18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Ocak 2018 2 dizi EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ECE KURTULUŞ İKİ DUAYEN AKADEMİSYENLE KANAL İSTANBUL ÇILGINLIĞINI KONUŞTUK ISTANBUL BATIYOR Proje kapsamında sondaj çalışmalarına başlandı. Çevre Biyoteknolojisi alanındaki bilimsel çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Derin Orhon ile Hidrolik ve Su Kuvvetleri üzerine ça PROF. DR. DERİN ORHON: Bu projenin belli bir amacı yok. İstanbul’a görünür bir faydası da yok. Burada yarardan ziyade PROF. DR. İLHAN AVCI: Bu batan bir gemi... Batıyor... Ölüyoruz. Bu gemiye ilave yük gelmez. Karasal alan bitiyor. Orman lışmalar yapan Prof. Dr. İlhan Avcı’yla İstanbul Teknik Üniversitesi’nde çok önemli zararlar görüyorum. alanları bitiyor. Sıra Marmara’ya geldi. (İTÜ) buluştuk. “Çılgın Proje” olarak tanıtılan Kanal İstanbul’u enine bo yuna konuştuk. Projenin İstanbul’da ne kadar büyük bir tahribata yol aça cağı şimdiden gözler önünde. Orhon, İstanbul’un su kaynaklarının yok olacağına dikkat çekerek Marmara Denizi’nin tamamen kaybedilme ris kiyle karşı karşıya kaldığını anlat tı. İlhan Avcı da “İstanbul şu an ba tan bir gemi. Bu gemi bu yükü kaldır maz” diyor. n Kanal İstanbul deyince aklınıza ne geliyor? DERİN ORHON: Peri masalı geli yor aklıma. Gerçekçilikle ilgisi olma yan bir proje. Bunun altını da açmak lazım. Böyle büyük projeler birtakım bilimsel temellere dayanmak ve o te melleri doğrulamak mecburiyetinde dir. Yani bilimsel bazda sürdürülebi lir olduğunu kanıtlamak durumun dadır. Bu tür desteklerin hiçbiri alın madı, bunlara başvurulmadı. Alınma şansı da yok. n Neden? D.O: Şu an çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci başladı. Bu sürecin bir yılda bitmesi lazım. En doğru şekilde yapılsa bile gerekli çalışmaların bir yılda bitmesi mümkün değil. Ne yapılacak? Yapılmış gösterilecek veya yapılıyor gibi davranılacak. n O çalışmalar nelerdir? D.O: Bu Marmara Denizi’ni korkunç Çevre Biyoteknolojisi alanındaki bilimsel çalışmaları ile tanınan Prof. Dr. Derin Orhon ile Hidrolik ve Su Kuvvetleri üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. İlhan Avcı’yla İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) konuştuk. n Bunu biraz açar mısınız? İLHAN AVCI: Bugünkü güzergâh Sazlıdere Barajı’nı devre dışı bırakıyor. Kanal için öngörülen bir ön kesit var. Genişliği toplam 400 metre. Bu genişliğin 200 metrelik bölümünün derinliği 25 metre, sağda ve sol ‘Terkos Gölü bitecek, yeraltı bir şekilde etkileyecek bir proje. Marmara Denizi’nin hidrodinamiğinin yani akıntı düzeyinin, su hareketlerinin ve ekolojisinin ne olacağını, ölçümler da 100’er metrelik bölümünde ise 15 metre. Sağında solunda duble yollar var. Onun çevresi de yerleşim alanı. Zaten 1 milyon 300 bin nüfusla yola suları yok olacak’ le ve modellerle desteklemek çıkıldı. lazım. ÇED bunu yapacağını iddia ediyor ama bu çalışmalar şimdi başlasa iki seneden önce bitmez. Bu proje 2011’de ortaya atıldı. 2011’den bu yana bunlara ge D.O: Şimdi 500 Batan KANAL bİSirTgAeNmBUi:L bin diyorlar nüfusa. İ.A: Şimdi yumu şak görünsün diye 500 bin deni 2 yor ama mümkün HAZAL OCAK değ[email protected] D.O: İstanbul’un n Çevresel sorunlar dediniz. Ne gibi mesela? D.O: Bu proje, İstanbul’a daha evvelki planların engellemeye çalıştığı nüfus yükünü getirecek. İstanbul doğal kaynakları zengin olan bir şehir değil. İstanbul’da su için gökyüzüne bakıyoruz. Yağmur yağdı mı yağmadı mı Barajı’nı da tuzlanma nedeniyle kaybedeceksiniz. Bu projenin en azından buna karşı etüt edilmiş buna karşı önlemler getirilmiş olması gerekmez mi? Böyle bir şey yok şu anda. Bu kanal 25 metre derinlikte tuzlu su taşıyacak. Belli bir noktada ikili bir akım da oluşabilir. Bunu da bilmiyo rek duyulmamış, hiç 100 binlik çevre planı 2009 yı diye bakıyoruz. İstanbul’un başka su ruz daha. Oradaki akım düzeyinin na bir şey de yapılmamış. Aslında böy lında bütün belediye meclis üyeleri kaynağı yok. Yağmur yağarsa o baraj sıl olacağına dair hiçbir gösterge, hiç le bir projeyi ortaya atmadan önce bu nin oylarıyla kabul edildi. Bu planda lar doluyor, oradan da su veriyoruz. Bu bir çalışma yok. Peki bu tuzlu su, sa çalışmaların yapılması gerekiyordu. şu sonuca varıldı: İstanbul’da su kay da bazen yetmiyor. Kaça mal olduğu ğından ve solundan yeraltı su kaynak Marmara Denizi’nde daha evvel yapıl nakları azdır. Nüfus artışı İstanbul nu bilmediğimiz, temiz mi kirli mi oldu larına sızmayacak mı? Yeraltı su kay mış çalışmalar var. Ama onlara bile bakılmamış. n Sizce bu projenin amacı nedir? D.O: Bu projenin belli bir amacı yok bence. İstanbul’a görünür bir faydası da yok. Görünmeyen amaçları olabilir ama onlar hakkında bilimsel bir yorum yapmak mümkün değil. n Yarımadayı adaya dönüştürmek ne kadar mantıklı? D.O: Mantık açısından bakmamak lazım. Eğer bir yarar varsa yapılabilir ama ben burada bir yarar da görmüyorum. Yarardan ziyade çok önemli zararlar görüyorum. için en büyük tehdittir. Kentin nüfusunu 2013 yılında 16 milyona sabitlemek gerekmektedir. 400 bilimadamının çok uzun soluklu bir çalışma sonunda 4 senede bitirdiği bu plan böyle bir sonuca varırken İstanbul’da yeni bir yerleşim alanı yaratmayı nasıl izah edebilirsiniz? Bu kanalı yapınca o bölgenin nüfusunu 500 bin ile 1 milyon arasında tutabileceğinizi nasıl düşünürsünüz? Bunların getireceği çevresel sorunlar ne olacak? Bu yeni nüfusa nereden su gelecek? Atık suları nereye gidecek? Bunların ulaşım yolları ne olacak? Burada ya ğunu bilmediğimiz Melen’den buraya su getirmeye kalkıyoruz. Sanki çok büyük barajlarımız, göllerimiz varmış gibi bu proje mevcut barajlardan bir tanesi olan Sazlıdere Barajı’nı yok ediyor. Mevcut barajı kaldırıyorsan yerine ne koyuyorsun? Bunun yanıtı yok. Bu kanal Terkos’un yanından geçiyor. Terkos Barajı’nı tuzlandırabilir. Terkos Barajı tuzlanırsa ne yapılabilir? Oraya ne yapacaklar? Terkos Barajı’nın etrafını geçirimsiz bir tabakayla kaplamaları lazım. Peki ya yeraltından geçerse buna nasıl mani olunacak? İddia ediyorum, Terkos Barajı da kirlenecek, tuzlanacak. Bu iddiamı çü naklarını bir daha geri kazanamamak suretiyle tamamen kaybetme tehlikesi var. Biri çıksın bana ‘hayır’ desin. ‘Bunun bütün çalışmalarını, modellemelerini yaptık, böyle bir tehlike olmadığını biz gördük. İçiniz rahat olsun’ desin ama böyle bir çalışma yok. Yüzde yüz biliyorum; bu kanal yeraltı su kaynaklarını yok edecek. Su kaynakları zaten kısıtlı. Özellikle kanalın batısındaki Trakya bölgesindeki bütün sanayii, Çerkezköy’e kadar yeraltı su kaynaklarını bol miktarda kullanıyor. Oradan başlayarak yeraltı su kaynakları yok olabilir. Bir kere bu çok büyük bir tehlike. Yerüstü su kaynaklarını yok edi n İstanbul’a ne getirir, ne götürür? şayan nüfus İstanbul’la nasıl irtibat rütecek bilimsel verileri bu projeyi ya yoruz. Yeraltı su kaynaklarını tuzlandı D.O: İstanbul’a bol bol nüfus getirir. edecek? panların ortaya koyması lazım. Terkos rıyoruz. Terkos Gölü, Kanal İstanbul nedeniyle tuzlanma tehlikesiyle karşı karşıya. Marmara boğulacak o‘Klmanaayladcaakkamzaı?’ Deniz yaşamı öleceklğlnrykkyoapNieiıokkiuilaanelrrdDnmkoıkrnllrymuiyik.keklu.keaiPağOeYkysaltyıpugdnrie:mleajdeyoıöeeŞnlbbüboderjbnBiiöaeuükoğımmağyoklyoüşagdş1eığıdioarnlnşel.negaaairl5kdtyaeiugnznİyıaeaslcıylzimaıia’inbtzan.ayKbcyraailikopİaaıloeansdlbly?rıllkşrrbtlkaaaoimaa.riKaKuarndbnçSlndabadlaa’oeobniıraradyaczrankaşuüşaasraddadMilfkızkmgubdülleeBa’ı.aiisyaoşnenüdnoOrkuoüşğiitsimğzzyafnlrkyraaa’e’e.oundioaiiznnpnvtlBraerreı.d.kdia’.ulnsssnrYüaBı’Bdnu.ı.?daalszğuueaulBBaguvavdhnodiiüalrkezzoaaelıoşnadbkranMMğnakuıoysareaçainğışaiaarrtjlılyaıeuvelrrmytismmMaalrnmodbubeapşraaaıiöoyaığurytrdyrrelreızoaagmtsoaa.eys’l’geunrğyuyaMiesuidysıaıa.drirnlzuelsaaadÖeeçı?cinrn’reocrniilambBfdiçeldnıtykddiünudklaeüieeumiÇ?rnykekabaaisniz’riedrlesilamıyğaesiynrmGaoidbfaDelntiaunzkan.hkO”laeniBiiaşkydçş:ooldanieiiaBl4nğzlğaıiznuik0airtabiy“nyey0bntzKoioüeroahaialirmrfrurçltrniuagy.edkiryeanfs,Keeehaetktlukalrtlarİire4ioalnsseenknec1n0tlihealmşyikean“a0klliaıBiinymkleunkldşokmobayekaaoaimruğbkoeadanolkilaöazrettıalaybğzcarılumtlygzeadialırştraoaekelBukartirtkaras?yu?ooıe”mnsfiir,blğBhiımyugğeendiaolarrieidytiazkğrğkİmçdz’aeasdeaaetatum1aznryaı.ny5?’aandtıt,o?alremaçdarnholatiaılknryı.ımytaakmpdmadaelazleoeldbzKicnremikDıkddkaaeümdtoePeekeş.eçoedOnllliesnüaılknleMyeım:kkkcnbiiöromrKaiçaaiıutall,nrzzedaaekres.d.lımhtrnük.iısOeOkaeyarmaBilacannearflovuraarıepeacziaalizddkkımcyıcekm’lrdaaay.aaeakaameanztOc’.k.zkysmkaıB.mBnkıeegı?ikyDuaaad.nelaa?daBrlydoKamdlıapzozkaPöağniüıdıeiğlmyrealblçabıaesmalrklagürea.orklıyibşeekişnDnenbaybıilsçlnrrdnaepieauieagraidmdınşnynkMisştıdeaanuminıemehzaaymanıblky.azeirıesmMolmN.smcakdsınzsl2eceaiaieauoaad5’anrMirrdldçssyuemaakemioeyıaryc’nolanavalkreadlleemrecıdpee.kneatgtanmuaBr.Mak’nekeoncğuMriiael?aaızaluddnbzeskark’,iOdeniönmna2rsidervçılmienı5nagzieanarincan?deinarrınimelzadçdarimlz,dak’ieyieennğoe’ı?ckıtnıdai?nrnnyaiıdeseunainKdztıanpfldkaoiiiıılrçalrabeafğliadeiiçrraalnraiiviıklnnn hatta aynı oranda kalmasını bile garanti edemezsiniz. nın doğum ve büyümelerinin başladığı yer orası... Onu öldüreceksiniz. Eşenybbealalçlıık n Bir başka sorun da kanal kazılırken ortaya çıkacak hafriyat. İ.A: Deniz, Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajında yapılacak dip taramasından çıkacak hafriyat yüzüne bakılmayacak malzemeler. Balçık ve çamur. Bugünkü koridorda 1.5 milyon metreküp hafriyat çıkacak. D.O: Böyle deniyor ama hafriyatı bilmiyorsunuz. Bu hakiki hacim. Kazdığınız zaman hacim artar. İ.A: Yüzde 30 ya da 50 artar hafriyat. O malzeme 3. havalimanı inşaatında kullanılacaktı. Havalimanı büyük ölçüde bitti. O alanda zaten bu malzemeyi eritmek mümkün değil. Karadeniz şeridinde geniş bantta dolgu yapacaklar. Karaburun’da geniş dolgular var. Diğer bölümü de Marmara Denizi’nde 3 tane ada oluşturacaklar. Bunlardan biri Büyükçekmece Mimar Sinan önünde, birisi Gürpınar’ın önünde birisi de Bakırköy’ün önünde. Bunlar aşağı yukarı 50 ve 100 bin hektar olan dolgular. Başka türlü eritemez. D.O: Mesela siz bir bina yapıyorsunuz? Yeri kazıyorsunuz? Bir sürü hafriyat çıkıyor. Yasa gereği bunu denize boşaltamazsınız. Peki, bu proje hangi yasaya dayanarak çıkan atıkları denize boşaltacak. Vatandaşa izin verilmeyen bir uygulama, devlet eliyle nasıl yapılacak? Haliç Köprüsü yapılırken köprü ayakları için sondajlar yapıldı. Kanal İstanbul’la kıyaslanırsa çok daha az hafriyat çıktı. Baktık hafriyat temiz. Marmara’ya boşaltılmasına izin verilmedi. Bunu Marmara’ya boşaltamayacaksınız ama milyar metreküpü Marmaraya boşaltacaksınız? Bu olabilir mi? ‘Ya kanal ya İstanbul’ n Peki, hafriyatlar nitelikli değil dediniz? İ.A: Burada iki çeşit hafriyat var. Birisi mevcut olan doğal zemin. Taşı, kayası, toprağı var. Her şey var. İkincisi de su altında kalan Sazlıdere Barajı’nın ve Küçükçekmece’nin altında kalan, oksijenden yoksun, bakteri üremiş olan, aldığınız zaman kükürt kokan, hiçbir işe yaramayan bir balçık var. Bu en belalı şey. n Bu balçık ne olacak? İ.A: O da bir şekilde uygun olan bir yerlere konacak ama şu an detay yok. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) raporu çok çarpıcı. Ya kanal ya İstanbul diyorlar. Aynen katılıyorum. Bu batan bir gemi... Batıyor... Ölüyoruz. Bu gemiye ilave yük gelmez. Taşımaz... Karasal alan bitiyor. Orman alanları bitiyor. Kullanacak yerimiz yok. Sıra Marmara’ya geldi. Bunu bu yapılacak adalardan anlıyorum. Ürkütücü... Parayı başka yere harcayın n Maliyetine ne diyorsunuz? D.O: Projenin maliyeti 50 milyar lira... 15 milyar dolar diyorlar. Yani eğer 15 milyar dolarımız varsa hiçbir işe yaramayacak projeler yerine çok başka şekillerde kullanabiliriz. Ama onun da olmadığını düşünüyorum. Bu da Hazine’nin ödediği 3. köprüye, Hazine’nin ödeyeceği 3. havalimanına, Hazine’nin ödediği Osmangazi Köprüsü’ne veya Hazine’nin ödediği hastanelere dönüşecektir. Bunun geçen gemilerle bir kazanç elde edip projenin bedelini ödemesi mümkün değil. BİTTİ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle