19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA İsrail’den yeni yıkım kararı Filistin topraklarında işgal ve yerleşim genişletme politikalarına hız veren İsrail’de, yüksek mahkeme, yüzlerce Filistinliyi yerinden etmesi beklenen bir karara imza attı. Mahkeme, Doğu Kudüs’ün Silvan mahallesinde yaşayan yaklaşık 700 Filistinlinin evlerinden tahliyesine karar verdi. Mahkeme kararının ar dından, geçen haftalarda mahallede kısmen başlatılan yıkım çalışmalarının genişletileceği bildirildi. Öte yandan, Gazze’de yönetimi elinde bulunduran Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları, geçen hafta bölgenin güneyinde düzenlenen bir operasyona katılan İsrail askerlerinin fotoğraflarını yayımladı. İsrail istihbaratı, alışılmadık şekilde bir açıklama yaparak medya kuruluşlarından fotoğrafların kullanılmamasını istedi. Pakistan’da kanlı günCumartesi24Kasım2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Başkent Karaçi’de Çin Konsolosluğu’na düzenlenen saldırıda ikisi sivil dört kişi yaşamını yitirdi. Orakzai bölgesinde ise bir pazaryerindeki intihar eyleminde 31 kişi hayatını kaybetti Pakistan dün art arda iki saldırı ile sarsıldı. İlk olarak Karaçi’deki Çin Konsolosluğu’na silahlı ve el bombalı saldırı düzenlendi. Olayda saldırganların öldürüldüğü, iki polis ve iki sivilin hayatını kaybettiği duyuruldu. Ardından Hayber Pahtunhva eyaletinin aşiretler bölgesi Orakzai’de, Şii nüfusun çoğunlukta olduğu bir kasaba olan Kalaya’da bir pazar yerinde patlama meydana geldi. Motosikletli saldırganın üzerindeki bombaları infilak ettirmesiyle en az 31 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi yaralandı. Tbüinraksiyınea’nyinakkıonnsolosluk Konsolosluk saldırısını ayrılıkçı Belucistan Özgürlük Ordusu üstlendi. Konsolosluk polisleri tarafından binaya giremeden öldürülen üç saldırganın araçlarında ve üstlerinde yapılan aramada, çok sayıda patlayıcı madde, silah ve canlı bomba rının amacının Çinli ya tırımcıları kaçırmak ol duğunu söyleyen Pa kistan Başbakanı İm ran Han, “Başarısızlı ğa uğrayan bu saldırı nın amacı Çin gezimiz de üzerinde anlaştığı mız ticaret anlaşmala rı, ülkemize yatırım ya Pakistan Dışişleri Bakanı kon pan Çinli yatırımcıla solosluk çalışanlarının güven rı korkutmak ve Çin de olduğunu açıkladı. Pakistan Ekonomik Ko ridoru (CPEC) projesini yeleği bulundu. Bölgeye çok sayı başarısızlığa uğratmak da özel harekât polisi ve güvenlik tı. Teröristler hiçbir zaman başarı görevlisi sevk edilirken, konsolos lı olamayacak” diye konuştu. Sal luk çevresi de güvenlik çemberine dırıyla ilgili soruşturma emri veren alındı. Saldırının düzenlendiği böl Han, “Bu saldırılar Çin’le ilişkilerimi ge, Türkiye’nin yeni konsolosluk bi zi etkilemeyecektir çünkü ilişkile nasının da yakınlarında bulunuyor. rimiz Himalayalar’dan yüksek, Um ‘Hedef yatırımcılar’ man Denizi’nden de derindir” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Şah Çin Dışişleri Bakanlığı, konsoloslu Mahmud Kureşi de “Olay kontrolü ğuna yönelik saldırıyı kınadı. Saldı müz altında, bölge tamamen temiz lendi. Tüm Çinli konsolosluk çalışanları ve diplomatlar güvende. Çin ve Pakistan, gelişmemizi durdurmak isteyenleri mağlup edecektir” dedi. Pekin’in “Bir Kuşak Bir Yol Projesi”yle Pakistan ve Çin arasındaki ilişkileri yakınlaştıran yeni bir döneme girilmişti. İki ülke arasında 2014 yılında imzalanan ve 64 milyar dolarlık yatırımları kapsayan proje Çin’in Sincan eyaletinden başlayarak Pakistan’ın Belucistan eyaletinin Umman Denizi kıyısındaki Gvadar kentinde son buluyor. Washingtonİslamabad hattında ABD Başkanı Donald Trump’ın “Para verdikleri halde İslamabad’ı terörle mücadelede Washington’a yardım etmemekle” suçlaması, iki ülke arasında halihazırda gergin ilişkilerde tansiyonu yükselmişti. ABD geçen eylülde Pakistan’a yapacağı 300 milyon dolarlık yardımı “terörle mücadelede başarılı olmadığı iddiasıyla” vermekten vazgeçmişti. May’e yeni anlaşma baskısı İngiltere’de Avrupa Birliği’nden (AB) çıkış (Brexit) anlaşma taslağına tepki göstererek istifa eden eski Brexit Bakanı Dominic Raab, Başbakan Theresa May’in anlaşmasının AB’de kalma seçeneğinden daha kötü olduğunu savundu. May hükümetini dışarıdan destekleyen Kuzey İrlanda Demokratik Birlik Partisi de May’den AB ile daha iyi bir anlaşma müzakere etmesini istedi. May ise eleştirilere, “Anlaşma taslağının mecliste onaylanmaması halinde AB’nin kendileriyle iyileştirme konusunda bir müzakere yapmayacağı” sözleriyle yanıt verdi. Cebelitarık çözülemedi Öte yandan Brexit anlaşmasında İspanya’nın itiraz ettiği Cebelitarık başlığında, taraflar arasında diyaloğa rağmen, uzlaşı henüz sağlanamadı. Madrid hükümeti, hak iddia ettiği ancak İngiltere’ye bağlı özerk statüdeki Cebelitarık’ın kaderiyle ilgili görüşmelerin Brüksel ve Londra arasında müzakere edilmesine karşı çıkıyor. Yarın yapılacak AB liderler zirvesi öncesinde Cebelitarık Başbakanı Fabian Raymond Picardo, Madrid yetkilileriyle görüşerek bir sonuca vardıklarını açıklasa da, İspanya’dan kendilerinin onayı olmadan bölge için bir karar verilemeyeceği çıkışı geldi. Hükümetten yapılan açıklamada, Avrupa Birliği ile Cebelitarık konusunda gelecekte bir müzakere yürütülmeyeceği konusunda yazılı taahhüt istendiği belirtildi. İspanya, Cebelitarık maddesinin anlaşmada kalması halinde anlaşmaya “evet” demeyeceğini duyurmuştu. İngiltere daha önce de zanlıların fotoğraflarını yayımlamış, ikili Salisbury’de turistik amaçlı bulunduklarını savunmuştu. LONDRA HÜKÜMETİ Skripal şüphelilerinin yeni görüntüleri yayımlandı Londra, geçen mart ayında İngiltere’nin Salisbury kentinde kızı Yuliya ile birlikte kimyasal saldırıya uğrayan eski Rus çifte ajan Sergey Skripal’e suikast girişimi şüphelileri olarak duyurduğu Rusya vatandaşları hakkında yeni videolar yayımladı. Videolarda şüphelilerin tren istasyonuna giriş ve çıkışları görülüyor. İngiltere’de savcılık, Skripal ve kızını “Noviçok” sinir gazıyla zehirlediği iddia edilen Rus vatandaşları Aleksander Petrov ve Ruslan Boshirov hakkında eylül ayında yakalama kararı çıkarmıştı. Rusya ise İngiltere’nin askeri istihbaratçılar olduklarını öne sürdüğü isimlerin suikast girişimiyle bir ilgilerinin olmadığını savunuyor. Meksika’nın Tijuana kentinde bulunan göçmenler dağıtılan yiyecekleri alabilmek için mücadele etti. Askere öldürme yetkisi ABD Başkanı, Orta Amerika’dan gelen göçmenlere karşı önlemlerini sertleştiriyor. Trump orduya ‘gerektiği takdirde öldürücü güç kullanma’ emri verdiğini söyledi Orta Amerika ülkelerinden şiddet ve yoksulluk koşulları nedeniyle kaçarak ABD’ye ulaşmak üzere ilerleyen sığınmacı kafilesinin Meksika’nın Tijuana kentinde bekleyişi sürerken bölgede gerilim artıyor. Göçmen karşıtı tutumu ile bilinen ABD Başkanı Donald Trump, sınırdaki güvenlik güçlerine göçmen kafilesini durdurmak için “gerekirse vur” emri verdiğini duyurdu. Şükran Günü tatilini geçirmek üzere gittiği Florida’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, “Orduya gerekirse öldürücü güç kullanmaları için emir verdim. Umarım kullanmak zorunda kalmazlar” dedi. Trump ayrıca ABDMeksika sınırına örmek istediği duvar için ödenek çıkmaması halinde gelecek ay hükümeti kapatabileceği uyarısında da bulundu. Diğer yandan, ABD’nin kapıları kapatması üzerine Meksika’nın sınır kenti Tijuana’da sıkışan sığınmacılar, ‘övgüye boğ, bir tomar para göster...’ Washington Post gazetesi, ABD Başkanı Trump'ın Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine tepkisizliğinin “dünyanın dört bir yanındaki otokratlara tatil hediyesi” olduğu görüşüne yer veren bir yazı yayımladı. Trump'ın insan hakları ve özgürlüklere bakışının eleştirildiği yazıda, "Trump'ı övgüye boğ, ona kral gibi davran, bir tomar para göster ve rahatsız olduğun bir gazeteciyi öldürmek istedi ğini söyle, yüzünü diğer tarafa çevirir” ifadesi kullanıldı. ‘Berlin 2 ay durdurdu’ Öte yandan Der Spiegel’in haberine göre, Alman hükümetinin Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sonra Suudi Arabistan’a yeni silah satışına izin vermeme kararı sadece 2 ay için geçerli olacak. Almanya, 2 ay sonra Riyad’a yönelik silah satışlarını tekrar değerlendirmeye alacak. önceki gün geçişlerin açılması için protesto eylemi düzenledi. ABD’de iltica başvurusu yapmak isteyen göçmenlerden biri AFP haber ajansına, “Geçmemize izin versinler, ailelerimizi Honduras’ta bıraktık, ne yapacağımızı bilemez haldeyiz. Çalışmaya başlamamız lazım” diye konuştu. Resmi verilere göre Tijuana’da ABD’ye ulaşmak için ilerleyen göçmen kafilesinde yaklaşık 4 bin 700 kişi bulunuyor. 5 ile 7 bin arasındaki göçmenin de kısa süre sonra kente ulaşması bekleniyor. Göçmenler Tijuana’daki futbol stadyumunda kalıyor. Ancak yağışlı hava nedeniyle stadyumun zeminin yumuşadığı ve çok sayıda kişinin hastalandığı belirtiliyor. ‘Trump’la müzakereler zaman kaybı’ Tahran, 2015 yılında imzalanan uluslararası nükleer anlaşmadan çekildikten sonra İran’a yaptırım kartını çıkaran ABD Başkanı Donald Trump’ın, “yeniden müzakere masasına oturabiliriz” yönündeki söylemlerine kapılarını kapadı. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, “güvenilmez” biri olarak tanımladığı Trump ile yeniden nükleer müzakerelere başlamak için “zaman kaybetmeye” gerek görmediklerini açıkladı. Zarif, İtalyan Corriere della Sera gazetesine verdiği röportajda, Tahran’ın nükleer programı konusunda ABD ile yeniden görüşme ihtimalinin bulunup bulunmadığına dair soru üzerine, “Zaten bir anlaşmamız var. Bu anlaşma üzerinde ABD ve diğer ortaklarla 2.5 yıl boyunca müzakere ettik. Belki de tekrar seçilmeyecek olan bu başkanla yeni bir 2.5 yıl daha mı harcayalım? Halefinin reddetme ihtimali bulunan bir belgeyi mi imzalayalım?” yanıtını verdi. ‘Temelsiz iddialar’ Diğer yandan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi, İran televizyonuna yaptığı açıklamada, ülkesinin sahip olduğu kimyasal silahları Birleşmiş Milletler’e eksik bildirerek uluslararası anlaşmayı ihlal ettiği yolundaki ABD iddialarının asılsız olduğunu söyledi. Kasımi, “ABD bir kez daha İran’a karşı temelsiz it hamlar yapmıştır” diye konuştu. Washington geçen mayısta, 2015 yılında Tahran ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi (İngil tere, ABD, Çin, Fransa, Rusya) ile Almanya’nın imzaladığı nükleer an laşmadan çekilmişti. Tekrar dev reye soktuğu yaptırımla rın ilk ayağı ağustos ta yürürlüğe girmiş ti. 5 Kasım’dan itiba ren devreye giren yap tırımların ikinci kıs mı ise İran’ın petrol ve doğal gaz ihra catı ile bankacılık sektörünü kap sıyor. Zarif 19 ALMANYA İÇİŞLERİ BAKANI ‘Sığınmacılar Suriye’ye geri gönderilmeyecek’ Almanya’da, Başbakan Angela Merkel yönetiminin uzun yıllar uyguladığı açık kapı politikasının ardından sığınmacılar konusu siyasette tartışmaların odağı olmaya devam ediyor. Sığınmacıları Avrupa’da iltica başvurusu yaptıkları ilk ülkeye göndermekteki ısrarı nedeniyle bu yıl Merkel’le sürtüşme yaşayan İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Suriyeli sığınmacılara dair yaptığı açıklamada bu kişilerin ülkelerine gönderilmeyeceğini söyledi. Yasama dönemi sonunda bir kez daha başbakanlığa aday olmayacağını açıklayan Merkel’in yerine gelebileceği düşünülen Hıristiyan Demokrat (CDU) liderlerinden ise sığınmacılar konusunda parti politikasının sertleşebileceğine ilişkin sinyaller geliyor. Almanya’da gelecek hafta yapılacak Federal ve Eyalet İçişleri Bakanları Konferansı’nda federal hükümeti temsil etmesi beklenen Seehofer, Der Spiegel dergisine verdiği demeçte güncel olarak “suçlular dahil hiçbir Suriyeli sığınmacının, Suriye’nin herhangi bir bölgesine sınır dışı edilemeyeceğini” açıkladı. İçişleri bakanları toplantısında, yıl sonunda süresi dolacak olan Suriye’ye sınır dışı etme yasağının uzatılmasının da gündeme alınacağı bildirildi. Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın söz konusu yasakla ilgili raporunda “Suriye’nin hiçbir bölgesinde takibata uğratılanlar için güvenilir, kalıcı ve kapsamlı korunma imkânı bulunmadığı” değerlendirmesinin yer aldığı geçen hafta gündeme yansımıştı. Seehofer, bu raporla ilgili de “akla yatkın” ifadelerini kullandı. DW’nin haberine göre Hıristiyan Birlik partilerinin hükümette olduğu bazı eyaletler, Almanya’da suç işleyen Suriyelilerin sınır dışı edilerek ülkelerine gönderilmesinde ısrar ediyor. Batı, Suriye’nin yeniden imarı ve mültecilerin dönüşü gibi kritik konularda siyasi çözüm için bir yol haritasını şart koşuyor. Katı politika işaretleri Almanya’da iktidarın büyük ortağı CDU’da, Merkel sonrası için liderlik şansı olduğu konuşulan isimler ise sığınmacılarla ilgili daha sıkı düzenleme önerileri ortaya koyuyor. Partinin genel sekreteri Annegret KrampKarrenbauer, suçlu Suriyelilerin iç savaşın sona ermemiş olmasına rağmen gerektiği takdirde ülkelerine gönderilebilmelerini talep etmişti. CDU genel başkanlığı ve başbakanlık için adı geçen politikacılardan Friedrich Merz de Nazi döneminin ardından getirilen ve “Temel Yasa” olarak kodlanan tüm siyasi sığınmacılara iltica hakkının değiştirilmesini istedi. Tunus’ta IMF isyanı 2011 yılındaki isyanla “Arap Baharı”nın fitilini ateşleyen Tunus’ta hükümetin kamu sektöründeki maaşları dondurma kararı üzerine memurlar genel greve gitti. Başkent Tunus’taki parlamento binası önünde önceki gün bir araya gelen on binlerce emekçi, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) aldığı kredi karşılığında ekonomi politikalarında kemer sıkmaya giden hükümeti, “Tunus satılık değildir”, “Ücret artışı lütuf değildir”, “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganlarıyla istifaya çağırdı. Kamu maaşlarına zam talebiyle düzenlenen eylemler, başkent Tunus’la sınırlı kalmadı. Ülkenin büyük kentleri olan Sfax, Gafsa gibi kentlerde grevin yanı sıra kitlesel eylemler düzenlendi. Hükümet, ekonomik darboğazı aşmak için Aralık 2016’da IMF’den, 2.8 milyar dolar borç almıştı. IMF’nin hükümete önerdiği ekonomi politikaları arasında, kamu çalışanlarının ücretlerine zam yapılmaması, dahası mümkünse kesintiye gidilmesi de buluınuyor. 2011’deki ayaklanmanın ardından 23 yıllık Bin Ali iktidarının devrildiği ülkede, o tarihten bu yana 9 kez hükümet değişikliği yaşandı. Elinde bomba Macron’la görüşmek istedi Fransa’da hükümetin akaryakıt fiyatlarına getirdiği ek vergilere ülke çapında “sarı yeleklilerin” protestosu sürerken dün Angers kentinde elinde el bombası bulunan ve aktivistlere benzer bir yelek giydiği iddia edilen bir kişi heyecan yarattı. İçişleri Bakanı Christophe Castaner gazetecilere yaptığı açıklamada, üzerinde başka patlayıcılar da olduğunu öne süren zanlının el bombasını gösterdiği, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmek istediğini söylediğini aktardı. Yerel basının haberine göre şahsın uyuşturucudan sabıka kaydı bulunuyor. Gazetemiz yayına girdiği saatlerde operasyon devam ediyordu. Ülkede akaryakıt eylemleri geçen hafta sonundan bu yana sürerken Macron’a olan halk desteğinin yüzde 25’e kadar düştüğü gündeme yansımıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle