Katalog

Çarşamba 21 Kasım 2018 EDİTÖR: ELİF TOKBAY / Münevver oskay TASARIM: ilknur filiz haber 3 Yağmur ve soğuk Orta Akdeniz üzerinden gelen yeni yağışlı sistem, bugün batı bölgelerde etkili olacak ve cumartesiye kadar sürecek. Yarından itibaren de Karadeniz’den soğuk geliyor. Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 18/12 Ankara 14/6 İzmir 20/15 Antalya 20/16 Saatte Trabzon 16/12 Mersin 21/14 Diyarbakır 18/4 iki Bursa 220/1 4 0 Atina 230/160 TARİHTE BUGÜN Kars 8/3 Adana 210/1 0 0 Artvin 130/8 0 Çanakkale 180/1 2 0 Balıkesir 180/1 0 0 Berlin Girne Londra Moskova 20/ 1 0 220/1 6 0 80/2 0 00/ 5 0 1923: Mustafa Kemal’e Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Madalyası verildi. 1938: Atatürk’ün na Sivas 140/3 0 Paris 70/ 4 0 aşı, törenle Etnograf Erzurum 80/ 1 0 Madrid 130/7 0 ya Müzesi’ndeki geçici Eskişehir 130/7 0 Aydın 220/15 0 Gaziantep 200/7 0 Konya 170/6 0 Amsterdam 50/ 1 0 Roma 170/1 1 0 New York 50/ 6 0 Tokyo 160/9 0 istirahatgâhına getirildi. 1940: Türkiye’de hava saldırılarına karşı karartma uygulamasına başlandı. çocuk MAÇKA parkı’nda kıyafet tartışması Video bilirkişiye gönderildi SEYHAN AVŞAR Maçka Parkı’nda 29 Temmuz 2017’de yaşanan olayda sanıkların “karşılıklı hakaret” suçundan yargılandıkları davada tanıklar dinlendi. Çağla Köse’nin kıyafetine, özel güvenlik görevlisi Savaş İlter müdahale etmiş, Köse, İlter’in “Böyle geziyorsunuz. Sonra tecavüze uğruyorsunuz. Devlet korumadı diyorsunuz” dediğini öne sürmüştü. Müşteki sanık Savaş İlter, “kıyafetle ilgili ağzından kelime çıkmadığını” iddia etti. Çağla Köse ise dava dosyasına 4 farklı video sunduğunu belirterek “Mahkemeye sunduğum videolarda her şey ortada” dedi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Burcu Şentürk güvenlik, “Kız arkadaşınız burada bu şekilde gezemez. Ben buranın güvenliğiyim ve buna müsaade edemem’ dedi” diye ifade verdi. İddianameden İddianamede, Savaş İlter’in “Böyle giyiniyorsunuz, sonra tecavüze uğrayınca ‘Güvenlik bizi koruyamadı’ diyorsunuz” demekle Çağla Köse’ye “alenen hakaret” ettiği, aktarıldı. Köse’nin de aleni tahrik altında güvenlik görevlisine “Manyağa bak ya, polis getirmiş, hangi akla hizmet polis getirmiş?” diyerek “hakaret” ettiği belirtilirken İlter’in “hakaret” suçundan 3 aydan 2 yıla, Çağla Köse’nin ise “Kamu görevlisine hakaret” suçundan 1 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Mahkeme sesli ve görüntülü kayıtların bilirkişiye gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. l İSTANBUL 3 ilde kadın cinayeti Devlet yine koruyamadı Çanakkale’de, hakkında uzaklaştırma kararı olan Fuat Şen (31), boşanma aşamasında olduğu eşi Sedef Şen’i (30) işe gitmek üzere durakta servis beklerken tabancayla başından vurarak öldürdü. Fuat Şen, ardından aynı silahla yaşamına son verdi. Tekirdağ’da ise, Çiçek Kıvran (24), kendisini aldattığını iddia ettiği eşi Barış Kıvran’ı (25) pompalı tüfekle öldürdü. Zonguldak’ın Devrek ilçesinde de önceki akşamdan beri kendisinden haber alınamayan ve ailesinin polise kayıp başvurusunda bulunduğu Sedanur Özmekik (16), dün Devrek Deresi kenarında ölü bulundu. l DHA Eski eşini rehin aldı Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde oturan Murat T., tartıştığı eski eşi Tülay T’yi dün akşam saatlerinde oturduğu binada pompalı tüfekle rehin aldı. Bölgeye özel harekât ekipleri sevk edilirken, yarım saatte polisin ikna ettiği Murat T. gözaltına alındı. l ANKARA Koca şiddetinden komşusuna sığındı Samsun’un Atakum ilçesinde M.T. (34) adlı koca tartıştığı karısı N.T’yi evlerinde darp etti. Evden kaçan N.T. komşuya sığındı. Pompalı tüfekle eşinin peşinden giderek sokakta havaya ateş açtığı iddia edilen M.T., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. l DHA Kumanda cinayeti Kırıkkale’de televizyon kumandası yüzünden kavga eden B.K. (16), ağabeyini bıçaklayarak öldürdü. Cinsel istismar vakaları katlanarak artıyor. Türkiye çocuk pornosunda ise pazar ülke konumunda CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, AKP döneminin çocuğa yö nelik cinsel istismar raporunu açık ladı. Rapora göre 20092017 arasın da Türkiye’de “çocuk pornosu” vaka larında büyük bir artış olduğu görü lüyor. 8 yılda çocuk bedeninden ya rarlanarak görüntü ve fotoğraf içeriği ürettiği tespit edilen 6 bin 398 kişi ‘Biz öğrendik, ya diğerleri?’sanık sandalyesine oturdu. Rapora göre Türk Ceza Kanunu’nun 226. maddesinin 3’ncü fıkrasına gö Bakırköy Belediye Başkanlığı, Bakırköy Kaymakamlığı ve Çocuk Hakları Zirvesi projenin tüm Türkiye’de uygulanmasını istiyoruz” dedi. Bakırköy Belediye Başkanı re müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları kullandığı gerekçesiyle sanık sandalyesine oturan kişi sayısı 2 bin 190. 2009 yılında bu suçtan ötürü sanık Derneği işbirliği ile hayata geçirilen Bakırköy Çocuk Masası’nın dün eğitim değerlendirme toplantısı gerçekleşti. Toplantıda çocuklar, “Bakırköy’de eğitim gören çocuklar haklarını biliyor ama Türkiye genelindeki çocuklar ne olacak? Bu örnek Dr. Bülent Kerimoğlu ise, “Avrupa Konseyi Yerel Parlamentosu, çocuk masası çalışmasıyla Bakırköy Belediyesi’ni ‘Çocuk Dostu Belediye’ seçti. Biz çocuk masası çalışmasının tüm Türkiye’de uygulanmasını arzu ediyoruz” dedi. l İSTANBUL olan kişi sayısı 126 iken, aradan ge çen 8 senede yüzde 440 artarak olduğunu gösteriyor. 2009’da 20062017 yılları arasında çocuklara 680 kişiye ulaştı. Geçen 8 yılda, ‘ülkeye çocuk pornosu soktuğu, yönelik istismar girişiminde bulunan bu suçtan mahkum olanların sa ürettiği ya da çoğalttığı’ gerekçe toplam 159 bin 263 kişi olduğunu gös yısında yüzde 157’lik bir artış siyle hakkında sanık sıfatıyla iş teriyor. Kayıtlara göre 2006’da 3 bin olmasına karşın, veriler çocuk lem yapılan 219 kişi olduğunu 464 kişi çocuğa yönelik cinsel istismar bedeninden pornografik içerik gösteriyor. Bu rakam 2017 yılı suçu işlediği şüphesiyle sanık olurken, ürettiği gerekçesiyle sanık san itibarıyla yüzde 674’lük artışla bu rakam 2017 sonunda 16 bin 324’e dalyesine oturan 2 bin 190 kişi 1.476’ya ulaşmış. Ceza alanların ulaştı. Başka bir deyişle geçen yıl saat den 901’inin yani sadece yüzde 41’inin ceza aldığını gösteriyor. İlgezdi sayısı ise 1694. İlgezdi, AKP döneminde te en az 2 çocuk istismar kurbanı oldu. Geçen 12 yılda çocuğa yönelik cinsel Yüzde 674 arttı Türkiye’de çocuğa yönelik cinsel istismar vakalarının faillerinin yüzde taciz olaylarında yüzde 371 artış kay 12’si (18 bin 404 kişi) 1517 yaş grubu CHP’li İlgezdi, şu tespitleri yaptı: dedildiğini belirterek şu bilgileri verdi: na mensuptu. 15 yaşından küçük olan “Adalet Bakanlığı verileri, Türkiye’nin “Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik ların (19.917 kişi) oranı ise yüzde 13’e çocuk pornosu konusunda pazar ülke Genel Müdürlüğü verileri Türkiye’de ulaştı.” l İSTANBUL/ Cumhuriyet Hayalleri yarım kaldı Pilot ve öğrencisinin yaşamını yitirdiği uçağın enkazına 22 saat sonra ulaşılabildi Merve Altun Hamdi Yılmaz Uçağın kanadının gövdesinden ayrıldığı, ana parçanın ise 3’e ayrıldığı gözlendi. Sarp kayalıklar ve yoğun sis, ekiplerin kaza yerine ulaşmasını güçleştirdi. Aydın Çıldır Havalimanı’ndan önceki gün kalktıktan bir süre sonra düşen tek motorlu eğitim uçağının enkazı dün sabah saatlerinde bulundu. Ekipler, pilot Hamdi Yılmaz ve uçuş eğitimi verdiği öğrenci pilot Merve Altun cansız bedenlerine ulaştı. TCJZC tescilli tek motorlu Cessna 172 tipi uçakla telsiz teması kurulamaması üzerine bölgeye karadan ve havadan arama kurtarma ekipleri sevk edilmişti. Enkaza, kazadan 22 saat sonra Aydın’ın Karacasu ilçesi Yenice Mahallesi’ndeki dağlık alanda ulaşıldı. 15 kişiden oluşan ekiplerin ilk olarak uçağın tekerleklerini buldukları ardından yakındaki enkaza ulaştıkları öğrenildi. Ekipler, dağlık alanın bir yerine kadar arazi araçlarıyla sonrasında ise yaya olarak kaza bölgesine ulaştı. Ağabeyi gibi olacaktı Eğitmen pilot Hamdi Yılmaz’ın Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesindeki görevinin ardından emekli olup 8 ay önce Çıldır’daki uçuş akademisinde göreve başladığı öğrenildi. Ege Üniversitesi Makine Mühendis liği Bölümü’nden mezun pilot adayı Merve Altun’un (28) ise ağabeyi Bülent Altun gibi pilot olmayı istediği ifade edildi. Altun’un pilotluk için başvurduğu sınavları kazandığı, iki yıldır eğitime gittiği ve eğitimini tamamlamasına 2 ayı kaldığı belirtildi. Pilot olma hayalleri yarım kalan Altun’un İstanbul’a atamasının yapıldığı ve ağabeyiyle aynı uçakta görev yapacağı vurgulandı. Altun’un annesini 6 yıl yitirdiği belirtildi. l İSTANBUL /Cumhuriyet İcra dramları bitiyor Adalet Bakanı Gül: Boşanan çiftlerin çocukları dairelerin görev alanından çıkıyor ALİCAN ULUDAĞ Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, icradan çocuk alma uygulamasına son verecek çalışmayı tamamladıklarını duyurdu. Bakanlığının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki 2019 yılı bütçesinin sunumunu yapan Gül, boşanan çiftlerin çocuklarını icra dairelerinin görev alanından çıkaracaklarını söyledi. Gül, “Kamuoyumuzun gündemine gelen çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması uygulamasına ilişkin çalışmamızı da tamamlamış bulunmaktayız. Düzenleme yapıldığında bu konu icra müdürlükle rinin görevi olmaktan çıkarılacaktır. Bu düzenlemeden sonra vatandaşlarımız ayrıca bu işlemlerden dolayı harç ve teslim gideri ödemek zorunda kalmayacaklardır” dedi. Gül, suça sürüklenen çocukların davalarının öncelikli görülmesinin sağlanması konusunun gündemlerinde olduğunu kaydetti. Gül’ün çelişkisi Bakan Gül, son yıllarda gerçekleştirilen reformlarla uluslararası standartlara ve insan hakları alanındaki gelişmelere uygun bir ceza infaz sistemi oluşturduklarını savunarak cezaevlerinde 260 bin tutuklu ve hü kümlünün bulunduğunu da açıkladı. Bakan Gül’ün olumlu tablo çizmesine karşılık 213 bin 186 kapasiteli olan cezaevlerinde 46 bin 958 kişilik bir fazlalık dikkat çekti. Gül, avukatlık ve noterlik mesleğine başlamak için sınav şartı getireceklerini, 1 Ocak’tan itibaren kamu kurum ve kuruluşları, şirketler ve dernekler için zorunlu etebligatın zorunlu hale getirileceğini açıkladı. Kasım ayı itibarıyla arabulucu sayısının 9 bin 360 olduğunu belirten Gül, önümüzdeki şubat ayında arabuluculuk sınavı yaparak arabulucu sayısını artıracaklarını dile getirdi. l ANKARA BehramAotağolul Kültür ve Siyaset Atatürk’ü sevmek AFtaol Behramoğluesli zat “Eğer bir Müslüman Atatürk’ü seviyorum derse ya ahmaktır ya da sahtekâr” diyor. Festen başlayalım… OsBmuaznalıt’,nfıens) isMimügselüsmi oalnalrıağkınta(ykaıydoarKültür ve Siy olmalı. Oysa tarih konulu kitapların yazarı olduğuna göre, fesle İslamın ilgisinin bulunmadığını bilmemesi olanaksız. Bu şapka türünün Osmanlı’yla ilişkilendirilmesi de doğru olmaz. Fesi Osmanlı’ya bu devletin kuruluşundan beş yüz yıldan fazla bir zaman sonra padişah olan reformcu II. Mahmut’un getirdiğini bilmek için tarihçi olmak gerekmiyor. O dönemde sarıklı din adamlarının fese karşı savaş açtıkları da biliniyor. Fesli zat, o dönemde yaşıyor olsa, büyük olasılıkla sarığı savunacak, Atatürk için söylediklerinin tıpkısını, sadece adını değiştirerek, II.Mahmut için söyleyecekti. Çünkü konu fes, sarık, şapka vb. değil; aydınlanmaya, yenilenmeye, yeniliğe karşı çıkmaktır. HHH Atatürk’ün fesi kaldırıp şapkayı getirmesinin amacı, tıpkı Arap harflerinin yerine Latin harflerinin getirilmesi gibi, ülkeyi İslamdan koparıp gâvurlaştırmak değil, Ortadoğu dünyasından uzaklaştırarak Batı’ya yakınlaştırmak içindi. Her ikisinin de nasıl doğru adımlar olduğu çok geçmeden doğrulanmıştır ve bugün zaten fes denilen serpuş ya da şapkayı, fesli zat gibi belki de enteresan olmak ya da gündemde kalmak için kullanan biri dışında, Kapalıçarşı ya da Sultanahmet gibi turistik yerlerdeki yabancı turistlerin, içinde ülkemizle ilgili herhangi bir doğru bilgi kırıntısı bulunmayan kafalarında görmekteyiz... HHH Fesli zat Müslüman ve Atatürk’ü sevmiyor. Dahası, Müslüman olup da Atatürk’ü seven ya ahmaktır ya da sahtekâr diyor. Oysa inancına gerçekten ve içtenlikle bağlı olup Atatürk’ü seven pek çok Müslümanın olması doğal bir şeydir. Çünkü din inancını kişisel bir değer olarak yaşayan, elinden geldiği ölçüde de ibadetin gereklerini yerine getiren milyonlarca insanımızın Atatürk’ü sevmemek için değil sevmek için pek çok nedeni vardır. Bunların başında da onun, bağımsızlık savaşının ve Cumhuriyetimizin kuruluşunun önderi olması gelir. Fesli zat bu milyonlarca insanımızı ahmak ya da sahtekâr olmakla suçluyor. Fakat “keşke Yunan kazansaydı” gibi bu ülkenin bir yurttaşının söylediğine inanılması güç bir sözün sahibinden de başka bir tavır beklenemez. HHH İnternette konuyla ilgili olarak gezinirken Aziz Nesin’in de benzer bir şey söylemiş olduğunu gördüm. TV’de bir söyleşide “Bir Müslümanın Atatürkçü olması mümkün değil” diyor. Ustanın anısına saygıda kusur etmek istemem. Fakat Atatürkçü olmakla Atatürk’ü sevmek aynı şey olmasa da, Müslüman yerine örneğin şeriatçı, laiklik karşıtı, kadın erkek eşitliğine karşı olan biri demek daha doğru olurdu. İslam dinine bağlı milyonlarca insanın bu değerlerin karşısında olduğunu düşünmek bence hata ve haksızlıktır. Bir başka deyişle de onları şeriat taraftarı, kökten dinci olamaya adeta zorlamaktır. HHH Bir dinsel inanca bağlı olmak zorunlu değil, fakat belli ki insanlığın bilinen tarihi boyunca çok sayıda insan tarafından duyulmuş ve bugün de duyulmakta olan bir gereksinimdir. Zorunlu olması gereken ise bilimsel eğitim, bilimsel düşüncedir. Asıl ahmaklık ve sahtekârlık bilimin her türlü nimet ve kazanımından yararlanıp da bilime karşı olmaktır. HHH Kimseyi Atatürk’ü sevmeye zorlamayalım. Ciddi bilimsel eğitim bu sevgiyi kendiliğinden getirecektir. En yüksek düzeydeki din görevlisinin 10 Kasım’dan bir gün önce fesli zatı ziyaretine göz yuman, ya da bu ziyareti zaten planlamış olan günümüz siyasal yönetiminden böyle bir eğitim anlayışı ve uygulanışını beklemek anlamsızdır. Balon balığı yedi yoğun bakımda Antalya Alanya’da 58 yaşındaki Ali Yüzen, denizden tuttuğu balon balığını yedi. Bir süre sonra fenalaşan Yüzen, hastaneye kaldırıldı. Yediği balıktan zehirlendiği tespit edilen ve kalbi durduktan sonra doktorlar tarafından tekrar çalıştırılan Yüzen, yoğun bakım servisine alındı. l Haber Merkezi C MY B