Katalog

KULTUR ‘Bizon Murat’a destek kampanyası Sokak müziğinin temsilcilerinden ve Siya Siyabend grubunun kurucularından “Bizon Murat” lakabıyla bilinen Murat Serhasi Toktaş, tüberküloz teşhisiyle hastanede tedavi altına alınmıştı. Maltepe Süreyyapaşa Hastanesi’nde yatan sanatçının uzun tedavisi ve sokaklarda albümlerini satamayacak olması nedeniyle dostları yardım kampanyası başlattı. Ayrıca “Bizon Murat” için yakın zamanda bir dayanışma konseri düzenlenecek. Pazar 11 Şubat 2018 EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Efsane 50 yaşında Türk rock müziğinin öncü grubu Moğollar’ın Zorlu PSM’de verdiği özel konsere topluluğun eski üyeleri ve müzik dünyasından birçok isim katıldı “Çok heyecanlıyım.” Mor ve Öte si grubunun so listi Harun Tekin’in sahne ye çıktığında, “Deniz Üs tü Köpürür” şarkısını söy lemeye başlamadan önce ve sahneden inerken ağ ORHUN ATMIŞ zından çıkan bu kelimeler gecenin özeti gibiydi. Konsere gelen herkes çok heyecanlıydı. Yaklaşık 3 buçuk saat sahnede kalan Moğollar’ı izlerken kimse nin nabzı yavaşlamadı. Moğollar 50. Yıl Konseri, Ne bil Özgentürk’ün ilk olarak 2000 yılında hazırladığı Bir Yu dum İnsan belgeselinin bu kon ser için yenilenmiş halinin iz lenmesiyle başladı. Grup üye leri Cahit Berkay, Taner Ön gür, Engin Yörükoğlu, Serhat Ersöz, Emrah Karaca, Kemal Küçükbakkal’ın görüntülerinin yer aldığı belgeselde 2010 yı lında hayatını kaybeden Yörü koğlu ile birlikte grupla birlikte müzik yapmış Barış Manço ve Cem Karaca ekrana geldiğinde kalabalık, bu isimlerin anılarına alkışlar gönderdi. Ardından ge cenin sunuculuğunu yapan İz zet Öz, sahneye Özgentürk’ü da vet etti. Özgentürk de böyle bir gecede yer almaktan gurur duy duğundan söz etti. Moğollar’ın 50. yıl özel konserine grubun eski davulcusu Ayzer Danga da katıldı. Kapanışta tüm sanatçılar sahneye tekrar çıkıp Âşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yoldayım” şarkısını hep birlikte söylediler. ‘68 ruhuna geri sar’ Ardından Öz’ün anonsuyla sahneye gelen Moğollar, konserin açılışını yaptı. Çıt çıkarmadan grubu dinleyen kitle, “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminin o akıllara kazınmış melodisiyle bir sağa bir sola dalgalandı. Devamında “Geri Sar” şarkısında Deniz Gezmiş fotoğraflarının ekrana yansımasıyla seyirciler yine büyük bir gürültü kopardı. “Geri sar, şu filmi makinist geri sar, 68 ruhuna, Denizlerin aşkına geri sar” şeklinde sözleri bulunan şarkı sırasında ekrana yansıyan ülkenin son 50 yılını özetleyen fotoğraflar (“6. filo defol” yazılı pankart, “IMF ülkemizden elini çek” pankartı, “hırsız iktidara son” pankartlı bir va Halit Ergenç, “Mavi Liman” şarkısını grupla beraber seslendirdi. tandaş fotoğrafı, “Polisli üniversiteye hayır” duvar yazısı) kalabalığı iyice havaya soktu. “Geri Sar” sonrası sahneye konuklar gelmeye başladı. İlk isim Bülent Ortaçgil, Engin Yörükoğlu anısına bir şarkı söylerken, Teoman hasta olmasına karşın geceye katıldı ve Cem Karaca’nın “Resimdeki Gözyaşları” şarkısını seslendirdi. Gecede, grubun tüm şarkıları çalınamayacağı için o eserlerden potporiler yapıldı. Bulutsuzluk Özlemi’nin solisti Nejat Yavaşoğulları, grupla birlikte “Bulutlar Adam Öldürmesin” şarkısını seslendirdi. Sürprizlerle ve aktivizm ile dolu olan konsere Bergama Altın Madeni Direnişi’ni konu alan “Ölüler Altın Takar mı?” şarkısı esnasında genç rap sanatçısı Ezhel de eşlik etti. Şarkıcı Ezgi Aktan ise 6 yaşında babasının eve getirdiği 94 albümünü dinlediğinden beri âşık olduğunu söylediği sanatçılarla birlikte “Çaya Kaç Şeker” şarkısını söyledi. Katledilenler anıldı Konserin ikinci yarısında Madımak Katliamı’nı anlatan ve Moğollar’ın orada hayatını kaybedenlere adadığı “Issızlığın Ortasında” şarkısını Cahit Berkay, “Bu katliamın gerçek failleri ortaya çıkana kadar konserlerimizde söylemeye devam edeceğiz” sözlerinin ardından çal maya başladı. Gruba bu şarkıda güçlü sesiyle Hayko Cepkin eşlik ederken dev ekranda yalnızca bir mum, yaşamını yitiren 35 canın fotoğrafları eşliğinde yanmaya devam etti. Türk Halk Müziği yorumcusu Hüseyin Turan da grupla birlikte bir türkü seslendirirken, oyuncu Halit Ergenç sahnede “Mavi Liman”ı söylerken devleşti. Duman grubu ise hazırlıksız olarak sahneye çıkıp “Namus Belası”nı çalarken Kaan Tangöze bilindik tarzıyla izleyicileri ve Moğollar’ı selamladı. Konserin sonlarına yaklaşılırken grubun solisti Emrah Karaca, “En çok bu şarkıya hazırlanmıştım” diyerek babası Cem Karaca’nın efsaneleşen şarkısı “Tamirci Çırağı”nı içtenlikle söyledi. Bis gitarda Taner Öngür, grubun eski davulcularından Utku Ünal ve klavyede Serhat Ersöz de attıkları sololarıyla ortamı iyice ısıttı. En sonunda, politik göndermelerle dolu konser, “Bir Şey Yapmalı” şarkısının ardından sahneye tüm sanatçılar beraber çıkıp Âşık Veysel’den “Uzun İnce Bir Yoldayım”ı hep birlikte söylemesiyle sona erdi. Bize de tekrarı yaşanamayacak bu geceden Moğollar’ın hayatımıza ne çok şey kattığını düşünmek kaldı. VIk MunIz’in İstanbul’daki ilk sergisi Dirimart, Vik Muniz’in İstanbul’daki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, sanatçının dünyaca tanınan Metakrom (Metachrome), Dergi Resimleri (Pictures of Magazine), Hiçbir Yerden Kartpostallar (Postcards from Nowhere) ve Repro serilerinden yapıtları bir araya getiriyor. Yaptığı sunumlarla da dikkat çeken sanatçı, 27 Şubat’ta Dirimart Dolapdere’de bir konuşma gerçekleştirecek. kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Beatles men supları bu yanıt üzerine intihar et mediler.” 11 Şubat öykü sü bu kadar... Ara dan kaç yıl geçer se geçsin, “All you Günler yürümeye başlayınca... need is love” ve “Imagine” ve daha nicelerini söylemeye, dinlemeye devam edeceğiz... Bu köşenin okurları bilir... Benim yazar Eduardo Galeano’ya özel (“Imagine”, Beatles değil, John Lennon şarkısı olsa da anmadan geçemedim...) bir zaafım var... Yıllar, çok yıllar önce Uruguay’a gidip Bir tiyatro dersi onunla röportaj yapmışlığım da var... Bu dünyadan ayrılalı üç yıl olsa da kitapları benimle yaşamayı sürdürüyor. “Yeryüzünün vicdanı” diye nitelediğim yazarın kitapları ilaç görevini görür. Dünyada sıkıntıda ve acıda, aptallıkta ya da aldatılmışlıklarda, sevinçte ve kederde, baskıda ve çaresizlikte; düş kurmakta ya da umutlarda yalnız olmadığımızı bana hissettirir. Televizyonlarda herkesin savaş uzmanı kesildiği şu günlerde; politik tartışmalardan bunaldığımda ya da “genç kayınvalidenin şehvet uyandıracağı ve erkeğe haram olduğunu” açıklayan ilahiyatçılardan midem bulandığında sarılıyorum onun kitaplarına... “Ve Günler Yürümeye Başladı” adlı kitabı (SEL Yayıncılık. Türkçesi Süleyman Doğru) bir almanak şeklindedir. Yılın her günü için dünya coğrafyasından farklı bir öykü anlatır bu yeryüzü bilgesi. Güne başlarken o günün tarihindeki öyküyü okumak insana yepyeni ufuklar açabilir... Günler geçerken insanın geçiciliğini de anımsatır. Daha doğrusu nelerin geçici olduğunu, nelerin geçici olmadığını... Tiyatroya baskılar, OHAL bahanesiyle her gün artmakta. 30 yıldır oynanan “Artiz Mektebi” oyunu için Eskişehir Valiliği izin şartı isteyince Müjdat Gezen, 12 Eylül koşullarına döndüğümüzü belirtmiş. Haklıdır... Manisa Akhisar ilçesinde ise İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü “savaş ve şiddet karşıtı olduğu için” İzmir’deki Toprak Sahne Tiyatrosu’nun çocuk oyununu yasaklıyor (Dünkü Cumhuriyet’te Abidin Yağmur’un haberi)... İşte Eduardo Galeano’dan, aynı kitaptan “Bir Tiyatro Dersi” öyküsü. Yorumsuz paylaşıyorum. “1938 yılında, Washington’da faaliyet gösteren Amerikan Karşıtı Etkinlikler Komitesi, Hallie Flanagan’ı sorguladı. Bu kadın halk tiyatrolarını yönetiyordu. Temsilciler Meclisi’nden Alabamalı Joe Starnes sorgulama işini üstlendi. Hallie tarafından yazılmış bir makaleyle ilgili olarak ona şu soruları yöneltti. Marlowe diye birinden bahsediyorsunuz. Bu Marlowe komünist mi? Burada söz konusu olan Hayır Christopher Marlowe’dan bir alıntı. Bugün 11 Şubat... İşte Edu Kesin bir kanıya varmamız ardo Galeono’nun kitabından için, bize onun kim olduğunu 11 Şubat’ta yer alan öykü: söyleyin Başlığı “Hayır” O, Shakespeare önce “1962 yılı doğarken iki gitar, si en büyük İngiliz tiyatro ya bir bas ve bateriden oluşan zarıydı. tanınmamış bir müzik grubu Evet, Yunan tiyatrosunda Londra’da ilk deneme plakları bile şimdi kimilerinin komünist nın kaydını yaptılar. diye adlandırdığı türden in Delikanlılar Liverpool’a dö sanlara rastlıyoruz... nüp beklemeye başladılar. Kesinlikle. Saatleri, günleri sayıyorlardı. Yanılmıyorsam, Bay Euri Artık kemirecek tırnaklarının pides bile sınıf bilincini öğret kalmadığı bugün gibi bir gün me suçunu işlemişti, değil mi? de yanıt geldi. Decca Recor Zannedersem bütün Yu ding Company lafı evirip çe nan tiyatro yazarları bununla virmeden onlara şöyle dedi: suçlandılar. Müziğinizden hoşlanmadık. Netice itibarıyla bunun ne Ve hükmü verdi: zaman başladığını söyleye Gitar grupları artık ortadan meyiz, diye içini çekti temsil kalkmakta. ci Starnes.” Tekirdağ’da Üçüncü Oda Müziği Festivali Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi tarafından düzenlenen 3. Bisanthe Oda Müziği Festivali bugün başlıyor. 18 Şubat’a kadar sürecek festivalin amacı son yıllarda Türkiye’de çoğalan ve gelişen oda müziği gruplarının tanıtılması ve desteklenmesi. Namık Kemal Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlenecek konserler saat 20.00 de başlayacak ve ücretsiz olarak izlenebilecek. Tuna Kiremitçi kitabını Haliç’te okuyacak Kadir Has Üniversitesi’nin Cibali Kampusu’nda düzenlediği “Haliç Okumaları’nda bu ayki konuğu yazar Tuna Kiremitçi ola cak. 13 Şubat Sa lı günü düzenlene cek etkinlikte yazar “Uçan Halıların Ay Kiremitçi rodinamilk Sorunları” ese rinden 10 sayfalık bir bölü mü katılımcılara okuyacak. Ayrıca Kalem Ajans kurucu su Nermin Mollaoğlu’nun mo deratörlüğünde söyleşi yapı lacak. Kiremitçi’nin aynı za manda kitaplarını da imzala yacağı etkinlik herkesin ka tılımına açık olarak 16.00 ila 18.00 saatleri arasında ger çekleşecek. ‘Çocukların savaşı’ sergisi açıldı İran’da yaşayan Azeri ressam Nejla Amiri, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kent Müzeleri Kompleksi Sergi Salonu’nda açtığı “Çocukların Savaşı” adlı resim sergisinde savaşın acımasızlığının çocuklar üzerindeki etkisini anlattı. Kısıtlamalar nedeniyle ülkesinde sanatını özgürce gerçekleştiremeyen Amiri, ilk kez özgürce sergi açtığını söyledi. Açılış konuşmasında, resim yaparken özgürlük duygusu yaşadığını belirten Amiri, “Özgürce açtığım ilk sergim için benden desteklerini esirgemeyen Başkan Büyükerşen’e ve çalışma arkadaşlarına şükranlarımı sunarım” dedi. Savaşlarda en büyük zararı çocukların gördüğünü vurgulayan Amiri, fotoğraflardan yola çıkarak yaptığı resimlerde çocukların yüzlerindeki ve gözlerindeki korkuyu ön plana taşımış. ABD Başkanı Donald Trump’ın kanlı gözleri, kan damlayan kravatı, kanlı ABD rozeti ve kirli elleriyle korumaya çalışır gibi gözüktüğü Müslüman küçük bir kızın bulunduğu resim en çok ilgi çeken eser oldu. l CAN HACIOĞLU / ESKİŞEHİR Müjde Ar !f İstanbul’da! 15 Şubat’ta başlayacak 17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin etkinliklerinden biri de oyuncu Müjde Ar ile gazeteci Tuğrul Eryılmaz’ın buluşacağı “Hayatın Yırtıldığı Yer: Müjde Ar” adlı sohbet olacak. 20 Şubat Salı günü saat 19.00’da Babylon’da gerçekleşecek sohbette Eryılmaz soracak, Ar da “Hayat Var!” dedirten olayları, insanları, filmleri izleyenlerle paylaşacak. ‘Toprağın Mirası’ Rezan Has Müzesi’nin geniş arkeoloji koleksiyonundan bir grup seçki, 31 Ekim tarihine kadar ziyaretçilerle buluşacak. Anadolu’nun Neolitik döneminden, yani yaklaşık 9 bin yıl öncesinden başlayarak sırasıyla Kalkolitik, Tunç, Demir, Yunan, Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerine dek kronolojik izlemle sunulan geçmişin gündelik hayatından bir kesit; mutfak eşyaları, süs eşyaları, dini objeler, silahlar gibi yaklaşık 300 eser, müzede görülebilecek. C MY B