19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 28 Mart 2018 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 3 TOZ BULUTU TOKAT’TA Toz taşınımı, dün Tokat’ı toz bulutlarının altında bıraktı. Kuzey Afrika kaynaklı sarı toz, görüş mesafesini de olumsuz etkiledi. Halkın sesi 190/1 0 0 260/1 2 0 160/1 1 0 60/2 0 TARİHTE BUGÜN 210/1 1 0 240/1 3 0 1868: Rus yazar Maksim 130/9 0 180/7 0 200/6 0 160/3 0 190/6 0 220/1 2 0 230/9 0 70/3 0 20/ 1 1 0 130/6 0 210/7 0 70/5 0 160/5 0 100/4 0 Gorki’nin doğum günü. 1934: Çok kısa boylu olan Avusturya Başbakanı Engelbert Dollfuss, boyuyla ilgili fıkra ve şakaları yasakladı. Dollfuss’a “Viyana’nın küçük Napolyon’u” 240/8 0 220/1 2 0 deniyordu. kısıldı Çılgın proje Kanal İstanbul’un tek ÇED toplantısı olağanüstü güvenlik eşliğinde dar bir salonda yapıldı. Polis tepki gösterenlerin ağzını kapattı Kanal İstanbul’un Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinde halkın katılım top lantısı tartışmalar eşliğinde yapıl dı. Toplantıya gelen yurttaşlar 45 ki lometreyi kapsayan Kanal İstanbul projesi için tek bir top lantı yapılmasına ve ayrıca salonun da kü çük olmasına itiraz et ti. Polis toplantı sırasın da projeye tepki göste HAZAL OCAK ren bazı yurttaşların ağzını kapattı, bazılarını ise dışarı çıkardı. İçeri girmek isteyen çok sayıda yurttaş ise kapıda kaldı. Bir yurttaş sunumun ardından söz alarak “Bu projede insa na dair ne var” diye sordu. 4 ilçeden geçiyor 2011 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın proje’ olarak açıkladığı Kanal İstanbul projesinin ÇED süreci 27 Şubat’ta başlatıldı. Kanal, Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçiyor. Küçükçekmece Gölü’nden başlayarak, Sazlıdere Barajı Havzası boyunca devam edip Sazlıbosna köyünü geçen kanal Dursunköy’ün doğusuna ulaşacak; Baklalı Köyü’nü geçtikten sonra da Terkos Gölü’nün doğusunda Karadeniz’e ulaşacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan duyuruda Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nce yapılması planlanan Kanal İstanbul (Kıyı Yapıları, Yat Limanları, Konteyner Limanları ve Lojistik Merkezle, Denizden Alan Kazanımı, Dip Taraması, Beton Santralları Dahil) projesi halkın katılım toplantısı dün 13.30’da Taşoluk Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’ndeki Arnavutköy Yeni Belediye Binası Kültür Merkezi Toplantı Salonu’nda yapıldı. ‘Arazimizi gasp ediyor’ Toplantı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED İzleme ve Değerlendirme Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Tanas’ın toplantının hukuka uygun yapıldığını anlatmasıyla başladı. Buna itiraz eden HDP Ekoloji Komisyonu üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, “Kanal İstanbul tüm İstanbul’u ilgilendiriyor. 15 milyonu buraya sığdıramazsınız. Toplantı usule ve hukuka aykırıdır” diyerek salonu terk etti. Proje yetkilileri proje sürecini anlatan bir sunum yapmasının ardından yurttaşların sorularına geçildi. Bir yurttaş “Arnavutköy Yeniköy’den katılıyorum. 2 saatlik sunumdan köylüler olarak hiçbir şey anlamadık. Kanal bize ait olan 50 bin metrekare yeri gasp ediyor. Haklarımız ne olacak? Bunları duymak is ÇED yetkilisine itiraz eden HDP Ekoloji Komisyonu üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, “15 milyonu buraya sığdıramazsınız. Toplantı usule ve hukuka aykırı” diyerek salonu terk etti. Prof. Beyza Üstün ‘PROJEDE İnsana dair ne var?’ “İnsana dair bu projede ne var” diye soran Mustafa Ural özetle şöyle konuştu: “Bir yurttaş da halkın katılımı toplantısıysa muhtarlar nerede? Muhtarlar kapıda, muhtarlar içeri alınmadı. Keşke daha büyük bir salonda insanları toplasaydınız da insanlar size rahatlıkla sorabilseydi sorularını. Halkı bilgilendirme diyerek halkı değil, belediye personelini bilgilendiriyor sunuz. Sıkıntı burada.” Tanas ise özetle şöyle devam et ti: “Şimdi Mustafa Bey takdir eder siniz ki 45 kilometre bandında bir projeden bahsediyoruz. Bu toplantının yapılacağı gazetelerden de internet sitemizden de duyuruldu. Hiç kimseye zorla buyurun gelin diyemeyiz. Takdir edersiniz ki bu salonun da bir kapasitesi var Mustafa Bey. Ne yapabi liriz, yapabilecek bir şey var mı? Herkesin görüşlerini bakanlığa iletebilirim.” İstanbul Kent Savunması adına salonun girişinde basın açıklaması yapan Deniz Özgür, “İstanbul’u risk altına sokan bir projedir. Bu yüzden burada yapılan bir ÇED’le proje meşrulaştırılamaz. İnsanların da içeri alınmaması toplantının nasıl fiyasko olduğunu göstermektedir” dedi. tiyoruz. Hayvancılık yapan insanlar olarak bizim durumumuz ne olacak” diye sordu. Tanas ise “Arkadaşlar biz henüz bu projenin yolun başındayız. Bu haritada gördüğünüz haritadaki koridorda nerenin kanal içinde kalacağı nerenin kalmayacağı belli değil. Kesin olmadığı için henüz bu bilgilere yer verilmedi. Arkadaşlar burada konuşulan her şey not alınıyor. Yapılması gereken ne varsa yapılacaktır. Kimsenin mağdur olacağını düşünmüyorum. Sonuçta bu ülke için, ülke halkı için yapılan bir proje” diye yanıt verdi. l İSTANBUL Çevik kuvvet eşliğinde TOPLANTI Salona girişte arama yapan polis ve güvenlik görevlileri içeriye döviz ya da pankart sokmadı. Erken saatler itibarıyla dolan salonda polis ve yurttaşlar arasında yer yer tartışmalar yaşandı. Salona giren yurttaşların da salondan çıkışına izin verilmedi. Toplantıyı izlemek isteyen çok sayıda yurttaş ise kapıda kaldı. Kültür merkezinin giriş kapılarının çevik kuvvet tarafından kapatılması ve girişte TOMA’nın yer alması tepki çekti. MgöEzBd: eKnangteinçlierirni OZAN ÇEPNİ Okul kantinlerini ihalelerle özel şirketlere devreden Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kantinlerde çocukların sağlıklarını tehlikeye sokabilecek gıdalar bulunduğunu itiraf etti. Satışı uygun olmayan ürünlerin kantinlerde bulunmasına izin verilmemesini isteyen bakanlık, denetimlerin artırılması ve gerekli cezaların uygulanması talimatı verdi. MEB, ihalelerle devrettiği kantinlerde çocukların sağlığını korumak için çare arıyor. Okullarda gerçekleştirilen denetimler ve bakanlığa iletilen şikâyetleri değerlendiren bakanlık, okulların kantinlerinde genelgelerle yasaklanan ve satışı uygun olmayan ürünlerin bulundurulduğunu tespit etti. MEB Teftiş Kurulu Daire Başkanlığı tarafından yapılan değerlendirmenin ardından il milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıyla bütün resmi ve özel okulların kantinlerinde denetim yapılması talimatı veril di. Bakanlık okul kantinlerinde yapılan denetimlerde çocuklara zarar verebilecek çikolata, şekerleme, şeker türleri, aromalı içecekler, gofret gibi gıdaların bulundurulduğunu tespit etti. Satışa uygunluk denetimi Bu doğrultuda denetimlerin artırılmasını isteyen bakanlık, “Okul Kantinlerinde Satılacak Gıdalar ve Eğitim Kurumlarındaki Gıda İşletmelerinin Hijyen Yönünden Denetlenmesi” genelgesini hatırlattı. Bakanlık genelge kapsamında denetimler gerçekleştirilmesini, kontrol ve denetim formuna göre kantinlerin gıda güvenilirliği, hijyen, depolama, servis ve satış gibi konular ve 80 ayrı başlıkta “uygun”, “uygun değil” değerlendirmesine tabi tutulmasını istedi. Bakanlık Okul Sağlığı Bilim Kurulu kararları doğrultusunsa satışı uygun bulunmayan gıdaların tespiti durumunda ise derhal yasal işlem başlatılması talimatını verdi. l ANKARA Mimarlar Odası: At koşturulacak alan değil Danıştay Saraçoğlu’nda yürütmeyi durdurdu Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi ve kentsel sit alanı olan Saraçoğlu Mahallesi’nin Emlak GYO’ya devredilmesinin yürütmesi durduruldu. Yargı sürecini başlatan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Saraçoğlu Mahallesi artık birilerinin at koşturacağı bir alan değil” dedi. Danıştay 10. Dairesi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından açılan dava sonucunda Cumhuriyetin ilk toplu konut projesi ve kentsel sit alanı olan Saraçoğlu Mahallesi’nin Emlak GYO’ya devretmesini durdurdu. Yaşanan süreci yakından takip eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan şube başkanı Tezcan Karakuş Candan, GYO’nun bir yetkisinin kalmadığını belirterek şunları söyledi: “Cumhuriyetin ilk toplu konut alanı Saraçoğlu Mahallesi artık birilerinin at koşturacağı bir alan değil. Ka rarı iadeli taahhütlü olarak kendilerine gönderdik. Saraçoğlu Mahallesi’nde hemen KANİP yapıldı, ardından Koruma Kurulu’na gönderildi sonrasında ise askıya çıkarıldı. Askı süresi ve itirazlar tamamlanmadan plan onaylanmış gibi satışa çıkarılmasının arkasında yatan nedenin arkalarından at koşturuyormuş gibi hızlı hareket etmelerinin nedeninin, bizim bilmediğimiz Danıştay 10. Daire kararı olduğu çok açık. Gerekçeli karar yazılana kadar UYAP’a konulmuyor. Bugün itibarıyla bizim UYAP’tan gördüğümüz noktada Saraçoğlu Mahallesi Emlak GYO’nun ekonomiye kazandırılması için arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı işinin peşine düşmüştür. Emlak GYO’ya geçmiş olsun. Konut alanına dair 1994 yılından bu yana her türlü rant girişimini durdurma süreci içinde ve kararlığında olan Mimarlar Odası’nın hukuksal mücadelesi ile durdurulmuş olmasından gurur duyuyoruz.” l ANKARA/Cumhuriyet ‘Demokrasi’yi kurtarmak Haber sitesi Duvar’dan Serkan Alan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen ay ne kadar konuştuğunu hesaplamış. Partisinin 11 il ve 3 ilçe toplantısının yanı sıra 13 başka etkinlikle beraber toplam 26 defa mikrofon başına geçen cumhurbaşkanı 1300 dakika yani 22 saat konuşmuş. Bir ay boyunca 26 defa halka seslendiğine göre, konuşma ve seyahat süreleri de hesaba katılırsa sayın Erdoğan’ın geçen ay konuşmak dışında pek bir şey yapmaya fırsatı kalmadığı anlaşılıyor. Buna Binali Yıldırım başta olmak üzere diğer AKP’lilerin konuşmalarını da eklersek AKP’liler mikrofon başındayken devleti kim yönetiyor sorusu akla gelmiyor değil. Bütün bu konuşmalar, neredeyse bütün televizyon kanallarında canlı yayımlanıyor. Daha sonra haber programlarında tekrarlanıyor ve tartışma programlarında da bunlar üzerine konuşuluyor. Muhalefetin herhangi bir sözünün duyulabilmesi çoğu zaman sayın Erdoğan ya da başka bir AKP’linin o sözü eleştirmesine bağlı. Bir vakittir hayli sinmiş olan Doğan Medya grubunun iktidar yanlısı bir sermaye grubuna satılmasıyla medyanın yaklaşık yüzde 90’ı iktidarın sesi pozisyonuna geçmiş durumda. The Economist’in Türkiye temsilcisi Piotr Zalewski’nin Twitter’da hatırlattığı üzere, dün itibarıyla sayın Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uzun iktidarda olan siyasetçisi unvanını da kazandı. Atatürk Türkiye’yi 5 bin 491 gün yönetmişti, bugünkü cumhurbaşkanı ise dün iktidardaki 5 bin 492. gününü kutladı. Medyadaki bu abluka devam ederse 10 bin gününü kutlamasının önünde de pek engel yok. İktidara teslim olmayan yayın kuruluşlarının başına gelenler ortada. Reklam veren reklam vermeye korkar, dava üzerine dava açılır. Cumhuriyet örneğinde görüldüğü gibi yazarları, yöneticileri hapsi boylar. Demokrasinin işlemesinin koşullarından biri özgür medyanın varlığı. Habere erişemeyen, bilgilenemeyen seçmenin iradesi de sağlıklı bir şekilde şekillenemez. Sağlıklı şekillenmeyen irade ise yaptığı tercihlerle kendilerinden sonraki kuşakların geleceklerini karartır. Doğan Medya’nın haber ajansı ve dağıtım şirketinin satışı, az sayıdaki özgür medya kuruluşlarının daha da boğulabileceği bir ortama yol açacak. The Guardian gazetesi bir yılda 15 binden 200 bin aboneye çıktı. Satış gelirleri reklam gelirlerini aştı. Hayatta kalabildi. Bu sayede de mesela Facebook skandalını ortaya çıkartabildi. İktidardan yana olmayan seçmen sayısı en az iktidardan yana olanlar kadar çoktur. Yapılması gereken basittir. Her gün saatlerce ve sadece sayın Erdoğan ve onun atadığı siyasetçileri izleyip dinleyip okumak istemiyorsanız geç olmadan, henüz teslim olmamış yayın organlarına abone olun. Halkın bağımsız medyaya, bağımsız medyanın da halka ihtiyacı var. Demokrasinin de her ikisine. Eski hâkimin eşi intihar etti İstanbul Başakşehir’de KHK ile ihraç edilen eski hâkimin eşi, öğretmen Adalet Betül Çağdır önceki gün 9. kattaki evininin balkonundan atlayarak intihar etti. Hak ve Adalet Platformu Sözcüsü Ömer Faruk Gergerlioğlu sosyal medya hesabından , “Yeter! Bir KHK’li eşi intiharı daha. Bu kadar köşeye sıkıştırmayın insanları!.. Bu kaçıncı KHK intiharı?” ifadelerini kullandı. Gazetemize bilgi veren Gergerlioğlu, “Son 10 günde iki kere intihar girişiminde bulunmuş. Dün de sabah kahvaltı hazırlarken camdan aşağı atlamış. 14 yaşındaki oğlu da evdeymiş. Çok acı bir durum. Bu ay 3 KHK’li insan intihar etti. Çok acı olaylar. KHK zulmünü yaşayanlar bunu biliyor. Çok kişi depresyonda. Bu tür haberleri duyuncada sarsılıyorlar. İntihar eden arkadaşımızın eşinin nerede olduğu bilinmiyormuş. Bir iki polis kadının evine gelmiş, ‘eşin FETÖ’cüymüş, sen de atılırsın’ gibi ifadeler kullanmış” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet O sürücü serbest Antalya’da, 25 Kasım 2017’de babaannesi Gülşen Ekinak(63) ile gezmeye çıkan Özgü İzem Ahırlı’ya Özgü İzlem Ahırlı (8) alkollü araç kullandığı sırada çarpıp ölü müne neden olmaktan tutuklanan İlhami Ya vuz (37), Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hâkim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti, zanlının adli kontrol şartıyla serbest bırakılma sına karar verip duruşmayı erteledi. Ferhat ve Semra Ahırlı çiftinin, 10 yıl çocuk sahibi olama dıkları, 8 yıl önce tüp bebek tedavisi ile Özgü İzem’i dünyaya getirdikleri öğrenildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle