15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 12 Ekim 2018 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘Talimat Selman’dan’ haber 9 Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na 2 Ekim’de girdikten sonra kaybolan gazeteci Kaşıkçı için Washington Post’tan önemli bir iddia daha geldi ABD BAŞKANI TRUMP: Türkiye’yle birlikte çalışıyoruz ABD Başkanı Donald Trump, Kaşıkçı’nın akıbeti konusunda Riyad’a karşı uyarı tonunu artıran açıklamalarda bulundu. Suudi Arabistanlı üst düzey bir isimle Kaşıkçı konusunu konuştuğunu belirten Trump, “Bu çok üzücü, çok kötü bir durum. Kimin yaptığını bulacağız” diye konuştu. Fox News’a konuşan Trump, soruşturmaya ülkesinden ekiplerin de dahil olduğunu belirterek, “Son derece kararlıyız. Müfettişlerimiz orada, Türkiye’de. Türkiye’yle birlikte çalışıyoruz. Doğrusu, Suudi Arabistan’la da birlikte çalışıyoruz. Ne olduğunu ortaya çıkarmak istiyoruz” dedi. Trump Kaşıkçı’nın kaybolmasının ABDSuudi Arabistan ilişkilerini olumsuz etkileyip etkilemeyeceği konusundaki soruya ise “Ne olduğunu ortaya çıkartmam lazım” dedi ve “Büyük ihtimalle bu noktaya düşündüğünüzden daha yakınız” diye de ekledi. Bu arada Anadolu Ajansı’nın diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberde ise “Kaşıkçı olayıyla ilgili ABD tarafının müfettiş görevlendirdiği bilgisi doğru değil” bilgisi verildi. Yatırımları engellemeyiz Trump dün akşam saatlerinde ise Kaşıkçı ile ilgili yeni açıklamalar yaptı. Trump, Kaşıkçı ile ilgili endişelere rağmen, Suudi Arabistan’ın ABD’ye yönelik yatırımlarını engellemek için bir neden göremediğini söyledi. ABD’nin engellemesine uğraması halinde Suudi kraliyetinin parasını Rusya ve Çin’e kaydıracağını belirten Trump, Washington’ın Kaşıkçı vakasıyla ilgili kısa süre içinde bir rapor sunulmasını beklediğini dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Robert Palladino ABD’nin önceden olayla ilgili bilgi sahibi olduğu iddialarını yalanladı. ABD’nin eski enerji bakanlarından Ernest Moniz’in Kaşıkçı hakkında yaşanan gelişmeleri gerekçe göstererek, Suudi Arabistan’ın 500 milyar dolarlık projesi NEOM’un yönetim kurulundaki rolünü askıya aldığı duyuruldu. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin Kaşıkçı’nın akıbeti hakkında ‘Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası’ kapsamında soruşturma açması talebinde bulunduğu bildirilirken, Virginia Senatörü Tim Kaine de soruşturmada daha aktif rol oynaması için Trump’a mektup yolladı. İngiltere’den uyarı İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, Türk yetkililerin Kaşıkçı’nın öldürüldüğü yönündeki şüphelerinin doğru çıkması halinde Suudi Arabistan’ın “ağır sonuçlarla” karşı karşıya kalacağını söyledi. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de, “Suudi yetkililere soruşturmalarda tam işbirliği yapmaları çağrımızı sürdürüyoruz. Suudilerin Türk yetkililerle iş birliği yapmasını umuyoruz” dedi. l Dış Haberler ‘ERTELENDİ’ İDDİASI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suudi yetkililere başkonsoloslukta kan kalıntılarıyla kimyasal tepkimeye giren “luminol” adlı kimyasal madde ve kızılötesi ışık kullanarak inceleme yapılacağını bildirdi. İddiaya göre Suudi yetkililer bunun üzerine incelemenin ertelenmesini istedi. KALIN: ORTAK ÇALIŞMA GRUBU KURULACAK Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Suudi Arabistan’ın teklifiyle Kaşıkçı olayının aydınlatılması için ortak çalışma grubu kurulması kararlaştırıldı” açıklamasını yaptı. Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaşıkçı olayı ile ilgili kendi soruşturmasına devam edecek. Erdoğan: Kamera olmaması mümkün mü? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Macaristan’da yürüttüğü temasların ardından ülkeye dönerken uçakta gazetecilerin sorularına yanıt verdi. Erdoğan, “Sıradan bir olay değil. Kaşıkçı güçlü bir ailenin evladı. Uluslararası bir köşe yazarı özelliği var ve bir Türk kızıyla evlenme arifesinde. Ben olay duyulur duyulmaz ayın 2’sinde arkadaşlara talimatı verdim. Her boyutuyla bu işi ele aldık. Türkiye’ye girişler, çıkışlar vs. dahil gereken her şeye mercek altına alındı. Olayın cereyan ettiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda kamera sistemlerinin olmaması mümkün müdür? Endişelerimiz var. Bizim bu endişelerimizi ABD’nin de aynı şekilde telaffuz et tiğini görüyoruz” yanıtı verdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Kaşıkçı için, “Suudi Arabistan ile yakın iş birliği içinde olmak istiyoruz. Onların da bizimle iş birliği içinde olması gerekiyor” dedi. AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay “Aslında muhalif değildi. Trump’a muhalifliğinden sonra bunlar oldu” diye konuştu Meclis gündeminde “Türkiye’de Cezasızlık Mevzatı” raporunu hatırlatan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na başvurarak Cemal Kaşıkçı ve Türkiye’de zorla kaybettirilenlerin akıbetine ilişlin komisyon kurulmasını talep etti. ‘Kanalizasyonda adli delil bulundu’ Middle East Eye (MEE) sitesinde David Hearst’ın soruşturmaya yakın bazı kay naklara dayandırdığı haberine göre Kaşıkçı 2 kişi tarafından öldürülüp vücudu parçalara ay rılmadan önce Başkonsolos’un odasından sü rüklenerek çıkarıldı. Haberde, Türk yetkilinin, “Kaşıkçı’nın ne zaman öldürüldüğünü biliyo ruz, hangi odada öldürüldüğünü ve cesedinin parçalanmak üzere hangi odaya götürüldüğü nü de biliyoruz. Adli tıp ekibi binaya girmele rine izin verilirse nereye bakacaklarını çok iyi biliyor” dedi. Kaçıkçı’nın nasıl öldürüldüğü nü anlatan kaynak, polis müfettişlerinin, bina ya bağlı kanalizasyon şebekesi aramalarından yeterli adli delillere sahip olduklarından emin olduklarını söyledi. l Haber Merkezi Washington Post, Kaşıkçı ve nişanlısı Hatice Cengiz’in fotoğrafını yayımladı. İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na 2 Ekim’de girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı hakkında Washington Post’tan (WP) önemli bir iddia daha geldi. Kaşıkçı’nın yazılarını yayımlayan WP, gazetecinin tuzak kurularak tutuklanması talimatının Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından verildiğini iddia etti. WP önceki gün ABD istihbarat elemanlarının Suudi yetkililer arasındaki görüşmeleri takip ederken Kaşıkçı’ya tuzak kurularak Riyad’a getirilmesi içerikli konuşmaları tespit ettiklerini haberleştirmişti. Gazetenin, istihbarata yakın bir kaynağa dayandırdığı haberinde de söz konusu tuzak talimatının Veliaht Prens’ten gittiği iddia edildi. Riyad davetinin Kaşıkçı’ya da gittiği ancak gazetecenin bir arkadaşıyla konuşmasında, “Riyad yönetimine asla güvenilmeyeceğini söylediği” öne sürüldü. İşbirliği askıda New York Times gazetesi ise Kaşıkçı’nın kaybolduğu gün Türkiye’ye gelen 15 Suudi yetkilinin isim ve fotoğraflarının Türk basınında yer almasının iki tarafın krizi aşmasını zorlaştırdığı yorumunda bulundu. Washington Post gazetesine bilgi veren bazı Türk yetkililere göre de, Suudi Arabistan, Suudi yetkililerin isimlerinin basına sızdırılmasının ardından soruşturmada işbirliğinde geri adım attı. Türk yetkili Suudilerin süreci geciktirdiğini ve soruşturma ekibinin girişine izin vermediğini savundu. Gazeteye konuşan Türk yetkili, Suudilerin kendilerine “Burada soruşturma yapamazsınız. Çay içersiniz biz de size etrafı gösteririz” dediğini aktardı. ‘Kardeşi de öldürüldü’ Lübnan merkezli Al Diyar gazetesinden Kaşıkçı’nın ailesiyle ilgili dikkat çekici bir iddia geldi. Buna göre, Cemal Kaşıkçı’nın kardeşi Ahmet Kaşıkçı ve eşi, Cidde’de bulunan evlerinde önceki gece maskeli kişiler tarafından kılıçla öldürüldü. Haberde, cinayet sırasında Ahmet Kaşıkçı’nın üç çocuğunun da evde bulundukları belirtildi. Akıllı saat detayı Reuters’a konuşan üst düzey iki Türk yetkiliye göre Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Konsolosluğu’na girerken kolunda Apple saati vardı ve saat Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’e verdiği cep telefonlarından birine bağlıydı. Teknoloji uzmanları, saatin lokasyon bilgisi ve kalp atışı gibi verileri sağlayabileceği ancak saat üzerinden ne gibi bilgilerin elde edilebileceği saatin internete bağlı olup olmadığına ve saatin cep telefonuyla ne kadar senkronize olduğuna bağlı. l Dış Haberler Kritik duruşma bugün ABD’li rahip Brunson bugün hâkim karşısına çıkacak. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, “Evine döneceğinden çok umutluyum” dedi Erdoğan: Kararı yargı verecek İzmir’de terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği ve casusluk yaptığı iddiasıyla yargılanırken, yaklaşık 2 yıllık tutukluluğu “sağlık sorunları” gerekçe gösterilerek cezası geçen 25 Temmuz’da ev hapsine çevrilen ABD’li rahip Andrew Craig Brunson, bugün 4. kez daha hâkim karşısına çıkacak. Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampusu’ndaki salonda yapılacak duruşmada, aralarında gizli tanıkların da bulunduğu kişilerin dinleneceği öğrenildi. Brunson, hakkındaki suçlamalardan suçlu bulunması halinde 35 yıla kadar hapis cezası alabilir. Bugünkü duruşmadan çıkacak sonucu ekonomi piyasaları da merakla bekliyor. Duruşmanın başlamasına saatler kala ABD’den yeni bir açıklama geldi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Amerikan Ulusal Güvenlik Yahudi Enstitüsü’nün akşam yemeğinde yaptığı açıklamada, Brunson’ın bugün yapılacak duruşmasında serbest bırakılmasının Türkiye’nin atacağı doğru bir adım olacağını söyledi. Pompeo, “Yapılması gereken doğru şey bu. Türkiye’nin yapması gereken insani bir şey... Çok yakında (Brunson) ve eşinin Amerika’ya geri dönebileceğinden çok umutluyum” dedi. Serbest bırakılmasının ABDTürkiye ilişkileri için Brunson’ın evinin çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Brunson’ı ziyaret ettiler Brunson’ı dün öğlen Alsancak’taki evinde ABD Büyükelçiliği’nden görevli bir ekip ziyaret etti. Akşam saatlerinde de ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier da rahibin evine gitti. Brunson ne anlama geleceğinin sorulduğunda Pompeo, “Bu önemli bir adım” dedi. Avukatı: Serbest kalabilir Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt, davada müvekkiline yönelik adli kontrolün kaldırılmasını bekle diklerini söyledi. Halavurt, kontrol hükümleri kaldırıldığı takdirde, “hem ev hapsinin hem de yurtdışına çıkış yasağının kaldırılacağını” düşündüğünü söyledi. Duruşmadan beraat kararı çıkmasını beklemediklerini söyleyen Halavurt, “Yargılama devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan dönüşü Brunson’ın bugün görülecek davasıyla ilgili konuştu. Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olması sebebiyle, ben yargıya müdahale edecek konumda değilim. Yargı ne karar verirse, o karara uymak zorundayım. O işin muhatabı olanlar da yargı kararına uymak zorundadırlar” dedi. ABD ve Türkiye gizli anlaştı iddiası ABD’nin NBC televiyonu, Brunson’ın, iki ülke arasındaki ‘gizli’ bir anlaşmayla birkaç güç içinde serbest bırakılacağını iddia etti. Haberde ABD üst düzey yetkililerinin Türkiye’yle anlaşma yaptığı ve suçlamaların bugünkü duruşmada düşürüleceği bilgisine yer verildi. Kaynak olarak üst düzey ABD’li yetkililer gösterildi. Anlaşmanın geçen ay yapılan BM Genel Kurul görüşmeleri sonunda gerçekleştiği iddia edildi. l Haber Merkezi Yakın zamanda bir karar çıkma olasılığı yok” dedi. Halavurt, Brunson’ın tahliyesiyle ilgili “çok fazla parametre mevcut olduğunu” ifade etti. Halavurt, iddianame savcısının yerinin değişmesini de “olumlu” bir gelişme olarak değerlendirdi. l Haber Merkezi Şark devletinde bir cinayet İstanbul’da Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girdikten sonra ortadan kaybolan... Sırf bu iş için Türkiye’ye gelmiş özel bir tim tarafından korkunç bir cinayete kurban gittiği konuşulan... Cesedinin parçalara ayrılarak konsolosluktan çıkarıldığına ve yok edildiğine dair deliller olduğu varsayılan... “Amerika buna çok kızacak” diye hayıflanılan... “Türkiye olayı çözmezse adı karalanacak” diye mızmızlanılan, ülkesindeki iktidara muhalif bir gazetecinin başına gelmiş olabilecek korkunç bir olayı, bir casusluk filminin senaryosuymuşçasına didikleyen kolektif aklımızı bir kez daha kaçırdık. Biz o aklı daha önce defalarca kaçırdık. Canlı bombalar kalabalıkların arasına girip insanları havaya uçurduğunda da kaçtı. Gözaltında işkenceden ölenlerin başlarına gelenler kanıtlandığında da kaçtı. Güneydoğu’da asit kuyuları ortaya çıktığında da kaçtı. İleride de daha çok kaçacak. Mesela 15 Temmuz’un aslında ne olduğunu öğreneceğiz, o akıl yine kaçacak. İktidarın suçları resmen açığa çıkacak, yine kaçacak. Başka iktidarlar, başka suçlar ve başka iktidarlar ve başka suçlar ve başka iktidarlar karşısında o kolektif akıl daha çok, ama çok kaçacak. Bu arada hangi devletlerin hangi terör örgütleriyle nasıl anlaşmalar yaptıklarını ve o anlaşmalar bozulduğunda ya da işin seyri değiştiğinde ortaya nasıl sonuçlar çıktığını anlatan araştırmacı yazarlar cilt cilt kitaplar yayımlamaya devam edecekler. Belgeselciler kirli ilişkileri tane tane deşifre eden dev belgeseller çekecekler. İtirafçılar zaman zaman çözülüp bülbül gibi ötmeyi sürdürecekler. Ama hiçbir şey değişmeyecek. Kendi hayatını başkasının hayatını izler gibi izleyen ve televizyon karşısında devamlı çekirdek çitleyen insanlık, bu kirli ve tehlikeli ilişkilere her seferinde bir kez daha aşılanacak. Soğuk ve sıcak savaşların çıkmasını, dünya nimetlerinin para babaları tarafından hunharca yağmalanmasını, bu yağmanın acısının çok çalışıp az kazanan ve zorluklar içinde küçük hayatlar yaşayan milyarlarca insandan çıkarılmasını kadermiş gibi kabullenen koca bir dünya halkının eğik boynunu kopara kopara bitiremeyen vahşi kapitalizm ve ondan da vahşi emperyalizm dünyanın altını üstüne getirmeyi sürdürecek. Suudiler ve Amerikalılar ve Türkler... Ve diğerleri... Asla göründükleri gibi hukuka göre işleyen resmi devletler değiller. Her biri belli ki aslen ganimet peşinde şekillenmiş, “gerekirse” her şeyi yapabilecek birer çete. İktidar modellerini insanlık adına değil, kazanmak adına çağlardan çağlara sürüklemekteler. Biz şimdi Türkiye’deki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na sağ girip muhtemelen oradan ölüsü çıkan ve dünyanın canına okuyan devletlerin uluslararası kirli ilişkilerinde bir anahtar olan bir gazetecinin akıbetine bakıp ne anlamalıyız? Suudilerin ne kadar vahşi olduğunu mu? Türklerin basiretsizliğini mi? Amerika’nın gücünü mü? Gazetecilerin aslen casusluk yapabildiğini mi? Casusların enselendiklerinde devletler tarafından hunharca öldürülebildiklerini mi? Bunların hepsi aslında bize tek bir şey öğretmeli. Dünyada işler öyle vitrinde göründüğü gibi dönmüyor. Bu dünyayı rezil çeteler, kara paralar, iğrenç ilişkiler, tiksindirici pazarlıklar, göz yummalar, gözdağları yönetiyor. Siz bu arada cebinizdeki paranın bu ay neyi almaya yeteceğini, neyi almaya yetmeyeceğini hesaplıyorsunuz. Askere gönderdiğiniz oğlunuz sağ salim eve dönsün diye dualar ediyorsunuz. Üniversiteye giden çocuğunuz orada siyasi olaylara karışmasın diye adaklar adıyorsunuz. İşinizden çıkarılacaksınız, kiranızı ödeyemeyeceksiniz, kredi kartınız patlayacak diye ödünüz kopuyor. Ettiğiniz bir laf yüzünden hapse gireceksiniz diye aklınız gidiyor. Bu arada Allah’a, bayrağa ve vatana inanıyorsunuz. Onlara canınız pahasına sahip çıkmaya programlanıyorsunuz. Ama bir türlü farkına varmıyorsunuz; Sahip çıkmanız istenen hiçbir şey zaten sizin değil. Buna canınız da dahil. IŞİD operasyonunda 3’ü kadın 7 gözaltı Kayseri’de Mısır, Suriye ve Rusya vatandaşı 3’ü kadın 7 kişiyi gözaltına alındı. Alınanlar arasında IŞİD’in Göç ve Lojistik Komitesi Türkiye Sorumlusu ‘Abu Jafar’ kod adlı şahsın kardeşlerin ve akrabalarının da yer aldığı açıklandı. Kayseri’nin Talas ve Melikgazi ilçelerinde gözaltına alınanların Rusya uyruklu Rashid Enıkeev, Elana Rakhmanova, Suriye uyruklu Mahmud Şeyh Muhammed, Sümeyye Şeyh Muhammed, Ahmad Alakel, Minah Muhammed Al Ali, Mısır uyruklu Nada Ahmed M. olduğu belirtildi. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle