19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 1 Kasım 2018 12 Süngüleri silgi olanlar Bir ülkede iktidar olan bir siyasi partinin, iktidar olduğu ülkenin kurucusuna yönelik bir fobi geliştirmesi ve o ülkenin kurucu ilkelerini tanımaması, o ülkenin büyük çalkantılara gebe olduğunun göstergesidir. Türkiye’de AKP iktidarı, bir yandan anayasanın 2. maddesinde yer alan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesini ortadan kaldırmakta, bir yandan da, Kurtuluş Savaşı’nın önderi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü halkına unutturmak için sistematik bir mücadele vermektedir. AKP bunu adım adım, halkı alıştıra alıştıra yapmaktadır. Atatürk’ün adını ülkeden silme işleminin en çarpıcı örneklerinden birisi, İstanbul’da Taksim Meydanı’ndaki Atatürk Kültür Merkezi’nin kapatılıp çürümeye terk edilmesi oldu. Bu bina çürüdükten sonra yıkılırken, karşısına da bir cami inşaatı yapıldı. AKM’nin yerine yeni bir kültür merkezi yapılması projesi başladı, ama bu arada İstanbul yıllarca AKM’siz bir yaşam sürdü. Daha sonra sıra, kitlelerin bir araya geldiği futbol stadyumlarına geldi. Bursa, Antalya, Afyon, Eskişehir, Antakya, Konya, Sakarya, Kayseri, Rize, Diyarbakır, Giresun gibi birçok kentte Atatürk’ün adını taşıyan stadyumlar devre dışı bırakıldı. Yerine yapılan yeni stadyumlara da bir daha Atatürk adı verilmedi! Malatya’da İnönü’nün adını taşıyan stadyum için yıkma kararı alındı, yeni yapılan stadyuma ise İnönü adı verilmedi! Malatyalı olan Kurtuluş Savaşı kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün adı kendi memleketinde silindi! Beşiktaş futbol takımının İstanbul’daki stadyumundan İnönü adının çıkarılması da bir o kadar trajik oldu. Yaşamı boyunca İngiliz emperyalizmine karşı mücadele veren İnönü’nün adı BJK stadyumundan çıkarıldı, onun yerine stadyuma bir İngiliz şirketi olan Vodafone’un adı verildi! Şimdi de, Türkiye’nin en büyük havalimanı olan Atatürk Havalimanı’nın büyük ölçüde devre dışı bırakılması süreci başladı. Burası ticari uçuşlara kapatılacak, bir kısmı park yapılacak, bir kısmı eğitim ve resmi amaçlı uçuşlara açık kalacak, böylece Atatürk Havalimanı, planörlerin, pervaneli küçük uçakların ve özel jetlerin inip kalktığı bir mahalle havalimanına dönüşecek! Bu aşamada, açılışı yapılan ve tamamlandığında Türkiye’nin en büyük havalimanı olacak olan yeni havalimanına Atatürk adı verilmedi! Buna gerekçe olarak, “Havacılık yönetmelikleri gereği iki havalimanı aynı adı taşıyamaz” dendi. Oysa mevcut Atatürk Havalimanı’nın adı değiştirilip, yeni havalimanına Atatürk adı verilebilirdi veya yeni havalimanına Mustafa Kemal Atatürk adı veya Atatürk sözcüğü ile birlikte başka sözcükler içeren bir ad verilebilirdi. Gerçi, bir orman katliamıyla birlikte, bir işçi kıyımı da gerçekleştirilerek inşa edilen, cami kubbesi ve Osmanlı hamamı tavan mimarisine sahip bu havalimanına, Atatürk adı yakışır mıydı, bu da ayrı bir tartışma konusudur. Ancak burada önemli olan, Atatürk devrimlerini ve ilkelerini yok etmeye yönelik bir siyasetle birlikte, Atatürk adının da sistematik bir biçimde silinmeye çalışılmasıdır. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İstanbul’u işgal eden İngilizlerin ve İzmir’i işgal eden Yunanlıların başaramadığı şeyi, Fethullah Gülen çetesinin başaramadığı şeyi, AKP başarmaya çalışmaktadır! “Keşke Yunan galip gelseydi” diyen ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın başkonuklarından birisi olan fesli meczubun sesi her yerde yankılanmaktadır! Ama şunu anlamıyorlar ki, Atatürk’ün adı, 19 Mayıs 1919’dan önce de çok görünür değildi! Şunu anlamıyorlar ki, Atatürk’ün yolunda ilerleyen devrimciler, gerekirse bu vatanı, yoktan var etmeyi yine başarırlar! 1 KASIM 2018 SAYI: 33993 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Okur Temsilcisi: Cengiz Yıldırım [email protected] l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak İstanbul 06:01 Ankara 05:46 İzmir 06:08 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07:27 12:54 15:41 07:10 12:38 15:28 07:30 13:01 15:53 Akşam 18:08 17:54 18:20 Yatsı 19:29 19:14 19:37 yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY Bazı bölümleriyle “göstermelik olarak” da olsa, “Yeni İstan Böylece hiçbir yolcu havalimanımızın adında artık “Atatürk” yok! Beş büyük İs bul Havalimanı” 29 Ekim ta tanbul köprüsünün adında da rihine Cumhurbaşkanı ace Atatürk yok! Bursa’ya uzanan leciliğiyle kısmi olarak açıldı. köprünün adı Osman Gazi! Erdoğan istese, öğleden İnönü Stadı’nın adı Vodafone sonra o açılışı gerçekleştirip Park... Bu arada Afyon, Eski ardından Ankara’ya resepsi şehir, Bursa, Antalya, Antak ‘Welcome to İstanbulyon için dönebilirdi. Cumhu riyetle gizli ya da yarı örtülü hesaplaşma, her ne kadar ya, Konya, Sakarya, Kayseri gibi birçok stadın adından Atatürk silindi. Böylece ya ortasına Saray kondurmuş İstanbul Airporttt!!!’olsa da başkente bir türlü vaş yavaş Atatürk ve İnönü isimlerinden kurtuluyor tam ısınamama ve muha yurdun dört bir yanında bu lefete gol atma dürtüleriyle hareket etti. Herkes 3. havalimanının isminin ne olacağına kilitlenmişken, Erdoğan “En önemli markamız İstanbul” söylemi üzerinden giderek yeni ismi “sözde” açıkladı! Sözde diyorum çünkü bana sorarsanız o konu şimdilik buzdolabına kaldırıldı ve ileriki zamanlarda birinin adı verilebilecek muhte endişeye gerek yokmuş, neşe içinde yuvarlanabileceğimiz Millet Parkı’nın bir köşeciğinde, gariban kargo uçaklarının inebileceği bir kalıntı olarak devam edebilecekmiş! Ne kadar bonkör ve üstelik zekice bir formül değil mi? Böylece hiç kimseler “Peki Atatürk Havalimanı değerli iktidar! Hem de hep “Aşk olsun, aaaa, nereden çıkardınız bunları!” sözleriyle etrafa sükunet telkin ederek, yavaş yavaşşşş, kurnazca, sinsice, zamana yayarak... CHP bu konularda çok tepkili veya tetikte mi? Bana sorarsanız, biraz görmezden geliyorlar veya akılları daha çok adaylıklarda... şem bir boşluk ortada bırakılmış n’oldu?” diyemeyecek; diyen Böylece Erdoğan’ın nehri, plan oldu. “New YorkJFK”, “Paris olursa da, “Ahan da şurada, landığı gibi aktıkça akıyor, “Eski Charles de Gaulle”, “İstanbul biraz dikkatli bakarsanız ilerde Türkiye” diye sürekli aşağıladıkları İstanbul” havalimanları! Aaa, bu köşede görebilirsiniz” yanıtını o güzelim kurucu yıllarımızın izleri arada Atatürk Havalimanı için alacak! adım adım yok ediliyor! İstanbul’a İnce, önseçimle aday olmalı! 34ay önce milletvekili seçilen bir siyasiden belediye başkan adayı çıkmaz/çıkamaz. Bu CHP örgütünün aklıyla, vicdanıyla, emeğiyle alay etmektir. Lütfen milletvekilleri, kendi prestijleriyle oynamasınlar! Muharrem İnce ne diyor? “İstanbul’a aday olurum, ama tüm üyelerle önseçim yapılırsa”. CHP’ye yakışan tek yöntem budur. Bence zaten o aday, bence de o sandıktan büyük ihtimalle Muharrem İnce çıkar. Ama onu da bu sefer Kılıçdaroğlu değil, örgütün aday seçmesi lazımdır. Cumhurbaşkanlığı adaylığından sonra bulamadığı “B planı” bu olmalıdır. Tabii umarım İnce de artık bir özeleştiri yapacak ve “yalnız adam” senaryosuyla yürümekten vazgeçecek. Kılıçdaroğlu’na gelince, onun da önseçim dışındaki atama formülleriyle aday saptamanın, kaçınılmaz şekilde küslük, hayal kırıklıkları veya istifalar getireceğini, artık sosyaldemokrat bir partiye bu yöntemin yakışmadığını görmesini temenni edelim. CHP, kesinlikle güvenilmesi gereken sağduyulu ve köklü bir örgüte sahiptir... Fenerbahçe’de yerli hoca şart! Fenerbahçe, tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Bunu yalnız puan cetvelindeki yerine bakarak söylemiyorum. Daha önce tutmayan TerraneoPereira sisteminin benzeri, bu yıl da şimdilik takımı yaya bıraktı. Şimdi yönetim ve Comolli, bu tabloya müdahale etmek için Cocu’nun yerine hangi hocayı getirirse getirsin, o da benzer sorunlar yaşayacak. Yarısı “eski”, yarısı “yeni” bir kadro... Bu yeni hoca, ilk döneminde kaçınılmaz şekilde elindeki kadroyla çeşitli karışımlar deneyecek. Kimse kalkıp ona “Ortada yürüyen bir takım var, fazla karıştırma, bunları oynat” da diyemez. Çünkü Cocu’nun takımı galibiyetin şifrelerini unutmuş! Basında gezdirilen hoca isimlerinin yarısı yabancı, yarısı yerli. Ama dili yanan ve sezonun neredeyse üçte birini harcayan Fenerbahçe yöneticileri büyük ihtimalle yabancı teknik adam tuzağına düşmeyecekler. Çünkü tekrar ithal bir hoca gelirse, deneme yanılma yöntemi ile boşa geçecek zamanın çok farkındalar. Ben olsam takımın başına şu geçiş döneminde Ersun Yanal veya Yılmaz Vural’ı getiririm. Değişik sebeplerle karar almada gecikme yaşıyorsam, önce camianın içinden eski futbolcu has bir Fenerbahçeli’yi birkaç maç takımın başına koyarım. Vural’a “magazin figürü” yakıştırmasını yapanları, kesinlikle mazur görmem ve kınarım. Zaten bir karşılık beklemeden her renkten taraftarın bu kadar sevdiği, bu kadar donanımlı ve enerjik bir spor adamı zor bulunur! Tabii bir de işin farklı boyutu var. Bütün spor programları ve sosyal medyada aynı şey konuşuluyor: “Cocu yetmez, Comolli’nin de gitmesi lazım”. Bu üzerine düşünmeye değer bir durum. Cocu’yu kim getirmişti? Comolli. Transferleri kim yaptı? Kamuoyuna yansıdığıyla, o işin de ana sorumlusu kendisi. Tüm isimleri takip eden, fiyatlandıran, kim kalsın, kim gitsin diye kararlar alan, hep o! Sonuç ta orta saha başta olmak üzere, takım kadrosu şiştikçe şişti. Seyircilerin bir türlü ısınamadığı Reyesleri, Freyleri, Jailsonları, Benziaları seçen o. Slimani bize “mükemmel bir santrfor” diye geldi, ben iki aydır kendisinde henüz herhangi bir ışık göremediğimi sürekli anlatıyorum. Ligde 10. haftada, tek golü var. “Çok hareketli, çok deplase oluyor” yorumları beni ikna edemiyor. Öte yandan Başkan Koç’un, transfer kararlarının hep üçlü olarak CocuComolli ve yönetimin onayıyla yapıldığını aktardığını biliyoruz. Ama kamuoyu farklı okuyor. Her ne kadar 2. başkan Semih Özsoy, Cocu’nun ayrılışıyla “artık bedelin ödendiğini” ifade etse de, kamuoyu nezdinde anlaşılan Comolli kaldıkça, o hesap gündemde kalacak. Başkan Koç, çok önem verdiği sportif direktörlük koltuğunda Comolli’yi tutmak istiyorsa, kamuoyu önünde onun işlevini, aldığı ve almadığı sorumlulukları çok iyi anlatması lazım. Öte yandan Fransız direktörün Dünyanın en kısa fıkrası Bir varmış, bir yokmuş... Suudi Başsavcı Suud El Mucep, “Kaşıkçı cinayetini araştırmak” için Türkiye’ye gelmiş... de yerli bir hoca ile anlaşabileceğini kanıtlaması lazım. Başkan Koç, hak etmediği eleştirilerden uzak durmak için yerli olacağına inandığımız yeni hoca ile Comolli’nin ahengini bulmalı. Toplum nezdinde büyük bir kredisi olan Ali Koç, hiçbir zaman şunu aklından çıkarmamalı: “Bu kongre üyesi on binlerce insan, bana güvenoyu verdiler. Ne Cocu’ye, ne Comolli’ye, ne de gelecek yeni hocaya. Tutan aşı tutar, tutunamayana bir süre sonra teşekkür eder yoluma devam ederim. Yetki de benim, sorumluluk da! Önünde sonunda Kongre’ye hesap verecek olan benim, onlar değil.” KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1 1/ “Lahos” da denen, eti 2 lezzetli bir balık... Bir nota. 2/ Uzak... Hal 3 4 kın sadakalarıyla geçinen 5 gezici Katolik tarikatların üyelerine veri 6 7 len ad. 3/ Gezgin samuray... 8 Borç ödeme. 9 4/ En kısa zaman süresi... Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan. 5/ Yerölçümünde, yükseklik farklarının belirlenmesinde uygulanan yöntem. 6/ Parola... Müzikte üç ya da daha çok sesin bir arada tınlaması. 7/ Yapısına girdiği sözcüğe 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 GE L İ NC İ K 2 OKAP I NAS 3 NEM KR İ KO 4 Z PAKET M 5 AFAK İ ATE 6 LARA AFEL 7 EROJ EN N İ 8 S İ UZ AM Y “kendi kendine” anlamı ka 9 L A A L İ Z E tan yabancı önek... Kansızlık. 8/ Necati Cumalı’nın bir romanı... Çok ince duruma gel miş toprak. 9/ Gelin olacak kıza erkeğin verdiği para ya da armağan... Tavlada “üç” sayısı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Sarıağız, kaya levreği” gibi adlar da verilen bir balık. 2/ Düşünülenin tersini söyleyerek yapılan ince alay... Bir kadeh içki. 3/ Nâzım Hikmet’in soyadı... Kemandan büyük bir çalgı. 4/ İki önermesi bulunan ve her iki önermenin vargısı aynı olan tasım... Vilayet. 5/ Hizmet hayvanlarının ayağına çakılan demir... Daha iyi ürün elde etmek için bir ağaçtan başka bir ağaca dal nakletme işi. 6/ Bağışlama... Kutsal inanç. 7/ Kekemelik, pepemelik. 8/ ABD Merkez Bankası’nın kısa yazılışı... Eski Mısır’da idari bölüm. 9/ Cennet ile cehennem ara sında bulunduğuna inanılan yer... Bir ilimiz. T.C. BAFRA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) SAYI: 2018/441 Esas Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davası nedeniyle; Talep eden borçlu Bafra Ticaret Siciline 4224 numara ile, Bafra Ticaret ve Sanayi Odasına 6609 numarasında kayıtlı Kenan Sivri ( Grup Toptan) konkordato talebinde bulunulmuş olup, mahkememizce talebe ekli belgeler üzerinde şekli olarak yapılan inceleme sonucu İİK.’nun 286. maddesince sayılan belgelerin bulunduğu görülmekle; 25/10/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilmiş olup, ayrıca geçici konkordato komiseri görevlendirilmiştir. Geçici konkordato komiserliğinde Hukukçu Kadir Yıldırım ve Mali Müşavirler Remzi İçöz, Mali Müşavir Emin Kırbıyık görev yapmaktadır. Geçici komiser şirket faaliyetlerine nezaret edecektir. Ayrıca şirket yönetim organının tüm eylem ve incelemelerinin geçerliliği geçici komiser onayına tabii tutulmuştur. Geçici mühlet kararı İİK.’nun 288/1. maddesi gereğince kesin mühlet sonuçlarını doğurmakta olup, kesin mühlet sonuçları ise; İİK.’nun 294. maddesine göre alacaklılar bakımından, İİK.’nun 295 maddesine göre rehinli alacaklılar bakımından, İİK.’nun 296. maddesi gereğince sözleşmeler bakımından, İİK.’nun 297. maddesi gereğince borçlu bakımından ayrı ayrı düzenlenmiştir. Ayrıca konkordato talep edenborçlu şirket alacaklılarınca, ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içerisinde dilekçe ile itiraz edilerek, konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığı hususu delilleri ile birlikte ileri sürebileceği gibi, mahkememizden de konkordato talebinin reddi talep edebileceklerdir. Yazımız ekinde gönderilen ilan metninin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek, sonucundan mahkememize bilgi verilmesi, Rica olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 886322) T.C. MERSİN 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/469 Davacı Tarafından HASIMSIZ olarak Mahkememize açılan Konkordato davası nedeniyle; 7101 Sayılı yasa ile değişik İİK’nın 287 maddesi uyarınca 286. Maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğu tespit edildiğinden; 1 A) Mersin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 50213 sicil numarasında kayıtlı davacı SAFİR 34 MADENCİLİK PETROL İNŞAAT LOJİSTİK SANAYİİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ Hakkında mahkememizce 26/07/2018 Tarihli 3 AYLIK GEÇİCİ MÜHLETKARARINDAKİ SÜRENİN DOLDUĞU 26/10/2018 TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLAMAK ÜZERE 1 YIL SÜRE İLE KESİN MÜHLET KARARI VERİLMESİNE, B) Davacı şirketin İİK’nın 297. Maddesinin 2 fıkrasındaki hallerde dahil olmak üzere mal varlıklarının muhafazası için tüm tedbirlerin alınmasına, 2 Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla 7101 sayılı Yasa ile değişik İİK’nın 287/3. Maddesi uyarınca mahkememizin 26/07/2018 tarihli ara kararları ile3 KİŞİLİK GEÇİCİ KONKORDATO KOMİSER HEYETİ olarak görevlendirilen SMMM OSMAN NURİ OĞUZBEY, İŞLETMECİ TALAT YAKIŞIKLI, HUKUKÇU AV. HASAN TAHSİN SANLI’nın GÖREVLERİNİN KESİN MÜHLET SÜRESİ İÇERİSİNDE AYNEN DEVAMINA ve konkordato komiser heyeti olarak görevlendirilmelerine, 3 Alacaklıların ilandan itibaren 7 günlük kesin süre içerisinde mahkememiz dosyasına itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleri ile birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebileceklerinin 4 Duruşmanın 25/10/2019 günü saat:13.30’a bırakılmasına, 7101 Sayılı Kanunla değişik İİK’nun 288. Maddesi uyarınca ilgililere ilanen duyrulmasına karar verilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 886518) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle