18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 22 Aralık 2018 18 ABD ortaklığının sonu Bugün yaşadıklarımız, Wilson ilkelerinin arkasına sığınan Sevr Antlaşması’ndan bu yana yaşanan bir kanlı sömürgecilik öyküsünün devamıdır. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı arkadan vuran ayaklanmalardan tutun, Şeyh Sait isyanına değin hepsinde sömürgeci çakallığının dişleri vardır. Türkiye, yaklaşık 40 yıldır da, on binlerce yurttaşının canını ve malını yongalayan bir örtülü savaşa itildi. Ölümlere ve yıkımlara yol açan o hançer, 1 Mart tezkeresi ile neredeyse Türkiye’nin sırtına saplanacaktı. Recep Tayyip Erdoğan başbakan olur olmaz; Irak’a “demokrasi getirme” bahanesiyle ABD askerinin Türkiye’de, özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde konuşlandırılmasını öngören tezkereye onay vermişti. 1 Mart tezkeresi, CHP’nin önderliğinde TBMM’de reddedilmeseydi, bugün tıpkı Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi, Güneydoğu Anadolu da büyük olasılıkla bir ABD mandası altında olacaktı. ABD’nin sınırımızdaki son girişimleri, Irak’ın kuzeyindeki manda yönetimini, istikrarsızlaştırarak parçaladığı Suriye üzerinden Akdeniz’e uzatmayı amaçladığı biliniyor. Hem Irak’ın işgali sırasında, hem de Suriye’nin parçalanması sürecinde ABD’nin oyunlarına ortak olanın AKP iktidarı olduğu da bir gerçek. Dolasıyla, saraydan yükselen Amerika karşıtı bağırış çağırış hiç de inandırıcı değildir. AKP’nin tutumunu antiemperyalist bulan yandaş yorumlarına gelince... Gülüp geçilecek türden masallardır. İnsancı yel, küreselleşmecileri yenecek Emperyalist küreselleşme çağı, ulusları böldü, sermayenin önündeki tüm engelleri kaldırırken emeği ulusal sınırlara hapsetti. Uygarlığın getirdiği tüm insancıl kazanımları birer birer eritti. Sosyal adalet yerini rekabetçi eşitsizliğe bıraktı, sosyal devlet de liberal zorbalık aygıtına dönüştü. Emek sömürüsü ile birlikte işsizlik yükselişe geçti. İnsan haklarına duyarlılığı ve demokratik yapıları ile övünen ülkelerin yönetimleri popülist, etnikçi, tutucu, hatta ırkçıların eline geçti. Batı uygarlığı, yeni Ortaçağ’ın pençesine düştü. Bu süreçte, toplumsal dönüşümlerin anayurdu olan Fransa, kötücül bir ur gibi dünyayı sayan emperyalist küreselleşmenin dayatmalarına başkaldıran eylemlere sahne oldu. Tıpkı 1789’daki gibi, Bastille’in kapıları bir kez daha özgürlüğe aralanmış gözüküyor. Özgürlük, kardeşlik, eşitliğin esintileri yeniden insancı yelle birlikte tüm atmosfere yayılacaktır. Epeydir “Başka bir gelecek olasıdır” umudunu dillendirenler haklı çıkacak, hoyratlık, kabalık ve zorbalık yenilecektir. İnsanlık yeniden doğuş ile mutlaka buluşacaktır. Siyasetçi cezalandırılmaz! Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, olağanüstü hal döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnameler ile savunma mesleğine ve savunmanın kapsamına kısıtlamalar getirilmesine olanak sağladığı gerekçesiyle, avukat olarak kayıtlı bulunduğu Yozgat Barosu’ndan sicilinin silinmesi için bir başvuru yapılmıştı. Avukat İsmail Sami Çakmak’ın başvurusu, tam iki yıl sonra Adalet Bakanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü tarafından reddedildi. Gerekçeye bakarsanız, Bozdağ’ın eylemi, avukatlık mesleği ve mesleğin icrası ile ilgili değilmiş! Nedense, yurttaşlara ya da onların haklarına verilen zarardan dolayı bir siyasetçinin kılına dokulduğuna tanık olmayız biz bu ülkede. Konya hızlı treninde son yaşanan ölümlü kazada da suç makasçılara, şuna, buna atılacak. Yurttaşlar, öldüğü ile kalacak... 22 Aralık 2018 SAYI: 34044 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım [email protected] l Mali ve İdari İşler Müdürü: Hasan Talay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 06:47 06:29 06:50 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 08:19 13:08 15:26 08:00 12:53 15:13 08:18 13:16 15:41 Akşam 17:46 17:34 18:01 Yatsı 19:13 18:59 19:24 yorum/haber TASARIM: SERPİL ÜNAY BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Kayseri ilinde, “Kaneş” de denilen ünlü höyük. 2/ Faiz... Hac zamanı dışında Kâbe ve diğer kutsal yerleri ziyaret etme. 3/ Romanya’nın para birimi... Uzun tüylü kalpak. 4/ Tifo gibi bazı hastalıklara eşlik eden kas zayıflığı. 5/ Laboratuvarlarda yüksek ısı elde etmekte kullanılan araç... Boru sesi. 6/ Önü hendekli siper... Ufak ve yassı tatlı çörek. 7/ Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişen, “mevzek” de denilen çok zehirli otsu bitki... Rütbesiz asker. 8/ Açık alanlardan ve kalabalık yerlerden korkma. 9/ İspanyolların sevinç ünlemi... Argoda çok çalışan öğrenciye verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde, Batı Anadolu’nun ilk kenti sayılan buluntu yeri. 2/ Vücutta biriken azotlu madde... Dondurulmuş krema. 3/ “Geceler” anlamında eski sözcük... Yayla ya da bahçe kulübesi. 4/ Türkmenistan’ın plaka imi... Süsleme amacıyla düzenlenmiş olan. 5/ Palamut balığının iri bir türü. 6/ Kumaşlardaki benek... Arap abecesiyle yazılan bir yazı türü. 7/ Bireyin kendini başkalarının yerine koyarak onun duygu ve düşüncelerini anlayabilme yeteneği... Bir sayı. 8/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 İstanbul’un bir semti... Oyunda cezalı çocuk. 9/ Toprak üstündeki yükseklik, doğal set... “Çıktım dalına / Anda yedim üzümü” (Yunus Emre). 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 E T AM İ N M İ 2 T İ RE ETEN 3 ARAKA ETA 4 MEKAN İ K R 5 İ AN D İ Z İ 6 NE İ DARE 7 TEK İ R BR 8 ME T Z EBRA 9 İ NAR İ RAN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] SAYGI YAĞMURDERELİ UNUTULMAYACAK Geleceğin eşit ve adil toplumunun öngörülen “özgür insan” karakterini bugünden kendi kişiliğinde var eden Saygı Yağmurdereli’yi unutmayacağız. Şairin deyişiyle, “... Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak\Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir...” Hiç şüphesiz Saygı Yağmurdereli insan gibi yaşayıp, hayatı insan gibi tamamlayarak bu güçlüğü aştı. Emek ve demokrasi mücadelesinde tarihe armağan hayatıyla, kendine özgü tavırla okuduğu şiirlerle, şarkılarla, sade, mütevazı ve sevecen halleriyle, hiç yitirmediği yirmi yaş delikanlısı ruhuyla hep hatırlanacak. Saygı’ya saygıyla... Abdullah Nefes, Abdullah Öztüre, Adnan Sel, Ahmet Sarıcan, Ahmet Üçer, Akın Birdal, Akın Evren, Ali Balta, Ali Çerkezoğlu, Ali Fuat Çiler, Ali Ulvi Ortanca, Ali Yıldız, Arif Keskiner, Arif Turgay, Arzu Çerkezoğlu (DİSK Gen. Bşk.), Atilla Keskin, Atilla Sarp, Atiye Okay, Attilâ Aşut, Aydın Engin, Aynur Hayrullahoğlu, Aysın İzer, Ayşe Bircan, Ayşe Erzan, Ayşe Sarısayın, Aytaç Erdoğdu, Bahadır Ahıska, Bahri Bayram Belen, Barış Pirhasan, Baykal Gürsoy, Bayram Kızartıcı, Bediz Anat Sel, Behzat Kocavardar, Berdan Dere, Berin Uyar, Berrin Türkoğlu, Bilal Kayabay, Birsen Aydoğdu, Bülent Utku, Can Şafak, Celâl Başlangıç, Celâl Uyar, Celalettin Can, Cemal Karabil, Cevahir Coşkun, Cevdet Zeydanlı, Cihan Sönmez, Cuma Gürsoy, Davut Utkun, Deniz Türkali, Edip Akbayram, Emel Akal, Emin Karaca, Engin Urcan, Enis Rıza Sakızlı, Erden Akbulut, Erdoğan Sıral, Eren Aysan, Ergin Cinmen, Erhan Erdoğmuş, Eşber Yağmurdereli, Etem Ay, Fahir Macit, Fahrettin Ozan, Fahri Aral, Fahri Doğu, Faruk Aral, Ferhan Türk, Feyyaz Yaman, Feyzi Örnek, Fikret Demir, Füsun Çeliker, Füsun Dilli, Gani Alkan, Gülnur Aksop, Gülşen Yağmurdereli, Gültekin Uçar, Gün Zileli, Gündüz Mutluay, Gürbüz Çapan, Gürol Kavuk, Hacı Tonak, Hale Kıyıcı, Halil Ergün, Halil İbrahim Nizam, Halit Ziya Ertan, Hasan Ataol, Hasan Erkul, Hasan Gürkan, Hayrettin Belli, Hayrettin Pişkin, Hayrettin Tıraş, Hülya Üstün, Hüseyin Sarısayın, Işıtan Gündüz, İbrahim Bilen, İbrahim Güler, İlhami Aras, İlkay İzer, İnci Balabanoğlu Ahıska, İnci İşbulur, İsmail Ağan, Jülide Aral, Kazım Gümüş, Kemal Aytaç, Kenan Kocatürk, Kenan Yeğin, Koray Ergun, Kutlu Esendemir, Lemi Bilgin, Levent Yılmaz, Mağdule Demircioğlu, Mahir Esen, Mazlum Çimen, Mebuse Tekay, Mehmet Güç, Mehmet Harman, Mehmet İçin, Mehmet Karayılmaz, Mehmet Mezhar Aktaş, Mehmet Salih Yıldız, Mehmet Sarı, Mehmet Takır, Mehmet Ünlü, M. Emin Avcı, Mert Savaş, Mete Ertekin, Mete Özdoğan, Metin Üstündağ, Munise Görgül, Musa Özuğurlu, Mustafa Coşkun, Muftafa Erdoğan, Mustafa Hayta, Mustafa Kaplan, Mustafa Lütfü Kıyıcı, Müfit Özdeş, Naran Özkan, Nazım Alpman, Nazmi Bilgin, Nevi Elçi, Nevzat Karakış, Nigâr Sancak, Nimet Tanrıkulu, Nizam Özer, Nuran Ağırnaslı, Nuray Göktepe, Nurhan Sayman, Nurettin Özşuca, Nusret Tekin, Nükhet Taşman, Oktay Yazıcıoğlu, Olgun Uyun, Orhan Alkaya, Orhan Kazbek, Orhan Silier, Osman Zorba, Oya Baydar, Ömer Ödemiş, Ömer Tuncer, Özkan Özkara, Ragıp Duran, Ramiye Alkan, Reha Yağmurdereli, Rasim Özkan, Remzi Kazakçı, Rıdvan Ayhan, Rıza Zingal, Riyad Türkoğlu, Ruhi Koç, Salih Taşdemir, Salim Turgut, Savaş Dizdar, Sebahattin Çetin, Sefer Güvenç, Seher Şentürk, Selahattin Türokay, Selçuk Şahinpolat, Selçuk Sayman, Selim Savaş, Semih Poroy, Senai Kavuk, Serkan Elik, Servet Aliçınar, Seyfettin Genç, Sezai Sarıoğlu, Suavi, Süha Yağmurdereli, Şaban İba, Şefik Asan, Şener Büyükbektaş, Şükrü Erbaş, Tahsin Yeşildere, Tamer Erdoğan, Tayfur Cinemre, Temur Taşdemir, Tezer Toksarı, Tuğrul Bal, Tuncay Akgün, Tuncer Sümer, Turgay Olcayto, Turgut Yasalar, Turhan Günay, Tülây Özdeş, Ufuk Göney, Uğur Olca, Uğur Yağmurdereli, Üzüm Ateş Tekin, Vahit Akgün, Vahit Tulis, Vedat Özdemiroğlu, Yasemin Göksu, Yasin Çağırankaya, Yılmaz Bayazıt, Yunus Bircan, Yunus Gürcan, Yusuf Süleyman Karadağ, Yüksel Baştürk, Zafer Aydın, Zekeriya Demirtaş, Zeki Çopuroğlu, Zerrin Bilgin, Zeynel Eren, Zuhal Olcay, T. Madenİş, Otomobilİş, Birleşik Metalİş Sendikaları. ABD, Suriye’den ne kadar çekilir? ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den ABD askerlerini çekeceğini açıklaması, ülkemizde ve dünyada yankı yarattı. Trump’ın daha önceki çelişkili açıklamalarını, sıkça değiştirdiği kararlarını anımsatarak, ABD’nin kararında ne kadar samimi olduğunu tartışalım. Nesnel şartlara bakalım ve soru soralım. Birincisi, ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik politikası, emperyalist bir devlet olarak öncelikleri, ihtiyaçları, yöntemleri, araçları değişmemiştir. Önceliklerinin başında İsrail’in güvenliği, enerji kaynak ve güzergâhlarının denetimi, İran’ın kuşatılması, dört bölge ülkesinin bölünerek bir Kürt devletinin kurulması, Rusya’nın artan nüfuzunun geriletilmesi ve Çin’in bölgeden uzaklaştırılması gelir. Bunlar değişmediğine göre, soru şudur: ABD, Afganistan ve Irak’tan ne kadar “çekildi” ise Suriye’den de o kadar mı çekilecek? İkincisi, Türkiye Fırat Nehri’nin doğusuna askeri harekât yapmaya hazırlanırken, ABD’nin Suriye’den asker çekmesi, zamanlama açısından dikkat çekicidir. Kaldı ki ABD yönetimi, Türkiye’ye 3.5 milyar dolar değerinde Patriot füze savunma sisteminin satışına onay da vermiştir. Yani, Türkiye’yi memnun edecek iki adım atmıştır art arda. Üçüncüsü, Türk halkındaki ABD karşıtlığından memnun olmayan; Rusya, İran ve Türkiye’nin oluşturduğu Astana Süreci’ni dağıtmak isteyen; Türkiye ve Rusya’nın arasını açmaya çalışan ABD’nin, Türkiye’yi bir miktar tatmin etmek için, kimi taktik adımlar atması, kendisi açısından doğaldır. ABD’nin kararının ardından İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi de, zamanlaması ve gündemi açısından önemlidir. Kaldı ki, geçen hafta Astana Süreci’nin 3 aktörünün İsviçre’de, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi’nin katılımıyla buluşup, Suriye’de yeni anayasa için komisyon kurulmasında uzlaşması da, ABD’nin Astana Süreci’ni dağıtamadığını göstermiştir. Dördüncüsü, herkesin kafasını şu sorular kurcalamaktadır: ABD bu adımı, neyin karşılığında attı? Hedefi ne? Askeri ve mali gücü tükendiği için mi çekiliyor? Rusya’yla anlaştığı için mi? Kara gücüm dediği PKKPYD YPG terör örgütü ve Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği Arap ülkelerini vekil bırakarak mı çekiliyor? ABD yapımı olan IŞİD terör örgütünü gerçekten yendiği için mi? Suriye’de askeri başarısızlığı kabul ettiği için mi çekiliyor? Avrupalı müttefiklerinin el altından Esad’la temas kurmaya başladıklarını bildiği için mi? 2 bin askeri, 12 gözlem noktası, 20 üssüyle bulunduğu Suriye’den, taktik bir adım olarak, geçici bir süre için mi çekiliyor? Türkiye’yle daha fazla gerilim yaşamak istemediği için mi? Türkiye’nin Fırat Nehri’nin doğusuna askeri harekât düzenlemesini engelleyemeyeceğini anladığından mı çekiliyor? Türkiye’yi yanına çekmek adına, Ankara’nın kapsamı ve süresi sınırlı bir askeri harekâtına rıza gösterdiği için mi? Bölge ülkelerinin tavrı Yukarıdaki soruların yanıtı şimdilik belirsizdir. Komplo teorilerinin çokça öne çıktığı bir konuda ve dönemde, soğukkanlı düşünmek gerekir. Zira iç siyasette, her konunun sınırsız ölçüde siyasallaştığı bir süreçte, ABD gibi bir güç, bu kararıyla, iktidar partisine, yerel seçimlerde kullanacağı bir dış politika malzemesi verdiğini de bilir. Bunun da karşılığını almak ister.   PKK – PYD – YPG mensubu teröristlerden 70 bin kişilik ordu oluşturan ABD, çekilme kararıyla hem “kara gücüm” dediği terör örgütünü, hem Avrupalı müttefiklerini üzmüştür. Suriye’nin yüzde 1’ini denetiminde tutan IŞİD terör örgütü ise bu çekilmeden memnundur. Yeniden güçlenmenin hesabını yapmaktadır. Fakat bunlardan çok daha önemli olan, ABD’nin bölmeye çalıştığı 4 bölge ülkesinin (Irak, Suriye, İran, Türkiye) tavrıdır. Gerekçesi ne olursa olsun, ABD’nin çekilmesi, onlar için fırsattır. Bölge merkezli bir politika oluşturmak için yararlanmaları gerekir. Türkiye’nin askeri başarısına koşut bir siyasi kazanım elde etmek için de bu şarttır. Kıssadan Hisse: Bölge merkezli dış politika birikimi de, bölge ülkelerini bir ittifakta toplayabilme kabiliyeti de Türkiye’de vardır. Erken Cumhuriyet dönemi bunun örnekleriyle doludur. Cezaevinde 7 çocuk, 14 gardiyan yaralı Ankara’da bulunan Sincan Çocuk Kapalı Cezaevi’nde gardiyanlar ve çocuklar arasından yaşanan gerginliğin kavgaya dönüştüğü iddia edildi. Olayda, 14 gardiyan ile 7 çocuk yaralandı. Olayın ardından cezaevine çok sayıda ambulans sevk edildi. Olay sebebiyle cezaevi içinde ve dışında güvenlik tedbirleri arttırıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada “Bugün (21.12.2018) akşam saatlerinde Sincan çocuk kapalı ceza in faz kurumunda tutuklu olarak bulunan çocuklar arasında yaşanan tartışmaya görevli infaz koruma memurlarının müdahalesi sırasında 7 çocuk ile 14 infaz koruma memuru hafif şekilde yaralanmıştır. Yaralanan çocukların tedavileri cezaevi içerisinde sağlık memurlarınca yapılmış olup hastaneye herhangi bir çocuğun sevkine gerek duyulmamıştır. Konuyla ilgili olarak adli ve idari soruşturma başlatılmıştır” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Hastane yerine binlerce mağduriyetin önü açıldı’ CHP milletvekilleri Gam ze Taşçıer ve Ali Şeker, Cumhur başkanı Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanlığı’nın G. Taşçıer 21 Aralık’ta açılacağını söyledi ği Bilkent Şehir Hastanesi önü ne giderek “Bugün ne bir kırmı zı kurdele var, ne konfetiler var, ne de açılabilecek bir hasta ne var. Hastane yerine binlerce mağduriyetin önü açıldı” açıkla ması yaptı. Taşcıer, “Şehir Has tanesi açılacak dendiği için, Numune, Yüksek İh tisas, Atatürk Eğitim Araştırma gibi hasta nelerde vatandaşlara randevu verilmiyor Ali Şeker du. Hastalar ortada kaldı” dedi. Şeker de “Biz buradaki işletmenin 17 günlük kirası ile yani 52 milyon liraya 300 yataklı devlet hasta nesi yapılabiliyorken niye 25 yıl boyunca çocuklarımıza maliye tinin 4 katı 5 katı borç yükle yelim, bu bedeli çocuklarımıza ödetelim?” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle