönetme suçunun” öngördüğü cezaların arttırılacağını da bildirdi. Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler için daha önce “2 yıldan 6 yıla kadar” verilen hapis cezasının “5 yıldan 10 yıla kadar” artırılacağını belirten Bozdağ, “Örgüt üyeliği cezasında ise 1 yıldan 3 yıla iken 2 yıldan 5 yıla çıkarılması konusunda bir düzenleme getirilmektedir” dedi. Bozdağ ayrıca, hayvanları koruma yasasında yapılacak düzenleme ile hayvan öldürmenin, işkence veya eziyet etmenin suç olarak tanımlanarak hapis cezası uygulamasına geçileceğini belirtti. l 5 yıl izleme: Çocuklara karşı suçlardan dolayı hapis cezasına mahkum olanlar hakkında ceza infaz kurumundan herhangi bir nedenle tahliye edilmesinden itibaren başlamak üzere denetim süresi içinde ve hak ederek tahliye tarihinden 5 yıla kadar süreyli bazı tedbir ve yükümlülüklerden bir veya birkaçına infaz hâkimi tarafından karar verilecek. Bunlar, rehabilitasyon amaçlı programlara katılmak, mağdurun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikametini yasaklanmak, mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak, çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak, çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak, ikametgâhı veya işyerinin değişmesi durumunda 7 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne yeni adresini bildirmek, 7 günden fazla ikametgâhından ayrı bir yerde konaklayacak olması durumunda 3 gün önceden konaklayacağı adresi bildirmek. l Kimyasal hadım: Bu suçtan mahkum olanlar hakkında cezaevinden herhangi bir nedenle tahliye edilmesinden 3 ay önce başlamak üzere tahliyeden itibaren 5 yıla kadar, ayakta veya yatarak cinsel isteğin ilaçla baskılanmasına yönelik tedbire tabi tutulmaya, uzman raporu üzerine infaz hâkimi tarafından karar verilebilecek. Bu tedbir, infaz hâkimi tarafından yılda bir defa değerlendirilecek, gerektiğinde de sonlandırılabilecek. l Rehabilitasyon zorunlu: Bu suçlardan dolayı mahkum olanlar cezaevlerinde bulunduğu süre içinde rehabilitasyon amaçlı programlara katılmak zorunda olacak. l Basın yasağı: Cinsel istismar suçu mağduru çocuğun yüksek yararı gerektiriyorsa soruşturmanın başlangıcında, olayla ilgili olarak basın yayın, radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinde ve internet ortamında yapılan yayınların kısıtlanmasına, yayın yasağı konulmasına, içeriğin çıkarılmasına veya erişimin engellenmesine, çocuğun anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın istemi üzerine ya da resen cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilecek. Verilen kararlara uymayan gazetelere para cezası, radyo ve televizyonlara ise yayın durdurma ve lisansın iptali cezası uygulanabilecek. Cumhuriyet savcısının kararı, 24 saat içinde çocuk hâkiminin onayına sunulacak. Hâkim kararını 48 saat içinde açıklayacak, aksi halde tedbir kendiliğinden kalkacak. l Mağdurlara özel merkez: Cinsel suç mağdurlarının tekrarlanan mağduriyetini önlemek, adli ve tıbbi işlemlerin bu alanda eğitimli kişilerden oluşan bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu bulunan yerlerde Sağlık Bakanlığı’nca özel merkezler kurulacak. Mağdurlar, bu merkezlere ya da mülki sınırlara bakılmaksızın kendilerine en yakın merkezlere götürülerek işlemler yerine getirilecek. Bu merkezlerde Sağlık Bakanlığı personeli ve diğer kurumlardan ihtiyaç duyulan uzman veya personel görevlendirilecek. l Çalıştırma yasağı ve adres bildirim zorunluluğu: Tecavüz, çocukların cinsel istismarı suçları ile aralarında evlenme yasağı bulunan ya da kişi ya da koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan reşit olmayan çocukla cinsel ilişki suçu; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti; müstehcenlik ve fuhuş suçundan kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlar kamu veya özel sektöre ait çocuk hizmet birimleri, adli görüşme odaları, okul, okul servisi, okul kantini, yurt, kreş, gündüz bakımevi, çocuk kulübü, çocuk parkı, oyun bahçesi ve oyun salonu gibi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından birlikte belirlenen çocukların yoğun olarak bulunduğu işkollarında çalıştırılamayacak ve bu yerleri işletemeyecek. Bu tedbirlerin uygulanması, hükmün kesinleşmesi ile başlayacak ve cezanın tamamen infazından itibaren 5 yıl süreyle devam edecek. Mahkumiyet ya da kovuşturma aşamasında bu kişilerin varsa işletme ruhsatları iptal edilecek. Tedbir kararlarına aykırı hareket edenlere 30 bin liraya kadar, tekrarı halinde iki katı oranında idari para cezası verilecek. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle