Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Pazartesi 19 Kasım 2018 12 Takdir edilen nedir? Vatana ihanetin görmezden gelindiği bir ülke sömürge olmaya mahkumdur. Vatana ihanet eden kişiyi “meczup” olarak nitelendirip konuyu geçiştirmek olanaklı değildir. Söz konusu kişi hükümetin ve devletin koruması altındaysa, bu hiç olanaklı değildir. Çünkü bir hükümet ve bir devlet vatana ihanete ortak olamaz. Fransa’da veya Rusya’da bir kişi çıkıp, “Keşke Naziler galip gelseydi” dese, o kişi vatan haini ilan edilir. Ülkesini işgal eden güçleri savunarak vatana ihanet eden bu kişiye, devletin üst düzey bürokratları ve yöneticileri sahip çıksa, bu kişiye ziyaretler gerçekleştirse, bu kişiyi devlet saraylarında yemeklere davet etse, o devlete sahip çıkan halk ayağa kalkar ve söz konusu bürokratları ve yöneticileri istifaya çağırır. Amerika Birleşik Devletleri’nde ülkeyi kuran George Washington için, bir kişi çıkıp, “Washington’u anma töreninde kenefe gidin” dese, o kişi yine vatan haini ilan edilir. Ülkesinin kurucusuna hakaret ederek vatana ihanet eden bu kişiye, devletin üst düzey bürokratları ve yöneticileri sahip çıksa, bu kişiye ziyaretler gerçekleştirse, bu kişiyi devlet saraylarında yemeklere davet etse, o devlete sahip çıkan halk ayağa kalkar ve söz konusu bürokratları ve yöneticileri istifaya çağırır. Türkiye’de “fesli Kadir” olarak da anılan Kadir Mısıroğlu, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra emperyalist Britanya hükümetinin desteğiyle Yunan ordusunun Anadolu’yu işgal etmesi konusunda, “Keşke Yunan galip gelseydi” diyebilmiş; Anadolu’yu bu işgalden kurtarmak için Kurtuluş Savaşı’na öncülük eden, Sevr Antlaşması’nı tanımayıp bağımsızlık mücadelesi veren ve bu savaşı kazanıp Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde anılması için de, “10 Kasım’da kenefe gidin” demek terbiyesizliğinde bulunmuş bir kişidir! Sayıları az da olsa, her ülkede, vatana ihanet etmeyi marifet sanan zavallı kişiler olabilir. Ancak bu tür kişiler, hükümetin ve devletin desteğini alırlarsa, işin rengi değişir. Böyle bir hükümet ve devlet, vatana bağlılığı konusunda sorgulanır hale gelir. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Atatürk’ün ölümünün 80. yılında anıldığı 10 Kasım 2018 tarihinden bir gün önce, 9 Kasım 2018 tarihinde, Kadir Mısıroğlu’nu, Diyanet cüppesiyle ziyaret etmiş, bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanı muhalefet tarafından istifaya çağrılmıştır. AKP’nin sözcüsü Ömer Çelik ise, “Diyanet İşleri Başkanı, Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz tarafından takdir edilen bir ilim adamıdır ve başarılı bir yöneticidir” açıklamasını yapmıştır! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin takdir ettiği nedir? Bilimle uzaktan yakındaN ilgisi olmayan ve zihnindeki kurgularla yaşayan Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etmek takdir edilecek bir şey midir? Ayrıca, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kadir Mısıroğlu’nu takdir ettiği için mi onu ziyaret etmiştir? Bu olayda muhalefet genelde, Diyanet İşleri Başkanı’na ve AKP sözcüsüne yüklenmiştir. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadir Mısıroğlu’nu daha önce Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki bir yemeğe davet etmiş ve kendisiyle aynı masada oturmuştur, ayrıca Kadir Mısıroğlu’nu hastanede de ziyaret etmiştir. Devletin en üst kademesi Kadir Mısıroğlu’na özel protokol uygularken, Diyanet İşleri Başkanı’nın ziyaretine ve hükümet sözcüsünün açıklamasına şaşırmamak gerekir. Erdoğan, Kadir Mısıroğlu’nu neden saraya davet etmiştir ve kendisini neden ziyaret etmiştir? Asıl sorulması gereken soru budur. Takdir ettiği için mi, yoksa eski günlerin hatırına duygusal bir gerekçeyle mi? Erdoğan, bu konuya bir açıklık getirmeli ve Kadir Mısıroğlu’nun söz konusu görüşleri hakkında ne düşündüğünü kamuoyuna açıklamalıdır. 19 KASIM 2018 SAYI: 34011 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım cengiz.yildirim@cumhuriyet.com.tr l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 06:20 Ankara 06:03 İzmir 06:25 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:49 12:55 15:27 07:31 12:40 15:14 07:50 13:03 15:40 Akşam 17:50 17:37 18:04 Yatsı 19:13 18:59 19:23 yorum Fenerbahçe futbol takımı 11 Kasım Pazar günü maça çok farklı çıktı. Sahaya “He For She Birlikte Eşitiz” afişiyle çıkan oyuncuların adları ve sırt numaraları da mavipembe bileşimi olan magenta denilen renkteydi. Birleşmiş Milletler’in Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi, 20 Haziran 2014’te Cinsiyet Eşitliği İçin Kadın Dayanışması ya da He For She hareketini başlattı. O günden sonra tüm dünyaya yayılan ve güçlenen hareket, sevdiğim Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, Başkanı Ali Koç ve çalışma arkadaşlarının kutlanası çabalarıyla 11 Kasım’da ülkemize de kurumsal düzeyde ve görkemli bir giriş yapıyordu. Hangi ortamda? Bilinen bir gerçektir; bireyin toplumdaki yerini öncelikle ekonomideki yeri belirler. Ülkemizde kadının ekonomideki yeri, yalnızca sayılara bakıldığında bile, var olan cinsiyet eşitsizliğinin büyüklüğünü gösteriyor. Ağustos ayı verileriyle çalışma çağı, yani 1564 yaş arası nüfusunun işgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 80.2, kadınlarda da bunun yarısından az, yüzde 39.2’dir (TÜİK, Haber Bülteni 15 Kasım 2018). İki erkeğe karşılık bir kadın işgücüne katılabiliyor. Dahası var; kadın çalışmak için, uygun deyişle, çırpınıyor; iş arıyor: bu konuyu tam olarak yansıtan İŞKUR verilerine göre, son bir yılda, Eylül 2017’den Eylül 2018’e dek, kuruma çalışmak için başvuran kadın sayısı 371 bin 209; erkek sayısı ise 187 bin 158’dir; bir erkeğe karşı iki kadın iş için başvuruyor. Ancak, işe ‘He For She’ yerleştirmede bunun tam tersi geçekleşiyor; 2018’in ilk dokuz ayında işe yerleştirilenlerin yüzde 66’sı erkek, yüzde 34’ü kadındır (Haber Bülteni, Eylül 2018). Kadın, çalışmak istiyor; ancak işe alınmıyor! Kadının işe alınmamasında, yerleşik erkek egemen toplum yapısının etkili olduğu açıktır. Ancak, geleneksel erkek egemen yapıyı pekiştiren çok belirleyici bir siyasal boyut var: O da, Kasım 2002’den bu yana iktidarda bulunan siyasetin kadına bakışıdır. Bu anlayış çok açık olarak ve bir kez daha Başkan Erdoğan tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile KADEM (Kadın ve Demokrasi) Vakfı’nın birlikte düzenlediği Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi toplantısında, bundan tam dört yıl önce, 24 Kasım 2014’te, üstelik çoğunluğu kadın olan bir topluluğa “Kadınerkek eşitliğine inanmıyorum” diye vurgulanıyordu. Nitekim Dünya Ekonomik Forumu, 2 Kasım’da yayımladığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2017 Raporu’nda Türkiye, 144 ülke arasında 131. sırada; sonlardaydı. Kısaca, ülkenin içinde bulunduğu or KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK tam, He For She hareketinin çok gerekli, önemli ve zamanlamasının da doğru olduğunu kanıtlıyor. Asıl bundan sonrası? He For She duyarlılığının, cinsiyet eşitsizliğinin uçurum özelliği taşıdığı bu ülkeye kazandıracağı çok şey var. Başta diğer spor kulüpleri olmak üzere, tüm toplumsal yapılanmalarda yaşama geçirilmesi, her yaşta insanın, ancak özellikle çocukların ve gençlerin bilincine yerleştirilmesine çalışılması önemlidir. Mart sonunda yapılacak yerel seçimlerin ana konularından biri He For She olabilir. Başta, Cumhuriyetin kuruluşunda kadın erkek eşitliğinin yerleşmesine öncülük etmiş olan CHP olmak üzere, Birlikte Eşitiz diyebilen tüm partilerin belediye başkanı adaylarından, yeni işe alımlarında kadınlara öncelik vereceklerinin ya da pozitif ayırımcılık yapacaklarının sözünü vermeleri istenmelidir. Özellikle, özgürlükçü kadın örgütleri de harekete geçmeli ve aynı istekte bulunmalıdır. He For She hareketi özünde, cinsler arasında olması gerekeni, yani, barışı içerir. Oysa bu ülkede, cinsel taciz, çocuk gelin, namus(?) cinayeti olayları, bilinebildiği kadarıyla, ürkütücü boyutlardadır. Her gün ortalama birden fazla kadın, cinayete kurban gidiyor. He For She, ülkenin bu çok önemli sorunları karşısında toplumsal duyarlılığın artmasına katkı sağlayabilir; dahası sivillerin silahsızlandırılması amaçlı girişimlere altyapı oluşturabilir; zamanla öncülük edebilir. Özetle, Fenerbahçe, her zaman güzel heyecanların kaynağıdır; onlara bir yenisini daha ekledi; çok da iyi etti! behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Ortaçağ İslam devletlerinde tasavvuf ilkelerine dayanan mesleki ve toplumsal dayanışma örgütlenmesi. 2/ Kötü bir işteki yardımcılar... Düz, ince ve yassı tabaka halinde taş. 3/ Trabzon ilinde bir yayla... Bir nota... Radyum elementinin simgesi. 4/ Yalıtım. 5/ Kement atma, ata binme gibi becerilere dayalı Amerikan oyunu. 6/ Duman lekesi... Tercüman. 7/ Alüminyum, bakır ve magnezyum katılmış çinko alaşımlarına verilen ad... Tuzağa düşürülen şey. 8/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 NEBBAŞ NO 2 ALE RAPAN 3 KALLAV İ A 4 K VESAYET 5 ATEŞ LAL 6 ŞAD PANE L 7 GL EÇE K GO 8 F İ R İ K GAG 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 Sivrisinekleri kovmaya yarayan tablet... İskambilde 9 A M E R İ K A N O 7 bir kâğıt... Pasta hamuru. 9/ Azerbaycan ve Kars yöresinde yaygın telli bir çalgı... Una su katılarak yapılan akan dört sudan 8 bir tür çorba. biri... Kenar süsü. 9 YUKARIDAN AŞAĞIYA: 7/ Notada durak 1/ Bedene eziyeti ruhun kurtuluşu ve mutluluğu için gerekli işareti... Birçok ipin gören Hint çilekeşliği. 2/ Muşmulaya benzer bir yemiş... “Hiç örülmesiyle yapılan şaşmayan gibi işler durur kader” (Y.K. Beyatlı). 3/ En tiz ve balıkçılıkta kullanılan halat. 8/ Tropikal bölgelerde yetişen erkek sesi... Madencilikle ilgili kuruluşumuzun kısa yazılışı. 4/ ve yumru kökleri besin olarak kullanılan bir bitki... Marmara Ses... Üzeri toprak ya da otla örtülmüş saman yığını. 5/ Osman Denizi’nde turistik bir ada. 9/ İçine kıyma, ıspanak, peynir gibi lılar döneminde Karadağ prenslerine verilen san. 6/ Cennette şeyler konularak sacda pişirilen gözleme... Sınır boyu. ABD’nin PKK stratejisi Rahip Brunson’ın serbest bırakılmasının ardından başlayan ErdoğanTrump görüşmelerinde (3 adet) başta Fırat’ın doğusu olmak üzere, İran, S400, Halkbank, FETÖ konularında pazarlık ediliyor. Bu pazarlığın gereği olarak önce Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal 12 Kasım’da ABD’de, ardından da ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Matheew Palmer 56 Kasım’da Türkiye’de görüşmeler yaptı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar önceki gün ABD Genelkurmay Başkanı Org. Joseph Dunford ile görüştü; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün ABD’ye gitti. İşte bu süreçte ABD’den şu dört önemli açıklama geldi: 1. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, “Kürtler ile Türkiye arasında bir çözüm için çabalarımızı yeniden başlattık” dedi (1.11.2018). 2. ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Matheew Palmer, ülkesinin PKK üst düzey yöneticileri Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için 12 milyon dolar ödül koyduğunu duyurdu (6.11.2018). 3. James Jeffrey, “YPG’yi PKK gibi terör örgütü olarak değerlendirmiyoruz” dedi (7.11.2018). 4. Anadolu Ajansı’na konuşan “üst düzey ABD’li yetkili”, “YPG ile ilişkimiz geçici, taktiksel ve eylem odaklı” dedi (14.11.2018). Bu dört açıklamaya ek olarak, ayrıca ABD Savunma Bakanı James Mattis’in NATO toplantısında dönemin Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’ye yaptığı “YPG’yi PKK’ye karşı savaştırabiliriz” teklifini anımsamalıyız (15.02.2018). Peki, bu açıklamalar ne anlama geliyor? Yanıtı verebilmek için Irak örneğini anımsamalıyız. Türkiye ‘Irak Kürdistanı’nı nasıl kabul etmişti? Türkiye uzun bir süre “savaş nedeni” saydığı Irak’ın kuzeyinde Kürt devleti kurulmasını en sonunda nasıl kabul etmiş ve “Irak Kürdistanı”nın en önemli müttefiki olmuştu? ABD 1997’de PKK’yi terör örgütü ilan etti; 1999’da Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye teslim etti; Türkiye’ye petrol ve “ekonomi bölgesi” havucu verdi. Özetle, ABD PKK’ye karşılık Barzani’yi Türkiye nezdinde meşru hale getirdi ve petrolinşaat havuçlarıyla da Türkiye’yi bizzat “Irak Kürdistanı”nın imarına dahil etti. Şimdi ABD Irak’ta yaptığını Suriye’de yapmaya çalışıyor ve PKK karşıtlığı üzerinden AKP hükümetini (yeniden) PYD/YPG’yi kabule zorluyor. Bu kez masada Halkbank’a ikinci davanın açılmaması, ilk davaya az ceza verilmesi, Kerkük petrolü, hatta Suriye’nin kuzeydoğusunda “ekonomik bölge” havuçları var. (Nitekim 16 Kasım tarihi itibarıyla Kerkük petrolü yeniden Türkiye üzerinden ihraç edilmeye başladı.) ABD’nin stratejisini gerçekleştirmek üzere uyguladığı taktik ise şu: Öncelikle Menbiç’te oyalayarak Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna müdahalesini önlemek. Bu süreci “PKK terör örgütü ama PYD/YPG değil” anlayışını kabul ettirmek için kullanmak. (Ankara şu aşamada doğru olarak PKK ile PYD/YPG ayrımına karşı çıkıyor!) PKK’nin evrimi Peki, ABD PKK kartından vazgeçer mi? PKK’nin şu evrimine bakılınca, bu kullanışlı karttan vazgeçmeyeceğini ama kartın yapısını yeni döneme uygun olarak güncelleyebileceğini söyleyebiliriz: 1. PKK, kuruluşundan 12 Eylül’e kadar bir Türkiye örgütüydü. (Hatta Doğu’da Türk solu örgütlerine karşı devletin bazı kurumları tarafından desteklendi!) 2. PKK, 1991’e kadar esas olarak Suriye’nin denetimindeydi. 3. ABD’nin 1991’de Irak’a saldırması sürecinde PKK Suriye’nin denetiminde kalmakla birlikte adım adım ABD’nin de denetimine girmeye başladı. 4. PKK, 1999’dan sonra tamamen ABD denetimine girdi. 5. ABD, 2015’ten itibaren örgütün Suriye kolu YPG’yi “kara ordusu” haline getirdi. Tüm bu süreçte Kürt meselesi Türkiye’nin meselesi olmaktan çıktı, önce bölgeselleşti, sonra da uluslararasılaştı. Açık ki ABD şimdiki yeni süreçte PKK’nin Türkiye kökenli örgüt liderlerini etkisizleştirerek, örgütü Suriyeli Kürtlerin kontrolünde bir yapıya; yani Türkiye için de “kabul edilebilir” bir modele dönüştürmek istiyor. Son söz: Ankara’nın Irak’taki ABD zokasını Suriye’de yememesi dileğiyle… T.C. DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN/BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS NO: 2018/1351 Esas 1Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğünün 24591 / Merkez siciline kayıtlı davacı ASER İNŞAAT TEKSTİL NAKLİYE MADENCİLİK DIŞ TİCARET SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (Vergi No:0860437075) hakkında 12/11/2018 tarihinden başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI VERİLDİĞİ,, 2Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla 7101 sayılı Kanunla değişik İİK.nun 287/3 maddesi gereğince; davacıların ve davacı şirketlerin sunmuş olduğu tablolardaki alacak sayısı ve alacak miktarları da göz önünde bulundurularak davacılara geçici komiser olarak; Konkordato Uzmanı AV.ÇAĞLAR AKÇAL, SMMM AHMET ÖZTÜRK ve SMMM AHMET BAYRAM’ın GÖREVLENDİRİLDİĞİ, 3İİK.nun 297.maddesi gereğince; Davacıborçluların Mahkememizce atanan komiser nezareti altında işlerine devam edebilecekleri, davacıların tüm iş ve işlemlerinin komiser onayına tabi tutulduğu, davacıların Mahkememizin izni dışında geçici mühlet kararından itibaren rehin tesis etmelerinin, kefil olmalarının, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devretmelerinin, takyit etmelerinin ve ivazsız tasarruflarda bulunmalarının tedbiren önlenmesine karar verilmiş olup, aksi takdirde yapılan işlemlerin hükümsüz olacağının, borçludavacıların bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı davranması halinde borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılarak İİK.nun 292.maddesi gereğince konkordato talebinin reddi ile iflasa tabi şirketler hakkında iflasın açılmasına karar verileceğinin ihtarı, 4Ayrıcaalacaklıların ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içinde dilekçe ile Mahkememiz dosyasına itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleri ile birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede Mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. 13/11/2018 Davacı, ASER İNŞAAT TEKSTİL NAKLİYE MADENCİLİK DIŞ TİCARET SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ vekili tarafından Davalı, .. ... açılıp mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davası nedeniyle; Mahkememizce alınan ara karar gereğince; 1Denizli Ticaret Sicil Müdürlüğünün 24591 / Merkez siciline kayıtlı davacı ASER İNŞAAT TEKSTİL NAKLİYE MADENCİLİK DIŞ TİCARET SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (Vergi No:0860437075) hakkında 12/11/2018 tarihinden başlamak üzere 3 AY SÜRE İLE GEÇİCİ MÜHLET KARARI VERİLDİĞİ, 2Davacı şirkete Konkordato Uzmanı AV.ÇAĞLAR AKÇAL, SMMM AHMET ÖZTÜRK ve SMMM AHMET BAYRAM’ın GÖREVLENDİRİLMELERİNE, karar verildiği, bilgilerinize, Rica olunur. KONKORDATO KOMİSERLERİ: 1: AHMET BAYRAM 32623338482 DENİZLİ ili, BEKİLLİ ilçesi, BAHÇELİ mah/köy, 1 Cilt, 110 Aile sıra no, 15 sırada nüfusa kayıtlı, BEKİR ve HALİME oğlu/kızı, 15/01/1952 doğumlu, 2: AHMET ÖZTÜRK 30283428628 Karateke Mah Karateke Sok N0: 20072 Honaz/ DENİZLİ DENİZLİ ili, HONAZ ilçesi, KARATEKE mah/köy, 14 Cilt, 4 Aile sıra no, 24 sırada nüfusa kayıtlı, BEKİR ve FATMANA oğlu/kızı, 25/02/1963 dogumlu, 3: ÇAĞLAR AKÇAL 34909277102 DENİZLİ ili, MERKEZEFENDİ ilçesi, SÜMER mah/köy, 34 Cilt, 674 Aile sıra no, 3 sırada nüfusa kayıtlı, MEHMET ve HÜLYA oğlu/kızı, 06/10/1982 doğumlu, Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 898157) C MY B