25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 1 Mart 2018 12 yorum/haber EDİTÖR: ASLAN YILDIZ “Çözüm sürecini bitiren olay” olarak bilinen Ceylanpınar’da iki polisin öldürül kendisine ait çıkan polis Burak Koru hakkında hiçbir işlem yapılmadı. mesi davasında sona gelindi. Ama... Dedim ya son mütalaada iddianame tekrarlandı Evet koskoca bir “ama” ile sona gelindi. On diye. İddianamede sanıkların iki polisi öldürmek larca kuşkuya, ortada tek bir delil olmamasına, için karşı daireyi kiraladıkları, Suriye’den gelen bir polislerin birbirleriyle çelişen ifadelerine rağmen grupla birlikte balkondan girerek cinayeti işledikleri olaydan iki buçuk yıl sonra 12. duruşmada savcı ileri sürülüyordu. Ancak hangi şüphelinin gözcülük dört kişiye ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet iste yaptığı, hangisinin “öldürme faaliyetini gerçekleştir di. 1 Mart’ta karar duruşması var. diğinin tespit edilemediği” de vurgulanıyordu. İki buçuk yıldan fazladır tutuklu olan dört isim Evet ama gelin görün ki suçlamada bahsi geçen hakkındaki tek elle tutulur “delil” polis imdat evi kiraladığı söylenen isimler 17 ay sonra tahliye Yalancıyla köpeği 1981’de ABD’de, Florida’da, Dillon adlı, 22 yaşında bir genç, adam öldürme suçundan ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Sanık, duruşmalar boyunca suçsuz olduğunu ısrarla ileri sürmüş, ancak John Preston adlı bir eksper, yetiştirdiği köpeğin cinayetin işlendiği yerde bulunan eşyada Dillon’un kokusunu algıladığını söylediği için hüküm giymişti. O günlerde, Preston ve köpeğinin yanılmaz olduklarına inanılmakta ve birçok cinayette bu ikiliye danışılmaktaydı. Preston, köpeğinin, su basan, fırtınayla altüst olan cinayet mahallerinde bile katillerin kokusunu algılayabileceğini söylüyor, çok kimse de bu adama inanıyordu. Preston, 1984’te şarlatanlığı anlaşıldığında, köpeğinin katillerin kokularını algılamak şöyle dursun, cinayet yerinde bulunan birçok nesnenin hattına yapılan iki ihbar telefonu. İkisi de birbirinin aynı olan telefonlar. Vicdanlarının sızladığını söyleyen ve polisleri vuranların isimlerini vereceklerini söyleyen kişiler. Nereden biliyorsunuz sorusuna ise “Abi ben bunların hepsinden ha ‘FETÖ’ çemberinde Ceylanpınar berdarım” diyen ya da “Orayı çok fazla karıştır ma” yanıtını veren iki kişi. Otopsi savcısı dahil 22 polis “FETÖ”cü olduğu Oysa polislerin öldürüldüğü evde onların hiçbi suçlamasıyla açığa alınıp, tutuklanıp, ihraç edildi. rinin parmak izi bulunmadı. Tam aksine eve hiç Cinayetten sonra Şanlıurfa Emniyet Müdürü, gitmediğini söyleyen bir polis memurunun parmak polislerin cenaze töreninde kentteki paralel yapı izine rastlandı. lanmaya dikkat çekti. Üstelik bir cemaat imamın Sanıkların lehine olabilecek deliller görmezden dan söz edip, paralelcilerin emniyete sızdığını, gelindi. Olay günü sanıkların nerede olduğunu istihbarat faaliyetlerini zafiyete uğrattığını, asayiş gösteren HTS kayıtları ise hiçbir kopyası alınma ve terör olaylarını tırmandırmaya çalıştığını anlattı. dan savcılık tarafından imha edildi. Son altı duruşmada altı savcı değişti ve mü Gençleri tutuklayan hâkim Nurettin Bulut, 15 talaa bile verilemedi. Son mütalaada ise iddia Temmuz sonrası “FETÖ”den tutuklandı. İddiana name tekrarlandı. meyi hazırlayan savcı Mehmet Kıvanç Kılsızoğlu Öldürülen iki polis Feyyaz Yumuşak ve Okan genç yaşına rağmen terfi edip Ankara’ya Adalet Acar’ın polis arkadaşları Mustafa Bektaş, Me Bakanlığı Bilgi İşlem Merkezi’ne hâkim olarak tehan Daban, Enver Güler ve Burak Koru’nun edilmişti ve aslında dava o zaman düşmüştü. Ancak ne hikmetse savcı bu kez evi kiralayanlar hakkında beraat isterken tutuklu dört sanık hakkında ikişer kez müebbet istedi. Oysa eldeki tek delil olan ihbar telefonları konusunda da hiçbir araştırma yapılmamıştı. O telefonlardan birinin adına kayıtlı olduğu şahıs ise mahkemeye gelmiş ve telefonun kendisine ait olmadığını, adının kullanılarak alınmış olabileceğini söylemişti. Söz konusu şahsın bir kardeşi “FETÖ”den tutuklandı, ağabeyi ise aranıyor. Ortada bu derece ciddi bir “FETÖ” çemberi varken ve olayın kumpas olduğu iddiası dururken “çözüm sürecini” bitirmek için bahane edilen bu cinayetin arkasındaki soru işaretleri aydınlatılmadan dört kişi sadece “faili meçhul” iki telefon ihbarı nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet cezasıyla karşı karşıya... Aslında bu yaşanan; aynen HDP’li milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekelerde olduğu üzerine işediği fark edildiği zaman bile köpeğinin atandı. Söz konusu merkezde darbe girişimi olay gününe dair çelişkili ifadeleri dikkate bile alın gibi “çözüm süreci”ni bitirme bahanesi olarak asla yanılmadığını ileri sürmüştü. sonrası 14 savcı gözetiminde “FETÖ” şüphesiyle madı. Söz konusu eve hiç gitmediğini söylemesi tezgâhlanan olaylarda hâlâ “FETÖAKP” işbirliği Preston’un kurbanı olan Dillon aslında işlememiş arama yapıldığını ekleyelim. ne rağmen evdeki 10 farklı parmak izinden dördü nin Kürtlere karşı tam gaz sürdüğünün açık kanıtı. olduğu bu cinayetle suçlanıp 26 yıl hapis yattıktan sonra yapılan DNA testleriyle aklandı. Bugün Preston ve benzerlerinin yalanları ve onlara çıkarları ya da budalalıkları nedeniyle inanmışların ya da inanmış görünmüşlerin tutumları yüzünden çok sayıda insanın haksız yere yıllarca hapislerde kalmış oldukları biliniyor. ‘Baskıyı daha da artırır’ Preston’a bunca zaman neden inanılmıştı? Yalancının âlâsıydı. Bunu arkadaşları da, ya kınları da biliyordu ama bu gerçeği kimse yüksek sesle söylemiyordu. Neden? Belki de güzel yalan söylediğinden, “Helal olsun! Yalan dediğin işte AGİT temsilcisi Harlem Desir, internet medyasına RTÜK denetimini böyle söylenir!” diye düşündüklerinden... Bazılarının işin Preston’un ve köpeğinin uygun gördükleri getiren yasa tasarısının ‘çoksesliliği bitireceği’ uyarısında bulunduşekilde çözülmesinde çıkarları olduğu zamanla anlaşıldı. Preston, köpeğini, yalanı bir süre tek başına sürdürdükten sonra daha büyük işler çevirebilmek için edinmişti: Kocaman bir kurt köpeğini kaybolanları bulan, katilleri yakalayan, şaşmaz bir it olarak pazarladığında gelirinin artacağını düşünmüştü: Köpek, önüne iki kemik, bir bayat ekmek atılınca yaltaklanıyor, sahibinin haksızlıklara, hu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Basın Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Desir, ‘RTÜK internet yasa tasarısı’nın kanun olarak kabul edilmesi halinde internet yayınlarını kısıtlayacağını ve uygun olmadığını bildirdi. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne atıfta bulunarak basın ve nına baskıyı daha da artıracaktır” ifadelerini kullandı. Söz konusu yasa tasarısının 73. maddesinde düzenlenen, internet üzerinden yayın yapan tüm medya kuruluşlarının RTÜK’ten lisans alma zorunlu ISPARTA KİTAP FUARI ENGELİ Eliaçık’a yasak, boykot başlattı kuksuzluklara yol açacak yalanlarına destek olmakta sakınca görmüyordu. O kadar ki izleyenler bazen kimin yalancı, kimin köpek olduğunu ayırt etmekte zorlanıyorlardı. Yıllar sonra boyaları kabarıp foyası döküldükten sonra hilelerine, yalanlarına kurban gidenlere ne denebildi? “Yazık oldu!” denildi ama “yazık” keli medya çoksesliliğini bitireceğini ifade etti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e mektup da yazan Desir, uzman görüşlerine yer vererek torba yasa ta ifade özgürlü ğünü içeren Harlem Desir Avrupa İnsan Hakları Mah kemesi içtihadını da hatırlatan Desir, “Son zamanlarda Türki luğunun tekrar düzenlenmesini öneren Desir, yayın yapmadan önce lisans mecburiyeti yerine ‘bildirim modeli’nin (notification model) benimsenmesi gerektiğini açıkladı. Yazar İhsan Eliaçık’ın Isparta Kitap Fuarı’na katılmasının MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından engellendiğini söylemesinin ardından aralarında gazetemiz yazarı, şair Ataol Behramoğlu, Hanefi Avcı, Enver Aysever ve İbrahim Kaboğlu’nun da bulunduğu birçok mesi bu yalanlara kurban edilenlerin çektiklerini yansıtmaz, cılız kalır. Birçok dilde bu insanların çektiklerini eksiksiz yansıtacak kelime henüz icat edilmemiştir. Biz bu acıklı öyküyü bugün neden anlattık? Belki bunu okuyup başkalarına aktaracaklar, yalancılara artık öyle kolay kolay kapılmazlar, belki de böyle yalanlarla haksızlıklara uğramışlara, ezilmişlere karşı duyarlı olanların sayısı çoğalır diye yapmış olabiliriz. sarısının basın özgürlüğünü tehdit ettiğini vurguladı. ‘Endişelendiriyor’ Prof. Yaman Akdeniz’in hazırladığı raporu referans gösteren Desir, tasarının dijital medya organlarını tehdit ettiğini ve Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası antlaşmalara ye’deki basın özgürlüğünü yakından izliyorum ve gidişat beni hayli endişelendiriyor. ‘Bildirim modeli olsun’ Yazılı basına olan baskılar sonucunda internet üzerinden yayına yönelen birçok medya kuruluşu var, bu sebeple bu alanı da sınırlamak özgür medya ala ‘İşbirliğine hazırız’ Son olarak Desir, AGİT Basın Özgürlüğü birimi olarak Türkiye’deki yetkililerle dijital medya düzenlemesi hakkında her türlü işbirliğine açık olduklarını ve konuyla ilgili tüm ilgili tarafların muhatap alınması gerektiğini söyledi. l Haber Merkezi isim fuarı boykot etme kararı aldı. 211 Mart tarihleri arasında yapılacak olan fuara katılamayacağını belirten Eliaçık, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Hafta sonu Isparta Kitap Fuarı’na gidecektim. Devlet Bahçeli, listeye bakıp ismimin üstünü çizerek MHP’li belediye başkanına ‘fuara sokmayın’ talimatı vermiş. En iyi bildiğiniz şey yasakçılık zaten. Belediyeler, fuarlar da babanızın çiftliği. Siz busunuz” ifadelerini kullanmıştı. lNobelli yazarlardan Erdoğan’a mektup ‘Yazarları hapseden Türkiye, özgür dünyada olamaz’ Nobel Ödülü sahibi 38 yazarın imzaladığı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hitaben yazılan açık mektupta “Tutuklu yazarlarını serbest bırakıp, hukukun üstünlüğüne geri dönene dek Türkiye’nin özgür dünyanın bir par nin yüksek mahkemenin kararını uygulamayı reddettiği ifade edildi. Mektupta Erdoğan’ın 2009’da Çetin Altan onuruna düzenlenen törendeki “Türkiye artık büyük yazarlarını hapse atan eski Türkiye değil. O devir geride kaldı” sözleri de Ahmet Altan’a 5 yıl 11 ay hapis 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci ve yazar Ahmet Altan dün yargılandığı davada “terör örgütü propagandası yapmak”tan 3 yıl ve “Cumhurbaşkanı’na si’ndeki duruşmaya, SEGBİS aracılığıyla katılan Altan, “Sur Mahallesi’nde 1314 yaşındaki askerle çatışan Kürt çocuklarına ‘çocuk’ dediğim için yargılıyorsunuz. Beni yargılayacağınıza ‘Neden bu ülkede çocuklar ölüyor?’ diye kendinize sorun. Daha birkaç yıl önce siyasi iktidar, Öcalan’ın mektubunu insanların önünde okutturdu. O zaman yasa yok muydu, savcılar yok muydu?” Eliaçık’ın ifadelerinin ar dından birçok yazar da Eliaçık’a destek vererek fu ara gitmeyeceğini açıkla İhsan Eliaçık dı. Yazarımız Ataol Behramoğlu sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Geçen yıl Isparta Ki tap Fuarı’ndan güzel izlenimlerle ayrılmıştım. Aynı duygularla bu yıla hazırlanırken İhsan Eliaçık’ın yukarıdan geldiği söylenen bir en gellemeyle karşılaştığını öğrendim. Bu durum da fuara katılmam söz konusu olamaz. Sa yın Eliaçık’ın yanındayız” dedi. Hanefi Avcı da Eliaçık’a destek vermek amacıyla fuara katıl mayacağını açıkladı. Tekin Yayınevi’nden ya çası olamayacağı” ifadeleri kullanıldı. hatırlatılarak, “Bu köklü bir çelişki değil hakaret”ten 2 yıl 11 ay hapis ce dedi. Mahkeme heyeti, Altan’ın, ‘Ezip pılan açıklamada da “Yazarlarımızdan Ata Guardian gazetesinde yayımlanan mi?” diye soruldu. Mektupta Erdoğan’a zasına çarptırıldı. Mahkeme, sa geçmek’ adlı makalesinde terör örgütü ol Behramoğlu, Hanefi Avcı, Enver Aysever ve mektupta Altan kardeşler ve gazeteci okuduğu şiir yüzünden hapse atıldığı da nığın, pişmanlık duymama PKK’nin ‘hendek kazma’ eylemlerini ma İbrahim Kaboğlu’nun, söyleşi ve imza günle Nazlı Ilıcak’ın yargılandığı davada sunu hatırlatılarak, “Sizi o dönem savunan in sı nedeniyle cezada in sumane göstermeye çalıştığını belirtti. rini iptal ettiğimizi ve İhsan Eliaçık’ın yanında lan kanıtların “asılsız” olduğu belirtildi. san hakları kuruluşları şu anda yaşanan dirim yapmadı. İs Mahkeme Altan’ın ayrıca yazıda “Cum olduğumuzu belirtmek isteriz. Yayınevi olarak Anayasa Mahkemesi’nin de bu eleştirile hak ihlalleri karşısında şaşkınlık duyu tanbul 26. Ağır hurbaşkanına alenen hakaret” suçunu bu yasakçı zihniyeti ve tutumu yazarlarımızla re katıldığı ve buna karşın alt mahkeme yor” denildi. l Haber Merkezi Ceza Mahkeme işlediğini hükmetti. l Haber Merkezi birlikte kınıyoruz” denildi. l Haber Merkezi 1 Mart 2018 SAYI: 33748 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Bülent Özdoğan Faruk Eren Aykut Küçükkaya KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:08 05:53 06:16 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:32 13:23 16:28 07:16 13:07 16:14 07:37 13:30 16:38 Akşam 19:01 18:47 19:11 Yatsı 20:20 20:04 20:26 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI behicak@yahoo.com.tr kamilmasaraci@gmail.com Doğan Medya işgaline müebbet talebi 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Doğan Medya Center’ın işgali ve Vedat Bağcerci’nin öldürülmesine ilişkin İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Salih Sol mütalaasında eski yüzbaşı tutuklu sanıklar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sol, 2 eski astsubay ve 14 erin beraatını istendi. l DHA Malatya’da 65 sanığa müebbet istendi Malatya’da darbe girişimi davasında dün görülen duruşmada Cumhuriyet Savcısı Muhittin Atlı, mütalaasında eski generaller Adem Huduti, Avni Angun, Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş, Emin Ayık’ın da aralarında bulunduğu 32 eski subay ve astsubay ile 33 er ve erbaş olmak üzere toplam 65 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Savcılık 10 sanığın ise beraatını talep etti. l MALATYA/Cumhuriyet Aliye Boydak’a ceza ve tahliye Kayseri’de FETÖ’nün imamı oldukları iddia edilen 6 sanık hâkim karşısına çıktı. Aliye Boydak savunmasında “Bana örf ve âdetten dolayı abla deniliyor. Yardımlarımın bir kısmı o dönemde cemaat olarak bilinen örgüte gitmiş olabilir” dedi. Mahkeme, Mahmut Yönem, Ömer Armutoğlu ve Yasin İpek’e 10 yıl, Mehmet Ortaköylüoğlu ile Ali Koç’a 8 yıl ve Boydak’a 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Boydak’ın cezaevinde kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verdi l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle