23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 27 Ocak 2018 TABLO İSTEYEN TRUMP’A YANIT: Karlı Manzara Van Gogh olmaz altın klozet verelim ABDBaşkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da sergilenmesi için New York’taki Guggenheim Müzesi’nden bir Van Gogh tablosu istedi. Müze bu talebi reddetti, yerine “altın tuvalet” teklif etti. Müze, 1888 tarihli Karlı Manzara tablosu yerine Washington’a, Maurizio Cattelan isimli sanatçının 18 ayar altından ürettiği “America” isimli tuvaletin ödünç verilebileceğini söyledi. Müze küratörü Nancy Spector, Beyaz Saray’ın Van Gogh tablosu teklifiyle ilgili yazdığı mektupta, “Bu özel teklifin ilginizi çekebileceğini umuyoruz” dedi. Müzenin ziyaretçileri, 5. katta bulunan tuvaleti yaklaşık 1 yıl boyunca kullandı. Eser, ABD halkında son yıllarda artan israf ve yozlaşmayı simgeliyor. Guggenheim Müzesi’nin internet sitesinde altın tuvalet America ile ilgili, “Cattelan’ın en kompleks eserleri gibi, bu heykel olası anlamlarla yüklüdür” denirken, heykelin ayrıca Donald Trump’ın ABD Başkanlığı seçimlerine katılmasından esinlenildiği söylendi. l DHA BBC MAAŞLARI Kadınlara zam değil erkeklere indirim geldi BBC’nin ünlü erkek sunucularının bir kısmı toplumsal cinsiyet temelli maaş eşitsizliği tartışmalarının ardından maaşlarında kesinti yapılmasını kabul etti. Bazı sunucularla BBC arasındaki pazarlıklar ise sürüyor. Bu açıklama BBC Çin Editörü Carrie Gracie’nin erkek ve kadın editörler arasındaki maaş farkı nedeniyle görevini bırakmasının ardından geldi. Bağımsız bir kurum tarafından BBC’deki maaş eşitsizliği üzerine hazırlanan denetleme raporu önümüzdeki hafta açıklanacak. Temmuz ayında yıllık 150 bin sterlinden (yaklaşık 800 bin TL) fazla kazanan BBC çalışanlarının bir kısmının adı açıklanmıştı. Listedeki çalışanların çoğunun erkek olduğunun anlaşılmasının ardından cinsiyet temelli maaş eşitsizliği tartışılmaya başlanmıştı. BBC Genel Müdürü Tony Hall, maaşlar arasındaki farkı 2020 yılına kadar kapatma sözü vermişti. l BBC DEVLETE BAYRAM, YERLİYE İŞGAL Avustralya’da on binlerce kişi, İngiliz yerle leştirdiği kutlamalara karşı, “İşgal Günü” adıyla Melbourne’de Aborijin siyasi haşimcilerin Avustralya’ya ulaştığı 26 Ocak 1788 tarihinin yıldönümünün resmi ola reketi tarafından gerçekleştirilen protesto gösterilerine, 60 bin kişi katıldı. Kalarak kutlandığı günü protesto etti. Devletin “Avustralya Günü” adı altında gerçek balıktan hükümete, “Avustralya Günü’nü kaldır” talebi yükseldi. l Dış Haberler EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET GREENPEACE’İN KORUMA KAMPANYASINA DESTEK VERDİ Javier Bardem Antarktika seferinde Oscar ödüllü dünyaca ünlü oyuncu Javier Bardem, kendisi gibi oyuncu olan ağabeyi Carlos Bardem’le birlikte Greenpeace’in Antarktika’da dünyanın en büyük koruma alanının oluşturulması için gemiyle çıktığı sefere katıldı. Ünlü oyuncu, “An tarktika Okyanusu’nu Koru” kampanyası için Greenpeace’in Antarktika Okyanusu elçisi olarak Güney Kutbu’na gitti. İspanyol oyuncu “Weddell Denizi’nde 1.8 milyon kilometrekarelik alanının, dünyanın en büyük koruma alanı ilan edilmesi durumunda bir yandan penguenle rin, balinaların yuvalarını koruyacak, bir yandan da iklim değişikliği ile mücadelede dünyamızı da korumuş olacağız. Böylece insanlar bölgeyi sömüremeyecek, balıkçı tekneleri Antarktika’da besin zincirinin temelinde yer alan krilleri avlayamayacak” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Denizler altında 1.8 kilometre Greenpeace’in Antarktika Okyanusu’nu Koru sloganıyla başlattığı kampanya 1.8 milyon kilometrekarelik bir alanın koruma alanı ilan edilmesini amaçlıyor. Greenpeace’in Arctic Sunrise adlı gemisi de bölgede bilimsel araştırmalarını sürdürüyor. İki araştırmacı mini denizaltıyla Weddel Denizi’nin derinliklerindeki yaşamı araştırdı. Elde edilen veriler ekim ayındaki konferansa sunulacak. Antarktika Okyanusu’ndaki petrol rezervleri birçok ülkenin iştahını kabartıyor. Antarktika Okyanusu’nun parçalarından Ross Denizi bölgesi 35 yıl lığına balıkçılığa ve maden araştırmalarına kapatılmış durumda. Bölgedeki 1.8 milyon metrekarelik alanın koruma alanı ilan edilmesi için hazırlanan ra por ekim ayındaki Antarktika Okyanusu Komisyonu’na sunulacak. Greenpeace’in Arctic Sunrise adlı gemisi de bölgede bilimsel araştırmalarını sürdürüyor. Ge mideki bilim insanları ve çevreciler, bölgedeki iklim değişikliğini, doğal güzellikleri görüntülerken bir yandan da bilimsel araştırmalar yapıyor. l AFP Türkiye’nin ikinci nükleer santralı için düğmeye Tabiat manzaralıbasıldı.Sinop İnceburun’a kurulacak santral önemli doğal nükleer santralalanlaraçok yakın mesafede Endonezya’nın doğu ucundaki Papua eyaleti kızamık salgınıyla boğuşuyor. Bölgede çoğu çocuk 100 kişi yaşamını yitirdi. Yetersiz beslenme yüzünden salgının boyutunun büyümesinden endişe ediliyor. Özellikle bebekleri etkileyen salgın nedeniyle sağlık ekipleri alarmda. l AFP DSÖ UYARDI Ölümcül salgınlar kapıda Sağlık uzmanları, yaklaşık 50 milyon kişinin ölümüne yol açan İspanyol gribinin görülmesinden 100 yıl sonra, dünyanın yeni ölümcül salgın riskleriyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. İsviçre’nin Davos kasabasında Dünya Ekonomik Forumu tarafından düzenlenen Davos Zirvesi kapsamında, “Sıradaki salgınlara hazırlıklı mıyız?” başlıklı panelde konuşan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Başkanı Sylvie Briand, yeni bir grip salgınının kapıda olduğunu, ancak salgını durdurmak için mevcut yöntemlerin yetersiz kaldığını söyledi. Briand, “Bu grip, insanlarda kolay bir biçimde, kişi henüz hastalığın semptomlarını göstermemişken yayılabilen bir solunum virüsü. Dolayısıyla kontrol edilmesi çok güç” diye konuştu. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu (IFRC) Genel Sekreteri Elhadj ise, “Salgınlar, insanlık için ciddi bir tehdit haline geldi” ifadesini kullandı. 1918 yılında Birinci Dünya Savaşı sırasında ABD birlikleri yoluyla tüm Avrupa’ya yayılan “İspanyol salgını”, insanlık tarihin en ölümcül salgını olarak biliniyor. 2003 yılında SARS solunum yolu virüsü 770 kişiyi öldürmüştü. Dünyada son olarak yayılmasından endişe edile Ebola virüsü, 20142015 yılları arasında Batı Afrika’da 11 bin kişinin ölümüne yol açmıştı. l Dış Haberler KARA TABLOÇKAÖTMAÜLRAĞKZİRI’LNİLDİAĞİ Zonguldak’ın Kilimli ilçesine bağlı Çatalağzı beldesindeki derenin kirliliği ürkütücü boyutlara ulaştı. Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün, termik santrala kömür yıkayan tesisin dereyi bu hale getirdiğini belirterek “Kâğıt üzerinde ‘kapalı sistem çalışıyoruz’ diye bir evrak almışlar ama sahte. Günde ortalama 2 bin ton kömürün yıkandığı tesislerde, yaklaşık olarak 300 ton kömür dereye akıyor” dedi. Akgün, “Çatalağzı’nda faaliyet gösteren, TTK’ye ait olan ve ihale yöntemi ile 3. şahıslara devredilen lavuar tesislerinde de büyük bir çevre katliamı yaşanmaktadır. Arıtma sistemi olmadığı için yıkanan kömür elekten geçtikten sonra menfezler vasıtası ile direkt olarak dereye akıtılmaktadır” ifadelerini kullandı. Şirket yetkilileri dere yatağındaki bulunan suyun kendilerine ait olmadığını ileri sürdü. l ZONGULDAK / Cumhuriyet Sinop İnceburun halkının iti kYoambaşnu hayata razlarına karşın nükleer santral için Sinop Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne geçen HAZAL günlerde başvuru yapıl OCAK dı. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci önceki gün başlayan nükleer santralın tamamının ormanlık alana yapılması planlanıyor. ÇED Halkın Katılım Toplantısı ise 6 Şubat 2018 tarihinde yapılacak. Mersin Akkuyu’ya yapılması planlanan birinci nükleer santralın ardından Türkiye’nin ikinci nükleer santralı için bakanlığa Elektrik Üretim Anonim Şirketi tarafından kurulmuş EUAS international ICC 27 Aralık’ta başvuru yaptı. Başvuru dosyasında santralın Japonya ile Tür Başvuru dosyasında “ekolojik mevcut durum çalışmalarının 30 kilometre yarıçaplı bölgede ve proje alanında bulunan “Hamsilos Tabiat Parkı”, “Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı”, “AksazKaragöl Sulak Alanı” ve “Bozburun Yaban Hayatı Geliştirme Sahası”nda yapılacağı, bu alanlar ve ilgili türlerin çeşitliliği, ekolojik önemleri ve yasal koruma statüleri hakkındaki detaylı bilgilerin ise ÇED Raporu’nda verileceği “ifade edildi. Proje alanına Hamsilos Tabiat Parkı 3,1 km. Proje alanının doğusu ise bozburun Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’na komşu durumda. l İSTANBUL kiye arasında 3 Mayıs 2013 tarihinde imzalanan anlaşma gereği yapılacağı ve 4,560 MW ku Sel ve rulu gücünde olacağı belirtildi. Dosyada santralın amacına iliş tsunami kin “enerji verimliliğinin arttırılması ve ülkenin enerji ihtiyacının sürdürülebilir şekilde karşılanmasının sağlaması” olarak ifade edildi. Dosyanın doğal afetler bölümünde, doğal afetler konusunun ÇED raporunda detaylı değerlendirileceği ancak genel bilgi Bedeli 20 milyar dolar süresi 60 yıl lerin verildiği anlatıldı. Tsunami ve sel incelemelerine ilişkin dosyada “tsunami ve Dosyaya göre proje kapla sel incelemeleri 2010 yılında yacağı alan Sinop Abalı köyü ODTÜ tarafından yürütül İnceburun’da yaklaşık 1.010,4 hektarlık “devlet ormanı” olarak ifade ediliyor. Bu alanın yaklaşık 102,5 hektarının santral alanı olarak kullanılması planlanıyor. Bölgede dört reaktör inşa edileceği belirtiliyor. Alanda nükleer ada, türbin adası, yardımcı tesisler ve diğer birimleri kapsayacak dört nükleer ünite oluşacak. Kazı çalışmalarının 2019’da başlaması ve ilk reaktörün 2025’te devreye alınması planlanıyor. Dosyada, inşa edilecek her bir reaktö müştür. Sel konusunda yapılan analizlerin sonucunda proje alanının taşkın durumlarında bile sel olaylarından etkilenmeyeceği görülmüştür. Simülasyon sonuçlarına göre Sinop’taki en önemli tsunami etkisinin tsunami tarafından üretilen denizaltı toprak kayması olacağı öngörülmüştür” denildi. Dosyada inşaat süresi boyunca tehlikeli ve tehlikeli olmayan atıkların oluşmasının beklendiği ancak etkilerin ÇED raporunda sunula rün kullanım ömrü cağı belirtildi. nün işletmeye alın masından itibaren 60 yıl olacağı ifade ediliyor. Dosyaya göre santralın şu anki yapım bedeli ise 20 milyar ABD Doları (74 mil yar TL). C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle