27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 9 Kasım 2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Yoksullukta çağ atladık ekonomi 11 Geliri çok düşük olduğu ve GSS primlerini ödeyemediği için, sağlık hizmetinden yararlanamayanların sayısı 2018 yılı eylül ayı itibarıyla 6 milyon 800 bin kişiye çıktı AKP “insani gelişmede çağ atladık” der Bu kapsamda 2003’ten bu yana 6.2 milyar lira ödeme yapıldı. ken milyonlarca yurt n Muhtaç asker aile taş sosyal yardımlar lerine yardım programı la geçinmeye çalışıyor. Türkiye’de 22 milyo MUSTAFA ÇAKIR kapsamında 2017’de 90 bin aileye 155 mil nu aşkın kişi yardım yon lira, 2018 yılı larla ayakta. Geliri çok dü nın ilk 9 ayında 85 bin aileye şük olduğu için GSS primle 121.8 milyon lira destek sağ rini ödeyemeyen, sağlık hiz landı. metinden yararlanamayan n 65 yaş üstü yaşlılık ve en 2016 yılında 6.6 milyon ki gellilik yardımları kapsamın şiye 7 milyar, 2017 yılında da geçen yıl 1.31 milyon kişi 6.7 milyon kişiye 7.7 milyar, ye 5.2 milyar lira, bu yıl 1.33 2018 eylül itibarıyla da 6.8 milyon kişiye 4.1 milyon lira milyon kişiye 5.8 milyar li yardım yapıldı. ra GSS prim desteği verildi. n Yoksul yurttaşların üc 2012 yılından bu yana 42.8 retsiz sağlık hizmeti almasını milyar lira ödeme gerçekleş sağlamak amacıyla 2012 yılın tirildi. Milyonlarca kişiye de dan bu yana toplam 42 milyar gıda yardımı yapıldı. 886 milyon lira ödeme yapıldı. TBMM Plan ve Bütçe n 2016’da 2.4 milyon kişiye Komisyonu’nda dün Aile, Ça 199.77 milyon lira, 2017’de lışma ve Sosyal Hizmetler 2.7 milyon kişiye 221 milyon Bakanlığı bütçesi görüşüldü. lira, 2018 eylül itibarıyla 2.7 Bakanlık sunumunda “insa milyon kişiye 263 milyon lira ni gelişmede çağ atladık” de gıda yardımı yapıldı. nildi ancak veriler milyonlar n 2016’da 21 bin 897 hane ca kişinin sosyal yardımlar ye 72.76 milyon lira, 2017’de la ayakta durmaya çalıştığını 26 bin 952 haneye 89.4 mil ortaya koydu. yon lira, bu yıl ise 16 bin 901 283 milyar yardım haneye 54.1 milyon lira barınma yardımı verildi. Bütçeden bazı veriler şöyle: n Geçen yıl “sosyal konut” n AKP’nin iktidarda olduğu projesi kapsamında 31 bin 16 yılda yaklaşık 283 milyar 841 konut teslim edildi. (Top lira sosyal yardım yapıldı. Bu lam kaynak miktarı 1.596 yıl ise 43.4 milyar lira sosyal milyon lira.) Bu yıl 33 bin 274 yardım gerçekleştirilecek. konut teslim edildi. (Toplam n Yoksulluk riski altında kaynak 1.596 milyon lira.) ki ailelerin eğitim çağındaki çocuklarının okula gönderil 2 milyona kart melerini teşvik amacıyla ve n Geçen yıl evde bakım yar rilen “şartlı eğitim yardımın dımlarından yararlanan 499 dan” yılda ortalama 2 milyon bin 737 kişiye 5.72 milyar li 200 bin çocuk yararlanıyor. ra, bu yıl yararlanan 513 bin AÇLIK SINIRI 4.5 KAT ARTTI Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Ekim 2018 dönemi için açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için, günlük 63.5 TL, aylık 1.904 TL’lik harcama yapması gerekiyor. Dört kişilik ailenin sağ lıklı beslenmek ve insanca yaşayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 6 bin 585 TL’dir. Geçen yılın aynı ayına göre ise yoksulluk sınırı 1206 TL, açlık sınırı 349 TL arttı. Aylık artış açlık sınırında 47, yoksulluk sınırında 161 TL oldu. Açlık sını rı 15 yılda 4.5 kat arttı. Açlık sınırındaki aylık 47 tl’lik artışın yaklaşık üçte biri süt ve süt ürünlerindeki fiyat artışlarından kaynaklandı. Yoksulluk sınırındaki artış asgari ücretteki artışın yaklaşık 6 katı olarak hesaplandı. l Ekonomi Servisi 276 kişiye de 4.92 milyar lira verildi. n Sosyal Yardım Kartı projesi kapsamında 2 milyon kişiye banka kartı dağıtıldı. n İlk evlilik yapacak gençler ile ilk kez konut sahibi olacak ailelere devlet desteği veriliyor. Eylül itibariyle “çeyiz” hesabında 22 bin 106 kişinin 66 milyon 838 bin 43 lirası, konut hesabında da 15 bin 85 kişinin 104 milyon 676 bin 723 lira mevduatı bulunuyor. Fonun çok azı işçiye n İşçilerin işsiz kaldıklarında maaş almaları için kurulan İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken para 125.4 milyar liraya ulaştı. Buna karşın bu paranın çok az bir bölümü işsiz kalan işçilere gitti. AKP’nin iktidara gel diği 2002 yılından bu yılın ekim ayına kadar 6 milyon 470 bin kişi işsizlik ödeneği almaya hak kazandı. Bu kişilere 27.7 milyar lira ödenek verildi. n Son 10 yılda 2 milyon 503 bin 619 çalışan ile 231 bin 170 işyerinin kayıt dışı olduğu belirlendi. Kayıt dışı istihdam oranı hâlâ yüzde 34 seviyelerinde. l ANKARA İflasın faturası kabarıyor Berat Albayrak Kur 8.50 alınıp fiyatlama yapıldı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, birçok sektörün dolar kurunu 8.50 alarak fiyatlamaya gittiğini anlatarak, “O dönem geçti, fiyat davranışları da normale inmeli ki hem enflasyonda tersine trend hem de toplumsal tüketim alışkanlıkları. piyasadaki canlanma hususları da o oranda hissedilsin” dedi. Bursa’da konuşan Albayrak, “Böyle giderse cari denge yıl sonunda daha büyük sürprizlere gebe. Yeni dönemde farklı stratejiler de izleyeceğiz, sürprizler gelecek” dedi. l Ekonomi Servisi TOBB: İstenilen canlanma yok Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “ÖTV ve KDV indirimleriyle piyasalar moral depolasa da ekonomideki canlanma istediğimiz düzeyde değil” dedi. Türkiye ekonomisini tekerleğe, yaşanan sıkıntıları da tümseğe benzeten Hisarcıklıoğlu, “Tekerlek tümseği çıkarken zorlanırmış. Bu tekerlek tümsekte kalmayacak” diye konuştu. TOBB ve Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) Reel Sektör ve Finans Sektörü Diyalog Güçlendirme Toplantısı’nın dördüncüsü İstanbul Ticaret Odası’nda yapıldı. TBB Başkanı Hüseyin Aydın, “Eksiğimiz elbette vardır. “Ama her şey biraz daha yoluna giriyor” şeklinde konuştu. l Ekonomi Servisi AVM inşaatından düşen işçi öldü İzmir’in Balçova ilçesinde çalıştığı sırada iskeleden düşen bir işçi yaşamını yitirdi. Bir alışveriş merkezi inşaatında çalışan Kasım Ak (41), dün 15.30’da bilinmeyen bir sebeple dengesini kaybedip iskeleden düştü. Yaklaşık 5 metreden aşağıya düşen ve ağır yaralanan Ak, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. l İHA Şirketlerin iflastan korunmak için başvurduğu konkordato nedeniyle ertelenen borç miktarı toplam 30 milyar lirayı buldu Başta inşaat ve ayakkabıcılık sektöründe ol mak üzere son üç aydır hız kazanan konkordatolar erte lenen borçları da kabartıyor. Habertürk’ün hesaplama sına göre konkordatolar ge rekçesiyle sadece bankalar tarafından ertelenen borç miktarı 15 milyar lirayı geç ti. Konkordato ilan eden şir ketlerin diğer şirket ve kişi lere borçlarıyla birlikte top lamının 30 milyar lirayı bul duğu hesaplanıyor. Süt üretiminde Türkiye’nin ilk üç ili ara Ticari süt işletmelerince ağustosta 840 bin 578 ton sında yer alan Balıkesir’de, üretici birlikleri ve çiftçilerden çiğ süt toplayan bazı şirketlerin konkordato ilan et inek sütü mesi, üreticileri zora soktu. toplandı. Konkordato ilan eden sade ce bir şirketten süt üreticile Sütte tahsilat krizi rinin 33 milyon liralık alacağı olduğunu söyleyen Karesi ve Altıeylül ilçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Cihat Şimşek, çiftçilerin zor gün GAMZE BAL Son bir yılda yem, saman, yonca ve mazot gibi girdi maliyetlerinin yüzde 72 artmasıyla zor günler yaşayan süt üreticileri, şimdi de alacaklarını tahsil etmekte zorlanıyor. İzmir Ödemiş Süt Üreticileri Birliği Başkanı İbrahim Sakınlı, 450500 bin liralık alacağın biriktiğini söylerken, Balıkesir Süt Üreticileri Birliği’nin alacağı ise 3 milyon lirayı aştı. Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği’ne üye olan 5 farklı üretici birliği yetkilisinden aldığımız bilgiye göre, 45 aydır ülke genelindeki süt üreticileri, sanayi firmalarından ödeme alamadığı için personel maaşlarını, vergi borçlarını ve üretim için gerekli olan hammaddeyi almakta güçlük çekiyor. Ödemenin her ayın 10’u ile 15’i arası yapılması gerekirken ay sonuna ertelendiğini dile getiren Konya Akören Süt Üretici Birliği’ndeki bir yetkili, “Ödeme yapılsa bile ancak taksit taksit yapılıyor. Zorlanıyoruz” diye konuştu. Üretim etkilenecek Eylülde almaları gereken ödemeyi ancak bu ay tahsil edebildiklerini anlatan Eskişehir Sivrihisar Süt Üreticileri Birliği Başkanı Ayhan Çapar, “400 bin liralık alacağımız varsa önce 150 bin lira yatırıyorlar; bir hafta sonra 10 bin lira daha. Bu şekilde aksayan ödemeler üretimi de etkileyecek. Çünkü durum böyle olunca biz de yem ödemelerimizi geciktirip, personelin maaşlarını yatırmak zorunda kalıyoruz” dedi. Masrafların yoğun olduğu bir dönemde çiftçinin 70 günlük alacağının kaldığını aktaran Balıkesir Karesi ve Altıeylül Süt Üreticileri Birliği (SÜB) Başkanı Cihat Şimşek ise, “Alacağımız olan 3 milyon 120 bin liranın 1.5 ler yaşadığını söyledi. milyon lirasını birlik bütçe sinden üreticimize ödedik. 69 milyar TL batık Bizim böyle bir imkânımız Türkiye Genç İş Adamla vardı ancak ödeme imkânı rı Derneği (TÜGİAD) Başka olmayan birlikler iyice zora nı Ali Yücelen ise, ülkede giriyor. Bunlar üreticiye bü ki ekonomik durum yük darbe yaşatıyor” diye Balık yense dan, KOBİ’lerin zarar gördüğünü anlatarak, konuştu. Diğer yan ette sorun betondan, çimentodan oluşan bir eko dan artan maliyetle bitecek nomiden ziyade; yüksek teknoloji rinde etki Tarım ve Orman Bakanı Bekir ve katma değer siyle Türkiye genelinde toplanan Pakdemirli, vatandaşın tercihine saygı duyduklarını idda ederek, “Vatandaşın tercihine bir şey diyemeyiz ama biraz daha tavuk ve balık eti yesek aslında Türkiye et olarak kendi kendine yeter ama ter üreten firmaların menfaatına karar almanın önemli olduğunu ak inek sü cih bu tarafta” dedi. tardı. tü miktarı, TÜİK’in son açıkladığı verilere gö Pakdemirli, gelecek 45 ay ette ithallik bir durum görmediğini, bazı tüccarların besilik dana getirdiğini, bunun gelmesinde de fayda olduğunu kaydederek “Ama Bankaların tahsilde zorlandığı yani batık kredi tu onun dışında kasaplık canlı tarı 69 milyar hayvan ithalatımız 2021’den lira düzeyinde. re, ağustosta bir önceki aya göre yüzde sonra inşallah bir daha olmayacak” diye ko nuştu. Ancak bir de yakın izlemede denilen krediler var. 2.6 düşmüştü. l Ekonomi Servisi Kötülük sıradanlaşınca... “Bir ülkede kötülük hâkim olabiliyorsa eğer, bu cani ruhlu insanların sayısı arttığı için değil, kötülük sıradanlaştığı içindir...” Nurdan Gürbilek’in “Sessizin Payı” adlı kitabındaki bu cümleyi bir yerlere not etmiştim. Geçen gün 15 yaşındaki bir çocuğun yine 15 yaşındaki arkadaşı tarafından İstanbul’da sokak ortasında sırtından pompalı tüfekle vurularak öldürülmesi üzerine kendime sordum: Kim kötü? Neden kötü? Bu kitlesel kötülükteki payımız nedir? “Kötülüğün Sıradanlığı” kavramı ünlü Alman felsefeci Hannah Arendt’a ait. Nazi Almanyası’nda soykırım esnasında insanların Nazi rejimi ile sessiz ya da rızaya dayalı işbirliğini, görmeme, görmezlikten gelme ya da sadece işini yapma halinin nasıl olup da kitlesel boyutlar kazanabildiğini anlatır Arendt kitabında. Ve var olmak için metafizik bir kaynağa ihtiyaç duymayan kötülüğün sıradan niteliğini, “normal” insanlardan oluşan kitlelerin iyiyle kötü arasında bir ayrım yapamamasına ve yargı yoksunluğuna bağlar. Dönelim ülkemize... Hemen her gün en azından bir iki iş cinayeti yaşanır. Zamanında alınmayan önlemler, uyulmayan kurallar yüzünden ekmek parası peşinde ölüp giden onlarca can. Fıtrat değil, düpedüz cinayet. Cezası olmalı, yaptırımı olmalı, örneğin ihalelerden men edilmeli... Bu kadar cana mal olan bu vurdumduymazlığın ağır bir bedeli olmalı.. Ama olmuyor? Neden? Hemen her gün bir kadın cinayeti işlenir. Ama cinayete gelene kadar öncesi de vardır bu işin... Bir kadına dayak atan, şiddet uygulayan erkeğin her seferinde geçerli bir nedeni olur... Kötülük yoktur içlerinde, zaten o an geçince, takım elbiseleriyle çıktıkları mahkemelerde de iyi halden ilk celsede salıverilirler. Kötülüğün fiziksel şiddetsiz hali de vardır... İşveren sigortasız çalıştırır işçiyi, itiraz edecek olsa yanıt hazırdır; “Senin yerine o işi yapacak onlarca aç adam kapıda bekliyor.” İşçi çaresizdir başını öne eğer, çalışır. Kendi ya da çocuğu, karısı hastalanıp da hastane kapısına vardığında, “Sigortan var mı” diye sorarlar. Olmadığını söylediğinde “Git vezneye para yatır” derler. Kimse “Çalışıyor musun? Eğer çalışıyorsan neden sigortan yok” diye sorgulamaz, işverenin yakasına yapışmaz. İktidar devlette çalışan akademisyen, öğretmen, doktor, mühendis, hâkim, savcı on binlerce insanı KHK’lerle işten atar. Haklarından kanıtlanmış bir suç olmadan daha. Tüm kapılar kapalıdır artık onlara; pasaportlarına bile el konulur. Yetmezmiş gibi yeni çıkardıkları sağlık yasasının içine bunu da koyar iktidar. Devletten attığı doktorun özel hastanede çalışmasını da engeller bu yasa ile. Çünkü yazdıkları reçeteleri bile SGK onaylamayacaktır. Otoritelerin gücünü, kendi gücü olarak görenler, bu gücün verdiği etki ile “kötülük memurluğuna” soyunurlar... “Kötüden kastım” der Spinoza, “iyi olan bir şeye ulaşmamızı engelleyen şey”. “İyi olan” görünür olmaktan çıkarılır ve gün kötünün günüdür... Göz yuma yuma bireysel silahlanma özendirilir... Bugün 25 milyonu aşkın insan bireysel silahlanmış durumda. Üstelik bu silahların yüzde 85’i ruhsatsız. İşlenen suç son 10 yılda 250 binin üzerinde... Şiddet, diziler marifetiyle özendirici hale gelir. Çünkü suç işleyen “havalı” ve “güçlü” gösterilmekte, mafya sevimlileştirilmektedir. Okulların önündeki çetelerden sigaradan ucuz uyuşturucuları kolaylıkla temin etmek mümkündür. Herkes bilir ama nedense bir çözüm getirilmez. Taksici “kandıracağı müşteri” peşindedir; özel hastane lüzumsuz tahlil ve MR’larla sövüşleyeceği hasta... Kötülük sıradanlaştığında tüm bunların hepsine de alışmış oluruz. Kabulleniriz, göz yumarız. Ve unutmayalım “Bir ülkede kötülük hâkim olabiliyorsa eğer, bu cani ruhlu insanların sayısı arttığı için değil, kötülük sıradanlaştığı içindir...” TAV’dan Afrika atağı TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, 20 ülkede yatırımlarının bulunduğunu belirterek, “Gelecek dönemde Balkanlar ve Afrika’da yatırıma ağırlık vereceğiz.” dedi. Şener, Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasından sonra oradaki gelir kaybını yerine koymamız lazım. Bunun için Antalya Havalimanı’nın yüzde 50’sini almıştık. Yine yurt dışındaki yatırımlara ağırlık vererek devam edeceğiz” diye konuştu. 7 ülkede 18 havalimanı işlettiklerini belirten Şener, “Bu hiç kolay değil. Çünkü her ülkenin kendine göre iş, ticaret ve ceza kanununu uygulamanız gerekiyor. Yatırım yaptığınız ülkenin başbakanını, ulaştırma bakanını tanımanız lazım. Farklı siyasi rejimlerin, ekonomik dinamiklerin ve geleneklerin olduğu yerdesiniz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle