26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 1 Mart 2018 haber 4 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN AKP’de ‘güç’ savaşları CHP’nin tüzük kurultayı AKP kongrelerini birbiri ardından toplayarak, Cumhurbaşkanı Genel Başkanı’nın önderliğinde var gücüyle 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanır, bir yandan da TBMM’den bu oylama ile ilgili yasal düzenlemeyi geçirmeye çalışırken CHP de 910 Mart’ta toplanacak tüzük kurultayının son hazırlıklarını tamamlıyor. 2019 seçimlerinde CHP’nin kendisine düşeni yerine getirebilmesi için tüzük kurultayının kuruluşun yeni örgütlenme modelini yaşama geçirecek bir yapının önünü açma başarısını göstermesi şart. Yeni tüzük ve yeni örgütlenme modeli konularına, yeri geldiğinde tekrar değineceğim. Bu konular, yaşamsal öneme sahip, 2019 seçimlerini de aşıp daha geniş sorunları kapsıyor ama aynı zamanda partinin gelecek seçimlerde kendine düşeni yerine getirebilmesini sağlayacak yapının önkoşulunu da oluşturuyor. Çünkü CHP’nin işlevini sürdürebilmesi artık yeni bir örgütlenme modelini zorunlu kılıyor. Bakalım yeni tüzük bu gelişmenin önünü açabilecek mi? HHH Ama dilerseniz önce öne alınmaması halinde, 2019’da yapılacak seçimde CHP’ye düşen rolün ne olduğuna bakalım. AKP’nin MHP ile Cumhuriyet’e karşı oluşturdukları Cumhur ittifakı ile girecekleri seçimlerin, demokrasinin yolunu açması ancak son referandumda oyların hemen hemen yarısını almış olan “tek adam rejimine hayır” cephesinin yüzde elli artı bir ile “demokrasiye evet” cephesine dönüşmesiyle mümkün olabilecektir. Tek adam rejimine evet cephesinin bir arada durması, birlikte yürümesi mümkün bir cephe oluşturmasına karşılık, tek adam rejimine hayır cephesinin uzun süre bir arada gitmesinin mümkün olmaması uzun soluklu bir ittifakın önünü tıkıyor. İyi Parti ile HDP ve CHP’nin, AKP MHP’nin karşısında blok oluşturmaları gerçekçi olmadığı gibi seçmen üzerindeki etkileri açısından fazla yararlı da görünmüyor. Ama tek adam rejimine hayır blokunun da önemli bir ortak noktası var: Demokrasi. “Tek adama hayır” cephesinin demokrasi asgari müştereğinde birleşebilmesi mümkündür. Bu da ancak seçimin ikinci turunda gerçekleşebilir. Bu gerçeğin farkında olan AKP bütün gücünü seçimi birinci turda almaya yöneltmektedir. Tek adama hayır cephesinin daha ilk turdan ortak bir aday çıkarması mümkün olmadığından, başlangıçta her parti kendi adayıyla yarışacak, son turda tek adamın karşısına çıkacak adayda birleşilmesi amaçlanacaktır. Eğer gerçekleşirse ikinci turun ilk adayı birinci oylamada en yüksek sonucu alacağı kesin olan Tayyip Erdoğan’dır. CHP işte burada devreye girecektir. Çünkü bugünden seçime kadar beklenmedik bir değişiklik olmadığı takdirde, ikinci sırayı CHP’nin adayı alacaktır. HHH İşte bu noktada CHP’nin kendisine düşen tarihi misyonu yerine getirebilmesi, kendi adayını belirlemedeki ustalığına bağlı olacaktır. Kesinlikle yeni bir Ekmeleddin skandalına düşmemesi gereken CHP, hem seçimin ikinci tura sarkması hem de ikinci turda adayının tek adama hayır cephesini çevresinde birleştirebilmesi için, kararlı ilkelilik ile faydacı uzlaştırıcılığı bir arada yürütebilecek bir adayı seçme ve bu amaca uygun, çok fazla olacağından kimsenin kuşkusu bulunmaması gereken, kışkırtmalara kapılmayan, bir kampanyayı yürütme konusunda başarı göstermesi gerekmektedir. Hem CHP’nin temel ilkelerini temsil eden, hem de bütün tek adam karşıtı cephenin üstünde birleşeceği bir adamı CHP’nin kendi kadroları içinden de bulması imkânsız değildir. Bu konuda daha şimdiden birden fazla isim saymak mümkün ise de şu an için gerekli ve de yararlı değildir. Önümüzdeki hafta toplanacak tüzük kurultayının işlevini layıkıyla yerine getirebilmesi partiyi bu usta işi politikayı oluşturacak örgütlenme modeline kavuşturmasıyla mümkün olacaktır. Kimse alınmasın ama doğrusunu söylemek gerekirse, şimdiye kadar yaşananlar, henüz bu modele erişilememiş olduğunu gösteriyor. Alt komisyonda yanıtsız sorular TBMM Anayasa Alt Komisyonu’nda, ittifakla ilgili yasa önerisinin görüşmelerinde hükümet temsilcilerinin bazı düzenlemelerle ilgili savunmaları dikkat çekti. Muhalefetin aynı binada oturanların farklı sandıklara dağıtılmasının nedenini sorması üzerine Adalet Bakanlığı temsilcisi, güvenlik gerekçesini gösterdi. “Bununla ilgili yapılan bir işlem, açılan bir dava var mı?” sorusu üzerine bakanlık temsilcisi, sadece duyum olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde oy pusulalarının aynı zarfa konulmasına ilişkin “YSK başka zarf basamıyor mu?” sorusuna ise YSK yetkililerinden bir yanıt gelmedi. Öneri alt komisyonda aynen kabul edildi. Önerinin üst komisyonda görüşmeleri ise CHP’nin üzerinde çalışmak için zaman istemesi nedeniyle 5 Mart’a ertelendi. l EMİNE KAPLAN /ANKARA İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili yaşanan istifa krizi, AKP içinde uzun süredir yaşanan ‘ekipleşme’nin patlak vermesi olarak değerlendiriliyor AKP’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa krizi, özellikle Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından partide başlayan gruplaşmalardan kay naklanan sıkıntının ilk kez su yüzüne çıkması olarak değerlen diriliyor. Parti içinde en üstte ‘Berat Albayrakçı lar’ ve ‘Bilal Erdoğancı lar’ olmak üzere ana iki gruplaşma, altta da Soy EMİNE KAPLAN lu ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakın lığıyla anılan vekil grup ları bulunuyor. Albayrakçılar ile Bi lal Erdoğancılar arasında yoğun bir çe kişme yaşanıyor. Bu gruplaşmalar par ti içinde rahatsızlık yaratırken, “Cum hurbaşkanı Erdoğan, daha önce aile üyelerini hükümet ve parti işlerine ka rıştırmazdı. Ama şimdi parti yöneti cilerinden kabine üyelerinin belirlen mesine ve bürokratik atamalara kadar pek çok konuda aile üyeleri etkili olu yor” görüşü dillendiriliyor. AKP kulislerinde, partideki gruplaş malar ve bunun yarattığı sonuçlarla il gili şu değerlendirmeler yapılıyor: Ekipleşme arttı: Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildi ği Ağustos 2014 tarihinden sonra par ti içinde gruplaşmalar ve ekipleşme ler başladı. Ahmet Davutoğlu’nun Baş bakan olmasının ardından “Erdoğan cılar” ve “Davutoğlucular” olarak ay rılan ekipleşmenin yansımaları hem genel merkez hem parti tabanı hem de parti grubunda kendini gösterdi. Başbakanlık’tan ayrılmasının ardın dan Davutoğlu’nun ekibi dar da olsa hâlâ varlığını sürdürüyor. Albayrak etkisi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, damadı Berat Albayrak’ı mil letvekili yapıp kabineye alınca bu kez yeni gruplaşmanın adresi Albayrak ol du. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da parti yönetimi, kabine oluşumu ve bürokraside etkin olmak istemesiy le bu kez Albayrak ve Bilal Erdoğan çevresinde bir gruplaşma oluştu. Za man zaman Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın bazı atamalarda etkili oldu ğu, ona yakın isimlerin atamasının ya pıldığı dile getiriliyor. Yoğun çekişme: Albayrak ve Bi lal Erdoğan ekipleri arasında gerek parti yönetimi, gerek parti teşkilatla rı gerekse parti grubunda çekişme ya şanıyor. İki isim arasında yaşanan çe kişme, zaman zaman kendilerine ya kın isimlere yansıyor. Albayrak ve Bi Bilal Erdoğan Berat Albayrak ‘Erken seçim’ söylemi Erdoğan’ı geriyor AKP’nin, teşvik içeren ekonomi tasarılarını arka arkaya Meclis gündemine getirmesi, zaman olmasına karşın Cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili seçiminde oy pusulalarının tek zarfa konması ve partilerin ittifak yapabilmelerine yönelik yasa değişikliklerini alelacele uyum paketine konulması, OHAL dışındaki konularda KHK çıkarılmaması, Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı sonrası oluşan milliyetçi atmosfer gibi gelişmeler, siyasi kulislerde yeniden erken seçim beklentisini gündeme getirdi. Bu beklentinin kulislerde tartışılması Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı rahatsız etti. Parti yöneticilerine “Seçimler zamanında yapılacak, erken seçim beklentisi ekonomide aldığımız önlemlere ve piyasalara zarar verir, getirdiğimiz teşvik ler heba olur” diyen Erdoğan’ın son dönemde ısrarla seçimlerin zamanında yapılacağını vurgulayarak ‘3 Kasım’ tarihini teleffuz etmesinin altında bu endişenin yattığı belirtildi. Erdoğan ve parti yöneticilerinin söz konusu vurgusuna karşın bunun piyasalarda tedirginlik yaratmamak için bir taktik olduğunu dile getirenler de bulunuyor. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminin zamanında yapılacağını belirten AKP’de, yerel seçimin öne çekilerek Kasım ayında yapılması düşüncesi ise hâlâ geçerliliğini koruyor. AKP yöneticileri, bu konuda anayasa değişikliği gerektiği için MHP’nin yanı sıra CHP’nin de destek vermesi durumunda kısa sürede bir anayasa değişikliği yapılabileceğini dile getiriyor. l EMİNE KAPLAN / ANKARA lal Erdoğan’a yakınlığı nedeniyle bazı görevlere getirilen isimler, birbirlerine karşı çalışıyor. Önce yakındılar, sonra araları bozuldu: Kabineye girmeden önce Albayrak’a yakın olan Soylu ile Albayrak’ın arası bozuldu. İkili arasındaki sıkıntı sık sık parti kulislerinde dile getirilmeye başlandı. Albayrak’tan kopan Soylu’nun da kendi halkasını oluşturduğu yorumları yapıldı. Zaman zaman iki ismin pek çok konuda karşı karşıya geldikleri kaydedildi. Soylu ile belediye başkanı krizi: Soylu’nun istifa mesajı verdiği konuşmanın perde gerisinde ise Trabzon’daki bazı yatırımların olduğu dile getiriliyor. Büyükşehir Belediye Baş kanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Soylu’ya rağmen bir cami projesini vali onayıyla başlattığı belirtiliyor. Soylu’nun tepki göstermesi üzerine Gümrükçüoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Soylu’yu şikayet etti. Sorun büyüyünce Erdoğan, Soylu’nun da aralarında bulunduğu Trabzon milletvekilleriyle bir toplantı yaparak kendilerine uyarılarda bulundu. Soylu istifa kararından, Erdoğan’ın bazı aracıları devreye sokarak ve bizzat arayarak ikna etmesi üzerine vazgeçti. ‘Ekipleşme’ tepkisi: Parti içindeki irili ufaklı ekipleşmeler, milletvekilleri arasında tedirginlik ve rahatsızlık yaratırken zaman zaman pozisyon alma sıkıntısı çıkarıyor. Parti kulislerin Süleyman Soylu AKP’de olaylı kongre Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 24 Mart’ta yapılacak AKP Ordu İl kongresi öncesinde yapılan ilçe kongrelerinde büyük çekişme yaşanıyor. Korgan’da mevcut ilçe başkanı Eyüp Karabayrak’ın listesine rakip olarak Adem Çimiç’in listesi çıktı. Kongrede divan, Çimiç’in başvurusunu, “delege tam sayısının en az yüzde 5’inin imzasıyla” yapmadığı gerekçesiyle oy birliği ile reddetti. Divan’ın önüne giden Çimiç, “Bir AKP zihniyetiyle bir Ak Parti zihniyeti karşı karşıya gelmiştir. Recep Tayyip Erdoğan’ın arkadaşı olduğunu söyleyen arkadaşlarımız 15 Temmuz’da kaçmışlardır. Adalet ve Kalkınma Partili olarak, kendini ne idüğü belirsiz AKP zihniyetinden kurtarmamız gerekiyor” dedi. Seçimde ilçe başkanı Karabayrak yeniden başkan seçildi. de, “Genel Başkanımız, daha önce aile üyelerinin parti ve hükümet işlerine karışmasına izin vermezdi. Ama şimdi tersi bir durum var. Bu şimdi olmasa bile ileride sıkıntı yaratır” görüşünü dile getiriyor. Trol rahatsızlığı: Parti içindeki ekipleşmeler, sosyal medyada ‘trol’ olarak adlandırılan hesaplara da yansıyor. Ufak bir sıkıntı ya da kamuoyuna yansımayan bir sorunda troller, karşılıklı olarak algı yaratma ve üstünlük sağlama çalışması yapıyor. Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlıktan alınma sürecinde sosyal medyada yaşanan kamplaşmanın şimdi diğer ekipleşmeler üzerinden devam ettiği yorumları yapılıyor. İttifakın ‘şekeri’ yükseldi AKPMHP seçimler için ittifak yaparken şeker fabrikalarının satılmasına karşı Anadolu’da aralarında MHP örgütlerinin de bulunduğu bir ittifak kuruldu İKLİM ÖNGEL 14 Şeker fabrikasının özelleşmesinin ardından harekete geçerek fabrikaların olduğu illere ziyaretlerde bulunan CHP heyetine MHP, BBP, Saadet Partisi ve İyi Parti’den destek geliyor. Heyetin başındaki isim Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Anadolu’da büyük bir “şeker ittifakı” kurulduğuna dikkat çekerek, “Büyük ortak ve küçük ortak, satışı tezgâhlarken Anadolu’nun her yerinden bu ittifaka, bu satışa ‘hayır’ sesi yükseliyor. Anadolu’da şeker ittifakı kuruldu. Yerli ve milli ittifak, Afyon’da, Uşak’ta, Alpullu’da, Malatya’da kuruldu. Yerli ve milli olan, vatanını seven herkes burada. Bence AKP’ye oy verenler de bizimle beraber” dedi. AKP iktidarının 14 şeker fabrikasını özelleştireceğinin kamuoyunda duyulmasıyla gerek sivil toplum kuruluşlarından gerekse hemen hemen her partiden tepkiler yükselmeye başladı. CHP ise Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başında Veli Ağbaba’nın bulunduğu heyetle fabrikaların bulunduğu tüm illere ziyaretler gerçekleştirerek, fabrika çalışanları, aileleri ve bölgedeki halkla görüşüyor. Ziyaretlere ilişkin bilgi veren Ağbaba, gittikleri her yerde diğer partilerin de kendilerine destek olduğunu belirterek, “Alpullu Şeker Fabrikası ziyaretinde Alpullu’nun MHP’li belediye başkanı da bulundu ve fabrikaların kapatılamaması için desteğini gösterdi. Yalnız MHP değil Saadet, İyi Parti, BBP gibi çeşitli partilerden destekler geliyor. Partilerin yöneticileri de fabrikaların kapatılmasına ilişkin karşıt görüşlerini belirtiyor” dedi. Bu eylemlerin bir partinin meselesi olmadığına dikkat çeken Ağbaba, “Bu bir memleket meselesidir. Şeker fabrikalarını savunmak; vatanı ve cumhuriyeti savunmaktır” diye konuştu. Şeker fabrikalarının hem sosyal hem de üretim anlamında Anadolu’nun büyümesini ve gelişmesini sağladığını vurgulayan Ağbaba, Anadolu’da ilk sosyalleşme mekânlarının şeker fabrikalarıyla oluştuğunu, ilk Cumhuriyet balolarının şeker fabrikalarında yapıldığını kaydetti. Ağbaba, “O nedenle bunların yok edilmesi Cumhuriyet hafızasının yok edilmesidir, satılması cumhuriyet hafızasının, Anadolu’nun satılmasıdır” diye konuştu. l ANKARA CHP heyetinin şeker fabrikalarının bulunduğu illerde yaptığı inceleme ve açıklamalara diğer partiler de destek veriyor. MHP’li başkan AKP’yi topa tuttu CHP İl Başkanlığı’nı ziyaret eden, MHP Bur len Bursa’nın birikmiş problemleri var. Kötü yönetilen sa İl Başkanı Tevfik Topçu, bir Bursa var. Borç stoku açı “AKP, Bursa’ya ihanet et sından çok kötü durumdayız. miştir” dedi Mirasyedi gibi bir anlayışları CHP Bursa İl var ve biz bunu kabul etmi Başkanlığı’nı ziyaret eden yoruz. 5 milyar borç vardı, 1 ve il başkanlığına seçilen Hüseyin Akkuş’u kutlayan Tevfik Topçu milyar lira daha borçlanmak için yetki istediler. Ret oyu MHP İl Başkanı Topçu, gazetecile verdik. Bursa trafiği içinden çıkıl rin sorularını yanıtladı. Bursa’nın maz halde. Zaman, para ve sağlığımı kötü yönetildiğini söyleyen Topçu, zı kaybediyoruz. Psikolojimiz bozu “15 yıldır AKP anlayışıyla yöneti luyor” dedi. l BURSA/ Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle