16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 14 Ekim 2018 spor 16 EDİTÖR: CUMHUR ÖNDER ARSLAN TASARIM: ERSİN ÖZTEKİN TOPLUMSAL YOZLAŞMANIN KRAMPONLU SKAESMKPEİLYEORNİNU!YILDIZI ARda TURAN FUTBOLUMUZUN YETİŞTİRDİĞİ EN YETENEKLİ İSİMLERDENDİ, KARİYERİNİ HIZLA ERİTTİ, GOLLERİYLE DEĞİL SKANDALLARLA ANILIR OLDU İnternetinizin arama motoruna, ‘o ismi’ yazdığınızda, ‘Başakşehir FK’da ki Yıl 1998’dir. Sonra meşakkatli bir süreç başlar. Bu kez Bayrampaşa’yla Çevre kirliliği! ralık olarak forma giyen FC Barcelonalı Florya arasında mekik dokurken Ulusal Futbolcu’ ifadesi çıkmayıp, ‘Kav araya Şehremini Anadolu Lisesi de ga, dövüş, hakaret, tehdit, tabanca, sa girer. ‘Matematik, fizik, kimya’ gibi ray’ sözcükleri ekrana yansıyorsa, artık, arif futbolcu tayfasının sevmediği ders ‘sadece ve sadece’ bir futbol figürü de kızılyalıN lerde başarılıdır. Ama futbola kı ğilsiniz demektir. rar direksiyonu mecburen. Okul, Evet, Arda Turan’ın yola ilk çıktığı günlerde düşleri süsleyen yaşam öyküsünün kısa bir özeti bu aslında. Peki Arda Turan kimdir? Bugünlerde barda tartıştığı popçunun burnunu kırmak, silahla ‘hastane basmak’ gibi mafyavari eylemlerle ismi geçen Arda Turan, yaklaşık 15 yıldır Türkiye gündemini meşgul eden hatta adı bir ara, ‘100 ünlü Türk’e erişen ünlü bir futbolcu. Türk altyapılarında yetişip bizim coğrafyanın en yüksek bonservis bedeliyle (41 milyon Avro) bir Avrupa takımına transfer olan yegâne isim. Gel gelelim bu denli parlak bir markayken nasıl dibi gördü Arda? İşte uzmanların bile yanıt bulamadığı soru bu aslında! Psikologların ilk seansta hastalarına sordukları gibi, “Biraz derinlerine inip çocukluğuna bakmak gerek” derseniz, karşımıza çok ama çok farklı naif bir Arda çıkıyor. Hele çocukluğu gerçekten örnek alınacak bir story. THY’nin sendikacı kökenli çalışanı baba Adnan Bey’le anne Yüksel antrenman, kamp, hafta sonu eski Ali Sami Yen Stadı’nda top toplayıcılık; Hagi’nin, Tugay’ın, Hakan’ın gollerini zihnine kazımak derken G.Saray PAF Takımı’nın yıldızıdır ama altyapının yüzüne bakılmadığı yıllarda Vestel Manisaspor’a kiralanır. Ağlayarak gitse de kazandığı para, o günlerde ‘ev, araba’ aldırtacak cinstendir! Kazancıyla babasının borçlarını kapatır, oturdukları evi daha yaşanılası hale getirir. Bu ayrılık, Arda’nın parlamasında kilometre taşıdır. Hele 53’lük ManisaFenerbahçe maçında gol atmaz mı? Hemen eski kulübünün dikkatini çeker, “Kim bu çocuk” derlerken ‘bizim Arda’ yuvasına döner. Artık G.Saray’ın umududur, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yıldızı iyice parlayacak, Fatih Terim’le elde edilen yarı final oynama başarısında golleri ve asistleriyle sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da dikkatini çekecektir. Futboldan kazandığı parayı ailesiyle birlikte değerlendirmesi, yetiştiği toprakların kulübü Altıntepsi’deki antrenör, arkadaş, eşdost hatta mahallenin bakkalına bi Hanım’ın üzerine titrediği minik Arda, otur le dokunuşu, LÖSEV başta olmak üzere bir Arda bir dönem Messi’nin takım arkadaşıydı. F.Bahçe derbisinde kavganın orta yerindeydi. G.Saray’ın en genç kaptanı oluşu; goller, asistler derken baş döndürücü bir yükseliş yaşar Arda. Gelgelelim ‘cin’ şişede durmaz; 5’er,10’ar atlanan şöhret basamaklarının ardından genç yıldızın ismi, magazin basınında da sıkça anılmaya başlar. Önce “Sadece dostuz. Zaten arkadaşımın kız arkadaşıyla çıkmam mümkün değil” dediği sinema oyuncusu Sinem Kobal’la neredeyse evliliğin eşiğinden dönen ilişki, gece kulüplerinde magazin basınına verdiği görüntüler, “Parası neyse veririm” diyerek kız arkadaşının yaş günü için sinema salonunu kapayışı ve meşhur adale sakatlığı, Arda’yı düşüş trendine geçirir. Kimilerine göre ‘baba sözü’ dinlememiştir, kimilerine göre Acun Ilıcalı ve yakın arkadaş çevresinin kurbanı olmuştur. Sakat sakat forma giydiği maçlarda düşen performansı ve bir Fenerbahçe derbisinde kendi taraftarınca ıslıklanış, onu G.Saray’dan kopartacaktır. Rotası ise F.Bahçe’nin iki misli para vermesine karşın İspanya’dır. Atletico Madrid’e imza atar, G.Saray’a 13 milyon Avro kazandırarak. Sadece SarıKırmızılılar değil, Altıntepsi de sebeplenmiştir bu transferden yetiştirici payı alarak... Artık Arda, başka dünyaların adamıdır. Yine de ara sıra eskiyi hatırlar, mesela Madrid’de tanıştığı Türkleri evinde ağırlamak gibi... Futbola da dönmüştür, G.Saray’dan sonra yediği ağır Atletico idman temposu onu hiç olmadığı kadar yüksek bir performansa taşır. İspanya Ligi şampiyonluğu, UEFA şampiyonluğu, en önemli çentikler olarak kazınır kariyer tablosuna... Öyle ki artık duğu semtin o yıllardaki lakabıyla ‘Koca Ka çok hayır kurumunun ekran yüzü oluşu, bir ‘dünya starı’dır ve gideceği adres de belli olur; Bar falı Maradona’sıdır. Öyle ki oğulları hem tür ‘ArdaMania’ başlatır 2010’lu yıllarda... celona... Messi’nin, Suarez’in, Neymar’ın ‘takımdaşı’ okusun hem futbolcu olsun diye sosyal de Atatürkçü modern bir Türk insanı kimliğin olarak 41 milyon Avro’ya imza atar. Üstelik Barcelo mokrat yapıdaki Turan ailesi; Arda’yı okul dedir. Cumhuriyet gazetesinin ‘gelecek vaat na ‘sıradan’ bir takım değildir, aynı zamanda ‘Katalan’ dan sahaya, dershaneden eve götürmek eden futbolcu adayı’ ödülünü alır, ertesi yıl topluluğunun milli takımıdır ve el üstünde tutulur. Ne için seferber olur. Günün birinde Arda’nın yine Cumhuriyet’in 29 Ekim özel ekine yaz var ki Arda’nın aklı sahalarda değildir. İstanbul’a ‘ke amatör semt takımı Altıntepsi’de yıldızı par dığı yazı, futbolcu tayfasının kolay cesaret bap’ turları, Çeşme’de midye dolma araları, reklam film lar ve şimdilerde rahmetle andığımız Zafer edemeyeceği bir meseledir o senelerdeki leri... Yine de ilk sezonunda yarım yarım oynayışlar, onu Koç’un da çabalarıyla Galatasaray’a gelir. AKP coğrafyasında... Terim’le gerilimleri milli takıma yansımıştı. kadroda tutar. Ta ki güç zehirlenmesi yaşayana kadar... Siyasete ‘evet’ deyince l Freni patlamış kamyon gibidir ilerleyen zamanda... Bu süreçte Saray’la yakınlaşır hatta bazı eski takım arkadaşlarının ‘özel’ ricalarını Saray’a ileten bir tür iletişim elçisi olduğu iddia edilir, ama futbolu geriye sarmaktadır, vazgeçilmez hiç değildir! 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndaki ‘prim kavgası’ da dönüşü olmayan yola sokar Arda’yı. Burak başta olmak üzere bazı arkadaşlarının ‘tam’ prim alması için dönemin teknik direktörü Fatih Terim’i ‘pas’ geçip TFF yönetimiyle pazarlık yapar. Haber duyulunca ortalık birbirine girer. Terim’in aldığı ‘kadro dışı’ kararı, Arda’nın “Milli Takım’ı bıraktım” açıklaması, kulübü Barcelona’nın da dikkatini çekmiştir. Bir ara sakalı ve Atletico’da geliştirdiği vücuduyla ‘300 Spartalı’ya benzetilen Arda’ya artık Katalanlar katlanamamaktadır! Antrenman kaçırmalar, takım kaptanı Messi’nin, “Bizimle aynı şeyi istemiyor” eleştirisi, izin günlerini Etiler ve Çeşme’nin ünlü mekânlarında değerlendirme arzusu derken 16 Nisan referandumu öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için Acun Ilıcalı, Rıdvan Dilmen, Burak Yılmaz’la çektiği ‘evet’ tabanlı propaganda görüntüsü, köprüleri bir daha hiç onarılamamacasına atar. Hayata sosyal demokrat başlayan Arda, muhafazakâr yapının kralıdır artık! Katalan taraftarlar ise “Madem tek adamlık rejimini destekliyor. Gitsin kralın takımında oynasın” de mektedir. Aslında haksız da değillerdir; halkın takımının formasını çıkarıp iktidar yanlısı politik fanilayı giymiştir genç Türk. Barcelona basını, ‘son yılların en kötü transferi’ ilan eder onu, bir milli maç dönüşü kendisinden yaşça büyük gazeteci Bilal Meşe’ye ağıza alınmayacak küfürler yağdırıp saldırması, üstelik bu eylemi TFF Başkanı ve yöneticilerinin önünde yapması, ‘Arda Turan efsanesi’nin sonudur kamu vicdanında. Şarkıcı Berkay dava açacak l Şarkıcı Berkay Şahin, Arda Turan’la yaşadığı olayın ardından ilk kez yaptığı açıklamada “Kendisine de arkadaşlarına da ve araya girmek isteyen herkese sadece şunu söyledim: Şikâyetçi olmamamı istiyorsunuz, tamam olmayayım, ancak 2 şartım var. Eşimden, kendi eşinden, benden ve kamuoyundan bu davranış ve hareketleri için utanç duyduğunu söyleyerek özür dileyecek. Sözle tacizin utancını duyduğunu söyleyecek ve ondan sonra biz onunla erkek erkeğe konuşacağız. Bunları söylerse davadan vazgeçebilirim. Tüm bu yaklaşımıma rağmen karşı taraf konuyu saptırmaya çalışarak saçma sapan açıklamalar yapıp hâlâ dürüstçe davranmadığı için davayı açmaya karar verdim. Adalete güvenim tam. Burası Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti, cezasını çekecektir” dedi. Başakşehir’de hazin son l Barcelona’nın kadro dışı bıraktığı günlerdir, insani ilişkileri bozulmuştur. İngiltere ve İspanya’da daha ‘düşük’ ölçekli takımları yoklar ama maliyeti yüksektir. G.Saray’a dönecek yüzü yoktur. Çünkü teknik direktör Fatih Terim’le ipleri koparmıştır. Emre Belözoğlu ağabeyinin aracı olmasıyla Başakşehir’in yolunu tutar. 1.5 yıllık kiralık sözleşme ona (2+4) 6 milyon Avro gibi mini bir servet kazandıracaktır. Kulüp başkanı ve Saray’ın ‘aile yakını’ Göksel Gümüşdağ kapıları açmıştır Arda’ya... Üstelik o günlerde Başakşehir’in G.Saray, Beşiktaş kadar şansı vardır. Ne var ki Arda, futbolu değil ama futbol Arda’yı terk edeli çok olmuştur, para da huzur getirmez, Sinem Kobal aşkı sonrası iki kez sözlenip ayrıldığı Aslı Doğan’la evlenir. Nikâh şahitleri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP ağırlıklı bir gruptur. Evlilik ve aile yaşamı onu belki sakinleştirir diye düşünür futbol dünyası. Belki bir 3. fırsat, 4. fırsat da verilecektir Arda’ya... Ama o, artık naif Arda değilir, takım arkadaşı Emre’yi örnek alır sahada. Maçlardaki her kavganın içinde vardır, ‘yuvam’ dediği G.Saray’ın sahasındaki maçta yenilgiye engel olamaz, ıslıklanır. Gergin çıktığı Sivasspor maçında da kendisine kırmızı kart gösteren hakemin gırtlağına yapışır. Daha önce itişkakış, küfürlerden ‘önemli abilerin ricasıyla’ sıyrılan Arda, bu kez TV’lere de yansıyan görüntüler nedeniyle sezonu kapatır. 10 maç ceza kesilmiştir ünlü futbolcuya... Özür dilese affolur mu? Futbol dünyası yine de Arda’ya bir şans daha tanımak ister. Prensip sahibi teknik direktör Abdullah Avcı’nın tevhidi tedrisatı belki onu toparlar diye umutlanır futbol dünyası. Belki sezon başı antrenmanlarını yaparsa sinirlerine de hâkim olur denirken geçen çarşamba gecesi Emirgan’daki gece kulübünde yaşananlar patlak verir. Şarkıcı Berkay’a atılan yumruklar, hastaneye silahla gitmeler, “Eşine asıldığımı düşünüyorsan vur beni” raconu, ateşlenen (veya patlayan) bir tabanca ve emniyette verdiği 3 saatlik ifade sonrası sosyal medyaya yansıyan, ‘hatırlı insanlar araya girince serbest kaldı’ iddiaları. Evet, Arda Turan’ın hayatı roman görüldüğü üzere; güzel başlayan ama kötü sona doğru giden. Herkesin beğenisini kazanan bir futbolcuyken bir anda neredeyse ‘persona non grata’ haline gelmek, kolay tanık olunur bir yaşam yazgısı olmasa gerek! Tam bir Dr. Jekyll, Mr. Hyde olayı... Ne var ki bu romanın asıl kaybedeni; milyonlarca Avro servet yapan Arda değil, ünlü futbolcunun şöyle ya da böyle dokunduğu eşler, sevgililer, kadınlar. Eğer, beyaz bir sayfa açmak istiyorsa bu genç adam, önce üzdüğü hanımefendilerden özür dilemeli. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle