19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 28 Mart 2018 ‘KABA DEĞİL FRANSIZIM’ Kanada’da diğer çalışanlara karşı “kavgacı ve kaba” olduğu gerekçesiyle kovulan garson kendini “Kaba olmadığını, Fransız olduğunu”, bu tavrın da “Fransız kültüründe olduğunu” söyleyerek savundu. Garson Guillaume Rey, işten çıkarılmasıyla ilgili olarak eski işverenini ve şirketini Britanya Kolumbiyası İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikâyet etti. Rey, Fransız kültürünün “daha dobra ve açık sözlü olduğunu” söylüyor. l BBC Türkçe EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY / ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Nükleer santralın İnceburun mevkiindeki alana kurulması planlanıyor. SİNOP NÜKLEER SANTRALI s1y4au15htaafucstıab k o l Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Şube Başkanı Mehmet Özdağ, Sinop’ta kurulması planlanan nükleer güç santralı için 1415 futbol sahası büyüklüğünde alanın tahsis edildiğini söyledi. Özdağ, santralın 4 ünitesinde Karadeniz’den günde 28 milyon metreküp su çekildikten sonra, soğutma suyu olarak kullanılıp yeniden denize deşarj edileceğini belirterek “Türkiye’nin günlük içme suyu miktarı yaklaşık 16 milyon metreküp. Bu santralın Karadeniz’de cansızlaştıracağı, öldüreceği su miktarı günde 28 milyon metreküp. Maalesef çok vahim bir durum” dedi. Santralın inşaatı için 33 milyon metreküplük bir hafriyat ortaya çıkacağını söyleyen Özdağ, “Biz merak ettik bu neye denk geliyor diye. İki şeritli, her bir şeridi 15 metre genişliğinde olan ve dolgusu 2 metre derinliğinde olan 550 kilometrelik bir bölünmüş yolun dolgu miktarına eşit. Yani Samsun’dan neredeyse Bolu’ya kadar bölünmüş yol yapımı düşünün, bu yol esnasında çıkacak hafriyat, nükleer santral sahasında gerçek leştirilecek. Nükleer güç santralının inşaat alanından itibaren bölgeye 6 kilometre uzaklıkta Hamsilos Doğal Park Alanı, 5 kilometre uzaklıkta Bozburun Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, 7 kilometre uzaklıkta Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı, 15 kilometre uzaklıkta Sinop kent merkezi bulunuyor. Bu kadar yoğun hafriyatın sıkışacağı bu alandan sonra bu inşaat yapım aşaması minimum 10 yıl sürecek, Sinop ili ve çevresinin tüm doğal yaşam alanın biz geriye dönülemeyecek şekilde tahrip olacağı bu rapora bakarak söyleyebiliriz” diye konuştu. Bölgenin balık popülasyonunun yoğun olduğu bir bölge olduğunu ifade eden Mehmet Özdağ şunlara dikkat çekti: “Bu soğutma suyunun sıcaklığının raporda denildiği gibi yapılırsa, 1 ila 5 derece arasında fark ettirilerek Karadeniz’e salınması, buradaki doğal yaşamı tümden değiştirecek. Doğal ekosistemin değişimine, dönüşümüne sebep olacak. Raporda bu santralın işletmesi sırasında doğacak gaz, sıvı ve katı radyoaktif atıkların olacağı belirtiliyor.” l DHA Avustralyalı bilim insanları, saç telinden 50 bin kat daha ince ve biyolojik olarak çözülebilir bir maddeyi test etti. Bariyer, güneş ışığını yüzde 30’a kadar kesme özelliğine sahip. l AFP Mercanlara güneşlik Avustralya’nın kuzeydoğu sahillerinde birçok deniz canlısına evsahipliği yapan Büyük Set Resifi’nde mercanların beyazlamasını engellemeye çalışan araştırmacılar “güneşlik” fikri üzerinde çalışıyor. Rengârenk mercanlarının güzelliği ile tüm dünyayı büyüleyen, geniş biyoçeşitliği ile birçok canlıyı barındıran, 1981 yıIsınmış deniz suyu mercanların beyazlamasına neden oluyor. lında UNESCO Dünya Mirası listesine alınan Büyük Set Resifi, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Ancak iklim değişikliğine bağlı olarak su sıcaklığının ısınması mercanların beyazlayarak ölmesine neden oluyor. Avustralya Deniz Bilimi Enstitüsü’nden araştırmacılar tarafından kalsiyum karbonattan yapılan “güneşliğin” testlerde bariyerleri koruduğunun görüldüğü belirtildi. Büyük Set Resifi Vakfı’ndan Anna Marsden, güneşliğin “etkili bir koru ma sağladığını” söyledi. Gelişmeleri heyecan verici olarak nitelendiren ve projeye farklı disiplinlerden araştırmacıların katkı sağladığını belirten Marsden, “Kimya mühendisleri ve polimer bilimi uzmanlarının bir arada çalıştığını” aktardı. l Dış Haberler ‘Trump seçildiği için konuştum’ TRİLYONLARI BULABİLİR ABD’de tüketici haklarını ko rumakla görevli, Federal Ticaret Komisyonu, başlattığı soruşturma ile Facebook’u mercek altına aldı. Komisyon, 50 milyon kullanıcının kişisel bilgilerinin nasıl olup da siyasi danışmanlık şirketlerinin eline geçtiğini araştıracak. Facebook, 2011 yılında Federal Ticaret Komisyonu ile imzalanan bir mutabakatla, ihlal başına 40 bin dolar ödemeyi kabul etmişti. Buna göre Facebook 50 milyonu bulan kullanıcı sayısı nedeniyle trilyonlarca dolar ceza ödemek zorunda kalabilir. Her Sosyal medya devi Facebook’un 50 milyon kullanıcısının kişisel bilgilerinin 2016 yılındaki ABD Başkanlık seçimlerini manipüle etmek üzere kullanıldığını ihbar eden Christopher Wylie, Donald Trump başkan seçildiği için konuşmaya karar verdiğini açıkladı. Dün Londra’da mahkemeye çıkan Wylie “Konuşma nedenimin tamamen Donald Trump olduğunu söyleyemem; ancak, Trump’ın başkan seçilmesi, bu veri konusunun daha da büyük bir etkisi olabileceğini orta ya koyuyor. Askeri tarzdaki bu veri operasyonlarının, demokratik süreçlere katkı sağlayacağını düşünmüyorum” dedi. Facebook kurucu ve CEO’su Mark Zuckerberg ise skandala ilişkin Britanya parlamentosunun sorularını şahsen yanıtlamayacağını açıkladı. Telegraph’daki habere göre Dijital, Kültür, Medya ve Spor Komitesi Başkanı Damian Collins’in yönelttiği sorularla ilgili Zuckerberg iki üst düzey yöneticisini gönderecek. l Dış Haberler Christopher Wylie tıklama bir ayak izi Facebook’la ilgili uyaran uzmanlar ücretsiz bir ürün kullandığınızda aslında kendinizin ürün haline dönüşeceğinizi unutmayın diyor DOĞAN ERGÜN Yaklaşık 50 milyon Facebook kullanıcısının bilgilerinin ABD seçimlerini manipüle etmek üzere kullanıldığının ortaya çıkması üzerine patlak veren skandal büyüyor. İsveç’te Halmstad Üniversitesi Akıllı Sistemler Araştırmaları Merkezi’nde “veri madenciliği” üzerine araştırmalarını sürdüren Bilgisayar Mühendisi Ece Çalıkuş ve daha önce Türkiye’de seçim güvenliği çalışmalarına katılmış yüksek bilgisayar mühendisi Cüneyt Göksu ile Facebook skandalı üzerine konuştuk. Anketlere dikkat n Yaklaşık 50 milyon Facebook kullanıcısının kişisel bilgilerinin seçim analizi yapan bir şirketin eline geçtiğini biliyoruz. Peki, bu nasıl oldu? Ece Çalıkuş: 2013 yılında Cambridge Üniversitesi’nden Aleksandr Kogan isimli bir araştırmacı Facebook üzerinde bir “quiz” uygulaması hazırlayarak veri toplamaya başlıyor. Uyguladığı yöntem Facebook’ta çok sık gördüğümüz “Hangi La Casa de Papel Karakterisin” benzeri testlerden çok da farklı değil. Cüneyt Göksu: Yaklaşık 200 bin kullanıcı bu uygulamanın profillerine ve arkadaşlarının verilerine erişimine izin veriyor. Uygulamayı yükleyenlere 34 USD civarında para da veriliyor. 800 bin dolar tutarındaki para Cambridge Analytica (CA) tarafından ödeniyor ve şirket bilgilere sahip oluyor. Dolayısıyla basit bir quiz ile yaklaşık 50 milyon kişinin verilerine erişilebiliyor. Kara propaganda Ece Çalıkuş: Her ne kadar Facebook arkadaşlarının bilgilerini paylaşma özelliğini 2014 yılında kaldırmış olsa da böyle uygulamalarla kişisel verilere erişmek mümkün. Şirket elindeki verileri 2016 ABD seçim kampanyasında kullanarak seçimleri manipüle etmekle suçlanıyor. Bu da şöyle oluyor: Sizin seyahat alışkanlıklarınızı, günde kaç adım attığınızı ve moda zevkinizi öğrenerek size ayakkabı reklamı sunan bir modelin, benzer şekilde sizin siyasi paylaşımlarınızı, sınıfsal ve ekonomik davranışlarınızı öğrenerek de seçim reklamı sunması mümkün. Hatta bırakın seçim reklamını, bu şekilde yalan haber yayması ve kara propaganda yürütmesi de mümkün. n Yalan haber yayma veya kara propaganda nasıl olabilir? İzinlere dikkat Ece Çalıkuş Cüneyt Göksu n Kişisel bilgilerin şirketlerin eline geçmesinden korunmak için ne yapmak gerekir? Ece Çalıkuş: En basitinden tüm Facebook kullanıcılarına uygulamalara verdiği izinler konusunda dikkatli olmalarını öneriyorum. Unutmayın ki Facebook’ta gezinirken tek bir tık ile izin verdiğiniz o uygulamaların sizin kişisel verilerinizi ne amaçla kullandığını takip etmeniz mümkün değil. Bunun yanı sıra sosyal medya platformlarından edindiğiniz bilgilerin güvenilirliğini sorgulayın. Kişisel verilerinizi suiistimal ettiğini düşündüğünüz uygulama veya hesapları da mutlaka şikâyet edin. Cüneyt Göksu: Ücretsiz bir ürün kullandığınızda aslında kendinizin ürün haline dönüşeceğinizi unutmayın. Sosyal medya profillerinizde başkalarının görmesini istemediğiniz hiçbir şeyi, size ne kadar güvenli bir platform sunulursa sunulsun, paylaşmayın. Mark Zuckerberg Ece Çalıkuş: Diyelim ki hedeflediğin mikro grup bireysel silahlanma karşıtı. Bu kişilerin Facebook sayfasında karalamak istenilen adayın silah tutan sahte fotoğrafı yayımlanabilir. Reklam platformu n Bu tür bir bilgi paylaşımı ilk kez mi yaşanıyor? Ece Çalıkuş: Daha önce bu büyüklükte kişisel verinin istismar edildiği basına yansımamış olsa da bu ne ilk ne de son. CA’nın seçimler için uygulamakla suçlandığı “hedefli pazarlama” (targeted marketing, ad targeting) aslında Facebook’un en temel özelliği, iş modeli ve açıkçası varoluş sebebi. Facebook sizin hakkınızda birçok şeyi biliyor. Aslında bu bilgiler bizden zorla alınan bilgiler değil, gönüllü olarak paylaştıklarımız. Facebook bu bilgileri kullanarak şirketlere “akıllı pazarlama” yürütebilme ortamı sağlıyor. İşte Facebook’un en çok para kazandığı yer de tam olarak bu. Facebook’u ileri seviyede kullanıcı modelleme yapabilen büyük bir reklam platformu olarak düşünebiliriz. Günlük davranışlarınızdan, uzun vadeli tercihlerinize, duygu du rumunuzdan, siyasi ter cihlerinize kadar pek çok şeyin modellenebildiği bir platformdan bahsediyoruz. Dolayısıyla benzer taktiklerin seçim kampanyalarında kullanılmadığını düşünmek oldukça naif olur. Her ne kadar 3. parti uygulamaların verileri satma ‘Tdwuvirtauthemirm’lda’ar sı Facebook’un politi kalarına aykırı olsa da, bu konuda denetim cid di anlamda zayıf. Her gün çok sayıda uygulama belirip bir süre platformda yer alıp daha sonra kayboluyor. Bu esnada topladığı verileri pazarlama şirketlerine satıp satmadıklarını kontrol etmek mümkün değil. Facebook’un tek yaptırımı uygulamayı marketten kaldırmak. Ancak bu tür firmaların isim değiştirerek veya veri broker firmaları yoluyla Facebook’un pazarlama partneri olduğu örnekler dahi var. Benzer şekilde CA’nın başka bir şirket tarafından satın alınıp gelecek seçimlerde Facebook üzerinden kampanya yürütmesi önünde de bir engel olmadığı gibi. Tabii Facebook, denetim politikası konusunda değişiklik yapmazsa... n Facebook bu konuda tek mi? Ece Çalıkuş: Elbette hayır. Veri toplama ve manipülasyon bakımından Twitter’da da durumlar çok vahim. Twitter’da veri hasadı (data harvesting) çok daha kolay çünkü çok sayıda kullanıcının profili zaten açık (public). Üstelik kullanıcılar arasındaki etkileşimleri analiz ederek o ağ üzerindeki etkisi en yüksek kullanıcıları (influencer) da tespit etmek mümkün. Bu kullanıcılar kullanılarak da bilginin çok daha hızlı yayılması sağlanabilir. BÜYÜK SET RESİFİ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle