19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 1 Mart 2018 haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 9 Şubatta 5 gazeteci daha tutuklandı Barış Yarkadaş ‘Basına Yönelik Hak İhlalleri Raporu’na göre hâkim karşısına çıkan 120 gazeteciden 13’ü hapis cezası aldı ‘Basına Yönelik Hak İhlalleri Raporu’na göre şubat ayında, 24 gazeteci gözaltına alındı. 5 gazeteci tutuklandı. 13 gazeteci ise hapis cezasına çarptırıldı. CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, hazırladığı raporu Slovakya’da kara para trafiğini araştırırken katledilen gaze teci Jan Kuciak ile sevgilisi Martina Kusnirova’ya ithaf etti. Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Yarkadaş, iktidarın beş haber sitesine erişim engeli, bir habere ise yayın yasağı koydurttuğunu belirtti. Bir tiyatro oyununun yasaklandığını, bir TV kanalına ise para cezası verildiğini belirten Yarkadaş, “Beş program ise yayın durdurma cezası aldı. Çalışan toplam 120 kişi hâkim karşısına çıktı. Yargılananların içinde muhabir de var, gazete dağıtıcısı da... İktidar, eli muhalif gazeteye değen ya da gazete için emek veren hiç kimseyi affetmiyor” diye konuştu. Yarkadaş’ın raporuna göre, şubat ayında gazetecilerin yazdığı beş ki tap cezaevlerine alınmadı. “Demir parmaklıkları ve tel örgüleri aşamadılar” dediği kitapları, zincirlenmiş bir şekilde gazetecilere gösteren Yarkadaş, gazeteci İsmail Saymaz, Ahmet Altan ve Nurcan Baysal’ın kitaplarının cezaevleri yönetimleri tarafından keyfi bir şekilde içeriye alınmadığını belirtti. l İSTANBUL/Cumhuriyet ‘İşkence’ uyarısı Birleşmiş Milletler İşkence Özel Raportörü Nils Melzer, Türkiye’de işkence iddialarındaki artış nedeniyle kaygılı olduklarını açıkladı Türkiye’de gözaltında işkence yapıldığı iddiaları Birleşmiş Milletler’in (BM) de gündemine girdi. BM’nin İşkence Özel Raportö rü Nils Melzer, Aralık 2016’da kurum temsilcileri tarafından Türkiye’ye yaptıkları ziyaret ten bu yana işkence iddiala rındaki artış nedeniyle kay gılı olduklarını açıkladı. Mel zer, FETÖ soruşturması kap samında gözaltına alınan ki şiler ile PKK’yle bağlantılı ol dukları şüphesiyle gözaltına alınanlara yönelik sert sorgu lama yöntemleri kullanıldığı konusunda iddialar bulundu ğuna dikkat çekti. Gözaltındakilerin kaba ve şiddetli da yak, elektrik şoku, buzlu suya maruz kalma, uy kusuz bırak ma, tehdit, hakaret ve cinsel saldı rı gibi işken ce yöntem Nils Melzer lerine ma ruz kaldıklarına ilişkin rapor ların bulunduğunu söyleyen Melzer, Türkiye’nin işkenceye karşı ciddi bir önlem almadığı nı savundu. Raportöre göre id diaları araştıracak, failleri or taya çıkaracak ve hesap sora cak bir mekanizma oluşturul mazken, savcılar OHAL kap samında gerçekleştirilen ey lemler için cezasızlığı öngören KHK’leri gerekçe göstererek iddiaları incelemiyor veya ta kipsizlik veriyor. ‘Uluslararası suç’ “İşkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmama temel bir insani haktır, siyasi bir istikrasızlık olsa dahi geri alınamaz. Hiçbir istisna kabul edilemez. Hiçbir durum işkenceyi meşru kılamaz, haklı gösteremez” ifadelerini kullanan Melzer, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar gibi işkencenin de uluslararası bir suç olduğunu vurguladı. l Dış Haberler BM, gözaltındakilerin kaba ve şiddetli dayak, elektrik şoku, buzlu suya maruz kalma, uykusuz bırakma, tehdit, hakaret ve cinsel saldırı gibi işkence yöntemlerine maruz kaldıklarına ilişkin raporların bulunduğunu açıkladı. Gözaltında ölene göreve iade 15 Temmuz sonrasında ilaçları verilmeyen ve kalp krizi geçiren öğretmen Açıkkollu, ‘hainler mezarlığı’na defnedilmek istenmişti 15Temmuz darbe girişimi GRİHAT’tan Bülent Ceyhan’ın ha nin ardından görev berine göre, ka den uzaklaştırılan ve rar 7 Şubat 2018 13 gün kaldığı gözal tarihli Milli Eği tında yaşamını yiti tim Bakanlığı’nın ren öğretmen Gök E.2561776 sayı han Açıkkollu 1.5 lı öğretmeni olan yıllık soruşturma Açıkkollu’nun gö nın ardından göre Gökhan Açıkkollu reve iade kara ve iade edildi. Açık rı yazısıyla orta kollu, 15 Temmuz sonrası ya çıktı. Gökhan öğretme İstanbul’da oluşturulan ‘ha ni meslekten ihraç eden inler mezarlığı’na defnedil okul müdürü ilgili yazının mek istenmiş, Diyanet cena Açıkkollu’nun eşine tebliğ ze namazını kıldırmamıştı. edildiği öğrenildi. Gökhan öğretmenin İstanbul Ümraniye Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde defalarca darp edildiği öne sürülmüş, bu nedenle iki kez hastaneye kaldırılmıştı. Şeker ve panik atak hastası olan Açıkkollu koma halinde kaldırıldığı hastaneden yeniden emniyete götürülmüştü. İzin çıkmadığı gerekçesiyle ilaçlarını alması da engellenen Açıkkollu geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin ise Açıkollu’nun bakanlık tarafından suçsuz bulunduğu yönündeki haberleri yalanladı. Tekin, “Adı geçen öğretmenin FETÖ ile irtibatlı olduğu yönünde hukuki karineler Bakanlığımızda mevcuttur. Bakanlığımızca kişinin görevden uzaklaştırma tedbiri kararı kaldırılmıştır. Zorunlu bir idari işlemdir. İlgili öğretmen ‘suçsuz’ falan bulunmamıştır” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi CHP’Lİ MEHMET TÜM AKP, katliamın avukatı Adalet Bakanlığı, Sivas Katliamı davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesinin ardından Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruya karşı gönderdiği savunma metninde katliamı “olay” diye tanımlarken Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren CHP Balıkesir milletvekili Mehmet Tüm, “Bu şekilde utanç verici bir savunma yapılması, AKP’nin hâlâ Sivas katliamının avukatlığını yapmaya devam ettiğini göstermektedir. Adalet Bakanlığı’nın bu savunması, insanlığa karşı işlenmiş suça ortak olmaktır” dedi. Tüm, “Sivas Katliamı hangi gerekçeyle insanlığa karşı işlenmiş suç olarak kabul edilmemektedir? Bakanlığın savunmasında başvurucuların ‘tazminat almaları nedeniyle mağdur olmadığını’ belirtmesi, insani ve ahlaki değerlerle örtüşmekte midir” diye sordu. Bakanlık, katliamdan sağ kurtulanların “yaşam hakkı ihlali” iddiasını kanıtlamalarını isteyip istemediklerini soran Tüm, “Özellikle Alevi yurttaşlarımızın hassasiyetle yaklaştığı Sivas Katliamıyla neden hâlâ yüzleşilmemektedir” sorusunu da ekledi. KHK MAĞDURU Şahin yine gözaltına alındı Bir yılı aşkın süredir oturma eylemi yapan KHK mağduru Alev Şahin dün yine gözaltına alındı. Şahin 4 gün önce gözaltına alınmış bir gün tutulup ertesi gün serbest bırakılmıştı. Düzce Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde görevliyken yaklaşık bir yıl önce KHK ile ihraç edilen Alev Şahin’in başlattığı oturma eylemini sonlandırmak için gösteri, eylem ve yürüyüşlere ‘yasak’ getirmişti. Valiliğin kararını sosyal medyadan duyuran Şahin, yasağa rağmen eylemine devam edeceğini ifade etmişti. Dün “Vazgeçmeyeceğim” diyerek eylemini devam ettirmeye giden Şahin, “İşimi geri istiyorum dedim provokasyona, saldırıya uğradım. İşimi geri istiyorum dedim gözaltına alındım. İşimi geri istemekten nasıl vazgeçerim, bu kadar haksızlığa nasıl susarım, bu kadar zulmü nasıl kabul ederim? Vazgeçmeyeceğim! Bugün de saat 13:00’de alanımdayım” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet YURDATAPAN: Bunlar suçsa imzalarım Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim’in sözcüsü müzisyen Şanar Yurdatapan, sosyal medya paylaşımları nedeniyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Cizre ile ilgili bir haberi nedeniyle 10 ay hapis cezasına çarptırılan gazeteci Nurcan Baysal’ın suç sayılan sözlerinin altına imzasını atarak kendini savcıya ihbar etti. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapan Yurdatapan, söz konusu sözlerin suç sayılamayacağını, ama sayılıyorsa aynı suçu bilerek ve isteyerek paylaştığını, aynı cezaya çarptırılması gerektiğini belirtti. Yurdatapan fotokopi ile çoğalttığı Gergerlioğlu ve Baysal’ın metinlerini yoldan geçenlere dağıtarak tekrar yayımlama işlemini tamamladı. l İSTANBUL/Cumhuriyet AKİT TV Ahmet Keser’e jet iddianame Akit TV’de yayımlanan ‘Gün Başlıyor’ programını sunan Ahmet Keser hakkında, “Sivil öldürecek olsak Cihangir’den başlarız, Nişantaşı, Etiler... Değil mi? Bir sürü hain var. Türkiye Büyük Millet Meclisi var” ifadeleri nedeniyle Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırladı. Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Keser için 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar hapis istendi. RTÜK’ün dünkü toplantısında da AKİT TV’ye Keser’in yayındaki ifadeleri nedeniyle üç kez program durdurma ve reklam gelirlerinin yüzde 3’ü oranında idari para cezası kesildi. Akit TV’den “Keser konuşmalarının bahane edilerek kurumunun linç edilmesine meydan vermemek için görevinden ayrılmıştır” açıklaması yapıldı. Akit TV’de 12 Şubat’ta yayınlanan programda ise Ahmet Anapalı’nın Mustafa Kemal Atatürk için “Harekât ordusunda zurnanın son deliğiydi, gel gel git git yapan, bana su getir, sırtımı kaşı, bacağıma makyaj yap, masaj yap emirlerini uygulayan emir subayıydı” dediği de ortaya çıktı. l İSTANBUL/Cumhuriyet GRUP YORUM DAVASI Gültekin ve 4 kişiye tahliye Grup Yorum üyesi Özgür Gültekin’in aralarında bulunduğu 6 kişinin “Terör örgütüne üye olma” iddiasıyla yargılandığı davada gizli sanık ifadeleri tartışma yarattı. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Neslihan Albayrak, Meral Yıldırım getirilirken, Avusturya vatandaşı Özgür Gültekin ve Ali Sinan Çağlar, SEGBİS ile bağlandı. Davayı, Avusturya Konsolosluğu temsilcileri de izledi. SEGBİS’le ifade veren gizli tanık, 18 yaşındaki sanık Neslihan Albayrak’ı 2012 yılında işçi hareketinde gördüğünü söyledi. Albayrak ise o dönemde 12 yaşında olduğunu ve ilkokula gittiğini söyledi. Diğer gizli tanık ise sorulara ‘hatırlamıyorum’ yanıtını verdi. Kimlik tespitinin ardından savunma yapan tutuklu Özgür Gültekin, “Tanık önce beni tanımadı. 5 dakika sonra tanıdığını söyledi. İfadesinin ne kadar ciddiyetsiz olduğunu gördük. Bu yüzden 5 aydır tutukluyum. Bu keyfiyet ülkemizde adalet olmadığının somut örneğidir” diye konuştu. Özgür Gültekin’in de aralarında bulunduğu 5 kişi tahliye edildi. l ZEHRA ÖZDİLEK / İSTANBUL Şaşırmanıza şaşırdım Akit TV spikerinin “sivil katliam” için uygun bulduğu semtlerden Etiler’de yaşıyorum. Yaşadığım semtten, konukomşudan, yüksek rakımlı mahallemizin İstanbul’un izmarit gibi havasından bir nebze daha az etkileniyor oluşundan memnunum. Arka sokakları otopark haline getiren Nispetiye Caddesi’ndeki valeler en büyük sorun. Onun dışında günlük tempo içinde Akit TV spikeri gibi sevimsiz tiplerin semtimizde nispeten daha az görülür olması, hâlâ sokaklarda üçdört ağaç kalmış olması, Etiler’i cazip kılan başlı başına faktörler. Şimdi soracaksınız; ben de onlarca yazar gibi Akit TV spikerine hiddetlendim mi? Doğruyu söylemek gerekirse, şu ana kadar hiddetlenecek o kadar şey yaşandı ki bu ülkede, adını sanını bile duymadığım bu zavallıyı sinirlenmeye değer görmedim. Açıkçası artık hiç şaşırmıyorum; başkalarının şaşırmasına da şaşırıyorum. Bazı köşe yazarları var, Türkiye’de olan biten hiçbir konuda ağzını açmamayı seçti; şimdi sadece “güvenli hedef” olduğu için Akit’e laf ediyorlar. Arkadaşlar aynı ülkede yaşamıyor muyuz? Zaten her gün siyasetçiler “iç düşman” ve “hain” kavramları üzerinden, iktidara muhalif duran toplum kesimlerini kast ederek, tehditkâr bir üslupla hedef göstermiyor mu? 2013 Gezi isyanından bu yana hükümet siyasi kutuplaşmayı bir “kültür çatışması” (kültürkampf) olarak şekillendirip bundan oy devşirme derdinde değil mi? Vatandaşlar, iktidarın gözünde güvenilmez laikler ve makbul vatandaş muhafazakârlar olarak ikiye ayrılmış durumda değil mi? Laik elitler, sahiden Akit spikeri Ahmet Keser’in saydığı bir elin parmağını geçmeyen semtlerde adeta gettolara tıkılmış, o mahallelerin dışında kalan muhalif kesimler ise muazzam bir baskı iklimine maruz bırakılmış değil mi? Sahi siz “vatan haini” lafının bu ülke vatandaşları için ilk defa kullanıldığını mı duyuyorsunuz? Devlet, Türkİslam sentezi üzerinden yeniden yapılandırılırken, bu ideolojik formasyona itiraz eden ya da dışında kalan kesimler zaten sık sık vatan haini ilan edilmiyor mu? Pardon da, kadınlar giyim tarzından dolayı uluorta saldırıya uğrarken, Meclis’te bile farklı düşünenlere tekme tokat dayak atılmışken, insanlar semtlerindeki ağaçların beton tapınıcılarının ısrarıyla bir bir söküldüğüne tanık olurken, Alevi mahallelerine ısrarla Sünni müfredat dayatan imam hatipler açılırken, devlet atamalarında “alnı secdeye değmek” yegâne kriterken şaşırmadınız da, Akit TV’ye mi şaşırıyorsunuz? Akit TV spikerinin sözleri, mevcut siyasi iklimin bir yansımasıdır. Buna benzer sözleri, çok defa iktidara yakın isimlerden duyduk. O zaman ses çıkarmayan bazı yazarlar, şimdi “Bak, bak ne ayıp!” diyor. Hatırlatmak isterim; son referandum sürecinde, AKPMHP blokunun sık sık “iç düşman” ve “vatan haini” temasını işledi, CHP’lisinden HDP’lisine, gazetecisinden akademisyenine kadar farklı düşünen kesimlerin teröre destek ya da doğrudan terörizmle suçladığına tanık olduk. Ve yine hatırlatmak isterim; tiyatro oyunları ve kitapların yasaklandığı, 6 haftada Twitter paylaşımları yüzünden 6 bin kişiyle ilgili soruşturma başlatıldığı, Cumhuriyet’in en önemli sembollerinden Cumhuriyet gazetesi yazarlarının 1.5 yıldır sebepsiz yere cezaevinde tutulduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bunları dert etmeyenler, zahmet edip kalem oynatmayanlar, şimdi Akit TV’ye duyar kasıyor. Diyeceğim, yaratılan siyasi iklim sizi korkutmuyor da, sadece adını sanını duymadığımız bir kanaldaki bir meczup mu sizi kaygılandırdı? MERSİN ÜNİVERSİTESİ Anmaya soruşturma eyleme uzaklaştırma Mersin Üniversitesi’nde (MEÜ) bir grup öğrenci, geçen yıl 10 Ekim Ankara Gar katliamının yıldönümünde okul içerisinde katliamda yaşamını yitirenleri anmak için etkinlik düzenledi. MEÜ Rektörlüğü 3 öğrenci hakkında soruşturma açtı. 30 Kasım’da bunu protesto için 5 öğrenci Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması düzenleyip Ankara Gar katliamında hayatını kaybedenler arasında Mersin Üniversitesi öğrencileri Ali Deniz Uzatmaz, Şebnem Yurtman ve Elif Kanlıoğlu’nun da olduğunu anımsatarak okulda anma yapılmasının demokratik ve insani bir hak olduğunu vurguladı. Bunun üzerine rektörlük 5 öğrenci hakkında disiplin soruşturması başlattı ve 3 öğrenciye uzaklaştırma cezası verdi. Karar yazısında basın açıklamasının üniversite dışında yapılmasına karşın “izinsiz” olduğu ileri sürülerek öğrenciler, “Yükseköğretim kurumu personelinin, kurum içinde ya da dışında, şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak ile suçlandı. Bir ay süreyle okuldan uzaklaştırma cezası verilen öğrencilerden İlknur Uyan, “Üniversite dışında yaptığımız bir basın açıklaması için soruşturmaya uğradık. Uzaklaştırma sınav dönemine özellikle denk getirildi. İdari yargıya giderek yürütmeyi durdurma kararı almaya çalışacağız” dedi. l ABİDİN YAĞMUR / MERSİN C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle