19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAĞLIK [email protected] Çarşamba 21 Kasım 2018 8 EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: İLKNUR FİLİZ Trans yağ kalbe zarar Halit’ten sorulan siyasal İslam hesabı! Balat’ta tarihi şekerci dükkânında rastladım Halit’e. İlkokula gidiyor, Suriye’den göç etmiş bir ailenin çocuğu. Aydınlık, güler yüzlü Halit. Önlüğünün cebine koyduğu beziyle masaları temizliyor, servis yapıyor konuklara, çalışan bir çocuk. Söyleşiyoruz. Beş kardeş olduklarını öğreniyorum, babası ÖSO üyesiymiş çevreden söylüyorlar. Fotoğraf çektirdik, ertesi gün sosyal medyada paylaştım, kıyamet bundan sonra koptu. Sosyal medya ilişkileri demokratikleştirip, eşit mi kılıyor, yoksa ölçüsüzlüğü mü egemen hale getiriyor, tartışmaya muhtaç. Takipçilerim ekseriyetle aydınlanmacı, sosyalist, Cumhuriyetçi kimseler. Yurtsever, insan sevgisi ile dolu olduklarına da kuşkum yok. Ancak söz konusu Suriyeliler olunca ürkütücü söylem çıktı karşıma. Biliyorum ki hedeflerinde Halit ve benzerleri yoktu, lakin öfkeleri yanlış yöne doğru yöneldiği için bu yazıyı kaleme almak zorunda kaldım. Irkçılık öyle salgın hastalık ki, farkında olmadan kapılır insan. O halde izi sürelim. HHH AKP küresel güçlerin, başta ABD olmak üzere Ortadoğu projesi olan “Ilımlı İslam”ın sandıktan çıkıp, iktidara gelen ilk siyasi partisidir. Amaç Suriye, İran (Alevi/Şii) hattına karşı çizgi oluşturmaktır. İki kutuplu dünya çökünce yeni dengeler oluştu. Güçlü Rusya, Çin cephesi oluşmasın diye mikro mezhepçi, dinci, milliyetçi söylem azgın hale geldi. Müslüman Kardeşler anlayışı Türkiye’den sonra Mısır’da iktidar oldu. Orada sert darbeyle devrildi gerçi. Bizde de 15 Temmuz kalkışması bu bağlamda okunmaya muhtaç, kim kimdir karışmış vaziyette. RTE siyasi deha olarak yanına aldığı Davutoğlu ile birlikte Şam’da namaz kılma düşünü bu süreçte kurdu. Irak’ın ardından sıra Suriye’ye gelecek, sonunda İran’la tamamlanacaktı bölme parçalama eylemleri. Fırsatçı siyasi eğilimleri kenara koyuyorum. İşte Halit’in babası bu süreçte yapay biçimde oluşturulan ÖSO (Özgür Suriye Ordusu adlı cihatçı örgüt) üyesi. Yani küresel olarak kurgulanan, içinde yazık ki Türkiye’nin de bulunduğu koalisyonun savaşçısı! HHH Suriye bu savaşı yalnız veriyor olsaydı, büyük olasılıkla kaybedecekti. IŞİD’in komşumuz olduğu günleri anımsayın, askerlerimizi canlı canlı yakarak katleden vahşilerden söz ediyorum. Ülkemizde sayılarının kaç olduğu belirsiz. Kurulacak olan yeni Suriye devletinin iletişim adresi Antakya olarak yayımlanmıştı internette. Diyeceğim işin bunca içindeydi Türkiye. Sonra Davutoğlu süreci bitti. Rusya, İran desteğiyle büyük oranda topraklarında egemenliği yeniden sağladı Suriye! Bu süreçte benzerine az rastlanır acılar yaşandı. Ezidi kadınlara tecavüz vahşetini gördük, göçmen teknelerinin battığını/batırıldığını izledik, kamplarda yaşanan insanlık dramlarına tanıklık ettik. Türkiye en büyük göç alan ülke oldu. Toprak bütünlüğü bozulan Suriye’den farklı gerekçelerle kaçan insanlar ülkemize sığınmacı olarak geldi. Elbette çaresizlikten yurdunu terk edenler olduğu gibi, başka hesapları tutmayınca aramıza karışanlar da oldu. Yakın zamanda nüfusumuzun yüzde beşi Suriyelilerden oluşacak. Hakikat bu. HHH Halit, Suriye’ye hiç gitmemiş, Arapça da bilmiyor. Ailesi güç şartlarda yaşıyor, baba nerde belli değil, küçük yaşında sorumluluk almak zorunda kalan bir çocuk Halit. Yukarıda anlattığım süreci bilmesi olası değil Halit’in, olanlarda zerre kadar payı yok! Halit’in, aynı durumda olan diğer çocukların gelecekleri var mı peki? Eğer doğru dürüst eğitim almazlarsa, toplumla uyum çalışmaları yapılıp, sağlıklı birey olarak yetişmezlerse ülkeyi felaket bekliyor. Büyük ve ciddi sorunla karşı karşıyayız. Halit paylaşımını yaptığım gün, bir video dolaşıma girdi. Yoksul baba, anaokuluna giden evladı için ödemesi gereken 90 lirayı bulamadığını bu yüzden çocuğunun kapını önüne konduğunu belgesiyle yayımlamıştı sosyal medyada. Yürekler dağlandı. Eğitim parasız olacaktı hani? Herkese eşit, ulaşılabilir biçimde sunulacaktı hani? Böyle olmadığını görüyordu insanlarımız, öfkeleniyordu. İşte bana yorum yazan büyük kesim buna vurgu yaparak, “bizim çocuklarımız bu haldeyken bir de Suriyelileri mi besleyeceğiz, okutacağız” diye sordu. Geldik en zor dönemece... HHH Babası yoksul, işsiz olduğu için kapı önüne konan bir çocuk. Yurdundan edilmiş, aç ve çaresiz olan Halit de çocuk! İkisinin yazgısı memleketimizde kesişmiş. Küresel kapışma, saldırgan kapitalizm bu çocukların hayatını tehdit ediyor. Eğitim, sağlık, beslenme türü temel haklardan yararlanamaz halde bu çocuklar. Birinin pasaportunda Türk vatandaşı yazıyor, diğerinin nüfus cüzdanı var mı, o bile belli değil! Biz, sıradan iyi insanlar, bu çocuklardan birini seçmek zorunda değiliz! Bu maç değil, bu çocuklar suçlu değil! Neyin, kimin tarafını tutuyoruz? Demem o ki; insanımız öfkelenmekte, isyan etmekte haklı elbette. Lakin bunun muhatabı Halitler, çocuklar olamaz. Çocuğun dini, dili, ırkı, milliyeti olmaz! Bu durumun sorumlularına söyleyecek sözü, cesareti olmayanlar sussun. Hakikati görün ve öyle ses verin. Farkında olmadan ırkçı dil kullanırsanız, bu savaşları çıkaranlarla aynı yana düşersiniz! Dünyada her yıl 500 bin kişinin ölümüne neden olan trans yağlar pasta, patates kızartması, fast food gıdalarda bolca bulunuyor. Uzmanlar uyarıyor: Endrüstriyel trans yağlar, damarlarıtıkıyor,kalpkrizi,felç,obezite,diyabet gibi pek çok ciddi hastalığa neden olabiliyor. Doğal bir yağ türü olmayan trans yağ, bitkisel yağa “hidrojen eklenmesiyle elde edilen yağ olarak biliniyor. Bu yağlar kötü kolesterolü (LDL) yükseltiyor, iyi kolesterol (HDL) düzeyini düşürüyor, kalp krizi, felç, damar tıkanıklığı gi bi pek çok ciddi hastalığa neden oluyor. Uzmanlar, özellikle günümüzde hazır yiyeceklerin artmasıy la beraber trans yağ tüketiminin de oldukça arttığını belirterek, cips, hazır kurabiye, kek, çikolata ve pastane yiyeceklerini tüketmenin zararlarına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 20192023 yılları arasında trans yağların tamamen kaldırılmasını hedefliyor. Ülkemizde de bu yönde adımlar atılmalı. Türk Kardiyoloji Derneği ile Sağlığa Evet Derneği iş birliği ile “Trans yağa hayır” kampanyası başlattık. ” DSÖ günlük trans yağ tüketim miktarının günlük enerji ihtiyacının yüzde 1’ini geçmemesini tavsiye ediyor. Buna karşılık 3 kurabiyede 2 gram, 1 kaşık margarinde 2 gram, 1 gofrette 3 gram, küçük paket patates cipsinde 3 gram trans yağ bulunuyor. Trans yağların yüksek oranda tüketilmesinin herhangi bir sebebe bağlı ölümleri yüzde 34, kalp damar hastalığına bağlı ölümleri yüzde 28, kalp ve damar hastalığını yüzde 21 oranında artırdığı belirtiliyor. 540 bin ölüm nedeni Endüstriyel olarak üretilen trans yağların dünyada her yıl 500 bin ölüme yol açtığı tahmin ediliyor. Trans yağ konusunda harekete geçen DSÖ, ülkelere endüstriyel olarak üretilmiş trans yağların gıda sektöründen uzaklaştırılmasına yönelik yöntemler içeren “Replace Yerine Koy” projesini hayata geçirdi. Proje toplumda yağlar hakkında farkındalık oluşturmak ve kullanımının azaltılmasını hedefliyor. Ülkemizde de Türk Kardiyoloji Derneği ile Sağlığa Evet Derneği işbirliği ile “Trans yağa hayır” kampanyası başlattı. Kızartma yağındaki tehlike İzmir Tepecek Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinden Doç. Dr. Öner Özdoğan, tükettiğimiz trans yağların yüzde 79’unun pasta, kurabiye, kraker gibi yiyeceklerin içeriğinde bulunan margarin, kızart NASIL ELDE EDİLİR? Trans yağ, doymamış yağ asitlerinin genel ismidir. Bitkisel sıvı yağların hidrojenize adlı bir işlemden geçirilmesiyle oluşur. Trans yağlar, içlerine hidrojen karıştırılarak çok yüksek sıcaklarda ısıtılır ve yağın bu noktada katılaşması beklenir. Böylelikle kolay yoldan ve daha fazla kullanılabilen yağlar elde edilir. Bu yağlar marketlerde satılırken, raf ömürleri oldukça uzatılmış olur. Hidrojen ekli yağların sağlık açısından oldukça zararlı olduğu da yine uzmanlarca sıklıkla dile getirilmektedir. DSÖ, 20192023 hedefi ‘Trans yağsız beslenme’ modeli ma, salata sosu, çorba, bulyon tabletler ve şekerlemelerle alındığını belirterek “Bunlar yapay trans yağ kaynaklarıdır. Bunun dışında tükettiğimiz et, süt ve süt ürünlerinin içinde de az da olsa trans yağ bulunur. Bunlar doğal trans yağ kaynakları. Her ikisi de sağlığa zararlıdır” diyor. Kızartmada kullanılan bitkisel yağların da düşük oranda trans yağ içerdi ğini söyleyen Özdoğan, kızartma yağını tekrar tekrar kullanmanın, kansere kalp hastalıklarına davetiye çıkardığını, bu nedenle renDoç. Özdoğan gi bulanıklaşan ve koyulaşan yağın daha tehlikeli hale geldiğini söylüyor. Trans yağlara, daha ucuz ve kolay elde edilmesi, uzun süren raf ömrü gibi ekonomik nedenlerle ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Özdoğan, özellikle tekrar kullanıma elverişli olması nedeniyle restoran ve fast food dükkânlarında trans yağların tercih sebebi olduğunu kaydediyor. Özdoğan, özetle şunları söylüyor: “Trans yağ çeşitleri margarin, pasta, kurabi ye, kraker, kızartılmış yağlar, salata sosları, çorbalar, bulyon tabletleri, şekerlemelerdir. Bir sofra kaşığı tereyağında trans yağ oranı 0.3 gram iken margarinde 2.1 grama çıkmaktadır. Amerikan Kalp Derneği’ne göre günlük 2.5 gramdan fazla trans yağ alınmamalıdır. Bilimsel çalışmalara göre günde 5 gram trans yağ, kardiyovasküler hastalık riskini yüzde 25 artırıyor. Alınan her gram ile KVH riski yüzde 5 artıyor.” Ani ölüm riski artar Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Bilim Üni versitesi Tıp Fakültesi Kardiyolo ji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Nur can Arat ise trans yağ adı verilen iş lem görmüş katı yağ ların damarların hücre yapısını boz duğunu, bu neden le ani ölüm riskini artırdığını vurgulu yor. Arat, trans ya Prof. Dr. Arat ğın kardiyovasküler hastalıklara, Tip 2 Diyabet gelişimine, insülin direnci ne, metabolik sendroma, bazı kanser bNeasslıel nilmeli TsyiysçueiayennzlnicnydeeMHa.abütkiğK,eredlşlkedıysarurrüvolmrKieeşbjkakenı,üizurılnisksgıldlmieıliezitaylybeetleanao,zrsğeıyişleniolıdep,ın.gjikatis.l(eamaeyDürmlyreteealçkiürmştintgcıraiyiüeığeşhdonğikıarblilk,.,,eliaoztbnrkrenieaniyvusieıl htiindnyraoİşğjelıe)nnizmeişolgmıdaamtıüşkyeatğimsiençdieldiğinunenludBikmiskakamüt veüidl,leiknru.trraabniysey,apğasiçtear,ikr eakz, tküaknçeınKtiıınnz.a, rttrıalmnsışytaiğcaiçriegrmıdealaorlaınsdılaıknları yüksektir. lere, gebelik süresinin kısalmasına, preeklampsi (gebelikte yüksek tansiyon) riskine, bebeklerde görme ve santral sinir sistemi gelişimine, çocuklarda alerjik hastalıklara, cinsel işlev bozukluklarına yol açabileceğini de anlatıyor. Arat, ayrıca trans yağ ve obezite ilişkisine değinerek “Trans yağ alımı diğer kaynaklarla kıyaslandığında daha fazla kilo alımına sebep olmaktadır” değerlendirmesini yapıyor. Doktor Dağdemir anıldı Samsun’da çalıştığı hastanede uğradığı bıçaklı saldırıda Dr. Kamil Furtun’un eşi Dr. Funda Furtun, hekimler ve çalışma arka hayatını kaybeden Kadın Hasta daşları katıldı.TTB Merkez Konseyi lıkları Uzmanı Op. Dr. Aynur Dağ Üyesi Dr. Mübetcel İlhan, doktor demir, ölümünün üçüncü yılın ların sorumluluğunun insanları ya da düzenlenen törenle anıldı. Ön şatmak olduğunu ancak görevle ceki gün gerçekleştirilen törene Dağdemir’in eşi Ondokuz Mayıs Dağdemir rini yaparken uğradıkları saldırılar sonucu hayatlarını kaybettiklerini Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. söyledi. Dr. Dağdemir, 19 Kasım 2015’te İl Ayhan Dağdemir, kızları Başak ve Tuğ kadım ilçesinde çalıştığı özel hastanede, çe, Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Mu sekreterinin eski eşi Yusuf Demirbaş’ın rat Erkan, Samsun Göğüs Hastalıkları ve bıçaklı saldırısına uğramış, yapılan mü Göğüs Cerrahisi Hastanesinde uğradığı dahaleye karşın hayatını kaybetmişti. l silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Opr. SAMSUN / CEMİL CİĞERİM ‘KOAH zatürree riskini artırıyor’ Halk arasında “müzmin bronşit” olarak da bilinen Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı (KOAH) öksürük, balgam, nefes darlığı gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor. Türk Toraks Derneği KOAH Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, zatürreenin KOAH’lı hastanın yaşam standardını daha da düşürdüğünü, hastalığın kontrol altında tutulmasını zorlaştırdığını belirterek, bunların olmaması için KOAH hastalarının zatürree aşısı olması gerektiğini söyledi. 21 Kasım Dünya KOAH Günü nedeniyle açıklama yapan Kılınç, Türkiye’de ve dünyada her 10 kişiden bir veya ikisinin KOAH olduğunu anımsattı. Hastalığın erkeklerde yaygın olduğunu ancak son dönemde kadınlarda da artmaya başladığını belirten Kılınç, kadınlarda, sigara ve hava kirliliği dışında KOAH oluşturan sebepler arasında kapalı mutfaklarda çalı çırpı, tezek, odun, kömür yakarak yemek ve ekmek yapma gibi işlemler geldiğini dile getirdi. Yemek dumanına dikkat Risk faktörlerinin başında tütün mamullerinin geldiğini vurgulayan Kılınç, şöyle devam etti: “Dış ortam kirleticileri, yani fabrikalarda ya da termik santrallarda yakılan kömür, doğalgaz gibi fosil yakıtlar havayı kirletiyor, bu havayı KOAH gelişmesi riski artıyor. İç ortam hava kirliliğinde de yine sigara nedeniyle pasif içime maruz kalma ve evin içinde ısınma ve yemek pişirme amacıyla organik yakıtların yakılması, dumanının eve temas etmesi de KOAH’a zemin hazırlıyor. Zatürree, KOAH’lı hastanın yaşam standardını daha da düşürüyor, hastalığın kontrol altında tutulmasını zorlaştırıyor. Bunların olmaması için hastanın zatürree olmaması gerekiyor, bunun için de aşı olması önemli.” l AA 310 gramlık minik savaşçı İstanbul’da 27 haftalık, 36 santim boyunda ve 910 gram ağırlığında doğan Hasan bebek, doktorların ve ailesinin desteğiyle yaşam mücadelesini kazandı. 4 ay önce 2 kilo 100 gramla hastaneden taburcu olan minik savaşçı şu anda sağlıklı bir bebek. Anne Fadime Yılmazer, “Doğduğunda çocuğumu göremedim, çok acı bir şeydi. Ben güçlü olursam çocuğum da güçlü olur, hep buna inandım. Şu an 6 aylık ve 6 kilo, sağlığı da iyi” dedi. l DHA Aşı bütçesi 200 milyon dolar Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Türkiye’nin aşı için bugün 200 milyon dolar civarında bir bütçe ayırdığını, 2005’te ise bu rakamın 18 milyon dolar olduğunu kaydetti. Ceyhan, Sağlık Bakanlığının 13 hastalığa karşı uyguladığı aşının ücretsiz olarak verildiğini anımsattı. Ailelerin özellikle çocukluk çağı aşılarını imkânları varsa hiç tereddüt duymadan yaptırmalarını isteyen Ceyhan, en ufak şüphe halinde ise çocuk hekimlerine başvurmalarını tavsiye etti. l AA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle