18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 15 Aralık 2018 12 Hep bir adım öndeSOSYAL MEDYA AĞLARINI YÖNETENLER NE YAPACAĞINIZI önceden BİLİYOR hafta sonu EDİTÖR: GÜRER MUT TASARIM: İLKNUR FİLİZ Sosyal medya kullanıcılarının en büyük endişesi izlenmek veya dinlenmek... Oysa, istisnalar dışında sosyal medya ağlarını yönetenlerin sizi izlemeye ihtiyacı yok. Duygu durumunuzdan davranış biçiminize, saçınızdan kıyafetinize kadar neyi tercih edeceğinizi yani bir sonraki adımınızı gayet iyi biliyorlar. Onlara bu bilgiyi aktaran da sizsiniz... Lanis Hagi Gheorghe Hagi rünmez bir bağ ile oluşturulmuştu. Kul lanılan yöntem ise markaların kendileri ni ifade edişi ve kitleleri o ifade ile özdeşleştirme İ prensibine dayanıyordu. zlediğiniz diziler, dinlediği niz müzikler, kullandığınız ürünler, siyasi ve kültürel tercihleriniz ve anılarınız; hep si kayıt altında... Şaşırmayın, bu verileri kendiniz hazırladı nız. Gününüzün önemli bir kıs mını harcadığınız sos yal medya hesapları nıza bir göz atın. Nere deyse tüm beğenileri niz analize açık halde orada bekliyor. İnternetin yaşantı mızdaki dinamiklere DENİZ ÜLKÜTEKİN dahil olma hızına paralel olarak kitlelerde büyüyen korku, dijital medya uygulamaları ve sosyal medya üzerinden izleniyor ol ma ihtimaliydi. Günümüzde ga zete sayfalarında, haber portal larında dahi rastlayabileceğiniz haberler, sosyal medya kullanı cılarına, telefonlarındaki veya bilgisayarlarındaki kamera ve ya mikrofonlar vasıtası ile karşı tarafın bireysel takibine açık ol dukları şüphesi uyandırıyor. El bette olanakdışı bırakılamaya cak bir ihtimalden daha fazlası olsa da bireysel izlenme parano yası çok daha kapsamlı olan al goritma tabanlı veri analizleri nin kitlesel yönlendirme ve ma nipülasyon gücünü öteliyor. mFoerddy’daaynasosyal 68 ruhu ve bireycilik İkinci Dünya Savaşı ve sonrasında başlayan gençlik hareketleri ile oluşan iki kutuplu dünya ise, 50’lere kadar işleyen özdeşlik yönteminin sonunu ge tirecekti. 1960’ların özgürlük hareketleri kitlesel hareketlerin yanında, kişisel uyanış fikrini de genç kitlelerde uyandırdı. ABD’de başlayan uyanış hareketi, 68 ruhunun sokaklarda yenilgiye uğramasının ardından gençlik hareketlerinin kendilerine dönmesi ve dönemin komünlerinde fanzin tarzı yayımlar aracılığıyla ortaya çıkan psikoloji, başta sosyal bilimleri esas alan bir kişisel (içsel) devrim hareketiydi. Böylece, bir önceki kuşaktan miras kalan fordist yaşam biçiminin kısıtlarından kurtulmak hedeflenmişti. Ancak bu amaçla yapılan bireysel ve grup terapilerinden çıkan sonuçlar hem psikolojiyi hem de üretimtüketim ilişkilerini kökünden sarsacaktı. 68 hareketi belki istediği devrimi gerçekleştirememişti, ama fordist sistemin standart üretim mantığını da alaşağı etmişti. Psikoloji alanında artık Freud’un psikanaliz yöntemlerinin kitlelere uyarlanmış hali işlerliğini yitiriyordu. Çünkü Algoritma tabanlı gruplama genel gruplama ve özdeş olarak adlandırabileceğimiz bu leştirme teorilerinden fark mekanizma, sırf internet üze lı, kendini özel hissetmek is rinde değil hayatımızın her ala teyen ve aldığı ürünlere de nında bizi farklı ilgi alanlarına, bunu yansıtma talebi olan bir ürünlere ve içeriklere yönlendi kuşak ortaya çıkmıştı. riyor. Kitlesel telkin etkisi uyan 68 hareketlerinin kapital eko dıran benzer yöntemler ise rek nomik sistem karşıtı sosyalist lam sektöründe yıllardır kulla söylemi zamanla kişisel özgürlükler ve toplum kurallarının dayatmaları direnişe evrilince ortaya çıkan hippilik benzeri akımlar tüm dünyada karşılık buluyordu. Bu yaşam tarzını benimseyen gruplar, kapital üretimin ihtiyaçlüks tüketimi sınıfındaki dayatmalarını reddederken, aynı zamanda toplumun tercihlerinde de özgür olmadığı, aslında evine alacağı eşyadan kendisini yönetecek politikacıya kadar yapılan her seçimin örtülü bir dayatma olduğu önermesini savunuyordu. Aslında çok da haksız değillerdi. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Nazizim veya Faşizm gibi kökeni büyük kitle hareketi ve taleplerine dayanan radikal siyasi oluşumların dünyaya verdiği zararın önüne geçmek amacıyla üretim tüketim ilişkileri ile toplumun radikalleşmesini önlemek sosyal psikolojinin bizzat çalışma alanıydı. Kişisel üretim Bu toplum mühendisliği kişiselleştirilmiş müşteri talepleriyle bir araya gelince ortaya çı kan yeni üretim modelinde ise öne çıkan tek kelime vardı; tasarım. İki kutuplu dünyanın çatırdamaya başladığı, dünyada kapital sistemin ekonomik büyümeyi, istihdam politikalarının önünde tutmaya başladığı 80’lere gelinirken, yükselen markalaşma ivmesi, sırf etiket değil aynı zamanda ürün bazında da devasa bir çeşitlenme ile beraberinde getiriyordu. Amaç artık belli davranış biçimindeki kişi ve gruplara yönelik ürün tasarlamak ve müşteride, ürünün kendisi için tasarlandığı algısını oluşturmaktı. Markalar bu amaçla anket, araştırma çalışmalarını genişletiyor, psikolojinin kitleler üzerindeki gücünü kullanıyordu. Temel hedef, eğilimler ve ilgi alanları üzerinden küçük kitleler oluşturmak ve bu gruplara yönelik ürün geliştirmekti. Kapital ekonomiye temelden karşı olan 68 hareketi taleplerinin yine kapitalfinans tarafından kullanılmasıyla giderek büyüyen ve küreselleşen ekonomi modelinin yolunu açmıştı. Günümüzde sosyal medyanın bizim eğilimlerimizi, ilgi alanlarımızı tek platformda toplaması ortaya oldukça büyük bir veri yığını çıkarıyor. İşte bu büyük veri yığını, artık hedef odaklı istatistik çalışmalarının yerini alacak yeni yöntem ve stratejilerin kullanımına olanak tanıyor. Büyük halk kitlelerini marjinalize edilmiş küçük parçalara bölmek ve bunun üzerinden algı yönetimi ile kontrol etmek de 20. yüzyılın sonunda seyreltilmiş ürünmüşteri ilişkisi oluşturma hedefinin günümüze bıraktığı bir miras. nılıyor. ABD 20. yüzyılın ilk çeyreğin de kapital finans sisteminin öncüsü olarak kendini dünyaya ka İzleme yerine gruplama bul ettirirken, fordist üretim mo delini kullanmıştı. Seri bant üretimi ile kolay montaj yapılmasına olanak tanıyan bu model, çok daha fazla ürünü beraberinde getiriyordu. Bu ürün fazlasını kitlelere satmak için yeni ge Bu mirasın işlevsel hale getirilmesi de insanların “acaba izleniyor muyuz” tarzı şüphelerini büyük oranda anlamsız kılacak bir sonuç ortaya çıkarıyor. Eğer üst düzey bir istihbarat görevli zun bir parçasısınız. Ve ne kadar toplumun dayatmalarından, genel davranış biçimlerinden veya ideolojik yaklaşımlardan kendinizi arındırdığınızı düşünürseniz düşünün, algoritma tarafından oluş yeni keşiflere yönlendiren, adeta eski çağlardan kalma hediye miti gibi görünen, kimi zaman hayatınızın değişmesine sebep olan algoritma tabanlı yazılımların temelini oluşturan üç bilim dalı. Hay lişmekte olan televizyon ve ya si, birkaç ülkenin çıkarlarına ay turulan grubunuzla benzer duy ranlık geliştirdiğiniz müzisyenler, zılı basın gibi kitle iletişim araç kırı görülen bir politikacı yüksek gu durumları yaşamak, olayla filmler, politikacılar ise belli duy ları üzerinden yaratılan ideal in güvenlik riski oluşturan bir hac ra karşı benzer davranış biçimleri gu durumlarıyla sizi etiketleyen san modeli ise tüketim odak ker, kırmızı bültenle aranan ulus göstermek, hatta aynı kıyafetle ve hayranlık seviyenize göre size lı ve çevresini seri üretim ürün lararası bir terörist, acilen yaka ri giyip, aynı saç modelini kullan belli duygular atayan veya açığa leriyle doldurdukça mutlu olan lanması gereken adi bir suçlu ve mak eğilimindesiniz. Tüm bu ön çıkaran veri kaynakları. Siyasi ve bir bireydi. Ev kadınları, beyaz eşya üzerinden kendilerini ifade etmeye yönlendirilirken, erkekler ise iktidar nesnesi olarak görülen otomobil gibi nesnelere yönlendirilmişti. Bu model fabrika ve ev arasında kurulan gö bunlara benzer niteliklerde birisi değilseniz, kimse sizin bilgisayar ekranı başında ne yaptığınızla ilgilenmiyor. Çünkü tüm sosyal ağlardan uzak kalmadığınız sürece siz, benzer ilgi ve eğilimlerden oluşan ve küçük grubunu görülen davranış biçimleriniz de sizi belli güvenlik, risk ve tüketici grupları içine yerleştiriyor. Dolayısıyla kimsenin sizi izlemesine gerek yok. Psikoloji, matematik ve mantık; sosyal medya üzerinden sizi kültürel eğilimleriniz ise tüm bunların toplumsal hayattaki karşılığı. “İşte sosyal medyanın” gücü başlığıyla bir şeyleri değiştirdiğine inandığınız haberleri okurken, okuduğunuzu bir kez daha gözden geçirmenizde fayda var. l futbolcu babaların oğulları Baba, oğul ve kutsal futbol Dünya futbolunun efsane isimlerinin oğulları, adlarından söz ettirmeye başladı. Bazıları için boynuz kulağı geçti denilirken, bazıları da babasının adının ağırlığında ezilip potansiyelini ortaya koyamadı. CENGİZ UYGUR den Giovanni, büyük kulüpler ta rafından izleniyor. Futbolculuğun ‘Tanrı vergisi’ bir yetenek mi olduğu, yoksa çalışmayla mı geldiği hâlâ tartışılmaya devam ederken geçmişten tanıdığımız önemli futbolcuların oğulları, adlarından söz ettirmeye başladı. Bazı isimlerde boynuz kulağı geçerken bazıları da babasının adının ağırlığında ezilip potansiyelini ortaya koyamadı. İşte baba mesleğini sürdüren o isimler: n GheorgheLanis Hagi G.Saraylıların hasret ve minnetle andığı Rumen efsane Gheorghe Hagi’nin oğlu da futbolculuğu seçenlerden. 1998 İstanbul doğumlu Ianis, Fiorentina’da şansını denedikten sonra Romanya’ya döndü ve babasının teknik direktörü ve sahibi olduğu Viitorul Constanta’da forma giymeye başladı. Burada kendini bulan Lanis, 201617 sezonunda babasıyla beraber Steaua, Cluj ve Dinamo gibi devlerin önünde kısıtlı imkânlarla Romanya Ligi şampiyonluğu yaşadı. Paolo farkı n CesarePaolo MaldInI Maldini ailesi, İtalya futboluna damgasını vurmuştur. Baba Cesare, İtalya’nın 1968 Avrupa Şampiyonası zaferinde ve Milan’ın 1963’teki Şampiyon Kulüpler Kupası sevincinde savunma lideri olarak kilit bir rol oynadı. Oğlu Paolo ise Milan için babasından bile büyük efsane olmayı başardı. Milan tarihinin en fazla kupa kazanan ve en fazla maça çıkan futbolcusu olan Paolo Maldini, tıpkı babası gibi İtalya’nın yetiştirdiği en büyük futbolculardan biri olarak anılıyor. İkili, İtalya Milli Takımı ve Milan’da kısa süreler de olsa futbolcuteknik adam ilişkisi de kurdu. n PeterKasper SchmeIchel Manchester United tarihinin en önemli kalecilerinden biri olarak gösterilen ve İngiliz kulübüyle unutulmaz bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşayan Peter Schmeichel, kariyerinin son yıl Emnizraosvıne gLöulcgaesinde n ZInedIneEnzoLuca ZIdane Zinedine Zidane’ı futbol dünyasında tanımayan yok. Fransa’yla Dünya Kupası, Real Madrid’de hem hoca hem de futbolcu olarak yaşanan şampiyonluk sevinçleri ve çok daha fazlası... Oğulları Enzo ve Luca’nın önünde böyle bir efsane olunca gölgesinde kalmamak da epey zorlaşıyor. Babasıyla aynı mevkide orta sahada forma giyen büyük oğul Enzo (23), larında ezeli rakip Manchester City’ye transfer olmuştu. Bu kulübün altyapısında yetişen oğlu Kasper, bir süre İngiltere’nin alt lig kulüplerinde forma giydikten sonra o sırada Championship’te mücadele eden Leicester City’e transfer oldu. Kasper, Leicester’la önce Premier Lig’e çıkma sevinci yaşadı, iki sezon sonra da mucizevi bir lig şampiyonluğuna katkıda bulundu. Böylece Schmeichel’lar, babaoğul Premier Lig’de şampiyonluk yaşamış oldu. l Spor Servisi şu sıralar İspanya 2. Ligi’nde Ra yo Majadahonda forması giyiyor. Küçük oğul Luca Zidane (20) ise tamamen farklı bir yol seçip kaleci oldu ve şu an Real Madrid’in B takımı Castilla’da mü cadele ediyor, A ta kımdan bir şans gelmesini bek liyor. n DIego GIovannI SImeone Diego Simeo ne, teknik direk tör olarak Atletico Madrid’i başarıdan başa Ulaşılması zor zirve rıya koşturmadan evvel rakiplere sertliğiyle kor n JohanJordI Cruyff Baba Cruyff, Ajax ve Barcelona’da hem futbolculuğuyla hem de teknik ku salan son derece başarılı bir ön liberoydu. Lazio, Atletico Mad direktörlüğüyle çağ açan, futbol tarihine damga vurmuş bir isim. Futbol yaşamında tüm kupaları toplayan bir babanın oğlu olarak aynı mesleği ic rid, Sevilla, Inter ve Velez Sarsfield gibi takımların formasını gi ra etmek zor olsa gerek. Jordi de babasının ağırlığı altında ezilen futbolculardan biri. Kariyerinde Barcelona ve Manchester United formaları giy yen Diego’nun aksine oğlu Giovanni Simeone, santrfor ola se de hiçbir zaman beklentileri karşılayamayan Jordi, 2001’de Alaves’le UEFA Kupası finalinde boy göstermesi dışında herhangi bir başarıya im rak mücadele ediyor. 201516 sezonunda Genoa formasıyla za atamadı. Aslında takım arkadaşı Ryan Giggs’in sözleri, üzerindeki baskının ne denli büyük olduğunu gösteriyor: “Jordi, antrenmanlarda dünya ligde 12 gol attıktan sonra 14 milyon Avro’ya Fiorentina’ya gi nın en iyi futbolcusu gibiydi. Her şeyi yapabilirdi ama bunu asla maçlara ta şıyamadı.” C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle