18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 2 Aralık 2018 EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY AKP’li meclis üyesinden şiddet çağrısı Şimdi Özlem Atan Haliç Üniversitesi Strateji ve İş Geliştirme Daire Başkanı Öz ni savundu. “Fazlasıyla basın cezayı bu cazgıra” diye yorum yazan Tok lem Atan geçen perşembe günü kan yine konuyla ilgili bir başka pay Fatih’in Balat Sahili’nde polis çevir laşımında, “Bu karıya iyi bir sopa at mesi nedeniyle üniversitedeki yöne mazsanız hakkımı helal etmiyorum tim kurulu toplantısına geç kalınca polisler” diye yazdı. Bir başka yoru sinir krizi geçirmişti. Atan’ın, sinir munda ise Tokkan, “Basın sopayı adi krizi geçirdiği anların görüntüsü ise Ahmet Tokkan karıya” yorumunda bulunurken, bir sosyal medyada binlerce kez izlen haber sitesinin konuyla ilgili haberi di. Üsküdar Belediyesi’nin AKP’li Beledi ne ise “Basın dayağı sesi kesilir” yorumunu ye Meclis Üyesi Ahmet Tokkan sosyal med yaptı. Öte yandan görüntüleri sızdıran kişi ya hesabından yaptığı paylaşımlarla polisin lerin yakalanması için soruşturma başlatıl Özlem Atan’a şiddet uygulaması gerektiği dı. l İSTANBUL/Cumhuriyet de SGK fişledi KHK ile ihraç edilen akademisyen Dr. Karabulut, bakliyat satarak yaşamını sürdürmeye çalışıyor. İSG uzmanlığı için verdiği mücadele engellerle dolu KHK ile ihraç edildikten sonra baklagil satarak geçimini sağlamaya çalışan Yrd. Doç. Dr. Savaş Karabulut, İş Sağlığı ve Gü venliği (İSG) uzmanı olmak için verdiği mü cadelesinde karşısı na bu kez de ‘SGK fiş lemesi’ çıktı. Karabu ZEHRA ÖZDİLEK lut, SGK kaydında “ihraç edildiği” belirtildiği için başvuru yaptığı yerlerden olumsuz dönüş alıyor. İSG uzmanı olarak çalışmak için sı nava girip başarılı olan ve sertifikası nı alan Karabulut önüne engeller çı karılınca Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvurdu. Baş vurusunda SGK kayıtlarına ‘Kamu Görevinden Çıkarıldı (Kanun/KHK Göre)’ notunun düşüldüğünü belirten Karabulut, “Bu durum açık bir şekil de iş bulmam da sorun teşkil etmek te ve şahsımı fişlemektedir” görüşü nü dile getirdi. ‘Yaşamayın diyorlar’ Yaşadığı sıkıntıları gazetemize anlatan Karabulut, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Çalışan Sosyal Haklar’ın KHK ile haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilmiş emekçilerin, yetmezmiş gibi KHK’lar ile edevlet sisteminde ve dolayısıyla SGK kayıtlarında sistem tarafından da fişlenmiştir. Anayasal bir hak olan yaşama ve çalışma hürriyeti açısından bu büyük bir engel teşkil etmektedir. Bu nedenle SGK kayıtlarında bu fişlenmesin kaldırılması, çalışma hürriyeti açısından elzemdir. Yıldırma, sindirme ve yok sayarak işi zorlaştırma yoluyla bize yaşamayın diyorlar” dedi. l İSTANBUL amu Emekçileri Sendikaları (KESK) KHK’liler ve Kİstanbul Şubeler Platformu, İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Cevahir AVM önünde KHK’lerın iptal edilmesine emekçilerden yönelik basın açıklaması yaptı. Cevahir AVM önünde toplanan grup “KHK’ler Gidecek, Biz Kalacağız!” pan eylem kartını açtı. Eyleme KHK ile ihraç edi len öğretmen ve sağlık çalışanları katıldı. KHK’lerin ardından sendika ve emek güçlerinden oluşan bir başka grupda, “Krizin Bedelini Ödemeyeceğiz!” sloganlarıyla, krize karşı omuz omuza bildirilerini dağıttı. Yurttaşların da alkışlarla destek verdiği eylem akşam saatlerine kadar devam etti. l Haber Merkezi ‘Irkçılığa Hayır, Hepimiz Göçmeniz’ Antikapitalistler ve Dur De Platformları artan mülteci karşıtlığına ilişkin panel düzenledi Zehra Özdilek Antikapitalistler ve Dur De Platformları “Irkçılığa Hayır, Hepimiz Göçmeniz” başlıklı panel gerçekleştirdi. İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Cezayir toplantı salonunda gerçekleştirilen panelde “Aşırı sağın önlenebilir yükselişi” ve “Irkçılığa karşı Suriyelilerle dayanışmanın olanakları ve deneyimler” başlıklı konular ele alındı. Panelin ilk konuşmacısı sinemacı yazar Melek Ulagay, “İnsanlar keyif için göç etmiyorlar. Onları göç etmeye neden olan olaylar var. Esas mesela bu göçe neden olan dünya” diye konuştu. Amerikan politikalarının sürekli savaş ürettiğine deği nen Ulugay, “Savaş sanayisini ayakta tutmak zorundalar. Neoliberal sistem çöktü. Yeni bir alternatif getirilmediği zaman bu çöküş göçe zorlayacak” ifadelerini kullandı. Öğretim üyesi Tolga Tüzün ise göçmenlere karşı ırkçılığın artmadığını hep varolduğunu belirterek, “Neoliberal sistem içinde hali hazırda olan bir şey. İslamafobinin arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Özellikle Avrupa ve Amerika’da” dedi. ‘Sığınmak yasadışı değil’ Panelin ikinci bölümünde ise “Irkçılığa karşı Suriyelilerle dayanışmanın olanakları ve deneyimler” başlığı ele alındı. Antikapitalistler Platformu aktivisti Tuğba Çelik, “Sı ğınma yasadışı bir eylem değildir. Ama ana akımda yasadışı olarak gösteriliyor. Burada bir hak talebini öteleyen bir şey var. Söylemin çok güçlü olduğu ve taraftar bulduğu bir dönemde böyle söylemlerle mücadele etmek gerekiyor” dedi. Gazeteci, yazar Emine Uçak ise “Ekonomik kriz arttıkça Suriyelilerin aldığı yardım tepki çekiyor. Ucuz iş gücü olarak görüyorlar. Türkiye’deki tepki ırkçılık üzerinden değil” diye konuştu. Göç Araştırmaları Derneği’nden Polat Alpman da “Kiraların yükselmesini, işsizliği Suriyelilerle bağlıyorlar ama bu onların ırkçılığından kaynaklı değil. Sosyal medyada yapılan yorumlara bakınca delirmiş bir güruh var” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL CCUUMMOOKK İİSSTTAANNBBUULL ÇÇAAĞĞRRIISSII 03.12.2018 Pazartesi Saat: 19.30’da G0a3z.e1t2e.m20iz1e8 KPavzuaşrtmeasinSınaCato:ş1k9u.s3u0y’dlaa, GCaUzeMteOmK’iUzeNK2a3v.uYşAmŞaINnıInKCUoTşLkUuYsuOyRla; , CUBMuOyoKl’dUaNyi2tir3d.iğYiAmŞizINYoI lKdaUşTlaLrUımYızO;R; Bu yolda yitirdiğimiz Yoldaşlarımız; Semiha Gökçen Boya Semiha Gökçen Boya Necmi Koç Necmi Koç Mehmet Bozkurt Dinçer Yücesan Sabri Sarıfakioğlu Mehmet BoOzknulratrı saygıD, isneçvegr iYvüeceösaznlemle anıySoarburzi.Sarıfakioğlu YemeOklni lTaorıpslaanytgımı, ıszedvagai çvıeşökzolnemuşlemaansııynodraunz.sonra YAZARLARIMIZIN ÖZLÜ SÖZLERİ YANISIRA, İLİLÇYEeLmEeRkDliETNopGlaEnLtEımNızCdUaMaOçıKş kOoLnUuŞşUmMasTınEdMaSnİLsConİLrEaRİNE MESAJYVAEZAÖRNLEARRİLIMERIZİINİÇÖİNZSLÜRSEÖLZİLSEÖRZİ VYAENRIESBIRİLAE,CEĞİZ. İLİLÇELERDEN GELEN CUMOK OLUŞUM TEMSİLCİLERİNE MESAJ VE ÖSNEENRGİLEELRMİ İEÇZİNSSEÜNRBEİLRİ SEÖKZSVİĞERİZE!BİLECEĞİZ. LÜTFEN YER AYIRTINIZ. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ! Toplantı Yeri: ADLEÜNTOFTEENLİY, VEaRpuArYİsIRkeTleINsiIKZa. rşısı KADIKÖY Toplantı Yeri: ADEN OTEİleLtİi,şVimapuBr iİlsgki:elesi Karşısı KADIKÖY 0533.472 77 23 0535.412 68 68 0532.391İl1e1ti2ş7im–0B53il2g.i2: 81 54 54 0533.472 77 23 0535.412 68 68 0532.391 11 27 – 0532.281 54 54 haber 7 Engelli manzara Muhalefet yapmak CHP liderine çok pahalıya mal oluyor. Bedelini, hem de faizi ile cebinden ödeyerek yolsuzlukları ilan etmeye devam ediyor. Mahkemelerimiz  ise belli ki, fesi eksik bir başka “zırto ulema”nın “yolsuzluk hırsızlık değildir!” fetvasının etkisinde kalıyor. Kemal Bey, bugüne dek Erdoğan ve çevresine, toplam tam 1 milyon 18 bin TL ödemiş. Helal olsun! Tayyip Bey’e değil, Kemal Bey’e. AKP liderine helal olması zor. Mahkeme kararlarının hepsinde “faizi ile birlikte” hükmü yer alıyor.  Halkın yarısı “Ümmetin Önderi” diye bağrına bastığından Tayyip Bey, dinen ve iktisaden faize düşman. Bunu biliyoruz. Ama ne kendisinden ne de avukatlarından “tazminat faizini” reddettiğini bugüne dek duymadık. Bundan sonra da duyamayız zaten. Faiz oranları yüzde 25’lere dayanmış. Mani oluyor halimi takrire hicabım Yarın 3  Aralık, “Dünya Engelliler Günü”. Özellikle trafik ve iş kazaları sayesinde(!) “fiziksel engelli üretme kapasitemiz” bizi dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri yapıyor. Mevzuatımızda ise engelli tanımı, tanımı yapana göre değişiyor. Aile Bakanlığı “Engelli maaşı bağlanmış olanı” engelli sayıyor. Şehit olmamış, kolunu bacağını kaybetmiş askerimizi, polisimizi ise mevzuat bazen gazi sayıyor, bazen de ne saydığı belli oymuyor. TÜİK ise “engelli patlaması yaşandığı ortaya çıkar” endişesiyle olacak, en son engelli araştırmasını 2011 yılında yapmış. Buna göre, en az bir engeli olan (3 ve daha yukarı yaş) nüfusun oranı yüzde 6.9’u, yani 4 milyon 876 bin yurttaşımız engelli. Erkeklerde yüzde 5.9 olan bu oran, kadınlarda yüzde 7.9. (“Kadınlar zaten engelli!” diyen Tayyip Bey belki de haklı!) Her türlü maddi manevi engelle sarılı ülkemizde “engellilik” daha çok ilgiyi hak ediyor. Yüzde 6.9 oranına göre engelli yurttaş sayımız 5.2 milyonu geçiyor Bu büyüklükten kaçınılmaz olarak  siyasi kadrolar ve bürokrasi de nasibini alıyor. Yatılı Kuran kursu yangınında yanarak ölen 11 çocuk için AKP’li Bursa milletvekili O.M. “19 milyon öğrenci olan bir ülkede böyle müessif olaylar olabilir” demiş. İtibarı düştüğü için sayısı 600’e çıkarılan Meclis’te böyle hırtlıklar olabilir demek, sayın O.M’yi onursuz laflar eden bir “onursal engelli” saymalıyız. Ama CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, tahammülsüz çıktı: Önce “Allah sizi ıslah etsin!” dedi. Bu ihtimalin düşük olduğunu düşündüğünden ekledi:  “Allah sizi kahretsin!” Böylece ana muhalefet partisi,  TBMM tarihinde ilk kez, Tanrı’nın artık bir an önce devreye girmesi talebini resmen tutanaklara geçirmiş oldu. Tanrı’nın hikmetinden sual olunmaz. Haydi hayırlısı! HHH Yasalar, “50’den fazla işçi çalışan özel sektör işyerlerinde yüzde 3; kamuda ise en az yüzde 4 oranında engelli çalıştırılmasını” emrediyor. İktidar yasaların uygulanmasından sorumlu. Buna göre Meclis’te en az 24 engelli milletvekilinin bulunması gerekiyor.                İktidar partisinin yasayı çiğnediğini düşünemeyiz. Kadroları içinde belli ki görünmez engelliler var. Arada kendilerini belli ediyorlar. Ayrıca kızışan coğrafyamız, ihaleler ve yaklaşan seçimler “The Saray”ın iş yükünü artırdı. Oda sayısı malum 1050. Her odada 1 kişi istihdam edilse bile yasaya göre Saray’da en az 42 engelli  bulunması gerekiyor. Oysa Aile Bakanlığı, bu yıl kamuya başvuran 31 bin 380 engelliden sadece 29’una görev verildiğini açıklıyor. Bu “cimriliğin” nedeni, “FETÖ’cu yaver” gibi, bu defa da “zihinsel engelli” bir nutuk yazarı danışmanın içeri sızmasını önlemek mi? HHH Aile Bakanlığı’na göre, nüfusun yüzde 1.4’ü işitme engelli. (1.1 milyon vatandaş demek.) Bunun da en az yüzde 10’u, 3 yaş ve üstü çocuk. Bu da 100 bin dolayında işitme engelli küçük çocuk anlamına geliyor. Doğuştan engelli bu minikler için tek çözüm “koklear implant” adı verilen bir mikro çipin beyne giden kulak yoluna kalıcı olarak ameliyat ile yerleştirilmesi. Bu işlem bir kez yapılıyor. Ancak Sağlık Bakanlığı belli ki tasarruf gerekçesiyle bu “cihazın” bir tek modelinin ihalesini yapıyor. Ve bir tek modelin kullanılmasını şart koşuyor. Bakanlıkça seçilmiş sadece 9 il ve 320 çocuk var. Bunun dışında kalanlar sosyal güvenlik desteğinden de en gelişmiş cihazı kullanma olanağından da yararlanamıyor. İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği aylardır feryat figan. Ama kulak veren yok.  “Hiç kimse duymak istemeyenler kadar sağır olamaz!” diyorlar, başta özel hastane sahibi sayın bakan için!  Bakanın gözünü ise tasarruf bürümüş. Kimseye bakacak hali yok. Oysa çok yanlış yapıyor. Yüzlercebinlerce işitme engelli miniği  Tayyip Bey’i dinlemekten mahrum bırakıyor. Mahkeme kadıya mülk değil, bakanlıklar ise bakanlara hiç değil. Kulağından tutulup kenara bırakılan bakan listesine bakmak yeter! C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle