19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Afganistan’da helikopter düştü Afganistan’ın Ferah vilayetinde bir ordu helikopterinin düşmesi sonucu aralarında yüksek rütbeli subayların da bulundu DUNYA ğu 25 kişinin yaşamını yitirdiği duyuruldu. Yetkililer dağlık Anar Dara ilçesinden havalanan helikopterin kalkıştan kısa bir süre sonra kötü hava koşulları nedeniyle düştüğünü açıkladı. Reuters’in haberinde Taliban’ın helikopteri düşürdüğü iddiaları aktarıldı. Öte yandan başkent Kâbil’in doğusunda ülkenin en büyük hapishanesinin yakınlarında düzenlenen intihar saldırısında yedi kişi hayatını kaybetti. Perşembe 1 Kasım 2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 Asya’yı ölümden aldılar Pakistan’da Yüksek Mahkeme, sekiz yıl önce İslama hakaret suçundan idama mahkum edilen Asya Bibi adlı Hıristiyan kadının cezasını bozarak, serbest bırakılmasına karar verdi. Komşularıyla tartışırken Hazreti Muhammed’e hakaret ettiği öne sürülen Bibi ile ilgili karar, radikal islamcı kesimin protestolarına neden oldu. Radikal İslamcı Tahriki Lebbeyk Pakistan partisi, Yüksek Mahkeme yargıçlarının öldürülmesi ve Başbakan İmran Han’ın görevinden alınması çağrısı yaptı. Güvenlik güçleri protestocuların toplandıkları bölgelere giden yolları trafiğe kapatırken başkent İslamabad’daki hükümet binalarının etrafındaki bütün yollara giriş yasaklandı. Duruşmaya katılmayan, AFP’ye telefonla konuşan Bibi’nin “Duyduklarıma inanamıyorum. Gerçekten serbest mi kaldım” dediği aktarıldı. ‘Kanıtlar yetersiz’ Bibi’nin güvenlik endişesiyle hapisten çıktıktan sonra baş Yüksek Mahkeme, İslama hakaretten idama mahkum edilen kadının serbest bırakılmasına karar verdi. Radikal İslamcılardan tehditler yükseldi ka bir ülkeye gidebileceği belirtiliyor. Hapisteki sekiz yılının çoğunu tek kişilik hücrede geçirdiği belirtilen dört çocuk annesi kadına bazı ülkeler sığınma hakkı verebileceğini açıklamıştı. Mahkeme heyeti kararında, savcılığın sanık hakkındaki iddiaları kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kanıtlamakta yetersiz kaldığına işaret etti. Mahkeme böylelikle, Asya Bibi Kararın açıklanmasının ardından radikal İslamcılar protestolar düzenledi. tanıkların çelişkili ifadeler verdiğini savunan Asya Bibi’nin avukatlarına hak vermiş oldu. Su tartışması Asya Bibi’nin Pencap eyaletinde yaşadığı köydeki Müslüman kadınlar, Bibi’nin içecek sudan çıkan bir tartışma sırasında Hazreti Muhammed’e hakaret ettiğini iddia etmişti. Bunun üzerine Bibi hakkında 2009 yılında dava açılmıştı. İddiaları reddeden Asya Bibi, 2010 yılında suçlu bulunarak idam cezasına çarptırılmıştı. Lahor’daki bir mahkeme tarafından da 2014 yılında cezası onanmıştı. Ancak 2015 yılında cezanın infazı geçici olarak durdurulmuş, temyiz davası da sürekli ertelenmişti. Pakistan medyasına yansıyan haberlerde, radikal İslamcı kesimin davaya bakan hâkimleri tehdit ettiği iddia edilmişti. Pakistan Halk Partisi’nin önde gelen isimlerinden Pencap Vilayeti Valisi Selman Tasir, Bibi’nin idam cezasına çarptırılmasının ardından ilgili yasalarda değişiklik talep ettiği için 2011 yılında koruması tarafından öldürülmüştü. Pakistan Azınlıklar Bakanı Şahbaz Batti de, Bibi’nin serbest bırakılmasını talep ettiği için silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmişti. Kıbrıs’ta diplomasi trafiği hızlandı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorunu için görevlendirdi ği geçici özel danışman Jane Holl Lute, müzakerelerin yeniden baş laması için Ada’da temaslarda bu lundu. Lu te, dün Ada’ya ger çekleştir diği ziyaret kapsamın BM’nin Kıbrıs Danışmanı Lute, Anastasiadis ile müzakereler için görüştü. da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaş kanı Mustafa Akıncı ve Güney Kıb rıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Ni kos Anastasiadis ile iki ayrı görüş me gerçekleştirdi. Diğer yandan, BM Genel Sekreteri Guterres’in Kıbrıs raporu, Birleşmiş Millet ler Güvenlik Konseyi’ndeki kapa lı oturumda ilk kez görüşüldü. Gö rüşme öncesi gazetecilere açıkla malarda bulunan İngiltere’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Jonat han Allen, Guterres’in Kıbrıs rapo runu memnuniyetle karşıladıkla rını belirterek, “Kıbrıs’ta kapsam lı bir çözüm görmek istiyoruz” de ğerlendirmesinde bulundu. Rusya’da ‘anarşist saldırı’ şüphesi Rusya’nın kuzeybatısında bulunan Arhangelsk kentindeki Federal Güvenlik Servisi (FSB) binasının girişinde dün meydana gelen patlamada bir kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. Rus yetkililer, ölen kişinin patlamaya neden olan bombayı binaya getiren 17 yaşındaki bir genç olduğunu belirtirken yaralananların da FSB çalışanları olduğu bildirildi. Kremlin’in açıklamasında saldırının nedeni hakkında bilgi verilmezken olay hakkında terör soruşturması açıldığı kaydedildi. Patlamadan kısa bir süre önce Telegram adlı haberleşme uygulamasındaki bir kanalda Arhangelsk’te “anarşist eylem” gerçekleştirileceğine ilişkin bir mesajın paylaşıldığı da gündeme yansıdı. Putin’den Ortodokslara birlik çağrısı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin Rusya Ortodoks Kilisesi’nden bağımsızlığıyla ilgili ilk kez konuştu. Yurtdışında yaşayan Rusya vatandaşlarının temsilcilerinin katıldığı bir kongrede konuşan Putin, İstanbul Fener Rum Patrikhanesi tarafından onaylanan girişimin “çok ciddi sonuçları” olabileceği uyarısında bulundu. “Böyle hassas bir konunun siyasallaştırılmaması” gerektiğini belirten Putin, Ortodoks kilisesinde birlik çağrısı yaptı. ‘Hoş gelmedin trump’ Kritik Kongre ara seçimlerine günler kala bombalı paketler ve kanlı sinagog saldırısıyla sarsılan ABD’de, kullandığı “nefret dilinin” bu olayların temelini oluşturduğu suçmalarının hedefindeki Başkan Donald Trump’a yönelik tepkiler dinmiyor. Trump, taziye ziyareti için gittiği, sinagog saldırısının düzenlendiği Pittsburgh kentinde protestolarla karşılandı. Trump’ın, eşi Melania, kızı Ivanka, damadı ve danışmanı Jared Kushner’le 11 kişinin öldüğü sinago gu ziyareti sırasında çevrede toplanan yüzlerce kişi, “Burada istenmiyorsun”, “Senin politikalarının ürettiği nefrete karşıyız” yazılı pankartlarla eylem düzenledi. Öte yandan Yahudi derneği Bend the Arc’ın ABD Başkanı’na hitaben yazdığı açık mektuba 25 bin kişinin imza attığı duyuruldu. Mektupta “Trump’ın, göçmenlere yönelik kışkırtıcı sözler sarf ettiği sürece Pittsburgh’a hoş gelmediği” belirtildi. Yerel basına yansıyan haberle re göre ise Beyaz Saray, Pittsburgh Belediye Başkanı Bill Peduto’nun Trump’ın görüşme talebini reddettiğini açıkladı. Pennsylvania Valisi Tom Wolf’un da Trump ile görüşmeyi kabul etmediği belirtildi. Trump göçmen karşıtı politikalarıyla sadece ülke çapında değil uluslararası arenada da tepkilerin hedefinde. Son olarak Orta Amerika’dan ABD’ye yola çıkan göçmen kafilesini ülkeye kabul etmeyip çadır kentlerde tutacağını söyleyen Trump, doğum yoluyla ABD vatandaşlığı hakkını veren yasayı kaldıracak bir kararname imzalayacağını da kaydetmişti. BM’ye göçmen resti Avrupa’da göçmenlere kapalı kapı politikasının önde gelen isimlerinden Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, ABD ve Macaristan dışındaki Birleşmiş Milletler (BM) üyelerinin kabul ettiği göçmen sözleşmesine dahil olmayacaklarını duyurdu. Avrupa Birliği’nde sığınmacı kotasına karşı çıkan ve sığınmacıların kıtaya ilk adım attıkları ülkelere dönmelerini savunan Avusturya hükümetinin dünkü açıklamasında “göç kararlarıyla ilgili ülke egemenliğini kısıtlayacağı” gerekçesiyle sözleş meyi imzalamama kararı alındığı bildirildi. Koalisyonun küçük ortağı aşırı sağcı Özgürlükler Partisi’nin sözleşmeye başından itibaren karşı olduğu biliniyordu. Başbakan Kurz, geçen ay başında yaptığı bir açıklamada sözleşmenin bazı maddelerinin “çok kritik” olduğunu belirtmişti. Macaristan da çekilmişti Göç konusunda uzlaşılan ilk uluslararası anlaşma niteliğindeki “Güvenli, Düzgün ve Düzenli Göç İçin Küresel Sözleşme” BM Genel Kurulu’nda geçen temmuz ayın da ABD hariç 192 ülke tarafından imzalanmıştı. “Hiçbir ülkenin göçün yarattığı zorlukları tek başına karşılayamayacağını” vurgulayan, göçmenlerin haklarının güçlendirilmesini hedefleyen 34 sayfalık sözleşme, Fas’ın Marakeş kentinde aralık ayında yapılacak uluslararası konferansla yürürlüğe girecek. Avrupa’nın bir diğer göç karşıtı hükümeti Budapeşte, metnin “sağduyuya ve Avrupa’nın güvenliğinin tekrar sağlanması niyetine ters olduğu” gerekçesiyle sözleşmeden imzasını çektiğini duyurmuştu. Saldırmamış kötü davranmış! Macaristan’da üst mahkeme, 2015’te bir sığınmacı grubunun Sırbistan’dan ülkeye girişi sırasında aralarında çocukların da bulunduğu sığınmacıları tekmelediği için kamuoyunun tepkisini çeken Petra Laszlo adlı gazeteci hakkında üç yıllık hapis kararını bozdu. Mahkeme gerekçeli kararında, gazetecinin “saldırganlıktan” değil, sadece “kötü davranıştan dolayı” yargılanabileceğine hükmetti. Aşırı sağcı kimliğiyle bilinen Laszlo, olaydan sonra çalıştığı televizyondan kovulmuştu. Sigmar Gabriel: Merkel seneye bırakacak Almanya’da hem partisi Hıristiyan Demokrat Birlik’in liderliğini bırakacağını hem de görev süresinin dolduğu 2021’de başbakanlık koltuğu için tekrar aday olmayacağını açıklayan Başbakan Angela Merkel hakkında önceki dönem kabinede birlikte çalıştığı eski Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’den çarpıcı bir yorum geldi. Halihazırda koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) de eski lideri olan Gabriel, Die Zeit gazetesi için kaleme aldığı makalede en geç gelecek yıl mayıs ayındaki Avrupa Par lamentosu seçimlerinden sonra Merkel’in başbakanlık görevini bırakmasını beklediğini belirtti. Gabriel, “Merkel’in görevi bırakmasının, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) ile üçlü koalisyon kurulması yolundaki ilk adım olduğunu” da savundu. Öte yandan Merkel, kararının kendisini uluslararası politikada zayıf düşürmeyeceğine inandığını söyledi. Afrika gezisi öncesi Berlin’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Merkel, “Hükümetin başı olarak görevlerime odaklanmak için daha fazla vakit ayırabileceğim” dedi. Suriye temsilciliğine Norveçli diplomat Birleşmiş Milletler’in ni yürüten Pedersen, Lübnan’da da üst dü (BM) bu ay sonun zey BM yetkilisi ola da görevini bıraka rak görev yapmıştı. cak olan Suriye Özel Pedersen’in aday Temsilcisi Staffan lığının, BM Güven de Mistura’nın ye lik Konseyi’nde ka rine, Filistin ile İs bul edilmesi gereki rail arasındaki Oslo Geir Pedersen yor. Suriye’de 7 yı görüşmelerinde yer lı aşkın süredir de alan Norveçli diplomat Geir vam eden iç savaşa çözüm Pedersen’in getirileceği bil bulunması amacıyla 4 yıldır dirildi. BM Genel Sekrete yürüttüğü çalışmaları ve Ce ri Antonio Guterres, BM Gü nevre süreci nedeniyle pek venlik Konseyi’ne gönder çok kesim tarafından eleşti diği notada, De Mistura’nın rilen Mistura, kişisel neden yerine Pedersen’i atamak lerden dolayı görevi bıraka istediğini açıkladı. Guter cağını açıklamıştı. res, Pedersen’in “Suriye hü De Mistura’dan önce BM kümeti ile kapsamlı görüş Suriye Özel Temsilciliği gö meler yapıp Suriye halkının revini yürüten eski Ceza demokrasi taleplerini yeri yir Dışişleri Bakanı Lakh ne getirebilecek inandırıcı dar Brahimi ve eski BM Ge bir siyasi çözüme varılma nel Sekreteri Kofi Annan sını sağlayabileceğini” ifa da kanlı anlaşmazlığı ba de etti. Daha önce ülkesinin rışçıl çözüme ulaştırma ça BM Daimi Temsilcisi olan balarında başarılı olama Geir Pedersen, 1993 yılın mışlardı. 2011 yılında pat da Filistin ile İsrail arasında lak veren Suriye iç savaşın imzalanan Oslo Anlaşma da şimdiye kadar 360 binin sı öncesindeki görüşmeler üzerinde kişinin hayatını de gözlemci olarak yer al kaybettiği, milyonlarca Su mıştı. Halihazırda Norveç’in riyeli de iltica etmek zorun Pekin Büyükelçiliği görevi da kaldığı belirtiliyor. Avrupaİran hattında yine ‘suikast girişimi’ gerilimi ABD’nin yaptırımları karşısında Avrupa’yla ilişkilerini geliştirme çabasındaki İran’ı diplomatik açıdan sıkıştıracak bir hamle de Danimarka’dan geldi. Danimarka, ülkede yaşayan İranlı bir muhalife suikast girişiminin arkasında Tahran hükümetinin olduğunu öne sürerek büyükelçisini geri çağırdığını duyurdu. Olayla ilgili İran istihbaratıyla ilişkili olduğu iddia edilen, İran asıllı bir Norveç vatandaşının 21 Ekim’de İsveç’te yakalanarak Danimarka’ya iade edildiği gündeme yansımıştı. Suikast girişiminin hedefindeki ismin ise İran’ın Ahvaz kentinde 22 Eylül’de askeri törene yönelik 25 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısıyla bağlantılı olduğu öne sürülen Ahvaz’ın Kurtuluşu için Arap Mücadelesi Hareketi’nin (ASMLA) Danimarka’daki lideri olduğu belirtildi. ‘Tanıdık düşman’ Danimarkalı yetkililer, “İran istihbaratından bir kişinin Danimarka topraklarında suikast girişimi planladığını biliyoruz” ifadesini kullanırken Danimarka Dışişleri Bakanlığı da Tahran büyükelçisini geri çağırdığını açıkladı. Danimarka Başbakanı Lars Rasmussen, İran’a yönelik yaptırım konusunda Avrupalı müttefikleriyle değerlendirmede bulunacaklarını söyledi. Avrupa Birliği’nden yapılan açıklamada ise Tahran’a tepki gösterilse de İran’la yapılan uluslararası nükleer anlaş manın korunması vurgusu dikkat çekti. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi suikast girişimi iddialarını reddetti. “Avrupa ile İran’ın ilişkilerini bozmak isteyen tanıdık düşmanların bu girişimde bulunduğunu” iddia etti. İran’a karşı 4 Kasım’da ABD’nin en ciddi yaptırım paketinin gelmesi beklenirken AvrupaTahran ilişkileri geçen ay da başka bir suikast girişimi iddiasıyla gerilmişti. İranlı bir diplomat, Paris’te “İran Milli Direniş Konseyi” adlı muhalif grubun toplantısına yönelik saldırı girişiminin faillerinden olduğu iddiasıyla gözaltına alınarak Belçika’ya iade edilmişti. Tahran’a Irak uyarısı İran’la yapılan uluslararası nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından bu ülkeye yaptırımlar uygulayan ABD yönetiminden Tahran’a karşı “Irak’ın egemenliğine saygı göster” çıkışı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, yaptırımlar için İran’dan istenen 12 şartın 6. maddesi hatırlatılarak “İran rejimi Irak hükümetinin egemenliğine saygı göstermeli ve Şii milislerin silah bırakması, terhisi ve yeniden entegre olmasına izin vermelidir” ifadeleri kullanıldı. Üç yılı aşkın süredir iç savaşın devam ettiği Yemen’de çocuklar derme çatma okullarda öğrenmeye çalışıyor. ABD’den Yemen için ateşkes adımı Birleşmiş Milletler (BM), Yemen’de Riyad liderliğindeki uluslararası koalisyon destekli Hadi yönetimi ile Husi milisler arasında arabuluculuk planlarını sürdürürken Washington da devreye girdi. ABD Savunma Bakanı James Mattis ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm taraflara seslenerek Yemen’de çatışmalara son verilmesini istedi. Mattis, Yemen’de savaşan taraflara 30 günlük ültimatom vererek barış görüşmelerine başlanmasını istedi. Washington’da katıldığı bir konferansta konuşan Mattis, “Ateşkes temelinde herkesi müzakere masasında görmek istiyoruz” dedi. Savunma Bakanı, Suu di Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) buna hazır olduğuna inandığını sözlerine ekledi. Pompeo da önceki gün Yemen’de taraflara silahları bırakma çağrısı yaptı. Pompeo, Husi milislerinin kontrolünde olan bölgelerden Suudi Arabistan ve BAE’ye füze ve insansız hava araçlarıyla düzenlenen saldırıların son bulması gerektiğini söyledi. Suudi Arabistan öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçlerinin de Yemen’de sivillerin yaşadığı tüm bölgelere hava saldırılarını durdurması gerektiğini kaydetti. Öte yandan BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, Yemen’de barışın sağlanması için görüşmelere bir ay içerisinde yeniden başlamayı hedeflediklerini açıkladı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle