25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Ediz Hafızoğlu’ndan 10 Kasım müzikleri Müzisyen ve prodüktör Ediz Hafızoğlu’nun müziklerini yaptığı “10 Kasım 1938 / Atatürk’ün Son Yolculuğu” belgeselinin soundtrack’i çıktı. Lin Records etiketiyle yayımlanan albüm, sanatçının resmi dijital müzik ka nallarından dinlenebilir ve indirilebilir. Hafızoğlu, albümle ilgili olarak, “Belgeseldeki müzikleri o dönemi düşünerek ve aslında Atatürk’e olan borcumu kendi adıma az da olsa ödemeye çalışarak besteledim” dedi. Skandal ihraç!Cumartesi24Kasım2018 EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ kultur@cumhuriyet.com.tr 21 Suitcase ‘Sustukça Unutuyorum’ (Garaj) Tiyatrocu ve sanat yönetmeni Kemal Oruç, 11 yıldır ders verdiği okuldan 657 sayılı kanunla atıldı Soruşturmada, ‘Cumhuriyet gazetesi yazarı mısınız? İtalyan ajanı mısınız?’ gibi sorular soruldu Özel bir okulda yaratıcı drama ve tiyatro eğitimi veren sanat yönetmeni, yazar Ke mal Oruç 16 Kasım’da “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 E/I maddesi gereğin ce” 11 yıldır çalıştığı okulundan kovuldu. Bundan sonra okul larda eğitim vereme yecek Oruç, soruştur ORHUN ATMIŞ ma süresince kendisine “Cumhuriyet ga zetesi yazarı mısı nız? İtalyan ajanı mısınız? Çalıştığı nız okulda Hıristiyanlık misyonerli ği yapılıyor mu? Devlet büyüklerine hakaret ettiniz mi? Devleti bölmeye çalıştınız mı?” şeklinde sorular so rulduğunu ifade etti. Gazetemize ko nuşan eğitmen, kamuoyuyla daya nışarak mücadelesini sürdüreceği ni açıkladı. Soruşturmanın geçen sene aralık ayında başladığını söyleyen Kemal Oruç, “Ankara’dan 2 tane müfettiş geldi, 3 buçuk saatlik bir soruştur madan geçtim. Sosyal medya pay laşımlarıma yönelik sorular sordu lar. Çoğu Cumhuriyet gazetesi ha ber metniydi. Benim söylediğim hiç bir şeyi bana sormadılar” diye ko nuştu. “Cumhuriyet gazetesi yaza rı mısınız” sorusuna “Değilim, ama olmak suç mu” diye cevap verdiğini dile getiren Oruç, müfettişlerin da ha sonra “Asıl soruya gelelim, İtal yan ajanı mısınız” dediklerini be lirtti. “Hıristiyanlık misyonerliği ya pıyor musunuz” sorusuyla da kar şılaştığını bildiren Oruç, bu soruya “Hayır, ben zaten ateistim” dediği ni, ancak müfettişlerin bunu yazma yarak “Hayır, yapmıyorum” diye ge çiştirdiğini ifade etti. ‘Orasını karıştırma’ Oruç, İtalyanca eğitim veren okuluna yönelik de “İtalyan ajanlığı” ve “misyonerlik” sorularının tekrar edildiğini söylerken, hepsini reddet Kemal Oruç Twitter hesabından “Çocuklarımı çok özleyeceğim” mesajını paylaşan Oruç’a büyük destek gösterildi. Oruç, internet sitesinde bir dayanışma sayfası açtı. tiğini dile getirdi. Soruşturmanın sonunda dosyaya baktığını belirten Oruç, adının altında “Tanık” yazılı olduğunu gördüğünü vurguladı. Bunun üzerine “Beni kime karşı kullanıyorsunuz” sorusunu sorduğunu söyleyen Oruç, “Orasını karıştırma” yanıtını aldığını belirtti. ‘Alanımızı daraltıyorlar’ Ardından Oruç’un, nisan ayında “terör örgütleri propandagası” yaptığı gerekçesiyle yazılı savunması istenmiş. “Tek cümleyle, neye dayandırdıklarını falan yazmamışlar” diyen sanat eğitmeni, “Yazılı savunmamda hakkımdaki suçlamayı kabul etmediğimi, sosyal medya hesaplarımda ve gerçek hayatta herhangi bir terör örgütünün propagandasını hiçbir şekilde yapmadığımı, yaptığım sosyal medya paylaşımlarının tamamen yasal paylaşımlar olduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını belirttim” diye ko nuştu. 15 Kasım’daki “Acil ve Günlüdür” şeklindeki yazının ardından 16 Kasım’da işine son verildiğini dile getiren Oruç, ayrıca hafta sonu da eğitim çalışması yapılmasının engellendiğini iddia etti. Tiyatrocu, prova yaptıkları bir sahnenin de artık kendileriyle çalışmak istemediğini söyleyerek “Alanlarımızı daraltıyorlar” diye konuştu. ‘Beni sevmesinler’ Bundan sonra nasıl bir mücadele vereceğini sorduğumuz Oruç, “Bir sanatçı olarak bundan sonra kamuoyuyla hareket ediyorum. Hukuki yolları da avukatlar deneyecek. Ben zaten oyunlar sahneliyorum, tiyatrom var. Onun dışında her türlü eğitim vermemi engellediler. Ben mücadelemi sürdüreceğim. Karanlıktan aydınlığa geçişte çalışmaya çalışan bir emekçiyim, sanatçıyım. Beni sevmesinler, ben de onları sevmek zorunda değilim” dedi. Yirmi yılı aşkın süredir bir tutkunun peşinden milim sapmadan inatla gitmiş, Kadıköy Buddha Bar’da 1997 yılından bu yana haftada iki kez kesintisiz sahne almış, muadili yok bir örnek Suitcase. Suitcase bu ağır mesaiden bir türlü beste çalışmalarına zaman ayıramamış, ilk albüm “Bildiğin Her Şeyi Unut!”u kuruluşlarından 12 yıl sonra 2009 yılında çıkarabilmişti. Dokuz yılın ardından gelen ikinci albüm “Sustukça Unutuyorum” ise yolda çok eski bir dostu yeniden görerek yaşanan mutluluğa eşdeğer. Topluluğun kurucu üyesi, solisti, her şeyi Deniz Özberk, İngiliz müziğine duyduğu derin sevgiyle gençliğini yaşayan kuşaktan. İlk kad rodan da geriye kalan tek isim o zaten. “Sustukça Unutuyorum”, davaya damardan bağlanmış, sade soundlu bir synthpop albümü. Tüm beste ve sözler vokal yapıp, gitar, davul ve tuşlu çalgılar çalan Deniz’e ait. Basta Teoman Keklik, gitarda Zorluhan Şimşek, davulda Kamer Arzuman yer alırken, birer parçada sesiyle Özge Fışkın, trompetiyle Vecihi Akın eşlik etmiş. Kırılgan şarkılar gençliği geride bırakmış bir kuşağın yalnızlığına teselli olurken, ilk albüm topluluğun sahnede gördüğü ilginin yüzde birini bile görmemişti; ümidimiz şimdi bu güzel ikinci albümün benzer akıbeti yaşamaması. Timsahın Gözyaşları ‘Meczup’ (CES Yapım) Flört’ün askıya alınmasının ardından solist Ozan Kotra solo çalışmalara başlamış, Timsah lakaplı davulcu Hakan Çağlar ise Timsahın Gözyaşları adını verdiği keyifli bir topluluk oluşturmuştu. Timsahın Gözyaşları’nın ilk albümü “Meczup” davulcu albümlerinin sıkıcı oluşu yönündeki genel kanıyı yıkıyor, koçbaşı ile. Ekip sağlam; gitarda Barış Bölükbaşı (ex Bekarlar, Kim Bunlar), basta Canay Cengen, davulda Bülent Ay, bağlamada Erkan Adlin, geri vokallerde ise Çağlayan Özkan var. Ruhen tam bir rock’n roll albümü “Meczup”, ama hard rock’tan, caza, Anadolu rock’tan kabareye ciddi bir müzikal varlığın sahibi. Timsah, solo performanstan ziyade grup olmanın gücünü kullanarak oluşturduğu albümde, müzikal anlamda eklektik bir tablo çiziyor. Masalsı ve tiyatral bir komedi (Hallederiz, Küçük Çocuk ve Sermayeden Yiyorum), absürt sözler (Uzay Mekiği), metalik bir sound ile Anadolu Rock (An), grotesk hikâyeler (Kutsal Sular); ciddi satırları bile muzipçe söylüyor Timsah. “Rasta Baba” ve “Lan Oğlum Böyle Olmaz” adlı Flört şarkılarından aşina olduğumuz bir havada. Timsah’ın şarkılarında hayat verdiği karakter, Kemal Sunal ile Peter Sellers arası, macera avantür filmlerinden fırlamış kadar matrak ve avare bir adam. muratbeser@muratbeser.com Rozental sergisi Ankara’da Ankara’daki Karikatür Atölyesi’nde önceki akşam karikatürist, yazar İzel Rozental sergisi açıldı. Sergi, 13 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek. Rozental sergisinde dünya ve hayat meselelerine kendi perspektifinden bakıyor. 1991 yılından bu yana Şalom gazetesinde “Tünelin Ucu” başlıklı köşesinde karikatür çizen Rozental’in çalışmaları Fransa, ABD ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülkede sergilendi. Sakıp Sabancı Ödülleri 25. yaşında Genç sanatçılara büyük destek Merhum Sakıp Sabancı’nın sanatçıların başarılarını ödüllendirmek amacıyla 1994 yılında başlattığı ve Sabancı Vakfı’nın devam ettirdiği “Sakıp Sabancı Sanat Ödülleri”, 25’inci kez sahiplerini buldu. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim, Heykel ve Geleneksel Türk Sanatları bölümlerinden ilk üç derece ile mezun olan genç sanatçılara ödüllerinin takdim edildiği törende 9 öğrenciye toplam 240 Cumhuriyet Altını değerinde Türk Lirası ödül verildi. Tören, ödüllerin 25 yıllık yolculuğunu anlatan bir sergiye de ev sahipliği yaptı. Mimar Sinan Güzel Sanat lar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kayhan Ülker ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Dr.h.c. Dilek Sabancı’nın ev sahipliğinde düzenlenen törene iş dünyası ve cemiyet hayatından isimler katıldı. 2018 yılı Sakıp Sabancı Sanat Ödülü’ne layık görülen öğrenciler birincilik derecesinden başlayarak Resim Bölümü’nden Aysun Telli, Emine Altun, Eyüp Çakmak, Heykel Bölümü’nden Emrah Önal, N. Ayşim Kahveci, Berka Kınay, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nden ise Gülderen İlhan Resmi, Hürriyet Gençbay, İlksen Biçer oldu. Bilkent’te ‘Klasik tatlar’ Bilkent Senfoni Orkestrası bu akşam saat 20.00’de gerçekleştireceği konserde Mozart, Haydn ve Dvorak’ın eserlerini seslendirecek. Konseri şef Paul Goodwin yönetecek. Konserin solisti, 15. Tchaikovsky ve 5. Paulo Uluslararası Yarışmalarında ödül kazanan, ICMA 2016’da “Yılın Genç Sanatçısı” seçilen Pablo Ferrández olacak. Ayrıntılı bilgi: http://bso.bilkent.edu.tr. KES, Borusan Müzik Evi’nde Son yılların yükselen rock gruplarından KES, bu akşam 20.30’da Borusan Müzik Evi’nde konser verecek. 2012’de Yıldız Teknik Üniversitesi Müzik Bölümü’nde sınıf arkadaşı olan Mehmet Demirdelen, Cenk Turanlı ve Emre Kula tarafından kurulan KES, progresif ve sert müzik yapıyor. Grubun “Kamlama” albümü, 2015’te Lin Records etiketi ile dinleyiciye sunuldu. Ermeni Kültürü Şişli’de yaşatılıyor 4 etkinlik daha yapılacak Etkinliklerde sırasıyla Rum, Musevi ve Alevilerin müzikten yemeğe ve gelenek göreneklere kültürel zenginlikleri meraklılarına anlatılacak. Farklı kültürlerin tanıtılacağı etkinlikler Türk Sanat Müziği gecesi ile sona erecek. Şişli Belediyesi’nin ilçenin bir arada yaşayan farklı kültürlerini tanıtmak amacıyla Feriköy Emekliler Evi’nde düzenlediği “Kültürler Birbirine Bakıyor” etkinliklerinin ilkinde Ermeni kültürü tanıtıldı. Ermeni sanatçı Tavit Demirci’nin Ermeni ezgilerini tanıttığı müzik dinletisiyle başlayan organizasyonda konuklara Ermeni mutfağının en bilinen lezzetlerinden topik, zeytinyağlı biber dolması, tavuklu harissa, mafiş tatlısı ve nar suyu ikram edildi. “Tatavla’dan Kurtuluş’a” kitabının yazarı Hüseyin Irmak’ın da katıldığı etkinlikte, geçmişten günümüze sürdürülen gelenek ve görenekler de paylaşıldı. “Kültürler Birbirine Bakıyor” etkinlik dizisi 20 Aralık’a kadar her perşembe saat 19.00’da Feriköy Emekliler Evi’nde gerçekleşecek. Yaşanmış bir kadın hikâyesi Bu yıl 20. yılını kutlayan Düşevi Oyuncuları’nın “Bir Kadın Uyanıyor” adlı oyununun galası Sanat Merkezi’nde yapıldı. Oyun, 4 Aralık’ta Sanat Merkezi’nde sergilenecek. Sevilay Saral’ın yazdığı, Ayşe Yıldırım’ın yönettiği, Ferda Kaynar’ın oynadığı “Bir Kadın Uyanıyor” adlı oyun yaşanmış bir hikâyeden yola çıkıyor. l CEMİL CİĞERİM /SAMSUN C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle