25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 28 Mart 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL/ASLAN YILDIZ TASARIM: İLKNUR FİLİz Gündem: Normalleşme haber 5 Varna’da AB’nin, Türkiye’deki OHAL ve hak ihlalleri konusunda ‘normalleşme’ talebine, Erdoğan’ın ‘destek ve cesaretlendirme’ isteğiyle karşılık verdiği belirtildi TürkiyeAB zirvesinde AB tarafı, Türkiye’de bir an önce normalleşme görmek istediklerini vurguladı. Erdoğan’ın ise Türkiye’nin de bir an önce normalleşmeyi istedik leri ancak bunun ko lay olmadığı karşılığını verdiği öğrenildi. Erdo ğan, normalleşme için Türkiye’nin “cesaret DUYGU GÜVENÇ lendirilmesi ve desteklenmesinin” önemli olacağını belirtti. Erdoğan ayrıca başka AB üyelerinde de OHAL olduğunu, bugün Türkiye’de ulaşılan noktanın 1.5 yıl öncesine göre daha iyi olduğunu söyledi. Basın toplantısındaki gibi, zirve de de Juncker, ‘iyi polisi’ Tusk ise ‘kö tü polisi’ temsil etti. Juncker’in olum lu mesajlar verdiği, Tusk’un net tavır takındığı ifade edildi. Türk tarafının Juncker’in, “Müzakerelerin devam ede ceğinin garantörüyüm” açıklamalarını önemsediği ifade edildi. Zirvede Erdoğan, AB tarafından tek taraflı açıklama yapılmamasını, açıklamalardan önce Ankara’nın görüşünün alınmasının da beklendiğini belirtti; koordinasyon sağlanmasını istedi. Vize serbestisi için AB tarafı, Türkiye’nin şubat ayında sunduğu çalışma üzerindeki değerlendirmelerini tamamlamak üzere olduğunu ifade etti. AB tarafı, çalışmanın AB’ye üye ülkelerin onayına sunulacağını Türkiye’nin üye ülkelerle ilişkilerini düzeltmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin vize serbestisi için sunduğu kâğıda yanıtı önümüzdeki günlerde Türkiye’ye gelecek AB heyeti verecek. OHAL, tutuklu gazeteciler İki Yunan askerinin tutuklanmasının AB vatandaşlarına yönelik bir tutuklama olmadığını söyleyen Erdoğan, “Türkiye bir krallık değil. Hukuk var. Adaletin sonuçlarını bekleyin” dedi. Tusk ve Juncker, OHAL’in kaldırılması ve hukukun üstünlüğüne yönelik beklentilerini ve gazetecilerin tutukluluğuna yönelik görüşlerini aktardı. AB tarafı, Türkiye’de bir an önce “normalleşme” görmek istediklerini söyledi. Juncker; OHAL’in kaldırılmasına yönelik beklentisini, Türk kurumlarının 15 Temmuz’da ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini söyleyerek ifade etti. Darbe girişimi karşısında Türkiye’ye destek verilmediği konuşulurken Bulgaristan Başbakanı Borisov, bazı AB liderlerinin kendisine “Türkiye bize hâlâ kızgın mı” diye sorduğunu aktararak müzakereleri yumuşattı. OHAL Komiyonu’nun çalışmalarını anlatan Erdoğan ise kendilerinin de bir an önce normalleşmeyi istediklerini ancak sürecin kolay olmadığını dile getirdiği öğrenildi. Erdoğan’ın normalleşme için Türkiye’nin cesaretlendirilmesi ve desteklenmesinin önemli olacağını vurgulaması dikkat çekti. Görüşmeye katılan bir yetkili, Erdoğan’ın bu vurgusunu OHAL’in kısa sürede kaldırılacağına yönelik spesifik bir işaret olarak görmediğini, ancak 1.5 yıl öncesine göre daha olumlu bir mesaj olarak değerlendirilebileceğini aktardı. Erdoğan video izletti Erdoğan’ın, Suriyeli göçmenler, Afrin ve Fırat Kalkanı harekâtlarına ilişkin bir video izlettiği, içinde YPG’lilerin silahlarının ve tünellerinin fotoğraflarının olduğu Başbakanlık’ın hazırladığı kitapçığı sunduğu öğrenildi. ‘Sivil kayıp’ iddialarının yanlış olduğunu belirten Erdoğan, Afrin ve Rakka’dan operasyon sonrasına ait fotoğrafları gösterdi. NATO’nun sınırlarını Türkiye’nin koruduğu vurgusu yapıldı. Türkiye’nin istemesine karşın AB’nin bu aşamada ortak açıklama istemediği öğrenildi. l ANKARA KÜRESEL SENDİKALAR: Avrupa şartına uyun OLCAY BÜYÜKTAŞ Varna’da yapılan ABTürkiye zirvesi öncesinde Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ve Dünya Sendikalar Konfederasyonu, AB Komisyonu ve Konseyine hitaben açık mektup yayınlayarak, Türkiye’yi uluslararası sözleşme ve şartlara uymaya çağırdı. ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow ile ETUC ve PERC Genel Sekreteri Luca Visentini imzasıyla yayımlanan mektupta, başarısız bir darbe girişiminin ardından Türkiye’de yaşananlarla ilgili derin kaygılarını çeşitli defalar ve dolaylı olarak açıkladıkları hatırlatılarak, “AB, aday ülke olarak Türkiye’yi Avrupa Şartı’na ve Sözleşmelerine uyması gerektiği ifade eden bir şekilde,Türk hükümetine net, güçlü ama yapıcı bir mesaj vermeye teşvik eder” denildi. Mektupta ETUC’un 8 Mart 2017’de ‘olağanüstü hal ilan edildikten sonra Türkiye’de insan hakları ve sendikal haklar durumunun evrilişiyle ilgili bir çalışma’ yayımladığı, bu çalışmanın Türk yetkililerin 15 Temmuz’dan sonraki Olağanüstü Hal kapsamında kabul ettiği KHK’lerin sadece uluslararası belgeleri değil, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı’nı açıkça ihlal ettiğini üzücü bir şekilde gösterdiği hatırlatıldı. 3 MİLYAR AVRO AB yardımı denetleyecek AB, Türkiye’ye 2016 ve 2017 yıllarında Suriyeli sığınmacılar için taahhüt edilen 3 milyar Avro’luk yardımın denetleneceğini açıkladı. DW’nin haberine göre, Brüksel’in mali kaynaklarının nasıl yönetildiğini kontrol etmekle görevli AB Sayıştayı fonun yapısı ve işleyişinin yanı sıra yapılan yardımların sonuçlarını da denetleyecek. Türkiye’nin dünyanın en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkesi olduğunu belirten Avrupa Sayıştayı denetçisi Bettina Jakobsen “Bu nedenle AB’nin bu alandaki mali yardımının etkin bir şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğini incelemek önemli” ifadelerini kullandı. l Dış Haberler HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ‘AKP seçmeninde metal yorgunluğu değil, Erdoğan yorgunluğu olduğunu’ savundu. NECATİ SAVAŞ ‘Afrin’in sebebi seçim’ Temelli, Erdoğan’ın ‘metal yorgunluğu’ sözlerini Afrin harekâtının ardından ‘şimdi diriliş zamanı’ olarak değiştirmesini ‘itiraf’ olarak niteledi HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, AKP’nin savaş siyasetinden beslendiğini, iktidarda kalmaya devam etmek için buna ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Nasıl belediyelere kayyım atadılar, aynı şekilde bugün de Afrin’e vali atama peşindeler” diye konuştu. Hükümet Sözcüzü Bekir Bozdağ’ın “Afrin Afrinlilerindir” dediğini anımsatan Temelli, “Eğer Afrin, Afrinlilerin ise sen çık oradan! O götürdüğün ÖSO’cuları da, IŞİD artıklarını da al, oradan çık” dedi. Temelli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada bütün engellemelere karşın geçen hafta nevruz kutlamalarının yapıldığını, alanlarda büyük bir dayanışma gösterildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın televizyona çıkmak için ilçe kongrelerine bile gittiğini belirten HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, şunları dile getirdi: “AKP Genel Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı kimliğinin bir arada nelere sonuç vereceği ilçe kongrelerinde ortaya çıkıyor. Diyor ki ‘Metal yorgunluğu’ var. Konuştukları aslında metal değil, seçmenleri. Seçmenlerini metal olarak görüyor. ‘Şimdi diriliş zamanı’ diyor, ‘Afrin’de diriliş başladı’ diyor. Bu Afrin meselesinin neye alet edildiğinin itirafı. ‘Afrin’e gitme sebebim, seçim kazanmak’ diyor. Onlarda metal yorgunluğu yok, onlarda, yani senin seçmenlerinde Erdoğan yorgunluğu var. Sen bakma seni alkışladıklarına, bezmişler senden. Çok yordun bu insanları, en kısa zamanda kurtulacaklar senden.” ‘Ekonomi kırıldı’ Türkiye’nin en çok yolsuzluk yapılan ülke sıralamasında birinci olduğunu belirten Temelli, “‘Türkiye kırılgan ekonomi’ diyorlar. Demesinler. Türkiye ekonomisi kırılgan değil, kırıldı” diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesi’nde savaş karşıtı öğrenciler olduğunu söyleyen Temelli, Cumhurbaşkanı’nın “O komünistlere okuma hakkı vermeyeceğiz” sözünün daha önce de söylendiğini hatırladıklarını belirterek, “28 Şubat’ta Kemal Gürüz söylüyordu bu sözleri. Başörtülü öğrencilerin okuma hakkını gasp ederken böyle söylüyordu. Şimdi Erdoğan aynı sözleri söylüyor” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: AB’nin yaklaşımı hakkaniyetli değil Bulgaristan’da gerçekleştirilen TürkiyeAB zir da aynısını yaptıklarını söyledi. Erdoğan’ın tüm gerçekleri vesini değerlendiren Başba muhataplarının yüzüne bir kez kan Binali Yıldırım, AB kriter daha söylediğini, belgeleri ve lerine üye ülkelerin çoğundan bilgileri kendilerine takdim et daha yakın hatta bir çoğun tiğini vurgulayan Yıldırım, “Bü dan daha ileri olan tün bunlara rağmen Türkiye’nin bu kadar zirvede AB’nin ülke hırpalanmasına daha mize yönelik yakla fazla rıza gösterme şımının hakkaniyetli yeceklerini söyledi. bir zemine oturacağı AKP’nin grup top na dair bir işaret gö lantısında il kongre remedim. Her ne ka lerine değinen Yıldı dar zirveye katılanlar rım, heyecan ve coş Binali Yıldırım iyi niyetli de olsa so kuya dikkat çekerek nuçta meydana ge “Bir kez daha gördük ki par len uygulamalar bu iyi niye ti teşkilatında metal yorgun ti doğrulayan nitelikte değil. luğu falan yok, dimdik ayak Türkiye’nin FETÖ’den PKK/ ta, heyecan dorukta” de PYD/YPG’ye kadar her tür di. Bulgaristan’da Türkiye terör örgütüne karşı verdiği AB zirvesinin gerçekleştiril mücadelenin, ilişkilerimizin diğini anımsatan Yıldırım, önünde bir engel gibi göste Türkiye’nin herkese olduğu gi rilmesi doğrusu bizi çok ra bi AB’ye karşı da hep açık ve hatsız ediyor” dedi. dürüst davrandığını, Varna’da l ANKARA / Cumhuriyet İYİ PARTİ’YE KATILDI İsmail Koncuk KamuSen Başkanı Koncuk istifa etti Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, görevinden istifa etti. Koncuk, sosyal medya üzerinden “Bundan sonraki hayatıma dair alacağım kararlar sebebiyle 2011 yılı Nisan ayından bu yana gurur ve şerefle yaptığım Türkiye KamuSen Genel Başkanlığı’ndan, 26 Mart 2018 itibarıyla istifa etmiş bulunmaktayım ” diyerek duyurdu. Koncuk, istifasının ardından Çankaya İYİ Parti İlçe Başkanlığı’na giderek, partiye üye oldu. Türkiye KamuSen, saldırıya maruz kaldıkları ve tehdit edildikleri iddiasıyla MHP yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu dilekçesinde, ülkü ocaklarından gelen bir grubun da Koncuk’u makamında tehdit ettiği belirtilmişti. l ANKARA / Cumhuriyet bahçeli’den ege denizi tepkisi Çipras’a Kurtuluş Savaşı göndermesi AB’nin Ege Denizi ile ilgili ve Ege Denizi’ndeki faaliyetleaçıklamalarına MHP lide rini kınayan açıklaması bir defa ri Devlet Bahçeli’den sert tep skandaldır. Akdeniz’i de Rum, ki geldi. “AB’nin kınama mesa İsrail ve küresel enerji şirketle jının Türkiye için yok hükmün rine tescil etmek için kırk de de olduğunu” vurgulayan Bah reden su getiren çürük AB zih çeli, “AB’nin nazını, kaprisi niyeti, Lozan’dan kaynaklanan ni çekecek ne sabrımız, haklarımızı gasp etme ne de tahammülümüz nin peşindedir.” kalmıştır. Bitecekse bi Bahçeli, Yunanistan ter, bu da dünyanın so Başbakanı Çipras’a da nu değildir” dedi. yüklendi. Bahçeli, “Bu Bahçeli, partisi zat, Türkiye’nin Ege’de nin grup toplantısında, sıcak temas yaratmak AB’nin Ege açıklaması istediğini yüzü kızarma na sert tepki gösteren Bahçeli, şunları kaydet Devlet Bahçeli dan dile getirmiş, sabrımızı test etmeye kal ti: “AB, süreci yılan hikâyesine kışmıştır. Ayağına kim kurşun dönmekle kalmayan, temelle sıkar bilemeyiz ama geçmiş rimizi dinamitlemeye kalkan te nereye ve kimlerin göğsü bir tuzağa bürünmüştür. Gel ne milli onurun, kurtuluş şuu diğimiz bu aşamada, bırakınız runun kurşun sıktığını dünya üyeliği, müzakere sürecinin bi âlem bilmekte, denizin dibi bu le sürüp sürmeyeceği belirsiz günkü boş konuşanların dede liğini muhafaza etmektedir. AB leriyle dolup taşmaktadır” de Konseyi’nin, ülkemizin Akdeniz di. l ANKARA / Cumhuriyet Teslim Olmayanlar Yenilmez Hazırlıklarını hızlandıran İktidar Bloku öyle anlaşılıyor ki, muhalefetin sesinin kısıldığı, medyanın susturulduğu bir Türkiye istiyor. Bunun için elindeki iki aracı, yöntemi kullanmakta kararlı görünüyor. Birincisi, seçimler öncesinde her türlü yasal ve meşru itirazı önlemek, Olağanüstü Hal gerekçesiyle yasal ve meşru olmayan yöntemlerle, sertlikle kırmaktır. HHH Meşru ve yasal değildir dedik, çünkü uygulamalar OHAL’in ilan ediliş gerekçesine aykırıdır; ayrıca Meclis’ten gece çıkartılan seçimlerle ilgili yeni hükümler de OHAL koruması altında uygulanmak isteniyor. Öyleyse muhalefet OHAL’in kaldırılması talebini ısrarla, yığınsal bir şekilde savunmalı, bu yazının ana fikridir asla “başaramayız” dememelidir. HHH Sessizliği sağlamanın hızla uygulanmaya çalışılan ikinci yöntemi, medyayı tümüyle havuza bağlamak, geriye kalanları da baskıyla susturmaktır. İktidar Bloku bu amaçla elindeki yasadışı olanakları kullanmakta kararsız kalmayacak, bir ihtimal zamana yayacak, doğrudan yasaklamak yerine sıkıştırma yöntemlerine ağırlık verecektir. HHH Bu yöntemlerin kapısı, Doğan Grubu’nun, baskıyla olduğu apaçık ortada olan, satışı ile açılmıştır. Doğan Grubu’nu nasıl ödeyeceği meraka değer bir bedel karşılığı satın alan Demirören Grubu’nun ele geçirdiği basım ve dağıtım şirketlerini muhalif medya üzerinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallayacağı, bu uğursuz kılıcı belki hızla indirebileceği hesaplanmalıdır. HHH Önceki yazıda, “patrondur satar, biz işimize bakalım” demiştik. İktidar Bloku her gün işleri zorlaştırıyor ama aynı zamanda yeni olanaklar da yaratıyor, yaratıcılığı kışkırtıyor. Gerçeklerin peşindeki medya hiç zaman yitirmeden yaklaşan tehlikeye, tehditlere karşı hızla örgütlenebilir; güçlerini birleştirebilir; dayanışmanın yollarını arayabilir; gerçekleri yaymanın henüz gündeme gelmemiş yöntemlerine başvurabilir. HHH Bu olanaklar arasında sosyal medyanın aktif kullanımı kuşkusuz ilk akla gelen oluyor. Ne var ki, İktidar Bloku RTÜK’ün yetkilerini internet sitelerini de kapsayacak şekilde genişletmiştir. Twitter vb. olanakları ise tereddüt etmeden yasaklayacaklarını, VPN gibi yasakları aşma yöntemlerini de bertaraf etmek için çalıştıklarını kendileri açıklıyorlar. HHH Durum böyleyse, muhalefet partilerinin, medyanın geniş bir iletişim ağı kurması öncelikli çıkış yolu olacaktır. Gazetelerin ayakta kalmayı, yasadışılıklarla her türü yöntemle savaşan sosyal medya unsurlarının yine güç birliği ve dayanışma ile olup biteni, gerçekleri, haberi yaymayı, sandıkları gibi kolayca engellenemeyecek VPN benzeri medya olanaklarını eklemeyi başarması gerekiyor. HHH Böyle zamanlarda baskının amacına ulaşamadığı çok görülmüştür. Kimi zaman “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak” muktedirler için bir kader olabiliyor. Ama hepsinden önce atılan ve atılacak olan yasadışı her adımın karşısına örgütlü ve yığınsal bir şekilde çıkmak, “nasılsa bildiklerini okuyorlar” dememek, demokratik direnişin temel ilkesi olmalıdır. HHH İktidar Bloku seçimleri yitireceğini biliyor. Artan baskının nedeni budur. Önce bu yasadışılıklara boyun eğmemek, her aşamada savaşmak, Blok’un telaşının nedenini açıklamak, “yensek de iktidarı vermezler” diyen, yılgınlığa kapılanlara boyun eğmemenin hem bir erdem, hem etkili bir yöntemi olduğunu bıkmadan anlatmak gerekiyor. HHH Örnek istiyorsanız, Hürriyet satılsa da özgürlüğünü kimseye vermek niyetinde olmadığını, boyun eğmeyeceğini, Havuz Medyası’na girmeyeceğini gösteren gencecik yazara, Melis’e, Melis Alphan’a bakılabilir. İYİ PARTİ LİDERİ AKŞENER: Saray’a kapandınız saltanata düştünüz! İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, haftalık olağan basın toplantısında, Erdoğan’ın ÖSO’ya yönelik övgü dolu sözlerine tepki gösterdi. Akşener şunları söyledi: “ÖSO olmasaydı kahraman ordumuz Afrin’i alamayacak mıydı? Siz ne demek istiyorsunuz? AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, saat başı televizyonlara çıkıp yapıp ettiklerini anlatıp duruyor. Aynı sözleri dinlemekten milleti bıktırdınız. Saray’a kapandınız, saltanata düştünüz. Millet ne yiyor, ne içiyor düşündüğünüz yok. Harun olacağız dediniz, Karun oldunuz.” l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle