19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 24 Kasım 2018 ÇEKİCİLİK ARTIK ERKEK İŞİ DEĞİL KURTULUŞ ARI İstanbul, Antalya, Aksaray’dan ve Muğla’nın Fethiye ilçesinden dört ‘çekici’ kadın, arkadaşımız Hilal Köse’nin sorularını yanıtladı. ‘Çekici’ kadınların eve dönmeye niyeti yok HİLAL KÖSE Kaza noktalarına ambulanstan, polisten erken geldikleri oluyor. İlkyardım eğitimleri var. Stres ve panik olmuş sürücülere yardım eli uzatıyorlar. Gece gündüz demeden ayaktalar. Uzun yolsa uzun yol, nereye gitmesi gerekiyorsa aracı götürüyorlar. Yaygın tabirle çekici olarak bilinen, güvenli oto kurtarıcılarından söz ediyorum. Tur Assist bünyesinde bu işi yapan dört kadın operatör var. Kadınlar, ‘erkek işi’ olarak görülen bu kaleyi de çoktan ele geçirmişler. Güvenli sürüş eğitimlerinde erkeklere fark atıyorlar. İşin zorluğundan çok verdiği mutluluğu anlatan kadın operatörlerle bir araya geldik. “Kadın evinde otursun, çocuk baksın” diyenlere, direksiyon başından verdikler yanıt çok net: “Kadınlar her sektörde olmalı. Her işi yapabiliriz. Önemli olan bu gücü hissetmek.” Bakışlara alıştık Merve Köklü, 27 yaşında. Fethiye’de, 18 yaşından itibaren baba mesleğini sürdürüyor. Zaman bulamadığı için basketbol antrenörlüğünü bırakmış. Çocukluğu babasının çekicisinde geçmiş. İşini çok seviyor. Hatta aranmadığında, “niye telefon çalmıyor” diye tasalanıyor. Kaza olmasını istediğinden değil, enerjisi yüzünden. Türkiye’de daha fazla kadın çekici olmasını istiyor. “Bence her kadın kendi ayakları üzerinde güçlü bir şekilde durabilmeli. Kadın çocuğuna da bakıyor ama kendi hayatı da var. Kadın sokakta olsun, her sektörde olsun” diyor. İşi, Köklü’nün hayata bakışını da değiştirmiş: “Kazalardan etkileniyorsunuz ama bir süre sonra soğukkanlılığınızı korumaya başlıyorsunuz. Öbür türlü karamsar olursunuz. Ben, sahip olduğum şeylere daha da bağlandım.” Köklü, kadın çekiciyle ilk kez karşılaşan sürücü tepkisini de şöyle anlatıyor: “Şaşkın bakışlardan, bir şey demeseler de ‘yapabilecek mi’ diye düşündüklerini hissediyorsunuz. Bazen ‘Sen mi çekeceksin arabayı’ diye soran oluyor. İş bitince, yine bakışlardan ‘aaa çekti’ diye düşündüğünü anlıyorsun. Alıştık bakışlara. Birine yardım etmek, onun yüzünde mutluluğu görmek çok güzel. Yolda, dağda kalıyor. Güneşte, soğukta... ‘Bir su ister misiniz’ diye sormanız bile mutlu ediyor.” Helal olsun! Gülhan Bozlak, 38 yaşında. 2006’dan beri operatör. Aynı zamanda TIR şoförü. Çekicisini Gaziantep’te özel yaptırmış: “Aynı işi yapan bir erkekle her türlü yarışırım. Hepimiz zorlu eğitimlerden geçiyoruz. 40 ayak TIR’ları da çekiyorum. Bir TIR’ı araca almam 20 dakikamı alır. Yolda kalan kişinin yanına ilk giden biziz. Empati yapmayı bilmek lazım.” Bozlak, 14 yaşında ‘Çekici’ olarak bilinen, güvenli oto kurtarma operatörleri, sürücülerin en kötü zamanlarında yanında, gece gündüz görev başında... Birisine yardımcı olmanın getirdiği hazzın çok farklı olduğunu söylüyorlar. Gittikleri 100 kazanın 90’ına ise erkek sürücüler neden oluyormuş. HEDEF DAHA ÇOK KADIN Tur Assist, İspanyol Mapfre Assıstencia’nın Türkiye şirketi olarak 1996 yılında kuruldu. Yol yardımdan çekiciye, konut onarımdan, hava ambulansına kadar farklı alanlarda toplam 6 bini aşkın hizmet birimi var. Yılda 5 milyonu aşkın yardım talebini karşılıyor. Tur Assist Satış, Pazarlama ve Kurumsal Müşteri Yönetimi Direktörü Nilüfer Sayar Ertit, “Hedefimiz hem şirkette hem de yönetici kademesinde kadın sayısını artırmak. Genel olarak kadınların yönetici pozisyonunda daha çok rol alabilmesi için, önce yöneticilerde farkındalığın başlaması gerekiyor. Kadın ve erkek arasındaki o farklılıkları birleştiren, şirketin ve insanların yararına kullanan yöneticiler, ileride daha başarılı olacak” diyor. Merve Köklü Serpil Kabakuşak Aysun İnceler Gülhan Bozlak ki kızına ve kız yeğenlerinde de işi öğretmiş. Ehliyetleri olmadığı için trafiğe çıkamasalar da araç indirip bindirebiliyorlar. Bozlak, Aksaray’da neredeyse halk kahramanı olmuş. Unutamadığı anılarını şöyle anlatıyor: “Bir kutlama vardı. En önde ben, arkamda diğer çekicilerim, konvoy halinde geçiş yaptık. Beni görenler, helal olsun sana helal olsun diye tezahürata başladı. Adana yolunun 50. kilometresinde yolda kalan bir işadamının aracını çekmeye gittim. Rüzgârlı hava. İndim araçtan, saçımı bağladım, araçta çeki demir de yokmuş. Arabanın altına girdim, taktım halatı, yoluma devam ettim. Ağaçlı servisine girdim. Peşime üç dört araç geldi. O işadamı bana bahşiş vermek için gelmiş. Kabul etmedim. Yöre ağzıyla ‘Benim avradım normal araba kullanmayı bilmiyor, milletin avradı ne işler yapıyor’ dedi. Düşünülenin aksinde kadınların bu işi yapmasından mutlu olan, ayrıcalıkmış gibi hisseden insanlarımız var. Bence kadın erkek işi diye ayrım olmamalı. Ben topuklu ayakkabılarımla, tarlaların içine takla atıp savrulmuş arabalar kurtardım. Toplum buna hazır mı derseniz. Ben Aksaray’ı hazırladım. Mütevazı yaşayan bir yer ama bana alıştılar.” KENDİMLE GURUR DUYUYORUM Aysun İnceler, 43 yaşında. Üniversite öğrencisi iki evlat sahibi. İstanbul’da 10 yıldır araç kurtarıyor. “Bizim de baba mesleğimiz. Önceden operasyon kısmındaydım. Eşim istiyordu ama ben ilk başta trafiğe çıkmak istemiyordum, çocuklar da ufaktı... Kadın çekici, insanlara ilk başta değişik geliyor. Gurur duyuyorum kendimle. Kızlarım ilk başta tedirgindi, şimdi onlar da alıştı. Eşim de artık çıkamıyor, sağlığı elvermiyor, ofiste kalıyor” diyor. İstanbul’da özellikle yağışlı havalarda işin zorlaştığını dile getirerek, kadınlara çağrı yapıyor: “Her iş gibi zorluğu var ama ben kesinlikle iş fırsatı olarak kadınlara öneririm. Yeni üretilen çekicilerde daha rahat çalışılıyor.” Zorluklar aşılıyor Serpil Kabakuşak da Antalya’da, aile şirketinde çalışıyor. 35 yaşında, bir çocuk annesi. Sektöre girmesinde, araçlara olan ilgisi de çok etkili olmuş: “Sevince, cesaretiniz var sa, kurumsal bir firmayla da çalışıyorsanız, oradan aldığınız güçle işin zorluklarını aşıyorsunuz. Deneyim kazanmadan her şey zor gelir. Kadın deyince aklıma üretkenlik geliyor. Kadınlar zaten birçok sektöre adım attılar. Bu alana da adım atmalılar. Ben Antalya da kadın grubu oluşturmak istiyorum. Rakip olarak da kadın görsem mutlu olurum. Kadınları cesaretlendirmek gerekiyor. Canlılığı, hareketi seviyorsanız, böyle de bir iş var diye teşvik edici olmak gerekiyor. Kadının her alanda olabileceğini düşünmek, bu gücü hissetmek... Siz hissedince çevrenize yansıyor, size destek geliyor” diyor. Kabakuşak, bazı şeyleri zamanla aştığını da ekliyor: “Eskiden saçımı toplardım, şapka takardım. Büyük gözlüklerle kendimi kamufle etmeye çalışırdım. Trafikte laf atma, makaslama gibi rahatsız edici durumlar olabiliyor. Kendimi ön palana çıkarmak hoşuma gitmiyordu. Şimdi, bunu yapanları görmüyorum.” hafta sonu 13 OLAĞANÜSTÜ MAKİNELER SERGİSİ Mekanik deha Cezeri’nin masalsı dünyası Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri sergisi mekanik tarihinin başlangıcından sanayi devrimine kadarki teknik ve kültürel üretimi Cezeri’yi merkeze alarak ziyaretçilere sunacak EMRAH KOLUKISA sunuz. Neden yapmış olduğu Geçen yıl yayımlanan “Bilim ve Felsefenin orta na emin oluyoruz? Alette bazı ölçüler veriyor, diyor ki şurada şu kadar ağırlık kullan, şu sında Rastlantı” adlı kitabıy rada Koç ile Yay burcu arasın la adınıdan söz ettiren Meh da şöyle bir olsun o kadar çe met Ali Çalışkan babası Dur vir gibi verdiği ölçülere bak muş Çalışkan’ın yaklaşık 20 tığımızda o ölçüler o dönem yıllık hayalini gerçeğe dönüş hesapla bulunabilecek ölçüler türmek için kolları sıvamış ve değil. Deneyerek ancak ya bu uğurda da bir hayli yol al pabilir ve yüzlerce denemey mış. Babasının vefatının ar le bulabilir. Adam azimle, de dından tüm sorumluluğu sırt neye deneye bu aletleri yap lanan Çalışkan, ocak ayında mış” diyor. UNIQ İstanbul’da açacakları Cezeri’nin Olağanüstü Ma Çocuklara kineleri sergisini İstanbul Cezeri Müzesi Girişimi başlığı altında yapacaklarını söylüyor ve böylece aslında yeni bir müzenin de müjdesini veriyor. Ama hikâyenin uzunca bir tarihi var elbette. Gazetemiz okurları aşinadır muhakkak, ama kısaca hatırlatmak gerekirse Cezeri, Diyarbakır (Amed) yöresinde Artuklular döneminde 1200 yılı dolaylarında yaşamış ve yetişkinlere Müze yolunda en önemli adımlardan biri olan Cezeri sergisini bakın nasıl anlatıyor Çalışkan: “Mekanik bir çok açıdan eğitim için çok elverişli bir alan. Dolayısıyla biz mekaniği merkeze alarak, mekanik prensipleri üze rinden eğlenceli, masalsı bir eğitim dünyası kurmak istiyoruz. Bunu sadece ço bir mühendis. Artuklu cuklara değil aynı za sarayında kesintisiz manda mekanik tarihi 25 yıl saray mühendi üzerinden yetişkinle si görevini sürdürmüş re de yapıyoruz. Mer olan Cezeri, Helenis kezde Cezeri var, çün tik dönemde Pnöma kü çok masalsı aletler tik ve İslam dönemin yapmış ve bu toprak de Hiyel olarak bile lara ait biri, ama on nen geleneğin güçlü dan önce ta tekerle bir temsilcisi. Dikkat ğin icadından başla li okurlar İhsan Oktay Anar’ın “Kitabül Hiyel” adlı eserini hatır Mehmet Ali Çalışkan yarak ve ondan sonra da buhar makinesine kadar giderek meka layacaktır hemen. İşte Cezeri nik tarihini ilham verici bir üs o kitapta yer alan tuhaf, ma lupla anlatıyoruz bu sergide”. salsı makinelerin benzerlerin “Burada mekanik tarihini den çok fazla sayıda tasarla anlatmakla kalmıyoruz, me mış bir mekanik dehası. kaniğin prensiplerini de anla Hesapla bulunamaz tıyoruz” diyen Çalışkan, serginin sadece mekanikle sınır Kendisi de bir mühendis lı kalmayacağını söylüyor ve olan Durmuş Çalışkan ile oğlu ekliyor: “Ağırlık merkezi ne Mehmet Ali Çalışkan’ın Ceze dir, suyun kaldırma kuvveti ri ile tanışması 1996’da me nedir, bunları eğlenceli bir şe kanik üzerine İTÜ bünyesin kilde, çarklar vesaire ile gös de hazırladıkları bir sergi va teriyoruz. Mesela zaman kav sıtasıyla oluyor. Durmuş Ça ramı Cezeri’de çok güçlü, bir lışkan o tarihten sonra Cezeri sürü saat yapmış, zaman kav üzerine ciddi bir araştırmaya ramını anlatıyoruz, zamanı girişiyor ve Cezeri’nin tasarla ölçmek, bunun astronomiy dığı makineleri gerçekleştir le ilişkisi gibi... Yani sadece mek için çalışmalara başlıyor. mekanik değil, mekaniğin et Mehmet Ali Çalışkan asırlar rafında örülmüş bilim tarihi önce Cezeri’nin tasarladığı ni de, matematik, astrono makinelerin onun tarafından mi, tıp... Hatta sanat mesela, yapıldığı görüşünde. “Birin çünkü Cezeri’nin aletleri sa cisi, Cezeri’nin dediği ölçüle natsal aletler, enstrümanlar ri kullanarak biz bunları yapıp var, mizah var, eğlence var. çalıştırabildik. Çalıştığını gö Onun üzerinden dönemin sa rünce demek ki yapmış diyor natına da bakıyoruz.” Hepsi çalışıyor Sergideki aletler, etkileşimli düzenekler ve diğer teknolojik/bilimsel malzemeler; Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri Projesi’nin teknik koordinatörlüğünü yürüten Durmuş Çalışkan (1950 2018) öncülüğündeki mühendisler ve ustalar ekibi tarafından modern usullerle teknik resimlerinin çizilmesi, bunların bilgisayar ortamında 3 boyutlu modellerinin hazırlanması ve Cezeri’nin tasarladığı ölçü, malzeme ve işlevselliğin dikkate alınmasıyla üretildi. Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, bu aletlerin hiçbirinin bugüne kadar tek bir örneğinin bile ulaşmamış olmasıdır. Bu sebeple, sergilenecek olan aletler, eski modellerin birer “replikası” değil, dönemin teknik bilgileri ve malzemeleri kullanılarak yapılan, çalışır vaziyetteki “rekonstrüksiyonları” olacak. Filli saat C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle