16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 12 Ekim 2018 14 kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ Yaman Tüzcet yaşamını yitirdi Yönetmen, oyun yazarı ve oyuncu Yaman Tüzcet, uzun süredir yaşadığı Avustralya’da 76 yaşında hayatını kaybetti. Yaman Tüzcet’in ölümünü eşi Günnur Tüzcet; “Ben Günnur Tüzcet, üzülerek bildirmek isterim ki Sevgili eşim Yaman Tüzcet bugün aramızdan ayrıldı. Onu İstanbul’a getiriyorum. İstediği gibi evim dediği Muhsin Ertuğrul sahnesinde tören yapılmasi için” diyerek duyurdu. 1942 yılında İstanbul’da doğan Yaman Tüzcet, konservatuvarda tiyatro okudu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndan başlayarak birçok tiyatroda çeşitli roller oynadı. 197172’de TRT İstanbul Radyosunda yılbaşı gecesi özel eğlence programlarını sundu. TRT Avustralya’da yaşayan yönetmen, yazar ve oyuncu Tüzcet’in eşi Günnur Tüzcet, “Onu istanbul’a getiriyorum. İstediği gibi evim de diği Muhsin Ertuğrul sahnesinde tören yapılmasi için” dedi. için, 1976’da “Dolmuş Show” (4 bölüm) ve 1978’de “Minik Dünyayı” (15 bölüm) yazdı, sundu ve oynadı. 1979’da Avustralya’ya gitti. Melbourne’de 3 Avustralya tiyatrosunda oynadı. Ron Brown’un The Jury yapımında başrol oynadı. Birçok radyo, sahne, televizyon ve film çalışması yaptı.1987’de Türkiye’ye döndü ve TRT 2’ye “Apti ile Fatoş” (26 bölüm) dizisini yazdı, dizide Ayşen Gruda ile başrolleri paylaştılar. 1992’ye kadar eğlence yerlerinde tek başına ve Yasemin Yalçın ile 2’li; Müjdat Gezen, Cenk Koray, Ayşen Gruda ile toplu komedi gösterilerinde yer aldı. TRT 1 özel eğlence programlarında Ayşen Gruda ve Yasemin Yalçın ile sürekli komediler yazdı ve oynadı. Amerikalı yönetmen Leo Eato’nun Türkiye’de çekilen Time Line adlı dizisinde rol aldı. Yusuf Kurçenli’nin ödüllü Karartma Geceleri önemli filmlerinden biridir. Yaman Tüzcet, 199297 arası TRT 1 Hafta Sonu Programının kısa güldürülerini yazdı ve partneri Zeki Yurtbaşı ile 6 yıl boyunca her hafta canlı yayında oynadı. 1998’de Orhan Oğuz’un yönettiği Delikanlı dizisinde Erdal Özyağcılar ve Nurseli İdiz ile önemli rolleri paylaştı. Kartal Tibet’in Sosyete Şabanı, Tunç Başaran’ın Abuzer Kadayıf’ı gibi çeşitli filmlerde rol aldı. 1999’da Steve Barron’un Arabian Nights adlı dizisinde ünlü İngiliz oyuncu Rufus Sewell ile karşılıklı oynadı. 2000 yılında İstanbulda Müjdat Gezen’in sahneye koyduğu “7 Kocalı Hürmüz” müzikalinde Laz Koca karakterini canlandırdı. 2001’de Haldun Dormen’in “Bir Kış Öyküsü” müzikalinde rol aldı. Aynı yıl TRT 2’de Satırarası programının güldürü bölümlerini sundu. Avustralya’ya döndü. 2002’de Ekrandaki Mürkçemiz (Bilge Karınca); 2009’da Bir Aktörün Serüvenleri ve Ay Mandalina (MitosBoyut) adlı kitapları yayımlandı. 200910 sezonunda Yaşasın Deliler! adlı tek kişilik güldürüsünü Kadıköy’de Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda sahneledi. 2009 yılından itibaren 3 sezon “Geniş Aile” dizisinde, 2012 yılında Ata Demirer’in “Berlin Kaplanı”nda rol aldı. l Kültür Servisi ‘Arakçılar’ ve diğerleri Filmekimi’nin ilk haftasında seyrettiklerimizden seçmeler Filmekimi’nin ilk haftasında gördüğüm filmler arasında bende en çok iz bırakanı diyeceğim “Manbiki KazokuArakçılar”, daracık, ufacık bir eve sıkışmış, minderler üstünde geçirdikleri yoksul yaşamlarını süpermarketlerden ıvır zıvır yiyecek araklayarak sürdüren, görünürde anababa ve iki çocukla yaşlı bir büyükanneden oluşan gariban bir aile üzerinden ‘aile kavramını sorgulayan’ ve aslında aile için kan bağından çok sevginin, hoşgörünün gerekliliğini vurgulayarak final yapan, dokunaklı bir dramdı. Japonya’daki müreffeh tabakanın dışındaki dar gelirli kesimden insanların halipür melaline (Ozu ustadan miras kalan o minimalist tarzıyla) kamera tutan filmleriyle tanınan yönetmen Hirokazu Koreeda’nın son Cannes festivalinin Altın Palmiyesi’ni kazanan “Arakçılar”ı, sokakta soğuğa terk edilmiş küçücük bir kızı da sahiplenip evlat edinen ailenin dramatik hikâyesini duyarlı ve sevecen bir yaklaşımla aktarıyordu. Karakterlerinin arasındaki geçmiş sırları da kapsayan ilişkilerinin gerçek boyutlarını, arka plandaki filmin devamında peşine takıldığımız gizleri (ailenin geleneksel Japon tarzındaki yerde geçen o mırıl mırıl yaşamlarına ortak ettiği seyirciden) uzun süre saklayıp son bölümde bombasını patlatıyordu Koreeda. Yönetmenin 2009 yapımı “Kimse fark etmiyor”unu da anımsatan “Arakçılar” Koreeda’nın uzun meslek hayatının en değerli işlerinden biri izlenimini veriyordu sonuçta. Yine Cannes’ın en saygın bölümlerinden ‘Yönetmenlerin 15 Günü’nde büyük ödülü alan “Climax”, vaktiyle “Arakçılar” Monica Bellucci’in tecavüze uğradığı o unutulmaz sahneyle hatırlanan “Dönüş Yok”la çıkış yapmış Fransız yönetmen Gaspar Noe’nin yine farklı jenerik tarzıyla teknik ustalığını konuşturduğu, seyircinin tahammül sınırlarını zorlasa da ilgisiz kalınamayan, seksi dans koreografilerinin uzun plan sekanslar halinde peşpeşe sergilendiği, estetize edilmiş, abartılı bir şiddet ve cinsellik gösterisiydi. Her ırktan, renkten genç dansçıların pro va sonrası yaptıkları partide, kokainin yanı sıra içtikleri, şerbetimsi alkollü meyve suyuna LSD katılması sonucunda, durumun kontrolden çıktığı, topluca yaşanılan, ‘cehennemvari bir kâbus’ olarak konusu özetlenebilecek, çarpıcı bir filmdi doğrusu. Labaki’den yüreğe işleyen film... ‘Artiz’ gibi, güzel kadın yönetmen Nadine Labaki’nin yüreğe işleyen yeni filmi “CapharnaumKefernahum”u, Beyrut’un yoksul semtlerinde tek başına hayat mücadelesini sürdüren, sonunda ebeveynlerini mahkemeye veren, 12 yaşındaki Zain’in (Zain Al Rafeea) hikâyesini belgeselimsi bir tarzda perdeye taşıyan, çocukluk, aile, göçmenlik üstüne etkileyici bir Lüb nan yapımıydı. İlk filmi “Mustang”la adını duyurmuş, Fransa’da yetişmiş Türk yönetmen Deniz Gamze Ergüven’in Hollywood’da Halle BerryDaniel Craig gibi starları yönettiği “Kings”, 1991’de Los Angeles’da beyaz polis şiddetiyle öldürülen zenci Rodney King olayına bakan, öyküsü, anlatımı, mizansenleri ve kalabalık oyuncu kadrosuyla şamatalı, vurdulu kırdılı, benzerlerinden farksız, Amerikanvari bir seyirlikti. Oyuncu Ethan Hawke’ın yönetmenliğine soyunduğu “Blaze” ise gitarıyla yalnızlık ve özlem şarkıları çalıp söyleyen, bir Yahudi kızına (Alia Shawkay) tutulmuş, Teksaslı irikıyım keş, country blues şarkıcısı Blaze Foley’nin (Ben Dickey) yaşamından kesitler sunan, sıradan bir ‘Biopic’ denemesiydi. Abbas Keyrüstemi sonrası İran sinemasının uluslararası yıldız yönetmeni haline gelmiş Asgar Farhadi’nin, başroldeki Penelope CruzJavier Bardem çiftine karşın bu kez bende hayal kırıklığı yarattı “Todos Lo SasenHerkes Biliyor” adlı yeni filmi.Vigo ödülünü kazandığı için merak ederek gidip seyrettiğim , Yann Gonzalez’in “Un Couteau dans le CoeurKalpteki Bıçak”ıysa dayanılmaz filmdi resmen. Âşık olduğu montajcısının kalbini (Kate Moran) tekrar kazanmaya çalışan, porno film yapımcısı bir kadının (eski şarkıcı Vanesse Paradis) eşcinsel oyuncularını bir bir katleden bir seriyal katili yakalamaya çalıştığı, baştan sona ‘bayağılık istismarı’ bu pespaye ‘kuir’ filme Vigo ödülü vermek, 29 yıllık kısacık ömrüne “Hal ve Gidiş Sıfır”, “Atalante” gibi 2 başyapıtı sığdırmış Jean Vigo’nun anısına yapılmış bir saygısızlıktır kanımca. ‘Kardeşler’ Malatya’da 13 film yarışacak Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Malatya Valiliği’nin katkılarıyla 915 Kasım 2018 tarihinde düzenlenecek 8. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde yarışacak filmler açıklandı. Fastivalin Ulusal Uzun Metraj Yarışma bölümünde 13, Ulusal kısa Metraj Yarışma bölümünde 10, Uluslararası Uzun Metraj Yarışma bölümünde ise 12 film yarışacak. Başkanlığını Reis Çelik’in üstlendiği ve Şerif Sezer, Gökhan Tiryaki, Ali Aga ve Haluk Piyes’ten oluşan Ulusal Uzun Metraj Yarışması jürisi şu filmleri değerlendirecek: “Borç” (y: Vuslat Saraçoğlu), “Aydede” (y: Abdurrahman Öner), “Son Çıkış” (y: Ramin Matin), “İçerdekiler” (y: Hüseyin Karabey), “Halef” (y: Murat Düzgünoğlu), “Güvercin” (y: Banu Sıvacı), “Meleklerin Koruyucusu” (y: Ensar Altay), “Dört Köşeli Üçgen” (y: Mehmet Güreli), “Kardeşler” (y: Ömür Atay), “Anons” (y: Mahmut Fazıl Coşkun), “Sükut Evi” (y: Cafer Özgül), “Çınar” (y: Mustafa Karadeniz), “Güvercin Hırsızları” (y: Osman Nail Doğan). Uluslararası Uzun Metraj Yarışma jürisinin başkanlığını ise dünyaca ünlü sinemacımız Nuri Bilge Ceylan üstleniyor. l Kültür Servisi ‘Suspiria’nın gösterim tarihi değişti Dün akşam Filmekimi kapsamında izleyiciyle buluşması beklenen “Suspiria” gösterilemedi. İKSV’nin konuyla ilgili açıklaması ise şöyle oldu: “Suspiria” filminin kopyası elimize ulaştırılmadığı ve strateji değişikliğiyle ABD vizyon tarihi olan 26 Ekim’den önce gösterim izni verilmediği için duyurulan seanslarda gösterilemeyecektir. Yine İKSV’nin açıklamasına göre “Suspiria”, şu tarihlerde gösterilecek: 30 Ekim Salı Rexx 21.30 / 30 Ekim Salı Cinemaximum City’s 21.30 / 4 Kasım Pazar Atlas 21.30 / 4 Kasım Pazar Beyoğlu 21.30 “Suspiria”nın yerine ise mevcut seanslarda şu filmler gösterilecek: Rexx 12 Ekim Cuma 21.30 “Kefernahum” / City’s 13 Ekim Cumartesi 21.30 “Soğuk Savaş” / Beyoğlu 14 Ekim Pazar 16.00 “Merak Etme Fazla Uzaklaşamaz” l Kültür Servisi Kuklalar İstanbul’da Dünyanın en renkli ve başarılı kukla oyunlarını her yıl İstanbul’da bir araya getiren Uluslararası İstanbul Kukla Festivali, bu yıl 24 Ekim 4 Kasım tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak. İstanbul Karagöz Kukla Vakfı tarafından organize edilen festival, UNESCO Kültür Mirası Taşıyıcısı, uluslararası kukla ve Karagöz ustası Cengiz Özek genel sanat yönetmenliğinde seyirciyle buluşacak. Festivalde yer alacak gruplar ise, Bosna Hersek’ten Pozoriste Mladih, İspanya’dan David Zuazola, İtalya’dan La Bottega Teatrale, Çin’den Chen Xi, Tayvan’dan The Flying Group Theatre, Portekiz’den Dom Roberto Tiyatrosu, Portekiz’den Dom Roberto, S.A. Marionetas, Hong Kong’tan The Skybird Tiyatrosu, İran’dan Ebrahem Shakeri ve Türkiye’den Cengiz Özek, Tiyatro Gülgeç. 21. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali, İtalyan Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Cervantes Kültür Merkezi, Akbank Sanat, Sahne Pulcherie, Çekül Vakfı işbirliğiyle gerçekleşiyor. Festival mekânları... Festivalde yer alan dünyaca ünlü gruplar; Akbank Sanat, Fransız Kültür Merkezi, Sahne Pulchérie, Deniz Müzesi Sahnesi, Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Kültür Merkezi ve çeşitli semtlerde okul salonlarında seyirciyle buluşacak. Özek’in 40. yılı Kukla Festivali’nin kurucusu ve sanat yönetmeni olan Cengiz Özek, Karagöz sanatıyla karşılaşmasının 40. yılını festival çerçevesi içinde kutlamaya hazırlanıyor. Festivalde, Özek’in artık klasikleşmiş oyunlarından “Çöp Canavarı” ve “Büyülü Ağaç” adlı oyunları izlenebiliyor. Yine festival çercevesi içinde Özek’in sahnenin önünü ve arkasını aynı anda gösteren özel hazırlanmış videoları seyirciyle buluşacak. Ayrıca 28 Ekim’de açılışı yapılacak “Kukla Müzesi Cafe”de Cengiz Özek’in 40. sanat yılına özel bir söyleşi yapılacak. l Kültür Servisi Bekir Yıldız adına yarışma Yeniden yayın hayatına başlayan Kıyıdili dergisi yazma eylemine destek vermek amacıyla yazar Bekir Yıldız anısına bir öykü yarışması düzenledi. Yarışmaya tek öyküyle katılım şartı var. Ödül sadece birincilik ve jüri özel ödülü olarak verilecek. Birincilik paylaştırılmayacak. Seçici kurulu Osman Şahin (yazar), Okan Yüksel (gazeteci, yazar), Veysel Gültaş (hukukçu, yazar, şair), Haluk Işık (dramaturg, yönetmen, oyun yazarı, şair), Hasan Hüseyin Yalvaç (şair, yazar), E. Bülent Yardımcı’dan oluşan yarışmada konu, yaş ve sayfa sınırlaması yok. Yarışmaya son katılım tarihi 1 Nisan 2019 olup sonuçlar; 1 Ekim 2019 tarihinde açıklanacak, ödül töreni ise 15 Ekim 2019 tarihinde İzmir’de yapılacak. Yarışmada birinci seçilen öyküye 5000, Jüri Özel Ödülü alan öyküye de 1000 TL para armağanı verilecek. Yarışma adresi : 1719 SK. No: 18 Kat: 3 Daire: 6 Kızılpar İş Merkezi Karşıyaka/İzmir. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle