23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Ocak 2018 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 8/3 Ankara 4/4 İzmir 11/3 Antalya 19/7 Mersin 15/9 Trabzon 8/4 Kars 1/5 Diyarbakır 10/4 Bursa 80/0 0 Adana 150/5 0 Artvin 50/1 0 Çanakkale 80/2 0 Balıkesir 70/0 0 Sivas 10/ 5 0 Erzurum 00/ 3 0 Eskişehir 30/ 5 0 Aydın 140/1 0 Gaziantep 100/4 0 Konya 20/ 5 0 Atina 120/6 0 Berlin 70/4 0 Girne 160/1 0 0 Londra 120/4 0 Moskova 40/ 1 0 0 Paris 80/2 0 Madrid 100/1 0 Amsterdam 80/2 0 Roma 150/8 0 New York 50/1 0 Tokyo 60/ 6 0 TARİHTE BUGÜN 1943: Varlık Vergisi’ ni ödemeyen mükellefler çalışma kamplarına gönderildi. Tümü İstanbullu gayrimüslimlerden oluşan 32 kişilik ilk kafile Aşkale’ye doğru yola çıktı. 1954: Köy Enstitüleri kapatıldı. KÖPEKLERE BAKIYOR Battaniye şirketten Sinop’ta bir esnaf, sokak köpeklerini dondurucu soğuktan korumak için battaniyeye sardı. Cadde esnafından Hayriye Yılmaz, uzun zamandır köpeklerin dükkânın önünden ayrılmadığını belirterek, “Burada sokak köpeklerine bakıyorum. Kendi imkânlarımla onları soğuktan korumaya çalışıyorum. Hayvanları battaniyeye sardım. Her gün besliyorum” dedi. l İHA Ölümüne köpek APARTMAN YÖNETİCİSİ kavgasıİKİ KİŞİYİ VURDU Bursa’nın Mudanya ilçesinde, apartman yöneticisi Murat K. ile bahçede havlayan köpeğinden şikâyetçi olup kapısına gelen bina sakini Ali Çelik arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Murat K. (38), Ali Çelik (33) ile sesleri duyup daireye gelen kayınpederi Hilmi Şen’i (55) tabancasıyla vurarak öldürdü. Olay sırasında kurşunun isabet ettiği apartman sakini H.U. ise yaralandı. Ali Çelik ile Hilmi Şen’in cenazelerinin Bursa’da toprağa verileceği belirtildi. Apartman yöneticisi Murat K. ise olayın ardından Mudanya İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Murat K.’nin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi. l DHA oKrızglaanrılnaırnını KaLPten istekbağışladılar ESKİŞEHİR İki kediyi ‘katletti’ iddiası Eskişehir’de üniversitesi öğrenci A.Ç.’nin bir kediyi zehirleyerek diğerini de çamaşır makinesine atarak öldürdüğü iddia edildi. Şikâyet üzerine polis tarafından gözaltına alınan şüpheli, suçlamaları kabul etmedi. Şüpheli, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Eskişehir’de 3 yıl önce meydana gelen olayda kediyi evinde bıçakladıktan sonra kafasını dolu su damacanayla ezerek öldürdüğü ileri sürülen üniversite öğrencisi Mustafa Aksoy, 3 yıl hapis cezası almıştı. l DHA REYHAN YİĞİT Ordu’da yolun karşı tarafına geçerken otomobilin çarpması sonucu ağır yaralanan üniversite öğrencisi Reyhan Yiğit’in (19) tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşti. Ailesinin de onayı ile Reyhan’ın kalp, karaciğer ve iki böbreği bağışlandı. Sağlık ekipleri organları hastane kapısında bekleyen ambulansa götürürken, Reyhan’ın anne si Gülsüm ve babası Salih Yiğit ile yakınları gözyaşlarını tutamadı. Kızının öğretmen olmayı hayal ettiğini belirten acılı baba Salih Yiğit, “Kızım melek gibi bir insandı, çok iyiydi. Melek gibi geldi, uçtu, gitti. Meleğimiz meleklere gider inşallah. Üniversite birinci sınıf öğrencisiydi, öğretmen olacaktı ama olamadı. Herkes gibi onun da bir hayali vardı, öğret men olmayı hayal ediyordu. Bizimle irtibat kursunlar. Kalbi kime nasip olmuş, kimi hayata döndürmüş, nasıl bir insan görmek istiyoruz” dedi. Anne Gülsüm Yiğit ise kızının organlarını bağışladıkları için çok memnun olduklarını anlatarak, “Kızımın kalbini taşıyanı görmek istiyoruz. Gelsin bize ulaşsın, onun kalbini dinlemek istiyoruz” diye konuştu. l DHA haber 3 Jingoizm İngilizcede “Jingoizm” diye bir terim var. Savaş zamanında, aşırı milliyetçi duyguları sömüren, saldırgan, popülist söylemler için kullanılıyor. Kavram, ’93 Harbi diye bilinen 18771878 OsmanlıRus savaşı sürerken İngiliz pub’larında söylenen bir şarkıya dayanıyor. Sözleri ise aşağı yukarı: “Gemilerimiz, adamlarımız ve paramız var/ Daha önce de Ayı’yla savaştık ve biz hakiki Britanyalı olduğumuz sürece/ Konstantinapolis’i alamayacak Ruslar” şeklinde. Şarkının nakaratında peygamberin adının uluorta kullanılmaması için İsa yerine Jingo denmesiyse jingoizm teriminin kökenini oluşturuyor. İngiliz aşırı milliyetçiliğinin pub şarkısının Osmanlı’dan yana olması 19. yüzyıl sonunun karmaşık uluslararası ilişkilerinin bir neticesi. Ama konumuz ’93 Harbi değil. Yine aynı senelerde “sarı gazetecilik” kavramı da ortaya çıkmış. New York World ve New York Journal gazeteleri bir tiraj kavgasına tutuşur. Sansasyonel, abartılı ve yalan haberlerle popülist bir yayın çizgisi benimsenir. Küba’nın İspanya idaresine ayaklanışının bu yayın organları tarafından ele alınışının 18951898 İspanyolAmerikan Savaşı’nın çıkışında ciddi bir etkisi olduğu da ileri sürülmekte. O dönemden bu yana, savaş konusunda sansasyonel habercilikle kamuoyunun tahrik edilmesine sarı gazetecilik ve “jingoizm” denmekte. Daha sonra, özellikle İkinci Dünya Savaşı’nda bu mesele, propaganda adında neredeyse bir bilim dalına dönüşmüş, savaşın bitimindeyse “propaganda” tabiri kirlendiği için yerini “halkla ilişkiler”e bırakmıştır. Günümüzde memleketimizde yapılan yayınlarda ise işin propagandadan halkla ilişkilere evrilen, görece daha incelikli kısmı bırakıldığını, 1890’ların jingoizm ve sarı gazetecilik seviyesine dönüldüğü görülmekte. Buna yarattığı gürültü, kakafoni ve iletişim kopukluğuyla bütün dünya demokrasileri için önemli bir sınav niteliği  taşıyan sosyal medya faktörü de katıldı. Vardığımız yer, ünlülerin sosyal medyada paylaşım yapmamalarının televizyon programlarında kurulan mahkemelerde yargılandığı, iktidarın söyleminden bir harf farklı telaffuz edenin milli güvenlik sorunu ilan edildiği, verilen askeri ve siyasi kararlara karşı çıkanların, devleti yönetenlerce doğrudan vatan haini ilan edildiği bir ortam. Bugünlerde sinemalarda The Post filmi var. ABD’nin Vietnam Savaşı’ndaki hatalarını içeren Pentagon belgelerinin ABD hükümetinin baskısına rağmen Washington Post gazetesinde yayımlanma macerasını anlatıyor. Halkın haber alma hakkının demokrasi için neden vazgeçilmez olduğunun da hikâyesi. Kendine güvenen devletler ve toplumlar ifade ve basın özgürlüğünden korkmaz. Halkın haber alma hakkını elinden almaz. Aşırı milliyetçi söylemler ve sansasyonel propagandaya dayanan iktidarlar kısa vadede halktan destek alır. Ancak verilen askeri ve siyasi kararların sağduyulu bir şekilde soğukkanlılıkla tartışılamaması orta vadede milli çıkarlara zarar verme ihtimalini barındırır. Ortadoğu altüst olup dünya yeni bir düzenin sancılarını çekerken 1890 model bir zihniyetle işleri bağıra çağıra, herkesi zapturapt altına almaya çabalayarak götürmek o dillerden düşmeyen “devletin bekası”na en büyük tehdit. Bilmem bu toz dumanda bunlara kulak veren olur mu? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle